• Sonuç bulunamadı

Sevgili anne baba ve eğitimciler,

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Sevgili anne baba ve eğitimciler,"

Copied!
49
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)

anne baba ve eğitimcilere öneriler

Sevgili anne – baba ve eğitimciler,

Yumurcak - Benim Dinim Setimiz; çocuklara, Allah’ı ve yarattığı bütün güzellikleri tanıtıp güzel dinimizi sevdirmeyi hedeflemektedir.

Bu kavramları verirken; hem içerik hem resimleme yönüyle 5 - 6 yaş grubu çocuklarının ilgi, istek, hayal dünyası ve gelişim özellikleri dikkate alınmıştır.

Aynı zamanda amacımız; bu seti uygularken çocuğunuzla birlikte zevkli ve eğlenceli dakikalar geçirmenizdir.

Setimizdeki kitaplar, mübarek günler, özel haftalar ve diğer konuların önem sırası dikkate alınarak numaralandırılmıştır.

Çocuğunuzla birlikte, bu güzel seti uygularken nelere dikkat etmeniz gerektiği şu şekilde sıralanmıştır:

Çocuğunuza, bu sette işlenecek olan konuların ne kadar önemli olduğu vurgulanmalıdır.

Dinimiz, sevgi ile anlatılmalı ve anlatılan konu sevgi cümleleri ile süslenmelidir.

Kitaplarımızın uygulanacağı ortam en güzel şekilde düzenlenmelidir.

Bu çalışmaya saygı duyduğumuzu, giysimiz, duruşumuz ve hareketlerimizle belli etmemiz gerekmektedir.

İlk kitabımız, mübarek gün ve geceler için ayrılmıştır. Bu özel günler, dikkate alınarak kitap uygulanmalıdır.

Benim Dinim Setinin, diğer kitapları da eylül ayından başlayarak haziran ayına kadar işlenecek konu ve kavramlardan oluşmaktadır.

Her gün 2 sayfadan fazla çalışılmamalı. Ertesi gün ise yeni sayfalara geçme- den işlenen konular tekrar edilmelidir.

Çocuğunuz, öğrendiği kavramları günlük hayatında uyguladığında mut- laka ödüllendirilmelidir.

Her kitaba ait soru kartları, çocuğunuz tarafından cevaplandırıl- malı, öğrendiği konular değerlendirilmelidir.

MUŞTU YAYINLARI

(3)

Yumurcak - 2 Benim Dinim Seti Copyright © Muştu Yayınları, 2007 Bu eserin tüm yayın hakları Işık Ltd. Şti.’ne aittir.

Eserde yer alan metin ve resimlerin Işık Ltd. Şti.’nin önceden yazılı izni olmaksızın elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt

sistemi ile çoğaltılması, yayımlanması ve depolanması yasaktır.

Hazırlayanlar Rabia YILDIRIM Ünzile Zülal KILIÇ

Editör Betül ERTEKİN Görsel Yönetmen Engin ÇİFTÇİ Pedagojik İnceleme Fazilet SEYİDOĞLU BÜYÜKBAKKAL

Esra ALBAYRAK Resimleyen Süleyman ÖZKONUK

Kapak Nursen ARABACI

Grafik - Tasarım Nursen ARABACI

Yayın Numarası 324 ISBN:

978-9944-138-76-5 Basım Yeri ve Yılı:

Çağlayan Matbaası Sarnıç Yolu Üzeri No: 7 Gaziemir/ İZMİR

Tel: (0232) 252 20 96 Ekim 2007 Genel Dağıtım Gökkuşağı Pazarlama ve Dağıtım Merkez Mah. Soğuksu Cad. No:31 Tek-Er İş Merkezi

Mahmutbey/İSTANBUL Tel:(0212) 410 50 00 Faks: (0212) 444 85 96

Muştu Yayınları

Emniyet Mahallesi Huzur Sokak No: 5 34676 Üsküdar/İSTANBUL Tel: (0216) 318 42 88 Faks: (0216) 318 52 20

www.mustu.com

(4)
(5)

Arkadaşlar! İlk olarak Besmelenin ne anlama geldiğini öğreneceğiz. Haydi hep birlikte “Her işi- miz güzel ve kolay olsun, hayırlısıyla sonuçlansın.”

diye dua edelim:

“Rabbi yessir. Ve lâ tü’assir. Rabbi temmim bil hayr.”

