• Sonuç bulunamadı

Enez'de Bir Sahil Kervansarayı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Enez'de Bir Sahil Kervansarayı"

Copied!
10
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

r/ ~ - ^ - ^ - '

Enez'de

Bir Sahil Kervansarayı

D o ç . D r . Gönül C A N T A Y

V V \ ^

j^^V nadoiu ve R u m e l i ' d e gelişen T ü r k M i m â r i -si'nin genel çizgisini o r t a y a - k o y m a k a m a ­ cıyla hareket e d i l d i ğ i n d e , incelenecek en ilginç yapılar dini m i m â r i paralelinde sivil m i m â r i n i n en belirgin ö m e k l e r i olan kervansaraylar olmak­ tadır.

Bütün iktisadi faaliyet, kervan yollarının vardığı liman v e y a şehirlerde t o p l a n m ı ş , ulaşımın gereği gibi işlemesi ve gelişmesi, her çeşit eşyanın nakli ve y o l c u l u k l a r ı n yapılabilmesi için en ö n e m l i şart ise e m n i y e t o l m u ş t u r . Bütün bunların neticesi olarak d a kervansaraylar d o ğ m u ş t u r .

Menzillerde inşâ edilmiş olan kervansaray­ larda, gelen kervanlar geçici olarak konaklarlar, getirilen malların değişimi y a p ı l ı r k e n , para işleri de görülürdü. B u işlemler y a p ı l ı r k e n belli kurallara .bağlı olarak hareket edilirdi. B i r sonraki konak

yerine ait m a l , asla bir önceki y e r d e , herhangi bir şekilde elden çıkarılamaz v e y a değiştirilemez­ d i . B u özellik ise, ticari hayatın sağlamlığını ve devamlılığını sağlamak yönünden ç o k ö n e m l i y d i . B u ticari z i h n i y e t şehir kervansaraylarında ve m e n ­ zil külliyelerinde yer alan kervansaraylarda o l d u ğ u gibi sahil kervansaraylarında d a ö n e m l i bir özel­ likti. Kaldı ki sahil kervansarayları, barışta bir ticari merkez ve barınak olduğu gibi, seferi d u r u m ­ larda da birer üs olarak fonksiyonlarını sürdürmek­ teydiler . ( i )

İşte T r a k y a ' n ı n güney-batısında, M e r i ç nehri deltasının doğusunda eski bir yerleşim yeri olan E n e z ' i n plajı olarak bilinen, takriben E n e z ' e 7 k m . u z a k l ı k t a ve Giimriik'ız) denilen yerde bir

sahil kervansarayı bugün harap d u r u m d a bulun­ m a k t a d ı r . K ı y ı y a dik olarak- k o n u m l a n m ı ş olan kervansarayın 5 0 m. kadar doğusunda P a i a t i u m o ) Deresi b u l u n u y o r ( P l a n : 1 ) .

Bugün kıyıdan bir hayli içerde b u l d u ğ u m u z yapının yapıldığı yıllarda k ı y ı y a ç o k y a k ı n o l d u ğ u m u h a k k a k t ı r . D o ğ u - b a t ı doğrultusunda k ı y ı y a dik olarak inşa edilmiş olan yapının bugünkü harap hali ve bir kitabesinin b u l u n m a y ı ş ı , ister istemez yörenin tarihi k a d a r , y a p ı n ı n m i m â r i özelliklerini de gözönünde b u l u n d u r m a m ı z ı gerektirir.(4 >

(1) Gönül GUreşsever ( C a n t a y ) : Anadolu'da Osmanh

Devri Kervansaraylannın Gelişmesi, İ . Ü . E . F . D o k t o ­

ra T e z i ( b a s ı l m a m ı ş ) , i s t a n b u l 1 9 7 4 , s . 3 .

Cengiz O r h o n i u : Osmanlı İmparatorluğu'nda Der-bend Teşltilâtı, istanbul 1 9 6 7 , s. 1 3 - 3 2 .

