• Sonuç bulunamadı

‹lk olarak 12. yüzy›lda Tacikis- tan’da belirtileri görülen bu hastal›¤›n klinik olarak tan›mlanmas› 2. dünya

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "‹lk olarak 12. yüzy›lda Tacikis- tan’da belirtileri görülen bu hastal›¤›n klinik olarak tan›mlanmas› 2. dünya"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

K›r›m-Kongo kanamal› atefli, Afrika, Asya, do¤u Avrupa ve orta do¤u ülke- lerinde görülen öldürücü bir viral has- tal›k. Bunyaviridae ailesinden Nairovi- rus türü içinde yer alan virüsünyol aç- t›¤› bu hastal›k % 3-30 oran›nda ölüm- le neticeleniyor. Bu virüsler, zarfl› ve tek iplikçikli RNA parçac›¤›ndan olu- fluyor. Nairovirus’lerin 34 türü bulu- nuyor ve bunlar›n sadece 3’ü insanlar- da hastal›¤a yol aç›yor. Virüsler, duyar- l› hücreler üzerindeki al›c›lara tutunu- yor ve hücre içerisine al›n›yorlar. Ge- netik yap›s›ndaki farkl›l›klara göre vi- rüs 8 alt gruba ayr›l›yor. Türkiye’de el- de edilen virüsler, Rus ve Balkan virüs gruplar›na %99 benzerlik gösteriyor.

K›r›m-Kongo kanamal› ateflini insanla- ra keneler tafl›yor. Hyalomma türün- den keneler, özellikle de H. margina- tum marginatum, hastal›¤›n tafl›nma- s›nda oldukça etkili. Dünya genelinde hastal›¤›n görüldü¤ü bölgelerle bu kene türünün yaflam alanlar›

örtüflüyor. Virüs tafl›yan kenelerin ›s›r- mas› sonucunda veya, hastal›¤a yaka- lanm›fl insanlarla temasa ba¤l› olarak hastal›k bulaflabiliyor. Bugüne kadar, virüsle temas eden veya tafl›yan hiçbir hayvanda hastal›k tespit edilebilmifl de¤il. Keneleri tafl›ma olas›l›¤› yüksek olan tavflan ve yaban domuzu say›s›n›n ço¤almas›, o bölgede hastal›¤›n artma- s›na yol açabiliyor. Son y›llarda, hasta- l›¤› uzak ülkelere tafl›yabilme özelli¤i- ne sahip olan göçmen kufllar üzerinde araflt›rmalar yap›l›yor. K›r›m-Kongo ka- namal› atefli virüsüne ek olarak Bunya- viridae ailesinden Rift Vadisi atefli ve hanta virüsleri biyoterörizm ajanlar›

aras›nda say›l›yor. Hastal›¤›n çok genifl bir co¤rafi alanda görülebilmesi, yük- sek ölüm riski ve virüsün biyoterorizm ajan› olarak kullan›labilme özelli¤i ne- deniyle bu hastal›k oldukça önemli bir sa¤l›k sorunu kabul ediliyor.

‹lk olarak 12. yüzy›lda Tacikis- tan’da belirtileri görülen bu hastal›¤›n klinik olarak tan›mlanmas› 2. dünya

savafl› s›ras›nda K›r›m’a giden 200 Rus askerinde görüldükten sonra yap›lm›fl.

Virüs, 1967 y›l›nda yenido¤an fareler- den elde edildi. Ülkemizde ilk olarak 2002 y›l›nda görülen bu hastal›k 500’den fazla kiflide tespit edildi ve bunlar›n 26’s› kaybedildi. Bu vakalar›n neredeyse %90’›n›, aktif çal›flma yafl›n- da olan, kene ›s›r›¤›na maruz kalan, ta- r›m ve hayvanc›l›kla u¤raflan kifliler oluflturuyor. Hastal›ktan ikinci s›rada etkilenen grup ise sa¤l›k çal›flanlar›.

Bu nedenle, K›r›m-Kongo kanamal›

atefli olan hastalarla temas ederken mutlaka eldiven, uzun önlük, maske ve gözlük kullan›lmas› öneriliyor. Has- tal›¤›n hava yoluyla geçti¤ine ait he- nüz kesin bir kan›t bulunmuyor.

Bu virüs sadece insanlarda hastal›-

¤a yol aç›yor. Ba¤›fl›kl›k sistemi ve da- mar hücrelerine sald›ran virüsler, ken- dilerine karfl› antikor salg›lanmas›n›

engelliyor ve damar hücrelerinde hasa- ra yol aç›yor. Virüsle temas eden her befl kifliden birinde hastal›k görülüyor.