“Rabbim, başladığım bu işi kolaylaştır, zorlaştır- ma. Rabbim, hayırlısıyla tamamlamayı nasip et.”

(6)

Şimdi, bu kelimeyi bir kere daha tekrar edelim.

Yaren ve Yusuf ne yapıyorlar? Kitabı açmadan önce ne diyorlar?

Peki, siz ne zaman besmele çekersiniz?

Her işe, Allah’ın adıyla yani,

“Bismillâhirrahmânirrahîm”

diyerek başlamak gerekir.

(7)

O akşam, Yaren ve Yusuf’u teyzesi ziyarete gelecekti. İkisi de teyzelerini çok seviyorlardı. Çün- kü o, çok güzel hikâyeler anlatıyordu. Anneleri akşam yemeğini erkenden hazırlamıştı.

Yaren:

- Anneciğim, teyzem ne zaman gelecek, diye sorarken birden kapının zili çaldı.

Hemen kapıyı açtılar. Teyzeleri içeri girer girmez, Yaren ve Yusuf’a sarılarak:

- Çocuklar, size çok güzel hikâye kitapları aldım. Umarım çok beğenirsiniz, dedi.

Onlar da:

- Haydi teyze hemen oku, dediler.

Anneleri:

- Çocuklar, müsade edin de teyzeniz bir dinlensin. Hep birlikte akşam yemeğimizi yiyelim, dedi.

Yaren ve Yusuf, teyzelerini dikkatle izliyorlardı. Teyzeleri, ellerini yıkarken, terliğini giyerken ve yemek yerken besmele çekmişti. Ardından akşam yemeğini hep birlikte afiyetle bitirmişlerdi.

Artık kitap okuma zamanı gelmişti. Teyzeleri, Yaren ve Yusuf’un yanına oturtarak:

- Çocuklar, bu güzel kitaplar Peygamber Efendimizin güzel davranışları anlatılıyor. Şimdi beni dikkatle dinleyin, dedi.

Yusuf ve Yaren, hem kitaptaki resimleri inceliyor hem de teyzelerini dinliyorlardı. Yusuf heyecanla:

- Peygamber Efendimiz gibi annem ve babam da her zaman besmele çekiyor, dedi.

Teyzeleri de:

- Evet, Yusufçuğum! Her Müslüman böyle yapmalı. Çünkü Allah’ın, adıyla başladığımız her iş kolay olur. Bize sevap da kazandırır, dedi.

O sırada anneleri, onlara hazırladığı meyveleri ikram etmişti. Yaren ve Yusuf, birbirlerine baka- rak meyvelerini yemeden önce, “Bismillâhirrahmânirrahîm” dediler. Teyzeleri ikisine de sarılarak:

- Aferin çocuklar! Bundan sonra besmele çekmeyi hiç unutmayın, dedi.

(8)

Resmi inceleyip boyayalım. Biz de, kıyafetlerimizi giyinirken besmele çekmeyi unutmayalım.

(9)

Ayşe hanım, eşine selâm veriyor. Çünkü selâm vermek çok sevaptır.

“Selâmûn aleyküm” diyen bir kişiye, “Aleyküm selâm” diye cevap verilir.

Tıpkı Peygamber Efendimiz gibi.

Şimdi, biz de çevremizdekilerle bu şekilde selâmlaşmaya çalışalım.

(10)

Bazı durumlarda ise selâm verilmez. Şimdi resimleri tek tek inceleyelim.

Bu insanlar ne yapıyorlar? Sizce bu insanlara selâm verilir mi? Neden?

(11)

Küçük olan büyüğe, binekte olan yürüyene,

Resmi inceleyip, boyayalım.

