• Sonuç bulunamadı

haberler : gorbon - ışıl seramik fabrikasının 1970 sergisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "haberler : gorbon - ışıl seramik fabrikasının 1970 sergisi"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

İyon mabedleri içinde en büyükler, Efes Artemis, Sart Artemis, Didima Apollon, Mag-nesia Artemis gibi Anadoiudaki misâ'ler ile Yunanistandaki Dor nizamındaki Erektiyon, güney İtalya ve Sicilya'daki her iki nizamda yapılmış mabedleri söyliyebiliriz.

Roma devrinde ise, Yunan özelliklerinin bir devamı şeklindeki dinî mimarî ancak ye-rini M. S. III. yüzyılda Panteon ile Kilise ve Cami tipi ibadet ve yeni dinî mimarî an-layışına terk eder.

haberler :

gorbon - ışıl

s e r a m i k

fabrikasının

1970

sergisi

Her yıl yeni kreasyonlarını tanıtmak için sergi açmağı itiyat edinen GORBON . IŞIL Seramik Fabrikası, 12 Martta, Harbiye'de Yapı Endüstri Merkezinde 1970 sergisini _ seçkin bir davet'i topluluğunun iştirakile açtı.

Sergide, bir çok seramik ev eşyası ve de-koratif panolarla beraber, bilhassa desenli fayans panolar dikkati çekmekteydi.

GORBON Seramiğin, uzun ve ısrarlı bir çalışma ile, günümüzün seramik anlayışına paralel güçlü seramikçiler ile hazırladığı ve takdim ettiği eserler, artık kendine has bir özel'ik göstermeğe başlamış ve kısa bir geçmişe dayanan seramik dünyamızda ken-disinden bahsettirecek bir nitelik kazanmış-tır.

GORBON - ISIL'm diğer seramik fab-rikalarımızın standart geniş mamulleri ya-nında, araştırmalara dayanan ve özellikle-ri bulunan desen kompozisyonlu fayansla-rı, muhakkak ki en müşkülpesent kişileri tatmin edecek bir değer taşıdığını sevinçle gördük.

Sergideki eserler bize, GORBON . ISIL Müessesesinin ticarî bir Seramik Fabrika-sından daha başka özellikleri bulunduğunu, genç seramikçilerimizin ça'ışmalarma des-tek olarak Türk seramik san'atına katkıda bulunmak için büyük çaba sarf ettiğini is-batlamaktadır.

Senelerden beri bugünkü duruma ulaş-mak için usanmadan çalışan, Mimar Rebiî ve Fazilet GORBON i'e Şirketin murahhas azâsı Mühendis Cemil Arı duru'yu dekora-tör ERDOGAN'ı ve arkadaşlarını tebrik ederiz.

alacahöyük'teki restore edilen hitit tapmağı.

KADIKÖY ANA KANALI KONTROLSUZ BİR HALDE DEVAM

EDİYOR!

Bir yıldanberi gayet ağır bir şekilde inşasına devam edilen Anadolu vakası ka-nalizasyonunun en mühim ana kanalı son

zamanlarda Belediyenin ilgisizliği yüzünden âdeta durmuştur.

Belediye başkanı Atabey'in gazetecilere gezdirdiği kanal inşaatı bugün tamamen kontrolsuz amele çavuşlarının eline terk edilmiş bir haldedir. Mecralar Müdür-lüğünün b u mühim yeraltı yapısını de-vamlı şekilde Mühendis ve fen memurlarına kontrol ettirmesi gerekirken, mühendisler şantiyeye günlerce uğramamakta, bu yüzden 22 metre derinlikteki kanalda istikamet ha-taları meydana gelmekte ve göçükler olmak-tadır.

Serasker caddesi ve Süleyman paşa

so-kaklarında açılan bacalar bu yolları felcc

ÖLÜM :

C E V A T İ R E N Mimar D.S.G.A.

Devlet güzel sanatlar akademisi mezun-larından m i m a r Cevat İREN'i kısa bir ra-hatsızlığı müteakip kaybetmiş bulunuyoruz. Cevat İREN meslek hayatı boyunca serbest çalışmış İstanbul ve Adanada bazı sanayii müesseseleri vc bankaların müşavir mimar-lığını ifa etmiştir. Kederli ailesine ve mes-Ickdaşlanmıza Cevat'm vakitsiz ölümünden do'ayı taziyetlerimizi bildiririz.

uğratmakta, pompa edilen yeraltı suları ve çamurlar sokakları geçi'mez hale getirmek-tedir.

