• Sonuç bulunamadı

Bell Paralizili Hastalarda Elektrofizyolojik Testlerin Prognostik De

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bell Paralizili Hastalarda Elektrofizyolojik Testlerin Prognostik De"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

G‹R‹fi

Bell paralizisi fasiyal sinirin idiopatik akut inflamatuar bir hastal›¤›d›r. Di¤er kranial sinirlerde etkilenme olmadan yüzün mimik kaslar›nda akut ve tek tarafl›

parezi geliflmesi ile karakterizedir. Güçsüzlük 24-48 saatte yerleflir, nadiren 7-10 güne kadar ilerleyebilir.

Hastalar›n %80’i 2 ay içinde düzelirken, %20’sinde güçsüzlük kal›c› olur.1,2,3,4,5 Etiyolojisi tam olarak bilinmemektedir. Fasiyal sinirde iskemik, enfeksiyöz veya inflamatuar nedenlerle ödem geliflti¤i ve sinirin fallop kanal›nda s›k›flarak tuzakland›¤› kabul edilir.6,7,8 Sinirde sadece demiyelinizasyon ve iletim blo¤u geliflir ise prognoz iyi ve düzelme h›zl›d›r.1 Fasiyal sinir motor liflerinin önemli bir k›sm›nda aksonotimezis olufltu¤unda, aksonal dejene- rasyonun fliddetine ba¤l› olarak iyileflme gecikir ve s›kl›kla parsiyeldir. Sinirde nörotimezis geliflti¤inde ise iyileflme çok az olur ya da olmayabilir.1,4 Elektrofizyolojik testler sinirdeki hasarlanman›n patofizyolojisinin belirlenmesinde ve prognozun tayininde yard›mc›d›r.

Bu çal›flmada ilk kez Bell paralizisi geçiren ve ek hastal›¤› olmayan 46 hastada fasiyal sinir iletim çal›flmas›, i¤ne EMG ve göz k›rpma refleksi incelenmifl ve bu testlerin prognostik önemi araflt›r›lm›flt›r.

HASTALAR ve YÖNTEM

Çal›flmaya, Sa¤l›k Bakanl›¤› Tepecik E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi Nöroloji Poliklini¤ine yak›nmas›n›n ilk üç gününde baflvuran, daha önce periferik fasiyal paralizi geçirmemifl, hipertansiyon, diabetes mellitus, kronik böbrek yetmezli¤i, otoimmun hastal›k gibi kronik bir hastal›¤› olmayan, nörolojik, kulak-burun-bo¤az ve sistemik muayenesinde periferik fasiyal paralizi d›fl›nda bulgu saptanmayan,18-60 yafl aras› 46 hasta al›nd›.

Hastalara asiklovir (3 x 800 mg/gün-7 gün) ve prednizolon (1 mg/kg-7 gün) tedavisi verildi.

Tedaviye uymayan hastalar de¤erlendirmeye al›nmad›. Hastalar›n klinik evresi ilk baflvurusunda ve

1. ay sonunda Hause-Brackmann (HB) s›n›flamas›na göre belirlendi. Hastal›¤›n 10-12 ile 30-40.

günlerinde Nihon Cohden Neuropack 4 EMG cihaz›

kullan›larak elektrofizyolojik de¤erlendirme (fasiyal sinir iletim çal›flmas›, i¤ne EMG, göz k›rpma refleksi) yap›ld›.

Fasiyal sinir iletim çal›flmas›nda konsantrik i¤ne elektrod orbikülaris oris kas›na yerlefltirildi ve fasiyal sinir ayn› taraftaki stilomastoid foramenden supramaksimal olarak uyart›larak M-yan›t› kayde- dildi. M-yan›t› amplitüdü pikten pike ölçüldü. M- yan›t›n›n ilk pikinin bafllang›ç noktas› ile uyar›

aras›ndaki zaman fark› ölçülerek latans hesapland›.