(2) A h m e t A r d e l : " K e ş a n - E n e z Bölgesinde Coğrafi

IVlUşahedeler". İ.O. Coğrafya Enstitüsü Dergisi,

C . 5 , sayı: 1 0 , istanbul 1 9 5 9 , s. 142 v d .

(3) A h m e t A r d e l : a.g.m., s . 1 3 9 v d . da E n e z ' i n coğrafi d u r u m u ve şehir h a y a t ı n ı k a y n a k l a r a ve y a p t ı ğ ı mülakatlara d a y a n a r a k ayrıntılarıyla 2 0 . yüzyıl başlarına kadar v e r m e k t e d i r . 1924-5 ders y ı l ı n d a ö ğ r e t m e n olarak E n e z ' e atanan Sayın F e t i y e C a n ile y a p t ı ğ ı m görüşme ise bu bilgileri t a m a m l a m ı ş t ı r . (4) E n e z ' i n i l k ç a ğ ' d a k i tarihi ve mimari eserleri P r o f .

D r . A f i f E r z e n t a r a f ı n d a n , Bizans devri ise P r o f . D r . Semavi E y i c e tarafından incelenmiştir ve y a y ı n l a n ­ m ı ş t ı r . E n e z ' d e k i sahil kervansarayı ise İlk defa bu araştırmada i n c e l e n m e k t e ve Osmanlı K e r v a n s a r a y IVlimarisindeki yeri ile t a n ı t ı l m a k t a d ı r .

A f i f E r z e n : " E n e z ( A i n o s ) A r a ş t ı r m a l a r ı " ,

GüneyD o ğ u Araştırmaları GüneyDergisi, s i y i : 1, 1 9 7 2 , s. 2 3 5

-2 4 8 .

A f i f E r z e n : " E n e s ( A i n o s ) 1 9 7 2 K a z ı l a n " ,

Güney-D o ğ u Araştırmalan Güney-Dergisi, sayı: 2 , 3 , 1 9 7 3 / 7 4 ,

(2)

122

Dr. G Ö N Ü L C A N T A Y Y a p ı n ı n p l â n ı , denize d i k k o n u m l u u z u n

bir d ö k d ö r t g e n o l u p , kervansarayın d a r cephesi dıştan dışa 1 0 6 0 m . , u z u n cephesi ise 1 0 6 . 7 5 m . ölçüsündedir. Bugün y e r y e r ağaçlı b i r tarla içinde kalmış olan y a p ı , u z a k t a n ince u z u n bir siluet halinde g ö r ü l m e k t e , fakat y a k l a ş t ı k ç a hacim ola­ rak belirmektedir ( R e s i m : 1 , 2 ) .

İ l k bakışta y a p ı n ı n ince u z u n görünüşü şüphe ile karşılanıyorsa d a içine girildiğinde, yapının itinalı bir işçilik göstermesi ve m i m â r i bölümleri d u r u m u a y d ı n l a t ı y o r .

Y a p ı y a k u z e y e bakan u z u n cephedeki portal a ç ı k l ı ğ ı n d a n girildiğinde; bugünkü d u r u m u y l a u z u n bir koridoru andıran m e k â n ı n aslında altı bölümden m e y d a n a geldiği anlaşılıyor. K u z e y ve güney duvarlarında karşılıklı i k i portal a ç ı k l ı ğ ı n ı n b u l u n d u ğ u , 8 . 4 0 x 6 . 1 0 m . ölçüsündeki m e k â n ı n bir giriş m e k â n ı o l d u ğ u ve b u r a y a doğu-batı isti­ k a m e t i n d e u z a n a n ve a r d a r d a birbiriyle bağlantılı olan ikişer m e k â n ı n kemerli birer geçişle bağlan­ dığı anlaşılıyor. D e n i z tarafında 2 0 . 2 5 x 8 . 4 0 m . ölçüsündeki h a c i m l e , arkasındaki 2 0 . 1 5 x 8 . 4 0 m . ölçüsündeki ikinci h a c i m , aşağı yukarı aynı ö l ç ü ­ lerle ( 2 0 . 1 5 X 8 . 4 0 m. ve 1 9 . 2 0 x 8 . 4 0 m . ) , bu defa giriş m e k â n ı n ı n doğusunda ard arda y e r a l ­ m ı ş t ı r . B u iki m e k â n ise d o ğ u d a kemerli b i r geçiş­ le üçüncü bir m e k â n a bağlanmıştır k i , b u m e k â n diğerlerinden d a h a küçük ( 1 5 . 1 0 x 8 . 4 0 m.) o l u p , bazı farklılıklar d a göstermektedir ( R e s i m : 3 ) .

