• Sonuç bulunamadı

Macarların bilinen ilk lideri, Levediya bölgesine de ismini veren Levedi’dir.

Levedi ile ilgili tek bilgi ise De administrando imperio’da geçmektedir. Burada Macarlar yedi kabile olarak bahsedilir ve ayrıca De administrando imperio’da bu yedi kabileye ek olarak Hazarlar ile yaptıkları iç savaş sonucunda kaçan ve Macarların yurduna yerleşen Kabarlardan da bahsedilmektedir. Konstantinos’a göre bu yedi Macar ve Kabar kabilesinin isimleri şu şekilde verilmiştir: İlk kabile yukarıda bahsedilen Kabar kabilesidir, ikincisi Nekis, üçüncüsü Megeris, dördüncüsü Kourtougermatos, beşincisi Tarianos, altıncısı Genach, yedincisi Kari, sekizincisi Kasi.113

Levediya bölgesinde Hazar-Peçenek savaşları sürecinde, Hazarların yanında savaşan Macarlar, Peçenekler tarafından yenilgiye uğratılınca Levedi önderliğinde batıya Etelköz’e doğru hareket etmişlerdir. Etelköz’e gelen Macarlar, kısa süre sonra Álmos’un oğlu Árpád’ı lider olarak seçmişlerdir. Árpád, Macar tarih kayıtlarında Macar kabile

111 Scholz, Carolingian chronicles, 116.

112 Scholz, 122.

113 Moravcsik, De Administrando Imperio, 171,175.

32

konfederasyonunun ilk lideri olarak anılmaktadır.114 De administrando imperio’da adı geçen yedi kabileden oluşan bu konfederasyondan Megeris (Megyer) kabilesi en büyük olanıydı ve esere göre Árpád bu kabilenin üyesiydi.115 Árpád, ayrıca Macarların Karpat Ovasını ele geçirilmesini de yönetmiştir ve bu yüzden Aziz István’ın da dâhil olduğu Árpád Hanedanlığının kurucusu olarak anılmaktadır.

Árpád’ın yönetimi Etelköz’de çok uzun sürmemiştir. Bulgar – Peçenek ittifakı sonrasında Macarlar tekrar hareket etmek zorunda kalmışlardır. András Róna-Tas, Karpat Ovasının ele geçirilmesini üç safhaya ayırmaktadır. Birinci safha 895 yılında başlayıp 898’de bitmekte; ikinci safha 899-900 arasında geçmekte ve 900-902 yılları arasında olayların tamamlanması ise üçüncü safhayı oluşturmaktadır.116 (Harita 6)

Bizans – Macar ittifakı çerçevesinde, 894 yılında Bulgarlar ve Peçenekler Etelköz’de kalmış olan Macarlara güneyden ve kuzeyden saldırmışlardır. De administrando imperio’ya göre Bizanslar ile barış yapan Simeon, Peçeneklere haber gönderip Macarlar askeri bir seferdeyken birlikte onlara saldırmış ve Macarların ailelerini tamamen yok etmiş ve Etelköz’de kalıp yurtlarını koruyan Macarları kovmuşlardır.

Seferdeki Macarlar geri döndüklerinde ülkelerini ıssız ve tamamen yakılıp yıkılmış olduğunu görünce, onlar da bugün yaşadıkları yere yerleşmişlerdir.117 Fulda Yıllıkları’nda da 894 yılında Macarların Panunya ovasını yakıp yıktıklarından ve 895 yılında ise Bulgar sınırlarına saldırdıklarında ancak Bulgarlar tarafından çoğunun öldürüldüğünden bahsedilmektedir. 896 yılında ise savaşın detaylı bir anlatımını sunulmuştur.118 András Róna-Tas’a göre de Macarlar, Morovya-Frank savaşına dahil olamaz, çünkü Macarlar 894 yılında o bölgeden ayrılmışlardır. Ayrıca yukarı Tisza

114 Pal, Realm of St. Stephen, 19.

115 Róna-Tas, Hungarians and Europe in the Early Middle Ages, 351.

116 Róna-Tas, 334.

117 Moravcsik, De Administrando Imperio, 177.

118 Reuter, The Annals of Fulda, 129, 132-36.

33

bölgesinde ya da Etelköz’de olup olmadıklarına dair de net bilgi yoktur. Ancak 895’de muhtemelen Bulgarlara saldırmak için askeri bir sefere çıkıp Transilvanya’daki tuz madenlerini ele geçirmişlerdir. Bu bölge, Macarlara ileriki yıllarda önemli stratejik avantajlar sağlamış olacaktır.119 Etelköz’e geri dönüp yurtlarının yakıldığını gören Macarların, bu ağır yenilgi sonrası gidebilecekleri tek yer vardı ve burası da Transilvanya, yukarı Tiszay bölgesiydi.120

