• Sonuç bulunamadı

Ege Üniversitesi Hemşirelik Yüksek Okulu Dergisi 4 : Çeviren : Dr.Aynur ESEN"

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Ege Üniversitesi Hemşirelik Yüksek Okulu Dergisi 4 : Çeviren : Dr.Aynur ESEN""

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Ege Üniversitesi Hemşirelik Yüksek Okulu Dergisi 4 : 3. 1988

HEMŞİRELiK LiTERATÜRÜNDEN ÖZETLER

AIDS HAKKINDA MESAJLAR*

Çeviren : Dr.Aynur ESEN"

HIV (HUMAN Irnmuno-deficiency Virus) ile enfekte olmuş genç ye - tişkinlerin ve çocukların sayısı artıyor. Bu insanlar aşağıdaki bulaşma yollarından herhangibiri ile enfekte olabilirler :

- Sero-pozitif (AIDS virusu taşıyan) annelerden doğmakla:

- Kontamine olmuş kan ve kan ürünleri veya steril olmayan iğne ve enjektörlere maruz kalmakla;

 Deri bütünlüğünü bozan, deriyi yaralayarak travmatize eden bazı işlemlerle (kulak veya burunu delmek, deriye dövme yapmak, derinin kazınarak kanatılması, sünnet vb. gibi);

 Cinsel ilişki yoluyla (1).

AIDS 'in tedavisinin ya da aşısının olmaması nedeniyle HIV enfek- si yo n l a n n ın ya yı l ı mın ı ö n le me k iç in ya p ı la n k o ru yu c u u yg u la ma - ların ilk şekli bilgi verici ve eğitici programlardır. Bu tür programlar, farklı grupların; karakteristik yapılarını, b i l g i ve tutumlarını, verile - cek tek n ik bilg iyi an lama kapasitelerin i, veril ecek b ilg iyi g rup lara en iyi şekilde ulaştıracak açıklama yollarını ve grupları en iyi şekilde et - kileyecek iletişim tipini dikkate almak zorundadır. Verilen bilgi esas k o n u ya d a ya l ı o l ma l ı a n c a k a yn ı z a ma n d a g ru b u n s o s yo -k ü l tü r e l düzeyine de uyarlanmandır (1).

Hemşireler bu türden bilgi verici ve eğitici programlara aktif şekilde katılabilirler ve de katılmalıdırlar. Birinci basamakta çalışan

•ICN- Uluslararası Hemşirelik Konseyi-tarafından iletilmiş özel duyuru, ICN/

88/201

••E.13. Hemşirelik Yüksek Okulu Iç Hast. Hem. Araştırma Görevlisi.

91

(2)

sağlık görevlileri ve toplumlarının güven duyulan üyeleri olarak, hemşireler; okullarda sağlık kurumlarında ve diğer ortamlarda kişiler ve ailelerle doğrudan ilişki içinde çalıştıkları için, risk altındaki popülasyon gruplarına ve alıcı konumdald dinleyici gruplarına direkt olarak ulaşabilirler.

Bununla beraber hemşirelerin, sağlığı yükseltmek için başlatılan herhangi bir kampanyanın, Ulusal AIDS Plan ve Programlarıyla koor- dine edilmesi ve bütünleştirilmesi gerektiğinin bilincinde olmaları da önemlidir. AIDS hakkında aşağıdaki mesajlann tümü veya herhangi biri dikkate alınabilir.

1. HIV ile oluşan enfeksiyonlar uzun sürelidir. Kişi bir defa enfekte olduğu zaman. virus uzun süre vücuda gizlenerek kalır ve bu süre içinde AIDS ya da HIV ile ilişkili diğer durumların gelişme riski artar (2).

2. HN ile enfekte olmuş bir kişi yıllarca belirti verıneyebilir ve kendisi de enfeksiyonu farketmeyebilir. Buna rağmen böyle bir kişi vi- rusu, başka kişilere bulaştırabilir (2).

3. HN'unun geçişinin başlıca yolu, vajinal, anal veya oral yolla cinsel ilişkidir (2).

4. HIV ile enfekte olmuş gebe bir kadın, henüz doğmamış bebeğine virusu geçirebilir (2).

5. Damar yolu ile ilaç kullanan kişiler, iğne ve enjektörleri çoğu kez ortak kullandıkları için.

Fırv

ile enfekte olma yüksek derecede risk altındadırlar (2).

