• Sonuç bulunamadı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ"

Copied!
97
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

i

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

DOKTORA TEZİ

MOR HAVUÇLARDA (Daucus carota L.) TOHUMLUK KÖKLERİN DEPOLANMA ŞEKİLLERİNİN, İRİLİKLERİNİN VE DİKİM ARALIKLARININ TOHUM VERİM VE KALİTESİNE ETKİSİ

Nurten LÖKOĞLU

BAHÇE BİTKİLERİ ANABİLİM DALI

ANKARA 2019

Her hakkı saklıdır

(2)
(3)
(4)

ii ÖZET

Doktora Tezi

MOR HAVUÇLARDA (Daucus carota L.) TOHUMLUK KÖKLERİN DEPOLANMA ŞEKİLLERİNİN, İRİLİKLERİNİN VE DİKİM ARALIKLARININ TOHUM VERİM VE

KALİTESİNE ETKİSİ Nurten LÖKOĞLU

Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Bahçe Bitkileri Anabilim Dalı Danışman: Prof. Dr. Ruhsar YANMAZ

Araştırmada; mor havuçların ticari tohum üretiminde kök iriliği, depolama koşulları ve dikim aralığının tohum verim ve kalitesine etkisi belirlenmiştir. İki yıl süreyle yürütülen araştırmada ilk yıl orta (3-4 cm) ve iri (4-5 cm) kökler, iki depolama (Soğutuculu 4°C %70-100 ON ve Soğutucusuz 8.5°C %70 ON) ve üç saklama koşulunda (topraklı+talaş, topraksız+talaş, delikli PE torba) depolanmış ve depolanma ömrü, depolama sonrası tohum verim ve kalite özellikleri belirlenmiştir. İkinci yıl, depolanan köklerde dikim aralığının tohum verim ve kalitesine etkisi ortaya konulmuştur. Tarla koşullarında muhafaza çalışmalarında Agryl örtü kullanımının dondan koruma etkisi belirlenmiştir. İlk yıl 16 hafta süreyle muhafaza edilen köklerin iriliğe bağlı olmaksızın soğutuculu depoda %75’inin, soğutucusuz depoda ise %86’sının dikime uygun şekilde muhafaza edilebildiği ortaya konulmuştur. Bitki başına ana küme tohum ağırlığı ilk yıl soğutuculu depoda (2.01 g), tarla koşullarında ise açıkta kışı geçiren köklerde (2.00 g) fazla olmuştur. Tarla koşullarında kışı geçiren köklerde agryl örtü kullanımı ve kök iriliği bitki başına ana, birincil ve ikincil küme tohum verimi üzerinde etkili olmamıştır. İkinci yıl denemelerinde en yüksek bitki başına tohum verimi 17.72 g ile (soğutuculu depoda) 75 x 50 cm aralıklarla dikilen köklerden alınmıştır. Tarla koşulunda açıkta kışı geçiren köklerde ise en yüksek bitki başına tohum verimi 75 x 30 cm aralıklarla dikilenlerden (35.18 g) alınmıştır. Araştırma sonucunda mor havuçlarda tohumluk köklerin iriliğinin köklerin muhafaza ömrü ile tohum verim ve kalitesi üzerindeki etkisinin önemli olmadığı ancak orta irilikteki köklerin tohum üretiminde tercih edilmesinin uygun olacağı belirlenmiştir. Tohum verimi açısından 75x50 ile 75x30 cm dikim aralıklarının daha uygun olduğu belirlenmiştir.

Kasım 2019, 84 sayfa

Anahtar Kelimeler: Mor havuç, depolama, tohumluk kök, tohum verimi

(5)

iii ABSTRACT

Ph.D Thesis

THE EFFECTS OF STORAGE METHOD, ROOT SIZE, PLANTING INTERVAL ON SEED YIELD AND QUALITY IN PURPLE CARROTS (Daucus carota L.)

Nurten LÖKOĞLU

Ankara University

Graduate School of Naturel and Applied Sciences Department of Horticulture

Supervisor: Prof. Dr. Ruhsar YANMAZ

In the research; the effect of root size, storage conditions of roots and planting interval on seed yield and quality for commercial seed production of purple carrots were investigated. In the first year two root sizes (medium 3-4 cm, large 4-5 cm), two storage types (refrigerated 4°C 70-100

% ON and non-refrigerated 8.5°C 70% ON) and three storage conditions (soil + sawdust, soil free + sawdust, perforated PE bag) were determined on the storage life of roots and seed yield and quality characteristics after storage. In the second year, the effect of planting interval on the seed yield and quality was determined. In the studies carried out under field conditions, it was tried to determine the effect of Agryl cover during winter. In the first year, regardless of the size, it was revealed that 75% of the roots were stored in the refrigerated storage and 86% in the non-refrigerated storage (the roots were kept for 16 weeks) were found to be suitable for planting. The main umbel seed weight per plant was higher in the refrigerated storage (2.01 g) in the first year and in roots maintained under field conditions during winter (2.00 g). The use of agryl cover and root size of the roots maintained under field conditions during winter did not have an effect on seed yield of main and 1st umbel, 2nd umbel per plant. In the second year, the highest seed yield per plant was taken from the roots planted at 75 x 50 cm intervals after being kept in the refrigerated storage with 17.72 g. The highest seed yield per plant was 75 x 30 cm (35.18 g) for the roots that were maintained in field conditions during winter. As a result of the research, it was determined that the size of the roots had no effect on the seed yield and quality and the storage life of the roots but medium roots were found to be more suitable for seed yield.

In terms of seed yield, 75x50 cm and 75x30 cm planting intervals were found to be more suitable.

November 2019, 84 pages

Key Words: Purple carrot, storage, root, seed yield

(6)

iv TEŞEKKÜR

Doktora eğitimimin ve tezimin her aşamasında katkılarıyla bana destek olan, beni hiçbir zaman yalnız bırakmayan kıymetli danışman hocam sayın Prof. Dr. Ruhsar YANMAZ’a (Ankara Üniversitesi Bahçe Bitkileri Anabilim Dalı), tez çalışmam boyunca yanımda olan Tez İzleme Komitesi Üyeleri değerli hocalarım Prof. Dr. Gölge SARIKAMIŞ’a (Ankara Üniversitesi Bahçe Bitkileri Anabilim Dalı) ve Prof. Dr.

Ahmet İPEK’e (Uludağ Üniversitesi Bahçe Bitkileri Anabilim Dalı), tezimin yürütülmesinde TAGEM/BBAD/16/A09/P07/(14-02)-01 nolu proje ile maddi kaynak sağlayan TAGEM’e (Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü) ve Bahçe Bitkileri Daire Başkanlığı’na, tezimi yürüttüğüm kurumum Eskişehir Geçit Kuşağı Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü sayın Dr. Sabri ÇAKIR ve idari personeline, Sebze birimindeki çalışma arkadaşlarıma, Yetiştirme Tekniği ve Fizyoloji Birimine ve istatistiki değerlendirmelerin tüm aşamalarında yardımlarını esirgemeyen, zamanını ayıran, her zaman danıştığım sayın Dr. Oğuz ÖNDER’e, Bitki Besleme ve Toprak Birimine, Bitki Sağlığı Birimine, çıkış denemelerinin bir kısmını bölümlerinde yürütmeme olanak sağladıkları için Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Biyoteknoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ece TURHAN ve ekibine, materyal temini ve bölgesel veriler konusunda yardımcı olan Konya İl Tarım ve Orman Müdürlüğüne, Konya Ereğli İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden sayın Orhan SOYLU, Mahmut YAVUZ ve ekibine, Erkon konsantre fabrikası çalışanlarına, Hatay Kırıkhan İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden Cemil AYHAN’a, Konya’daki çiftçilerimiz Mehmet ASLAN, Mustafa CEYHAN, Mahmut KÖSEN ve Mustafa AVCI’ya çok teşekkür ederim.

Tüm bu süreçte ve hayatım boyunca maddi ve manevi destekleriyle her zaman yanımda olan, şükür sebeplerim, evlatları olmaktan gurur duyduğum babam Feyzi LÖKOĞLU, annem Ayten LÖKOĞLU ve biricik kardeşim Mert LÖKOĞLU’na; destek ve dualarıyla yanımda olan tüm büyüklerime, yakınlarıma, aile dostlarıma ve arkadaşlarıma teşekkürü borç bilirim.

Doktora tez çalışması TAGEM/BBAD/16/A09/P07/(14-02)-01 no’lu proje ile Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü tarafından desteklenmiştir.

Nurten LÖKOĞLU Ankara, Kasım 2019

(7)

v

İÇİNDEKİLER

TEZ ONAY SAYFASI

ETİK ... i

ÖZET ... ii

ABSTRACT ... iii

TEŞEKKÜR ... iv

SİMGELER ve KISALTMALAR DİZİNİ ... viii

ŞEKİLLER DİZİNİ ... ix

ÇİZELGELER DİZİNİ ... x

1. GİRİŞ ... 1

2. KURAMSAL TEMELLER ve KAYNAK ÖZETLERİ ... 8

2.1 Havuç ile İlgili Genel Bilgiler ... 8

2.2 Havuçlarda Tohum Verim ve Kalitesini Etkileyen Faktörler ... 9

2.2.1 Sıcaklığın tohum verim ve kalitesine etkisi ... 10

2.2.2 Yetiştirme tekniğinin tohum verim ve kalitesine etkisi ... 10

2.2.3 Kültürel işlemlerin tohum verim ve kalitesine etkisi ... 13

2.2.4 Kök iriliği ve küme yerinin tohum verim ve kalitesine etkisi ... 14

2.2.5 Havuç tohumlarının tohum gücünün belirlenmesine yönelik çalışmalar ... 17

2.3 Havuç Köklerinin Muhafazası Üzerine Yapılan Çalışmalar ... 19

3. MATERYAL ve YÖNTEM ... 22

3.1 Materyal ... 22

3.2 Yöntem ... 22

3.2.1 İlk yıl çalışmaları ... 23

3.2.1.1 Havuç köklerinde irilik ve muhafaza koşullarının tohum verim ve kalitesine etkisi ... 24

3.2.2 İkinci yıl çalışmaları ... 28

3.2.2.1 Tohumluk köklerde dikim aralığının tohum verim ve kalitesine etkisi ... 28

3.2.3 Tohumların hasadı ... 29

3.2.4 Yapılan ölçüm ve değerlendirmeler ... 30

3.2.4.1 Muhafaza sırasında köklerde yapılan ölçümler ... 30

3.2.4.2 Hasat zamanı yapılan ölçümler... 30

3.2.4.3 Tohumlarda yapılan ölçümler: ... 31

3.2.5 Denemenin kurulması ve sonuçların değerlendirilmesi ... 32

4. ARAŞTIRMA BULGULARI ... 33

(8)

vi

4.1 İlk Yıl Çalışmaları ... 33

4.1.1 Kök iriliği, depolama ortamı ve şeklinin tohumluk havuçların depolanma süresine etkisi ... 33

4.1.1.1 Filizlenme ve köklenme oranı ... 35

4.1.1.2 Pörsüme oranı ... 36

4.1.1.3 Çürümüş kök oranı ... 37

4.1.1.4 Filizlenmeyen kök oranı ... 39

4.1.2 Kök iriliği, ortam ve depolama şeklinin birincil ve ikincil küme sayısı ve bitki başına tohum verimi üzerine etkisi ... 40