‹fllemler sa¤lam tarafta da tekrarland›. Hasta ve sa¤lam taraf aras›nda amplitüd yüzdesi (hasta taraf amplitüd / sa¤lam taraf amplitüd x 100 = %) hesapland› ve hastalar amplitüd yüzdesine göre

%10 ve alt›, %11-39, %40-79, %80 ve üzeri olmak üzere dört gruba ayr›ld›. Latans 4,5 msn.den uzun ise veya hasta taraf latans› x sa¤lam taraf latans› + 1 msn. ise anormal olarak kabul edildi. Göz k›rpma refleksi kayd› için, yüzeyel gümüfl disk EEG elektrodlar› her iki göz d›fl köflesinde orbikülaris oküli kas›na ve referans elektrodlar 5 cm uzakl›kta burun kökü distaline iki yanl› olarak yerlefltirildi.

Submaksimal olarak trigeminal sinirin supraorbital dal› uyart›larak göz k›rpma refleksi yazd›r›ld›. R1 ve R2 yan›tlar›n›n latanslar› hesapland›. ‹psilateral R1<13 msn. ve R2<41 msn. ve kontrolateral R2<44 msn. ise normal olarak de¤erlendirildi. Hastalar göz k›rpma refleksi yan›tlar›na göre normal, uzam›fl yan›tl› ve yan›t al›namayanlar olarak grupland›r›ld›.

Fasiyal sinir M-yan›t› latans ve amplitüdü ile göz k›rpma refleks yan›tlar› hastalar›n ilk ve 1. ay sonunda HB evresi ile karfl›laflt›r›ld›.

‹statiksel çal›flmada Kruskall-Wallis, Manny-Whitney, ki-kare, Paired Samples testleri kullan›lm›flt›r.

SONUÇLAR

Çal›flmaya al›nan 46 hastan›n 19’u (%41,3) kad›n, 27’si (%58,7) erkek ve yafl ortalamas› 34,2±SD (18-

(2)

60) idi. Kad›n ve erkek hastalar aras›nda yafl ve taraf fark› saptanmad›.

‹lk muayenede hastalar›n 8’i evre 2’de (%17,4), 17’si evre 3’te (%37), 12’si evre 4’te (%26,1), 9’u evre 5’te (%19,6) yer ald› (fiekil 1). Birinci ay›n sonunda 33 hasta (%71,7) tam düzeldi. 10 hastada (%21,7) evre 2 düzeyine, 2 hastada (%4,3) ise evre 3 düzeyine kadar iyileflme görüldü. Bir hastada ise hiç düzelme olmad›.

10-12. günde ölçülen M-yan›t› latanslar› evre 2’deki 8 hastan›n 1’inde (%12,5), evre 3’teki 17 hastan›n 4’ünde (%23), evre 4’teki 12 hastan›n 3’ünde (%25), evre 5’teki 9 hastan›n 3’ünde (%33) uzam›flt› (fiekil 1).

Klinik evre yükseldikçe latans uzamas›na e¤ilim oldu¤u gözlendi ise de, bu e¤ilim istatistiksel olarak anlaml› bulunmad› (p=0,865). 10-12. günde ölçülen M-yan›t› latanslar› ile bir ay sonraki muayene evreleri karfl›laflt›r›ld›¤›nda ise, latans uzamas› olan hastalarda iyileflmenin daha az oldu¤u görüldü. Bu sonuç istatistiksel olarak anlaml› bulundu (p=0,043) (fiekil 2).

Hastalar›n 37’sinde (%80,4) 10-12. günde göz k›rpma refleksi al›namad›. 10-12. günde kaydedilen R1 yan›tlar› ile ilk muayene evreleri karfl›laflt›- r›ld›¤›nda klinik evresi yüksek olan hastalarda R1 yan›t› kayb›n›n daha s›k oldu¤u görüldü (p=0,014) (Tablo 1). Evre 4 ve 5’teki hastalar›n hiçbirinde R1 yan›t› al›namad›. 10-12. günde kaydedilen R1 yan›tlar›, bir ay sonraki muayene evreleri ile karfl›laflt›r›ld›¤›nda ise, istatistiksel olarak anlaml› bir fark saptanmad› (p=0,120).