Yirmi küsur milyon liraya mal cdilccek olan bu mühim yapı, ihma", kontrolsüzlük ve laûbalilik yüvüzünden sürüncemede bı-rakılmıştır bu halile inşaatın mukavele müddetinde bitirilmesi imkânsızdır

Sürekli ve gerekli teknik kontroldan yoksun olan bu mühim ycra'tı kanalına mecralar Müdürlüğünün kadrosuzluk yüzün-den mes'ul mühendis tahsis edemediği öğ-renilmiştir. Belediye başkanlığından bu ko-nuda gereken hassasiyeti beklemekteyiz.

tarihî . arkelojik - doğal

evsaf,

bol ışık ve en son

mo-dern tipleri ile

aydınlat-ma mevzuunda daiaydınlat-ma

emrin izdedir.

N U R İ A K D E M İ R N e c a t i b e y Cad. £6 G a l a t a TELEFON : 44 11 24 • 49 40 09

(2)

b i b l î o ğ r a î y a :

V E N E Z î A P. Maretto Yayınlayan: Vitali e Ghianda

Casa Editrice Via alla Chiesa,

della Maddalena Cenova./Ita'.ie

3. devrede gelişen Venedik, birinci dev-rede Devlet . şehir karakterinde oluşum göstermiştir.

V. ve VI. yüzyıllarda b a r b a r istilâsına uğrayan Venedik bölgesinden kaçan yerli-ler, göl ortasında mevcut adalara yerleşmiş-lerdir. Bu adalarda kendi kendine yeterli ve birbirinden ayrı şehirsel üniteler teşek-kül etmiştir.

Bu şehirsel üniteler politik idareyi Ve-nedik y a n m a d a merkezi Rialto'ya bırak-mışlar. Böylelikle yeniden işlek bir hükü-met kurulabilmiştir. Ve bugün gördüğünüz su üzerinde kurulu büyük Venedik şehri bu tarihî gelişmenin bir sonucu olmuştur.

2. devre olgunlaşma ve metropol olma faslıdır. Venedik büyük bir milletin baş-kenti olmuştur. Muhtelif ünitelerden k u r u ' u eski şehir tedricen devamlılık gösteren bir tek büyük şehir haline inkılâp ediyor.

Gotik devrinde Venedik adamı merkezi bir sisteme kavuşturuluyor.

Rönesans'da büyük metropol karakterin: kuvvetlendirecek mahiyette San - Marco, Rialto gibi muhteşem toplumsal hayat mer-kezleri ihdas ediliyor XVII ve XVIII yüz-yıllarda özel ve resmî teşebbüsler sayesinde Venedik'in tarihî merkezini teşkil eden âbi-deler manzumesi tamamlanmıştır.

3. devre ((1797) Venedik Cumhuriyeti-nin düşüşüne rastlayan zamandır. 19. yüz-yıla kadar sosyal ve ekonomik sarsıntılar Venediğe canlılığını kaybettiriyor.

Demiryolu ile karaya bağlanmak suretilc canlılık verilmek istendi. Marghera Sanayi bölgesi ile Lido, XX. asırda ilâve edildi. Ke-za Karayolları XX. yüzyılda geliştirildi, vc bölge içlerine doğra Venediğe bağlandı.

Büyük Venedik'i tam sıhhat'a kavuştu-rabilmek ve tarihî çekirdeğini zedelememek için çok ince araştırmalara ihtiyaç vardır.

Tarihî Venedik hakkındaki bu kitabı tavsiye ederiz. E. Menteşe T R A I T E D E B E T O N A R M E par A. GUERRIN, İn?. Neşreden : D U N O D — Editeur 92, Rue Bonaparte — PARİS (6eme) Henüz hazırlık safhasında bulunan A. GUERRIN kitaplarından 9 ncu ve 10 uncu ciltleri «Köprü» bahsini değinecektir. 11 nci tamamlanmış ve satışa çıkarılmıştır.