4.1.2.1 Ana, birincil ve ikincil küme tohum verimi ... 41

4.1.3 Tarla koşullarında kök iriliği ve örtü kullanımının birincil ve ikincil küme sayısı ve bitki başına tohum verimine etkisi ... 43

4.1.4 Kök iriliği, ortam ve depolama şeklinin tohumluk köklerde tohum kalitesine etkisi ... 44

4.1.4.1 Çimlenme oranı ... 44

4.1.4.2 Çıkış oranı ... 47

4.1.5 Tarla koşullarında kök iriliği ve örtü kullanımının çimlenme ve çıkış oranına etkisi ... 48

4.1.5.1 Çimlenme oranı ... 48

4.1.5.2 Çıkış oranı ... 49

4.1.6 Kök iriliği, ortam ve depolama şeklinin tohumluk köklerde 1000 tohum ağırlığına etkisi ... 50

4.1.7 Tarla koşullarında kök iriliği ve örtü kullanımının tohumluk köklerde 1000 tohum ağırlığına etkisi ... 51

4.2 İkinci Yıl Çalışmaları ... 52

4.2.1 Depolama şekli ve ortamın tohumluk havuçların depolanma süresine etkisi ... 52

4.2.1.1 Filizlenme ve köklenme oranı ... 53

4.2.1.2 Pörsüme oranı ... 54

4.2.1.3 Çürümüş kök oranı ... 55

4.2.1.4 Filizlenmeyen kök oranı ... 56

4.2.2 Dikim aralığı, ortam ve depolama şeklinin birincil ve ikincil küme sayısına etkisi ... 57

4.2.3 Dikim aralığı, ortam ve depolama şeklinin bitki başına tohum verimine etkisi ... 58

4.2.4 Dikim aralığının açıkta depolanan havuçlarda birincil ve ikincil küme sayısı ve bitki başına tohum verimi üzerine etkisi ... 60

4.2.5 Dikim aralığı, ortam ve depolama şeklinin tohum kalitesine etkisi ... 61

(9)

vii

4.2.5.1 Çimlenme oranı ... 61

4.2.5.2 Çıkış oranı ... 64

4.2.6 Dikim aralığının açıkta depolanan havuçlarda tohumluk köklerde çimlenme ve çıkış oranına etkisi ... 65

4.2.7 Dikim aralığı, ortam ve depolama şeklinin 1000 tohum ağırlığına etkisi ... 67

4.2.8 Dikim aralığının açıkta depolanan havuçlarda tohumluk köklerde 1000 tohum ağırlığına etkisi (g) ... 68

5. TARTIŞMA ve SONUÇ ... 70

KAYNAKLAR ... 79

ÖZGEÇMİŞ ... 84

(10)

viii

SİMGELER ve KISALTMALAR DİZİNİ

N Azot

Cu Bakır B Bor Zn Çinko

da Dekar

P Fosfor

GA3 Giberellik Asit

g Gram

ha Hektar

H2O2 Hidrojen peroksit HCl Hidroklorik asit

kg Kilogram

S Kükürt

m Metre

m2 Metrekare

µg Mikro gram

mg Miligram

ppm Milyonda bir kısım Mo Molibden

MPa Megapascal

NAA Naphthylacetic asit

K Potasyum

°C Santigrat derece

cm Santimetre

Na2OCl Sodyum hipoklorit NaCl Sodyum klorür

t Ton

% Yüzde

Kısaltmalar

ABA Absisik asit

AÖF Asgari önemli fark DPE Delikli Polietilen Torba

FAO Food and Agriculture Organization MAP Modifiye atmosferde paketleme

MH Maleik hidrazit

ON Oransal nem

PE Polietilen

S Soğutuculu depo

SZ Soğutucusuz depo

TT Topraklı talaş TZT Topraksız talaş

TUİK Türkiye İstatistik Kurumu

(11)

ix

ŞEKİLLER DİZİNİ

Şekil 2.1 a. Tohumluk kökler, b. Açan çiçekler, c. Tohum tutumu, d. Tohum... 9

Şekil 2.2 Mor havuçta çiçek yapısı a. Mor havuç, b. Turuncu X Mor havuç melezi ... 9

Şekil 3.1 Mor havuç köklerinin hasadı ve köklerin iriliklerine göre sınıflandırılması ... 22

Şekil 3.1 İri ve orta irilikteki kökler ... 23

Şekil 3.3 Tarlaya dikilen ve üzeri agryl örtü ile örtülen kökler ... 24

Şekil 3.4 Depolama süresi boyunca soğutucusuz depoda ve Eskişehir ilinde kaydedilen sıcaklık ve nem değerleri ... 25

Şekil 3.5 Soğutucusuz depodaki havuç kasaları ... 25

Şekil 3.6 Soğutuculu depo ve depoya konulan havuç kasaları ... 26

Şekil 3.7 a) Topraklı talaş, b) Topraksız +Talaş ve c) Delikli PE torba içinde depolanan havuç kökleri ... 27

Şekil 3.8 Dikimden sonra tarla koşullarında çiçeklenen tohumluk bitkiler ... 27

Şekil 3.9 Köklerin kasalar içinde açıkta muhafaza denemesi için hazırlanması... 28

Şekil 3.10 Havuç köklerinin dikim aralıklarına göre dikimi ... 29

Şekil 3.11 Hasat edilen kümelerdeki tohumların harmanı ... 29

Şekil 3.12 (a) Köklerde filizlenme ve köklenme, (b) Çürümüş kök, (c) Pörsüme ... 30

Şekil 3.13 (a) Çiçeklenme, (b) Hasat döneminde bitki üzerindeki çiçek kümeleri... 31

Şekil 3.14 Çimlendirme ve çıkış denemeleri ... 32

Şekil 4.1 Soğutuculu ve soğutucusuz depoda kök iriliği ve ortamın tohumluk havuçlarda filizlenme ve köklenme oranına etkisi ... 36

Şekil 4.2 Soğutuculu ve soğutucusuz depoda kök iriliği ve ortamın tohumluk havuçlarda pörsüme oranına etkisi ... 37

Şekil 4.3 Soğutuculu ve soğutucusuz depoda kök iriliği ve ortamın tohumluk havuçlarda çürümüş kök oranına etkisi ... 38

Şekil 4.4 Soğutuculu ve soğutucusuz depoda kök iriliği ve ortamın tohumluk havuçlarda filizlenmeyen kök oranına etkisi ... 40

Şekil 4.5 Tarla koşullarında açıktaki bitkilerde kış çıkışı ... 43

Şekil 4.6 Soğutuculu ve soğutucusuz depoda kök iriliği ve ortamın tohumluk havuçlarda filizlenme ve köklenme oranına etkisi ... 54

Şekil 4.7 Soğutuculu ve soğutucusuz depoda ortamın tohumluk havuçlarda pörsüme oranına etkisi ... 55

(12)

x

ÇİZELGELER DİZİNİ

Çizelge 1.1 Son 5 yılda ülkemizde havuç üretim alanı ve miktarındaki değişim ... 3 Çizelge 1.2 Havuç üretiminde son 5 yılda ilk 5’e giren illerimizin üretim alan ve

miktarları ... 3 Çizelge 4.1 Kök iriliği, ortam ve depolama şeklinin filizlenme ve köklenme,

pörsüme, çürümüş kök ve filizlenmeyen kök oranına etkisi (%) ... 34 Çizelge 4.2 Soğutuculu ve soğutucusuz depoda kök iriliği ve ortamın tohumluk

havuçlarda filizlenme ve köklenme oranına etkisi (%) ... 35 Çizelge 4.3 Soğutuculu ve soğutucusuz depoda kök iriliği ve ortamın tohumluk

havuçlarda pörsüme oranına etkisi (%) ... 37 Çizelge 4.4 Soğutuculu ve soğutucusuz depoda kök iriliği ve ortamın tohumluk

havuçlarda çürümüş kök oranına etkisi (%) ... 38 Çizelge 4.5 Soğutuculu ve soğutucusuz depoda kök iriliği ve ortamın tohumluk

havuçlarda filizlenmeyen kök oranına etkisi (%) ... 39 Çizelge 4.6 Kök iriliği, ortam ve depolama şeklinin bitki başına birincil ve ikincil

küme sayısına etkisi (adet) ... 41 Çizelge 4.7 Kök iriliği, ortam ve depolama şeklinin bitki başına ana, birincil ve ikincil küme tohum verimine etkisi (g) ... 42 Çizelge 4.8 Kök iriliği ve örtü kullanımının tohumluk köklerde bitki sayısı, birincil

ve ikincil küme sayısı ve bitki başına tohum verimine etkisi (adet, g) ... 44 Çizelge 4.9 Kök iriliği, ortam ve depolama şeklinin depolanan havuçlarda ana küme

tohumlarının çimlenme oranına etkisi (%) ... 45 Çizelge 4.10 Kök iriliği, ortam ve depolama şeklinin depolanan havuçlarda birincil

küme tohumlarının çimlenme oranına etkisi (%) ... 46 Çizelge 4.11 Kök iriliği, ortam ve depolama şeklinin depolanan havuçlarda ikincil

