• Sonuç bulunamadı

Van Gölü 'ndeki Akdamar Adas

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Van Gölü 'ndeki Akdamar Adas"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Van Gölü 'ndeki Akdamar Adası 'nda bulunan "Surp Haç Kilisesi" nin tamamlanan restorasyonu için tören yapılırken biz de Cumhuriyet'teki yazımızda "mimari" çalışmalardaki "özen" e değinmiştik. (29 Mart 2007-Uygarlık İzinde) çalışmalarda "danışman" lık yapan Ermeni mimarlarımızdan Zakaryan Mildanoğlu , Feriköy Ermeni Kilisesi'nde sunduğu "Restorasyonun Öyküsü" nü şöyle noktalamıştı: "Sonuç olumludur; bazı hatalar görülebilirse de geri dönülmez nitelikte değillerdir."

Törene katılan Ermenistan Kültür Bakan Yardımcısı Gyurjyan da "Restorasyonda çok az yanlış var, ama genel olarak çok iyi..." derken Türkiye'den Patrik II. Mesrob da şunları söylemiş: "Bu başarılı restorasyon hükümetimizin tarihi eserlere ayrım gözetmeksizin verdiği önemin güçlü bir göstergesidir..."

Öncelikle, işte bu "başarı" yı kutlamak gerekmiyor mu? Ülkemizdeki restorasyonların birçoğuna "korumak adına tahribat" denilebilen bir dönemde, yüzümüzü ağartan bu sonucu yaratanlara bilmem ki nasıl "teşekkür" etmeli?

Yapımcı Kartalkaya firması; rölöve, restitüsyon ve restorasyon projelerinin müellifi ve sorumlu mimar Yakup Hazan ; genel koordinatör mimar Dr. Fatma Sedes ; şantiye şefi inş.müh. Adnan Vural ; konservatör Evren Belli ; bezemeci Akbil Bengül ve bakanlık uzmanlarının yanı sıra Prof. Dr. Işık Aksulu , Prof. Dr. Ara Altun , Prof. Dr. Oktay Belli , Doç.Dr. Mehmet Top ile Rıdvan İşler 'den oluşan "Bilim Danışma Kurulu..."

Bu "onur kadromuz" la birlikte kolları sıvayan Ermeni kökenli mimar ve mühendislerimiz ile Ermenistan'dan ve İtalya'dan katılan meslektaşları...

Bütün bu emektarlarımızın adları bile anılmazken; günlerdir yazılan ve konuşulan ise "mimarî" başarı yerine "ruhanî" serzenişler... "Müze" olduğu için konmayan "haç" tan ötürü, restorasyonda tüm "kutsal simgeler" e gösterilen "saygı" nın bile göz ardı edilebildiği eleştiriler...

Örneğin, bu "eksik" lik nedeniyle Türkiye'ye gelmeyen Ermeni Ortodoks Kilisesi Ruhani Lideri II. Gagarin , müze işlevinden ve törenin kilise gelenekleri yerine laik kurallarla yapılmasından Ermeni halkının rencide olduğunu açıklamış...(Milliyet-28 Mart 2007)

'Saygı'nın göstergeleri

Oysa, kilisenin bin yıl önceye ait yapısal nitelikleriyle birlikte, özellikle "dinsel kimliği" ne ait tüm öğeleri "rencide" olmasınlar diye; örneğin, kutsal resimlerdeki yok olmuş kısımlar "hayali benzetmeler" le tamamlanmaya

kalkışılmamış.

Dahası, kilisenin "haç kaidesi" de bulunamadığından, yenisinin "gerçek form" unda yapılabilmesi için Ermenistan'daki 10. yy kilise örneklerine bakmakla yetinilmemiş; uzman davet edilerek "eskisine en yakın" şekilde yapılması

sağlanmış...

İşte, kutsal değerlere böylesine "saygı" lı bir restorasyonla, Anadolu'ya has bir ayrıcalık olan "farklı inançlar arasındaki ortak yaşam kültürünün anıtsal müzesi" yaratıldı... Laik Türkiye'nin "insancıl mimarisi" yle "ruhani ayrımcılık" lara da ders verilerek...

Zaten, Ermenilerin "Akhdamar" demelerinde de aynı insancıllığın efsanevi aşkı yok mudur?

Keşişin kızı Tamara bir "Türk çoban" a âşık olmasaydı; Anadolu delikanlısı her gece yüzerek adaya gelip Tamara'nın tuttuğu ışıkla karaya çıkmasaydı; babası da bir gece benzer bir ışığı adanın değişik yerlerinde yakarak çobanımızı ışıklar arasında yüzmekten yorgun düşürmeseydi; Türk genci sulara gömülmeden önce "Ah Tamara" diye

seslenmeseydi.. Ermeniler şimdi "Akdamar değil, Akhdamar..." diyebilirler miydi? 'Kınayan'larımıza...

(2)

arasında da "Ermeni kökenli Türk milletvekilleri" miz olabilseydi...

Bu dileğimizi paylaştığımız yazımızda, Osmanlı meclisinin yanı sıra TBMM'de de 1960'lara kadar görev almış Ermeni vatandaşlarımızı anarak demiştik ki; "Bütün partilerimiz, yeni adaylarını belirlerlerken bu tarihsel erdemimizi yeniden anımsamalı.." (15 Mart 2007-Cumhuriyet)

Bu dileğimiz, Akdamar'daki töreni "kınayan" partimiz ve kuruluşlarımız için de geçerli... Yeter ki Surp Haç'ta "hep birlikte Anadolulu olma" nın derinliğini görebilsinler...

OKTAY EKİNCİ

ekinci@cumhuriyet.com.tr Cumhuriyet 01/04/2007

Referanslar

Benzer Belgeler

Göllerin, istek üzerine süresi uzatılacak şekilde, 15 yıllığına özel şirketlere kiralanacağı belirtiliyor.Burada "göl geliştirme" adı verilen faaliyet,

l~yların sakinleşmesine ramen yine de evden pek fazla çıkmak 1emiyorduk. 1974'de Rumlar tarafından esir alındık. Bütün köyde aşayanları camiye topladılar. Daha sonra

,ldy"ryon ordı, ırnığ rd.n ölcüm cihazlan uy.nş ü.rinc. saİıtrd fıatiycılcri

Sulak alanlar ın yeryüzünün biyolojik çeşitlilik yönünden en zengin ve en üretken doğal alanları, aynı zamanda yer yüzünün tropikal ormanlarla birlikte en yüksek

Erzincan'ın İliç ilçesinin çöpler köyünde altın çıkarmaya hazırlanan çokuluslu şirketin, dönemin AKP'li milletvekillerini, yerel yöneticileri ve köylüleri gruplar

Öte yandan, hemen her konuda "bize benzeyeceksiniz" diyen AB'nin, kendi kentlerinde yüz vermedikleri imar yolsuzluklar ını bizle müzakere bile etmemesi; hemen tüm

İstanbul'un ulaşım sorununu çözmek adına Kadir Topbaş'ın büyük proje olarak sunduğu metrobüs, şubat ayı sonunda Anadolu yakas ına erişecek.. Bir "tercihli

Yatağan Termik Santrali'nde 21 yıldır çalışan Mahmut Akdoğan da, işçilerin genelinde kanser ve solunum yolu hastalıkları görüldüğünü belirtiyor.. İnsan sağlığı ve