B u d o ğ u m e k â n ı n ı n k u z e y cephesinde dikine yerleştirilmiş tuğlalardan yuvarlak kemerli özel bir portali olduğu anlaşılmaktadır. B u m e k â n ı n diğer bir özelliği de doğu duvarında, üstte t u ğ l a söveli ve ahşap hatıllı dört pencerenin y e r alması ve ortadaki iki pencerenin i ç t e yuvarlak b i r şekilde bulunmasıdır. A y r ı c a alt sırada d a gene tuğladan yuvarlak kemerli iki pencere ve bunların arasında birer ocak b u l u n d u ğ u baca kalıntılarından anla­ şılıyor ( R e s i m : 4 ) .

B u m e k â n d a diğerlerinden farklı bir d u r u m d a , k u z e y ve güney duvarlarında alttaki yuvarlak t u ğ l a kemerli pencere sıralan arasında, birer niş'in y e r almış olması ve ayrıca güney duvarında, güney-doğu köşedeki ilk iki pencere arasında k e m e r ayağı hizasından başlayan daha küçük, fakat diğerleriyle aynı özellikte bir pencerenin bulunmasıdır ( R e s i m : 2 ) .

B u pencerenin varlığı şöyle izah edilebilir; yapı bütünüyle, her bölümüyle iki katlıdır. B u n u her cephede a ç ı l m ı ş iki kata işaret eden pencere sırasından başka, m e k â n l a r ı n duvarlarının iki kademeli duvar kalınlığı ve ahşap döşeme kiriş­ lerinin yuvaları da d o ğ r u l a m a k t a d ı r . İşte güney­ doğu köşedeki b u küçük pencere, üst kata ç ı k a n ahşap bir merdiveni a y d ı n l a t m a k içindi ( R e s i m : 5 ) .

B u d o ğ u m e k â n ı n ı batıdakilerden ayıran duvar ise cephelerde görülen teknikle örülmüş bir kalkan duvar o l u p , üçgen şeklindedir. B u duvar üzerinde de büyük bir ihtimalle yuvarlak t u ğ l a kemerli üst üste iki geçit kapı bulunuyordu ki kalıntılar b u n u doğrular niteliktedir ( R e s i m : 6 ) . D o ğ u d a k i bu m e k â n a bağlanan ve esas giriş m e k â n ı n a göre simetrik b i r d u m m arzeden diğer dört m e k â n i s e , aşağı yukarı aynı ölçülerde, iki katlı o l u p , altta yuvarlak t u ğ l a kemerli ve üstte t u ğ l a söveli dikdörtgen pencerelerle ışıklandırıl-mışlardır. Bugün bu m e k â n l a r ı birbirinden ayıran ve büyük b i r ihtimalle üst üste kemerli kapılarla da geçişi sağlayan ayırıcı duvarlar b u l u n m a k t a y d ı . A n c a k b u ayırıcı duvarların bugün 0 . 6 0 m. lik ç ı k ı n t ı hafinde kalıntıları görülebilmektedir. Bu dört m e k â n d a da karşılıklı olarak k u z e y ve gü­ ney duvarlarda d a alt sırada altışar yuvarlak kemerli pencereler a ç ı l m ı ş t ı r . Y e r y e r kalan sıvalar ise m e k â n l a r ı n iç duvar yüzeylerinin tü­ müyle sıvalı olabileceğine işaret etmektedir ( R e ­ s i m : 7 ) .