küme tohumlarının çimlenme oranına etkisi (%) ... 46 Çizelge 4.12 Kök iriliği, ortam ve depolama şeklinin depolanan havuçlarda ana, birincil ve ikincil küme tohumlarının çıkış oranına etkisi (%) ... 47 Çizelge 4.13 Kök iriliği ve örtü kullanımının ana, birincil ve ikincil küme

tohumlarının çimlenme oranına etkisi (%) ... 49 Çizelge 4.14 Kök iriliği ve örtü kullanımının ana, birincil ve ikincil küme

tohumlarının çıkış oranına etkisi (%) ... 50 Çizelge 4.15 Kök iriliği, ortam ve depolama şeklinin depolanan havuçlarda ana,

birincil ve ikincil küme 1000 tohum ağırlığına etkisi (g) ... 51 Çizelge 4.16 Kök iriliği ve örtü kullanımının ana, birincil ve ikinci küme 1000

tohum ağırlığına etkisi (g) ... 52 Çizelge 4.17 Ortam ve depolama şeklinin filizlenme ve köklenme, pörsüme, çürümüş

kök ve filizlenmeyen kök oranına etkisi (%) ... 53

(13)

xi

Çizelge 4.18 Soğutuculu ve soğutucusuz depoda ortamın tohumluk havuçlarda

filizlenme ve köklenme oranına etkisi (%) ... 54 Çizelge 4.19 Soğutuculu ve soğutucusuz depoda ortamın tohumluk havuçlarda

pörsüme oranına etkisi (%) ... 55 Çizelge 4.20 Soğutuculu ve soğutucusuz depoda ortamın tohumluk havuçlarda

çürümüş kök oranına etkisi (%) ... 56 Çizelge 4.21 Soğutuculu ve soğutucusuz depoda ortamın tohumluk havuçlarda

filizlenmeyen kök oranına etkisi (%) ... 56 Çizelge 4.22 Dikim aralığının, farklı ortam ve depolama şekilde depolanan

havuçlarda bitki başına birincil ve ikincil küme sayısına etkisi (adet) ... 58 Çizelge 4.23 Dikim aralığının, farklı ortam ve depolama şekilde depolanan

havuçlarda bitki başına ana, birincil ve ikincil küme tohum verimine etkisi (g) ... 59 Çizelge 4.24 Dikim aralığının, farklı ortam ve depolama şekilde depolanan

havuçlarda bitki başına toplam tohum verimine etkisi (g) ... 60 Çizelge 4.25 Dikim aralığının açıkta depolanan havuçlarda küme sayısı ve tohum

verimine etkisi (adet, g) ... 61 Çizelge 4.26 Dikim aralığının farklı ortam ve depolama şeklinde depolanan

havuçlarda ana küme tohumlarının çimlenme oranına etkisi (%) ... 62 Çizelge 4.27 Dikim aralığının, farklı ortam ve depolama şeklinde depolanan

havuçlarda birincil küme tohumlarının çimlenme oranına etkisi (%) ... 63 Çizelge 4.28 Dikim aralığının, farklı ortam ve depolama şeklinde depolanan

havuçlarda ikincil küme tohumlarının çimlenme oranına etkisi (%) ... 64 Çizelge 4.30 Dikim aralığının açıkta depolanan havuçlarda ana küme tohumlarının

çimlenme ve çıkış oranına etkisi (%) ... 66 Çizelge 4.31 Dikim aralığının açıkta depolanan havuçlarda birincil küme

tohumlarının çimlenme ve çıkış oranına etkisi (%) ... 66 Çizelge 4.32 Dikim aralığının açıkta depolanan havuçlarda ikincil küme

tohumlarının çimlenme ve çıkış oranına etkisi (%) ... 67 Çizelge 4.33 Dikim aralığının, farklı ortam ve depolama şeklinde depolanan

havuçlarda ana, birincil ve ikincil küme 1000 tohum aralığına etkisi (g) ... 68 Çizelge 4.34 Dikim aralığının açıkta depolanan havuçlarda ana, birincil ve ikincil

kümenin 1000 tohum ağırlığına etkisi (g) ... 69

(14)

1 1. GİRİŞ

Havuç çok eskiden beri bilinen sebze türlerinden biridir. Havucun ana vatanı olarak Asya, Avrupa ve Kuzey Afrika gösterilmektedir. Havuca ait ilk bilgiler 10. yüzyıla ait olup, Anadolu ve Mezopotamya’da bulunduğu belirtilmektedir (Banga 1957, Simon vd.

1997). Havuç tarihin ilk çağlarından beri bilinmekle birlikte, Yunanlılar ve Romalılar zamanında diğer pek çok sebze türünde olduğu gibi öncelikle ilaç olarak kullanılmıştır.

VI. Pontius Kralı (M.Ö 120-63) Mithridates’in, zehirlenme tehlikesine karşı, vücudunu koruyabilmek amacıyla içtiği iksirin içine havuç tohumu katıldığı belirtilmektedir.

Romalılar döneminde beslenme, eczacılık, tıp alanındaki ilk kaynaklardan olan Aulus Cornelius Celsus (M.Ö 25-50) tarafından yazılan ‘De Medicina’ isimli kitapta havuç tohumundan nasıl yararlanılabileceği anlatılmaktadır. Yabani havuçların tohumları yaklaşık 2000 yıl önce de doğum kontrolünde kullanılmıştır. İkinci dünya savaşı yıllarında yiyecek sıkıntısı baş gösterdiğinde şeker karneye bağlanmıştır ve bu dönemde havuç şekere alternatif bir sebze olarak daha fazla tüketilmeye başlanmıştır (Stolarczyk ve Janick 2011).

Stolarczyk ve Janick’e (2011) göre havuçlar ilk olarak Afganistan’da kültüre alınmıştır.

Buradan Avrupa’ya ve Asya’ya yayılmıştır. Asya havuçlarının Avrupa’ya götürülmesinden sonra 17.yy’da mor havuç ile sarı havuç melezlerinden turuncu renkli havuçlar geliştirilmiştir (Günay 2005).

Dünya üzerinde kültürü yapılan havuçlar Doğu-Asya (var. atrorubens) ve Avrupa havuçları (var. sativus) olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır (Vavilov 1926, 1951).

Doğu-Asya havuçları antosiyanince zengin, çok dallı, tüylü gri yeşil yapraklı, sarı ve mor renkli havuçları kapsar. Bitkiler erken çiçeklenme eğiliminde ve depolama ömürleri kısadır (Simon 2000). Asya havuçlarının orijin merkezi Himalayalar-Hindikuş bölgesi (Kaşmir–Afganistan) ve Türkistan bölgesidir (Mackevic 1929, Heywood 1983, Stolarczyk ve Janick 2011). Mor renkli havuçlar Türkiye, Afganistan, Mısır, Pakistan ve Hindistan’da geleneksel olarak üretilmekte ve tüketilmektedir.

(15)

2

Batı havuçları ise turuncu renge ve karotenoid pigmentine sahiptir. Sapa kalkmadan önce düşük sıcaklığa gereksinim duyarlar (Simon 2000). Vavilov (1951)’a göre bu çeşitliliğin merkezi Ön Asya, havucun ikincil gen merkezi olan Türkiye ve İran’dır (Stolarczyk ve Janick 2011). Bu havuçların ilk ortaya çıkışının mutasyon ve seleksiyonla olduğu öne sürülmektedir. Tüm Dünya’da yaygın olarak üretilmektedir.

Bugünkü koşullarda Dünya’da turuncu renkli havuçlar yaygın olarak yetiştirilmekte ise de mor renkli havuçlar da özellikle sanayide kullanım alanı bulmaktadır.

Dünya’da 2016 yılı FAO verilerine göre havuç (istatistiklerde havuç ve şalgam olarak yer almaktadır) 11.687.290 da alanda yetiştirilmekte ve üretim miktarı 42.711.830 ton’dur. Dünyada havuç üretiminde ilk 10’a giren ülkeler Çin (20.470.523 ton), Özbekistan (2.250.559 ton), Rusya (1.847.092 ton), ABD (1.374.580), Ukrayna (876.920 ton), Polonya (822.003 ton), İngiltere (811.117 ton), Almanya (641.628 ton), Fransa (578.490 ton), Japonya (567.000 ton)’dır. Türkiye 554.736 ton üretimle 12.

sırada bulunmaktadır (Anonymous 2018).

Havuç ülkemizde uzun yıllardan beri yetiştirilmekte olan bir sebze türüdür.

Türkiye’deki havuç üretim alanı ve üretim miktarının son 5 yıldaki değişimi incelendiğinde (Çizelge 1.1), havuç üretim alanımız TUİK verilerine göre, 2013 yılında 108.643 da iken 2017 yılında 108.489 da olmuştur. Üretim miktarı ise 2013 yılında 569.855 ton, 2017 yılında ise 569.533 ton olmuştur (Anonim 2019). Rakamlara göre alan ve üretim değerlerinde son 5 yılda kayda değer bir değişim olmadığı görülmektedir. Bununla birlikte 2018 yılı rakamları üretimde yaklaşık %8’lik bir artışın olduğunu göstermektedir. Ülkemiz istatistiklerinde sadece turuncu havuç üretim alanı ve miktarı verilmekte, mor havuç üretim ve alan değerleri istatistiklerimize henüz yansıtılmamaktadır.

(16)

3

Çizelge 1.1 Son 5 yılda ülkemizde havuç üretim alanı ve miktarındaki değişim

Yıl Üretim alanı (da) Üretim miktarı (t)

2013 108.643 569.855

2014 104.404 557.977

2015 101.003 534.988

2016 101.080 554.736

2017 108.489 569.533

2018 123.478 642.837

Havuç üretiminde ilk 5 sıraya giren illerimiz Konya, Ankara, Hatay, Denizli ve Burdur’dur (Çizelge 1.2). 2017 yılında Konya’da 53.780 da alanda 355.652 ton, Ankara’da 23.500 da alanda 132.880 ton, Hatay’da 20.389 da alanda 53.121 ton, Denizli’de 1.871 da alanda 8.307 ton ürün elde edilmiştir (Anonim 2019).

