• Sonuç bulunamadı

Propaganda aracı olarak internet: Kayseri ili merkez seçmeni üzerinde bir alan araştırması

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Propaganda aracı olarak internet: Kayseri ili merkez seçmeni üzerinde bir alan araştırması"

Copied!
149
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

HALKLA İLİŞKİLER VE TANITIM ANA BİLİM DALI

HALKLA İLİŞKİLER VE TANITIM BİLİM DALI

PROPAGANDA ARACI OLARAK İNTERNET:

“KAYSERİ İLİ MERKEZ SEÇMENİ ÜZERİNE BİR

ALAN ARAŞTIRMASI”

İsmail Can DOĞAN

YÜKSEK LİSANS TEZİ

DANIŞMAN

DOÇ. DR. Kadir CANÖZ

(2)

i ÖNSÖZ

İnsanların düşünce ve davranışlarını etkileme amacını taşıyan propaganda, günümüzde birçok alanda kullanılmaktadır. Hedef kitle üzerinde bir fikri yaymak veya rakip üstünde psikolojik olarak üstünlük sağlamak için kullanılan propaganda amaçladığı hedefe ulaşmak için kitle iletişim araçlarını etkin bir biçimde kullanmaktadır. Bu araçlardan birisi de son yirmi yılda hayatımıza giren ve etkisi gün geçtikçe artan internettir. İnternetin geleneksel kitle iletişim araçlardan farklı olarak birçok özelliği bünyesinde barındırması, çoklu katılım imkânının olması ve daha geniş kitlelere daha kısa sürede ulaşma imkânı sağlaması propaganda açısından bu aracın önemini arttırmıştır.

Propaganda aracı olarak kullanıldığı zaman internetin seçmenler üzerindeki etkisini ölçmeye yönelik olarak yapılmış olan bu çalışma ile internet üzerinden propaganda faaliyetlerini yürüten siyasi kurumların interneti kullanmada seçecekleri yöntem ve yolları belirlemelerinde onlara bir yol göstermek, propaganda faaliyetlerinde interneti yeterli ölçüde kullanmayan kurumların araştırmanın sonuçlarına göre propaganda stratejilerinde internete yer verip vermeme konusunda onlara bir fikir sağlamak ve bundan sonra yapılacak olan benzer çalışmalara yol göstermek amaçlanmıştır.

Propaganda aracı olarak internetin önemini ortaya koymayı amaçlayan bu çalışmada bilgi ve tecrübesiyle bana yol gösteren değerli hocam ve tez danışmanım Doç. Dr. Kadir CAÖNZ’e, ayrıca desteklerini esirgemeyen Doç. Dr. Ömer BAKAN ve Doç. Dr. Bünyamin AYHAN’a ve maddi manevi her türlü desteği veren değerli aileme katkılarından dolayı şükranlarımı sunarım.

(3)

ii Öğre n cin in

Adı Soyadı İsmail Can DOĞAN

Numarası 124221001019

Ana Bilim / Bilim

Dalı Halka İlişkiler ve Tanıtım

Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora Tez Danışmanı Doç. Dr. Kadir CANÖZ

Tezin Adı

PROPAGANDA ARACI OLARAK İNTERNET: “KAYSERİ İLİ MERKEZ SEÇMENİ ÜZERİNE BİR ALAN ARAŞTIRMASI”

ÖZET

Bu tez çalışması, propaganda aracı olarak internetin önemini ortaya koymak ve internetin seçmen üzerindeki etki düzeyini araştırmaya yönelik bir çalışmadır. Çalışmamızda öncelikle propaganda ve internetle ilgili literatür taraması yapılmıştır. Daha sonra ise Kayseri seçmeni üzerinde bir alan araştırması yapılarak sonuçlar tartışılmıştır.

Propaganda ve internet ilişkisi kapsamında yapılmış olan bu çalışma teorik ve uygulamalı olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır. Çalışmamızın birinci bölümünde; propaganda kavramı, tarihçesi, özellikleri, araçları ve çeşitleri açıklanmaya çalışılmış ve propagandanın geçmişteki ustalarından söz edilmiştir. İkinci bölümde, iletişim süreci, internet kavramı, internetin tarihçesi, işlevi, Türkiye’de kullanımı ve internete katılma biçimleri açıklanmaya çalışılmıştır. Çalışmamızın üçüncü bölümünde ise Kayseri’de yaşayan seçmenlerin siyasal propaganda aracı olarak internet hakkındaki algılarını ölçmek amacıyla bir anket uygulaması yapılmıştır. Bu sayede seçmenlerin, propaganda aracı olarak internet hakkındaki düşünceleri ortaya konulmaya çalışılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Propaganda, İnternet, Propaganda Araçları, Kayseri T. C.

SELÇUKÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

(4)

iii T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Öğre n cin in

Adı Soyadı İsmail Can DOĞAN

Numarası 124221001019

Ana Bilim / Bilim

Dalı Halka İlişkiler ve Tanıtım

Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora Tez Danışmanı Doç. Dr. Kadir CANÖZ

Tezin Adı

THE INTERNET AS A PROPAGANDA TOOL : “A FİELD RESARCH ON KAYSERİ CENTRAL CİTY VOTERS”

SUMMARY

This thesis is a research a study for demonstrates the importance of the Internet as a propaganda tool and İnternet's impact level on voter. On our study, at first, was conducted a literature rewiew about propaganda and internet. Later performed a field study on the voters of Kayseri and results are discussed.

This study, performed within the scope of propaganda and internet relationship, consists of three parts: theoretical and practical. In the first part of our study; the concept of propaganda, history, features, tools and types tried to explain and propaganda of the masters of the past have been mentioned. In the second part; communication process, the concept of the internet, the history of the internet, use of the internet in Turkey and forms of participation have attempted to explain. In the third part of our study, A survey was conducted to measure voters’ living in Kayseri, perception about the internet as a political propaganda tool. İn this way, voters’ thoughts about internet, as a propaganda tool, has tried to expose.

(5)

iv İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ ... i ÖZET ... ii SUMMARY ...iii İÇİNDEKİLER ... iv TABLOLAR LİSTESİ ... ix GİRİŞ ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM PROPAGANDA ... 4 1.1. Propagandanın Tanımı ... 4

1.2. Propagandanın Doğuşu ve Gelişimi ... 7

1.3. Propagandanın Amacı ve Fonksiyonları ... 12

1.4. Propaganda Araçları ... 15 1.4.1. Söz ... 16 1.4.2. Gazete... 17 1.4.3. Radyo ... 19 1.4.4. Televizyon ... 20 1.4.5. Sinema ... 21 1.4.6. Resim ... 23 1.4.7. Afiş ... 24 1.4.8. Broşür ... 25 1.4.9. İnternet ... 26 1.4.10. Kitap ... 27 1.4.11. Müzik ... 27 1.4.12. Hoparlör ... 28 1.5. Propaganda Çeşitleri ... 28

1.5.1. Kaynakları Bakımından Propaganda ... 28

1.5.1.1. Beyaz (Acık) Propaganda ... 28

1.5.1.2. Gri (Bulanık) Propaganda ... 29

1.5.1.3. Kara Propaganda ... 30

1.5.2. Sahası Bakımından Propaganda ... 31

1.5.2.1. İç Propaganda ... 31

(6)

v

1.5.3. Konusu Bakımından Propaganda ... 32

1.5.3.1. Siyasal Propaganda ... 32

1.5.3.2. Ekonomik propaganda ... 33

1.5.3.3. Kültürel Propaganda ... 34

1.5.3.4. Askeri Propaganda ... 35

1.5.4. Kapsamı Bakımından Propaganda ... 35

1.5.5. Karşı Propaganda ... 36 1.6. Propaganda Ustaları ... 36 1.6.1. Lenin Türü Propaganda ... 36 1.6.2. Hitler Türü Propaganda ... 37 1.6.3. Stalin Propagandası ... 38 1.6.4. Mao Propagandası... 38 1.6.5. Musolini Propagandası ... 39 1.7. Propaganda Kuralları ... 40

1.7.1. Yalınlık ve Tek Düşmanlık Kuralı ... 40

1.7.2. Büyütme ve Bozma Kuralı ... 41

1.7.3. Düzenleme Kuralı ... 41

1.7.4. Aşılama Kuralı ... 42

1.7.5. Birlik ve Buluşma Kuralı ... 42

1.8. Başarılı Propagandanın Temel Noktaları ... 43

İKİNCİ BÖLÜM BİR İLETİŞİM ORTAMI OLARAK İNTERNET ... 46

2.1. İletişim Süreci ... 46

2.1.1. İletişim Sürecinde Kaynak ... 47

2.1.2. İletişim Sürecinde Kodlar... 48

2.1.3. İletişim Sürecinde Kanal ... 48

2.1.4. İletişim Sürecinde Hedef Kitle ... 49

2.1.5. İletişim Sürecinde Feedback ... 50

2.1.6. İletişim Sürecinde Mesaj ... 51

2.2 Kitle İletişimi ... 52

2.2.1 Gazete... 53

2.2.2. Radyo ... 53

(7)

vi

2.2.4. İnternet ... 54

2.2.4.1. İnternetin Tanımı ve Tarihçesi ... 54

2.2.4.2. İnternetin İşlevi ... 57

2.2.4.3. Türkiye’de İnternet ... 58

2.2.4.4. İnternete Katılma Biçimleri ... 59

2.2.4.4.1. Elektronik Posta (E-mail) ... 60

2.2.4.4.2. Sosyal Ağlar ... 61

2.2.4.4.3. World Wide Web (WWW) ... 63

2.2.4.4.4. Bloglar ... 65

2.2.4.4.5. Sohbet Odaları ... 68

2.3. İnternetin Propaganda Amaçlı Kullanımı ... 68

2.3.1. Videolar ... 71 2.3.2. E-Mail Gönderme ... 72 2.3.3. Web Sayfaları ... 73 2.3.4. Sosyal Medya ... 73 2.3.5. Siyasal Haberler ... 76 2.3.6. Siyasi Makaleler ... 77

2.3.7. Siyasal İçerikli (fıkra, karikatür vb.) Paylaşımlar... 77

2.3.8. Diğer İçerikler ... 78

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM PROPAGANDA ARACI OLARAK İNTERNET: KAYSERİ İLİ MERKEZ SEÇMENİ ÜZERİNDE BİR ALAN ARAŞTIRMASI ... 80

