MİMARÎ HAKKINDA BİR KONUŞMA
N . A R I K O Ğ L U M i m a r G. S. A.
B. A m e r i k a ' n ı n en çok iş y a p a n firm a l a r ı n d a n birinin başı o l a n firm i firm a r E d -w a r d D . Stone ile bir m i m a r l ı k b ö l ü m ü öğ-rencisinin k o n u ş m a s ı n ı aynı dertlerle dolu olan biz T ü r k m i m a r l a r ı n ı n çalışma h a y a -tına faydalı bir eleştirme olur düşüncesiyle aşağıya kısmen a l ı y o r u m .
N . A r ı k o ğ l u E. D . Stone — B a n a bir soru m u sora-caksınız, yoksa u z u n z a m a n d a n beri zih-n i m d e b u l u zih-n a zih-n k o zih-n u l a r l a başlıyabilir mi-yim?
Öğrenci — A r z u ettiğiniz şekilde baş-lıyabilirsiniz!
E. D . Stone — Basit bir h e s a p l a m a ile söze girmek isterdim, b a n a göre 40 yaşını b u l m a m ı ş bir m i m a r a hiçbir b ü y ü k ve m ü -h i m iş verilmemelidir. Bazı istisnalar olabilir ise de, m i m a r l ı k genç a d a m ı n işi değildir. 45 ile 65 yaş arası kimselerin başarabile-ceği iştir ki, ellerine b ü y ü k bütçeleri inan a r a k e m a inan e t e t m e k m ü m k ü inan olsuinan. M i -m a r a n c a k b u 20 sene içinde olgun b i r k a ç eser verebilir..
B u g ü n b i n a l a r n e k a d a r basit g ö r ü n ü r -se g ö r ü n s ü n h e m e n h e r biri m i l y o n l a r a m a l oluyor. Diyelim ki elimizde 20 sene-m i z var. E ğ e r sene-m i sene-m a r ı y a r a t ı c ı bir kisene-mse o l a r a k d ü ş ü n d ü ğ ü m ü k a b u l ederseniz, b u 2 0 yıl z a r f ı n d a ismini, taşıyacak ideali olan b i n a l a r ı n adedi 5 0 yi geçmiyecektir. Ç ü n k ü b u g ü n ü n binası gittikçe d a h a karışık tek-nik kontrolü ve d a n ı ş m a y ı a r a t ı r h a l e gel-miştir. İş u z a m a k t a ve güçleşmektedir. Tec-rübeli bir m i m a r bile b u y ü z d e n yılda an-cak 2 - 3 den fazla eser v e r e m e m e k t e d i r . H a t t â ilerde bu sayıda yapı ç ı k a r a b i l m e k dahi imkânsız olacaktır. B a n a göre m u a z -z a m sayılar içinde 5 0 - 60 bina p e k alçak gönüllü bir sayıdır. D e m e k o l u y o r ki, iler-de m i m a r ı n b ü t ü n m e m l e k e t içiniler-deki (eser) adedi milyonlarca yeni yapı a r a s ı n d a bir hiç gibi kalacaktır.
Bazılarının u c u z a kullandığı bu mes-lek sayesinde şehirler bir h e r c ü m e r ç , boşluk, nizamsızlık ve y a p ı l a r yığını haline gelmiş-tir. M i m a r eserini b u karışıklık o r t a s ı n a y a p m ı y a devam m ı edecektir? Ben esasta kötümser değilim, h a t t â aksine iyimser sa-yılırım. F a k a t maalesef b u n l a r sert haki-katlerin kendileridir.
Araziye şahsen sahip o l u n d u k ç a kesin değişiklikler y a p m a k çok z o r d u r . Meselâ elimizde u y g u n bir p l â n o l m a d a n at ve a r a b a için k u r u l m u ş şehirlere 50 milyon o t o m o b i l b ı r a k ı y o r u z . Y a ş a m a ş a r t l a r ı m ı z güçleşmiş-tir, gittikçe de güçleşecektir. B u n d a n 20 yıl s o n r a şehirlerimiz eski (kale içi kasabaları) gibi sıkışık y a ş a n m a z , işlemez, faydasız bir hale gelecektir.
