• Sonuç bulunamadı

YKS SINIFLAR İÇİN 1. OTURUM (TEMEL YETERLİLİK TESTİ) SORU KİTAPÇIĞI GENEL AÇIKLAMA

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "YKS SINIFLAR İÇİN 1. OTURUM (TEMEL YETERLİLİK TESTİ) SORU KİTAPÇIĞI GENEL AÇIKLAMA"

Copied!
40
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1. OTURUM (TEMEL YETERLİLİK TESTİ)

SORU KİTAPÇIĞI

1. Bu kitapçıkta sırasıyla Türkçe Testi, Sosyal Bilimler Testi, Temel Matematik Testi ve Fen Bilimleri Testi bulunmaktadır.

2. Bu testlerde toplamda 120 soru için verilen cevaplama süresi 135 dakikadır. Bu süreyi, cevaplayacağınız testleri dikkate alarak kullanınız.

3. Bu kitapçıktaki testlerde yer alan her sorunun sadece bir doğru cevabı vardır. Bir soru için birden çok cevap yeri işaretlenmişse o soru yanlış cevaplanmış sayılacaktır.

4. Bu testler puanlanırken her testteki doğru cevaplarınızın sayısından yanlış cevaplarınızın sayısının dörtte biri dü- şülecek ve kalan sayı o testle ilgili ham puanınız olacaktır.

Bu nedenle, hakkında hiçbir fikriniz olmayan soruları boş bırakınız.

GENEL AÇIKLAMA

12. SINIFLAR İÇİN

YKS-3

(2)

TÜRKÇE TESTİ

1. Bu testte 40 soru vardır.

2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının “Türkçe Testi” için ayrılan kısmına işaretleyiniz.

1. Balon balıkları yaralandıklarında ya da korktuklarında av olmamak için karınlarını su ile doldurarak kurbağa gibi şişirebilirler. Bu şekilde normal boyutlarının birkaç ka- tına çıkarak avcıları tarafından yenilemez hâle gelirler.

Derilerinde veya karaciğerlerinde salgıladıkları kimyasal ise hem insanlar için hem de avcı hayvanlar için ---- olabilir. Bu balıkların salgıladıkları zehir seviyeleri türe, yaşadıkları bölgeye veya mevsime göre ---- gösterir.

Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıda- kilerden hangisi getirilmelidir?

A) faydalı – benzerlik B) şifalı – değişiklik C) şaşırtıcı – farklılık D) zararlı – aynılık E) zehirli – değişiklik

2. Adı Bodrum’la özdeşleşen, pek çok isim bulunmakta: (I) Antik Yunan tarihçisi Heredot, Turgut Reis, şair İlhan Berk, şarkıcı Zeki Müren bunlardan bazısı. (II) Ama biri var ki Bodrum’dan aldığı ilhamla pek çok eseri kaleme almış, buraya olan aş- kını dile getirmiştir. (III) Cevat Şakir, hepimizin bildiği adıyla

“Halikarnas Balıkçısı.” (IV) Bodrum’la ilk kez yediği sürgün sırasında tanışan Şakir, burayı sadece yazmakla kalmamış Bodrum için pek çok hizmette bulunmuştur. (V) Yaşadığı dönemde arkadaşları ile mavi yolculuk fikrini ilk ortaya atan o olmuş ve Mavi edebiyat anlayışının oluşmasını sağlamıştır.

Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?

A) I. cümlede, Bodrum’la özdeşleşen kişilere örnek verilmiştir.

B) II. cümlede, Bodrum’la özdeşleşen kişilerden farklı birine değinilmiştir.

C) III. cümlede, II. cümlede değinilen kişinin ismi veril- miştir.

D) IV. cümlede, Cevat Şakir’in Bodrumlular tarafından çok sevildiğine değinilmiştir.

E) V. cümlede, edebiyata kazandırdığı yenilikten bah- sedilmiştir.

3. Bir memur ya da görevliyi geçici olarak işinden ayırmak için açığa almak, bir işin gizli tarafını ortaya koymak I

için açığa çıkarmak, hiçbir şey gizlemeyen, özü sözü II

bir kişiler için açık yürekli, başarı ve övünçle, gururlu, III

onurlu bir kişiyi dile getirmek için açık alınlı, içten olmak

IV

anlamında ise açık fikirli deyimleri kullanılır.

V

Bu parçadaki numaralanmış deyimlerden hangisi yanlış açıklanmıştır?

A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

4. (I) Bir gün Sabahattin Eyüboğlu, Oğuz Atay ve ben Galata Köprüsü’nün altında bir meyhanede söyleşi- yorduk. (II) Söz, şiirden açılmış olacak ki Eyüboğlu,

“Ben ozanı iyi insan olarak düşünüyorum.” dedi. (III) Bu söz mutluluk vermişti bana ama bir an duraksadığımı hatırlıyorum. (IV) Kötü ruhlu ozanlar tanıdığım için mi duraksadım, bilemiyorum. (V) Neyse ki dostum bunu

“Olması gerekir.” anlamında değil, “Ben şairi böyle düşünüyor, böyle algılıyorum, bu benim görüşüm.” diye açıkladı da rahatladım.

Bu parçadaki numaralı cümlelerle ilgili aşağıdaki- lerden hangisi söylenemez?

A) I numaralı cümlede, bir işi birden çok kişinin yaptığı anlamı vardır.

B) II numaralı cümlede, doğrudan anlatım yapılmıştır.

C) III numaralı cümlede, amaç–sonuç ilişkisi vardır.

D) IV numaralı cümle, kararsızlık içermektedir.

E) V numaralı cümlede, bir kişinin öznel düşüncesi verilmiştir.

(3)

5. – Münazarada çok çeşitli konulardan konuşuruz:

siyaset, ekonomi, uluslararası ilişkiler, eğitim, spor, hukuk ... Listeyi hayata dair olan her şeyle uzat- mak mümkün. Münazarada başarılı olabilmek için tüm bu konularda az çok fikir sahibi olmak önemli.

Bilmediğiniz bir konuda birincilik kazanmak için rakiplerinizin kötü olmasını ummak zorundasınız.

Ancak başarılı bir münazaracı olmak istiyorsanız işinizi şansa bırakmamalısınız.

– Okuyun, araştırın, uygulayın... Bunları söylemek kolay, önemli olan hayata geçirmek. Bunun için de sabırlı olmak gerekiyor. Münazara; doğası gereği hemen kavranabilen, öğrenilebilen bir etkinlik değil.

Yeterli sabrı gösterebilirseniz zaman içinde münaza- ranın ve elde ettiğiniz başarıların yavaş yavaş iyiye çevrildiğini görebilirsiniz. Bu açıdan bakıldığında münazara için bireyin kendisiyle giriştiği bir müca- dele olduğunu söylemek mümkün.

Yukarıdaki parçalardan hareketle,

I. Koşul cümlesi

II. Öneri anlamı taşıyan cümle III. Aşamalı durum bildiren cümle

kavramlarından hangisi veya hangilerinin her iki paragrafta örneği olduğu söylenemez?

A) I ve II. B) I ve III. C) Yalnız I D) Yalnız III E) II ve III.

8. İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından şiir, resim ve hikâye olmak üzere üç ayrı dalda düzenlenen yarışmaların 11’ncisi İstanbul’da gerçekleştirilecektir. Bu yıl düzenlenecek şiir ve resim yarışmalarının konusu

“İstanbul’un Fethi” olarak belirlenirken hikâye yarış- masında herhangi bir konu sınırlaması getirilmemiştir.

Şiir ve hikâye yarışmasının son başvuru tarihi 2 Ocak 2020’dir. Başvuru belgeleri, İl Müdürlüğümüze yarış- macının kendisi tarafından teslim edilecektir.

Bu parçada,

I. Birleşik sözcüklerin yazımı

II. Yapı, yapıt ve yazı başlıkların yazımı III. Sayı sözcüklerine getirilen eklerin yazımı IV. Gün, ay, yıl ve tarihlerin yazımı

V. Kurum ve kuruluş adlarına getirilen eklerin yazımı numaralanmış bilgilerden hangisi ile ilgili bir yazım yanlışı yapılmıştır?

A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

7. Bütün kuşları sıraya dizseler biz herhâlde sonuncu gelmeyiz. Kılığımız kıyafetimiz düzgündür. Aklımız, şu sabahtan akşama kadar avaz avaz bağıran bülbülden sanırım üstündür. Kanadımızı bir vursak en hızlı gü- vercinden daha çok yol alırız. Oysaki bütün kuşların en zavallıları bizmişiz gibi sürekli çalışıyoruz.

Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Durum zarfı kullanılmıştır.

B) İşaret zamiri vardır.

C) Belirtili isim tamlaması vardır.

D) Kişi zamiri vardır.

E) Belgisiz sıfat vardır.

6. Ellerim takılırken rüzgârların saçına Asıldı arabamız bir dağın yamacına, Her tarafta yükseklik, her tarafta ıssızlık, Yalnız arabacının dudağında bir ıslık!

Bu ıslıkla uzayan, dönen kıvrılan yollar, Uykuya varmış gibi görünen yılan yollar Başını kaldırarak boşluğu dinliyordu.

Bu parçada aşağıdaki ses olaylarından hangisi görülmez?

A) Ünlü türemesi B) Ünlü düşmesi C) Ünlü daralması D) Ünsüz değişimi E) Kaynaştırma

(4)

11.Bursa’daki en önemli turizm merkezlerinden Uludağ’ı her yıl binlerce turist ziyaret ediyor.

Yukarıdaki cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Bursa’nın en çok ziyaret edilen turizm merkezi Uludağ’dır.

B) Bursa’daki tek turizm merkezi Uludağ değildir.