3.1. Araştırmanın Amacı, Kapsamı ve Önemi ... 80

3.2. Araştırmanın Yöntemi, Evreni ve Örneklemi ... 81

3.3. Araştırma Sonuçlarının Değerlendirilmesi ... 82

3.3.1. Deneklerin Sosyo Demografik Özellikleri ... 82

3.3.1.1. Deneklerin Cinsiyetleri ... 82

3.3.1.2. Deneklerin Yaş Grupları ... 82

3.3.1.3. Deneklerin Eğitim Düzeyleri ... 83

3.3.1.4. Deneklerin Mesleki Özellikleri... 83

3.3.1.5. Deneklerin Gelir Düzeyleri ... 84

3.3.2. Araştırmanın Diğer Bulguları ... 85

3.3.2.1. Deneklerin Kitle İletişim Araçlarını Kullanma Sıklığı ... 85

(8)

vii

3.3.2.3. En Güvenilir Propaganda Aracı Hangisidir? ... 88

3.3.2.4. Katılımcıların İnterneti Kullanma Amacı ... 89

3.3.2.5. Propaganda Faaliyetlerinin Siyasi Tercihi veya Davranışı Etkilemesi ... 90

3.3.2.6. İnternetteki Propaganda Faaliyetlerinin Kamuoyu Oluşumundaki Etkisi .... 91

3.3.2.7. İnternette Siyasi Haber, Makale, Konuşma ve Yorumları Takip Etme ... 91

3.3.2.8. İnternette En Fazla Takip Edilen Siyasal İçerik ... 92

3.3.2.9. Oy Verilecek Pati /Adayın İnternetten Takip Edilmesi ... 93

3.3.2.10. Oy Verilecek Parti veya Adayın Web Sitelerinin Takip Edilme Sıklığı ... 93

3.3.2.11. İnternetten Yayınlanan Siyasal İçerikli Mesajlara Güven Derecesi ... 94

3.3.2.12. Siyasal Bilgi Edinme Aracı Olarak İnternetin Önem Düzeyi... 95

3.3.2.13. İnternette Siyasal İçerikli İdeolojik Paylaşımların Yapılması ... 96

3.3.2.14. İnternetteki Siyasal İçerikli İdeolojik Paylaşımlara Yorum Yapılması ... 96

3.3.2.15. İnternetteki Siyasal İçerikli Mesajların Gündelik Hayatta Hatırlanması .... 97

3.3.2.16. İnternette En Fazla Dikkati Çeken Siyasal İçerikli Yayın ... 98

3.3.2.17. Siyasi Karar Vermede İnternetten Etkilenme ... 98

3.3.2.18. İnternetteki Siyasal İçeriklerden Etkilenme Düzeyi ... 99

3.3.2.19. Bir Partiye Oy Vermede Önemli Olan Unsur ... 100

3.3.3. İnternet ve İlgili Değişkenler Arasındaki İlişkiler ... 101

3.3.3.1. Deneklerin Sosyo Demografik Özelliklerine Göre İnternet Kullanma Alışkanlıkları ... 101

3.3.3.1.1. Deneklerin Cinsiyetleri ile İlgili Çapraz Tablolar ... 101

3.3.3.1.1.1. Cinsiyet ile Oy Verilecek Parti/Adayın İnternetten Takip Edilmesi ... 101

3.3.3.1.1.2. Cinsiyet ve İnternetten Siyasal İçerikli Paylaşım Yapma Sıklığı ... 102

3.3.3.1.2. Yaş Grubu ile İlgili Çapraz Tablolar ... 103

3.3.3.1.2.1. Yaş Grubu ve İnternetten Siyasal İçerikli İ Paylaşım Yapılması ... 104

3.3.3.1.2.2. Yaş Grubu ve İnternett Siyasal İçerikli Paylaşımlara Yorum Yapılması105 3.3.3.1.2.3. Yaş ve İnternetteki Siyasal Mesajların Gündelik Hayatta Hatırlanması107 3.3.3.1.3. Eğitim Düzeyi ile İlgili Çapraz Tablolar ... 108

3.3.3.1.3.1. Eğitim Düzeyi ve İnternet Kullanma Sıklığı Arasındaki İlişki ... 108

3.3.3.1.3.2. Eğitim Düzeyi ve İnternetteki Siyasal İçerikli Mesajlara Güvenme ... 110

3.3.3.1.3.3. Eğitim Düzeyi ve Siyasal Bilgi Edinme Aracı Olarak İnternetin Önemi111 3.3.3.1.3.4. Eğitim Düzeyi ve İnternetteki Siyasal İçerikli Paylaşımlara Yorum Yapılması ... 113

(9)

viii

3.3.3.1.3.6. Eğitim Düzeyi ve İnternetteki Siyasal İçeriklerden Etkilenme ... 116

3.3.3.1.4. Gelir Düzeyi Tabloları ... 117

3.3.3.1.4.1. Gelir Düzeyi ve Siyasal Bilgi Edinme Aracı Olarak İnternetin Önemi 117 3.3.3.1.4.2. Gelir Düzeyi ve Siyasal Karar Vermede İnternetten Etkilenme ... 119

SONUÇ ... 121

KAYNAKÇA ... 125

(10)

ix TABLOLAR LİSTESİ

Tablo 1: Cinsiyet Dağılımı... 82

Tablo 2: Yaş Dağılımı ... 83

Tablo 3:Eğitim Düzeyi Dağılımı ... 83

Tablo 4:Mesleki Dağılım ... 84

Tablo 5:Gelir Düzeyi Dağılımı ... 85

Tablo 6:Kitle İletişim Araçları Kullanma Sıklığı ... 87

Tablo 7:En Etkili Propaganda Aracı Hangisidir? ... 88

Tablo 8:En Güvenilir Propaganda Aracı Hangisidir? ... 89

Tablo 9:Katılımcıların İnterneti Kullanma Amacı ... 89

Tablo 10:Propaganda Faaliyetlerinin Siyasi Tercihi veya Davranışı Etkilemesi ... 90

Tablo 11:İnternetteki Propaganda Faaliyetlerinin Kamuoyu Oluşumundaki Etkisi ... 91

Tablo 12:İnternetteki Siyasi Haberleri, Makaleleri, Konuşmaları ve Yorumları Takip Etme.. 92

Tablo 13:İnternette En Fazla Takip Edilen Siyasal İçerik ... 92

Tablo 14: Oy Verilecek Pati /Adayın İnternetten Takip Edilmesi ... 93

Tablo 15 :Oy Verilecek Parti /Adayın Web Sitelerinin Takip Edilme Sıklığı ... 94

Tablo 16: İnternetten Yayınlanan Siyasal İçerikli Mesajlara Güven Derecesi ... 95

Tablo 17: Siyasal Bilgi Edinme Aracı Olarak İnternetin Önem Düzeyi ... 95

Tablo 18: İnternette Siyasal İçerikli İdeolojik Paylaşımların Yapılması ... 96

Tablo 19: İnternetteki Siyasal İçerikli İdeolojik Paylaşımlara Yorum Yapılması ... 97

Tablo 20: İnternetteki Siyasal İçerikli Mesajların Gündelik Hayatta Hatırlanması ... 97

Tablo 21: İnternette En Fazla Dikkati Çeken Siyasal İçerikli Yayın ... 98

Tablo 22: Siyasi Karar Vermede İnternetten Etkilenme ... 99

Tablo 23: İnternetteki Siyasal İçeriklerden Etkilenme Düzeyi ... 100

Tablo 24: Bir Partiye Oy Vermede Önemli Olan Unsur ... 100

Tablo 25: Cinsiyet ile Oy Verilecek Parti/Adayın İnternetten Takip Edilmesi ... 102

Tablo 26: Cinsiyet ve İnternetten Siyasal İçerikli İdeolojik Paylaşım Yapılma Sıklığı... 103

Tablo 27: Yaş Grubu ve İnternetten Siyasal İçerikli İdeolojik Paylaşım Yapılması ... 104

Tablo 28: Yaş Grubu ve İnternetten Siyasal İçerikli Paylaşımlara Yorum Yapılması ... 106

Tablo 29: Yaş Grubu ve İnternetteki Siyasal Gündelik Hayatta Hatırlanması ... 107

Tablo 30: Eğitim Düzeyi ve İnternet Kullanma Sıklığı Arasındaki İlişki ... 109

Tablo 31: Eğitim Düzeyi ve İnternetteki Siyasal İçerikli Mesajlara Güvenme ... 110

Tablo 32: Eğitim Düzeyi ve Siyasal Bilgi Edinme Aracı Olarak İnternetin Önemi ... 112

(11)

x

Tablo 34: Eğitim Düzeyi ve Siyasi Karar Vermede İnternetten Etkilenme ... 115

Tablo 35: Eğitim Düzeyi ve İnternetteki Siyasal İçeriklerden Etkilenme ... 116

Tablo 36: Gelir Düzeyi ve Siyasal Bilgi Edinme Aracı Olarak İnternetin Önemi... 118

(12)

1 GİRİŞ

Sanayileşme ve kentleşmeyle birlikte on yedinci yüzyıldan sonra kitle kavramı oluşmuş ve Fransız devrimiyle de kitlelerin tercihleri önem kazanmıştır. Bunun sonucunda ise kitlelerin tercihleri on yedinci yüzyıldan itibaren iktidarlıkların kazanılması ve kaybedilmesinde belirleyici bir rol oynamıştır. Bu noktada siyasiler kitleleri etkileme ve onları kendi taraflarına çekme yoluna gitmişler ve bunun içinde çeşitli ikna tekniklerinden yararlanmışlardır. Bu tekniklerdin birisi olan ve etkin bir biçimde kullanılmaya devam edilen propaganda, tarihin her döneminde bilinçli veya bilinçsiz olarak kullanılmıştır. Bununla birlikte propagandaya farklı anlamlar da yüklenmiştir. Günümüzde propaganda denilince genellikle beyin yıkama, yalan söyleme, hile ve kandırma gibi terimlerle insanların aklında yer edinmiştir. Bunun sebebi bir propaganda türü olan kara propagandanın belli dönemlerde çokça kullanılmasıdır. Fakat propaganda sadece kara propaganda olmamakla birlikte birçok çeşidi vardır.