D e n i z tarafındaki son m e k â n yaklaşık olarak 2 . 2 0 m. genişliğinde bir kapı ile dışa açılmakta ve b u cephede üst sırada tuğla söveli üç dikdörtgen pencere b u l u n m a k t a d ı r . B u m e k â n ı n k u z e y du­ v a r ı n d a , alt sıradaki kemerli pencerelerden başta-kinde pencere i ç i sıva yüzeyinde graffito = çizgi olarak b i r gemi resmedilmiştir ( R e s i m : 8 ) .

B u gemi motifi taramalı büyük bir tekne, bir kaptan k ö ş k ü , ç o k sayıda y e l k e n i y l e çizilmiş ve iplerle bir yere (ihtimal ki rıhtıma) bağlanmış olarak tasvir edilmiştir. Böyle graffitolarda çok sayıda gemi tasvirlerine rastlanmaktadır. Alan­

ya'nın D e m i r t a ş bucağındaki K ö ş k ' ü n salonunda k u z e y - d o ğ u duvarında görülen yelkenli ve kürekli gemi tasvirleri,(5) yine Batı A n a d o l u ' d a Balat ( = M i l e t o s ) taki h a m a m ı n duvarında tespit etti­ ğ i m i z böyle bir gemi graffitosu ve bu sahil kervan­ sarayına y a k ı n b i r çevreden diğer bir ö r n e k olan, T r a k y a ' d a İnecik'teki T a b h a n e i i C a m i ' n i n sağ taraftaki odasının b i r dolap niş'i içinde görülen iki k a l y o n resmi b u n l a r d a n d ı r ( 6 ) ( R e s i m : 9 ) .

Semavi E y i c e : " E n e z ' d e Y u n u s K a p t a n Türbesi ve Has Y u n u s B e y ' i n IVlezarı H a k k ı n d a A r a ş t ı r m a " ,

Tarih Dergisi, C . 1 3 , sayı: 1 7 , 1 8 , istanbul 1963,

5. 1 4 1 - 1 5 8 .

Semavi E y i c e : " T r a k y a ' d a Bizans Devrine ait Eser­ ler", Belleten, C . 3 3 , sayı: 1 3 1 . 1 9 6 9 , s . 325-358, bu makalede 3 4 8 - 3 5 4 sahifeler E n e z ' d e k i eserlerden b a h s e t m e k t e d i r .

Yıllar önce E n e z ' i n tarihi h a k k ı n d a bilgi veren bir

yayın ISE-.W. H e y d : Histoirc du Commerce du Levant

au Moyen-Age, Leipzig 1 8 8 5 - 1 8 8 5 basımının tıpkı basımı, 2 cilt, A m s t e r d a m 1 9 5 9 .

(5) Y a v u z Y ı l d ı r ı m : " A l a n y a ' n ı n D e m i r t a s (Syedre) B u c a ğ ı n d a k i K ö ş k " , Belleten, C . 3 4 , sayı: 135, 1 9 7 0 , s. 3 5 9 ' d a resim 2 3 , 2 4 , 2 5 ve 2 9 .

(3)

E N E Z ' D E B İ R S A H İ L K E R V A N S A R A Y I

123

Böyle denize yakın yerlerdeki yapıların

duvarlarında rastlanan gemi resimleri, onların daha z i y a d e denizle ilgili kişiler tarafından ç i z i l ­ miş olabileceğini düşündürmektedir.

B u kervansarayda taş sekinin izlerine y e r yer rastlanıldığı gibi, duvarlarda da orijinal askı demirleri, belli bir ölçüye göre ve h e r bir askı demirinin altına kuvvetli bir taş gelecek şekilde tespit edilmiş olarak yerlerinde d u r m a k t a d ı r .

İki pencere arasında dörder askı demiri y e r almış­ tır ( R e s i m : 1 0 ) .