(12)

Resmi inceleyip, boyayalım.

yürüyen oturana, sayıca az olan

çok olana, selâm vermelidir.

(13)

Bütün canlılar, Allah’a her zaman şükrederler.

En güzel şükür kelimesi, “ Elhamdülillah’tır.”

Peki, siz Allah’a ne zaman şükredersiniz?

Allah’ım, verdiğin nimetler için Sana şükürler olsun.

(14)

Amca, Allah razı olsun, ne demek?

Bana yardım ettiğin için Allah, senden razı olsun, yavrum.

Teşekkür etmek demek. Allah da şahit olsun. Bu iyiliğine bol bol sevap

yazsın, diye sana Allah razı olsun, dedim.

Ne güzel bir teşekkür. Ben de, bundan sonra bana iyilik yapanlara

Allah razı olsun diyeceğim.

Siz, kimlere teşekkür edersiniz?

Peki, size kimler teşekkür etti? Neden?

Sayfanın etrafındaki kalpleri, her teşekkür ettiğinizde boyayabilirsiniz.

Bakalım, ne kadar çok teşekkür etmişsiniz.

(15)

Büşra, hediyesini vermek için arkadaşı Yaren’in yanına gitmek istiyor. Ama yolu bulamıyor.

Onun yanına ulaşmasına yardım eder misiniz?

Yaren, hediyeyi alınca neler söylemiş olabilir?

(16)

Dalda, duran bir kuştum.

Ağaç beni istemeyince, Yere yuvarlanıp düştüm.

Başladım ağlamaya, Sinirlenip kızmaya.

Sonra ne mi oldu?

Onu da, siz bulun?

Derdime bir çare olun.

Allah, hep affedermiş.

Bizlerin de öyle olmasını istermiş.

Sen de, ağacın özrünü kabul et.

Düşün ve ona, merhamet et.

Sizce, ağaç neden kuştan özür diliyor?

Kuş, ağaca ne cevap vermiş olabilir?

Bir arkadaşınız yanlışlık yapıp sizden özür dilese, cevabınız ne olur?

Özür dilerim, minik kuş!

Kanatlarımla, pır pır uçarım.

Daldan, dala konarım. (KUŞ) Topraktan beslenirim.

Sizlere bol bol meyve veririm. ( AĞAÇ)

(17)

Bu güzel şarkıyı hep birlikte öğrenelim.

Sayfada gördüğünüz 5 rakamını, isteğiniz renkte boyayıp süsleyebilirsiniz.

İSLÂMIN ŞARTI BEŞTİR İslâmın şartı beştir Beştir, beştir, beştir Şehadet getirmek Namaz kılmak Oruç tutmak Zekât vermek

Beşincisi ne, beşincisi ne Hacca gitmek

İslamın şartı beştir Beş şarta uymak gerek İslamın şartı beştir

Beştir, beştir, beştir, beştir Söz: Betül Ertekin Beste: Yasin İlhan

(18)

Ramazanı, ilk müjdeleyen, ayın hilal şeklini almasıdır.

Siz de, gökyüzündeki ayın şeklini takip edip ilk müjdeci olabilirsiniz!

(19)

Hareketleriyle birlikte bu güzel şarkıyı tekrar edelim.

Ardından, üstte gördüğünüz altı parmağı sırasıyla numaralandırılıp boyayalım.

İmanın şartı altıdır, altı (Altı parmak havaya kaldırılır.)

1 Allah’a inanmak (Sağ elin işaret parmağı havaya kaldırılır.) 2 Meleklere inanmak (Eller, iki omuza konur. )

3 Kitaplara inanmak (Eller, kitap gibi açılır.)

4 Peygamberlere inanmak (İki el kalbin üzerine konur.) 5 Ahiret gününe inanmak (El, sağa - sola sallanır.) 6 Kaza ve kadere,

Hayrın ve şerrin Allah’tan geldiğine İnanmak

İmanın şartı altıdır altı Altıdır, altı

(Söz - Beste : Neslihan Nur Türk) (İki el yukarıya doğru daire çizilerek tekrar yana getirilir.)