İnanların propagandayla olan ilişkisi tarihin eski dönemlerine dayansa da propagandanın sistemli bir biçimde uygulanmaya başlaması yakın tarihte karşımıza çıkmaktadır. On yedinci yüzyılda karşımıza çıkan propaganda’nın siyasal alanda etkin kullanımı ise on yedinci yüzyıldan sonra başlamıştır. Daha sonraları ise etkin bir ikna tekniği olarak kullanılan propaganda, siyasal çevrelerce kitlelerin karar verme sürecini etkilemek ve kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirmek için kullanılmıştır ve günümüzde de kullanılmaya devam edilmektedir.

Bununla birlikte temelinde insanları ikna etme amacı olan ve genelde askeri ve siyasi amaçlar için kullanılan propaganda, artık günümüzde kötü bir ün kazanmış ve yeri geldiğinde ahlak kurallarını bile hiçe sayarak düşmanını yok etmeye çalışan bir psikolojik savaş aracı haline gelmiştir. Çünkü propaganda kabul edilemez bir fikir yayma eylemidir. Öyle ki propaganda yapıcılar dahi propaganda yaptıklarını kabul etmez. Çünkü propaganda hedef kitlenin fikirlerini, bilinçaltına seslenerek değiştirmeye çalışmaktır. Bu sesleniş biçim olarak baskıcı, inatçı ve zaaflardan yararlanmaktır (Çöteli, 2012: 3). Propagandanın günümüzde askeri, ekonomik,

(13)

2 siyasi, bilimsel alanlar ve halkla ilişkiler gibi birçok alanda karşımıza çıkabilmektedir.

Günümüzde propaganda genellikle siyasi alanlarda kullanılmaktadır. Bununla birlikte askeri, ekonomik, siyasi, bilimsel alanlar ve halkla ilişkiler gibi birçok alanda karşımıza çıkabilmektedir. Propaganda tarih boyunca siyasi alanlarda daha fazla kullanılmıştır. Çünkü insanlar bir arada yaşamaları ve insan olmanın onlara verdiği özellik nedeniyle birbirleriyle etkileşim halinde yaşamaktadırlar. İnsanların birbirleri ile yaşamalarından ve etkileşiminden dolayı “devlet” denilen otoriter güç ortaya çıkmıştır. Bu güç ise çoğunlukla hükümete gelen siyasi partiler tarafından kullanılmaktadır. Bu gücü elde etmek isteyenler siyasi parti kurmak, seçimlere katılmak ve kamuoyunun desteğini kazanmak zorundadır. Siyasal iletişim ve propaganda çalışmaları tam da bu noktada önem kazanmaktadır. Bu açıdan siyasi propagandanın temelinde seçmeni ikna yatmaktadır.

Yeni iletişim teknolojilerinin ortaya çıkması propaganda yapıcıların hedef kitlelerine doğrudan ulaşmasını mümkün kılmış ve bu da hükümetlerin bilgi akışı üzerindeki kontrolünün matbaa çağına göre daha az olmasına sebep olmuştur (Jowett ve O’Donnell, 2011: 283). Diğer yandan gelişen teknolojiyle beraber propagandanın iletişim olanakları da artmış, bu da propagandanın şekil değiştirmesine neden olmuştur. Propaganda yaparlara yeni imkânlar sunulmuş, daha çok kişiye daha kolay ulaşmak mümkün olmuştur. Bu imkânlardan birisi de internettir. İnternet son elli yıldır hayatımızın içinde olan ve diğer kitle iletişim araçlarından ayrılan yönleriyle hayatın her alanında etkin olarak kullanılan bir iletişim aracı haline gelmiştir. İnternetin hızlı, çoğulcu ve aynı anda birçok kişiye ulaşma imkânı sağalması diğer alanlarda olduğu gibi propaganda alanında da siyasal kişi veya kurumlara hedef kitleleriyle iletişim kurma ve onları ikna etme fırsatı vermiştir.

Seçmenler seçim süreci boyunca birçok değişkenin etkisi altında kalmakta gerek kitle iletişim araçlarıyla gerek yüz yüze olsun birçok siyasal mesaja maruz kalmaktadırlar. Seçmenlere ulaşmak için yukarda da belirttiğimiz gibi interneti artık etkin bir biçimde kullanan propaganda yaparlar seçmenleri bu yolla etkileri altına

(14)

3 almaya çalışmaktadırlar. Günümüzde internet bilgi kaynağı olarak toplumda önemini artırmaktadır ve önemli bir rol oynamaya devam etmektedir. Özellikle politikacılar için internet sadece seçim sürecinde değil halkın güncel fikirlilerinin görülmesinde de büyük bir rol oynamaktadır (Jowett ve O’Donnell, 2011: 160). Bu nedenle internetten yapılan bu propaganda faaliyetlerinde seçmenlerin nasıl tepki verdiği, verilen bu tepkilerin interneti kullanan seçmenlerin yaş, cinsiyet, gelir durumu gibi sosyo-demografik özelliklerine göre farklılık gösterip göstermediği propaganda yaparlar açısından önemlidir. Çünkü bu faktörler propagandanın başarısı açısından hayati öneme sahiptirler. Bununla birlikte siyasal propaganda aracı olarak internetin seçmenler üzerindeki etkisi ölçemeye yönelik çalışma sayısı oldukça azdır. Yapmış olduğumuz bu çalışma bu açıdan önemlidir.

Çalışmamızda ilk olarak propaganda, iletişim ve internetle ilgili temel kavramlar ele alınacak daha sonra ise bir alan araştırması ile seçmen ile propaganda aracı olarak internet arasındaki ilişkiler ortaya çıkarılmaya çalışılacaktır.

Çalışmamızın birinci bölümünde, propagandanın tanımı, tarihi, amacı ve fonksiyonları, belli başlı propaganda araçları, propaganda çeşitleri, propagandanın kuralları ve propaganda ustaları gibi temel konulara değinilmiştir.

Çalışmamızın ikinci bölümünde iletişim süreci, kitle iletişim araçları, internet kavramı, internetin tarihçesi, internetin işlevi, Türkiye’de kullanımı ve son olarak internete katılma biçimleri ele alınmıştır.

Çalışmamızın üçüncü bölümünde ise kayseri seçmenleri üzerinde yapmış olduğumuz alan artırması yapılmıştır. Yapılan bu araştırmanın amacı, yöntemi, varsayımları, bulgular ve sonuçları istatistikî tablolar ve açıklamalarıyla birlikte üçüncü bölümde ifade edilmiştir.

(15)

4 BİRİNCİ BÖLÜM PROPAGANDA

1.1. Propagandanın Tanımı

Propaganda kelimesi Latincede “Bir filizin toprağa dikilerek yeni bitkiler elde edilmesi” anlamına gelen “propagare” kelimesine dayanmaktadır. Buradan hareketle propaganda çeşitli fikirleri yaymak veya yeşertmek anlamına gelmektedir.

Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre propaganda “herhangi bir düşünceyi, bir kanıyı yaymak ve ondan yana olanları çoğaltmak için söz, yazı ya da başka araçlarla yapılan etki” olarak tarif edilirken, Meydan Larousse’ de “bir öğreti, düşünce inancı ve benzerini başkalarına tanıtmak benimsetmek amacını güden ve söz, yazı vb. araçlarla gerçekleştirilen eylem” olarak açıklanıştır. Oxford Sözlüğü ise, propaganda kelimesini, “bir fikre veya harekete taraftar kazandırmak amacı ile düzenlenen programların bütünü” olarak tarif etmektedir (Özsoy, 2009: 54).

Filojide propaganda, “yaymak, ekmek” kelimeleriyle açıklanmasına rağmen, en yaygın anlamıyla, “hakikati saklamak, tahrif etmek” şeklinde anlaşıla gelmiştir. Tarafları birbirinden soğutması, uzaklaştırması ve düşman etmesinden dolayı, insanlar propagandayı bu anlamıyla kabul etmeyi daha çok tercih etmişlerdir (Özsoy, 1998: 6).

Qualter’ın (1980: 279) tanımına göre propaganda, bir bireyin veya grubun başka bireylerin veya grupların tutumlarını belirleyip biçimlendirmek, kontrol altına almak veya değiştirmek için: haberleşme araçlarından yararlanarak ve bu bireylerin veya grupların belirli bir durum veya konumdaki tepkilerinin kendi amaçlarına uygun tepkiler şeklinde olacağını umarak giriştikleri bilinçli bir faaliyetidir.

HD Lasswell (1927: 627) propagandayı, "belirgin sembollerin manipülasyonu aracılığı ile kolektif tutumların yönetilmesidir" olarak tanımlarken Tarhan ise (2003: 36), propagandayı; Bir topluluğun düşüncelerini, duygularını, davranışlarını, tavır ve hareketlerini etki altında tutmak ve onları değiştirmek amacıyla yayınlanan bilgi, belge, doktrin ve görüşler olarak tanımlamaktadır. Laswelll’in tanımını biraz daha

(16)

5 ileri götürürsek Propaganda; kelimelerin, jestlerin ve benzeri şeylerin, başkalarının düşünce ve eylemlerini kontrol etmek amacı ile hedef kişileri ve toplulukları etkilemektedir. Bunu yaparken psikolojik uyarılar, psikolojik simgeler, değer yargıları, bilimsel olmayan verileri kullanmaktadır (Akarcalı, 2003: 20).

Propaganda'nın İkinci Dünya Savaşı yıllarındaki ustası Goebbels (W. Doob, 1950: 419-442) ise propagandayı "bir siyaset aleti, toplumu kontrol altında tutabilme gücü" olarak tanımlamaktadır. Yine Goebbels'e göre propagandanın işlevi sadece düşünceleri dönüştürmek değil, kitleleri cezp ederek onları yönlendirmek ve böylece bireylerin uygun görülen düşünce tarzını benimsemelerini sağlamaktır.

Propagandanın etkili kullanımı konusunda uzman olan Hitler, “Propagandanın amacı, tek tek ve bilimsel olarak kişileri bilgilendirmek değildir. Onun görevi, kitlelerin dikkatini belirli olaylar, ihtiyaçlar ve gerekler üzerine çekmektir.” ve bir başka yerde de “propagandanın görevi, örgüt için taraftar toplamaktır. İkinci görevi yeni doktrini anlatmak ve benimsetmektir” olarak propagandadan bahsetmiştir (Hitler, 2002: 792).