Bugün üst örtü sisteminden b i r şey k a l m a m ı ş olan yapının orijinalinde, ç i f t meyilli ahşap bir çatı ile örtülü o l d u ğ u n u , batı cephesi ve doğu fne-k â n ı n ı n doğu cephesi ile ayırıcı fne-kalfne-kan duvarı göstermektedir. Üst örtü sistemi ahşap çatı k o n s -trüksiyonlu olan yapının ikinci katı d a , ahşap kirişler üzerine ahşap döşemeyle m e y d a n a getiril­ m i ş t i . B u n u duvarlardaki kiriş yuvalarından ve beden duvarlarındaki k a d e m e l e n m e d e n a n ­ lamak m ü m k ü n o l m a k t a d ı r ( 7 ) ( R e s i m : 1 1 ) .

T r a k y a ' d a böyle ahşap konstrüksiyonlu b ö -lümlenen hanların varlığını bazı k a y n a k l a r d a n ö ğ r e n m e k m ü m k ü n d ü r . ( 8 ) E v l i y a Ç e l e b i ' n i n y a z d ı ğ ı , İnecik'te K a r a Piri M e h m e t Paşa'nın vakfı olan kervansarayın böyle ahşap konstrük-siyonla bölümlendiği düşünülebilir. T r a k y a ve Marmara yöresinde inşa edilmiş ahşap örtü sis­ temine sahip Osmanlı kervansarayları, E d i r n e -A y ş e k a d ı n ( E k m e k ç i o ğ l u -A h m e t Paşa), Siliv­ ri'deki Piri M e h m e t Paşa, B ü y ü k ç e k m e c e - K a n u n i S . Süleyman Kervansarayları ile, Ç a r d a k ' t a k i Y a k u p B e y Kervansarayı ve Bilecik V e z i r H a n ı , böyle ahşap konstrüksiyonlu örtü sistemine sahip örneklerin ç o k l u ğ u n a işaret e t m e k t e d i r o ) .

Dış görünüşüyle d e , cepheleriyle tam bir mimari bütünlüğe sahip olan y a p ı , iki katlı ve çift meyilli ahşap örtülü ç a t ı y a sahip olarak düşünülmektedir. Y a p ı n ı n tümünde kesme ve moloz taş ile t u ğ l a hatıllar k u l l a n ı l m ı ş t ı r .

Y a p ı n ı n yaklaşık olarak yüksekliği 8 . 5 0 m. kadar o l u p , bugünkü d u r u m u y l a z e m i n d e n 3 . 5 0 m . yükseklik z e m i n k a t ı n a , 2 . 7 0 m . de ahşap tabanlı kata aittir. D ı ş duvar kalınlığı 0 . 9 0 m . olan y a p ı ­ nın dış köşelerinde o l d u k ç a m u n t a z a m kesme taş kullanılmış o l u p , doğu ve batı (deniz) cephede tuğlaların dışa taşkın bir şekilde sıralanmasıyla bir korniş m e y d a n a getirilmiştir ( R e s i m : 3 , 1 2 ) . Bu k o r n i ş , k u z e y ve güney cephelerinde de devam ediyor o l m a l ı . Böylece cephelerdeki ç o k sayıdaki pencerelerin ve doğu cephesi h a r i ç , diğer cephe­ lerde bulunan portallerin vertikal hatlarını t u ğ l a hatıllar ve bu korniş dengelemektedir. B u ise, Osmanlı devri kervansaraylarında görülen gelişmiş cephe mimarisinin bu yapıda d a o n t a y a k o n d u ğ u ­ nu gösteriyor. Y a p ı n ı n günümüze ulaşamayan

portallerinin, kemerli bir açıklığa sahip sathi portaller olduğu anlaşılıyor. K u z e y , güney ve batı cephelerindeki kapıların eşik söveleri tespit edilebilmekte ve açıklıkları 2 . 1 5 m. olarak ö l ­ ç ü l m e k t e d i r .