Çizelge 1.2 Havuç üretiminde son 5 yılda ilk 5’e giren illerimizin üretim alan ve miktarları

İller

/Yıllar Üretim alanı (da) Üretim miktarı (ton)

2013 2014 2015 2016 2017 2013 2014 2015 2016 2017 Konya 50.31 46.35 44.75 46.48 53.78 344.40 331.59 310.30 336.46 355.65 Ankara 23.55 23.25 22.35 21.70 23.50 131.80 131.40 127.75 124.9 132.88 Hatay 20.20 22.16 21.47 20.13 20.39 60.30 60.48 64.41 59.84 53.12 Denizli 2.07 2.55 2.55 2.45 1.87 9.16 11.35 11.35 10.88 8.31 Burdur 3.28 3.18 1.68 1.98 1.68 6.90 6.70 3.70 4.28 3.69

Mor havuç üretim alanı ve miktarı istatistiklerimize yansıtılmamakla birlikte mor havuç yetiştiriciliği uzun yıllardır Konya'da çoğunlukla Ereğli ve Çumra ilçeleri ile Hatay ilinin Kırıkhan ilçesinde geleneksel bir içecek olan şalgam suyu üretiminde kullanılmak amacıyla yapılmaktadır. İl ve ilçe müdürlüklerinden elde edilen bilgilere göre, Konya Ereğli’de her yıl mor havuç üretim alanının yaklaşık 20-25 bin da civarında olduğu, üretimin ise 85-100 bin ton arasında değiştiği öğrenilmiştir. 2017 yılında ise yaklaşık olarak 17-18 bin dekar civarında bir alanın ekildiği belirtilmiştir (Anonim 2017a). Son yıllarda mor havucun önemli bir kısmı meyve suyu konsantresi üretiminde kullanılmaktadır.

(17)

4

Konya ili Çumra ilçesinde yaklaşık 110 adet irili ufaklı havuç işleme fabrikası bulunmaktadır (Anonim 2017b). Konya ili Ereğli ilçesinde ise özellikle mor havuç işlenmesinde 4 büyük firma olduğu (Erkon, Günseven, Ersu, Akdem), Erkon ve Günseven firmalarının son yıllarda ön planda olduğu öğrenilmiştir. Ayrıca Doğanay Gıdanın da Ereğli’de son yıllarda yatırım yaptığı belirtilmektedir. Ereğli’de tam sayısı bilinmemekle beraber küçük aile işletmesi olarak 15-20 adet işletme bulunmaktadır (Anonim 2017b). Erkon konsantre fabrikası yetkililerinden alınan bilgilere göre fabrikada yıllık yaklaşık 100 bin ton civarında mor havuç işlendiği, bunun 30 bin tonunun şalgam suyu yapımında, geri kalanının ise meyve suyu sanayisinde değerlendirilmekte olduğu belirtilmiştir. Kendi firmalarının sezonunda 40 bin tona yakın hammadde işlediğini ve 8-10 bin ton konsantre üretiminin olduğu ve konsantre ürünlerin tamamının yurt dışına ihraç edildiği bilgisi edinilmiştir. Yıllara göre konsantre üretimi pazar talebine göre % 10 artmakta veya azalmaktadır. Bunun da parasal değeri yaklaşık olarak 30.000.000 Euro civarındadır (Anonim 2017c).

Ülkemizde mor havuç yetiştiriciliğinin yapıldığı 2. merkez konumundaki Hatay’ın Kırıkhan ilçesinde yaklaşık 5 bin dekar alanda mor havuç yetiştiriciliği yapılmaktadır.

Yetiştiricilik Muratpaşa, Kızılkaya, Abalaklı, İçada, Torun, Baldıran, Çamsarı, Karamankaşı, Ciloğlan ve Kodallı köylerinde yaygındır. Dekara verim yaklaşık olarak 2.5-4 ton civarındadır. Bu bölgede mor havucun kilosu 50 kuruştan alıcı bulmaktadır.

Özellikle gıda boyası üretimi yapan fabrikalar çiftçiler ile anlaşma yapmaktadır.

Bölgede mor havucun tohum ekimi Temmuz-Ekim aylarında, hasadı ise bir sonraki yılın Mart ayında yapılmaktadır. Son 2 yılda üretim alanı artmaya başlamıştır. Ancak çiftçiler kendi tohumluğunu kendisi üretmeye devam etmektedir (Anonim 2017h).

Mor havuçlar antosiyanin ve antioksidan içeren flavanoidleri barındırırlar. Mor renk antosiyanin renk maddesinden gelmektedir. Flavanoidler antikanserojen özelliğe sahiptir. Serbest radikaller ve kötü kolestrolü engelleyen bileşenler olarak bilinirler.

Anti bakteriyel ve anti fungal olarak kullanılırlar ve tohumlarından elde edilen yağların saç gelişiminde önemli olduğu bilinmektedir. Doğal boya maddesi olarak bilinmekte ve kullanılmaktadır (Lökoğlu ve Yanmaz 2017).

(18)

5

Mor havuç işleyen işletmeler mor havuçların %50’ye yakınını kendi üretim alanlarından, geri kalan kısmını da üreticilerden satın almaktadır. Sözleşmeli üretim modeli çok az uygulanmaktadır. 2016 yılındaki rakamlara göre, işlemeye verilecek mor havuçların kg fiyatı 80 kuruş iken, yıkanıp, temizlenip, paketlenmiş yeme amaçlı tüketime verilen havuçların kilosu ise 1TL’sından alıcı bulabilmektedir (Anonim 2017d, Anonim 2017e). Konsantre havuç suyunun fiyatı daha yüksek olduğundan, sanayiciler 2008 yılından itibaren kök ihracatı yerine konsantre ihracatını tercih etmektedir. Bunda bölgedeki havuç materyalinin yurt dışına çıkışını önleme isteğinin yanı sıra, renk ve içerik kalitesinin iyi olmasının da rolü olduğu belirtilmektedir (Anonim 2017f).

Son yıllarda özellikle Konya ve Hatay’da mor havucun sanayide kullanımına yönelik modern işletmelerin devreye girmesi ile, mor havucun şalgam suyu dışında farklı değerlendirme şekilleri ortaya çıkarılmıştır. Dünya’da ve ülkemizde antosiyanca zengin yiyeceklere olan ilginin artmasıyla yurt içi ve yurt dışı talepte artış görülmektedir.

Bugünkü koşullarda mor havuç suyu konsantresi gıda ve kozmetik sanayinde doğal gıda boyası olarak kullanılmak üzere başta Fransa olmak üzere Almanya, İtalya, Danimarka ile Uzakdoğu'da Japonya ve Kore'ye ihraç edilmektedir (Anonim 2017g).

Ülkemizde mor havuç yetiştiriciliğinde yerli bir gen kaynağı olan havuç tohumları kullanılmakta, mor havuç çeşidi geliştirmek üzere başlatılan çalışmalar bulunmakta ise de henüz tescil edilmiş bir çeşidimiz bulunmamaktadır. Bununla birlikte Ereğli Belediyesi, 2017 yılında Türk Patent Enstitüsü’nden ‘Ereğli Siyah Havucu’ adı ile coğrafi işaret belgesi almıştır (Anonim 2017c).

Tohum firmaları tarafından bazı yabancı kökenli çeşitler ithal edilmişse de, bölge koşullarında özellikle renk açısından iyi performans göstermedikleri için üreticiler yabancı çeşit kullanmayı tercih etmemektedir. Üreticiler, üretim yaptıkları alanlardan tohumluk kökleri seçmekte ve yığın halinde depolamaktadır. Bununla birlikte son 5 yılda bazı yabancı orjinli hibrit çeşitler verim yüksekliği nedeniyle alıcı bulabilmektedir.

Yörede yaptığımız incelemelerde gerek kök ve öz rengi, gerekse erken çiçeklenmeye eğilim yönünden havuç köklerinde genetik karışıklığın yüksek düzeyde olduğu

(19)

6

belirlenmiştir. Üreticiler tohum üretimi sırasında erken, vakitli ve geç çiçeklenen bitkileri ayıramadıkları için problem yıllardır devam etmektedir. Yaptığımız incelemelerde mor havuçlarda %40’a yakın erken çiçeklenmeye rastlanmıştır. Mor havuç hasattan sonra işlendiği için depoda saklanmamaktadır. Bu nedenle söküm sırasındaki üretim kayıpları da yüksek düzeydedir. Ancak üretici tohuma para vermediği için kayıpları önemsememektedir (Lökoğlu ve Yanmaz 2017).

Ülkemizde havuçlarda çeşit geliştirmede olduğu gibi tohum üretimine yönelik yapılan araştırma sayısı da sınırlıdır. Hatta havuç ekonomik olarak önemi olan bir sebze türü olmasına rağmen üzerinde en az araştırma yapılan türlerden biridir. Ancak günümüzde endüstriyel değerinin artışıyla çeşit geliştirme ve dolayısıyla ticari tohum üretimi önem kazanmaya başlamıştır.

Havuç serin iklimlerden hoşlanan, tohum üretimi yönünden 2 yıllık bir sebze türüdür.

Bazı çeşitlerde çiçeklenme ilk yılda meydana gelmektedir. Bu tip bitkilerde kök gelişmesi gerilemektedir. Dolayısıyla üretimde ekonomik kayıplara neden olmaktadır.

Çiçeklenmeye eğilim genotip, uygulanan soğuk miktarı ve gelişme devresine bağlı olarak değişmektedir (Villereuve ve Latour 2017).

Havuçlar ilk yıl tüketilen ve tohumluk olarak kullanılan köklerini oluşturur. İkinci yılda tohum verebilmeleri için vernalizasyon gereksinmelerinin karşılanması gerekir.

Çiçeklenen bitkilerden tohum elde edilerek, yaşam evresi tamamlanmış olur. Bu durumda tohum üretimi için 2 üretim sezonu gereklidir.

Ülkemizdeki mor havuç üreticileri, üretimde kullandıkları tohumları kendileri üretmekte, çok az üretici tohumluk kök seçimi yapmakta, büyük çoğunluğu tohumluk bitki seçimi yapmadan, parselde çiçeklenen bitkilerden toplu olarak tohum alma yoluna gitmektedir. Bu aşamada parselde erken, vakitli ve geç çiçeklenen bitkiler kendi aralarında tozlandığı için, bölgeden temin edilen tohumlarla yapılan ön tohum üretme çalışmalarında verimliliğin düşük olduğu görülmüştür. Şu anda sanayi sektöründe yaşanan gelişme, gelecekte tohum kalitesini de gündeme getirecektir.