6. Enjeksiyonlar, kulak yada burun delme, dövme, akupunktur, derinin kanayacak kadar incitilmesi dahil deriyi yaralayan tüm işlemler veya deri bütünlüğünü zedeleyecek diğer teknikler, kontamine olmuş araç-gereç veya enstrüman yoluyla HIV'ü bulaştırabilirler (2).

7. AIDS çoğunlukla 20 -49 yaş gruplarını etkllemektedir (1 ).

8. Bugün her AIDS vakasının 25 ile 100 kişiyi HIV-ıi ile enfekte edebileceği tahmin edilmektedir; bu oran gelecek birkaç yıl içinde daha da artacaktır (1).

9. H I V e n f e k s i y o n l a r ı i l e A I D S b e l i r t i l e r i n i n b a ş l a m a s ı arasındaki süre 6 aydan 7 yıla hatta daha fazla bir süreye kadar uza- yabilir (1).

(3)

10. HIV 'ünün evde veya dışarda; solunum veya mide -barsak yo- luyla ya da dikkate almadan yapılan günlük insan -insana ilişkilerle bulaşabileceğini destekleyen bir kanıt yoktur (1).

11. HIV' ünün; böcekler, besin, su, tuvaletler, yüzme havuzlan, ter, gözyaşı, yiyecek-içecek kaplarmm ortak kullanılması yoluyla veya tel- efonlann ya da ikinci elden giysilerin kullanılması gibi diğer yollarla bulaşabileceğini destekleyen bir kanıt yoktur (1).

12. AIDS% kişiler dahil, HN ile enfekte olmuş kişilerin kişisel hak ve değerlerinin korunması; HIV enfeksiyonlannın ve AIDS'in kon - tr o lü v e y a y ılımın ı ö n le me k iç in y a p ıla n ç a lış ma la r ın te me li n i oluşturur (3).

13. Tüm enfeksiyon kontrol yöntemleri bütün okullarda rutin olarak uygulanmalı ve yürütülmeli, ihtiyacı olabileceği düşünülen da ha büyük çocuklara ise cinsel yaşam konusunda çok dikkatli bir şekilde ve gerekirse tekrar tekrar bilgi verilmelidir (1).

14. Kan ve d i ğer vü cu t sıvılan HIV ü nü v e d iğer enf eksiy o n yapan mikroorganizmalan taşıyabildiği için, hemşireler bütün kan ve vücut sıvılarım sürekli enfekte olmuş gibi düşünüp önlem al - malıdır.

15.

Fırv

ile enfekte olmuş bir kişi ile okula birlikte devam eden öğrenciler için, günlük insan-insana ilişkilerde bir tehlike yoktur. Bu gruptan öğrencilerin, sınıfta, kafeteryada, ya da tuvaletlerde günlük yaşamın gerektirdiği sıradan ilişkilerde AIDS virüsü alamayacak - ların' öğrenme gereksinimleri vardır. Ancak, bununla birlikte aynı öğrencilerin kendilerini AIDS oluşturabilen virusdan nasıl koruyabi- leceklerini de öğrenmeye gereksinimleri vardır (4).

16. ilaç kullanan kişilerin, iğneleri, bir defa bile olsa, ortak kul - lanmalan HIV ile enfeksiyon oluşmasının son derece kolay bir yoludur (4).

17. Kiş is el çal ış mala r. A I D S 'i d u rd u r ma k için y a p ıla n tü m önleyici çalışmaların temelini oluşturur (5).

18. Dogru bilgi verme ve yoğun eğitim çalışmalarıyla, AIDS'in yayılması durdurulabilir (5).

(4)

KAYNAKÇA

1. WHO/ICN : Guidelines for nursing management• of people infected with human immuno-deficiency virus (HIV), WHO AIDS Series 3, Ge- neva, 1988.

2. WHO Report : Counselling in HIV infection and disease. AIDS Action, AHRTAG, London, September, 1988.

3. WHO Press : Press Rele,ase, WHO/24, Geneva, 5 July, 1988.

4. Koop. EC : Understanding AIDS, Public Health Reports, Vol 103, No.

3. pp. 329-336.

5. Meyer, A. : AIDS prevention throug health promotion, World Sum - mit of Ministers of Health on Programmes for AIDS Prevention, London 26-28 January, 1988.