(Altı parmak sağa-sola hareket ettirilir.)

(20)

Saati boyadıktan sonra, sahur vakti için güneş, iftar vakti için ay, çıkartmasını uygun raka- mın yanına yapıştırmalısınız. Son olarak, akrep ve yelkovanı da kesip raptiye ile saate monte edebilirsiniz. Böylece Ramazan saati tamamlanmış olacak.

(21)
(22)

SEVDİĞİNİZE, SEVDİĞİNİZİ SÖYLEYİ NİZ.

KARDEŞİM YUSUF, SENİ ÇOK SEVİYORUM.

KARDEŞİM YAREN, SENİ ÇOK SEVİYORUM.

Sevdiğiniz kişilere karşı duygularınızı nasıl ifade edersiniz?

Peki, Allah’a karşı sevginizi nasıl gösterirsiniz?

Allah’a, olan sevgimizi bizden razı olduğu davranışları yaparak gösterebiliriz.

Şimdi, öğrendiğimiz hadisi boyayalım.

(23)
(24)

İki resmi de dikkatlice inceyip uygun çıkartmaları yapıştırır mısınız?

Allah, gördüğümüz bütün bu güzellikleri yarattı.

Allah’ın izniyle, her gecenin arkasından gündüz yaşanıyor. Bu düzen hep devam ediyor.

Siz de, çevrenizde gece ve gündüzün nasıl yaşandığını gözlemleyebilirsiniz.

(25)

Bu güzel davranışları yapan herkesi Allah da sever, insanlar da.

Yukarıdaki resimleri inceler misiniz?

Gün içersinde en çok yaptığınız davranış hangisi?

Başka hangi güzel davranışları yapabiliriz? Uygun çıkartmaları bulup yapıştırıralım.

(26)

Yüce Allah’ın, güzel adının yazılı olduğu tabloyu sim ve pullarla süsleyelim.

Yüce Allah’ı, her zaman ne kadar çok sevdiğimizi unutmayalım.

(27)
(28)

Hazreti Erkam’ın ailesi, Mekke’nin zenginlerindendi. Bu sebep- le, çok eskidenberi herkes onlara saygı duyarlardı. Safâ tepesinde oturdukları için, uzaktan bile Kâbe’yi görebiliyorlardı.

Hazreti Erkam, Müslüman olduktan sonra, Sevgili Peygamberimi- zi, evlerine davet etti. Peygamber Efendimiz de, Hazreti Ebubekir’le birlikte bu teklifi kabul ettiler. Evin, geniş ve ferah salonunda, topluca namaz kıldılar. Huzur içinde sohbet edip, uzun uzun konuştular.

Bir ara Hazreti Erkam dedi ki:

- Yâ Resûlallah, evim evinizdir. Emrinizdedir. Nasıl, ne zaman ve ne kadar arzu ederseniz, kullanabilirsiniz.

O sırada Müslümanlar gerçekten, büyük sıkıntı içindeydiler. En yakın akrabaları bile onlara, eziyet ediyorlardı. Abdestlerini gizli alı- yor, namazlarını gizli kılıyorlardı.

Hazreti Erkam’ın teklifi, bu yüzden Sevgili Peygamberimizi çok mutlu etmişti.

Efendimiz ve sevgili arkadaşları üç yıl kadar, bu evde bir araya geldi. Birçok âyet-i kerîme, orada yazıldı. Birçok kişi, orada Müslü- man oldu. Sayıları kırk oluncaya kadar o evde buluştular.

Hazreti Erkam, evini Efendimiz ve arkadaşlarına açarak büyük bir sorumluluk almıştı. Onları evinde en iyi şekilde ağırladı ve korudu.

Onun bu davranışı herkese örnek oldu.

İbn-i Erkam’ın Evi

Kıssa

(29)

Peygamber Efendimizin Hüzün

Yılı

Peygamber Efendimiz, Mekkeli müşriklerin Müslümanlara yap- tığı eziyetlere çok üzülüyordu.

