• Sonuç bulunamadı

Araştırmanın Teorik Katkısı

5. BÖLÜM: TARTIŞMA

5.2. Araştırmanın Teorik Katkısı

Bu çalışma öz liderliğin aracılık etkisi yoluyla pozitif psikolojik sermaye ve işe adanmışlığı birbirine bağlayan bir model önermektedir.

Pozitif psikolojik sermaye örgütsel davranış alan yazında çokça yer almış bir konu olsa da benzer çalışmalardan farklı olarak bu çalışma, pozitif psikolojik sermaye, işe adanmışlık ve öz liderlik arasındaki ilişki ağını ortaya koymaktadır. Pozitif psikolojik sermaye ile işe adanmışlık arasındaki ilişkiyi ele alan çalışmalarda elde edilen bulgular, pozitif psikolojik sermaye düzeyinde meydana gelecek bir artışın, işe adanmışlık seviyesin de benzer bir artış yaratacağını göstermektedir.

Xanthopoulou vd. (2007), gerçekleştirdikleri çalışma ile işe adanmışlık düzeyleri yüksek çalışanların aynı zamanda işleriyle ilgili iyimser bir tutum içinde olan, öz yeterliliği yüksek çalışanlar olduklarını, Hasbesleben (2010), pozitif psikolojik sermayenin alt boyutları olan öz yeterlilik ve iyimserliğin işe adanmışlıkla pozitif yönde anlamlı bir ilişki gösterdiğini, Ouweneel vd.’nin (2012), olumlu duygular, işle ilgili umut ve işe adanmışlık arasındaki ilişkiyi incelediği çalışmasında, olumlu duygular yaratan deneyimlerin işe adanmışlığı pozitif yönde etkilediğini ve bu ilişkide umudun aracı rol üstendiğini, Nigah, Davis ve Hurrell (2012), iş ortamında kurulan arkadaşlık ve zenginleştirilmiş iş ortamının işe adanmışlık üzerindeki etkisinde pozitif psikolojik sermayenin aracı rol üstlendiğini ve iş ortamında kurulan arkadaşlık ve zenginleştirilmiş

142

iş ortamından alınan doyumun hem işe adanmışlığı hem de pozitif psikolojik sermayeyi olumlu yönde etkilediğini, Waal ve Pienaar (2013), pozitif psikolojik sermaye ile işe adanmışlık arasında oldukça güçlü bir ilişki olduğunu, Chaurasia vd. (2014), pozitif psikolojik sermaye düzeyi ve lider üye etkileşimi ile işe adanmışlık ve iş rolü performansı arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki olduğunu ayrıca pozitif psikolojik sermeyenin doğrudan işe adanmışlık üzerinde pozitif yönlü bir etkisi olduğunu, Paek vd. (2015), pozitif psikolojik sermaye ile iş tatmini ve örgütsel bağlılık ilişkisinde, işe adanmışlığın kısmen aracılık rol üstelendiğini, Çalışkan (2015), pozitif psikolojik sermaye bileşenlerinden iyimserlik ve umut bileşenleri ile işe adanmışlık arasında pozitif yönde bir ilişki olduğunu, Joo, Lim ve Kim (2015) yüksek pozitif psikolojik sermaye düzeyine sahip çalışanların yüksek oranda işe adanmışlık davranışı sergilediğini ve pozitif psikolojik sermaye ile işe adanmışlık arasındaki ilişkiye, güçlendirmenin kısmen aracılık ettiğini, Karatepe ve Karadaş (2015), pozitif psikolojik sermaye düzeyi yüksek çalışanların işleriyle olan ilişkilerinin daha kuvvetli olduğunu ve daha fazla adanmışlık gösterdiklerini, Alessandri vd. (2018), işe adanmışlığın pozitif psikolojik sermaye ile iş performansı arasındaki ilişkide aracı rol üstelendiğini, Cheng, Hong ve Yang (2018) ise, işe adanmışlığın pozitif psikolojik sermaye ile hizmet davranışları arasındaki ilişkide aracı rol üstelendiği tespit etmiştir.

Araştırma sonucunda elde edilen bulgular alan yazındaki diğer çalışmalarla tutarlılık göstermiş olup, pozitif psikolojik sermayenin işe adanmışlık üzerinde pozitif yönlü bir etkisi olduğunu desteklemektedir (H1). Bu doğrultuda pozitif psikolojik sermaye düzeyleri yüksek olan akademisyenlerin işe adanmışlıklarının da yüksek olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. Ayrıca bu çalışma ile pozitif psikolojik sermaye ile işe adanmışlık arasındaki nedensel ilişki ele alınmaktadır.