Kenenin ›s›rmas› ile hastal›k geliflmesi aras›ndaki süre, yani “kuluçka” döne- mi 3-7 gün aras›nda. Kuluçka döne- minden sonra, 41 °C’ye kadar yükse- len ani atefl, bafla¤r›s›, kas a¤r›lar›, bafl dönmesi hastal›¤›n ilk belirtileri. Atefl ortalama 4-5 gün sürüyor ve bu belirti- lere ek olarak ishal, bulant› ve kusma görülüyor. Yüz, boyun ve gö¤üste k›- zar›kl›k, göz iltihaplar› da di¤er belirti- ler aras›nda say›l›yor. Genellikle 1-7

gün süren bu dönemden kanamal› dö- nem bafll›yor. Kanama, büyük ço¤un- lukla hastal›¤›n bafllamas›ndan sonraki 5-7 gün içerisinde gelifliyor. Kanama- n›n fliddetine göre ciltte küçük nokta tarz›ndaki k›zar›kl›klar veya büyük morluklar görülüyor. A¤›z içerisi, difle- ti ve dudak kanaman›n görüldü¤ü di-

¤er yerler. Kanama en s›k olarak sindi- rim sistemi, cinsel organlar, idrar yolla- r› ve solunum yollar›nda oluyor. D›flk›- da, idrarda veya balgamda kan görül- mesi s›k karfl›lafl›lan bulgular aras›nda.

Hastal›¤›n son dönemi, yani “konvele- san” dönem, hastal›¤›n görülmesinden 10-20 gün sonra bafll›yor. Bu dönemde kalp ritminde de¤iflim, geçici saç dö- külmesi, solunum güçlü¤ü, görmede güçlük, iflitme ve haf›za kayb› görüle- biliyor.

K›r›m-Kongo kanamal› ateflinde en- belirgin laboratuar bulgusu, trombo- sit say›s›n›n düflmesi. P›ht›laflmay›

sa¤layan trombositler önemli ölçüde azal›yor ve kanamalara yol aç›yor. Be- yaz kan hücrelerinin say›s› azal›yor ve AST, ALT gibi karaci¤er enzimleri yükseliyor. Bu kan de¤erlerinde nor- male göre afl›r› sapmalar, hastal›¤›n kötü gidifline iflaret ediyor. E¤er has- tal›k ölümle neticelenmezse, tam kan say›m› ve biyokimya testleri dahil ol- mak üzere tüm laboratuvar testleri yaklafl›k 5-9 günde normal s›n›rlara dönüyor.

Hastal›¤›n erken teflhis ve tedavisi, özellikle yay›l›m›n önlenmesi için ol- dukça gerekli. Kene ›s›rma öyküsü olan veya hastal›¤›n s›k görüldü¤ü k›r- sal bölgelerden gelen kiflilerde atefl ve kas a¤r›lar› varsa K›r›m-Kongo kana- mal› ateflinden flüpheleniliyor. Tabi, her kanamas› veya atefli olan kifliler bu hastal›¤a yakalanm›fl anlam›na gelmi- yor. Hastal›k k›sa seyirli oldu¤u için bu tür flikayetlere uzun süredir sahip olan kiflilerde baflka hastal›klar› da ak- la getirmek gerekiyor. Kanda düflük trombosit ve akyuvar say›s›, yükselmifl

K›r›m-Kongo Kanamal› Atefli

78 Temmuz 2006 B‹L‹M

ve

TEKN‹K

kirimKongoKanama 6/23/05 9:08 PM Page 78

(2)

karaci¤er enzim düzeyleri teflhisi des- tekleyen laboratuvar bulgular› aras›n- da. Virüse karfl› vücudun gelifltirdi¤i IgM ve IgG antikorlar› hastal›¤›n baflla- mas›ndan 7 gün sonra ELISA ve IFA testleriyle saptanabiliyor. Hastal›¤›n en kesin ve h›zl› teflhisi ise “ters trans- kriptaz-polimeraz zincir reaksiyonu”

(RT-PCR) yöntemi ile mümkün oluyor.

Bu yöntem son derece özgün, duyarl›

ve h›zl› sonuç veriyor.

K›r›m-Kongo kanamal› ateflinde esas olarak destekleyici tedaviler uygu- lan›yor. Destekleyici tedavide, hastaya trombosit, taze donmufl plazma ve al- yuvar solüsyonlar› veriliyor. Bu tedavi- nin sonuçlar› günde bir ya da iki kez tam kan say›m› yap›larak takip edili- yor. Olas› kanama odaklar›n› gözlem alt›na almak, ülser hastalar›na anti-ül- ser tedavisine bafllamak ve kanamala- r›n önlenmesi gibi koruyucu önlemle- rin al›nmas› da gerekiyor. Kiflinin s›v›

ve elektrolit dengesini gözetim alt›na almak ve korumak destekleyici tedavi- nin di¤er hedeflerinden birisi. Etki me- kanizmas› tam olarak bilinmese de, “ri-

bavirin”, K›r›m-Kongo kanamal› ateflin- de halen kullan›labilecek tek anti-viral ilaç. Yeni ilaç adaylar›ndan ribamidin ise ribavirinden 4,5-8 kat daha az etki- li. Fareler üzerinde yap›lan araflt›rma- lar, ribavirin tedavisinin ölüm oran›n›