O yıl Peygamberimizin, hanımı ve en büyük yardımcısı olan Hazreti Hatice vefat etti. Bir süre sonra da çocukluğundan beri yanında olan amcası, Ebutalib de vefat etti.

Peygamber Efendimiz, bu iki olaya da çok üzüldü.

Ancak biliyoruz ki, Yüce Allah, her sıkıntının ardından bir güzel- lik ve ferahlık verirdi.

Peygamber Efendimiz de bu sıkıntılara sabretti. Yüce Allah, O’na çok özel bir hediye hazırlamıştı.

Bu hediye, daha önce hiçbir peygambere nasip olmayan mira- ca yani göğe yükselerek Allah’ın huzuruna kabul edilmesiydi.

Biz de, üzüldüğümüz ya da sıkıldığımız zamanlarda sabretmeli- yiz. Allah’ın lütfettiği güzellikleri beklemeliyiz. Her zaman Peygam- ber Efendimizi örnek almalıyız.

(30)

Yüce Allah, bazı peygamberlere kitap göndermiştir.

Hazreti Davut’a Zebur, Hazreti Musa’ya Tevrat, Hazreti İsa’ya İncil, Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed’e de Kur’ân-ı Kerîm. Diğer kitaplar zaman içinde insanlar tarafından değişti- rilmiştir. Ama Kur’ân-ı Kerîm, Allah’ın izniyle hiçbir değişikliğe uğramadan hâlâ korunmaktadır.

Resimde gördüğünüz Kur’ân-ı Kerîm’in kapağını boyayıp simleyebilirsiniz.

(31)
(32)

Ramazan ayı boyunca, karşılıklı okunan Kur’ân-ı Kerîm’e mukabele denir.

Yıllar önce, Cebrail isimli melek Ramazan ayında Peygamber Efendimize, Kur’ân-ı Kerîm’in hepsini okumuş.

Günümüzde de bu sevabı kazanmak için topluca Kur’ân-ı Kerîm okunur.

Ramazanın sonunda ise Kur’ân-ı Kerîm’in okunması tamamlanıp hatim duası yapılır.

Yaren ve Yusuf’un, Kur’ân-ı Kerîm’leri yok. Uygun çıkartmayı bulup yapıştırır mısınız?

(33)

Yıllar önce Hazreti İbrahim’in yaşadığı yerde insanlar puta ibadet ediyor- lardı. Bu insanlar putların yanı sıra yıldızlara, aya ve güneşe de tapıyordu. Hazreti İbrahim ise onları bü- yük bir gayretle bu yanlıştan kurtarmaya çalışıyordu. İşte o günlerden biriydi. Kavmi için büyük ve parlak görünen Şi’râ denen yıldız çok önemliydi.

Bir gün Hazreti İbrahim, yanındaki insanlara ders vermek için önce uzaktan çok küçük görünen bu yıldıza baktı. Amacı, o insanları inandıkları yanlışlardan çevirmekti. Zaten Yüce Allah, O’na peygam- ber olarak bu görevi vermişti. Hazreti İbrahim, “Şimdi benim Rabbim bu mu?” diyerek olacakları izlemeye başladı. Sonra büyük ve küçük bütün yıldızların batıp gitmesi karşısında: “Batıp gidenleri sevmem! On- lar benim Rabbim olamaz.” diyerek etrafındaki insanları uyardı.

Bu hadiseden sonra Ay’a baktılar. Sabah olurken o da batıp gitmişti.

Son olarak Güneş’e baktılar. O da batıp kaybolunca çevresindekilere seslenerek: “Ben, sizin inandıklarınızdan uzağım. Doğrusu ben, yü-

zümü gökleri Yaratan Allah’a çevirdim. Ben asla sizlerden değilim.”

dedi. Aslında O, kaybolup giden şeyler asla yaratıcı olamaz demek istiyordu.

