• Sonuç bulunamadı

fetal programlama

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "fetal programlama"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

33

Ocak 2006 B‹L‹MveTEKN‹K

Birçok çal›flmada anne ve yenido¤an fiziksel özellikleri, plasental a¤›rl›k, fetal a¤›rl›k (cenin a¤›rl›¤›) ve yenido¤an›n çeflitli fiziksel ölçümleri-yle bunlar›n birbirine oranlar›n›n, eriflkin dönem-de ortaya ç›kan kronik hastal›klarla iliflkili bulun-mas›, son y›llarda plasenta ve anne karn›ndaki be-be¤in yaflam› üzerinde yo¤un araflt›rmalar yap›l-mas›na yol açt›. Plasenta, fetus ile anne aras›nda besin ve oksijen al›flveriflini sa¤layan disk biçimli bir oluflum. Do¤umda rahim duvar›ndan ayr›l›r ve bebe¤in do¤umundan sonra da at›l›r.

“Fetal programlama” ad› verilen varsay›m, eriflkin kalp ve damar sistemi hastal›klar› gibi kro-nik hastal›klar›n ço¤unu, bebe¤in anne karn›nda maruz kald›¤› ortama ve faktörlere ba¤lamakta. Fetal kalp damar sisteminin anne karn›ndaki ge-netik ve çevresel de¤iflikliklere uyumu, bebe¤in vücut yap›s›ndaki, hormonal sistemindeki ve me-tabolizmas›ndaki de¤iflimlerin do¤um sonras›nda-ki yaflam üzerine uzun dönemli etsonras›nda-kileri olabilir. Bunlar› iyilefltirmeye yönelik çal›flmalar›n yaln›zca k›sa dönemli de¤il, uzun dönemli sonuçlar› da olabilece¤i düflünülüyor.

Bu varsay›m kapsam›nda, düflük do¤um a¤›r-l›¤›yla kalp krizinden ölüm aras›nda da anlaml› iliflki bulundu. Do¤um a¤›rl›¤›ndaki 1000 graml›k art›fl›n, erkeklerde kalp hastal›¤›ndan ölümü 0,77 kat azaltt›¤› saptand›. Bu oran›n kad›nlarda daha az oldu¤u da tesbit edildi.

38.351 kifli üzerinde yap›lan bir araflt›rmada, yedi yafl›na gelindi¤inde, do¤um s›ras›nda pla-sental a¤›rl›¤› fazla olan çocuklar›n %5,6's›nda nörolojik sorunlar tespit edildi. Plasental a¤›rl›k-lar› normal olan grupta bu oran›n %4,2 oldu¤u bulundu. Bir baflka çal›flmada da, fetal a¤›rl›k ve

fetal boy ile eriflkin vücut kompozisyonu aras›nda-ki iliflaras›nda-ki incelendi. Do¤um a¤›rl›¤›yla olgular›n o anki tüm vücut a¤›rl›klar›, ya¤s›z vücut a¤›rl›¤› ve kemik kütlesi aras›nda anlaml› bir iliflki bulundu. Araflt›rmac›lar, bu bilginin kemik ve kas geliflimi-nin, rahimiçi yaflamdaki genetik ve çevresel fak-törler taraf›ndan programland›¤› varsay›m›na kat-k›da bulundu¤unu öne sürüyorlar.

Finlandiya'da yap›lan bir baflka araflt›rmada, anneleri uzun boylu olan, hem uzunluk hem a¤›rl›k olarak geliflimi geri olan çocuklarda ileri yafllarda kalça k›r›¤› riskinde art›fl saptand›. Yine ayn› ülke-de yap›lan bir baflka araflt›rmada da, düflük plasen-tal a¤›rl›¤› olan ve do¤umda ince görünümlü olan yeni do¤anlar›n, ileri yafllarda koroner arter (kalbi besleyen atardamarlar) hastal›¤›ndan ölme riskleri daha yüksek bulundu. Araflt›rmada anneleri gebelik döneminde fliflman olan erkeklerin kalp krizinden ölüm riskinin artt›¤› da öne sürülüyor.