C) Bursa, turizm merkezleriyle ünlü bir yerdir.

D) Uludağ çoğunlukla yabancı turistler tarafından ziyaret edilmektedir.

E) Uludağ daha çok kış aylarında ziyaret edilmektedir.

12. I. Orhan Veli’nin kavgası edebiyatımızın en büyük kavgasıdır.

II. Orhan Veli’nin kavgasının yurdumuzdaki bütün şiir köklerini sarsan bir etkisi oldu.

Yukarıda verilen II numaralı cümleyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

A) I. cümlede ifade edilen konuyla çelişen farklı bir durumdan söz edilmiştir.

B) I. cümlede dile getirilen durumun gerekçesinden bahsedilmektedir.

C) I. cümlede anlatılan durumun sebep olduğu bir olumsuzluk dile getirilmiştir.

D) I. cümlede ifade edilen konunun sonucundan söz edilmektedir.

E) I. cümlede değinilen düşüncenin bilimsel olarak kanıtlandığı gösterilmektedir.

10.O kitapla ilgili vereceğimiz bir ya da birden fazla açıkla- ma bizi belirli bir sınıflama içine götürür. Kitapları belirli bir sınıflama içine koymak, kitabın yazarına veya o kitabın kendisine yapılacak en büyük kötülüktür.

Bu parçada aşağıdakilerden hangisine yoktur?

A) Birden fazla bağlaç B) Sıfatı derecelendiren zarf C) Edat

D) Zaman zarfı

E) Tamlananı zamir olan isim tamlaması 9. Bizden iyi tanır aynalar bizi...

O vefalı kalbe benzer ki onlar, Bir küçük vesile maziye yollar.

Mazi, bir akşamın penceresinden Kalplerde, gözlerde yaş seyredilen O uzak ve hasret ışıklı fecir, Ümitsiz ruhuna son tesellidir.

Bu dizelerde aşağıdaki sözcük türlerinden hangisine örnek yoktur?

A) Edat

B) Sıfat

C) Zamir

D) Bağlaç E) Zarf

(5)

13.Deneme yazarı; her sözcükte, her cümlede kendisinden daha çok şey bilen bir okura seslendiğini düşünerek kalemini oynatmalıdır.

Aşağıdakilerden hangisi bu cümleye anlamca en yakındır?

A) Gerçek denemeci, okurun düşüncelerini önemseyip onların düzeyine göre yazandır.

B) Donanımlı bir okur kitlesi olmasa da denemecinin, kendisinden daha donanımlı bir okur kitlesini öngör- mesi gerekir.

C) Deneme yazarının, okuyucunun beğenilerine ve beklentilerine göre yazmaya çalışması, kendisinin de donanımını zenginleştirir.

D) Deneme türünde ele alınacak konuların, yazardan ziyade okura kazanımlarının olması gerekir.

E) Deneme yazarı, bilgi açısından okuyucudan daha bilgili olduğunu unutmadan yazılarını kaleme alma- lıdır.

14.Uyuşamayız, yollarımız ayrı;

Sen ciğercinin kedisi, ben sokak kedisi, Senin yiyeceğin kalaylı kapta;

Benimki aslan ağzında;

Sen aşk rüyası görürsün, ben kemik Ama seninki de kolay değil kardeşim;

Kolay değil hani.

Böyle kuyruk sallamak Tanrı’nın günü

Bu dizelerde aşağıdaki sözcük türlerinden hangisi kullanılmamıştır?

A) İsim

B) Zamir

C) Bağlaç

D) Sıfat E) Ünlem

15.Boyutu küçük ama doldurduğu yer çok büyük olan kitaptır bu.

Bu cümlede aşağıdakilerden hangisinin örneği yoktur?

A) İşaret sıfatı B) Ek eylem C) Miktar zarfı D) Bağlaç E) Tekil ad

16.Şakır şakır yağmurdan ıslanan kadın hızla eczaneye girerek reçeteyi eczacıya uzattı. Eczacı ise eliyle sıra bekleyenleri işaret etti. Sırayı gören kadın başını eğerek sıraya geçti.

Bu parçada iletişim ögeleri ile ilgili aşağıdaki eşleş- tirmelerden hangisi yanlıştır?

A) Eczacı – Gönderici B) Eczane – Bağlam C) Eczacının işareti – Kanal D) Kadının sıraya geçmesi – Dönüt E) Sıra bekleyenler – Alıcı

(6)

19. I. Fransız bilginlerinden Becoquerel’in bazı atomlar- daki ışıma özelliği demek olan radyoaktifliği keşfet- mesi, atom araştırmaları konusunda atılan adımların en önemlilerinden biri oldu.

II. 20. yüzyılın başlarında büyük bilgin Einstein’ın atom enerjisinin büyüklüğünü belirtmesi, atom konusunda yapılan çalışmaların hızlanmasını sağladı.

Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisi- dir?

A) Fransız bilginlerinden Becoquerel’in başlatmış olduğu atom çalışmalarında radyoaktifliği keşfet- mesi bu konuda atılan en önemli adım olarak bilinir, sonrasında Einstein ile atom çalışmaları 20. yüzyılın başlarında hız kazanmıştır.

B) Fransız bilginlerinden Becoquerel’in her atomda bulunan ışıma özelliği anlamına gelen radyoaktifliği keşfetmesi atom araştırmaları konusunda atılan adımların en önemlilerinden biri olmuş, 20. yüzyılın başlarında Einstein’ın kuramları bu konudaki çalış- maların hızlanmasına yol açmıştır.

C) Fransız bilginlerinden Becoquerel’in bazı atom- lardaki ışıma özelliği anlamına gelen radyoaktifliği keşfetmesi atom araştırmaları sahasında atılan en önemli adımlardan biri olarak anılmakla birlikte 20.

yüzyılın başlarında Einstein’ın atom enerjisinin bü- yüklüğünü belirtmesi bu konuda yapılan çalışmaları hızlandırmıştır.

D) Fransız bilim insanı Becoquerel’in radyoaktifliği keşfetmesi ile atom araştırmaları konusunda bü- yük bir adım atılmıştır, buna ek olarak 20. yüzyılın ortalarına doğru Einstein’in atom enerjisinin büyük- lüğünü belirtmesi atom konusundaki çalışmalara hız kazandırmıştır.

E) Ünlü Fransız bilgin Becoquerel’in bazı atomlardaki ışıma özelliği olarak tanımlanan radyoaktifliği keş- fetmesi, atom araştırmalarındaki büyük adımlardan biridir; bu araştırmaları 20. yüzyıl boyunca geliştiren ise Einstein olmuştur.

17.Yakup Kadri’nin 1922’de yayımlanan Yaban romanı, yazarın en beğenilmiş ve en çok okunmuş yapıtıdır.

Bunda, konusunun 1930’lu yılların toplumsal düşün- celerine denk düşmesi kadar, yazarın öteki yapıtlarına göre daha basit, okunması daha kolay olması da etkili olmuştur denebilir.

Bu metinde aşağıdakilerden hangisinin örneği yok- tur?

A) Cins isim B) Özel isim C) Soyut isim D) Çoğul isim E) Topluluk ismi

18.(I) Gözleri çakmak çakmak ona bakardı. (II) Hoş görmez bakışlarına karşın, babası gibi dedesinin de kendisiyle övündüğünü bilirdi. (III) Dağ başlarına döne döne çıkan yolları, ikisi de akıl etmemişti. (IV) O yolların dönemeç- lerini ne de güzel alıyor kamyon! (V) Kamyon kasası da üstündeki bu yolları döne döne çıkan kamyon da çok süslüydü.

Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıda- kilerden hangisi yanlıştır?

A) I. cümlede, ikileme şeklinde zarf vardır.

B) II. cümlede, edatlara yer verilmiştir.

C) III. cümlede, ikileme sıfat olarak kullanılmıştır.

D) IV. cümlede ünlem, cümleye beğeni anlamı katmış- tır.

E) V. cümlede, bağlaç kullanılmıştır.

(7)

21.Nikola Tesla yaşadığı zaman diliminde insanlar ta- rafından pek anlaşılamamıştır. Kimi zaman günlerce evine kapanıp yaptığı deneylerle kendinden geçerken kimi zaman da çekingen bir tavırla ünlü misafirlerin de bulunduğu davetlere katılmıştır. Bazı davetlerde buluş- larından örnekler sergilemiştir. Buluşlarından bir maddi gelir elde etmeyi amaçlamamıştır. Çünkü Tesla yaptığı çalışmaları içinden gelerek, severek yapıyordu. Adeta işi onun ailesiydi. Birçok bilim adamının adı, Tesla’ya göre fazla duyulmasına rağmen yıllar sonra Tesla’nın gerçek değeri patentleriyle ortaya çıkmıştır.

Bu parçada Nikola Tesla ile ilgili ağır basan düşünce aşağıdakilerden hangisidir?

A) Tesla, insanlar tarafından yalnız bırakılmıştır.

B) Buluşlarıyla insanları etkilemek amacıyla her fırsatta buluşlarını onlara anlatmıştır.

C) Diğer bilim adamlarının isimleri, onun isminden daha fazla duyulmuştur.

D) Tesla’nın işine olan bağlılığı yaşamı boyunca devam etmiş, ailesiyle olan bağları bu nedenle iyi olmamıştır.

E) Tesla yaşadığı dönemde yeteri kadar ilgi görmese de yıllar sonra kıymeti anlaşılmıştır.

20.Bazı yazarlarımız vardır, gerçekleri olduğu gibi gö- remezler, bu gerçeklere kendi kötümserliklerinin, güçsüzlüklerinin içinden bakarlar. Hayatın zorlukları karşısında çareyi, içe kapanmakta, dünyadan ellerini eteklerini çekmekte bulurlar. Hatta rahat etmek için de aydınlık bir gelecek için hiçbir şey yapılamayacağına kendilerini de çevrelerini de inandırırlar.