Ancak, insanlar Hazreti İbrahim’le tartışmaya başladılar. Hazreti İbrahim de: “Allah, bana doğruyu göstermişken siz hâlâ benim-

le tartışıyor musunuz?” diyerek onların bu davranışını ayıpladı.

Ama Hazreti İbrahim’e kimse inanmadı. O da bir gün putların hepsini kırdı. Bu durum, o ülkenin kralı olan Nemrut’a haber

verildi. Nemrut da, O’nu huzuruna çağırıp:

“Senin, Rabbin kimdir?” diye sordu.

Hazreti İbrahim:

“Benim Rabbim bütün varlıklara hayat veren ve öldürendir.” dedi.

(34)

Kral Nemrut çok sinirlenmişti. Çünkü çevresindeki insanlara her şeyi kendisinin yarat- tığına inandırmıştı. Hemen hizmetlilerine:

“İbrahim için büyük bir ateş yakın!” dedi.

Daha sonra da Nemrut, Hazreti İbrahim’i o ateşin içine attırdı. Oysa Hazreti İbrahim, ateşe atılırken hiç korkmamıştı.

Çünkü O, Allah’a inanıyordu. Yüce Allah da, O’nu korumuştu.

Atıldığı ateş, birden gül bahçesi olmuştu. Bu, Yüce Allah’ın orada bulunan herkese gösterdiği apaçık bir mucizesiydi. Bu hadiseden sonra Hazreti İbrahim Urfa’da daha fazla duramayacağını anlaya- rak başka bir memlekete göç etti.

(35)

Yüzyıllar önce Allah’ın izniyle, zengin her Müslüman’a zekât emir olunmuştur.

Zekât, zengin her Müslüman’ın yıl içerisinde Allah rızası için malının kırkta birini vermesi demektir.

Böylece, ihtiyacı olan insanlar zor durumdan kurtulmuş olur. Allah da, bizlerden razı olur.

Şimdi, uygun çıkartmayı sayfadaki boşluğa yapıştırarak zekâtla ilgili resmi tamamlayalım.

(36)

Veren el alan elden üstündür.

Hadisi inceleyip, boyayalım.

(37)

CÖMERT OLMALI

Mal ahirete gitmez Dünyadayken vermeli Cimri cennete girmez Cömert olmalı.

Okullar yaptırmalı Fakirler okutmalı Açları doyurmalı İyilik yapmalı

Afrika, Avrupa’ da Asya, Amerika’da Her yerde tüm dünyada İyilik yapmalı

Zekât çok çok vermeli Vermeyi önermeli Veren elden olmalı İyilik yapmalı

Söz-Beste: Yasin İlhan

Yıllar önce Peygamber Efendimiz, “Cennetin birinci kapısından peygamberler, şehitler ve cömertler girecektir.” demiştir. Biricik Peygamberimiz, hayatı boyunca hep cömert olmuş.

Herkesin de cömert olmasını istemiş.

Şarkıyı söyledikten sonra, müzik notalı çıkartmaları sayfa boşluklarına yapıştırır mısınız?

(38)

Hadisi dinledikten sonra, resmi inceler misiniz?

Peki, bu konu hakkında bir hikâye anlatır mısınız?

Peygamber Efendimiz, “Gerçek mümin, ken- disi için istediği güzel şeyleri mümin kardeşi için de isteyendir.” demiştir.

(39)

Resimdeki, bayram hazırlıklarını hep birlikte inceleyelim.

Sizin, evinizde ne gibi bayram hazırlıkları yapılıyor?

Bayram hazırlıkları yapılırken neler hissediyorsunuz?

Yaren, bayramlık kıyafetini kontrol ediyor. Anneleri, bayram için baklava yapıyor.

Babaları bayram hediyelerini hazırlıyor. Yusuf, odasını topluyor.

(40)

Hediyelerin, hangi kişiye ait olduğunu belirleyip, çizgiyle birleştirelim.

(41)

Kuşlar da bayramı kutluyorlar. Lunaparkta eğleniyorlar. Ama saklanmışlar.

Onları görebiliyor musunuz?