(20)

7

Burada sunulan araştırmada mor havuçlarda gözlenen tohum üretim sorununa çözüm getirmek hedeflenmiştir. Bu amaçla 2 aşamalı bir çalışma planlanmıştır.

Araştırmanın 1. aşamasında tohumluk havuç köklerinde kök iriliği ve depolama koşullarının tohum verim ve kalitesine etkisi belirlenmiştir. Böylece modern tohum üretimi yapan işletmelerin uyguladığı bir yöntemin mor havuçta devreye sokulması amaçlanmıştır. Araştırmanın 2. aşamasında, ilk yıl deneme sonuçları dikkate alınarak tohumluk havuç köklerinde dikim aralıklarının tohum verimi ve kalite özelliklerine etkisi araştırılmıştır.

(21)

8

2. KURAMSAL TEMELLER ve KAYNAK ÖZETLERİ

2.1 Havuç ile İlgili Genel Bilgiler

Havuç Apiaceae (Umbelliferae) familyası Daucus cinsine ait bir sebze türüdür.

Apiaceae familyası yaklaşık 450’den fazla cins ve yaklaşık 3.700 tür bulundurmaktadır.

Bu aile üyeleri, kökleri ve şemsiye şeklinde çiçek yapıları ile tanınırlar. Havuç Dünya’da tercih edilen ilk 10 sebze türü arasında yer almaktadır (Zhi-Sheng Xu vd.

2014, Heywood 2014).

Havuç serin iklimden hoşlanan ve tohumla üretilen bir sebze türüdür. Tohum üretimi yönünden de iki yıllık bir türdür. Havuçların çiçeklenme dönemine geçebilmeleri için köklerin bir süre soğukta kalarak vernalize olması gerekmektedir. Optimum vernalizasyon sıcaklığının, çoğu araştırıcıya göre farklılık göstermekle birlikte çeşitlere bağlı olarak 0-10°C arasında olması gerektiği belirtilmektedir (Atherton vd. 1990, Wiebe 1990, Yan ve Hunt 1999, Alessandro ve Galmarini 2007). Peterson ve Simon (1986), Simon (2004) ve Dev (2009), yaptıkları çalışmalarda vernalizasyon süresini 2- 5°C’de 6-8 hafta olarak belirlemişlerdir. Vernalizasyon isteğini tamamlayan kökler çiçeklendikten yaklaşık üç ay sonra tohum vermektedir (Peterson ve Simon 1986).

Havuç bitkisinin çiçeklenmeye başlaması ile yaprak rozetinin içinden çiçek kümesi taşıyan, yapraklı 60-100 cm uzunluğunda bir çiçek sürgünü meydana gelir. Ana sürgünün her yaprak koltuğundan ucunda şemsiye şeklinde çiçek bulunduran yan sürgünler oluşur. Ana sürgünden çıkan çiçekler ana küme, ana kümeden çıkan çiçekler birincil küme ve ondan çıkan çiçekler ise ikincil küme diye isimlendirilir. Havuçlarda çiçek kümesi sayısı 4 - 6 adet arasında değişir. Çoğunlukla yabani türlerde küme sayısı kültür formlarına göre daha fazladır. Çiçeklenme öncelikle ana kümedeki çiçeklerde başlar, 8-10 gün sonra da yan kümelerdeki çiçekler açar. Bir bitki üzerinde tüm şemsiyelerin açması için 4 hafta gibi bir süre gerekmektedir. Çiçekler küçük ve çoğunlukla beyaz renktedir. Her çiçekte 5 çanak yaprak 5 taç yaprak 5 erkek organ vardır. Yumurtalık iki gözlü olup her gözde birer tohum bulunur. Havuç çiçeklerinin

(22)

9

biyolojik olarak büyük çoğunluğu erselik çiçektir (Şekil 2.2) (Bayraktar 1976, Peterson ve Simon 1986, Günay 2005).

Şekil 2.1 a. Tohumluk kökler, b. Açan çiçekler, c. Tohum tutumu, d. Tohum

a b

Şekil 2.2 Mor havuçta çiçek yapısı a. Mor havuç, b. Turuncu X Mor havuç melezi

2.2 Havuçlarda Tohum Verim ve Kalitesini Etkileyen Faktörler

Çoğu çiçeklenen bitki türünde, tohumların canlılığı üzerinde genetik faktörlerin yanında, tohumların gelişimi sırasındaki çevre faktörlerinin (sıcaklık, gün uzunluğu, sulama) ve yetiştirme tekniklerinin de etkisi bulunmaktadır.

a b c d

(23)

10 2.2.1 Sıcaklığın tohum verim ve kalitesine etkisi

Sıcaklığın kontrollü koşullarda çiçek sapının oluşumuna etkisinin belirlendiği araştırmada, Chantenay Red Cored çeşidinde 8-12 yapraklı dönemdeki bitkiler 3- 12°C’de 9 hafta tutulduktan sonra, 16-20°C’ye alınarak çiçeklenme durumu kontrol edilmiştir. Sapa kalkma ve çiçeklenme oranı dikkate alınarak, vernalizasyon sıcaklıkları minimum -1°C, optimum 6.5°C ve maksimum 16°C olarak belirlenmiştir. Soğuklama uygulamasına tâbi tutulmayan bitkiler ise çiçeklenmemiştir (Atherton vd. 1990).

Elballa ve Cantliffe (1996), havuçta gündüz ve gece sıcaklığının (33/28, 28/23, 25/20, 23/18, 20/15, 17/12°C) tohum verimi ve kalitesi üzerine etkisini araştırmıştır. Araştırma sonucunda, çiçeklenmeye kadar geçen gün sayısı, çiçek sapı ağırlığı, çiçek kümesi sayısı ve tohum verimi, sıcaklığın 17°C/12°C’den 33°C/28°C’ye yükselmesiyle azalmıştır. Yüksek sıcaklıklarda (33°C/28°C) tohumların çimlenme oranı, standart çimlendirme testi ve yaşlandırma testi sonuçlarına göre düşük olmuştur. Optimum çimlenme sıcaklığı 20/15°C’olarak bulunmuştur. Yüksek sıcaklıklarda yetiştirilen tohumların tohum gücünün 20/15°C’de yetiştirilen bitkilerden elde edilen tohumlara göre daha düşük olduğu saptanmıştır.

2.2.2 Yetiştirme tekniğinin tohum verim ve kalitesine etkisi

Turuncu renkli havuçlarda (Java çeşidi), tohum üretim yöntemlerinin tohum verim ve kalitesine etkisinin araştırıldığı çalışmada, tohumdan tohuma metodu ve kökten tohuma metodu kullanılmıştır. 1000 tohum ağırlığı, çimlenme oranı ile enfekte tohum oranı belirlenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre tohum canlılığı yönünden tohumdan tohuma ve kökten tohuma yöntemleri arasında fark görülmemiştir. Birincil kümelerden alınan tohumlarda tohumdan tohuma üretim yönteminde 1000 tohum ağırlığı (1.2 g) ve çimlenme oranı (%65.60) diğerlerine göre daha yüksek bulunmuştur (Szafirowska 1993).

(24)

11

Danimarka koşullarında organik havuç tohumu üretiminde alçak tünellerin, izolasyon mesafesinin ayarlanmasında kullanılabileceğini ortaya koymak amacıyla yürütülen araştırmada, açıkta tozlanan havuç çeşitlerinde normal tarla koşullarında ve alçak tünelde yetiştiricilik yapılmıştır. Alçak tünelde yetiştirilen havuçlarda tohum veriminde artış sağlanmıştır. Alçak tünelde tohum verimi 100-250 g/m2 iken, açık tarla koşullarında yetiştirilen havuçlarda 2-17 g/m2 olmuştur. Çimlenme oranı alçak tünel altında yetiştirilen havuçlarda %84-95 iken, tarla koşullarında %43-55 olarak bulunmuştur. Hibrit tohumlardan tünel koşullarında açıkta tozlananlara göre daha düşük tohum verimi elde edilmiştir (60-123 g/m2) (Deleuran 2009). Araştırıcı, alçak tünellerde toprak suyunun daha ekonomik kullanılabildiğini ve zararlı girişlerinin önlenebildiğini belirtmiştir.

Thailand-Caterbury koşullarında yürütülen bir araştırmada, bitki yoğunluğunun tohum verimi ve kalitesine etkisi incelenmiştir. Bu amaçla havuç tohumları, m2’de 2-84 bitki ve 4-100 bitki olacak şekilde daire şeklindeki yetiştirme alanlarında yetiştirilmiştir. Her iki denemede de birim alandaki bitki sayısı arttıkça tohum verimi artmış, ilk şemsiyeden alınan tohumların verim ve kalitesinin daha yüksek olduğu bulunmuştur. Buna karşılık, her iki sıklık denemesinde de tohum canlılığı ve gücü sıklığın artışıyla azalmıştır. Tüm sonuçlar bir arada değerlendirildiğinde ekim sıklığı yönünden m2’ye 20 bitki kullanılmasının tohum verimi ve kalitesi yönünden daha uygun olduğu sonucuna varılmıştır (Merfield vd. 2005).

Mengitsu ve Yamoah (2010), Etiyopya koşullarında, ekim tarihi ve bitki yoğunluğunun turuncu renkli havuçlarda tohum kalitesine etkisini araştırmıştır. Ekim tarihi olarak Kasım, Aralık, Ocak, Şubat olmak üzere 4 ekim tarihi, bitki yoğunluğu olarak da 4 farklı bitki yoğunluğu kullanılmıştır (133.333, 200.000, 266.666 ve 400.000 bitki/ha).