Aşağıdakilerden hangisi bu parçada tutumları be- lirtilen yazarların yarattığı kahramanların özellikle- rinden biri olabilir?

A) En çetin şartlarda bile daha güzel bir dünya için çalışmanın mümkün olduğuna inanırlar.

B) Hiçbir zaman gecenin tam olmadığını, en koyu karanlıkta bile aydınlık bir yan olduğunu bilirler.

C) Maneviyata, iyiliğe, yardımlaşmaya, vefaya önem verirler.

D) Karşılaştıkları kötü olayları çözümleyemeyeceklerini düşünüp kendilerini geri çekerler.

E) Toplumsal sorumluluğunun bilincinde, ayağını şuur- luca toprağa basan bir aydın kimliği kazanırlar.

22.Dünya Kitap Günü’nü bizim ülkemizde yasak savar- casına geçiriyoruz. Bugünü İngiltere’dekine benzer biçimlerde kutlamak düşünülemez mi? Örneğin bazı ro- manlarla özdeşleşen şehirleri içinde bulunduğumuz yılın ülkemizdeki kültür başkentleri seçerek düzenlenecek bir dizi etkinlik, kitap ile hayatımızı birbirine bağlayabilirdi.

Söz gelimi Yenişehir’de Bir Öğle Vakti adlı kitap için Ankara seçilebilirdi. Ya da Orhan Pamuk’un enikonu tartışılmaya çok uygun romanı Kar için Kars bu yılın

“kültür başkenti” seçilebilseydi fena mı olurdu?

Bu parçada aşağıdaki yargılardan hangisi vurgu- lanmaktadır?

A) Yazınımızda şehir ya da ilçe yaşamını anlatan çok az kitap vardır.

B) Ülkemizde, Dünya Kitap Günü etkinliklerinde ilgi çekici bazı değişikliklere gidilmelidir.

C) Türkiye’deki şehirlerin kitap turizmi ile tanıtılmasına ihtiyaç vardır.

D) Kitap günlerinde gerekli olan tanıtım yapılmadığı için kitap satışlarında azalma görülmektedir.

E) Sanatçı ile okurun kitap etkinliklerinde bir araya gelmesi kitap satışlarını etkilemektedir.

(8)

23.Ayrımcı insanın ruhsal yapı taşlarından birisi, kendini beğenmenin doruk noktası olan özseverliktir. Özsever kişi, kendini özel, ayrıcalıklı ve üstün görür. Onun dışın- dakiler önemsizdir. Tüm ilgisini kendisi üzerinde topla- mıştır. Aslında kendini beğenmişliğin altında değersizlik ve aşağılık duyguları vardır. Bunlarla yüzleşmemek için geliştirdiği bir savunma tepkisidir davranışları.

Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilme- miştir?

A) Ayrımcı insanlar, kendilerinden başka her şeyi önemsiz görürler.

B) Kendini beğenmişlik, kişinin tüm ilginin kendinde toplanmasını istemektir.

C) Kendi benliğini seven insanlar, kendisinden başka- sını sevmezler.

D) Kendisini başkasından üstün gören insan, acınacak bir ruhsal durumdadır.

E) Ayrımcı insan, olumsuz davranışlarından kaçınmak için bu davranışları sergiler.

24.Gençlerin edebiyata, yazar olmaya ilgisi gitgide artıyor.

Fakat neredeyse hepsi hemen ünlü olmanın, tanınma- nın peşinde. Çalışarak, didinerek, zaman ve emek ve- rerek bir yerlere gelmenin mümkün olduğunu bilenlerin sayısı çok az. Üstelik ülkemizde eleştirmen sayısının da pek fazla olduğu söylenemez. Ayrıca günümüz dünyasında bu kadar yazar ve şairle ilgilenmek de çok mümkün değil. Gözden kaçan, farkına bile varılmayan gençler illaki oluyor. Bunun sonucunda da eserlerinden bahsedilmeyen, umduklarını bulamayan gençler bizde eleştirinin yeterli olmadığını düşünüyor. Bu hızlı üretim çağında eleştiri henüz ölmediyse bile ölecek!

Yukarıdaki parçadan aşağıdaki yargılardan hangisi çıkarılamaz?

A) Yeni nesil yapıtların eskiye oranla sönük kaldığı B) Yeterli ilgiyi göremeyen sanatçıların eleştirmenleri

suçladığı

C) Edebiyata ilgi duyanların gün geçtikçe arttığı D) Yeni sanatçıların herkes tarafından tanınmak istediği E) Genç edebiyatçıların yeterli sabıra sahip olmadığı

25.Yalnız yaşamanın bir tek amacı vardır sanıyorum; o da daha başıboş, daha rahat yaşamak. Fakat her zaman buna hangi yoldan varacağımızı pek bilmiyoruz. Çoğu kez insan dünya işlerini bıraktığını sanır; oysaki bu işlerin yolunu değiştirmekten başka bir şey yapmamış- tır. Bir aileyi yönetmek, bir devleti yönetmekten hiç de kolay değildir. Ruh nerede bunalırsa bunalsın, hep aynı ruhtur; ev işlerinin az önemli olmaları, daha az yorucu olmalarını gerektirmez. Bundan başka, saraydan ve pazardan el çekmekle hayatımızın baş kaygılarından kurtulmuş olmuyoruz.

Bu parça için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Karşılaştırma yapılmıştır.

B) Öznel yargılara başvurulmuştur.

C) Kişileştirmeye yer verilmiştir.

D) Tartışmacı anlatım ağır basmaktadır.

E) Soyut anlamlı sözcükler kullanılmıştır.

(9)

27.Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A) Sürekli ikilem yaşamak

B) Temel soruna yoğunlaşmış olmak C) Ne yaptığından emin olmak D) Birlikte hareket edememek E) Kaderi değiştirememek

28.Bu parça için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Olay içinde yaşatma amaçlanmıştır.

B) Tartışmacı bir anlatım benimsenmiştir.

C) Duyular arası aktarım örneklenmiştir.

D) Somutlaştırmaya başvurulmuştur.

E) Didaktik bir üslup kullanılmıştır.

29.– Edebiyatçı, toplumdan ve toplum hayatını etkileyen olaylardan bağımsız yaşayamaz. Bu nedenle, eser- lerinde bir şekilde toplum hayatından izler bulmak mümkündür. Halkı anlayan, onların duygu ve dü- şüncelerini yansıtan edebiyatçı; toplum tarafından kabul görür ve edebiyatçının eserleri kalıcı olur.

– Edebiyatçının toplumdaki önemini ve anlamını, onun hayata ve insanlara bağlılığı ile özdeşleştiren Fuat Köprülü’ye göre; edebiyatçının, herkesi severek kişilere iyi ve güzel duygular aşılayabilir olabilmesi için hayata ve insanlarına bağlı olması, hayatı bütün yönleriyle anlatması gerekir. Hayattan ve toplumdan kopmuş bir edebiyatçının edebiyatçı olması ve hal- kın hafızasında yer etmesi mümkün değildir.

Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

A) İki farklı konuya ilişkin ortak bir görüş olduğu vurgu- lanmaktadır.

B) Farklı görüşlerin aslında birbirini desteklediği gös- terilmektedirler.

C) Aynı düşünce farklı üsluplarla değerlendirilip ele alınmaktadırlar.

D) Ortak bir düşünceyi kanıtlamaya yönelik farklı ör- nekler barındırmaktadırlar.

E) Bir olayın tekrarında her zaman aynı sonucun çık- mayacağını belirtmektedirler.

Bireysel olarak da toplumsal olarak da güçlü ve bıçkın olabiliriz. Var olan birçok özelliğimizi değiştirebiliriz.

Ancak bizim için değişmez bir kader var: coğrafya.

Yüzyıllardır Doğu’ya giden bir geminin içinde Batı’ya yürümeye çalışan bir millet olduk. Bunun nedeni de coğrafyamız ve ona bağlı olarak da tarihimiz. Bu iki unsur bizi kültürler arasında sıkıştırıp duruyor. İşte bu sıkışıklıkta kendi öz benliğimizi eritiyoruz. Ya Doğu kül- türü ya Batı kültürü, deyip durduk. Kültür etkileşimi ve iyi, doğru, yararlı olanı almak tabii ki güzel... Biz keskin bir bakışla aydınlığı daha çok Batı’da görüyoruz. Ya bizim öz kültürümüz?.. Arkamızda bıraktıklarımızla aydınlık bir ufku bulmamız zor görünüyor. Olması gereken ---- 26.Bu parça anlam akışına göre aşağıdakilerden han-

gisiyle tamamlanmalıdır?

A) mevcut coğrafyadan kopup Batılı anlayışa yönelmektir.

B) ne olmak istediğimize bir an önce karar verebilmemizdir.

C) o gemiden bir an önce inmektir.

D) kendi kültürümüzü unutmadan Batı’ya yönelmektir.

E) kendimizi değiştirme konusunda özgüvenli olmamızdır.

26, 27 ve 28. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayanız.

30.Bu seferki roman; kurgusu önceden yapılmış, sonra kaleme alınmış bir roman değil. Aslında diyebilirim ki bu roman başından sonuna bir “bilinçaltına yolculuk”.

Bu hâliyle, yazıldıkça şekillenmiş, şekillendikçe kurgu- lanmış bir roman. Yani ben önceden bir plan yapıp, bir taslak oluşturup sonra da o taslağı kâğıda aktarmadım.

Kafamda ham bir fikir vardı, aldım ve işlemeye başla- dım. Yazdıkça roman da gelişmeye başladı. Her şey yazma sürecinin içinde belirlendiği için, romanın gidişatı yer yer beni de şaşırttı diyebilirim.