Burada müellif baca, atlama kulesi, so-ğutucu tesis, silo, tünel, nehir ve deniz kıyısı yapı türlerini etüd etmiştir.

Müellif, diğer etüdlerinde olduğu gibi ilk önce teknoloji konularından mevzuuya gir-mekte ve bu arada Fransa ve diğer ileri ül-kelerde sistem o'arak kabul edilen hesap usullerini, nazarî prensipleri ve uygulama çeşitlerini kıyaslamakta. Bu kıyaslamadan en kolay çözüm yolları ayırt etmektedir.

Diğer taraftan müellif, laboratuar tecrü-beleri ve bu tecrübeden alman sonuçlan hatırlatmak lüzumunu hissetmiştir.

Bütün ilgililerin faydalanacağı neşriyat olduğunu açıklanz. Arkitekt F O R M U L A I R E D E S C A D R E S S İ M P L E S A. KLEINLOGEL Prof. İng. - Dr - Darmstadt W. HASELBACH

Dipl. İng. Arch. . Darmstadt Neşreden : D U N O D - Editeur

92, Rııe Bonaparte - PARİS (6e) Müellif, betonarme, çelik veya alışap'dan yapılı normal tek açıklıklı çerçevelerin he-saplama tarzları f o r m l a n ve büyüklüklerine dair bilgileri, güzel metin ve şekillerle bu kitabında toplayabi'miştir. Esasen çok be-ğenilen eser 3 ncü defa DUNOD Yayın evi tarafından baskıya verilmiştir.

Dayandıklan dikey mesnetler ne tarz sistemde olursa olsun, üçgen, dikdörtgen, trapez ve poligon şekilde çerçeveler dayan-dıkları mesnetlerden itibaren ufkî bağlantı-larla kuvvetlendirildikten, «indeformable» ve «rigide» sistemdedirler.

Bu etüdte geniş açıklı «raum»larda düz örtülü çatı, üçgen veya parabol formda çatı tip'eri için çerçeve hesap ve şekilleri izah edilmektedir. Her çerçeve türü izahında her elemana isabet eden yükler veya gerilmeler formüllerle anlatılmıştır.

Bu genel bilgilerden mâda bir noktaya verilen yük ve ağırlıklar veya mütemadi yük. leme ahvalinde ayrı formüllerle çözüm yol-lan gc-3teri'ir, «-momentler» verilir. Avnca ısı değişikliklerinden veya rüzgâr tazyiklerin-den ileri gelen tesirlerin çerçevenin zedelen-memesi ve deformasyona tabiî olmaması için «nümerik» çareler gösterilmiştir.

Ö r n e k l e r e çerçevede konsol şeklinde çalıştırmalarda veya diğer özel durumlar için kolaylıklar gösterilmiştir. Tavsiye ederiz. T R A I T E D E B E T O N A R M E par A. GUERRIN. İng. Neşreden : D U N O D — Editeur 92, Rue Bonaparte — PARİS (6eme) DUNOD yayınevi mühendis A. Guerrin'in

eseri TRAİTE DE BETONARME neşriyatın 8 nci cildini satışa çıkarmıştır.

Betonarmenin nazarî, tatbikat ve tecrübe yönlerini genel olarak özetledikten sonra müellif toprak içinde gömülü havuz, depo, galeri, kanal ve uygun düşen inşa ve hesap-lama tarzlarını bildirmektedir.

Bu 8 nci cildin birinci bölümü havuz vc rezervuar'lardan (hazne) bahis eder. İkinci bölümde basit kanal konusu ele alınmıştır. Basit kanal işlerinde sebebi iyi incelenmemiş k ı n l m a çatlama nedenleri anlatılmakta, rak altında inşa edilen kanalda imlâ, top-rakların tazyiklerini hesaplama metodları bildirilmekte, kanal inşa teknolojisine değin-dikten sonra, kanalın bizatihi bünyesinde hasıl olan fizikî değişiklik sebepleri araştınl-maktadır. Bu tür kanallardan dairevî, para-bolik elips şeklinde olanlar için ayrı hesap metod ve formüller vardır.

Nihayet su işlerinde kullanılan «galeriler», bilhassa dört köşe galeri sistemi konusu has-sasiyetle bu kitapta incelenmiştir.