Y a p ı y a ait herhangi bir k i t â b e m e v c u t d e ğ i l ­ d i r . Y a p ı k ı y ı y a d i k olarak u z u n dikdörtgen şek­ lindeki p l â n k o n u m u ve şemasıyla (bir bütün içinde ard arda m e k â n l a r ı n sıralanması) kervan­ saray mimarisinde t e k örnek olarak görülmek is­ tenirse d e , bölgenin diğer kervansarayları ile anahatları ve m a l z e m e benzerliğiyle, ç o k kullanı­ lan bir ş e m a n ı n , ihtiyaca cevap verecek ölçüde uygulanmış olduğu bir ö r n e k o l m a k t a d ı r . A y r ı c a k ı y ı y a d i k k o n u m u denizden gelecek saldırılara karşı korunmasını sağlamak düşüncesinden d o ğ ­ muş o l m a l ı d ı r . K a r a d e n i z ' d e k i Burgaz (Odessos) şehrinden güneye giden ticaret y o l u , ( i i ) y u k a r ı M e r i ç vadisine vardıktan sonra, y a kara y o l u n d a n y a h u t ta Meriç nehri ile E n e z ' d e E g e D e n i z i ' n e u l a ş m a k t a , bu y o l K a r a d e n i z , İstanbul B o ğ a z ı , Marmara ve Ç a n a k k a l e ' d e n dolaşan deniz y o l u n ­ dan ç o k d a h a kısa o l m a k t a d ı r . B u y o l ayrıca K a r a d e n i z ile E g e Denizi arasında ticari y ö n d e n daha emin bir bağlantı o l m a k t a y d ı . E g e adaları ile T r a k y a arasındaki ticarette bir değişim m e r k e z i olarak rol o y n a m ı ş olan E n e z ' i n liman şehri ola­ rak tarihi süre içinde gelişmesini sürdürürken.

Gümrük adıyla bilinen yerdeki bu sahil

kervan-sarayı, Osmanlı Devrinde yoğunlaşan ticari hayatın

(6) Semavi E y i c e : ' T r a k y a ' d a i n e c i k ' d e B i r T a b h a n e l i C a m i " . Tarih Enstitüsü Dergisi, sayı: 1, istanbul 1 9 7 0 , 5. 1 7 9 ve resim 1 1 , 12 ile ayrıca not 2 3 ' d e V a n ' d a k i Pasa S a r a y ı ' n d a k i gemi resimlerinin de V a n Gölü ile ilgili olduğu düşünülebilir.

Piri R e i s : Kitab-ı Bahriye, İstanbul 1 9 3 5 , s . 9 8 ' d e E n e z ' i n bir haritası b u l u n m a k t a .

(7) S a y ı n F e t i y e C a n , 1 9 2 4 - 5 yıllarında b u ahşap bölün­ meyi harap bir d u r u m d a y k e n gördüğünü, yapının üst örtüsünün de o yıllarda mevcut o l d u ğ u n u ve iki y a n d a sekilerin b u l u n d u ğ u n u ifade e t t i .

(8) E v l i y a Ç e l e b i : Seyahatname, C . 5 , istanbul 1 3 1 5 , s. 3 2 6 .

S e m a v i E y i c e : Not 6'daki m a k a l e , s. 1 7 5 - 1 7 6 . (9) N o t l ' d e t a n ı t ı l a n D o k t o r a t e z i m d e , katalog

bölü-m ü n d e , ahşap örtülü kervansaraylar t e k t e k incelene­ r e k , kervansarayların genel tipolojisi içinde ahşap örtü sistemine sahip kervansaraylar olarak gruplan-dırılmış ve d e ğ e r l e n d i r i l m i ş t i r .