Bu parçanın konusu aşağıdakilerden hangisidir?

A) Romanın yazılış süreci

B) Roman karakterinin temel niteliği C) Romanın çıkış noktası

D) Romanın içeriği E) Romanın konusu

(10)

31.Balzac’ın, çalışmanın sarhoşluğu içinde kendi yarat- tığı kişilerin gerçekten var olduğuna nasıl inandığını gösteren bir kitap dolusu öykü anlatılır. Çoğu zaman beğenilen ama zaman zaman da insanı bir parça ürküten bir kitap dolusu öykü... Ziyaretine gelen bir dostu odasına girer. Balzac, ona doğru koşar ve der ki: “Düşün, zavallıcık intihar etti!” Ancak, dostu korkup gerilediği zaman söz ettiği kahramanın, kendi romanının kahramanı Eugene Grandet’ın, yalnızca kendi hayalinde yaşamış olduğunu fark eder.

Bu parçadaki anlatılmak istenen temel düşünce aşağıdakilerden hangisidir?

A) Yazarın, yarattığı karakteleri gerçekmiş gibi görmesi popülaritesini olumsuz etkiler.

B) Yazarlar, bazen kahramanlarının hayal ürünü olduğunu unutur; onları gerçekmiş gibi görmeye başlarlar.

C) Yazarlar, kahramanlarına alıştıkları için ölümüne dayanamazlar.

D) Yazarlar, bazen kahramanları gibi davranmaya başlar.

E) Yazarlar için önemli olan kahramanlarına gerçekmiş gibi bir kimlik vermesidir.

32.Şimdiye kadar hiçbir romanımı kendimi her şeyden soyutlayıp eve kapanarak yazmadım. Tam tersine...

İki temel sebepten ötürü kendimi yaşamdan yalıtarak yazmam mümkün değil. Birincisi, maddi şartlarım buna elverişli değil. Ben de bu ülkedeki pek çok insan gibi yazmanın yanı sıra başka şeyler yapmak durumunda- yım yaşayabilmek için. İkincisi, galiba mizacım da buna elverişli değil. Hiçbir zaman tek bir uğraşı hayatımın merkezine yerleştirmedim. Açıkçası Bit Palas onlarca gündelik işin ve koşuşturmanın ortasında yazıldı. Sabah fatura ödeyip, öğlen üniversitede ders verirken; ev taşı- yıp, ev sahipleriyle kavga ederken, bir yandan doktora tezine devam edip, bir yandan da yalpalayıp düşerken...

Böylesine bir kaosun ortasında biçimlenir romanlarım.

Bu parçadan söz söyleyen yazar hakkında aşağıda- kilerin hangisine ulaşılamaz?

A) Bütün gelirini yazarlıktan elde etmediğine B) Kendisini insanlardan soyutlamayı sevmediğine C) Birden fazla işle uğraştığına

D) İşlerinden dolayı yazmaya yeterince vakit ayırama- dığına

E) Sosyal yaşamından kopmadan yazar olmak istedi- ğine

35.(I) Sait Faik, çocuksu düşlerin zengin dünyasını aramak- tan usanmayan bir sanatçıdır. (II) Çocuk için nasıl her şey yeniliktir, ilginçtir, farklıdır, güzeldir; Sait Faik için de böyledir. (III) Dünyaya hep çocuk gözleri ile bakmıştır.

(IV) Çocuk tiplemelerinde başarılı olmasında en önemli etken budur. (V) Ayrıca sayfalarda ilerlerken of çektir- meyen yalın ve sürükleyici bir anlatım kullanılmıştır.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden önce “Onun öykülerinde belki de bu nedenle her şey bir güzellik, farklılık olarak karşımıza çıkar.” cümlesi getirilirse parçanın anlam bütünlüğü bozulmaz?

A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

“Ev değil saray yavrusu” tabiri tam da böyle bir yer için kullanılmıştır. (I) Bilkent’in ünlü Merik Konağı ya da halk arasındaki ismiyle “Altın Köşk”tür burası. (II) Anadolu mimarisinin iç ve dış mekânlarında kullanılmış otuz adet yapıdan örnek alınmış ve binanın dış cephesinde kızıla- ğaç kullanılmıştır. (III) Odalar ve salonlar, Osmanlı za- manına götüren bir nevi zaman makinesidir adeta. (IV) Kızılağaç gibi 500 yılda yetişen bu nadide ağacı yapı malzemesi olarak seçen, 1996 yılında binayı yaptıran, Amerika’da yaşayan ve “Müthiş Türk” olarak tanınan Ali Rıza Bozkurt’tur. (V) Ali Rıza Bey bu binayı annesi adına yaptırmıştır. (VI) Annesinin adı Merik Meryem’dir ve Merik Köşkü denmesinin nedeni de budur.

33.Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi parça- nın akışını bozmaktadır?

A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

33 ve 34. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayanız.

34.Bu parçada Altın Köşk ile ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?

A) Adının veriliş öyküsüne B) Yaptırılış amacına

C) Yapılışında kullanılan malzemeye D) Yaptıran kişinin nasıl tanındığına E) Görenlerde bıraktığı etkiye

(11)

36.Edebiyat, çağrışımlar ve anlamlar zinciridir. Bize geç- mişten ya da içinde bulunduğumuz bir anı anımsatır ya da içimizden geçenleri yansıtır. Bunun içindir ki oku- dukça çoğalır, zenginleşiriz. Her eserin yorumlanması ve anlamlandırılması okuyucudan okuyucuya değişir.

Bizler robot değiliz ---- . Oysa gerçekten kendimizden bir parça bulduğumuz, onunla özdeşleştiğimizi düşün- düğümüz eserleri unutmamız imkânsızdır. Bu eserler;

karakterleri, konuşmaları, mekânları ve duyguları ile bizimle birlikte yaşayıp gider.

Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) güzel olan her eserde kendimizden bir şeyler bula- biliriz

B) sanatçı konuyu her zaman okura göre işlemelidir C) anlamlandırmada yazar kitapla okuyucu arasında

köprü olmalıdır

D) beğendiğimiz her kitabı hafızamıza kaydedemeyiz E) hoşumuza giden her kitaptan ayrı lezzet alabiliriz

38.Dil, bir milleti oluşturan en önemli ögelerden biridir. Mü- zik de dilin taşıyıcısı olarak büyük önem arz etmektedir.

Bu iki önemli kavramın, gençlerin medeniyet telakkisini oluşturacak şartlardan oldukları görüşündeyiz. Müzik ve dilin, anlaşıldığı üzere medeniyetten izler taşıdığı göz ardı edilemez. Gençlerin eğitiminde de ön plana çıkan müzik, insanı bir ney’e benzeten medeniyetimizin nesilden nesile taşınmasında en büyük role sahip un- surdur. Dil de müzik sayesinde özellik kazanmaktadır.

Dil ile müziğin ayrı düşünülmediği bir medeniyetten gel- mekteyiz. Yunus Emrelerin diyarı, gönül medeniyeti de diyebileceğimiz, bir medeniyettir şarkılarda anlatılması gereken. Ancak, son zamanlarda müzik, medeniyet taşıyıcısı dile sahip olmaktan ziyade bir “gürültüye”

dönüşmeye başlamıştır. Tıpkı, Milan Kundera’nın ro- manında dile getirdiği gibi: “Mutlak çirkinlik, kendisini ilk olarak her yerde birden var olan işitsel bir çirkinlik olarak hissettirmişti: Otomobiller, elektronik gitarlar, matkaplar, hoparlörler, canavar düdükleri...”

Bu parçadan hareketle “müzik ve dil”le ilgili aşağıda- kilerden hangisine ulaşılamaz?

A) Kültürel özellikleri bakımından geçmişi yanısıttıklarına B) Müzik ve dil ögelerinin birbirinin tamamlayıcısı oldu-

ğuna

C) Son zamanlarda müziğin amacından uzaklaştığına D) Evrensel özellikler gösterdiklerine

E) Gençlerin eğitiminde müziğin yeri olduğuna 37.Bugünlerde bir şiir kıpırtısı var. Daha doğrusu bir şair

kıpırtısı... Bu, bizim çıktığımız döneme bazı bakım- lardan benziyor, bazı bakımdan hiç benzemiyor. On sekiz–yirmi yaşlarında bir sürü genç çıkıyor her sene, şiiri şiir olarak görmeye çalışarak şiire sarılıyor. Ama ne bütün bir geçmişin sentezini yaparak ortaya çıkan bir şairimiz var henüz ne de yeni bir anlayış. “Bir kumaş ilk metresinden bellidir.” derler; bir şair de öyledir.

Bu parçadan hareketle sözü edilen şairlerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?

A) Şiir heveslisi olan şairler, günümüzde de vardır.

B) İyi bir şair, ait olduğu kültürün şiir geçmişini iyi bil- melidir.

C) Her dönem, kendine özgü bazı niteliklerle oluşan anlayış ortaya koyar.

D) Geçmişi özümsemiş veya edebiyatımıza yeni bir anlayış getirecek şair, ilk şiirlerinde kendini belli eder.

E) Genç yaştaki şairlerin büyük bir çoğunluğu şiire, kendini topluma tanıtmak için sarılır.

(12)

39.Ruşen Eşref Ünaydın:

– Servetifünun edebiyatının üstatları hakkında ne düşünüyorsunuz?

Ahmet Haşim:

– Fikret, bana göre, kudurmuş bir deniz karşısında ka- yalar üzerinde yükselen altından bir ışık ve altından bir kuledir. Cenap Şehabettin, Bizanslı bir mozaik ustasıdır ki bütün hüneri parmaklarının ucunda bulu- nur. Halit Ziya, öyle bir “Balzac”tır ki yarattığı şeyleri eserlerinde değil, hayatta yaratmıştır; gözlemleriyle edindiği realiteleri eserlerine yansıtmıştır.