Ekim aralığı olarak, 50 ve 75 cm sıra arası ve 5 ve 10 cm sıra üzeri mesafeler denenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre verim ve tohum kalitesi Kasım ayından Şubat ayına doğru azalmıştır. Bitki sıklığı 133.333 /ha’dan 400.000 bitki/ha’a çıktığında toplam tohum verimi Kasım ve Aralık ekimlerinde artmıştır. Buna karşılık Ocak ve Şubat aylarında aşırı yağışın etkisiyle Alternaria yanıklığının ve ekim sıklığının artmasıyla verimde düşüş meydana gelmiştir. Bitki yoğunluğu tohum kalitesi üzerinde

(25)

12

önemli etkide bulunmamasına rağmen; bitki başına tohum verimi (r = 0.55*) ile bitki başına dal sayısı (r = 0.73*), şemsiye sayısı (r = 0.576**), her bir şemsiyedeki küçük şemsiye sayısı (r = 0.783**), her bir şemsiyedeki tohum ağırlığı (r = 0.894**), bitki boyu (r = 0.73*), şemsiye çapı (r = 0.780**) arasındaki korelasyon istatistiki olarak önemli bulunmuştur.

Malek vd. (2011), 3 turuncu havuç çeşidinde (Brasilia Agroflora, Prima Agroflora, New Kuroda) 65, 72, 79, 86 günlük tohumluk köklerin kullanılmasının tohum ve kalite özelliklerine etkisini araştırmışlardır. Araştırma sonucunda çeşitlere göre bitki başına tohum verimi 8.03-8.34 g arasında, birim alana tohum verimi ise 1 292.58-1 329.83 kg/ha arasında değişim göstermiş ve çeşitler arasındaki farklılık önemli bulunmuştur.

Tohumluk kök yaşı da tohum verimi üzerinde istatistiki düzeyde etkili olmuştur. En yüksek tohum verimi 72 günlük köklerden alınmıştır (8.91 g/bitki ve 1 420.63 kg/ha).

Çimlenme oranı çeşitlere göre değişim göstermiş, en yüksek çimlenme oranı %91.18 ile Brasilia Agroflora çeşidinin 72 günlük tohumluk köklerinden elde edilmiştir.

Singh vd. (2013), Hindistan koşullarında havuç tohumlarının Kasım ayında 10 x 3 m genişlikte ve 1 m yükseklikteki plastik tüneller altına ekilmesi ve Şubat ayına kadar kök oluşturanların (1.2 g/kök) hasat edilip Mart ayında ticari tohum üretimi için tarlaya dikilmesi ile başarılı sonuçlar alındığını belirtmektedir. Dikimden 70-80 gün sonra bitkiler çiçeklenmiş ve Ekim ayı sonunda da tohum vermişlerdir. Araştırıcılar, bu yöntemle tohumdan tohuma olan geleneksel sisteme göre tohum veriminin daha yüksek olduğunu belirtmişlerdir.

Kumar vd. (2017), maksimum tohum üretimi için, dikim aralığı ve tohumluk kök ağırlığının standardizasyonunu belirlemek amacı ile Kaşmir bölgesinde yaptıkları çalışmada; 4 adet kök ağırlığı (75-100 g, 100-125 g, 125-150 g ve 150-175 g) ile 4 dikim aralığının (60 cm × 30 cm, 60 cm × 45 cm, 60 cm × 60 cm ve 60 cm × 75 cm ) etkisini araştırmışlardır. En yüksek tohum verimi (1 236 812.76 kg/ha) 75-100 g verimine sahip köklerden ve 60 x 30 cm dikim aralığından elde edilmiştir.

(26)

13

2.2.3 Kültürel işlemlerin tohum verim ve kalitesine etkisi

Amjad vd. (2005), Pakistan koşullarında farklı N ve K dozlarının tohum verimine etkilerini belirlemek amacıyla yaptıkları çalışmada; N ve K’un farklı kombinasyonlarının (225+110, 225+90, 225+70, 225+50, 150+110, 150+90, 150+70, 150+50, 75+110, 75+90, 75+70, 75+50 kg/ha), köklerden elde edilen bitkilerde filizlenme oranı, bitki boyu, bitki başına toplam ve ikincil, üçüncül küme sayısı, bitki başına ve kümelere göre tohum ağırlığı, birim alandan alınan tohum verimine (kg/ha) etkisini belirlemişlerdir. Araştırma sonucunda en yüksek bitki boyu (81,7 cm), bitki başına tohum verimi (36.4 g), birim alana tohum verimi (2 757.0 kg/ha), ikincil küme sayısı (6.8 adet), birim alana birincil küme tohum ağırlığı (317.5 kg/ha) ve üçüncül küme tohum ağırlığı (1 239.0 kg/ha) N’un 75 kg/ha ve K’un 90 kg/ha dozlarından alınmıştır.

Pakistan’da kış sezonu yetiştirme periyodunda farklı tohumluk kök boyu (5, 10, 15, 20 cm) ve fosfor seviyelerinin (0, 50, 75, 100 kg/ha) havuç köklerinin tohum verimine etkisi araştırılmıştır. Araştırma sonucunda, 20 cm boya sahip köklerin dikilmesi ile çiçeklenmeye kadar geçen süre kısalmış (75 gün), küme sayısı (68.26 adet), kümelerdeki tohum verimi (6.85 g), bitki başına tohum verimi (83.63 g), birim alandan alınan tohum verimi (2.09 t/ha) ise en yüksek değerlere ulaşmıştır. Fosforun 100 kg/da dozu bitki boyunu (138.81 cm), bitkideki küme sayısını (63.77 adet), şemsiye sayısını (59.42 adet), toplam küme başına tohum verimini (6.23g), toplam tohum verimini (80.60 g/bitki) ve birim alana tohum verimini (1.99 t/ha) artırmıştır (İlyas vd. 2013).

Ghoname vd. (2011), Chentenay Red Cored havuç çeşidinde tohum ekiminden 4 ay sonra elde edilen köklere GA3‘ün 0, 200, 400 ppm dozlarının 5, 20 ve 40 saniye süreyle daldırma şeklinde uygulanmasının tohum verim ve kalitesine etkisini araştırmışlardır.

Araştırma sonucunda 400 ppm ve 5 saniye uygulama süresi tohum verimi açısından etkili bulunmuştur. GA3 uygulaması, çiçeklenmeye kadar geçen gün sayısını azaltmış;

çiçek sapı uzunluğu ve küme çapı, küme ağırlığı, bitki başına küme sayısı, küme başına tohum verimi, bitki başına tohum verimini artırmıştır. Tohumların çimlenme oranı da daha yüksek bulunmuştur.

(27)

14

Mohanta vd. (2015), Bangladeş koşullarında bitki büyümeyi düzenleyici uygulamalarının cv. Bejo Shetal havuç çeşidinin tohum verim ve kalitesine etkisini belirlemek amacıyla, NAA’nın 100 ppm, Ethrel’in 100 ppm ve GA3’ün 50, 100 150 ve 200 ppm dozlarını çimlenmeden 60 gün sonra başlayarak 15 gün aralıklarla yapraktan uygulamıştır. En yüksek tohum verimi (5.78 g/bitki ve 256.90 kg/ha), en yüksek çimlenme oranı (%93.33), tohum gücü indeksi (3.16), bitki boyu (85.15 cm) GA3’in 200 ppm uygulamasından elde edilmiştir.

Malek vd. (2017), iki havuç çeşidinde (Brasilia Agroflora, Prima Agroflora) dikim zamanı, dikim aralığı, gübreleme, büyüme düzenleyici uygulaması, soğukta muhafazanın tohum verim ve kalitesine etkisini araştırmıştır. Araştırma sonucunda en yüksek tohum verimi (1 425.07 kg/ha), çimlenme oranı (%87.23), tohum gücü indeksi (13.45) değeri, birinci uygulama paketinden (8ºC sıcaklıkta, kökün %25 kesilmesi, Dithane M-45 ile 12°C’de saklanması ve 1 Aralıkta 20 cm x 25 cm dikim aralığında dikilmesi, N124P52K120S3.6 Zn4B3Cu2Mo2 kg/ha gübreleme uygulaması ve yapraktan 150 ppm GA3 uygulaması) elde edilmiştir.

2.2.4 Kök iriliği ve küme yerinin tohum verim ve kalitesine etkisi

Verma vd. (1993), kök iriliğinin ve çiçek kümesi sırasının havuçta tohum verim ve kalitesi üzerine etkilerinin belirlenmesi amacıyla yaptıkları araştırmada; tohumluk kökler çap, kök uzunluğu ve kök verimine göre 4 sınıfa ayrılmıştır (A: 3.86 çap, 19.90 cm uzunluk, 125 g ağırlık; B: 3.55 çap, 18.15 cm uzunluk, 78g ağırlık; C: 3.25 çap, 15.95 cm uzunluk , 62 g ağırlık ; D: 2.85 cm çap, 13.0 cm uzunluk, 38 g ağırlık).

Araştırma sonucunda kök iriliğinin bitki boyu ve çiçeklenme tarihi üzerine etkisinin önemsiz olduğu bulunmuştur. Kök iriliği arttıkça tohum veriminin de arttığı belirlenmiştir. En yüksek tohum verimi 125 g ağırlığa sahip köklerden alınmış, (3 796.7 kg/ha), buna karşılık en yüksek çimlenme oranı 78 g ağırlığa sahip köklerden elde edilmiştir. Tüm kök gruplarında üçüncül çiçek kümelerinden alınan tohum verimi istatistiki açıdan önemli bulunmamıştır. İkincil çiçek kümelerinden alınan tohumların verimi ve kalitesi diğer kümelere göre daha yüksek bulunmuştur.

(28)

15

Kök iriliğinin tohum verim ve kalitesine etkisini belirlemek amacıyla 2 yıl süreyle 2 havuç çeşidinde (Nantes ve Brilliance) yürütülen araştırmada, çap, boy ve ağırlık yönünden kökler iri (Nantes: uzunluk >18 cm, ağırlık 180-200 g, çap 3.5-4 cm;

Brilliance: uzunluk >18 cm, ağırlık 120-150 g, çap 3.5-4 cm), orta (Nantes: uzunluk 15- 18 cm, ağırlık 90-100 g, çap 3-3.5 cm, Brilliance: uzunluk > 15-18 cm, ağırlık 75-85 g, çap 3-3.5 cm) ve küçük (Nantes: uzunluk > 10-12 cm, 60-70 g, çap 2.5-3 cm; Brilliance:

uzunluk > 12-13 cm, ağırlık 50-60 g, çap 2.5-3 cm) olmak üzere 3 sınıfa ayrılmıştır.