Tablo 1. 10-12. gün göz k›rpma refleksi R1 ve R2 yan›tlar›n›n ilk muayene evrelerine göre da¤›l›m›

Evre R1 R1 R1 R2 R2 R2

var yok uzam›fl var yok uzam›fl 2 3(%37,5) 4(%50) 1(%12,5) 4(%50) 4(%50) 0 3 3(%17,6) 12(%70,6) 2(%11,8) 8(%47) 9(%53) 0

4 0 12(%100) 0 0 12(%100) 0

5 0 9(%100) 0 0 9(%100) 0

Toplam 6(%13) 37(%80,4) 3(%6,5) 12(%26,1) 34(%73,9) 0

10-12. günde kaydedilen R2 yan›tlar› ile ilk muayene evreleri karfl›laflt›r›ld›¤›nda, evreler aras›ndaki fark istatistiksel olarak anlaml› bulundu (p=0,005). Evre 4-5’teki hastalar›n hiçbirinde R2 yan›t›

kay›tlanamad›. 10-12. günde kaydedilen R2 yan›tlar›

ile bir ay sonraki muayene evreleri karfl›laflt›r›ld›¤›nda da evreler aras›ndaki fark istatistiksel olarak anlaml›

bulundu (p=0,048). Klinik olarak evre 3’te olan hastalar›n tamam›nda, evre 2’de olanlar›n %90’›nda R2 yan›t› kaydedilemedi (fiekil 3).

fiekil 1. ‹lk baflvuru ve 1. ay sonundaki klinik evrelerin karfl›laflt›r›lmas›

fiekil 2. 10-12. gün M yan›t› latans›n›n 1. ay HB evresi ile karfl›laflt›rmas›

fiekil 3. 12-12. gün göz k›rpma refleksinin 1. ay HB evresi ile karfl›laflt›r›lmas›

(3)

TARTIfiMA

Bell paralizisinin s›kl›kla 3-4. dekadlarda görülmekle birlikte her yaflta görülebildi¤i, her iki cinsin eflit etkilendi¤i bildirilmektedir. Hastalar›m›z›n yafl ortalamas› 34, erkek/kad›n oran› 1,3 idi. Hasta grubumuzda erkeklerin daha fazla olmas›, grubun küçük ve seçilmifl olmas›na ba¤l› olabilir.1,2

‹lk muayenede, hastalar›m›z›n üçte biri evre 3’te, yaklafl›k beflte biri evre 5’te yer alm›flt›. Birinci ay›n sonunda hastalar›m›z›n %71,7’si tam, %26’s›

k›smen iyileflirken, 1’inde ise hiç iyileflme olmad›.

Çal›flmalarda da Bell paralizili hastalar›n %70-80’inin bir ayda tam düzeldi¤i, bu oran›n üçüncü ayda

%85’e, birinci y›l›n sonunda %95’e ulaflt›¤›

belirtilmektedir.3,9,10 Birinci ay›n sonunda yeterli iyileflme olmayan hastalar›m›z›n %60’›n›n daha sonraki kontrollerinde iyileflmenin devam etti¤i gözlenmifltir. Üçüncü ay›n sonuna kadar hiç iyileflme olmayan ve 10-12. günlerde fasiyal siniri uyart›lamayan hastam›zda iyileflmenin olmayaca¤› ya da yetersiz olaca¤› düflünülmüfltür.1,3,9

Literatürde elektrofizyolojik testlerin en güvenilir ölçüm zaman›n›n 5. gün ve 1. ay oldu¤u belirtilmektedir.2,11 Baz› araflt›rmac›lar akut dönemde birkaç gün ara ile tetkikin tekrarlanmas›n› ve klinik bulgular ile karfl›laflt›r›lmas›n› önermektedir.11 Çal›flmam›zda, elektrofizyolojik testler klinik ilerlemenin 10. güne kadar uzayabilmesi nedeniyle 10-12. günlerde uygulanm›flt›r.

