MART 1952 9
tıkaya bir hareket vererek ziynetlendirir. Kala balık bir semtin içinde gayri muntazam sokak lar ve binalar arasında işgal ettiği sahanın dar lığına ve muntazam olmayışına rağmen mimari elemanların ve müştemilât binaları kitlelerinin münasebetleri o kadar iyi ayarlıdır ki, tıpkı Yu nan klâsik mimarîsinin sanat anlayışındaki ol gunluk gibi çirkin bir köşeye, gözü yadırgatacak bir manzaraya rastlanamaz. îki katlı medrese ve mahkeme binalariyle üç katlı hanları ve bü
Edirne'de Rüstem
Türkiye Turing ve Otomobil Kanununun pek yerinde bir teşebbüsü ile otele ifrağı yolun da çalışmalara başlanan, Türkiyenin kül halinde ayakta kalmış hemen yegâne büyük kervansara yı, Rüstem Paşa hanı üzerinde imal-i fikr etmek imkân ve fırsatının bana düşmesinden çok mem nunum. Seümiye’nin önündeki meyilli arazide iki asır evvel mevcut olan on tane kadar handan bir bu bina yıkılmamıştır. Birbirini müteakip zel zele ve yangın Tahıl ham, Meyve hanı, îki kapılı han gibi abideleri silip süpürdüğü halde en gü zelleri olan Kervansaraya pek fazla tesir etme miştir. Yalnız şark dıvannda mühimce bir çat laklık hasıl olmuşsa da gayn kabili tamir değil dir.Bina iki avlı üzerinde büyük ve küçük kısım lardan mürekkeptir. Büyüğünde, iki katta yet miş beş kadar tüccar odası (Resim 1, 2, 3), küçüğünde yirmi beş kadar kervancı odası ile zemin katında ahır ve ambar mahalleri vardır
Edirne — Rüstem Paşa Kervansarayının umumî görünüşü Edirne — Vue générale du Caravansérail de Rustem Pacha
tün binaları kuşatan dükkânlardan mürekkep çarşısı, külliyeyi tamamlayan âbidevi çifte ha mamı ve helalarla şadırvam ayrı ayrı tafsile bir plân kuruluşuna sahip olduğu gibi en ufak yer ziyanına ve gösteriş için eklenmiş lüzumsuz bir unsura rastlamak mümkün değildir. Bu se beple Koca Sinan ve onun sanatını inceleyecek lere, üstadın büyük eserlerinden ziyade küçük lerini tetkik etmelerini tavsiyeye şayan buluruz.
Y. Mimar Ali Saim ÜLGEN
Paşa Kervansarayı
(Resim 4). Büyük avluda güzel bir şadırvan bu lunmaktadır. Binayı imar için çatlaklığın tahki minden maada çatı kurşunlarının itmamı, kapı, pencere, sıva, döşeme, korkuluklar ve merdiven lerin tamir veya ikmali gibi umumî tamirat lâ zımdır. Otel haline ifrağı için de tuvaletler, ban yolar, bazı odalarda hususî banyo ve revakları muhafaza edecek camekân tertibatı, lokanta, mutbak, merkezî teshin ve elektrik tesisatı ya pılıp bu arkaik mekân ve muhit içinde memle ketin bütün hususiyetini tattıracak mahallî ye mekler, hardaliye gibi mahallî ve daha malüm güzel içkiler ve servisi cazip bir dekor içinde arzolunduğu takdirde, bu kervansarayın seyyah kervanları ile dolup boşalması muhakkak ve mukadderdir. Lokanta ve salâtin demhanenin küçük avlunun iki köşesini işgal eden ve bir sıra kalın ayak üstüne çapraz tonozlarla örtülü, son haddine kadar mahremiyet havasını haiz, ahır
Edime — Rüstem Paşa Kervansarayı büyük kısım şark kolu
10 TÜ RKİYE TURING ve OTOMOBİL KURUMU
■
Edirne — Rüstem Pasa Kervansarayı büyük kısım Şimal kolu
Edirne — Côté nord du Caravansérail de Rustem Pacha
kısımlarında yapılması şayanı tavsiyedir. Ori- yaııtalist zevkine düşmeden yapılacak bir tezyi nat sistemi ile süslenmesi lâzım gelen bu kalın duvarlara, ve ayaklara yaslanacak iri fıçıların dibinde, gündüz zaten Edirne’nin tarihi ile gaş yolan turistin akşamdan sonra da sermest ola cağına eminim. Büyük avluda şadırvanı ve serin gölgeliği ile öğle istirahati için emsalsiz bir sığı naktır. Meriç’e ve Yeşil ovaya karşı kurulacak kapalı salonlarda ayrı bir cazibedir. Her odanın da manzarası kendine göre bir hususiyeti haiz olacaktır; bir kısmı Selimiye’yi görürken diğer leri Eski camii ve Bedesteni ve Uç şerefeliyi ova ile beraber ayakları altında bulacaktır.