Propaganda çok sayıda insanın düşünce ve davranışlarını etkilemek amacını taşıyan önceden planlanmış bir mesajlar bütünüdür. Propaganda tarafsız bilgi sağlama yerine, en temelde kendi kitlesini etkileyecek bilgiyi sunar. Mesaj doğru olsa da yönlü olabilir ve olayın tümünü dengeli bir şekilde sunmayabilir. Genellikle politikada kullanılır ve hükümetler ve politik partiler tarafından desteklenir (wikipedia.org).

Görüldüğü gibi propaganda hakkında birçok tanım bulunmaktadır. Propaganda bilim adamlarına, filozoflara ve propaganda yaparlara göre farklı anlamlara gelebilir. Bir propagandacı propaganda üreten veya propagandayı yayandır. Bununla birlikte propaganda bilgi, fikirler veya söylentilerin kasıtlı bir şekilde yayılması olarak tanımlanır (Barnhizer, 2007: 18). Sosyal bilimciler propagandanın tanımlanması hakkında tam bir fikir birliği saylayamamıştır. Propaganda denilince ilk aklımıza gelen şeylerden birisi “yaymak”dır. Propaganda faaliyetlerini en iyi vasıflandıran şey

(17)

6 onun bir takım görüş ve fikirleri yaymak fiili oluşudur. Ancak propaganda sadece yalanları yaymak, kandırmak ve yalan söylemek şeklinde tarif edilemez çünkü propagandayı yayan kaynak ne kadar güçlü olursa olsun hitap ettiği kitleye karayı ak olarak gösteremez (Özsoy, 1998: 7).

Propaganda; hedef olarak seçilen toplulukların morallerini bozmak, onların her anlamda başarma gayretlerini, mücadele azim ve iradelerini yok etmek, insanların inançlarını zayıflatarak bireylerin kendilerine olan güveni kaybettirmek ve nihayet kendileri tarafından tespit edilen belirli fikirleri aşılamak maksadı ile psikolojik savaşın kullandığı en etkili yöntemdir (Karataş, 2008: 30).

Domenach’a (1995: 51) göre; hiç kimse propagandayı belli sayıda işlevsel yerlerde sınırlayabileceğini ileri süremez. Propaganda çok biçimlidir ve neredeyse sınırsız kaynaklardan yararlanır. Gobbels’in dediği gibi, ‘propaganda yapmak, her yerde, hatta tramvayda bile düşüncelerden söz etmektir. Propaganda çeşitleriyle de, durumlara uymadaki esnekliğiyle de, etkileriyle de sınırsızdır. Gerçek propagandacı, inandırmak isteyen kişi, düşüncesinin ve dinleyicisinin yapısına göre, çeşitli yollara başvurur, ama her şeyden önce, kendi kişisel inancını geçirebilmesiyle, çekiciliğinin ve konuşmasının nitelikleriyle etkir. Bunlar da kolaylıkla ölçülebilecek öğeler değildir; bununla birlikte, inatçı ve çok yanlı bir kişisel propaganda çabasıyla desteklenmedikçe, kitle propagandasının etkisi çok az olur.

Propaganda çeşitli simgeler kullanan, gerekirse yalan söyleyen, karşı gurubun inanç düşünce ve tutumlarını etkilemek için her yolu deneyen sistemli bir ikna çabasıdır. Propagandanın kullanımı bir kişinin kendi güç tabanını desteklemek ve kendi kurallarını desteklemeyen rakiplerine yönelik basit bir saldırı yoludur (Barnhizer, 2007: 24). Propaganda propagandacı tarafından, çeşitli iletişim araçlardan faydalanılarak hedef grupların fikir, tutum ve davranışlarını propagandacının kendi istekleri doğrultusunda bilinçli olarak değiştirilmesi çabasıdır. Propaganda da amaç bir yandan propagandacıya fayda sağlamakken diğer yandan propaganda yapılan hedef grubu ekonomik veya politik yönden yalnızlığa mahkûm ederek kendi görüşlerini hedef gruba benimsetmektir.

(18)

7 Propaganda, sistematik bir şekilde kullanılarak bireyin veya grubun davranışlarını kendi isteği doğrultusunda değiştirilmesi veya hâlihazırdaki tutumun pekiştirilmesi için kullanılan bir ikna yöntemidir.

1.2. Propagandanın Doğuşu ve Gelişimi

Kökenlerine bakıldığı zaman, propagandanın, bir etkinlik alanı olarak neredeyse insanlık tarihi kadar eski bir geleneğe sahip olduğu görülür. İnsanlık tarihi, Roma lejyonlarının davullu yürüyüş düzenlerinden iktidarın görkemini yansıtan Mısır piramitlerine, yaklaşılan şehri paralize eden Moğol barbarizminden Hıristiyan haçına, görkemli saraylardan taht ve hükümdarlık alametlerine, propaganda ve siyasal iletişimin sayısız örnekleriyle doludur (Armand, 1995: 14).

Buradan hareketle doğaldır ki, propaganda faaliyetleri ve ikna teknikleri toplumlarla yaşıt olduğu için, hiç de yeni şeyler değildir. İnsanın örgütlü topluluklarda yaşamaya başlamasıyla birlikte liderler ve liderliğe özenenler kendilerine destek bulmak için propaganda yöntemlerini kullanmışlardır. Mısır'daki piramitler, Romanın lejyonlarındaki düzen ve gösterişlilik, Kuzey Amerika'daki kabilelerin totemlerle süslü ağaçtan sütunları bu topluluklardaki liderliklerin mistik görünümlerini pekiştirmek, topluluk üyelerindeki topluluğun üyesi olma duygusunu güçlendirmek, toplulukların birlik ve yaşayış biçimini sağlamlaştırmak için kullanılmış propaganda düzenekleriydi. Düşmanın kendine olan güven ve cesaretini kırmak veya düşmana karşı nefret duyguları yaratmak için imaj edilen zulüm ve gaddarlık "masalları" en azından savaşlar kadar tarihi eski tekniklerdir. Her savaşın ardından, her iki tarafın da zulmünü ve kötülüklerini işleyen böylesi hikâyeler yaygınlaşmıştır, tarih boyunca (Qualter,1980: 257).

Diğer yandan eski Atina’da, bilhassa Perikles zamanında gerek diplomasi, gerek iç siyaset işlerinde propaganda yöntemine başvurulmuştu. Sofist denilen gezici öğretmenler, hitabeti halkı kandırma sanatı haline getirmek için dili gramer ve mantık bakımından incelemişlerdir. Ayrıca Atina’da hitabetten sonra en sık kullanılan ve en tesirli propaganda yöntemlerinden biri olarak sahne ve tiyatro

(19)

8 gelmiştir. Aristofanes’in komedileri o zamanın parti mücadelelerini ve siyasi hicivleri yansıtan bir tarzdaydı. Fakat yazı, hitabet ve sahne kadar eski Yunanistan’da önem kazanmamıştı. Bu dönemde ise en yaygın propaganda vasıtası sözdü (Özsoy, 1998: 23-24).

Bununla birlikte binlerce yıl önce savaş hilesi, düşmanı tanıma ve içinden çökertme gibi eylemler, istihbarat faaliyetleri sayılıyor ve uygulanıyordu. 15. Yüzyılın başlarında Katolik inancının korunması ve geliştirilmesi örtüsü altında Müslüman dünyanın tek ve güçlü temsilcisi Türk imparatorluğunun toplum ve dini yapısının çözümlenmesi, manevi hayatının ve toplumsal dayanışmasının güçsüz bırakılarak bir tehdit olmaktan uzaklaştırılması amacıyla, papalık tarafından adı geçen devletin dini konumlarını, Hıristiyan azınlıklarını hedef kitle şeklinde planlayan hizmetler ‘propaganda’ adı altında örgütlendi. 16. Yüzyılda propaganda faaliyetleri bazı devletlerce kamu hizmeti sayıldı. Dini, siyasi, askeri ve kültürel hedeflere yönlendirilen propaganda faaliyetleri rakip veya savaşan devletlerin sivil ve askeri kitlelerini etkilemeyi, yönlendirmeyi esas alır. Propaganda bu dönemde, yanıltma, taraftar kazanma, planlanmış istekleri kabul ettirme aracı olarak kullanıldı (Avşar, 2004: 20).

1622 yılının Haziran ayında Papa XV. Gregory, zamanın Avrupa'sında, Kilise kurumunun durumunu yeniden düzenlemek zorunda kalmıştır. Ogünlerde Bohemya, Alsas ve Palatinate'da din savaşları yeniden başlamıştı. Ama papa biliyordu ki bunlar silah zoruyla yeniden dinde birlik kurmaya yetmeyecekti. Zaman böyle bir iş için artık çok geç olmuştu. Protestan Reform Hareketinin etkilerine karşı mücadele edebilmek için, yeni koşullar nedeniyle, yeni önlemler almak gerekiyordu. İşte bütün bu düşüncelerledir ki Papa Gregory Katolik Kilisesinin iman ve inancını barışçı yollardan yaymak için yeni, örgütlü ve sürekli bir kuruluşun oluşturulmasını düşündüğünü bildirdi. Bunun ardından, 22 Haziran'da, Sacra Congregatio Christiana Nomini Propaganda; ya da bugün daha çok hatırlanan adıyla, Sacra Congregatio de Propaganda Fide kuruldu. Bu kuruluş Roma Katolik Kilisesinin resmi bir organı oldu ve Katolik Kilisesinin inanç ve imanını yenidünyaya yaymak, aynı zamanda eski dünyada da Roma Kilisesinin din anlayışını pekiştirmek ve yeniden

(20)

9 güçlendirmekle görevlendirildi. Sacra Congregatio, propaganda görevlerini yüklenmek için kurulan ilk organ değildi. Bu işi yapan ve özel olarak da böyle bir isimle adlandırılan ilk kuruluş oluyordu (Qualter,1980: 255).