Bugün bir Rus m i m a r ı böyle bir dur u m içinde b u l u n m u y o dur . Y a l n ı z yeni M o s -kova için 13 ayrı ofis v a r d ı r ve her ofis 200 m i m a r çalıştırmaktadır.
İşte ben m i m a r ı b u yolda bir çalışma içinde g ö r m e k isterim.
Öğrenci — F a k a t d i y o r s u n u z ki, böyle silme bir değişiklik d e m o k r a s i m e m l e k e t l e -rinde pek zordur. Bu bizde nasıl m ü m k ü n olabilir?
E. D . Stone — Ü m i t l e t e m e n n i e d e r i m ki t o p l u m u n arzusu ve a y d ı n oluşu yardı-m ı ile aksi görüşler yenilebilsin ve herşeyden önce h ü k ü m e t b u n u görebilecek d u r u m -da bir b ü n y e y e sahip olabilsin.
Öğrenci — Şu h a l d e bir (şehircilik ve-kâleti) fikrini destekliyebilirsiniz?
E. D. Stone — Z a n n e d e r i m böyle bir bakanlık o l m a l ı d ı r . Bunu u z u n z a m a n d ı r d ü ş ü n m e k t e y d i m . Millî sermayemizin b ü y ü k bir parçası konu o l m a k t a d ı r . Z i r a a t B a k a n -lığı b u n a iyi bir örnektir. Son nesli göz-den geçiriniz... Öyle bir öğretim k u d r e t i n e sahip olmalıyız ki bize şehirlerimizi p l â n l a m a d a ve fizik görünüşlerinde b ü t ü n m e m -leket ç a p ı n d a r e h b e r olacak e l e m a n vere-bilsin. Z a n n e d e r i m bu da çok önemli bir k o n u d u r . Ümidimizi kıran birçok haller olageliyor. N e w Y o r k ' t a (Long Island) semti güzel bir p a r k iken şimdi plânsız y a p ı l a r ile h a r a b o l m u ş d u r u m d a d ı r . (Cape C o d ) say-fiye k a s a b a l a r ı eskiyi h a t ı r l a t a n tarihî evler-le güzel köşeevler-ler iken şimdi h a l k ı n ve kira-ya verenlerin u c u z zevksiz kira-yapıları ile ber-bat bir hal göstermekte, gün geçtikçe de bu kötüleşme hızla a r t m a k t a d ı r (*).. (Bizim güzel Boğaziçi sahillerimizin k o n t r o l zayıf-lığı y ü z ü n d e n ilelebet temizlenmiyecek çir-kin yapılarla doluşu benzer dertlerimizden biridir.)
Baltimore - U . S. A . H e r h a n g i bir ilerleme istemiyor ise m ü m k ü n olduğu k a d a r ç a b u k h a r e k e t e geç-m e k icabeder.
Eğer m e m l e k e t gezilerinde g ö z ü m ü z ü biraz kullanırsak h e m e n h e r yapının ne ka-d a r çirkin, zavallı, a c ı n a c a k k a ka-d a r f e n a gö-rünüşlü bir h a l d e b u l u n d u ğ u n u n f a r k ı n a va-rabiliriz. Bu vaziyete pek kısa bir z a m a n d a gelinmiştir. D e m e k ki şimdiki k a d a r bir mi-m a r î çalışmi-ma, boş ve f a y d a s ı z bir çalışmi-ma o l d u ğ u n u kendi onaylamıştır. Şansınız y a r -d ı m e-der -de bir veya birkaç eser m e y -d a n a getirebilseniz bile memleketi bir yığın ol-maktan kurtarmanıza şahıs olarak asla ye-ter olamıyacaksmız.