Konu ile ilgili bütün mühendis ve inşaat-çılara bu eser önemle tavsiye edilir.

H a b e r l e r

• UNESCO de kabul e t t i : «TÜRKİYE DÜNYA MÜZELERİNİ BESLİYOR»

PARİS — UNESCO'nun (B. M. Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilâtı) sözcüsü, Tür-kiye, İran ve Meksika'dan tarihî eser kaçak-çılığının son yıllarda büyük bir artış gös-terdiğini açıklamış ve bu eserlerin Avrupa ve Amerika'da özel kolleksiyonları ve hattâ millî müzeleri beslediğini bildirmiştir.

Bu arada UNESCO Teşkilâtı, kültür ve sanat eserleri kaçakçılığının önlenmesi, bu eserlerin karaborsaya geçişini önlemek ama-cıyla milletlerarası bir konvansiyon hazır-lanmasına çalışmaktadır. UNESCO sözcüsü, konvansiyonun amacının, tarihî eser kaçak-çılığının «kökünü kazımak» olduğunu söyle-miştir.

Tarihî eser kaçakçılığına mâni olmak ve kaçakçıların cezalandırılmasını sağlamak üzere girişilen çalışmaların başlangıcı 1960 yılma uzanmaktadır. UNESCO Genel Kuru-lu, 1964 yılındaki toplantısında, böyle bir uluslararası yasanın tesbitini tavsiye etmiş-tir. Tasarı özellikle, Asya, Lâtin Amerika ve tarihî eser kaçakçılığından zarar gören Avrupa ülkeleri tarafından desteklenmekte-dir. Ancak tasarının UNESCO üyesi 125 ii'ke tarafından onaylanmadan önce birçok engeli aşması gerekmektedir.

1971 Ekiminde toplanacak Genel Kurul-da görüşülecek tasanKurul-da, «İmzacı devletler, yakalanan kaçak antika eşyayı asıl sahibi olan ülkeye iade etmeli ve kaçakçılar ceza-landın-,malıdır » hükmü de bulunmaktadır.

Antika eşya için dünyanın en zengin müşte-risi olan Amerikan temsilcileri ise, tasarıyı zamansız bulmuşlardır.

(3)

haberler :

• BOSTON MÜZESİNDEKİ TARİHÎ ESERLER İÇİN ARAŞTIRMA İSTENDİ

ANKARA, (TH)A Millî Eğitim Bakanı Prof. Orhan Oğuz. Amerika'da Boston Güzel Sanatlar Müzesin-de iki gün önce gösterilmeğe başlanan 62 kilogram ağırlığında 18 ayar altından vap-ma 137 parça antika mücevherin Türkiye'-den kaçırılıp kaçırılmadığmm tesbit edilme-sinin ilgili eksperlerden istemiştir.

Yapılan inceleme sonucu b u tarih hazi-nelerinin Anadolu'dan kaçırıldığı tesbit edi-lirse, Türkiye diplomatik kanallardan gerek-li temasları yaparak ve b u antika eşyanın Türkiye'ye bedeli karşılığında veya bedelsiz olarak iadesini isteyecektir.

• «KRALİYET HAZİNESİ»

İÇİN BİLİRKİŞİ HEYETİ KURULUYOR LONDRA — Boston Güzel Sanatlar mü-zesine yakın inanılır bir kaynaktan öğrenil-diğine göre, müze yetkilileri teşhir etmeye başladıkları 137 parçalık «Kraliyet Hazine-si» nin nereden geldiğini tesbit etmek üzere bir bilirkişi heyeti kurmaya ve bu heyet'e müzenin mense olarak gösterdiği Doğu Ak-deniz Bölgesindeki arkeolog ve uzmanları da-hil etmeğe karar vermiştir.

Müze yetkililerinin bu kararı dünya ba-sınının yaptığı yayından sonra ve özellikle tanınmış İngiliz Arkeologlarının <Mense'i bi-linmedikçe bu parçaların hiçbir kıymeti yok» demesi üzerine aldıkları anlaşılmaktadır. Bu. rada olayla yakından ilgilenenler müzenin kuracağı bilirkişi heyetine Türkiye'den kim-senin çağrılıp çağrılmayacağım veya kimin çağrılacağını merak etmektedirler.