Ruşen Eşref Ünaydın:

– Son zamanlarda, sanat millîdir, diyorlar. Siz ne der- siniz?

Ahmet Haşim:

– Son zamanlarda çok şey söylediler. Ben, kendi he- sabıma üstünde durulabilecek bir millî edebiyattan bahsedildiğini bilmiyorum. Size itiraf edeyim: Ben Avrupalılıktan pek hoşlanmam. Bazen Anadolu tür- külerini dinlemekten sonsuz hazlar duymuşumdur.

Ayaş’tan Ankara’ya dönerken bir gece, arabacının söylediği türküleri belki bütün bir Servetifünun edebiyatına tercih etmekte tereddüt etmem. Fakat ben bu yeni millî şiirden ne bir şey anlıyorum ne de hoşlanıyorum.

Bu parçadan hareketle Ahmet Haşim için,

I. Halkın arasında oluşan edebiyatı, birçok edebî anla- yıştan üstün görmektedir.

II. Fikret’i, Cenap Şahabettin’den daha başarılı gör- mektedir.

III. Halit Ziya’yı realist yazar olarak kabul etmektedir.

yargılarından hangisi veya hangilerine ulaşılabilir?

A) Yalnız I B) I ve II. C) I ve III.

D) II ve III. E) Yalnız III

40.– Öznel Eleştiri: Eleştirmenin, kendini okurun yerine koyduğu eleştiri türüdür. Eleştirmen, eserin kendi üzerinde bıraktığı etkiden yola çıkarak öznel görüş- lerini belirtir. Kuralları sınırlı olmadığı için bir iddia ortaya konmaz.

– Tarihî ve Sosyolojik Eleştiri: Eleştirmenin eseri, eserin oluturulduğu zamanın toplumsal şartlarına göre değerlendirdiği eleştiri türüdür. Eleştirmen eserle ilgili yorumlarını yazarın hayatıyla ve öteki eserleriyle karşılaştırarak verir. Eleştirmen, esere toplumsal bir belge olarak bakar. Eseri incelerken ekonomik sebeplere dayalı toplum düzenine sınıf çatışmalarına dikkat çeker.

– Yazara/Sanatçıya Yönelik Eleştiri: Eleştirmenin, eseri açıklamak için eser ile eseri yapan arasında ilgi kurduğu eleştiri türüdür. Eleştirmen, sanatçının hayatını ve kişiliğini inceler. Elde ettiklerini belge olarak kullanır.

– Esere Yönelik Eleştiri: Eser incelenirken konunun nasıl işlendiği, eseri oluşturan anlatım biçimi, üslup, tema, konu, yapı gibi hususları değerlendiren eleştiri türüdür.

– Çözümleyici Eleştiri: Ele alınan eseri çok yönlü inceleyen ve okuru bilgilendiren eleştiri türüdür.

Eleştirmen, eseri oluşturan unsurları belli kurallar ve ölçülere bağlı kalarak değerlendirir.

Aşağıdakilerden hangisi bu eleştiri türlerinden biri- nin amacı olamaz?

A) Yazar hakkında bilgi edinmek

B) Sanatçının eserlerini bir bütün olarak değerlendirmek C) Okur ile özdeşlik kurmak

D) Yapıtı teknik yönden çok boyutlu işlemek E) Türün gelişimine katkıda bulunmak

TÜRKÇE TESTI BITTI.

SOSYAL BILIMLER TESTINE GEÇINIZ.

(13)

SOSYAL BİLİMLER TESTİ

1. Bu testte sırasıyla,

Tarih (1–5)

Coğrafya (6–10)

Felsefe (11–15)

Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi (16–20) alanlarına ait 20 soru vardır.

Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi almayan öğrenciler için 21–25 arası Felsefe soruları yer almaktadır.

2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının “Sözel Bölüm Testi” için ayrılan kısmına işaretleyiniz.

1. Deniz ticaretiyle uğraşan Fenikeliler yazmayı kolaylaş- tırmak amacıyla tarihin bilinen ilk harf yazısı olan Fenike alfabesini oluşturdular. 22 harften oluşan bu alfabeyi İyonyalılar, Romalılar ve Yunanlar da kullandılar. Fenike alfabesine yeni harfler ekleyen bu uygarlıklar günümüz- deki Latin alfabesini meydana getirdiler.

Bu bilgiler doğrultusunda ulaşılabilecek yargılar arasında aşağıdakilerden hangisi yer almaz?

A) Alfabenin oluşmasına çeşitli uygarlıklar katkı sağla- mıştır.

B) Bilimsel gelişmeler ticari ilişkilerin yaşanmasına ortam hazırlamıştır.

C) Ticari etkinlikler kültürel gelişmelerin yaşanmasına ortam hazırlamıştır.

D) Uygarlığın gelişimine farklı toplumlar katkı sağlamıştır.

E) Fenikeliler toplumlar arasındaki iletişimi güçlendire- cek bir icat yapmışlardır.

2. I. Malazgirt Savaşı

Alparslan Bizans’a karşı aldığı za- ferle Türklere Anadolu’nun kapılarını açmış, Anadolu’da I. Türk beylikleri dönemi başlamıştır.

II. Turnadağ

Savaşı I. Selim Dulkadiroğulları Beyliği’ni Osmanlı topraklarına katmıştır.

III. Kösedağ

Savaşı Türkiye Selçukluları Moğollar kar- şısında yenilerek yıkılma sürecine girmiştir.

IV. Ankara

Savaşı Timur’un I. Bayezid’i yenilgiye uğrat- masının ardından Osmanlı Devleti’ ne bağlanan beyliklerin yeniden bağım- sız olduğu savaştır.

Yukarıdaki savaşlarla ilgili verilen bilgilerden hangi- lerinin Anadolu Türk birliğinin bozulmasına neden olduğu söylenemez?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve IV E) II ve III

(14)

5. I. İran ile yapılan Ferhat Paşa Antlaşması’yla Osmanlı sınırları Hazar Denizi’ne ulaşmıştır.

II. Lehistan ile yapılan Bucaş Antlaşması ile Osmanlı Devleti Batı’da en geniş sınırlarına ulaşmıştır.

III. Avusturya ile yapılan Zitvatorok Antlaşması’yla Avusturya Arşidükü Osmanlı Padişahı’na denk sayılmıştır.

Yukarıdaki gelişmelerden hangileri Osmanlı Devleti’

nin siyasal gücünü koruduğuna kanıt olarak göste- rilebilir?

A) Yalnız I B) Yalnız III C) I ve II D) I ve III E) II ve III

6.

A B

Yukarıda verilen basınç merkezleri ile ilgili olarak, aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) A merkezi Kuzey Yarım Küre’de yüksek basınç alanıdır.

B) B merkezinde gökyüzü kapalıdır.

C) A ve B merkezlerinin sıcaklıkları aynıdır.

D) A ve B merkezleri aynı yarım kürededir.

E) A merkezinde yatay yönlü hava hareketi merkez- den çevreye, B merkezinde ise çevreden merkeze doğrudur.

3. İlmiye grubu mensupları medreselerde iyi bir eğitim gördükten sonra divanda ve diğer idari birimlerde görev- lendirilirlerdi. Divândaki temsilcileri kazasker; taşradaki temsilcileri ise kadılardı. İlmiye grubundan olan şeyhü- lislam ise gerekli durumlarda divana katılırdı. Bunun dışında ilimle uğraşan müderrisler de bu gruba dâhildi.

İlmiye grubu mensupları Müslüman olmak zorundaydı.

İlmiye grubunun; devlet idaresi, adalet, ilim ve tedris (eğitim-öğretim) gibi çeşitli vazifelerden sorumluydu.

İlmiye grubunun Divânı-ı Hümayundaki temsilcilerin- den olan Kazaskerler Divâna gelen davaları dinler ve karara bağlarlardı. Şehir ve kasabalarda ise yargı ve adaletle ilgili görevleri kazaskerler adına kadılar yerine getirirdi. Kadıların atanması, denetlenmesi ve terfileri bağlı bulundukları kazasker tarafından yapılırdı.

Buna göre Osmanlı Devleti’nde yer alan Ulemaların,

I. Ekonomi II. Eğitim III. Yargı IV. Din

alanlarından hangileri ile ilgili çalışmalar yaptığı söylenebilir?

A) Yalnız I B) Yalnız IV C) I ve II D) I ve III E) II, III ve IV

4. Osmanlı Devleti XVIII. yüzyıldan itibaren, Batı’da mevcut sınırlarını koruma politikasına yönelmiş ve ıslahatlarında Batı’yı örnek almaya başlamıştır.

Bu durum Osmanlı Devleti ile ilgili aşağıdakilerden hangisinin göstergesidir?

A) Batı’nın üstünlüğünü tanıdığının B) Sömürgeciliğe yöneldiğinin

C) Egemenlik anlayışında değişiklikler yaşadığının D) Ticari etkinliğini artırdığının

E) Teokratik yapısının sona erdiğinin

(15)

7. Aşağıdaki haritada gösterilen M noktasında yıllık sıcaklık ortalaması 15,1 °C, N noktasında 10,2 °C, K noktasında 18,3 °C, L noktasında ise 14,1 °C’dir.

N 37°

M

K 37°D

L

Bu noktalardan M ile N, K ile L arasındaki yıllık ortalama sıcaklık farkını oluşturan başlıca etkenler aşağıdakilerin hangisinde birlikte verilmiştir?