Öğrenci — Şu h a l d e m o d e r n m i m a r î n i n yaratıcı ve h a y a t î tesirlerine i n a n a n teoriye ne dersiniz? ( F a b r i k a s y o n ile t o p l u m bina-ları için seri m a l z e m e ve inşaat)
E . D . Stone — B u n a ofis - b ü r o b i n a l a r ı en güzel bir örnektir (*) ( A m e r i k a birbirine benziyen c a m ve p a n o f a b r i k a s y o n m a l -zemesi ile yapılmış ayırdedilemiyen bir hayli b ü r o binasiyle d o l m a k t a d ı r . N . A.) B u n d a n dolayı cesaretiniz kırılıyor m u ?
Öğrenci — F a k a t m i m a r ı n ödevi bir tipte b i n a l a r y a p m a k t ı r diye düşünebilir m i -siniz?
E . D . Stone — Önceleri y a p t ı ğ ı m ı z ve yapılabilecek b u d u r diye d ü ş ü n ü y o r d u m . B u fikir de ticarî gayeleri k u r b a n o l m u ş b u l u -n u y o r . Şehirleri-n çehresi çok sıkıcı bir h a l almıştır ve b u f i k r i m d e n h e m e n h e m e n vaz-g e ç m e k üzereyim.
Öğrenci — O h a l d e m i m a r ı n ödevini nasıl sın uyandırabilirsiniz?
E. D . Stone — Z a n n e d e r i m bir m i m a -rın en ö n e m l i vazifelerinden biri, b u işin bilirkişisi o l a r a k , t o p l u m u ve h ü k ü m e t i de görüş açılarına getirebilmeğe ç a l ı ş m a k t ı r , çirkinlik ve güzellikleri g ö r m e kabiliyetini k a z a n m a s ı n a y a r d ı m e t m e k t i r . V e z a n n e d e -rim m i m a r l a r , şehirciler, arazi m i m a r l a r ı , şehir, köy, semt p l â n l a m a l a r ı n d a d a i m a h ü k ü m e t k o n t r o l ü altında iş görmelidirler.
Biz bu memleketi hep kiracı gibi kul-lanageldik. Şimdi artık millî m e n b a l a r ı m ı z a
sahibi göziyle b a k a r a k gelecek nesli d ü ş ü n -m e k s o r u -m l u l u ğ u n d a y ı z . P l â n a i h t i y a c ı -m ı z var. B ü t ü n bir p l â n a . . . V e 5 0 - 100 yıl
ilerisine göre hazırlanmalıyız. H a l b u k i m i m a r -lar şimdi halen a r a l a r ı n d a bir o y u n , eğlen-celi bir oyunla meşguldürler; bu d a (yeni, güzel ve faydasız şeyler b u l m a o y u n u ) d u r . Mimarların bu şahsî o y u n l a r d a n vazgeçip memleketin istikbaldeki d u r u m u esasî p r o b -lemi üzerinde çalışması l â z ı m d ı r d i y o r u m .
— K o n u ş m a b u r a d a biter. — A m e r i k a B. D. de şehirler yukarki ko-nuşmada görüldüğü gibi h e m e n h e m e n esas olarak ihmal edilmiş d u r u m d a d ı r l a r . Şehir merkezleri o t o m o b i l p a r k yerleri sıkıntısı yüzünden b ı r a k ı l m ı ş gibidirler. D ü k k â n ve ofislerin kapalı olduğu günlerde şehre bir yabancı gelse r u h l a r ı n dolaştığı bir şehirde olduğunu z a n n e d e c e k k a d a r etrafı t e n h a bu-lacaktır.