O hâlde, kuşları bulup işaretleyelim.

(42)

Allah

’ı ve

yarattığı

zellikleridüşünüp şükretmel

iyiz.

Namazkılmalıyız.

Kur’ân

-ı Kerîmokumalıyız.

Allah’a

her zaman dua etmeliyiz.

Yusuf ve Yaren bizlere Allah’a karşı vazife- lerimizi anlatıyorlar. Şimdi, onların söylediklerini tekrar edelim mi?

Allah’a Karşı

Vazifelerimiz

(43)

Resmi dikkatle inceleyip uygun çıkartmaları sayfaya yapıştıralım.

Resimde gördüğünüz bütün canlı ve

cansız varlıklar kendi diliyle “Allah” diye zikrederler.

Şimdi, resimde gördüğünüz varlıkların ses ve hareketlerini taklit eder misiniz?

(44)
(45)

Resimde neler gördüğünüzü anlatır mısınız?

Yaren, annesine nasıl yardım ediyor?

Yusuf, babasına nasıl yardım ediyor?

Siz de, anne ve babanıza yardım eder misiniz?

Resmi inceleyip boyayabilirsiniz.

(46)

Bu çiçek, sizce kendi kendine büyüyebilir mi?

Siz de, bir saksı çiçeğinin nasıl büyüdüğünü inceleyebilirsiniz.

Şimdi, resimdeki bitkiyi boyayıp çiçekli çıkartmaları üzerine yapıştıralım.

(47)
(48)

SORUMLULUKLARIM Ben, ailemi çok severim.

Sorumluluklarımı bilirim.

Erken yatarım, erken kalkarım.

Yemeklerimi hiç seçmem.

Kirli kıyafetler giymem.

Dişlerimi, her gün fırçalarım.

Elimi ve yüzümü yıkarım.

Odamı, kendim toplarım.

Hiçbir şeye zarar vermem.

Kimseleri de üzmem.

Rabia YILDIRIM

Bu güzel şiirle ilgili olarak üstteki boşluğa bir resim çizebilir misiniz?

(49)

Çevremize karşı sorumluluklarımızı hiçbir zaman unutmamalıyız.

Çevrenizdeki güzellikleri keşfedebilmek için büyüteçle nesneleri inceleyebilirsiniz.

Yakın çevrenizin fotoğrafını çekip sayfadaki boşluğa yapıştırır mısınız?

Çektiğiniz fotoğrafta neler var? Bize anlatır mısınız?

Referanslar

Benzer Belgeler

Daha sonra Sevgili Peygamberimiz ile birlikte Hazreti Hatice’nin amcası ve âlim birisi olan Varaka bin Nevfel’e gittiler.. Her şeyi ona

– Korku kültürü İÇİNDE NE İNSAN NE ANNE NE KADIN olmak bir önem taşımaz...

ABD’nin bugün dünyanın en büyük pazarı olduğu düşünüldüğünde, ana gelirleri petrolün ihracatına dayanan ve diğer önemli gelir kaynaklarından yoksun olan pek çok

Anne-baba eğitimi programlarının amacı, anne-babaların öz-güvenini güçlendirmek ve küçük çocukların fiziksel, zihinsel, sosyal ve duygusal gelişimini teşvik

Ancak Çocuğun anneden sonra en çok iletişim kurduğu birey olan baba ile kurulan iletişim de aynı şekilde anne ile kurulan iletişim gibi çocuğun gelişimi açısından

 Daha sonra ergin ağılığa (3,5-4 kg) gelene kadar haftada yaklaşık 200 g artar.  İlk günlerde günde 10-12 defa

Aile içi şiddet aile üyelerinden birinin diğerini duygusal, fiziksel ve cinsel istismara maruz bırakması, sosyal olarak dışlaması ve maddi yoksun bırakması gibi davranışları

Ancak Bilâl-i Habeşi Hazretleri, Peygamber Efendimizin vefatından sonra çok üzül- dü.. Mekke’de her şey ona, Peygamber