Papalığa bağlı bu resmi Propaganda Kurumu kurulduktan sonra kilise görevlilerinin bireysel anlayıştaki çalışmaları sona ermiş; onun yerine, merkezi otoritenin kontrol ve yönetiminde tek bir hareket tarzı izlenmeye başlanmış; Katolik-olmayan ülkelerde ayin dualarında kullanılan kitaplar ile piskoposların ve diğer Kilis’e görevlilerinin misyonerler için hazırladıkları eserlerin biçim ve işlemleri üzerinde merkezi bir denetime gidilmiştir. Birkaç yıllık bir dönem içinde, 1627'de Papa VIII. Urban, misyonerler için merkezde bir okul açmak amacıyla, Collegium Urbanum'u kurmuştur. Propaganda Kurumunun çalışmaları geniş çapta ve "topluluk bilincine" seslenecek nitelikteydi; yani, bireylere değil, "Amerika'daki puta tapanlar" ile "Avrupa'daki Protestan halklara" seslenilmekteydi (Qualter, 1980: 255-256).

Propaganda terimi ise Katolik Kilisesi tarafından oluşturulan “Congraga tio de propaganda fide” yani “İtikadı Yayma Cemaatinden” gelmiş, ilk olarak, Roma Katolik kilisesi tarafından sosyolojik manada kullanılmış ve fikirlerin yayılması deyiminde ifadesini bulmuştur (Özsoy, 2009: 54). Protestan kiliselerinin ortaya çıkmasıyla sonuçlanan bu dinsel devrim (reformasyon) döneminde cemaat, Katolik kilisesinin karşı devriminin bir parçasıydı. Bu dönemde Galileo teleskopla gözlemler yapmış ve dünyanın Güneşin çevresinde döndüğünü söylemiştir. Kilisenin yasakladığı önermelerden birini ihlal eden Galileo, Katolik kilisesinin öğretilerine karşı gelmekten yargılanıp mahkûm edilmiştir. Daha sonra iddiasından vazgeçirilen Galileo kiliseyi, savunulamaz bir düşünceyi savunmak zorunda bırakmıştır. Muhtemeldir ki propaganda, halk nezdinde çağrıştırdığı olumsuzluğuna, kilisenin bilimsel olarak yanlışlığı gösterilebilecek bir konuyu savunmak durumunda bıraktırıldığı bu temel olayın büyük etkisi olmuştur (Severin ve Tankard, 1994: 154).

Bununla beraber, propagandanın siyasal hayatın içinde devamlı ve temel önemde bir görünüm kazanması ve geniş kapsamlı, örgütlü bir propagandanın yapı malzemesi için gerekli koşullar ancak on dokuzuncu yüzyıldaki ulus devletleriyle

(21)

10 birlikte ortaya çıkabildiği için, esas itibarıyla propaganda çağdaş sayılabilecek bir olgudur (Qualter, 1980: 257).

Propaganda tarihi açısından belki de bir ilki temsil eden Fransız ihtilali, siyasi propagandanın uygulanışı açısından incelendiğinde bizlere pek çok farklı örnek sunmaktadır. İhtilali, salt bir halk hareketi olarak görmek ve patlama noktasına gelmiş bir toplumun anlık bir çıkışı olarak düşünmek, elbette iktidar ve siyaset tarihi açısından gülünç bir iddia olacaktır. Bilakis Fransız ihtilali; devrim komitelerinden devrim kulüplerine ve meclislerine, oradan ateşli devrim propagandistlerine ve seyyar söylevcilerine kadar tam bir organizeli propaganda faaliyetini kapsamaktaydı. Hatta 1793 yılında, propaganda adıyla devrim düşüncelerini kitlelere yaymak maksadıyla bir örgüt bile kurulmuştu. Yine; La Marseillaise, Frikya başlığı, Federasyon ve Yüce Varlık şenlikleri, Jacobin Kulüpleri Örgütü, Versailler’a yürüyüş, Meclislere karsı toplu gösteriler, büyük alanlara kurulan idam sehpaları, L’Ami du Peuple’un taslamaları, Pere Duchene’in sovguleri, kısacası yeni propagandanın bütün kaynakları Fransız ihtilali sayesinde uygulamaya geçiriliyordu (Domenach, 1995: 26).

20. yüzyılda ise kitle iletişim araçlarının gelişmesi ve yaygınlaşmasıyla mesajlar aynı anda milyonlarca kişiye ulaştırılmaya başlanmıştır. Propagandayı milyonlara ulaştıran kitle iletişim araçları bu nedenle toplumsal davranışları ve tutumları yönlendirmiştir (Akarcalı, 2003: 17). Çağdaş propagandanın temelleri I. Dünya Savaşı ve 1917 Sovyet Devrimiyle birlikte atılmıştır. I. Dünya Savaşıyla öğeleri birbirinden kopuk ve geçici bir propaganda türü ortaya çıkarken, Sovyet Devrimi ile sistemli ve sürekli bir propaganda ortaya çıkmıştır. I. Dünya Savaşında devletler kendi askerlerine moral vermek, düşman ülkelerin askerlerini ve sivil halkı demoralize etmek için propagandanın imkânlarından azami derecede yararlanmışlardır. Özellikle askerliğin mecbur olmadığı İngiltere ve Amerika gibi ülkelerde askerliğin ne kadar onurlu bir meslek olduğunu anlatmak için yoğun propagandalar yapılmıştır (Özsoy, 1998: 89).

(22)

11 Örgütlü devlet propagandası ise ilk kez Birinci Dünya Savaşı’nda Britanya Enformasyon Bakanlığı aracılığıyla gerçekleşmiştir. Asıl olarak propaganda yapmakla yükümlü Enformasyon Bakanlığı’nın, en saf ve propagandaya açık kişiler olarak gördükleri Amerikalı aydınları hedef aldığını belirten Chomsky, savaş sırasında uygulanan propagandanın amacını şöyle açıklar: “Britanya Enformasyon Bakanlığı’nın sonradan yayınlanan belgelerinde hedeflerinin tüm dünyanın düşüncelerini denetim altına almak olduğu görülmektedir (Chomsky,1997).

ABD’de 1916 yılındaki seçimleri savaş karşıtı tutumuyla kazanan, ancak iktidardayken savaşa girmesi gereken Woodrow Wilson’un önündeki tek engelin; barışçıl bir halkın tüm Almanları öldürmek isteyecek çılgınlar haline nasıl getirileceği sorunu olduğunu söyleyen Chomsky, burada propagandanın devreye girmesinin kaçınılmaz olduğunun altını çizer. Böylelikle ABD tarihinde ilk büyük devlet propaganda aygıtı geliştirilmiş olur: Kamu Enformasyon Komitesi. Diğer adıyla Creel Komisyonu. Komisyonun bir kaç aylık çalışması sonucunda savaşma histerisinin yükseldiği ABD, kendini savaşın içinde buldu (Chomsky, 1997).

Bununla birlikte propaganda, çağımızın başında propaganda hizmetleri, haber alma faaliyetlerinin tamamen dışında, bağımsız bir niteliğe kavuşturuldu. Rakiplerin güçsüz kılınması için dost, müttefik, tarafsız devletlerin kamuoylarını yönlendirme ve etkileme aracı haline getirildi. Savaşlarda, açıklanan görevleriyle birlikte muharebe alanlarının ve gerilerinin, belirlenen amaçlar doğrultusunda hedef kitle sayılarak yanıltma, kışkırtma gibi görevleri üstlenen ‘harp propagandası’ hizmetleri örgütlenmeye başladı. Birinci dünya savaşı devam ederken ‘propagandayı’, ‘dezenformasyon’ ve ‘ajitasyonu’ ülke içinde ve dışında, varlığının devamı için temel şart olarak kabul eden Sovyet ihtilali ve Bolşevik rejim, propaganda faaliyetlerinin kapsamını ve özelliklerini geliştirdi. Siyasi görüşlerin, düşüncelerin ve bir ideolojinin propaganda ile benimsetilip yaygınlaştırılacağı, rakip düşünce ve ideolojilerin etkisiz kılınabileceği en geniş biçimde bu rejimle birlikte ortaya kondu ve uygulandı. Savaştan sonra propaganda, bir anlamda toplumlara yeni hayat tarzlarını benimsetme aracı haline getirildi. Nasyonal sosyalizm ve faşizm, büyük ölçüde propaganda aracının etkin ve verimli şekilde uygulanmasıyla, Nazi

(23)

12 Almanya’sını ve faşist İtalya’yı dünya sahnesine çıkardı. İkinci dünya savaşında propaganda hizmet ve faaliyetleri savaşan her ülke için harbin hedeflerinin ele geçirilmesinde en etkili psikolojik etkileme ve destek aracı olarak değerlendirildi. Bu yaklaşımla bilim, sanat ve teknolojiyle donatılıp güçlendirilerek yeniden örgütlendi (Avşar, 2004: 20-21).

Domenach (1995: 15)’in belirttiği gibi iktidar olabilmenin düşlendiği çağlardan beri var olmasına karşın, siyasi propaganda daha çok yirminci yüzyılın ilk yarısına damgasını vurmuş olgulardan birisidir. Ayrıca İkinci dünya savaşı öncesi toplumları sarsan Komünizm, Faşizm, Nasyonal Sosyalizm gibi akımlar ancak propaganda sayesinde kendilerini tanıtabilmişler ve iktidara gelmişlerdir. Lenin Bolşevizm’i yerleştirmesini büyük ölçüde propagandaya borçludur; Hitler iktidarı alışından 1940’a kadar, bütün utkularını propagandayla kazandı. Bu iki lider farklı görüşte olmalarına karşın birer savaş önderi olmanın ötesinde birer propaganda ustasıydılar.

1.3. Propagandanın Amacı ve Fonksiyonları

Her şeyden önce modern propaganda psikoloji ve sosyolojinin bilimsel analizlerine dayandırılır (Ellul, 1973: 4). Geniş kitleleri etkilemek amacında olan propaganda bunu yaparken psikoloji ve sosyolojiden yaralanır. Bununla birlikte Labin’e göre (1972: 10) genel olarak, propaganda iki amaca hizmet eder: Elde edilmiş kişilerin fikirlerini daha yüksek bir düzeye getirmek ve elde edilmemiş kişileri fikir yönünden işlemek. Yani propaganda genel olarak, hedef kitlede yeni bir düşünce ya da eylem geliştirmek veya hedef kitlede var olan bir düşüncenin ya da eylemin şiddetini arttırmak propagandanın genel amaçlarını ifade edilebilmektedir. Öte yandan Propaganda faaliyetlerinin bir diğer hedefi de müttefikler arasında güvensizlik ve şüphe oluşturmak suretiyle bunların birliğini bozmaktır (Erdemir, 2009: 276). Bütün bu amaçlarına bakıldığı zaman propagandanın hayatın her alanında kullanılabileceğini ve yapılabileceğini de unutmamak gerekmektedir.