M – N K – L

A) Nem Enlem

B) Yükselti Enlem C) Bitki örtüsü Rüzgârlar

D) Bakı Enlem

E) Yükselti Rüzgârlar

8.

Yukarıdaki şekilde gösterilen yüksek dağ sıralarının ve platolarının oluşmasında, aşağıda verilen levha hareketlerinden hangisinin etkili olduğu söylenebi- lir?

A) İki kıtasal levhanın çarpışması B) Okyanusal iki levhanın ayrılması

C) Bir kıtasal levha ile okyanusal bir levhanın çarpış- ması

D) Okyanusal iki levhanın çarpışması E) İki kıtasal levhanın birbirini sıyırması

Himalaya

Dağları Tibet

Platosu

Manto

9. Kara kütlelerinin bir bütün olarak yükselmesi ya da alçalması olayına “epirojenez” denir . Buzul oluşumu, volkanik olaylar sonucu çıkan ve dış kuvvetlerin taşıdığı materyallerin belirli yerlerde birikmesi, karanın ağırla- şarak çökmesine neden olmaktadır. Kara çökerken deniz seviyesi yükselmektedir. Transgresyon olarak adlandırılan bu olay sonucu kıyılarda bazı değişimler gözlenir.

II I

Aşağıda verilenlerden hangisi, transgresyon sonu- cu kıyılarda meydana gelen değişimlerden biridir?

A) Kıyıya paralel sıra dağların oluşması B) Volkanik patlamaların güçlenmesi C) Kıyıda güçlü depremlerin oluşması

D) Alçak kıyı düzlüklerinin deniz altında kalması E) Kara alanının genişleyip deniz alanının daralması

(16)

10. Levha tektoniği teorisine göre karalar, günümüzden yak- laşık 250 milyon yıl önce Pangea adı verilen tek parça hâlindeydi . Bu kıtayı çevreleyen okyanus ise Pantha- lassa olarak adlandırılmaktadır. Pangeanın zamanla birbirinden uzaklaşması sonucunda kuzeyde Laurasia ve güneyde Gondwana adında iki kıta meydana geldi.

Bu iki kıta arasındaki deniz ise Tethys olarak adlandı- rılmaktadır. Levhaların hareketlerinin devam etmesine bağlı olarak bu kara kütleleri de çeşitli parçalara ayrıldı.

Zamanla günümüzdeki karalar, okyanuslar ve denizler ortaya çıktı.

Buna göre aşağıdakilerden hangisi bütün bu tekto- nik hareketlerin temel nedenidir?

A) Yeryüzünde yüksek dağların oluşmuş olması B) Yer kabuğunun oldukça ince olması

C) Kara ve deniz dağılışının her iki yarım kürede farklı olması

D) Yer kabuğunun farklı kayaçlardan oluşmuş olması E) İç ısıya bağlı konveksiyonel akımların görülmesi

11.Platon’a göre gerçek dünya, idealar dünyasıdır. İçinde yaşadığımız duyular dünyası ise idealar dünyasının gölgesinden ibarettir. Dolayısıyla sanat eserleri, bu ikinci derecedeki dünyada bulunan nesnelere ayna tutar niteliktedir. Halbuki sanatçı, nesnelerin ardında bulunan düşünsel nitelikteki mutlak güzele ulaşma çabasında olmalıdır.

Bu parçaya dayanarak aşağıdaki yargılardan hangi- sine ulaşılabilir?

A) Sanat, mükemmeli yaratma çabasıdır.

B) Sanat, insanı özgürleştiren bir tür oyundur.

C) Sanatçı, güzellik ideasını yansıtmaya çalışmalıdır.

D) Sanat, yeni biçimler üretmektir.

E) Sanat, oluş içindeki varlığı yansıtma çabasıdır.

12.Olgularla ilgili düşünmeyi mümkün kılan şey, düşünce nesneleri ya da onların temsilleridir. Yani önermeler, belirli bir tarzda düzenlenmiş isimlerden ya da onların mantıksal formlarından oluşmaktadır. Bu düzenleme, kendisini gündelik dilde açığa vurur. Felsefenin yap- ması gereken şey, kavramları, söylem biçimlerini ve önermeleri mantık aracılığıyla analiz etmektir. Ancak bu şekilde doğru bilgiye ulaşılabilir.

Buna göre felsefenin temel amacı aşağıdakilerden hangisi olmalıdır?

A) Varlığın özünü kavramak

B) Sezgiyi bir yöntem olarak kullanmak C) Bilimsel kuramlar oluşturmak

D) Pratikte kullanılabilir bilgiyi doğru kabul etmek E) Dil çözümlemeleri yapmak

13.“Ahlaki eylemin amacı mutluluk olamaz.” diyen Kant, mutluluğun değişken ve öznel bir kavram olduğunu savunur. Böyle olunca eylemlerimizin ahlaki olup olma- ması da değişecektir. Kant, ahlakı böyle bir durumdan kurtarmaya ve onu “herkes için değişmeyen bir şey”

ile temellendirmeye çalışmıştır. Ona göre bu şey, iyiyi isteme ve ödevdir. Ödev, her çeşit duygunun özellikle de çıkar duygusunun ötesinde, ahlak yasasına sadece

“yasa saygısı” duygusuyla bir boyun eğiştir; kesin bir buyruktur ve pratik akılla bilinmektedir.

Bu parçaya göre Kant’ın ahlak anlayışıyla çelişen yargı aşağıdakilerden hangisidir?

A) İnsan çıkar gözetmediğinde ahlaksal davranır.

B) Ancak iyi niyetle yapılan davranışlar ahlaki olur.

C) Aklını kullanan her insanın yükümlü olduğu evrensel bir ahlak vardır.

D) Evrensel ahlak yasası yoktur.

E) Evrensel ahlak yasası nesnel bir temele dayanır.

(17)

14.N. Hartmann’a göre iki temel kategoriden oluşan varlık, kendi bütünlüğüyle ortadadır. Birincisi, zaman ve mekan boyutlarının dışında kalan ve değişmeyen ideal varlık kategorisi, ikincisi ise mekan ve zaman boyutları içinde yer alan reel varlık kategorisidir. Bu kategoriler, varlığın yapısı gereği kendinde vardır ve bir bütünlük içindedir.

Değişik nitelikler taşıyan varlık alanlarını kavrayabilmek için evren bir bölümüyle değil, bütünüyle ele alınmalı;

olgular ve olaylar arasındaki varlık bağlantıları araştı- rılmalıdır.

Bu parça varlığa ilişkin aşağıdaki görüşlerden han- gisini açıklayıcıdır?

A) Varoluşun özden önce geldiğini savunan egzistan- siyalizmi

B) Bilimsel bilgilerle felsefeyi bağdaştırmaya çalışan yeni ontolojiyi

C) Varlığı tek töz olarak kabul eden monizmi D) Varlığı düşünceye indirgeyen idealizmi

E) Bir düşüncenin doğruluğunu yararlılığına bağlayan pragmatizmi

15.Var olan bütün değerlere karşı çıkan Nietzsche; insan- lara yeni değerler, yeni amaçlar getirmeye çalışmıştır.

Ona göre, mevcut değerlere itaat edenler, dünyayı kendi gözleriyle görecek kapasitesi olmayan, tüm eylemlerini içinde yaşadığı toplumda hüküm süren kurallara ve geleneğe göre gerçekleştiren insanlardır. Var olan bütün moral değerlere karşı çıkıp, dışında kalmaya çalışan Nietzsche, “üstinsan” kavramını ileri sürer ve bunu, insanlığın amacı olarak görür. Ona göre insan doğasına yaraşan; güçlü, korkusuz, acımasız olmak ve yaratıcılığa yönelmektir. İnsan yapayalnızdır ve yaşa- mın anlamını, değerlerini özgürlük içinde yeni baştan yaratmak zorundadır.

Bu parçada savunulan düşünce aşağıdakilerden hangisidir?

A) İnsana iyinin ve kötünün ne olduğunu açıklayacak, kabul ettirecek üstün bir otorite yoktur.

B) Bütün toplumlar için ahlak, evrensel özelliklere sahiptir.

C) Ahlaki eylemin amacı, eylemde bulunanın yararına olan şeyi yaşama geçirmektir.

D) Nedenleri ne olursa olsun önemli olan, bir davranışın getirdiği sonuçlardır.

E) Yaşamın zorluklarına karşı tek çıkış yolu, istekle- rimize duyarsız kalmaktır.

(18)

19. Kuran’ı Kerim’de hidayet kavramı sıkça kullanılmaktadır.

Bu kavramın sözlük anlamı yol gösterme, doğru yola gitmek ve benimsemek anlamlarına gelir.

Buna göre aşağıdakilerden hangisi hidayet üzere olunduğunu göstermeyen davranışlardan biridir?

A) Kur’an-ı Kerim’de yer alan ilkelere göre yaşamak B) İbadetlerde riya sahibi olmak

C) Hz. Muhammed’in davetine uymak D) Allah’ın varlığını ve birliğine inanmak E) Sadece Allah’a kulluk etmek 17.İnsanlık tarihi boyunca dinî alanda pek çok farklı inanç

biçimi ve felsefi yaklaşım ortaya çıkmıştır. Deizm inancı da bu yaklaşımlardan bir tanesidir.

Buna göre Deizm inancıyla ilgili olarak aşağıda verilen;

I. Allah’ın ilim ve irade gibi sıfatlarını kabul etmezler.

II. Tanrı’yı, evrenin yaratılışı için zorunlu bir varlık olarak görürler.

III. Ölümün ardından ahiret hayatının varlığına inanırlar.

IV. Yaratılışın ardından düzen ve işleyiş konusunda Tanrı’nın etkisi olduğu fikrine karşı çıkarlar.

gibi görüşlerden hangisi ya da hangileri doğrudur?

