MİMARÎ POLİKROMİ
HAKKINDA NOTLAR
Bir iki senedenberi memleketimizde, mimarî bir eseri renklendirmeğe karşı büyük bir alâka başlamıştır.
1917 - 1930 seneleri arasında Holan-da'da Neo - Plastisyenler tarafından ilk tecrübeleri yapılmış olan bu mimarî po-likromi, halen Avrupada ve bilhassa Fransada, rasyonel bir şekilde inkişaf ederek, plastik meselelerle alâkadar olan nadir mimarlar tarafından büyük bir rağbet görmektedir.
Yalnız bu yeni san'at kolunda ren-gin, ne şekilde ve hangi hadde kadar kullanılabileceğini kat'î olarak tayin et-mek lâzımdır.
Renkle ışığı ifade etmek prensibine dayanan ve esas üç renkle, kontrastları-nın kanunlarını ortaya koyan Empresyo-nistler, ve sonradan Cezanne ve Fauve-lara kadar renk, edebî bir kıymet oFauve-larak kalmış ve ancak, kare, dikdörtken ve üç-gen gibi satıhların plâstik kıymetini bu-lan sentetik kübizmle, satıha bağlı olarak hakikî abstre kıymete kavuşmuştur. Ma-vi, sarı ve kırmızı üç esas rengin abstre kıymetleriyle Neo - Plâstiğin renk anla-yışını kuran, san'atta bir nevi yeni üma-nizm bulan Mondrian'm eserleri ve pren-sipleri bu gün dahi, avantgarde mimarî eserlerin cephe ve polikromi komposiz-yonlarma temel olmaktadır.
Halbuki en abstre anlayışta
sına rağmen, resim san'atı çerçevesinin içinde kalan bu komposizyonlar, tama-miyle değişik icapların neticesi olan mi-marî eserle imtizaç edememektedirler.
Mimarî polikromi, resim san'atın-daki renk anlayışından tamamiyle ay-rı, renklerin, ihtizazlaay-rı, şekillerle im-tizaçları esasına dayanarak, fonksyonel tazyik neticesinde zayıflayan mimarî usluba veya strüktüre esas kıymetini te-min edecek şekilde kompoze edilmeli-dir.
Umumiyetle, ressamlar veya mi-marlar tarafından yapılan renklendirme işi mimarî eserin aleyhine tecelli et-mektedir. Ressam ekseriya, mimarî an-layışla intibak edememekten muazzeb ol-makta, mimar ise plâstik problemler hakkındaki bilgisizliğinin yükünü taşı-maktadır.
Plâstik san'atlar sentezinin gayesi olan ve mimariyi, resim ve heykeltra-şiyi aynı zamanda ihtiva eden mükem-mel esere varmak için, mimar, müşa-vir - mühendisinkine muvazi bir rol oy-nayacak olan müşavir - plâstisyenlerle teşriki mesai etmelidir.
Mimarî polikromide şekillendiril-miş renklerin iyi veya kötü kullanılma-sı, bir binanın bütün plâstik kıymetleri-ni, teyit, tâdil veya sakatlar.
Memleketimizde yapıldığı gibi, po-likromi, aklıselim ve mimarî mâna ha-ricinde renklendirmek değildir.
Mimarî polikromi bir zevk işi de-ğil, zihnî bir iştir.
H. B A R A
Desen - Sabri Berkel 1955