Örgütler için birer kişisel kaynak olarak kabul edilen ve pozitif duyguların temelinde oluşan pozitif psikolojik sermaye gibi öz liderlik de yapıcı olmayan düşünce kalıplarını engelleyerek, olumlu düşünce kalıpları geliştirilmeyi amaçlar (Houghton ve Yoho, 2005: 66).

Öz liderlik üzerine yapılan çalışmalar incelendiğinde bu değişkenin yaratıcılık (Diliello ve Houghton, 2006), örgütsel bağlılık ve iş tatmini (Şeşen vd., 2017), iş performansı ve öz yeterlilik (Konradt, Andreβen ve Ellwart, 2009), kariyer başarısı (Stewart vd, 2011) gibi iş çıktıları ile olumlu yönde ilişkili olduğunu gösteren çalışmalar yer almaktadır. Bu açıdan bakıldığında iş verimliliği ve çalışan performansı ile pozitif

143

yönde ilişkili olan öz liderlik tutumlarını neyin etkilediğinin tespit edilmesi olumlu iş çıktılarını arttırarak bireysel ve örgütsel performansı pozitif yönde etkileyecektir.

Öz liderlik, bir eylemin gerçekleştirilmesinde içsel motivasyon faktörlerini içine alan çeşitli stratejiler önermektedir. Öz liderliğin temel bileşenlerinden birisi olan doğal ödül stratejisi büyük ölçüde içsel motivasyona dayanmaktadır (Deci ve Ryan, 1985). İçsel motivasyon kişinin öz yeterlilik duygusunu geliştirir, öz yeterlilik kendi kendini etkileme davranışını, kendi kendini etkileme ise öz liderlik becerilerini oluşturmaktadır (Robert, 2012: 113. Bu bağlamda, istenen amaçlara ulaşmak, davranışları pozitif yollarla şekillendirmek için içsel motivasyonu sağlayan, davranışlara yön veren, bilişsel ve davranışsal olarak kişinin kendi kendini değerlendirme ve etkileme süreci olarak ifade edilen öz liderliğin, öz yeterlilik, iyimserlik, esneklik ve psikolojik dayanıklılık bileşenlerinden oluşan pozitif psikolojik sermaye ile ilişkili olabileceği ve pozitif psikolojik sermaye düzeyinin içsel motivasyonu arttırdığı dolayısıyla öz liderlik üzerinde pozitif yönlü bir etkisi olduğu düşünülmektedir (Houghton vd, 2012: 221; Seligman ve Csikszentmihalyi, 2000; Çetin vd., 2016).

Alan yazın incelendiğinde pozitif psikolojik sermaye ve öz liderlik ilişkisinin incelendiği araştırmaların sayısının oldukça az olduğu görülmektedir. D’Intno vd. (2007), pozitif psikolojik sermayenin alt boyutlarından olan iyimserlik ve umudun, öz liderlik tutumlarına ilişkin pozitif yönlü bir etkisinin olduğunu, Çetin vd.(2016), yaptıkları araştırmada psikolojik sermayenin içsel motivasyonu arttırıcı etkiye sahip olduğunu, Kızrak vd. (2017), öz liderlik tutumlarının çeşitli psikolojik sermaye değişkenlerinden, bilhassa umut ve iyimserlik alt boyutundan etkilendiğini, Kotze (2018), psikolojik sermayenin, öz liderlik ile işe bağlılığın alt boyutlarından olan adanmışlık arasında tam olarak aracı role olduğunu, tespit etmiştir.

Tüm bu bulgular, araştırma sonuçları ile paralel bir görüş ortaya koymakta olup pozitif psikolojik sermayenin öz liderlik üzerinde pozitif yönlü bir etkisi olduğunu desteklemektedir (H2).

Ryan ve Deci’ye (2000b) göre, bireylerin kendileri üzerinde kontrol sahibi olmaları bir diğer deyişle öz liderlik becerilerine sahip olmaları içsel motivasyonlarını arttırarak kişilerin yetkinliklerini ve işle olan ilişkisini olumlu yönde etkilemektedir.

Öz liderlik stratejileri kişinin bireysel veya örgütsel başarısında ihtiyaç duyacağı psikolojik kaynakları oluşturmaya yönelik etkili bir yol olarak sunulmaktadır. Bu açıdan öz liderlik stratejilerinin işe bağlılık ve işe adanmışlık gibi olumlu duyguları da geliştirebileceği düşünülmektedir.