10-12. günlerde ölçülen M-yan›t› latans› paralizinin a¤›rl›¤› ile uzama e¤ilimi göstermifl ise de, bu fark istatistiksel anlaml›l›¤a ulaflmam›flt›r. M-yan›t› latans›

bir ay sonraki muayene evreleri ile karfl›laflt›r›ld›¤›nda ise, latans uzamas› olan hastalarda iyileflmenin daha az oldu¤u görülmüfltür. Literatürde M-yan›t› latans›

ile prognoz aras›ndaki iliflki tart›flmal›d›r. Baz›

çal›flmalarda ölçümün lezyon yeri distalinden yap›lmas› nedeni ile latans›n genellikle normal ölçülece¤i, ancak h›zl› ileten liflerin etkilenmesi durumunda latans uzamas› saptanabilece¤i ve latans uzamas›n›n lezyonun patofizyolojisine iliflkin bilgi

vermemesi nedeni ile prognostik öneminin olmad›¤›

bildirilmifltir.1,11 M-yan›t› latans› normal olan baz›

hastalarda yeterli düzelme olmamas› da bu görüflü destekleyen bir gözlemdir. Baz› çal›flmalarda ise, 14.

günden sonra ölçülen M-yan›t› latans›nda uzama olmas› ile yavafl iyileflme aras›nda iliflki oldu¤u bildirilmifltir.1,5,12,13

‹¤ne elektrodla ölçülen amplitüd de¤erleri uygulamada yap›lacak küçük oynamalarla çok farkl›

kaydedilebilece¤i için güvenilir olarak kabul edilmemekle birlikte, çal›flmada bir parametre olarak incelenmifltir.1 Çal›flmalarda M-yan›t› amplitüd yüzdesi sa¤lam taraf›n %10 ve alt›nda olan hastalarda düzelmenin çok yavafl veya yetersiz olaca¤› bildirilmektedir.1,2,4,11,12,14 Hasta grubumuzda da benzer flekilde 10-12. günlerde kaydedilen M- yan›t› amplitüd yüzdesi düflük olan hastalarda iyileflmenin daha az oldu¤u görülmüfltür.

Çal›flmam›zda, göz k›rpma refleksi ile prognoz aras›ndaki iliflki de araflt›r›lm›flt›r. 10-12. günlerde hastalar›m›z›n %80’inde R1 yan›t› kaydedile- memifltir. R1 yan›t› kaydedilemeyen hastalar›n klinik evrelerinin, R1 yan›t› kaydedilebilen hastalara göre yüksek oldu¤u görülmüfltür. 10-12. günlerde R1 yan›t› kaydedilebilen hastalar›n tümünün birinci ay›n sonunda tam iyileflti¤i gözlenmifltir. 10-12. günlerde R1 yan›t› kaydedilemeyen hastalar›n %72,9’unda 1.

ayda R1-yan›t› kaydedilmifl olup, bu hastalar›n

%30’unda klinik olarak da iyileflme oldu¤u görülmüfltür. 10-12. günlerde R2 yan›t› al›namayan hastalarda da paralizinin daha a¤›r oldu¤u gözlenmifltir (fiekil 3). Bu hastalar›n %86,8’inde 1.

ayda yap›lan incelemede R2 yan›t› normal bulunmufl olup, bu hastalar›n %30’unda belirgin düzeyde iyileflme oldu¤u görülmüfltür. Yap›lm›fl çal›flmalarda da, hasta grubumuzda oldu¤u gibi R1 yan›t› al›nan hastalarda iyileflmenin tam ve erken oldu¤u, R1 yan›t›n›n al›namad›¤› hastalarda ise klinik iyileflmeye paralel olarak yan›t›n da normale döndü¤ü belirtilmektedir.1,6,10,11,15

Fasiyal sinir M-yan›t› latans›nda uzama ve göz k›rpma refleksinin kaybolmas› ve erken dönemde

(4)

geri dönmemesini kötü prognoz ile iliflkili bulmufl olmam›z, elektrofizyolojik testlerin Bell paralizisinde prognostik öngörü yönünden yararl› olaca¤›n›

desteklemektedir.