Propagandanın bir yönü de doğası gereği çeşitli teknikler kullanarak geniş kitleleri etkilemek, kitlelerin duygularına ulaşmak isteklerini ve arzularını kazanmak

(24)

13 ve kitlelerde bir kabul kazanmak için düzenlenen bir teknik olmasıdır (Watson, 1997: 388).

Propaganda denilince ilk akla gelen isimlerden birisi olan Hitler’e göre (2002: 791-792); propaganda, zafer anında hazırlıklı bulundurmak için kitlelerin kafasına bir fikri yerleştirmeye çalışır. Teşkilat, devamlı, organik ve mücadeleye hazır bir şebeke sayesinde zafer için dövüşür. Bu şebekeyi kabiliyetli ve azimli taraftarlar arasından topladığı kimselerle kurar ve zaferin kazanılması için kavgaya sevk eder. Bununla birlikte propagandanın birinci vazifesi daha sonraki teşkilat için insan kazanmaktır. Propagandayı yapan teşkilatın birinci vazifesi ise propagandayı devam ettirecek insanları kazanmaktır. Propagandanın ikinci vazifesi mevcut durum ve düzeni, itibardan düşürmek, yeni doktrini nüfuz ettirmek için çalışmaktır. Teşkilatın vazifesi ise, doktrini tam bir zafere ulaştırmak için mücadele etmektir. Hitlerin propagandadan sorumlu bakanı Goobbels propaganda hakkında şöyle diyordu “propaganda kamuoyunun oluşumunu denetlemek devletin mutlak hakkıdır. Propagandanın işlevi yoldan döndürmek değildir. Onun görevi, daha çok, takipçiler toplamak ve onları hizaya sokmaktır… Görevimiz, düşünceleri basite indirgeyip ilkel kalıplara dökerek, siyasal ve ekonomik yaşamın karmaşık sürecini en yalın terimlerle sunup sokağa taşıyarak ve bunları küçük adamın kafasına zorla sokarak… Bireyin çevresini değiştirmek amacıyla insanın faaliyet gösterdiği her alana girmektir (Healey-Traverse, 1998: 15).

Propagandanın kitleleri ikna etme gücü fark edildiği andan itibaren, bu gücü kendi fikir ve kanaatlerini yaymak ve taraftar toplamak için kullananların sayısı artmaya başlamıştır. Bu mücadelenin en yoğun gerçekleştiği yer ise kuşkusuz siyasi platform olmuştur (Akarcalı, 2003: 12). Propagandanın ikna etme gücünün farkında olan siyasiler hem geçmişte hem de günümüzde siyasi çıkarlar amacıyla propagandadan etkin bir şekilde faydalanmaktadırlar.

Özsoy’a göre (2009: 55) Propagandanın amacı kısaca, fertleri kabule zorunlu olmadıkları bir düşünceyi, istekleriyle kabule, yapmaya zorlanamayacakları bir hareketi istekleriyle yapmaya yöneltmektir.

(25)

14 Bununla birlikte propaganda insanların fikir ve düşüncelerini etkileme amacındadır. Bunu yaparken de her türlü olanaktan yararlanır. Propagandacı, insan bilgisine, eğilimlerine, arzularına, psişik mekanizmasına, şartlarına ve sosyal psikoloji kadar derin psikolojiye de dayanarak adım adım kendi tekniğini oluşturur (Ellul, 1973: 4).Örneğin hedefine ulaşmada toplum üzerinde etkili olduğuna inandığı birtakım sembollerden yararlanır ayrıca propagandacı amacına ters düşen hiçbir düşünce veya fikirden de bahsetmez. Propagandanın genel amaçlarına baktığımızda etkin bir propaganda genel olarak amacı propagandanın yapılacağı hedefte yeni bir tutumun geliştirilmesi, var olan tutumun daha da pekiştirilmesi ya da yeni bir tutum geliştirmek olarak sıralanabilir.

Hiçbir görüşü olamayan bir kişiye görüş aşılamak zor değildir. Çünkü kişinin bu etkiye direnç göstermesi için bir sebep yoktur. Bununla birlikte mevcut olan bir tutumun şiddetini arttırmak biraz daha güç olmakla beraber tutumunu değiştirmek kadar güç değildir. Çünkü yerleşen tutumu değiştirmek için birey büyük bir direnç gösterecektir. Bunun nedeni ise hedef kişinin kendi görüşünden farklı bir iletişimle karşı karşıya gelmesidir. Propagandanın iddiasıyla kendi görüşü arasındaki fark, bir tutarsızlık bilişsel çelişki oluşturacağından kişide sıkıntı yaratacaktır. Tutarsızlıktan kurtulmanın yollarından birisi, propagandada ileri sürülen fikri kabul etmek ya da direnmektir (Armağan,1999: 419-420).

İletişimsel özellikler ele alındığında propagandanın görüşü dinleyicinin görüşü arasındaki fark ne kadar fazlaysa o farkı kapatmak için o kadar fazla bir tutum değişimi gerekmektedir. Ya da çift yönlü propaganda olarak bilinen ve karşıt görüşe de yer veren propagandanın daha etkili olduğu bilinmektedir. Bununla birlikte hedef kitlenin bilgi, zekâ, eğitim, kendine güven, tutumun katılık derecesi ve tesadüfen duyma gibi özellikleri de propagandanın üzerinde etkili olmaktadır. (Armağan,1999: 420).

Propagandanın hedefi, sadece bireylere tutum ve hedefleri benimsetmek değil onların aktif olarak bu propaganda sürecinin içerisinde yer almasını sağlamaktır. Günümüzde propagandanın yöneleceği hedef kitlenin isteklerinin önceden bilmesi amaca daha kolay ulaşmak için şart hale gelmiştir. Bireye farklı seçenekler sunmayıp

(26)

15 kendi isteğini aktardığı için propaganda mantığa hitap etmez (Geçikli, 1999: 268). Bununla birlikte propaganda aslında bir silahtır ve eğer iyi düzenlenmiş mesajlar hedefe ulaşırsa o zaman propagandanın etkili olacağını rahatça varsayabiliriz. Aynı varsayımlar altında, propaganda saldırılarının etkileri büyük ölçüde diğer saldırılara ve bu saldırıların büyüklüklerine de bağlıdır (Colin, 2009: 7).

Propaganda gerek kullanım amacı, gerekse de kullananların niyeti açısından şu ana kadar kötü bir ün yapmıştır. Sosyal bir nitelik taşıması gerekirken, daha çok siyasi bir nitelik taşımıştır. Günümüzde kullanılan biçimiyle tüm ahlaki normları bir kenara bırakarak büyük bir hızla yoluna devam etmektedir. Bu etkili silah, kullanan insanların elinde bir sosyal yaklaşım tarzı olmaktan çok, bir sosyal felaketin kaynağı olmakta ve tam anlamıyla beyin yıkama metodu olarak kullanılmaktadır (Avşar, 2004:1).

1.4. Propaganda Araçları

Her şeyden önce propagandacı, toplulukların ve yasalarının oluşumu ve çözümlenmesi, çevresel kısıtlamalar ve kitlesel etkiler ile ilgili bilgilerimizi temel alarak kendi yöntemini oluşturur (Ellul, 1973: 4). Hedef kitlenin özelliklerine bağlı olarak propagandacının kullanacağı yöntem değişir. Bireylerden ziyade grupları etkilemeyi amaçlayan propagandanın önemli özeliklerinden biriside her amacına ulaşmak için her türlü iletişim aracını kullanmasıdır. Genel olarak bakıldığında bu araçlar basılı, yüz yüze ve görsel işitsel araçlar olmak üzere üç kısımda incelenebilir.

 Basılı Araçlar: gazete, dergi, kitap, broşür, el ilanı, yazılı afiş, fotoğraf vb.

 Yüz Yüze Araçlar: toplantılar, mitingler, seminerler, tiyatro oyunları, yürüyüşler, canvassing vb.

 Görsel İşitsel Araçlar: radyo, sinema, televizyon, müzik, telefon, internet, sosyal medya, videolar, hoparlör vb.

Bunlardan başka kitlesel gösteriler, kılık kıyafetler, üniformalar, hatta mimari yapılar bile propagandanın amacı için kullandığı araçlardır.

(27)

16 Propagandayı yapan tarafından kullanacağı aracı tanımak son derece önemlidir. Bunun yanı sıra propagandaya maruz kalan kitle veya birey için de propagandanın yapılacağı araç ile olan iliksisi de propagandacı tarafından çok iyi bilinmelidir. Bu noktada incelenecek araçlar mesaj iletebilir nitelikte olmakla beraber kitlelere mesaj iletebilir nitelikte olmalıdır (Yılmaz, 2007: 38).

Propaganda da amaç geniş kitlelere ulaşmak olduğundan propaganda için bu araçlar hayati önem taşımaktadır. Özellikle son yüzyılda kitle iletişim araçlarının baş döndürücü bir hızla gelişmesiyle birlikte propaganda yapıcılar için bu teknolojik gelişmeler büyük avantajları da beraberinde getirmiştir.

1.4.1. Söz

Propaganda insanlar konuşarak iletişim kurmaya başladıkları andan itibaren söz, propagandanın en önemeli araçlarından biri olmuştur. Çok önemli teknolojik gelişmelerin yaşandığı günümüzde de halen söz propagandanın en önemli aracıdır. İşte bu yüzdendir ki insanları etkilemede, onları telkinle büyülemede ve dinleyici ile konuşmayı birleştirme de sözün önemi büyüktür (Çavdar, 2007: 9).

Propagandada kullanılan dil düş yaratmaya yöneliktir. Propaganda tüm gücünü mesajları aktarmak için kullanacağı dilden alır. Bundan ötürü de, propaganda sırasında mesajların hazırlanmasında dili çok iyi kullanan profesyonellerin görev aldığı durumlar söz konusu olabilmektedir (Aziz, 2003: 15). Propaganda bakımından ifadenin hem basit hem açık olması şarttır. Çünkü halk kitleleri basit fikirlerden hoşlanır. Örneğin bilimsel toplantılarda konferans veren bir profesör sadelik şartına uymaya lüzum görmez çünkü karşısındaki olgun dinleyici kitlesi her cümleyi anlayabilecek bilgili ve yetişkin insanlardır. Geniş halk kitleleri ise böyle değildir. Kültür seviyesi yüksek olan milletlerde bile halk kitlesi yine sade ifadelerden hoşlanır (Türkmen, 1965: 16).