Şehir m a ğ a z a l a r ı , b a r ve l o k a n t a l a r ı ve hattâ sinemaları müşterilerini gün geçtikçe kaybetmektedirler. N e w Y o r k halkı c u m a akşamı şehirden dışarı kendini d a r a t a r , 2 0 - 30 mil ötedeki sakin evine k o ş a r ve m ü h i m bir mesele o l m a d ı k ç a h a f t a sonu geri gelmeği hayal bile etmez. Ç o k şehirler yük-sek ve benzer b ü r o binaları ile sıkıntılı, y a ş a n m a z , d u m a n l ı , gürültülü, kalabalık bir hal almış d u r u m d a d ı r . Evler birer birer
b o ş a l m a k t a , yerlerini esas caddelerde ise ofis-lere, iç s o k a k l a r d a ise zencilerle düşük ge-lirli y a b a n c ı l a r a terketmektedirler. T e k tük t u t u n a n beyaz aileler de yeni gelen renkli k a l a b a l ı k t a n ve b a ş k a adetli kimselerden ü r k ü p k a ç m a k t a d ı r l a r . Böylece şehrin hayat standardı düşmekte, sayfiyelerin ise yüksel-mektedir. Eski şehir o k u l l a r ı n d a n iyi hoca-lar da küçük yeni semtlerin m o d e r n okulla rina k a y m a k t a d ı r l a r . Bu okulların kaliteleri eskisi k a d a r iyi o l a m a m a ğ a b a ş l a m a k t a d ı r . M i m a r cemiyet hâdiselerine ne derece hâ-kim d u r u m a gelebilir? H e m e n hiç bir şeyi yalnız y a p m a s ı n a i m k â n k a l m a m ı ş gibidir. F a k a t bir p l â n l a m a b ü r o s u n u n h ü k ü m e t k c n t r c l u ve yetkisi ile çalışarak y a p a m ı y a -cağı pek az şey olabilir.
Şimdi, ( m i m a r şunu yapmalı), (bu yolu takip etmeli) d e m e k kolaydır, h a t t â bu plân-l a m a b ü r o plân-l a r ı k u r u plân-l m u ş ve t a m çaplân-lışıyor oplân-l- ol-salar bile cemiyet olaylarını 5 0 - 100 yıl için kestirmek pek güçtür. H a r p l e r , ilmî buluş-lar, yeni m e n b a l a n n ortaya çıkması, bazı şehirlerde beklenen n ü f u s çoğalımı yerine eksilmeleri. O t o m o b i l yerini helikoptere bı-raksa yeraltı p a r k yerleri ne işe yarıya-bilir? Şimdi yollar b a k ı m ı n d a n yere
yapış-m ı y a n binaları arza sahip ç ı k yapış-m ı y a n ceyapış-mi- cemi-yetleri ideal gibi g ö r ü y o r u z . Y a r ı n denizleri k u r u t u p kullanarak istediğimiz k a d a r arsa edinmiyeceğimizi kim t e m i n eder? H o l l a n d a senelerce b a t a k l ı k k u r u t m a d ı m ı ? M i m a r ı n vazifesi bence bu k a d a r belirli kesin total o l m ı y a yetecek sanılır ve sosyal işlerle ka-rıştırılır ise güzel ve sanat eseri o l a n yapıları kimler verecektir. Şahıslar veya m e s -lekler ne k a d a r önemli o l u r l a r ise olsunlar cemiyeti çekip çevirecek k u d r e t ve ö m r e sahip değillerdir. B u n a r a ğ m e n ayrı fikirler ile de bir neticeye varılamaz.
Boş şahsiyet kavgaları, gerek style ge-rek genel görüşte olsun cemiyete f a y d a l ı o l u n a m a z , güzel eser vermeği ne k a d a r isti-yor isek güzel (vasat) y a r a t m a k için de is-tekli olmalı, b e r a b e r i m k â n l a r ı gözden geçirmeği denemeliyiz. Olayları i h m a l e t m e -den h ü k ü m e t e , h a l k a m i m a r l ı k mesleğinin ne d e m e k o l d u ğ u n u , neler yapılabileceğini devamlı surette göstermek vazifemiz olma-lıdır. V e k â l e t k u r m a k sosyal işlere girmek ve halline çalışmak m i m a r ı n ağırlaşan ta-r a f ı n a göta-re ayata-rlanabilita-r zaten bizim asıl mesleğimiz de b u d u r diyebilir miyiz?
N . A .