( 1 0 ) S a y ı n F e t i y e C a n , y a p ı n ı n k u z e y cephesindeki kapı­ yı h a t ı r l a m a k t a ve o yıllarda demir kapı k a n a t l a r ı n ı n üzerlerinin küflü o l d u ğ u n u , kapının üzerinde seçile­ bilen kartal arması altında üç sıra yazı olan bir k i t a ­ benin asılı d u r d u ğ u n u belirterek, sonradan bu a r m a ­ lı k i t a b e n i n ortadan k a y b o l d u ğ u n u b e l i r t m i ş t i r . B u armalı k i t â b e n i n E n e z ' d e k i Ceneviz devri, D ' A u r i a veya G a t t e l u s i o aileleri z a m a n ı n d a k i herhangi bir yapıya ait olması ihtimali kuvvetlidir. B u yapıda devşirme olarak k u l l a n ı l m ı ş o l m a l ı d ı r . A y r ı c a bu k o n u d a b a k . ; W. H e y d : not 4'deki eseri C . 2 , s . 3 2 0 ve Semavi E y i c e : not 4 ' d e k i Ha:, Y u n u s Bey'ıe il­ gili m a k a l e d e s . 1 5 4 v d .

(11) W. H e y d : a.g.e., C . 1, s . 5 1 2 .

A f i f E r z e n : n o t 4 ' d e k i " E n e z ( A i n o s ) A r a ş t ı r m a l a r ı " yazısında s . 2 3 7 .

(4)

1 2 4 D r . G Ö N Ü L C A N T A Y d e ğ i ş i m meri<ezi olaral< inşa e d i l m i ş o i m a l i d i r . ( i 2 )

İşte devrinin bütün özellil<lerini t a ş ı y a n b u y a p ı , X V I . y ü z y ı l Osmanlı M i m a r i s i n d e inşa edilmiş diğer sahil kervansarayları i ç i n d e ö n e m l i bir yere sahip o l d u ğ u n u v u r g u l a y a n b i r ö m e k t i r . ( i 3 )

(12) T a y y i b G ö k b i l g i n : Edime ve Paşa L i v a a , İstanbul 1 9 5 2 , s . 1 4 , 2 0 8 , 3 5 7 , 3 6 3 ve 3 7 7 deki k a y ı t l a r d a Osmanlı devrinde b u r a d a k i ( E n e z ' d e k i ) ticari hayatın kuvvetle devam e t t i ğ i n i gösterir.

(13) Osmanlı devrinde X V . yüzyıldan başlayarak inşa edilen kervansaraylardan ö n e m l i bir kısmj sahillerde veya sahile y a k ı n yerlerde inşa e d i l m i ş l e r d i r . B u n l a ­ rın bir kısmı günümüze ulaşabilmişlerdir. ( B a k . Gönül Güreşsever: not 1'deki doktora t e z i , katalog bölümü.) A y r ı c a Osmanlı devri öncesinde A n a d o ­ lu'da Selçuklular devrinde de sahil kervansarayları inşa e d i l m i ş t i . 1 9 7 7 y ı l ı n d a , bir ön inceleme y a p ­ t ı ğ ı m b ö y l e bir yapı A n a m u r - A l a n y a y o l u n d a , A n a m u r ' a 2 0 k m . mesafede t a m kıyjda b u l u n m a k ­ tadır. IVloloz taş m a l z e m e y l e inşa edilmiş olan bu sahil hanı kuzey-güney yönünde i k i nefli ve t o n o z örtü sistemine sahip o l u p , batı nefl y ı k ı l m ı ş t ı r . R e s i m l e r d e n de anlaşılacağı üzere İki nef arasında ayırıcı duvar d o k u s u üç büyük kemerli geçitle nefler.i bir birine b a ğ i a m a k t a y m ı ş . Bugün bu a ç ı k l ı k ­ lardan güneydeki örülmüştür ( R e s i m : 1 3 ) . T 15] n 151 I > •d

<

IF) z < > CE UJ I < im ÜJ z UJ

(5)

7::::.--ENEZ'DE BİR S A H İ L K E R V A N S A R A Y I

125 RESİ M; 1 K e ' v a n i a r a y ı n güneyden görünüşü. RESİ M: 2 K e r v a t s a r a y ın g ü n c y - d o g u d a n tıO^ufiOşU • \ L . . ı - . . , t . t . . > . . r . - C ' V . ^ f I I X RESİ M: 3 Keruarısatayı n d o ğ u s u n d a k i o c a k l ı D o l u m u n k u / e y - d t ı ğ ı k ö s e d e n g o n ı ı u ı ^ u .