İstanbul’a otomobille üç buçuk saat mesafede tarihî, mimarî ve tabiî güzellikleri bir arada toplamış olmasına rağmen Edirne’nin böyle kör fez bir halde kalması otelsizlikten tevellüd et mektedir. Pek çok kimseler, can attıkları halde, cesaret edip gidemiyorlar. Bu otel teşebbüsüne muvazi olarak ve belki de onun yüzü suyu hür metine şehrin elektrik ve su tesislerinin işler hale getirilmesi ve Beyazıt, Muradiye, Gazi Mi- hal, Yıldırım gibi eserlere ulaşan yolların tanzi mi lâzımdır.
Yerli ve ecnebi seyyahın taciz edilmemesi, hoş tutulması da esaslı şartlardandır. Kurumu- muzun bu mühim işi başarmasını Allahtan ni yaz ederiz.
Y . Mimar Ekrem Hakkı AYVERDÎ
Türkiye haritası
lamım
★
Anadoluda kısa bir seyahat yapmağı düşü nüyorduk. Yolumuzu tesbit etmek için mufassal ve büyük bir harita aradık. Müracaat ettiğimiz kütüphanelerde düzünelerle temiz basılmışları nı gösterdiler. Fakat hiç biri işimize gelmedi. Bazılarında, bir iki sene evvel basılmış oldukları halde, şimendifer Elâzığ’a varmamıştı, yollar yanlış gösterilmişti, şehirlerin nüfusu noksandı. İşin en fecî tarafı birçoklarında sahiller bile yan lış çizilmiş, garip Umanlar, koylar' meydana gel miş, nehirler yerlerini değiştirmiş, şehirler bir birine yaklaşmış veya uzaklaşmışlardı...
Bu vaziyet karşısında düşünmekten kendi mizi alamadık. Harita yalnız mekteplerde sınıf duvarlarım süslemek için kullanılan bir tahsil vasıtası değildir. Her sınıf vatandaş sık sık onun üzerinde durmak, bir şehir, bir kasaba ara mak, geçecekleri yollan, kat’edecekleri mesafe leri tesbit eylemek zorundadırlar.
Bayındırlık Bakanlığı tarafından bastırılan, resmî harcirahlann hesaplanmasma mahsus bir harita mevcuttur. Vâkıâ onun da bütün yolları değil, nef’i hazine zihniyetiyle, en kısa yolları tesbit etmiş olması çok varittir. Fakat herşeye rağmen bundan istifade edilebüir. Fakat piyasa da tedariki hemen de imkânsızdır. Aynı zaman da hayh zaman evvel basıldığından bugün için artık istifade olunamıyacak bir haldedir. Muay yen bir maksatla hazırlandığından, bir haritada bulunması lâzım gelen bütün hususatı ihtiva et memektedir. Teessürle söylemek mecburiyetin deyiz ki bugün biz Türkler için tedarik edilebile cek en uygun harita bir İngilizin Londrada bas tırdığı meşhur haritadır. Hayli mufassal olma sına rağmen bu da baştan başa yanlıştır. Nok sanları ise belki elh sene evvel hazırlandığı için sayılmakla bitmez.
Milli Eğitim Bakanlığı, Genelkurmayda an laşarak bugünün vaziyetini olduğu gibi ifade edecek — şehirler nüfusunu, yolları, demiryol larını... — muntazam bir harita yaptırmalı ve bunu yine muntazam şekilde bastırarak vatan daşların istifadesine arzetmelidir. Hususî teşeb büsün fennî sebeplerle başarması imkânsız olan bu işin bir an evvel yaptırılması çok hayırlı bir iş olacaktır.
F. NEVRUZOGLU