Sözlü propaganda biçimi her zaman için propagandada çok etkili olmuştur. Sözlü propaganda dinleyiciyle konuşmacı arasında son derece etili olan büyülü bir

(28)

17 atmosfer oluşturarak dinleyicinin tutum ve davranışlarının propagandacının istekleri doğrultusunda değiştirilmesinde veya pekiştirilmesinde kullanılan en etkili propaganda araçlarındandır. Sözler günümüzde teknolojinin gelişmesiyle birlikte radyo, televizyon internet gibi araçlar vasıtasıyla artık dünyanın her yerine ulaştırılabilmektedir. Ancak şunu da unutmamak gerekir ki sözler propaganda için çok önemli bir araç olsa da eğer propagandacı sözü iyi bir şekilde ifade etmiyorsa propagandada amacına ulaşmakta zorlanır. Bu noktada iyi bir hatip olmak ve sözleri hedef kitleyi etkimle noktasında adeta bir büyüleme aracı olarak kullanmak önemlidir. Bunun en güzel örneğini Hitler İkinci Dünya Savaşı sırasında radyo kanalıyla ve mitinglerle kitlesini adeta hipnoz ederek onları etkilemeyi başararak vermiştir. Ancak sözlü propagandanın etkisi sınırlıdır. Ne zaman ki konuşma biter propagandanın da etkisi yavaş yavaş azalmaya başlar bu sorunu ise propagandacılar sürekli tekrar yoluyla aşmaya çalışırlar.

1.4.2. Gazete

Propaganda amaçlı kullanılan en eski kitle iletişim araçlarından birisi gazetedir. Özellikle 14. yüzyılda matbaanın icadıyla birlikte o döneme kadar elle yazılan gazete seri bir şekilde basılır hale gelmiş ve böylece daha fazla kişiye daha kısa sürede ulaşmak mümkün olmuştur.

Tirajları milyonları aşan günlük gazetelerin, her defasında yüz binlerce nüsha müteaddit defa basılması ve bunların modern ulaşım vasıtasıyla günü gününe dünyanın her tarafına ulaştırılması hiçte küçümsenmemesi gereken bir durumdur. Bir defada veya bir günde yüz binlerce askerinizi bir yerden bir yere nakletmeniz mümkün olmayabilir. Ama başarılı ve etkili bir yayınla, yüz binlerce askeri moralmen yıldırabilir ve savaşamaz hale getirebilirsiniz (Özsoy, 1999: 118).

Bunla birlikte Domenach’e (1995: 21) göre on sekizinci yüzyılın düşünürleri devrimci bir propaganda için yergi yazılarına, kitaplara (hatta bir ansiklopediye) başvurdular, çabaları kesin bir etki yarattı; Fransa’da 1848 yılına doğru da gene bir açılış olacaktı. Bununla birlikte kitabın pahalılığı onu yalnız seçkin bir kitleye özgü bir nesne durumuna getiriyor, baskı sürelerinin uzunluğu da kitap kadar pahalı

(29)

18 olmayan broşür ya da taşlamaların güncelliğini ister istemez geciktiriyordu. En uygun propaganda aracı gazeteydi. Belirli görüşleri savunan gazeteler Fransız devrimiyle birlikte belirdi ve etken bir rol oynadı. Bununla birlikte, on dokuzuncu yüzyılın ortalarına kadar, gazeteler çok pahalı kalmıştı, ancak seçkin bir çevre için çıkıyordu. Abone olmaksa bir zenginlik belirtisiydi.

19. yüzyılda yaşanan sanayi devrimi ve yeni icatlar gazeteciliği büyük oranda etkilemiştir. Gazeteler bu dönemde iktidar için bir propaganda aracı olarak önemini arttırmıştır. Özellikle büyük kitleler üzerindeki inandırıcılık oranı propagandacıların gazeteye yönelmesinde etkili olmuştur. Gazetelerin kitleleri etkileme, yönlendirme ve inandırma etkisini gören ve siyasal erki ele geçirme ya da elinde tutma amacında olan çevreler, propagandalarını bu yolla halka iletmeye başlamışlardır. Gazeteler kamuoyunu şekillendirmede, propaganda yapmada devletlerin önemli ve güçlü bir aracı olarak etkinlikleri artırmaya başlamışlardır (Yılmaz, 2007: 39).

Hitler de gazeteden propaganda aracı olarak sonuna kadar yararlanmaya çalışmıştır. Hitler’in propaganda Bakanı Dr. Joseph Goobbels tüm Alman Gazetelerine: “Okuyucu sizi yanı başında duran bir realite gibi algılamalıdır” mesajını vermiştir. Bu direktiften sonradır ki, gazeteler, insanların kan ter içinde kaldıkları, vücut vücuda oldukları kitle mitinglerinin atmosferini yansıtmaya başladılar (Akarcalı 2003:118).

Günümüze gelindiğinde ise bir propaganda aracı olarak gazete özellikle son yıllarda etkili bir biçimde kullanılmaktadır. Gazetelerin çok geniş okuyucu tirajlarına sahip olması, kamuoyu oluşturmadaki katkısı, seçim zamanlarında karasız seçmeni etkilemedeki rolü ile günümüzde gazete propaganda yapıcılar tarafından vazgeçilmez bir araçtır. Ancak gazeteleri elinde bulunduran çevreler bunun sonucu olarak kendi propagandalarını kamuoyuna yansıtmakta hatta bazı gazeteler destekledikleri partiye olan yakınlığını açıkça dile getirmektedir.

(30)

19 1.4.3. Radyo

Farlı demografik kitlelere ulaşması, çok geniş kitlelere ulaşma imkânı, okuma yazma bilme gibi bir zorunluluğu olmaması ve gelişen teknolojiyle birlikte bireye özel bir araç haline gelmesi ile radyo propaganda aracı olarak son derece etkili bir kitle iletişim aracıdır. Radyonun ucuz olması, pratik olması ve kolay temin edilebilir olması da radyonun kullanımını yaygınlaştırmıştır.

Propaganda araçlarını sözlü ve yazılı olmak üzere ikiye ayıracak olursak, klasik propagandanın en önemli sözlü şekli mitingler ve toplantılar, yazılı propagandanın ise basındır. Radyonun ise hem toplantılara hem basına göre etkinliği daha fazladır. Radyonun her şeyden önce seslendiği insan sayısı diğer araçlara oranla daha fazladır. Basın gibi okuryazar olmayı bile gerektirmez. Mitinglerdeki sesin ulaşma alanı sınırlı değildir. En ücra köşelere kadar ulaşabilir. Eğer radyo vericisi kuvvetli ise mesafe ve sınır dahi tanımaz. Dinleyicinin bir düğme çevirmesi ile duyma alanına girme özelliğine sahiptir. Radyo dinleyicisinin, gazete okuyucusundan farklı olarak söylenenler üzerinde durup düşünmesi, söylenenleri eleştiri süzgecinden geçirmesi zordur (Kuran, 1962: 48).

Geniş kitlelere hitap etme özelliği ile radyo özellikle ikinci dünya savaşında en sık başvurulan propaganda araçlarının başında gelmektedir. Hitler kitleler üzerinde radyonun güçlü etkisine inandığı için Avrupa’daki en ucuz radyo alıcısını üreterek piyasaya sürdü. Bu radyo alıcısının satın alınması için hükümet halka yoğun bir para yardımı yaptı. Burada amaç, Almanya’daki her eve bir radyo alıcısı yerleştirmekti (Akarcalı, 2003: 114-115). Bununla birlikte Hitler Almanlara “ne kadar büyük bir millet oldukları” telkinini verirken, radyonun propagandadaki yerini kavrayarak, geniş kitleleri etkilemeyi başarmıştır. 1933 yılında iktidara geldikten sonra radyonun teknik bakımdan geliştirileceğini ve yaygınlaştırılacağını açıklayan Hitler, bu iş için propaganda bakanı Goobbels’i görevlendirmiştir. Goobbels, radyoları Nazi yandaşları ile doldurarak kesif bir beyin yıkama hareketi başlatmıştır. Artık radyoda her program “tek halk, tek devlet, tek başkan” sloganları ile açılmaktadır. Her gittiği yerde radyo aracılığıyla Almanlara seslenme imkânı bulan Hitler, propagandasını

(31)

20 radyoyu kullanarak yürütmüş, propaganda bakanı Goobbels ise tarihe “radyo dehası” olarak geçmiştir” (Çavdar, 2007: 12-13).

Savaş yıllarında radyo, sadece saldırgan ülkeler tarafından kullanılmamıştır. Saldırıya uğrayan ülkeler de, saldırgan ülkeler kadar güçlü teknik donanımlara sahip olmasalar da, bağımsızlıklarını kazanabilmek için radyo yayınlarını kullandılar. Bu ülkeler, bağımsızlıklarını kazandıktan sonra da, halkın moralini yüksek tutmak ve onlara ülkenin yeniden inşa edilmesi sırasında moral destek sağlamak için bu önemli kitle iletişim aracından yararlandılar (Kuruoğlu, 2006: 9).

Radyonun etkisi ve inandırıcılık gücü o kadar fazladır ki bazen akıl dışı olayların dahi, gerçekleşmişçesine insanların inandırılması mümkündür. Buna örnek vermek gerekirse; 30 Ekim 1938 yılında, Amerikan C.B.S. radyosu, aniden Orsan Welles’in Merihlilerin dünyayı işgal ettiklerini anlatan bir radyo programını yayınlanmasıyla başlamıştı. Oyunu dinleyenlerin bunu gerçek zannederek Allah’a yalvarıp haç çıkardıkları, Merihlilerden kaçmak için sokaklara düştükleri, telefonlara sarılıp yakınlarıyla vedalaştıkları, gazete merkezlerini arayıp tamamlayıcı bilgi istedikleri görülmüştür (Kuran, 1962: 49).