İkinci safhada Macarlar bulundukları bölgelerde güçlerini toplayıp, komşuları ile iyi ilişkiler kurmaya çalışmışlardır. 898’de Frank kralı Arnulf’un daveti ile batıya ve Kuzey İtalya üzerine seferler düzenleyip ganimetler elde etmişler ve 900 yılında Bavyeralılar tarafından durdurulmuşlardır.121(Harita 7) Denis Sinor’a göre, Panunya Ovasının geri kalanı İtalya’dan dönen bu Macar orduları tarafından ele geçirilmiştir.122 Böylece 900 yılına gelindiğinde, Karpat Ovası Macarlarca tamamen ele geçirilmiş ve sonraki süreçte Macarlar bölgedeki kontrollerini pekiştirmeye çalışmışlardır.123

119 Róna-Tas, Hungarians and Europe in the Early Middle Ages, 334.

120 Sinor, History of Hungary, 22; Róna-Tas, Hungarians and Europe in the Early Middle Ages, 335.

121 Róna-Tas, Hungarians and Europe in the Early Middle Ages, 336,337; Sinor, History of Hungary, 22; Pal, Realm of St. Stephen, 13.

122 Sinor, History of Hungary, 22.

123 Sinor, 22; Róna-Tas, Hungarians and Europe in the Early Middle Ages, 337.

34

İKİNCİ BÖLÜM

MACARLARIN HIRİSTİYANLIK ÖNCESİ DİNİ İNANIŞLARI

Macarlar, Karpat Ovasında sona eren binlerce yıllık yolculukları boyunca, farklı birçok topluluk ile karşılaşmışlar ve neticede karşılıklı etkileşimlerde bulunmuşlardır. İlk ana vatanlarında avcı-toplayıcı-balıkçı bir topluluk iken yolculukları sonucunda göçebe savaşçı bir topluluğa dönüşmüşler ve en son olarak Karpat Ovası’na yerleşerek günümüze kadar buradaki vatanlarında yaşamışlardır. (Resim 1) Bu etkileşimler ve sosyal değişimler sonucunda, dinleri de temel bir takım değişikliklere uğramış, İran ve özellikle Türk topluluklarından bazı terminoloji ve inançları almışlardır. Sonuç olarak Macarların antik inanç sistemleri, Fin-Ugor kökeni çerçevesinde İran ve özellikle de Türk inanç sistemleri etkisi altında şekillenmiştir. Bu inanç sistemlerini de Karpat Ovasına kadar beraberlerinde getirmişlerdir. Bu noktada táltos (şaman), etimolojik olarak Fin-Ugor kökenli iken boszorkány (cadı) inancı, Türk inanç sisteminden Macarlara geçen bir terminolojiye örnek olarak gösterilebilir.124

Macarlar, Karpat Ovasına geldiklerinde antik inançlarını halen devam ettirmekteydiler ve ayrıca bölgede bulunan Hıristiyan hayata büyük darbe vurmuşlar, Morovya’ya tekrar geleneksel inanç sistemini geri getirmişlerdir.125 Ancak Hıristiyan dünyasına düzenledikleri bu akınlar 955 yılında Lechfeld yenilgisinin akabinde son bulmuş ve Macar lideri Géza, bölgede kalabilmenin tek yolunun Hıristiyan bir devlete dönüşmek olduğunu görmüş ve halkı arasında büyük bir değişiklik başlatmıştır. Bu nedenle Géza, içeride büyük bir temizlik yaparak, Transdanubia yöneticisi Koppány hariç

124 Róna-Tas, Hungarians and Europe in the Early Middle Ages, 364.

125 Pal, Realm of St. Stephen, 5; Petr Sommer vd., “Bohemia and Moravia”,

Christianization and the Rise of Christian Monarchy: Scandinavia, Central Europe and Rus’ c.900–1200, ed. Nora Berend (New York: Cambridge University Press, 2007), 224.