«BU HAZİNE TÜRKİYE'DEN , KAÇIRILMIŞTIR»

(Milliyet) len Boston Güzel Sanatlar Müzesinde bir-denbire suvüzüne çıkmış bulunan ve halen katiyetle menşeinin neresi olduğu açıklanma-yan 137 parçalık kraliyet hazinesi hakkında İngiliz basım, özellikle Times yayına devam etmektedir.

Önceki günkü Times gazetesi, okuyucu mektupları sütununda üniversite profesör'e-rinden ve arkeologlardan aldığı mektupları yaym'amıştır.

Times'da çıkan yazısı ile 137 parçalık nazinenin hırsızlık malı o'duğunu ortaya çı-karan Peter Hopkirk. bu mektuplardan vc özellikle Durham Üniveristesi Klâsik Cağ Profesörü Arkeolog Peter Warren'in yazdığı vazı üzerinde durmaktadır. Prof. VVarren mektubun, «Hopkirk, yazını okuyunca çok

heyecanlandım ve sevindim ama bir yandan da içime kasvet çöktü» diye başlayarak içi-ne kasvet çöküşünün sebebini bu tarihî eser-lerin menşeinin bilinmemesi sebebile ile-ri geldiğini söylemektedir.

• OLİMPİYAT ALANI ÜZERİNDE ÜÇ KATLI TRAFİK ŞEBEKESİ

MÜNİH, (DaD) — Münih yakınlarındaki Obervviesenfeld Olimpiyat alanının üzerinden geçen, «Avrupa'nın» 470 m. uzunluğundaki «tek ayaklı» en büyük köprüsü iki yıl süren bir yapı devresinden sonra, 1970 yılı yazın-da trafiğe açılacaktır. Bu yeni köprü, Olim-piyat kulesinin yakınındaki üç katlı trafik şebekesinin bir parçasını teşkil etmektedir. Toprağın üzerinde on metre vükseklik'.cn geçen köprüden bakıldığı zaman. Olimpiyat spor tesislerinin hepsi gözlerin önüne seri-lecektir.

• OLİMPİYAT YAPILARI

1 MİLYAR MARK'A MAL OLUYOR MÜNİH, (DaD) — Yetkili makamlardan verilen bilgilere göre, 1972 yılında Federal Almanya'nın Münih şehrinde düzenlenecek olan Olimpiyatlara ait yapılara harcanacak paranın bir milyar D. Mark'ı (3 milyar TL.) bulacağı tahmin edilmektedir. Biiviik yapı'ar altmış projeyi kapsamaktadır. Bunlar ara-sında bulunan Olimpiyat Kövü'nün insansı-na kısa bir süre önce baş'anmıştır. • İsviçre'de 2 senede bir toplanan

rek-reasyon ve dinlenme (loisir) Konırrcsıi bu sene 28 Mavıs - 3 Haziran gün'cri arasında Cenevre'de Sergi Sarayında ce-reyan edecektir. Kongre, «Bugünün ve yarının dinlenme konularadır. Kongreye katılacaklaı ve tebliğ göndermek mes-lekdaşlar, aşağıdaki adresten bilgi iste-yebilirler

Palais des Expositions

16, Quai de l'Ecole de Medccinc. CII. 1211 Geneve 4

• İSPANYA. 1969 senesi içerisinde 264.866 konut inşa edi'miştir. Bu yekûn içeri-sinde 69866 ekonomik konut hükümet tarafından inşa edilmiştir. Geri kalan konutlar özel kredi sistemleri ve prim-lerle teşvik edilmek suretile çok elverişli şartlarla meydana getiri'ebilmiştir. 1961-1968 döneminde 1.763.000 konut inşa edile, bilmiştir.

İspanya'da konut inşa programları, ulaş-mak istenen rakamı aşmıştır. • FRANSA. «Maine Montparnasse» 12

mi-marın etüdleri sonucunda meydana gelen Maine - Montparnasse yerleşme k o m p

-leksinin son bölümünü teşkil eden 200' m. vükseklik'e 56 katlı nokta binan'n yapımına Paris Valisince müsaade edil-miştir.