Öte yandan radyonun hedef kitle üzerindeki bu etkileri teknolojinin daha da gelişmesiyle birlikte, özelliklede televizyonun icadı ve yayılmasıyla etkisini yitirmiştir. Günümüzde artık radyoların özel hedef kitleleri vardır. Bütün bunlara rağmen radyo hala propaganda aracı olarak kullanılabilmekte özellikle seçim zamanlarında parti liderleri veya sözcüleri radyo programlarına katılarak kendi propagandalarını yapma fırsatına erişmektedirler.

1.4.4. Televizyon

Günümüzde kitle iletişim araçları arasında belki de en önemli propaganda aracı televizyondur. Öyle ki televizyon artık günümüzde kitle iletişim araçları içerisinde hedef kitleye ulaşmada en etkili yolların başında gelmekte bu yüzden özellikle seçim kampanyalarında, parti propagandası yapılırken sık sık başvurulan bir araç olarak göze çarpmaktadır.

(32)

21 Günümüzde en etkili propaganda araçları arasında televizyon baş sırayı almış bulunmaktadır. Televizyonun kamuoyu oluşumundaki etkisi, en çok sayıda insana en kısa sürede ulaşma imkânı tanımasının yanı sıra görüntüyle sesi aynı anda iletmesinden ve okuma yazma bilme gerektirmemesinden kaynaklanmaktadır. Ayrıca televizyonun görselliği ve kameranın kaydettiğinin olduğu gibi izleyicisine yansıtması televizyonu günümüzde en etkili kitle iletişim araçlarından birisi haline getirmiştir (Özsoy, 1999: 62).

Ülkemizde özellikle 1990lı yılların başından itibaren özel televizyonların yayın hayatına başlamasıyla birlikte yaygınlaşan televizyon artık hemen her evde bulunan en yaygın kitle iletişim araçlarının başında gelmektedir. Olabildiğince geniş kitlelere mesajını duyurmak isteyen propaganda yapanlar, televizyonun bu özelliği fark etmiş ve propaganda mesajlarını televizyon vasıtasıyla bireylere ulaştırmaya çalışmışlardır. Siyasal seçimlerde, televizyonun gündemi, seçim sonuçları üzerinde önemli rol oynadığı için adaylar ve partiler televizyonun gündemini kendi hedefleri doğrultusunda yönlendirme çabalarına girişmektedirler. Ayrıca günümüzde televizyon, seçmenler açısından adayları ve partileri yakından tanımak için de seçmen tarafından kullanılan bir araç haline gelmiştir. Televizyonlardaki tartışma programları, siyasal reklamlar, açık oturumlar, söyleşiler, haberler ve seçim konuşmaları ile partiler kararsız seçmeni etkilemeye çalışmakta ve bunun için de etkin propaganda faaliyetleri yürütmektedirler.

Özetle televizyon gündemi belirleme noktasındaki etkinliği ve şehirlerin, ilçelerin hatta köylerin bile en ücra köşelere kadar yaygınlaşması sebebiyle, günümüzde vazgeçilmez bir propaganda aracı haline getirmiştir.

1.4.5. Sinema

Propaganda aracı olarak kullanılan bir diğer kitle iletişim aracı görüntü, ses ve müziğin birleştiği, insanların duygularına hitap eden ve insanların büyük eğlence araçlarından birisi olan sinemadır. Domenach’e (1995: 54) göre sinema, ister

(33)

22 belgesel değeri için (gerçeği devinimi içinde yeniden gösterir, böylelikle ona tartışma götürmez bir gerçeklik kazandırır) kullanılsın, isterse, tiyatro gibi, eski bir söylenceden, tarihsel bir konudan, çağdaş bir senaryodan yararlanarak kimi görüşleri yaymak için kullanılsın, özellikle etkili bir propaganda aracıdır.

Sinemanın kitleler üzerindeki etkileyici gücü, diğer kitle iletişim araçlarıyla mukayese edilemeyecek kadar büyüktür, çünkü büyük şehirlerin lüks temasa salonlarından, en ücra köylerin açık hava alanlarına kadar geniş bir alana ulaşma gücüne sahiptir. Fiyattaki ucuzluk bakımından kolayca izlenebilmesi ve çoğaltım imkânlarına sahip olması sinemanın moral ve sosyal etkiler bakımından essiz bir araç olduğunu göstermektedir (Özsoy 1998: 353-354). Özellikle savaş filmleri propaganda açısından mesajların verilmesi için en çok kullanılan türdür. Bu tarz filmlerle vatanseverlik, birlik beraberlik gibi duyguları insanlara aşılamak için en iyi yollardan biridir. Ayrıca sinemada gösterilen filmdeki karakterle kendilerini arasında bir bağ oluşturmakta, onlarla özdeşleşmektedirler. Buda verilen mesajların bireyler tarafından kabul edilmesi kolaylaşmaktadır.

Sinemanın bir diğer avantajı da sinema çekimi için harcanan maliyetin dışında herhangi bir harcamaya gereksinim duyulmamasıdır. Ayrıca sinemanın tekrar yayınlanabilme özelliği de propaganda için önemli bir diğer avantaj noktasını oluşturmaktadır.

Sinemanın dezavantajı ise, propaganda içerikli filmleri izlemek isteyen hedef kitlenin zaman ve para harcayarak sinema salonlarına gitmek durumunda kalmasıdır. Ancak yinede televizyonun yokluğunda, dünya savaşları dönemlerinde geniş kitleleri etkilemek için sinema etkin bir biçimde propaganda aracı olarak kullanılmıştır.

Teknolojik gelişmeleri bünyesine erken sokabilen batılı ülkeler özellikle bu konuda önemli çalışmalar yapmışlardır. Savaşan ülkelerin büyük bir kısmı kendi bünyelerinde propaganda amaçlı sinema birimleri oluşturmuşlar ve bu noktada sinema özellikle kendi halkının moralini yükseltmek ve savaş hakkında bilgi vermek amacıyla kullanılmıştır. Savaş dönemi boyunca Nazi Almanyası ve Sovyet Rusya,

(34)

23 propagandayı etkili bir savaş silahı olarak kullanırken İngiltere ve İtalya da propagandayı sinemada ele aldılar. İngiltere’de sinema etkili bir propaganda aracıydı. Özellikle belgesel sinemada diğer ülkelere oranla daha başarılı olan İngiltere’de belgesel filmler, propaganda amaçlı kullanılmaktaydı. İngiliz Belgesel Sinema hareketi, John Grierson tarafından başlatılmıştı ve Grierson aynı zamanda İngiliz Belge Okulu’nun da kurucusuydu. 1939 yılında patlak veren savaş, İngiliz belgesel film yapımcılarına büyük bir şans verdi ve bu sayede fazlaca film çekildi (Akarcalı, 2003: 232).

Günümüzde sinemayı en etkin kullanan ülke şüphesiz Amerika Birleşik Devletleridir. Hollywood yapımı sinema filmleri ile sadece siyasi açıdan değil, toplumları etkileme konusunda da başarılı örnekler vermiş ve hala vermeye devam etmektedir. Amerikan tipi yaşam tarzını dünyaya transfer etmeyi amaçlayan Hollywood, bu yolla tek tip bir dünya toplumu oluşturmayı amaçlamakta bunun içinde film teknolojisinin tüm olanaklarından yararlanmaktadır.

Amerikalılar kurmuş oldukları dağıtım firmaları sayesinde dünyanın her yerinde pazarlayarak, dünya da genel olarak bir sempati toplamaya çalışırlar. Gerek Vietnam savaşı, Gerek İkinci Dünya Savaşı, gerekse de Ortadoğu Savaşları hakkında sayısız filmler çeken Hollywood, Amerika’nın güncel olarak rol oynadığı neredeyse tüm olayları film haline getirerek dünyada bir kamuoyu yaratmayı kendine yol edinmiştir (Çavdar, 2007: 16).

1.4.6. Resim

Propaganda daha fazla kişiye ulaşmak ve istediği algıyı oluşturmak için her yolu kullanmış ve kullanmaya devam etmektedir. Bu yollardan biriside resimdir. Resim yoluyla propaganda yapmanın ilk örneklerini Napolyon vermiştir. Napolyon yeni bir teknik olarak, resimleri baskı yoluyla çoğaltarak imparatorluğun çeşitli bölgelerine propaganda amacıyla göndermiştir (Domenach, 1995: 22)

Resmin pek çok türü vardır: fotoğraflar, karikatürler, alaylı resimler, simgeler, önderlerin resimleri olarak sıralanabilir. Resim en çarpıcı ve en etkili araçtır. Altına

Şekil

Tablo 1: Cinsiyet Dağılımı
Tablo 3:Eğitim Düzeyi Dağılımı
Tablo 4:Mesleki Dağılım
Tablo 5:Gelir Düzeyi Dağılımı
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Thakur (2017) et al, proposed an object detection framework that discovers objects of this present reality present either in advanced image or video, where the

O ’nun öteki aydınlardan en önemli farkı, oku­ ması, araştırması ve sığ polemikler yerine bir satranç ustası gibi yaptığı hamlelerdir. Attilâ Ilhan, edebiyatı

Öğretmenlerin mezun oldukları “Eğitim Fakültesi”, “Fen-Edebiyat Fakültesi” ve alan dışı fakültelerin gerek sosyal sermaye düzeyleri gerekse sosyal sermaye

Sırası ile birinci de- rece yakınlarda meme kanseri hikayesi, ikinci derece yakınlarda meme kanseri hikayesi, doğum yapmamış olma, emzirmeme ve yaş, meme kanseri gelişimi için

Bulgular: Hizmet içi eğitim alma, kullanılan mekanik ventilatör tipini bilme, aspirasyon sıklığının belirlenmesi, aspirasyon sırasında gelişen riskler, ağız

Balkır’a göre “Kadına yönelik şiddet, bir toplumsal cinsiyet ayrımcılığı ve sosyal bir ihmalkarlıktır.” Daha önceleri şiddetin kaynağının toplum olarak

High dose rate brachytherapy was applied 20 Gy in 4 fractions for curative patients and 15-18 Gy in 3 frac- tion for postoperative patients with afterloading system by using

Yukarıdaki tablodan yararlanılarak 2006-2016 döneminde yıllara göre Kayseri ve Türkiye’nin imalat sanayi ihracatının teknoloji sınıfları itibarıyla dağılımı