(6)

Dr. G Ö N Ü L C A N T A Y

fi

3.

m-* <

>

R E S İ M : 4 O c a k l a n ı ı yer aiaıgı dogu duvarı,

•4

4m

w

?

-RESİ M: 5 A h ş a p merdivenin b u l u n d u ğ u yerde kil 15 yuvaları.

(7)

E N E Z ' D E B İ R S A H İ L K E R V A N S A R A Y I 127

V

m -

i »

I

If • f i ' 4 C > 1 i R E S İ M : 6

D o ğ u d a k i rrıekânın ayırıcı d u v . m ve üzerindeki ikinci kata ait k e m e n i kapı açıklığı

R E S İ M : 7

K u z e y beden duvarının içerden goıunusu, üu duvat üzerinde ayırıcı d u v a d a ' i n ızıen ve ahşap katın d o s e m e kırış lerımn o t u r d u ğ u duvar ç ı k m t ısı.

(8)

128

D r . G Ö N Ü L C A N T A Y

' t - "i »

R E S İ M : 8

K u z e y c e p h e n i n batı u c u n d a k i pencere i ç i n d e gemi graffıtosu, RESİ M: 10

Beden duvarlarına yerlestırllınıs ta&ıyıcı

RESİ M: 9

Balat'dakı H a m a m ' ı n d i k d ö r t g e n m e k â n ı n d a ,

(9)

I 2 y

4?^

R E S İ M : l i

V a p ı m n çift meyilli ahşap nriıı sistemine sahip [iitluguııu yosteren kalkan d u v a n a r k-u/ey doğu'dan gorunusu.

••i a - a f • .•'•V •c. •:3 i , r RESİ M; 12

D o ğ u c e p h e s i n d e , cephe d o k u s u ve tuğla kornişi gösteren detay. RESİ M : 1 3

A n a m u ı - A l a n y a y o l u n d a k i sahil kervansarayı, Kuzey-batıdan gorunuju.

- ' i r

i

(10)

URHIYE

VAKIFLAR B A N K A S I

Yft^tıUn Ge<mi>. Cüvenlt Gelecek.

Referanslar

Benzer Belgeler

İlk yanılgıdan sonra sürgün edildiğimiz, tekrar ana vatana dönüş vizesi için uğraşıp didindiğimiz buraya “darül-fena / yokluk yurdu” isminin verilmesini “yok

Y ir­ mi y ılı geçen bir zam andanberi sahnede bazen ıztırap çeken, b a­ zen seven ve bazen neşeli ve şuh kadınlığı tem sil ederek seyircileri güldüren

Ge­ çen ocak ayında sergimiz nede­ niyle kaldığımız Ankara’da, bü­ yük kentlerin ne denli yaşanmaz duruma geldiğini gördük. Çeşitli yoksunluklara

Ahmed Muhtar Yeğtaş (Hacıbeyza- de, eski Muhibban gazetesi sahibi), Ali Münif Yeğena (Seyhan

Özellikle kad›nlarda meydana gelen aspirasyonlar›n büyük bölümüne türban i¤nesi rol ald›¤›n- dan, hastalar difllerinin veya dudaklar›n›n aras›na i¤ne

Dalga boyu daha kısa olan yüksek enerjili görünür ışığın (örneğin mavi ve mor ışık) retinada hasara yol açtığını.. gösteren araştırmalar nedeniyle, güneş

Günümüz Ermenicesi içerisinde 4262 Türkçe kelimenin yaşadığı (Bozkır, 2005, s.283) gerçeği bu kelimelerle birlikte çeşitli farklı kültürel unsurların

Yaratıcılığın genel olarak çok çeşitli tanımların olduğu, özelikle de matematiksel yaratıcılık konusunda çeşitli yaklaşımlardan yola çıkan tanımlamalar dikkat