(5)

SABUN KÖPÜĞÜ LAVMANINA HAYIR

Rousseau Paul, M.D. : No Soapsods Enemas. Postgraduate Medicine Mardi 1988 Vol. 83 No. 4 P : 352-353

ÖZET : Ümran GÜLER

Konstipasyon. yaşlılık veya gençlikte yaşam boyunca bir problem olarak görülebilir. Hareketsizlik, ilaç kullanımı, hastalık durumları ve yaşlılıkta barsak fonksiyon bozulmasının da katılmasıyla barsak motilitesinin değişmesi konstipasyona neden olur.

Sıklikla konstipasyon tedavisinde uygun olmayan yöntemler kul- lanılmaktadır.

Lifli diyet, egzersiz, tıbbi tedavinin değişmesi, tuz kullanımı veya laksatifler, lavman gibi çeşitli tedavi yöntemleri vardır.

Sabun köpüğü lavrnaru akut kolitis gibi ciddi yan etkilere neden ol- masına rağmen, halen bazı hastalarda sürekli olarak uygulanmakta - dır. Her nekadar sert sabunun yumuşak sabundan daha az zarara neden olduğu söylenmekteyse de sabun köpüğü lavmanının nasıl hasara neden olduğu bilinmektedir. Kolon mukozasının hasanna neden olan tek bir etken madde değil, çok çeşitli sabunlann kimyasal bileşimindeki maddelerdir. Bunlar fenol, potos, sert alkall gibi maddeler olabilir.

Uzun zincirli yag asitlerinin castor yağlyla yapılan çalışmalann da tarumlandığı gibi bir yaralanma faktörü olarak değerlendirilebilir.

Castorl yağuun aktif bileşimi olan ricinoleic asit tavşanların bar- sak mukozalannda morfolojik hasara neden olan uzun zincirli yag asididir.

Sert ve yuşumak sabunlann uzun zincirli yağ asitlerinin Na ve K tuzlarını içermesinden dolayı sabun köpüğü ile görülen kolon değişikliklerine sebeb yag asitleri teorisidir.

Sabun köpüğü lavmarunın kompllkasyonu olarak sabunun neden olduğu kolitis genellikle kendi kendine sınırlanmasına rağmen, anaf - laksi, rektal gangren, aşırı seröz sıvı kaybı, hatta ölüm gibi daha ciddi vakalar kaydedilmiştir.

Yıllardır ikaz edilmesine rağmen sabun köpüğü lavmanı kullanı mı pek çok uygulayıcılar tarafından halen giincelliğini korumaktadır.

Sağlık bakımmda çalışanların hepsinin egitiminde sabun köpüğü lavmarunın sağlığa zararlı etkisi olduğunun vurgulanması, gelecekte onların kullanımını durdurmak için gereklidir.

1Castor Yagı : Kunduzun guddelertnden çıkarılan keskin kokulu bir madde.

95

Referanslar

Benzer Belgeler

IMDG: Birleşmiş milletler, uluslararası tehlikeli yüklerin deniz yolu taşımacılık sözleşmesi IATA: Birleşmiş milletler, uluslararası tehlikeli yüklerin hava

Verilerin değerlendirilmesi sonucunda, yapılan postural drenajm etkili olduğu ve mekonyum aspirasyon sendrom'lu bebeklere bakan doktor ve hemşirelerin uygulamalarına

genellikle erkek çocukların götürüldüğü hastanelere göre daha kötü ko ullarda olanlarına götürüldüğü belirlenmiştir (7). Ürdün, Tunus, Umman da yapılan

Tablo 2'de görüldüğü gibi aile içinde kadınların karar v rm oranlannın kıyafet seçimi dışındaki diğer d ğişkenl rde rkeklerd n oldukça düşük, resmi işler

yüzdelik ve ortalamalar arasındaki farkın önernlilik testi (t testi) ve Kolrngorov Simirnov testi kullanılmıştır.. Yaş grubuna göre dağılimlan incelendiğinde: en

Bu bireyi, uygun ve bir iş beceremeyen bir kimse olarak görüp ondan uzaklaşmak yerine, o bireyin niçin öyle düşündüğünü farkedebilmesi ve daha da

(1) Bu eğitim ve öğretim yönergesinde adı geçen kavramlar aşağıda açıklanmıştır. a) Öğrenci: Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi lisans öğrencisini ifade eder. b)

Hemşirelik Yüksek Okulu öğrencileri arasında sigara alışkan- lıgma ilişkin elde edilen verilerin değerlendirilmesi sonucu 17 -25 yaş grubu kız ögrencilerde