A) Yalnız I B) Yalnız IV C) I ve II D) I, III ve IV E) I, II ve IV

18.“Ey iman edenler! Erkekler diğer erkeklerle alay etme- sinler; onlar kendilerinden daha iyi olabilirler; kadınlar da diğer kadınlarla alay etmesinler; alay edilen kadınlar edenlerden daha iyi olabilirler. Biriniz diğerinizi karala- mayın, birbirinize kötü ad takmayın. İman ettikten sonra fâsıklıkla anılmak ne kötüdür! Günahlarına tövbe etme- yenler yok mu, işte zalimler onlardır. Ey iman edenler!

Zannın çoğundan sakının; çünkü bazı zanlar günahtır.

Gizlilikleri araştırmayın, birbirinizin gıybetini yapmayın.”

(Hucurat Suresi, 11-12. ayetler) Kur’an-ı Kerim’in bu ayetine dayanarak;

I. Bir insanın arkasından kötü konuşmak II. Mahremiyet ihlalinde bulunmak III. Suizanda bulunmak

gibi yargıların hangisinin veya hangilerinin eleş- tirilen davranışlar arasında yer aldığı sonucuna ulaşılabilir?

A) Yalnız II B) Yalnız III C) I ve II D) II ve III E) I, II ve III 16.“Sizden evvelkiler soylu, itibarlı bir kimse hırsızlık yap-

tığında suçluyu bırakırlar, soyu itibariyle daha zayıf bir kavme mensup insan çaldığında ise cezasını tatbik ederlerdi ve onlar bu yüzden helak oldular. Allah’a yemin ederim ki suçu işleyen Muhammed’in kızı Fatıma dahi olsa cezasını veririm.”

(Ebu Davud, Hudud 4.) Yukarıda verilen hadiste Hz. Muhammed’in hangi yönüne vurgu yapılmıştır?

A) Şecaat

B) Merhamet

C) İffet

D) Adalet E) Hikmet

16.-20. soruları Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersini yasal olarak almak zorunda olanlar ve Imam Hatip Okulları öğrencileri/mezunları cevaplayacaktır.

(19)

20.• “Allah’ın sana verdiğinden âhiret yurdunu kazanma- ya bak ve dünyadan nasibini unutma! Allah’ın sana ihsan ettiği gibi, sen de insanlara ihsanda bulun.”

(Kasas Suresi, 77. ayet) • “Muhakkak ki Allah adaleti, ihsanı, akrabaya karşı

cömert olmayı emreder; hayâsızlığı, kötülüğü ve zorbalığı yasaklar. İşte Allah, aklınızı başınıza ala- sınız diye size böyle öğüt veriyor.”

(Nahl Suresi, 90. ayet) • “… Kim Allah’a iman eder, rızasına uygun dav- ranırsa, onu içinde ebedî kalmak üzere altından ırmaklar akan cennetlere koyar. İşte böylece Allah ona gerçekten güzel bir rızık ihsan etmiştir.”

(Talak Suresi, 11. ayet) Ihsan ilgili bu ayetlerden aşağıdaki sonuçlardan hangisine ulaşılamaz?

A) Allah, insana ihsan sahibi olmayı emreder.

B) İnsanın insana iyilik etmesi, ihsan sahibi olması demektir.

C) Allah, insana nimetleriyle ihsanda bulunmuştur.

D) İhsan sahibi olmak, her zaman iyiliği tercih etmektir.

E) İhsan sahibi olmak, başkalarına karşı suizan ile bakmaktır.

22.Fenomenoloji, hem “öz”ün bilinebileceğini ileri süren bir öğreti hem de “öz”e ulaşmak için yararlanılan bir yöntemdir. Öz, fenomenin bir tür sezgi ile dolaysız bir biçimde kavranabilen içeriğidir. Fenomenolojinin ko- nusu, duyu ötesi alana ilişkin varlıklardır. Bu varlıkların arkasında bulunan ve saf bilinçle kavranabilen değiş- mez unsurlardır. Başka bir deyişle “öz”lerdir.

Aşağıdakilerden hangisi bu parçada anlatılan gö- rüşe ters düşer?

A) Metafizik bilgi mümkündür.

B) Duyusal alanı aşan konular bilinebilir.

C) Asıl gerçeklik deneysel verilerdir.

D) Varlığın temeli özseldir.

E) Bilgiye ulaşmada içgörüler kullanılır.

21. Bir insanın sürekli olarak adil olmak, dürüst olmak gibi eylemlere yönelmesidir.

– Bir insanın iradesini kullanarak istediği davranışları bilinçli olarak seçme ve uygulayabilme yetisidir.

Bu ifadelerde tanımlanan kavramlar sırasıyla aşa- ğıdakilerden hangisidir?

A) Sorumluluk – Erdem B) Vicdan – Ahlak yasası C) Özgürlük – Ahlaki eylem D) Vicdan – Sorumluluk E) Erdem – Özgürlük

21.-25. soruları Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersini yasal olarak almak zorunda olmayan veya farklı müfredat ile alanlar cevaplayacaktır.

(20)

SOSYAL BILIMLER TESTI BITTI.

TEMEL MATEMATIK TESTINE GEÇINIZ.

25.İnsan eylemde bulunurken kendisini gözleyecek olsa yaptığı eylemi isteyerek yaptığını hisseder. Toplumun bireyden yapmasını beklediği davranışlar, iradesinin ta- mamını kullandığı düşüncesine dayanır. Aynı zamanda ceza hukuku da insanın, yaptığı bir hareketin sorumlulu- ğunu taşıdığı ilkesinden hareket eder. Davranışlarımız, dışımızdaki koşullardan, duygular ve bilinçaltı gibi çeşitli unsurların etkilerinden, benimsetilen değer yargıların- dan bağımsız bir tercih etmedir. İnsanın eylemlerini belirleyen onun bilinç durumudur. İnsan önce var olur, ardından seçimleriyle kendi çözümünü kendisi belirler.

Bu parçada savunulan görüş aşağıdakilerden han- gisine aittir?

A) Hobbes’un egoizmi B) Proudhon’un anarşizmi C) Bentham’ın utilitarizmi D) Sartre’ın egzistansiyalizmi E) Epikuros’un hedonizmi 23.Auguste Comte, olguların ötesinde bir bilgi nesnesi

olmadığını, dolayısıyla bu alana ilişkin doğru bilginin imkansızlığını ileri sürerek, metafiziği bilgi alanının dışına çıkarır.

Buna göre, Comte’un metafiziği “bilgi” olarak sayma- masının nedeni aşağıdakilerden hangisi olamaz?

A) Bilimsel alana önem vermesi B) Şüpheciliği savunması C) Somut alanı konu edinmesi

D) Olgularla ispatlanamayan konularla ilgilenmemesi E) Olgusal gerçekleri kabul etmesi

24. Bir insanın araştırdığı konunun tam bilgisini elde etmesi Descartes’ın felsefesinde bilgeliği ifade etmektedir.

Tam bilgi arayışı, tek bir konuyu değil insan aklının bi- lebildiği bütün konuları kapsar. Bu konular, yaşamımızı yönetme bilgisinden zanaatların bilgisine kadar uzanır.

Descartes, insanın bilebildiği bütün konuları kapsayan bu bilgiye ihtiyacı olduğunu düşünür. İnsan, bu ihtiyacını gidermediği zaman bilgi eksikliğiyle yaşar. Bu nedenle Descartes, insanın felsefe yapmadan yaşamasını gözü kapalı yaşamaya benzetir. Gözü kapalı yaşamamak için insanın yaşamında felsefenin yer alması gerektiğini söyler.

Bu parçada aşağıdakilerden hangisi vurgulanmıştır?

A) İnsanın bilgi eksikliğiyle yaşaması, felsefe yapma- dan yaşaması demektir.

B) Felsefe, bilimsel önermeleri analiz etme sürecidir.

C) Akıl doğru bilgiye ulaşamaz.

D) Felsefe, insanın varoluşunu anlamlandırabilmesine yardımcı olur.

E) Bilgiye ulaşmada şüphe amaç olarak kullanılmalıdır.

(21)

TEMEL MATEMATİK TESTİ

1. Bu testte 40 soru vardır.

2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının “Temel Matematik Testi” için ayrılan kısmına işaretleyiniz.

2. İki basamaklı bir sayı rakamları toplamının 3m – 2 katıdır.

Bu sayının rakamlarının yerlerinin değiştirilmesi ile oluşan sayı rakamları toplamının 2m + 3 katı olduğuna göre, m kaçtır?

A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 E) 5

3. Can, bir antik kent ziyareti sırasında, eski bir uygarlık- tan kalma bir tablet görüyor. Tabletin üstünde gördüğü sembollerin anlamlarını sorduğunda rehber kendisine şu açıklamayı yapıyor:

“a = 1, b = 2, a = 3, q = 4, e = 5 olacak şekilde bazı şifreler yazılmıştır. Bu şifreler okunurken, soldan sağa doğru sırasıyla 10’lar, 100’ler, 1’ler ve 1000’ler basa- mağını temsil ediyor.

Burada yazan sembollere göre, örneğin;

“ ae b q= 3.10 + 5.100 + 2.1 + 4.1000 = 4532 dir.”

Buna göre, a ae b sayısının karşılığı aşağıdakiler- den hangisidir?

A) 1352 B) 1532 C) 3215

D) 2153 E) 2315

1.

9 tane kare yan yana şekildeki gibi çizilmiştir. Bu kare- lerden rastgele dört tanesi maviye boyanıyor. Boyan- mayan boş karelerin içine hemen bitişiğindeki boyalı mavi karelerin adedi yazılıyor ve bu sayılar toplanıp bir A sayısı elde ediliyor.