ABD’de yap›lan bir araflt›rma da, kad›nlarda düflük do¤um a¤›rl›¤›, yüksek tansiyon riskiyle iliflkili bulundu. Araflt›rmac›lara göre, do¤um ön-cesi maruz kal›nan baz› etkenlerin, yüksek tansi-yona yol açt›¤› ve eriflkin kronik hastal›klar›n ne-deni olabilece¤i iddia ediliyor. Bir baflka araflt›r-mada da, do¤umda plasental a¤›rl›¤› yüksek ve do¤um a¤›rl›¤› düflük olan bebeklerin, eriflkinlik döneminde yüksek tansiyon riskinin daha fazla olaca¤› yolunda sonuçlar ortaya koydu. Plasenta ile fetus aras›nda böyle bir uyumsuzlu¤un, fetus-ta dolafl›msal bir uyuma yol açm›fl olabilece¤i ve

bunun eriflkinde yüksek

tan-siyon rahats›zl›¤›yla iliflkili olabilece¤i öne sürül-mekte. Yap›lan çal›flmalar›n ›fl›¤›nda, fetal a¤›rl›k ve plasental a¤›rl›k ortalamalar›na ve yenido¤an›n di¤er fiziksel ölçümlerine göre, gelecekte yüksek tansiyon ve kalp-damar sitemi hastal›klar› gelifltir-me olas›l›¤› yüksek olan kiflileri, do¤umda tan›m-lamak mümkün olabilir.

Bütün çal›flmalar›n uzlaflt›¤› nokta plasental a¤›rl›k, fetal a¤›rl›k ve yenido¤an›n di¤er ölçüm sonuçlar›n›n, artan öneme sahip olaca¤› yolunda. 1900'lü y›llardan beri plasental a¤›rl›k ölçümü birçok ülkede genel uygulama kapsam›na girmifl olmas›na ra¤men ülkemizde bu uygulama hâlâ yok. Tüm yenido¤anlar›n plasentalar›n›n tart›lma-s› ve di¤er fiziksel (antropometrik) ölçümlerinin yap›larak kaydedilmesi, eriflkin kronik hastal›kla-r›yla bu de¤erler aras›ndaki iliflkiyi saptayabilmek için ileriye yönelik ve geriye dönük çal›flmalar›n yap›labilmesine olanak tan›yacak. Bu konular› in-celeyen ileri çal›flmalar, t›bb›n hastal›klara bak›fl aç›s›n› de¤ifltirebilecek gibi gözüküyor.

Kaynaklar

Godfrey KM. The role of the placenta in fetal programming-a review. Placenta. 2002;23 Suppl A:S20-7.

Leon DA, Lithell HO, Vagero D, Koupilova I, Mohsen R, Berglund L, Lithell UB, McKeigue PM. Reduced fetal growth rate and in-creased risk of death from ischaemic heart disease: cohort study of 15000 Swedish men and women born 1915-29. Naeye RL. Do placental weights have clinical significance? Hum

Pat-hol. 1987;18(4):387-91.

Gale CR, Martyn CN, Kellingray S, Eastell R, Cooper C. Intrauterine programming of adult body composition. J Clin Endocrinol Me-tab. 2001;86(1):267-72.

Cooper C, Eriksson JG, Forsen T, Osmond C, Tuomilehto J, Barker DJ. Maternal height, childhood growth and risk of hip fracture in later life: a longitudinal study. Osteoporos Int. 2001 Forsen T, Eriksson JG, Tuomilehto J, Teramo K, Osmond C, Barker

DJ. Mother's weight in pregnancy and coronary heart disease in a cohort of Finnish men: follow up study. BMJ.

1997;315(7112):837-40.

Curhan GC, Chertow GM, Willett WC, Spiegelman D, Colditz GA, Manson JE, Speizer FE, Stampfer MJ. Birth weight and adult hypertension and obesity in women. Circulation. 1996;94(6):1310-5.

Barker DJ, Bull AR, Osmond C, Simmonds SJ. Fetal and placental si-ze and risk of hypertension in adult life. BMJ.

1990;301(6746):259-62.

Lao TT, Wong WM. Placental ratio and intrauterine growth retardati-on. Br J Obstet Gynaecol. 1996;103(9):924-6.

Denizli muhabirimiz Mert Küçük, HÜ T›p Fakültesi mezunu. fiu anda da Denizli T›p Merkezi’nde kad›n hastal›klar› ve do¤um uzman›. Mert, “kronik birtak›m rahats›zl›klar›n temeli anne karn›nda m› at›l›yor?” sorusuna, bu konuda gerçeklefltirilen araflt›rmalar› derleyerek ya-n›t veren bir çal›flma haz›rlad›.

Özel Günler›n

Bilinmeyen Yüzü?