Araştırma sonuçlarına göre kök iriliği, çeşitlere göre değişmekle birlikte çiçeklenme süresi, tohum olgunlaşma süresi, bitki boyu, bitki başına çiçek kümesi sayısı, tohum verimi, 1000 tohum ağırlığı, kökçük ve hipokotil boyu, çıkış hızı, 1 g’daki tohum sayısı, anormal çim oranı ile embriyo uzunluğu üzerinde etkili olmuştur. Buna karşılık embriyosuz tohum oranı, çimlenme oranı, çimlenme hızı, normal çim oranı ve çıkış oranı üzerinde istatistiki düzeyde önemli etkide bulunmamıştır. Kök iriliğinin çimlenme oranı ve hızına, çıkış oranı ve hızına da etkisi belirlenmiştir. İri köklerden elde edilen tohumların çimlenme oranının daha yüksek olduğu, ancak çimlenme hızı yönünden farklılık olmadığı saptanmıştır. En yüksek tohum verimi ve çimlenme oranı Nantes çeşidinde (9.7 g/bitki, %78) ve Brilliance çeşidinde (34.6 g/bitki, %78.7) iri köklerden elde edilmiştir. Çıkış oranına kök iriliğinin istatistiki düzeyde bir etkisi olmamıştır (Kavak 1999).

Amjad ve Anjum (2002), kök ağırlığı (125-150 g ve > 200 g) dikim aralığı (15, 22.5, 30, 45 cm) ve çiçek kümesi yerinin (birincil, ikincil, üçüncül) havuçlarda tohum kalitesine etkisini belirlemek amacıyla yürüttükleri araştırmada, kök iriliğinin filizlenme, bitki gelişimi ve tohum verimine önemli bir etkisinin olmadığı, dikim aralıklarının bitki başına tohum verimi ve dal sayısını artırdığı ortaya konulmuştur. En fazla dal sayısı ve bitki başına tohum verimi (18.457 g) geniş aralıklardan (45 ve 30 cm) elde edilmiştir. En yüksek tohum verimi (1 042.612 kg/ha) 15 cm aralıkla dikilen köklerden elde edilmiştir.

Bu çalışmanın devamı niteliğindeki benzer bir çalışmada, kök iriliği ve çiçek kümesi yerinin tohum verim ve kalitesine etkisi araştırılmıştır. Kökler iri (125-150 g) ve çok iri (200 > g) olmak üzere 2 gruba ayrılmıştır. Araştırma sonucunda en yüksek bitki başına

(29)

16

tohum verimi çok iri köklerde ikincil kümeden (18.430 g), 1000 tohum ağırlığı iri köklerde birincil kümeden (3.16 g), kök uzunluğu iri köklü bitkilerde birincil kümeden (21.35 cm), kök çapı iri köklerde birincil kümeden (3.55cm); kök ağırlığı iri köklerde birincil kümeden (38.592 g) çok iri köklerde ikincil kümeden (154.09 g), en yüksek çimlenme oranı iri köklerde birincil kümelerden (%90.30) elde edilmiştir. Kök iriliğinin etkisinin çok önemli olmadığı, çiçek kümesi yerinin (birincil, ikincil ya da üçüncül olması) etkisinin daha fazla olduğu ve birincil kümelerin diğer kümelere göre incelenen parametreler açısından daha iyi olduğu vurgulanmıştır.

Dev (2009), kök iriliğinin tohum verim ve kalitesine etkisini belirlemek amacıyla Hindistan koşullarında yürüttüğü araştırmada, Early Nantes havuç çeşidi tohumları 2007-2008 ve 2008-2009 yetiştirme periyodunda Haziran ayı ortasında ekilmiş, kışı tarlada geçiren bitkiler (Kasım–Mart), hasat sonrası kök ağırlıklarına göre 7 gruba ayrılmıştır (25-50 g, 50-75 g, 75-100g, 100-125 g, 125-150 g, 150-175 g, 175-200 g).

Kökler 45x30 cm aralıklarla parsellere dikilmiştir. Araştırma sonucunda kök iriliğinin artışıyla (150-175 g) tohum verimi (62.34 g/bitki), dal sayısı (35.37 adet) ve bitki boyu (149.95 cm), tohum çimlenme oranı (%93.30) artmıştır. İri köklerden daha fazla tohum elde edilmiş, 1000 tohum ağırlığının (1.06 g/bitki) da fazla olduğu belirlenmiştir.

Panayotov (2010), turuncu renkli havuçlarda tohumların şemsiyedeki yerinin tohum verimi, tohum kuru ağırlığı, tohum boyutu (uzunluğu, genişliği, kalınlığı), 1000 tohum ağırlığı, çimlenme hızı (ilk sayım), çimlenme oranı (son sayım), ortalama çimlenme zamanı, çim yaş ağırlığı, kökçük ve hipokotil uzunluğuna etkisini belirlemiştir.

Araştırma sonuçlarına göre, en yüksek çimlenme oranı (%78) ana şemsiyedeki, en düşük çimlenme oranı (%71.7) ise üçüncül şemsiyedeki tohumlardan elde edilmiştir.

Ana ve yan şemsiyeden elde edilen tohumların çimlenme oranları arasındaki fark %6.30 olarak belirlenmiştir. Tohumlarda protein, şeker, lipid analizi yapılmıştır. Ana şemsiyedeki tohumların protein (%17.97) ve lipid (%17.98) oranı yüksek bulunmuştur.

(30)

17

2.2.5 Havuç tohumlarının tohum gücünün belirlenmesine yönelik çalışmalar

Havuçlarda farklı çiçek kümelerinden alınan tohumların yüksek sıcaklıklardaki tohum gücü farklılıklarını ortaya koymak amacıyla, 3 yıl süre ile yürütülen araştırmada, tohum üretimi için yetiştirilen kökler 35 gün süresince 4°C’de %90-95 oransal nemde muhafaza edildikten sonra sıra arası 0.8 m x sıra üzeri 0.30 m olacak şekilde tohum üretim parsellerine dikilmiştir. Daha sonra ana küme, birincil ve ikincil kümeden ayrı ayrı hasat edilen tohumlar 20, 24, 28, 32 ve 36°C’de çimlendirme testine tâbi tutulmuşlardır. Yaşlanma testi, soğuk test, çıkış testi 100 tohum üzerinden yapılmıştır.

Yüksek sıcaklık, havuç tohumlarının çimlenme oranını düşürmüş, 20°C’deki çimlenme oranı, 35 ve 36°C’deki çimlenme oranından daha yüksek bulunmuştur. Birincil ve ikincil kümelerden alınan tohumların, tohum gücü yüksek sıcaklıklarda daha fazla olmuştur (Pereira vd. 2008).

Nascimento vd. (2008), havuç genotiplerinin yüksek sıcaklıkta (35°C) çimlenme durumunu belirlemek amacıyla yaptıkları araştırmada, 34 hibrit çeşit ve 125 adet açıkta tozlanan genotipin tohumlarını 25°C ve 35°C’de çimlendirme testine tâbi tutmuşlardır.

Araştırma sonucunda hibrit çeşitlerin çoğunun yüksek sıcaklıkta (35°C) çimlenme oranı düşük bulunmuştur. Araştırmada genotiplerin yüksek sıcaklıklara toleransını belirlemek amacı ile tohumların çimlenme sürecindeki etilen üretim miktarı ölçülmüştür. Araştırma sonucunda, yüksek sıcaklıkta tohum çimlenmesi süresince etilen üretiminin sıcaklığa toleranslı (termotolerant) genotiplerde, sıcaklığa duyarlı (termosensitive) genotiplere göre daha fazla olduğu belirlenmiştir. 35°C’deki ilk çimlenme sayımı ve etilen üretimi ile toplam çimlenme ve etilen üretimi arasındaki korelasyon yüksek bulunmuştur.

Sıcaklığa tolerans oranı 35°C’deki toplam çimlenme oranının, 25°C’deki çimlenme oranına bölünmesi ile elde edilmiştir. Buna göre denemeye alınan genotiplerden PI319858 genotipi, her iki derecede de %95 oranında çimlenme gösterdiği için (tolerans oranı=1.0), 5 genotip, ise 35°C’de %80’in üzerinde çimlenme gösterdiği için (tolerans oranı=0.94) sıcaklığa toleranslı genotipler olarak değerlendirilmiştir. 15 genotip ise 25 ve 35°C’de tolerans oranı 0.85 olduğu için sıcaklığa toleranslı genotipler olarak değerlendirilmiştir. Sıcaklığa toleranslı genotiplerin ıslah çalışmaları için önemli olduğu vurgulanmıştır.

(31)

18

Thakur vd. (2015), havuçta farklı çiçek kümelerinden alınan ve polietilen torbalarda oda sıcaklığında muhafaza edilen 1, 2 ve 3 yıllık tohumlarda tohum gücünü belirlemişlerdir.

Yeni hasat edilen tohumlar kontrol olarak değerlendirilmiştir. En yüksek çimlenme oranı yeni hasat edilen tohumlarda birincil kümelerden (%76.67), en düşük çimlenme oranı 3 yıllık tohumlardan (%24.00) alınmıştır. En fazla 1000 tohum ağırlığı değeri, 2 yıllık tohumlarda birincil (1.54 g), en düşük ise 1 ve 2 yıllık tohumlarda üçüncül (1.18 g) kümelerden alınmıştır. Daha sonra tohumların ekilmesi ile elde edilen en uzun boylu tohumluk kök (11.7 cm) yeni hasat edilen tohumlarda birincil kümelerden, en düşük ise (8.01 cm) 3 yıllık tohumlarda olmuştur. Tohum gücü indeksi en yüksek yeni hasat edilen tohumlarda (898.89), en düşük ise 3 yıllık tohumlarda (192.17) belirlenmiştir.

Havuç tohumlarının çimlenmesinde kimyasalların etkisinin araştırıldığı çalışmada;

tohumlar suda, %0.5, %1.0, %1.5, %2.0, %2.5 HCl asit çözeltisinde 12 saat süreyle 20°C’de bekletilmiştir. Uygulama sonrası tohumlar 24 saat süreyle 20°C’de kurutulmuş ve ilk ve son sayım değerlerine göre çimlenme hızı ve çimlenme oranı belirlenmiştir.