35

Árpád soyundan gelen herkesi ortadan kaldırmış126 ve kendisi de Hıristiyanlığı kabul etmiştir.127 Bu andan itibaren Macarlar arasında bazen kanla bazen yasalarla Hıristiyanlık yayılmış ve eski inançlara dair tüm izler silinmeye çalışılmıştır. Kral István Macarların başına geçtiğinde halen kendisi eski inançlara bağlı olan ve bu inançları sürdüren kişilerce de desteklenen Koppany ile mücadele etmiştir.128 Quefurtlu Aziz Bruno da Kara Macarlar’ın129 başarısız misyonerlik faaliyetleri sonucunda birçoğunun gözlerinin köreltilmesinden sonra Hıristiyan orduları tarafından zorla Hıristiyanlaştırıldığından bahsetmiştir.130 Ayrıca Chronicon Pictum’a göre, Vata isyanı sonucu Rasdi adında eski dine mensup bir rahibe, Kral Béla tarafından hapse atılmış ve orada ölmüştür.131 Kral István döneminden sonra yasalar ile eski dini ritüelleri yasaklamış, Hıristiyan ibadetleri ve kilise inşaları ise zorunlu kılınmıştır.132

126 Pal, Realm of St. Stephen, 26.

127 Pal, 26,27; Ágnes Kurcz, “Szent István király Nagy legendája”, içinde

Szöveggyűjtemény a régi magyar irodalom történetéhez - Középkor: (1000-1530), ed.

Edit Madas ve István Bitskey (Budapest: Tankönyvkiadó Vállalat, 1992), par. 2; Ágnes Kurcz, “Szent István király Kis legendája”, içinde Szöveggyűjtemény a régi magyar irodalom történetéhez - Középkor: (1000-1530), ed. Edit Madas ve István Bitskey (Budapest: Tankönyvkiadó Vállalat, 1992), par. 2.

128 Pal, Realm of St. Stephen, 27; Janos Bak ve Laszlo Veszpémi, ed., The Illuminated Chronicle: Chronicle of the Deeds of the Hungarians from the Fourteenthcentury (Budapest; New York: CEU Press, 2018), 111-13.

129 Kara Macarlar yönetici sınıftan olmayıp Macarlara sonradan katılmış Sekeller, Peçenekler ve Kumanlar gibi diğer Türk kavimlerini ifade etmek için kullanılmıştır.

Eski Türkler’de de “kara” sıradan, avam, halk anlamlarında kullanılmış ve Orhon Yazıtları dahil birçok eski Türk yazıtlarında özellikle “kara kamag (sıradan halk)”

olarak geçmiştir. Bkz: Erhan Aydın, Yenisey Yazıtları (Kömen Yayınları, 2015), 204, 205; Erhan Aydın, Uygur Yazıtları (Bilge Kültür Sanat, 2018), 138; Mehmet Ölmez, ed., Orhon-Uygur Hanlığı Dönemi Moğolistan’daki Eski Türk Yazıtları Metin-Çeviri-Sözlük (Bilgesu Yayıncılık, 2012), 97, 151, 351, 352.

130 Nora Berend, József Laszlovszky, ve Béla Zsolt Szakács, “The Kingdom of Hungary”, içinde Christianization and the Rise of Christian Monarchy: Scandinavia, Central Europe and Rus’ c.900-1200, ed. Nora Berend (Cambridge; New York:

Cambridge University Press, 2007), 331,332.

131 Bak ve Veszpémi, The Illuminated Chronicle, 155.

132 Kral İstvan Yasaları için bkz: János Bak, “Online Decreta Regni Mediaevalis

Hungariae. The Laws of the Medieval Kingdom of Hungary All Complete Monographs.

4.” (USU Libraries, 01 Ocak 2019), 18-50, https://digitalcommons.usu.edu/lib_mono/4.

36

Antik Macar inançları, toplumun hafızasından silinmeye çalışılışmış olsa da folklorda ve Hıristiyanlık dini içerisinde yaşamaya devam etmiştir. 17. ve 19. yüzyıldan sonra tarihçiler Macarların eski dinlerinin ne olabileceğini araştırmaya başlamışlar ancak sorular halen tam olarak çözülememiştir133 Macar Şamanizm’ine dair materyaller, halen yaşayan halk gelenek ve göreneklerinden, tarihi yazılı kaynaklardan ve halk masallarından, ayrıca arkeolojik buluntulardan elde edilmektedir.134

Şamanizm, Hıristiyanlık öncesi Macarların dünya görüşünün temel noktasını oluşturmuştur.135 Macarların Hıristiyanlık öncesi dini inançlarının, günümüzde halen Sibirya’da mevcut olan şamanlık ile benzerlik gösterdiği konusunda bir fikir birliği bulunmaktatır. Ancak şamanizm toplumun gelişmişlik düzeyi, çevresel faktörler ve toplumu çevreleyen diğer topluluklara bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Bu nedenle Hıristiyanlık öncesi Macarlardaki şamanizm ile 19. - 20. yüzyıllarındaki Sibirya şamanizminin aynı olamayacağı değerlendirilmektedir.136 Macarların eski dini inanç sistemleri tanrı inancı, kurban ritüelleri, natürist inançlar ve köken mitleri çerçevesinde incelenebilir. Ancak bu inanç sistemi çok daha karmaşık ve detaylı bir sistemdir.