K›z çocu¤u do¤umdan itibaren ge-rek bedensel gege-rekse psikolojik yön-den farkl› tablolar gösterir. Bu tablolar-dan biri, genç k›zlar›n yaflam›n›n önem-li bafllang›çlar›ndan olan ilk adet kanamas›, di¤e-riyse kanama öncesinde görülen gerginlik belirti-leridir. ‹flte bu gerginlik haline adet öncesi gergin-lik anlam›na gelen “Premenstrual Sendrom” (PMS) denir. ‹lk kez 1931’de, modern anlamda tan›mlanan PMS, bir zamanlar tümüyle psikolojik kabul edilirken fizyolojik ve bilinmeyen yönleriyle yeniden gündeme geldi.

PMS belirtileri aç›s›ndan toplumlar da farkl›-l›klar gösteriyor. Örne¤in, Uzakdo¤ulu

kad›nlar-da en s›k rastlan›lan flikayet a¤r›yken geliflmifl bat› toplumlar›nda en s›k kar-fl›lafl›lan yak›nma depresyon. Yap›lan araflt›rmalar, depresyon fliddetinin bir yans›mas› olarak da kad›nlar›n %70'inin tekrarlayan intihar giriflimle-rinde bulunduklar› belirlemifl. ABD’de Halloway hapishanesinde yap›lan bir araflt›rman›n sonuçlar›na göre kad›nlar›n iflledikleri suçlar›n›n %93'ü, adet öncesi dönem-de ifllenmifl.

Adnan Menderes Üniversitesi Ayd›n Sa¤›k Yüksekokulu Kad›n Hastal›klar› Hemflireli¤i Ana-bilim Dal› ö¤rencilerinden Ayfle Önder ve Emel Agartan ile oluflturdu¤umuz ekiple düzen-ledi¤imiz anketi 3.-4. s›n›f hemflirelik ve ebelik ö¤rencilerine uygulad›k. Anket sonucu, ö¤renci-lerin %48,2'sinde adet öncesi dönemde yaflanan

s›k›nt›lar, günlük faaliyetleri etkiliyordu. Bunun yan› s›ra ö¤rencilerde bu dönemde gerginlik, ifl-tah art›fl›, al›nganl›k gibi yak›nmalar›n artt›¤› or-taya ç›kt›. Gerçekten olumsuz sonuçlar do¤urabi-lece¤i kan›tlanm›fl olan bu duruma çözüm bula-bilmek için sa¤l›k kurulufllar›nda bu tablolar›n gözard› edilmemesinden yanay›z. Üniversitelerde ergenlik dönemindeki k›zlara üreme sistemi ve adet dönemiyle ilgili sorunlar›na çözüm getire-cek sa¤l›k dan›flmanlar› bulunmal›. Genç k›zlar›-m›za yard›mc› olabilecek hizmet birimleri, bu fli-kayetlerle bafletmelerinde büyük destek olacakt›r.

Banu Karaoz Bilim ve Teknik Kulübü Ayd›n Muhabiri, Adnan Menderes Üniversitesi Ayd›n Sa¤›k Yüksekokulu Kad›n Hastal›klar› Hemflireli¤i Ana-bilim Dal› Araflt›rma Görevlisi

fetal programlama

Referanslar

Benzer Belgeler

[r]

Bu

Özet: Bu araflt›rma, bu¤day ve arpa a¤›rl›kl› rasyona kat›lan farkl› enzim karmalar›n›n broylerlerde canl› a¤›rl›k art›fl›, yemden yararlanma, karkas

Devekuflu yumurtalar›nda da yumurta a¤›rl›¤›n›n ç›k›fl gücüne olan etkisi çeflitli araflt›r›c›lar taraf›ndan incelenmifl ve orta a¤›rl›ktaki yumurtalarda ç›k›fl

Her gruptaki (ç›k›fl olan, dölsüz, erken ve geç embriyo ölümleri ve kabuk alt› ölümleri gözlenen) yumurtalar›n kabuklar›nda üç bölgedeki (küt, orta, sivri)

Özet: Bu çal›flma, kuzulara çinko oksit uygulamalar›n›n kan serumu çinko, bak›r, demir, kalsiyum, magnezyum, total protein ve gammaglobulin düzeyleri ile canl›

Sosyal Psikoloji ala- n›nda yap›lan deneyler aras›nda belki de en çok ses getiren ve üzerinde tar- t›fl›lan deneylerden biri oldu bu.. Dene- yin amac› insan

Metabolik sendrom olarak da bi- linen bu de¤ifliklikler, kalp hastal›¤›, tip 2 diyabet ve kanser dahil pek çok hastal›k ris- kini art›r›yor.. Araflt›rmac›lar