HCl asitin %1 ve üzerindeki dozlarında çimlenme hızı etkilenmemekle birlikte toplam çimlenme oranı azalmış ve ölü tohum oranı %1 oranında artmıştır. Kontrolda çimlenme hızı ve oranı %45 ve %47.7 iken, %0.5 HCl uygulanan tohumlarda bu oranlar %57 ve

%63.3 olmuştur. HCl’nin tüm uygulamalarında tohumların sağlıklı olduğu vurgulanmıştır (Bralewski vd. 2004).

Dias vd. (2015), NaCl’nin -0.4, -0.8, -1.2, -1.6, -2.0 MPa dozunun 6 sıcaklık koşulunda (15°C, 20°C, 25°C, 35°C, 15-35°C, 25-35°C) çimlenme oranına etkisini araştırmışlardır. Çimlendirme ortamında 8 saat ışık, 16 saat karanlık ayarlaması yapılmıştır. 14 gün boyunca sürdürülen çimlendirme testi sonucunda 35°C’de tüm NaCl konsantrasyonlarında çimlenme oranı azalmıştır. Tuz stresi su alımına etki ettiği için tuz oranının -0.8 MPa’dan yüksek olmaması gerektiği sonucuna varılmıştır. NaCl’ün -0.4 MPa dozunun üstünde çimlenme negatif olarak etkilenmiş ve tuz stresi denemeleri için en uygun sıcaklığın 20°C ve 25°C arasındaki sıcaklıklar olduğuna karar verilmiştir.

(32)

19

2.3 Havuç Köklerinin Muhafazası Üzerine Yapılan Çalışmalar

Havuç kökleri uzun süre saklanmaya uygundur. 0-1°C’de ve %98-100 oransal nemde saklanan havuçlarda çürüme oranı azalmaktadır (Apeland ve Hoftun 1974, VandenBerg 1981). Havuçların depo ömrü, ekim ve hasat zamanına, depoya alınan havuçların kalitesine olduğu kadar depolama koşularına da bağlıdır (Hardenburg vd. 1986, Suojala 2000, Wold vd. 2015). Havuç muhafazasında en büyük kalite kaybı su kaybına bağlı ağırlık kaybıdır. Depolardaki nemin yüksek tutulması ya da uygun ambalaj kapları içinde modifiye atmosfer yaratılması ile nem kayıpları engellenebilmektedir (Yanmaz ve Akan 2017).

Nandor Fı turuncu havuç çeşidinde depolama sıcaklığı (0 ve 5°C) ve PE torba büyüklüğünün (2, 5, 10 ve 20 kg) depolanma süresine etkisinin araştırıldığı çalışmada, yıkanmış havuç köklerinin 0°C’de delikli PE torbalarda 4-6 ay süreyle, 5°C'de 2 ay muhafaza edilebileceği belirlenmiştir. Araştırmada 0°C’de 10 kg’lık delikli PE torbalarda saklanan havuçların 6 ay süresince pazarlanabilir kaliteyi kaybetmeden saklanabileceği belirtilmiştir (Yanmaz vd. 1999).

Kasım (2001), hasat öncesi maleik hidrazit (MH) ve ethephon uygulamalarının havucun muhafaza süresine etkisini belirlemek amacıyla yaptığı araştırmada, Nanco F1 havuç çeşidine ait bitkilere; hasattan 15 gün, 30 gün ve hem 15 hem de 30 gün önce olmak üzere üç farklı dönemde 1000, 2000, 3000 ve 4000 ppm dozlarında MH; 500 ve 1000 ppm 2000 ve 4000 ppm dozunda ethephon uygulanmıştır. Hasat edilen kökler, 5°C sıcaklık ve %85-90 oransal nem içeren soğuk hava deposunda depolanmıştır. Araştırma sonucunda, ethephonun görünüşü bozması nedeniyle köklenme ve filizlenmenin engellenmesinde kullanılmaması gerektiği; MH’in 2000 ppm-15 gün, 2000 ppm-30 gün, 3000 ppm-15 gün ve 3000 ppm-30 gün uygulamalarının köklenmeyi tamamen, filizlenmeyi kısmen engellemesi ve ağırlık kaybını diğer uygulamalara göre azaltmasına karşılık ürün üzerinde bıraktığı kalıntı miktarı EPA (Environmental Pollution Agency)’nın kabul ettiği sınır olan 30 ppm’den fazla olduğu için kullanılırken dikkatli olunması gerektiği, içsel ABA artışına paralel olarak içsel etilen miktarının da artmasıyla, ABA ile içsel etilen miktarı arasında doğrusal ilişki olduğu ve yine

(33)

20

uygulanan MH’in içsel ABA değişiminden çok ABA’nın miktarı üzerinde etkili olduğu sonucuna varılmıştır.

Gioppo vd. (2011), pakette ve yığın olarak depolamanın havuç köklerinin hasat sonrası kalitesine etkisini araştırdıkları çalışmada, havuç kökleri hasattan sonra 20 gün boyunca oda sıcaklığında depolanmıştır. 3 havuç çeşidinde (Brasillia, Alvorada, AF1620) pakette ve yığın halinde depolandıktan sonra yapılan ölçümler sonucunda; en yüksek ağırlık kaybı AF1620 çeşidinde, yığın halinde depolanan (%15.20); en düşük ise pakette depolanan (%5.32) havuçlarda bulunmuştur. En yüksek filizlenme oranı pakette depolanan Brasillia çeşidinde (%60.4), en düşük ise yığın halinde depolanan Avorada çeşidinde (%10.5) belirlenmiştir. Brasillia çeşidinde pakette depolamada en fazla çürük kök oranı %8.50 iken, pakette ve yığın olarak depolanan AF1620 ve Alvorada çeşitlerinde köklerde çürüme görülmemiştir. Filizlenme ve çürük kök oranının pakette depolamada fazla olmasının nedeninin nemin paketlerde yoğunlaşmasından kaynaklandığı belirtilmiştir. Buna karşılık yığın depolamada nem kaybına bağlı büzüşme ve pörsüme oranı daha yüksek bulunmuştur. Pakette depolananlarda gevreklik korunmuştur. Oda koşullarında havuçların pakette 8 gün, yığın depolamada ise 14 gün depolanabileceği sonucuna varılmıştır.

Ilic vd. (2013) tarafından yapılan araştırmada, havuçlar depolama öncesi sıcak suda, % 1’lik H2O2, 175 ppm Na2OCl ile 1dk süreyle yıkandıktan sonra, 0°C’de %95-98 ON ve 0-2°C +%79-94 ON koşullarında muhafaza edilmiştir. Yıkanmamış havuç kökleri kontrol olarak kullanılmıştır. Analiz ve ölçümler 90, 160 ve 180 gün süresince yapılmıştır. 180 gün depolama sonunda ağırlık kaybı %3.1-33.2 arasında değişim göstermiştir. 0°C’de %95-98 ON’de muhafazada ağırlık kaybı kontrolda %6.8 iken, 175 ppm Na2OCl ile yıkamada % 3.1 olarak belirlenmiştir. Buna karşılık 0-2°C %79-94 ON

‘de depolanan havuçlarda en yüksek ağırlık kaybı (%33.24 ) sıcak su ile yıkanan havuçlardan elde edilmiştir. Depolama süresinin uzaması ile C vitamini düşüş göstermiştir. Depolama süresi sonunda en yüksek karoten (38.12 µg/g) ve C vitamini değeri (5.00 mg) sıcak su uygulamasından ve 0°C’de %95-98 ON’de muhafazadan elde edilmiştir.

(34)

21

Havuçta 1-Metilsiklopropen (1-MCP) ve modifiye atmosferde paketleme (MAP) uygulamalarının kaliteye etkisinin araştırıldığı çalışmada, Nanco Fı havuç çeşidinde havuçlar 1-MCP uygulandıktan sonra, delikli ve deliksiz polietilen torba veya modifiye atmosferde paketlenmiş ve 0°C’de ve %90-95 oransal nemde 5 ay süreyle depolanmıştır. Araştırma sonucunda, ağırlık kaybı delikli torbalarda deliksiz torba ve MAP paketlerden daha yüksek bulunmuştur. 1-MCP uygulaması ağırlık kayıplarını önlemede etkili olmamıştır. 1-MCP uygulaması, çeşme suyu ile yıkama ve hipokloridli suda bekletildikten sonra ambalajlanan MAP uygulamalarında havuç renginin korunmasında etkili olmuş, köklenme ve filizlenme oranı daha düşük bulunmuştur.

Havuçlar bu koşulda 5 ay süreyle depolanabilmiştir (Genç 2017).

Referanslar

Benzer Belgeler

Gelişen teknoloji ve artan enerji açığı bütün ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de yeni enerji kaynakları üzerinde daha fazla düşünülmesini ve hızlı bir

Enstitümüz ile JICA işbirliğinde Nisan 1997’den bu yana sürdürülen “Karadeniz’de Balık Yetiştiriciliğin Geliştirilmesi” projesinde resmi süresi olan beş yıl

Türk Nöroşirürji Dergisi, 2009, Cilt: 19, Sayı: 2, 79-82 Ökten: Oksipital Kemiğin Dev İntradiploik Epidermoid Tümörü. süreli sağaltım açısından ve olası

13.Hafta Tohum üretiminde ekim öncesi dikkat edilecek konular. 14.Hafta Ekim

Ekin tohumları arasındaki göreceli farklar; bileşenler, uzun ömürlü depolama, tohum ve fide morfolojisi, çimlenme için gerekli sıcaklık şartlarına

Bu çalışmada, normal vaginal doğum yapan has- talarla sezaryenle doğum yapanlar arasında uzun dönemde cinsel işlev bozukluğu açısından fark sap- tanmamıştır

“ Endamının- hayalini gözlerim­ den silemem” güftesine yaptığı hüzzam beste aylarca bütün îs- tanbuiu “ Koli arında can vere­ yim, başka bir şey

Stratejik Çevresel Değerlendirme, çevre yönetiminin teknik araçlarından olan ve faaliyetler düzeyinde uygulanan çevresel etki değerlendirmesinin ileri bir aşaması olarak,