KAYNAKLAR

1. Ertekin C. Santral ve Periferik EMG-2006;525-549.

2. G Djordjevic, S Djuric. Early prognostic value of electrophysiological tests in Bell’s Palsy- Estimating the duration of clinical recovery.

Medicine and Biology-2005;12:1,47-54.

3. Slavica K Katusic, C Beard. ‹ncidence, clinical features and prognosis in Bell’s Palsy, Rochester, Minnesota, 1968-1982. Ann Neurol;1986;20:622-627.

4. Douglas L. Electroneuronography: Neurophysiologic evaluation of the facial nevre. Audiology Online-2001;6:11.

5. Ard›ç FN, Ard›ç P. Electroneurography in the late period of Bell’s palsy.

Acta Otolaryngol-1997;117:325-328.

6. Özdo¤an I. Bell felcinde göz k›rpma refleksinin prognostik de¤eri. Türk Nöroloji Dergisi-2001;7:1.

7. Fisch U, Felix H. On the pathogenesis of Bell’s palsy. Acta Otolaryngol- 1983;95:532-538.

8. Liston SL, Kleid MS. Histopathology of Bell’s palsy. Laryngoscope- 1989;99:1.

9. Koike Y. An epidemiological and clinical study on idiopathic facial palsy in Japan. Acta Otolaryngol-1988;446:7-9.

10. Kimura J, Giron LT. Electrophysiological study of Bell palsy. Arch Otolaryngol-1976;102:3.

11. Dumitru D, Walsh N. Electrophysiologic evaluation of the facial nerve in Bell’s palsy. American Journal of physical medicine and rehabilitation-1988;6704:137-144.

12. Thomander L, Stalberg E. Electroneurography in the prognostication of Bell’s pasy. Acta Otolaryngol-1981;92:221-237.

13. Hill MD, Midroni G. The spectrum of electrophysiologic abnormalities in Bell’s palsy. The canadian journal of neurol-2001;28:2,5.

14. Sillman JS, Niparko JK. Prognostic value of evoked and standard electromyography in acute facial paralysis. Otolaryngology-head and neck surgery-1992;107:3,8.

15. Mizukoshi K, Watanabe Y. Prognostic value of blink test in patients with facial paralysis. Acta Otolaryngol-1988;446:70-75.

Referanslar

Benzer Belgeler

‹ki grup aras›nda yo¤un bak›m, hastanede kal›fl sü- resi ve hastanede kald›¤› sürede analjezik ihtiyac› yö- nünden anterior torakotomi grubu lehinde istatistiksel

Akut miyokard infarktüslü hastalar›n tedavisinde perkütan ko- roner giriflimin, miyokardiyal doku perfüzyonunun bir göster- gesi olan ST segment rezolüsyonunu, trombolitik

Her iki grup aras›nda spontan soluma ve LMA ç›kar›l- ma süreleri aras›nda anlaml› farkl›l›k bulunmazken, göz açma, sözel uyar›lara yan›t, kifli, yer ve zaman

Sonuç olarak, omuz muayene testlerinde Hawkins, Tump-up, global ROM, rotator k›l›f stres testi ve O’Brein testleri omuz sorunlar› olan hastalarda tan› de-5. ¤eri

Kalp at›m h›z›nda bafllang›ç de¤erlerine göre; diltizem gru- bunda ekstubasyon sonras›nda anlaml› de¤ifliklik saptanmaz- ken, esmolol grubunda ekstubasyon öncesi,

Sonuç olarak, p53 immünoreaktivitesi ile prognostik faktörleri karfl›laflt›rd›¤›m›zda sadece damar invazyonu (p&lt;0.05) vke perinöral invazyon (p&lt;0.05) ile

Yap›lan deneyler sonucu elde edilen ürünler baz›nda ortoklaz ve albit için hesaplanan seçimlilik de¤erleri s›ras›y- la fiekil 3a ve fiekil 3b’de, toplam alkali için

Onikinci ayda antikor yan›t› &lt; 10 IU/mL’nin al- t›na inen hastalar›n, yedinci ayda düflük antikor yan›tl› hasta grubundan (&gt; 10-100 IU/mL) olmas›, hemodiyaliz ya