144

Alan yazında öz liderlik ve işe adanmışlık ilişkisini ele alan çok az sayıda araştırma olduğu görülmekle birlikte bu çalışmalar araştırma bulgularını destekler niteliktedir. Gomes (2015), öz liderlik, işe adanmışlık ve bireysel inovasyon arasında pozitif yönlü bir ilişki olduğunu ayrıca bu ilişkide işe adanmışlığın öz liderlik ve bireysel inovasyon arasında aracı rol üstlendiğini, Park (2016), öz liderliğin örgütsel adalet ve işe adanmışlık arasındaki ilişkide kısmi aracılık etkiye sahip olduğunu, Breevaart vd. (2014), özyönetimin günlük çalışma ortamının verimliliğini (yani daha fazla beceri çeşitliliği, geri bildirim ve gelişim fırsatları vb.) ve çalışanların işe adanmışlık düzeyini pozitif yönde etkilediğini tespit etmiştir. Bu çalışmaların yanı sıra literatürde yer alan diğer çalışmalar incelendiğinde, öz liderliğin performans (Neck vd., 1999; Konradt vd., 2009;

Sampl vd., 2017), iş tatmini (Politis, 2006), iş doyumu (Uğurluoğlu, 2010) üretkenlik ve yaratıcılık (Politis ve Breman, 2011) ile pozitif yönde anlamlı bir ilişki gösterdiği görülmektedir.

Olumlu iş çıktıları ile pozitif yönde ilişkili olan öz liderliğin çalışanların işle olan pozitif ilişkisini ele alan işe adanmışlıkla da ilişkili olduğu düşünülmektedir. Bu durum kaynakların korunması teorisi ile açıklanabilir.

Kaynakların korunması teorisine göre, mevcut kaynaklar birey için önemli olan diğer kaynaklara ulaşmayı kolaylaştırmaktadır (Hobfoll, 1989). Bu açıdan öz liderlik hem iş kaynaklarını artırarak hem de psikolojik kaynaklar aracılığı ile işe adanmışlığı olumlu yönde etkilemektedir (H3) (Breevaart vd., 2014).

Öz liderliğin temel bileşenlerinden birisi olan doğal ödül stratejisi büyük ölçüde içsel motivasyona dayanmaktadır (Deci ve Ryan, 1985). Belirlenen bir amaç doğrultusunda eyleme geçen bireyler dışsal faktörlere ihtiyaç duymadan, içsel motivasyona dayanan doğal ödül stratejilerine odaklanarak kendilerini bu doğrultuda etkileyebilmektedirler. Bu açıdan öz liderlik, belirlenen hedefler doğrultusunda kişinin kendini etkilemesi, yönlendirmesi ve harekete geçirmesini sağlayan içsel motivasyon kavramıyla doğrudan ilişkilidir (Neck ve Houghton, 2006: 281). Bununla birlikte içsel motivasyon yeterlilik duygusunu geliştirir, yeterlilik duygusu kişinin kendi kendini etkileme davranışını, kendi kendini etkileme ise öz liderliğin temelini oluşturmaktadır (Robert, 2012: 113).

Bu çalışmanın amacı; öz liderlik, psikolojik sermaye ve işe adanmışlık arasındaki ilişkiyi ortaya koymaktır. Yapılan araştırma sonucunda elde edilen bulgular, öz liderliğin pozitif psikolojik sermaye ile işe adanmışlık arasındaki ilişkide kısmi aracılık etkisine sahip olduğunu göstermektedir (H4).

145

Bu bulgu Siu vd. (2014) tarafından yapılan çalışma ile uyumludur. Siu vd.

üniversite öğrencileri üzerinde yaptığı çalışma ile psikolojik sermaye ve işe adanmışlık arasındaki ilişkide içsel motivasyonun aracı rol üstlendiğini ifade etmektedir. Bu çalışmada ise pozitif psikolojik sermaye ile işe adanmışlık ilişkisinde temelde içsel motivasyona dayanan öz liderliğin aracılık rolü incelenmiştir.

Bu çalışmanın teorik katkısı, ilgili alan yazında pozitif psikolojik sermaye ile işe adanmışlık arasındaki ilişkide öz liderliğin aracılık rolünü açıklayan bir çalışmaya rastlanmamış olmasıdır. Ayrıca bu çalışmada elde edilen bulgular yeni yeni gelişmekte olan öz liderlik literatürüne katkıda bulunarak kavramın daha iyi anlaşılmasına yardımcı olmaktadır.