Örneğin;

1 1 2 1

A = 1 + 1 + 2 + 1 = 5 olur.

Buna göre, elde edilebilecek farklı A değerlerinin toplamı kaçtır?

A) 36 B) 35 C) 32 D) 34 E) 25

(22)

5. 33 basamaklı 527527 ... 527 sayısının 4 ile bölümün- den kalan x, 5 ile bölümünden kalan y, 9 ile bölümünden kalan z dir.

Buna göre, x – y + z işleminin sonucu kaçtır?

A) 5 B) 4 C) 3 D) 2 E) 1

6. Tahtada yazılan ilk basamaklı bir sayıya sayı ekleyerek ya da çıkararak üç asal sayı elde etmek üzerine kurulu oyun oynayan öğrencilerden Mehmet oyunu kazan- mıştır. Mehmet sayıları bulurken 12 çıkarmış, 22 ve 26 eklemiştir.

Buna göre, tahtadaki sayının rakamları toplamı kaçtır?

A) 7 B) 6 C) 5 D) 4 E) 3

7.

11 5

3 7

2 13

Yukarıdaki şekilde, yüzlerine ilk altı asal sayı yazılmış olan bir küpün açınımı verilmiştir.

Küp oluşturulduktan sonra, bir köşede birleşen yüzler üzerindeki sayılar çarpıldığında elde edilen en büyük sayı kaçtır?

A) 165 B) 286 C) 455

D) 715 E) 1001

4. Bir sınıftaki öğrencilerden Aslı sırasıyla 9’un katı olan sayıları, Zeynep ise Aslı’nın yazdığı sayıların rakamlar toplamını yazarak iki ayrı sayı dizisi oluşturuyor.

Buna göre, Zeynep 81 sayısını ilk kez, Aslı’nın yaz- dığı kaçıncı sayıda yazmış olur?

A) 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 B) 1 1 1 1 1 1 1 1 1 C) 1 1 1 1 1 1 1 D) 1 1 1 1 1 1 E) 1 1 1

(23)

8. m – n, n + k aralarında asal sayılardır.

5m – 3k = 8n olduğuna göre, m + k toplamının değeri kaçtır?

A) 8 B) 7 C) 6 D) 5 E) 4

9.

!

! n n

1 15022 +

şartını sağlayan kaç tane n doğal sayısı vardır?

A) 3 B) 4 C) 5 D) 6 E) 57

10.m ve n iki doğal sayıdır.

EBOB(m, n) = 50 EKOK(m, n) = 1000

olduğuna göre, m’nin alabileceği değerler toplamı kaçtır?

A) 1000 B) 1050 C) 1250

D) 1500 E) 1800

11.Şekilde 4 ağaç ve bu ağaçların birbirine olan mesafeleri verilmiştir.

660 cm 550 cm 770 cm

Doğrusal bir hat üzerinde dikili olan bu dört ağaç arasına eşit aralıklarla yeni ağaçlar dikilecektir.

Buna göre, bu ağaçların arasına en az kaç ağaç dikilebilir?

A) 18 B) 17 C) 16 D) 15 E) 14

(24)

12.a, b, c pozitif tam sayılar, a = b

36 ve b = c

76 olduğuna göre,

I. a + b + c toplamı en fazla 113 olur.

II. a + b + c toplamı en az 32 olur.

III. a + b + c toplamı üç farklı değer alabilir.

ifadelerinden hangisi ya da hangileri doğrudur?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) I, II ve III

13.Melis ayın 9 u ile 21 i arasında peş peşe 2 gün sınava girecektir.

Melis’in sınava girdiği günlerin tarihlerinin toplamı aşağıdakilerden hangisi olamaz?

A) 23 B) 27 C) 30 D) 35 E) 39

14.a2 çift bir sayı olduğuna göre, I. a çift sayıdır.

II. a + 7 bir tek sayıdır.

III. a2 + 13 bir tek sayıdır.

ifadelerinden hangisi ya da hangileri daima doğru- dur?

A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız II D) II ve III E) Yalnız III

(25)

15.x ve y pozitif tam sayılardır.

3x + 4y = 37

olduğuna göre, x kaç farklı değer alabilir?

A) 6 B) 5 C) 4 D) 3 E) 2

16.8600 ... 0 sayısı 10 basamaklıdır.

Bu sayının tam sayı bölenlerinin sayısı kaçtır?

A) 20 B) 60 C) 120 D) 180 E) 360

17.a > 0 olmak üzere;

X a

a

Y a

a

Z a

a 4 3

5 4

6 5

= +

+

= +

+

= +

+

sayılarının doğru sıralaması aşağıdakilerden han- gisidir?

A) X > Y > Z B) Y > X > Z C) Z > X > Y D) Y > Z > X E) Z > Y > X

18.

, ,

,

, . ,

0 002 0 06

0 4 0 01 0 5

1

+f p

işleminin sonucu kaçtır?

A) 10 B) 20 C) 30 D) 40 E) 50

(26)

19.

, , ,

şekilleri kullanılarak tanımlanan işlemin özellikleri aşa- ğıdaki gibidir:

• İki şekil sembolü ile bağlanıyor ise sembolün başındaki şeklin içindeki sayıya bu şeklin kenar sayısı eklenir ve diğer şeklin içine yazılır.

• İki şekil sembolü ile bağlanıyor ise sembolün başındaki şeklin içindeki sayının, bu şeklin kenar sayısı kadar katı alınır ve diğer şeklin içine yazılır.

• İki şekil sembolü ile bağlanıyor ise sembolün başındaki şeklin içindeki sayıdan, bu şeklin kenar sayısı çıkartılır ve diğer şeklin içine yazılır.

• içine yazılan sayı sonuçtur.

Örneğin;

7 12 36 32

Buna göre,

x 50

işleminde x değeri kaçtır?

A) 2 B) 3 C) 4 D) 5 E) 6

20. Suat, Seval, İlhan ve Gülhan olmak üzere, 4 kişi iki gruba ayrılarak halat çekme oyunu oynadıklarında aşağıdaki sonuçlar elde edilmiştir:

• Suat ile Seval; İlhan ile Gülhan’ı kolayca çektiler.

• Suat ile İlhan; Seval ile Gülhan’ı güçlükle de olsa çektiler.

• Suat ile Gülhan ve Seval ile İlhan’ın kuvvetleri denk gelmiştir.

• Her birinin kuvveti birbirinden farklıdır.

Buna göre, yarışmacıların kuvvetlerinin büyükten küçüğe doğru sıralaması aşağıdakilerden hangisi- dir?

A) Suat > Seval > İlhan > Gülhan B) Suat > İlhan > Seval > Gülhan C) İlhan > Gülhan > Suat > Seval D) Suat > İlhan > Gülhan > Seval E) Seval > Gülhan > Suat > İlhan

(27)

21.m pozitif tam sayı olmak üzere,

I5 – 2xI + I8x – 20I = m

denklemini sağlayan x tam sayılarının çarpımı 4 olduğuna göre, m değeri kaçtır?

A) 5 B) 8 C) 10 D) 15 E) 16

22.x ve y Z

3x 2y15 x y 1

2 3 29

1

+ +

+ + = 1

olduğuna göre, x + y toplamı kaçtır?

A) –3 B) –2 C) –1 D) 0 E) 1

23.

Aynı zeminde yüksekliği 2x birim olan tahta parça- larından 18 tanesi ile yüksekliği 6x birim olan tahta parçalarından 36 tanesi şekilde belirtildiği gibi üst üste diziliyor. Elde edilen iki şeklin yükseklikleri eşit olduğuna göre, 27x değeri kaçtır?

A) 1 B) 2

1 C)

4

1 D)

8

1 E)

16 1 18 parça

6x

2x 2x

6x 6x 2x

6x

36 parça

24.Bir okulun düzenlediği matematik bilgi yarışmasına ül- kemizin 81 ilinin her birinden 24 okul katılım sağlamıştır.

Her okul 1 matematik öğretmeni rehberliğinde 3 öğrenci ile yarışmaya katılmıştır.

Buna göre, yarışmaya katılan öğrenci sayısı ile öğrencilere rehberlik eden matematik öğretmeni sayılarının toplamı kaçtır?

A) 45 B) 55 C) 65 D) 75 E) 85

Referanslar

Benzer Belgeler

Buna göre, Alper Öğretmen bu uygulamasıyla öğrencilerine aşağıdaki özdeşliklerden hangisini anlatmak

Bir okuma çalışması sonrasında 5N1K etkinliği gerçekleştiren Türkçe öğretmeni öncelikli olarak aşağıdakilerden hangisini amaçlamaktadır?.. Öğrenciler arasında

Yeteneği soru çözümü - Rasyonel Sayılar - Rasyonel Sayılar soru çözümü.. GEOMETRİ -

Bu kitapçık toplam 3 Ders 60 Sorudan oluşmaktadır. Puanlama sistemi 100’lük not sistemine göre yapılacaktır. Bütün öğrenciler soruları ders farkı

27 ve 28. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız... Aşağıdakilerden hangisi yukarıda bir parçası verilen yazıya ait bir cümle olamaz?. A) Öyle zannediyorum ki

Buna göre, 400 gram saf suya, aynı sıcaklıkta 60 gram X katısı eklenerek hazırlanan çözelti için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?. A) Doymamış

I.. Yeryüzündeki depremlerin büyük bir kısmı, levha sınırla- rında gerçekleşmektedir. Yeryüzündeki önemli deprem alanları üç kuşak hâlinde uzanır. Birinci kuşak,

Buna göre, şekilde verilen tepkime ile ilgili aşağıdaki yargılardan hangisi kesin olarak söylenir?. A) Hücre