Kapalı ve Açık Formlar (Kapalı Çerçeveleme-Açık Çerçeveleme)
• Abisel’in de belirttiği gibi, çerçevenin sağladığı alan içinde görüntüleri düzenlerken, filmde yaratılmak istenen ortama, atmosfere uygun olarak kapalı ya da açık form denilen iki farklı tarzdan yararlanılabilir (2000-2001, s.22).
• Kuşkusuz bazı filmlerde bu tarzlardan biri baskın olabilmekle beraber, genellikle
sahnelerden beklenen duygusal etkilere bağlı olarak iki tarzın birlikte ve dengeli
şekilde kullanılması söz konusudur.
Gerçekçiler x Biçimciler
• Derste gerçekçi (Lumière kardeşler gibi) ve biçimci (Méliès) kuramcılar
ve yönetmenlerin yaklaşımları, filmleri üzerinde örnekler verilecektir.
Kapalı Form
• Kapalı formda her nesnenin yeri birbiriyle ilişkisi hissedilecek şekilde biçimde belirlidir.
Çerçevenin dışına taşma hemen hiç söz konusu değildir. Dikdörtgen çerçevenin fiziksel sınırları kabul edilmiş ve tam bir başvuru çerçevesi olarak kullanılmıştır. Çerçevedeki görüntü kendi kendine yeterlidir. Böyle bir çerçeve dışarda kalanlarla tamamlanmak, dışarıda sürüp gidiyor izlenimi vermek zorunda değildir.
• Çerçeve içi hareket olsa bile, hareket eden konunun çerçeve dışına çıkmasına genellikle izin verilmez. Hareket kesmeyle geçilen sonraki çekimde devam eder. Tiyatrodan gelen etkiler taşıyan bir çerçevedir.
Kapalı Form
• Bu formda inşa edilen filmlere en çok 1930-40’lı yılların Hollywood filmlerinde rastlanır. Bu durum, anılan dönemde stüdyo sisteminde tüm koşulların denetlenmesinin mümkün oluşuyla da ilgilidir. O dönemde sesli çekime bağlı sorunların oyuncu ve kamera hareketlerini sınırlaması da bu formun tercih edilmesinde etkili olmuştur.
• Genel bir kural olmamakla birlikte daha çok belirli bir düzen, tamlık ve kapalılık yaratmak, görsel kompozisyonu ve dengeyi vurgulamak ve ilişkileri ayrıntılı biçimde göstermek amacıyla kullanılır.
• Kamera hareketleri genelde sınırlıdır ve çevrinmeler kaydırmalara göre daha çok kullanılır.
(Abisel, 2000-2001, s. 23)
Açık Form
• Açık form ya da genişletilmiş çerçevede, kapalı formun tam tersi biçimde çerçevenin dışının farkına varılır, konu ve nesne çerçevenin dışına taşar. Hareket çerçevenin dışına çıkıp yeniden girer.
• Açık formda çerçevenin genişlediği duygusunu yaratan en önemli etkenlerden ilki, sürüp gidiyor izlenimi veren yatay ve diagonal çizgilerdir. Tipik örneği savaş filmlerinde görülen siperler ya da asker sıralarıdır.
• Özellikle yatay hareketlerin yoğunluğuyla özgürlük, genişlik, ferahlık duygusu yaratır. Bununla birlikte çerçeve dışının varlığının yarattığı anlam ve atmosfer de ilgi çekici kılınır. Çerçeve dışı eskiden beri dramatik amaçlar için, gerilim, heyecan, merak ve şaşkınlık gibi duygular uyandırmaya yönelik kullanılmıştır.
(Abisel, 2000-2001, s. 23)