önemli ölçüde azaltt›¤› ve yaflam süre- sini uzatt›¤›n› gösteriyor. ‹nsanlarda bu ilac›n etkinli¤i tam olarak bilinme- se de hastal›¤›n teflhisi kesin olarak konulursa ilaca bafllanmas› gerekebili-

yor. Hafif seyreden vakalarda ribavirin önerilmiyor. Ancak, a¤›r seyirli vaka- larda ilaç tedavisinin derhal bafllat›lma- s› ve 10 gün süresince devam edilmesi öneriliyor. Bu hastalarda henüz ribavi- rine ba¤l› yan etki görülmüyor. ‹lac›n gebelerde kullan›m› ise sak›ncal›. Son y›llarda, vücutta interferon üretimini artt›ran ve “MxA” olarak tan›mlanan bir ilaç üzerinde çal›flmalar yap›l›yor.

Bu ilac›n virüste RNA sentezini engel- ledi¤i belirtiliyor. K›r›m-Kongo kana- mal› atefline karfl› gelifltirilmifl etkin bir afl› henüz piyasada bulunmuyor. Has- tal›¤›n yay›lmas›n›n önlenmesi ve er- ken teflhis K›r›m-Kongo kanamal› atefli ile mücadelenin temel unsurlar›n›

oluflturuyor.

D o ç . D r . F e r d a fi e n e l

Ankara Doktor Sami Ulus Çocuk Hastanesi

Kaynaklar

Önder Ergönül: Crimean-Congo haemorrhagic fever. Lancet Infect Dis 2006, 6: 203-14

Saijo M, Tang Q, Shimayi B, Han L, Zhang Y, Asiguma M, Tianshu D, Maeda A, Kurane I, Morikawa S. Recombinant nucleoprote- in-based serological diagnosis of Crimean-Congo hemorrhagic fever virus infections. J Med Virol 2005; 75: 295-9 Seregin SV, Samokhvalov EI, Petrova ID, Vyshemirskii OI, Samokhva-

lova EG, Lvov DK, Gutorov VV, Tyunnikov GI, Shchelkunov SN, Netesov SV, Petrov VS. Genetic characterization of the M RNA segment of Crimean-Congo hemorrhagic fever virus strains iso- lated in Russia and Tajikistan. Virus Genes. 2004; 28: 187-93 Schmaljohn CS, Hooper JW: Bunyaviridae: the viruses and their repli-

cation.

In Fields virology. Edited by: Knipe DMPMH. Philadelphia , Lip- pincott Williams and Wilkins; 2001:1581-1602

Ergonul O, Celikbas A, Dokuzoguz B, Eren S, Baykam N, Esener H.

The characteristics of Crimean-Congo Hemorrhagic Fever in a recent outbreak in Turkey and the impact of oral ribavirin the- rapy. Clin Infect Dis 2004; 39: 285-89

Temmuz 2006 79 B‹L‹M

ve

TEKN‹K Risk alt›ndaki ülkeler

CCHF virüsünün görüldü¤ü yerler

N-ba¤l›

karbonhidratlar Ya¤ zarf›

Polimeraz

Ribonükleo kapsid GN ve GC

kirimKongoKanama 6/23/05 9:08 PM Page 79

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu raporlar alıcısına göre günlük mail ya da belge şeklinde, haftalık ve aylıklarda ise dergi halinde hazırlanıp, belediyeye, yapı denetim firmasına ve proje müdürlüğü

Klinik evre 1 non-seminomatöz germ hücreli tümör- lerde retroperitoneal lenf nodu diseksiyonu (RPLND) ile adjuvan BEP tedavisinin karşılaştırıldığı bir rando- mize

Bütünleme sınavına not yükseltmek için girmek isteyen öğrenciler, Bursa Teknik Üniversitesi internet sayfasında ilan edilen tarihlerde öğrenci işleri bilgi

Öğrencilerin ilgi alanları doğrultusunda öğrenci toplulukları ile koordineli olarak düzenlenen geziler, konferanslar ve benzeri etkinliklerle öğrencilerin ders dışında

Bursa Teknik Üniversitesi, bir dünya üniversitesi olma amacıyla öğrencilerine farklı akademik ve kültürel ortamlarda yetişme fırsatı sunmaktadır. Bu doğrultuda

Öğ rencilerimizin, kariyer günleri sayesinde derslerde kazand ı rmaya çal ıştığımı z teorik bilgileri ve yetenekleri hangi sektörde, hangi kurumlarda, hangi meslekte

Batı Trakya, geçmişten günümüze birçok devletin hâkimiyeti altında bulunan, 1923 Lozan Barış Antlaşması’ndan bu yana da resmi adı “Helen Cumhuriyeti”

Ayrıca ilk felsefeci Türk kadın olarak da kabul edilen Fatma Aliye Hanım, edebiyatımızda kadın haklarından ve kadın-erkek eşitliğinden ilk kez bahseden yazarımız