• ÇAMLICA'DA SONBAHAR ADLI TABLO 160.000 LİRAYA NlCE'DE SATILDI

NİCE, (aa) — Nice'de bir açık arttırma-da son Halife Mecit Efendi tarafınarttırma-dan ya-pılmış olan yağlı boya bir tablo 80.000 frank (yaklaşık o'arak 160.000 TL.) a müşteri bul-muştur.

Açık arttırmada Nice'nin ünlü galerisi Robiony'de, aslen İstanbullu olan ve Bi-rinci Dünya Savaşından az önce Fransa'ya yerleşmiş bulunan, Kevork Baldızyan adlı zengin bir ermeninin resim ve tarihî eşya koleksiyonunun satışı sırasında meydana gel-miştir.

Son Flalife Mecit Efendinin yapmış ol-duğu «Çamlıcada sonbahar» adlı tablo, bü-yük bir ilgi toplamış ve 80.000 frank kıymet bulmuştur. Resmi satın alanın kimliği gizii tutulmuş olmakla beraber, b u n u n resim ve tarihî eşya meraklısı bir Amerikalı olduğu sanı'maktadır.

• DÖRT EYFEL KULESİ YÜKSEKLİĞİNDE BİR YAPI

BONN, (DaD) — Bonn şehrinde açılan <2000 yılında konut» adlı sergiyi gezen ziya-retçiler, milletlerarası şehircilerln yirmibi-rinci yüzyıl hakkındaki tasavvurları karşı-sında o günleri yaşama heveslerini tamamen kaybetmişlerdir. 2000 yılma kadar dünyadaki nüfus muhtemelen iki misline çıkacağından, mevcut arsalar vc k'âsik yapılar bu nüfusu barındırmağa yetmiyecektir. Bu nedenle, Ber'-in'li Mimar Robert Gabriel, 25.000 kişi için 356 katlı, 1250 metre yüksekliğinde bir konut kulesi planlamıştır. Bu yanın üst kat-larında oturanlar daha çok güneş görecek-lerse de, pencere açma zevkinden mahrum olacaklardır. Bu sakin «yükseklik'erden» ba-kınca şehrin her tarafını görmek m ü m k ü n olacak ama, üst katların sakinleri manzara* larının güzelliği uğruna, caddeye çıkıncaya kadar kilometre'erce «yol inme» zahmetine kapanacaklardır. Japonların sualtı yapıların-da yaşayacak kimseler ise taze hava ve gün ışığından feragat etmek zorunda kalacaklar-dır.

a r k i t e k t ' i n

kalleksiyonları

1935 - 1969

ödemeli pasta ile adresinize

gönderilir

Referanslar

Benzer Belgeler

DAIMLER-BENZ'e ait yeni bir tesisin yapımı asamasmda modern boru askı elemanları kullanılarak, tesisat destekleme is sUresinde% 30'dan fazla adam saat kazanımı

Master-detail formlarda üst bilgi (master) niteliğinde bir kayıt ve bu kayda ait alt bilgiler (detail) gösterilmektedir. Örneğin, siparisler tablosundaki herhangi bir kayıt üst

Bu 8 nci cildin birinci bölümü havuz vc rezervuar'lardan (hazne) bahis eder. İkinci bölümde basit kanal konusu ele alınmıştır. Basit kanal işlerinde sebebi iyi incelenmemiş k

• Basit doğrusal regresyondaki basit kelimesi iki değişken arasındaki ilişkiyi açıklamak için. kullanılmasından, doğrusal kelimesi ise kurulan modelin

Bir noktası etrafında dönebilen çubuğa kaldıraç denir. Çubuğun etrafında dönebildiği noktaya destek noktası, kaldırılmak istenen cisme yük, yükü kaldırmak için

Bu nedenle Kanal İstanbul Projesi’nin “patlatmalı kazı hesaplamaları, patlatma planları, patlatma işleri, patlatmaların çevresel etkileri, kazı ve nakliye”

Pecten analis aşağıda linea anocutnea ( Hilton çizgisi) adı verilen pembemsi bir çizgiyle sonlanır.. anocutanea’nın aşağısında kalan 8mm’lik bölüm deri

Diş hekimliğinde kullanımı, antibakteriyel olması, doku çözücü özelliği, sert doku oluşumunu uyarması, kök rezorbsiyonu üzerinde tedavi edici etkisi, onarım