Modern formda seramikler
REBII GORBON ve ARKADAŞLARININ
S E R A M İ K S E R G İ S İ
Seramikçi için, esas, en ileri anla-yışdaki resim ve heykeltraşide olduğu gibi, plâstik ve fonksyonel kıymetleri bir-birine tabi kılmaktır. Seramikçi bir hey-keltraş kadar şekil ve hacim, bir res-sam kadar renk ve çizgi bilgisine sahip olmalıdır. An'anevi usul ve maddelerle çalışmasına rağmen daima yeni araştır-malar üzerindedir. Bütün bu sebepler dolayısiyle, seramikçinin san'at ve cemi-yetteki rolü çok mühimdir.
Memleketimizde, asırlardanberi ha-yat ve mimariye girmiş olan seramik san'atı, bugün, plastik san'atlarda ileri gitmiş memleketlerde, ve bilhassa İtal-ya'da, asrımızın hayat şartlarına ve mi-marî anlayışına intibak ederek an'anevi vazifesine devam etmektedir.
Birkaç senedenberi memleketimizde de, Füreyya Kılıç, Sadi Diren gibi kıy-metli seramikçilerin, Zühtü Müritoğlu, Kuzgun Acar gibi heykeltraşlarm ve mi-mar Rebii Gorbon'ın, an'anevi ve aynı zamanda bugünkü seramik anlayışı
üze-Vazolar
rindeki çalışmalarını ve açtıkları sergi-leri alâka ile takip ediyoruz.
Rebii Gorbon'un, Beyoğlu Olgunlaş-ma Enstitüsü Galörisinde açmış olduğu seramik sergisinde ilk müşahede edilen taraf, san'atkârm, esas mesleğinin yanın-da, senelerden beri seramiğe çalışıp,
klâsik, akademik ve günümüzün esprisin-de bir çok eserler vücuda getirerek, malzemeye ve tekniğe hâkim oluşudur. Bu teknik olgunluk, san'atkârı, kendi mimarî anlayışına muvazi olarak, seramik şekil, renk ve nisbetleri araştırmalarına sevkedeceğine kaniyiz. Rebii Gorbon, kendi mesleğinden başka bir san'atla
uğraşan ve bunu amatörlükten çok daha ileri götüren pek nadir mimarlarımız-dandır. Zevk ve tekniğinden emin oldu-ğumuz san'atkârdan, fonksyon emrinde, kendine has, form ve renk araştırmaları ile vucüda getireceği yeni eserler bek-lemekteyiz.
Klâsik eserlerden mülhem parçalar.