• Sonuç bulunamadı

Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı 0

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı 0"

Copied!
47
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Mali Suçları Araştırma KuruluBaşkanlığı

0

MASAK Faaliyet Raporu 2009

(2)

Mali Suçları Araştırma KuruluBaşkanlığı

1

MASAK Faaliyet Raporu 2009

İÇİNDEKİLER

BAŞKANIN SUNUŞU

2

I. SUÇ GELİRLERİNİN AKLANMASI VE TERÖRÜN FİNANSMANIYLA MÜCADELE

3

II. MASAK HAKKINDA GENEL BİLGİLER

6

Vizyon ve Misyon 6

Görev, Yetki, Sorumluluklar ve Sunulan Hizmetler 6

Birime İlişkin Bilgiler 7

 Bakanlık İçindeki Yeri ve Örgütsel Yapı 8

 İnsan Kaynakları 11

III. FAALİYETLERE İLİŞKİN BİLGİ VE DEĞERLENDİRMELER

14

Mali Bilgiler 14

Performans Bilgileri 15

 Düzenleme, Dış İlişkiler ve Koordinasyon Faaliyetleri 15

 Veri Toplama Faaliyetleri 23

 Aklama Suçuna İlişkin Analiz, Değerlendirme ve İnceleme Faaliyetleri

26

 Terörün Finansmanına İlişkin Analiz ve Değerlendirme Çalışmaları 36

 Yükümlülük Denetimi Faaliyetleri 37

 Eğitim Faaliyetleri ve Kamuoyu Duyarlılığını Artırmaya Yönelik

Diğer Faaliyetler 41

 Proje Bilgileri 42

IV. SONUÇ

44

EKLER

45

TABLOLAR LİSTESİ 45

ŞEKİLLER LİSTESİ 45

GRAFİKLER LİSTESİ 46

KISALTMALAR 46

(3)

Mali Suçları Araştırma KuruluBaşkanlığı

2

MASAK Faaliyet Raporu 2009

B AŞKANIN SUNUŞU

Suç gelirlerinin aklanması ve terörün finansmanı suçları ile mücadelede temel kurumlardan biri olan Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK), bu suçlarla daha etkin mücadele edilebilmesini sağlamak için gerekli kurumsal ve yasal altyapı oluşturulmasına yönelik çalışmalarını 2009 yılında da sürdürmüştür.

Bu kapsamda, 2009 yılında suç gelirlerinin aklanması ve terörün finansmanı ile mücadele mevzuatımızı uluslararası standartlarla paralel düzeye getirmek amacıyla hazırlanan;

Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik,

Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine İlişkin Yükümlülüklere Uyum Programı Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik,

8 ve 9 Sıra No.lu Mali Suçları Araştırma Kurulu Genel Tebliği

yürürlüğe girmiştir.

Suç gelirlerinin aklanması ve terörün finansmanı ile mücadelede “önleyici tedbirler” olarak bilinen yükümlülükler konusunda gerek finansal kuruluşlar gerekse finansal kuruluşlar dışındaki yükümlülerin farkındalıklarının artırılması amacıyla, 2009 yılında da eğitim faaliyetlerine yoğun bir şekilde devam edilmiş ve yükümlülere yönelik broşürler hazırlanarak web sitemizde yayımlanmıştır. Yükümlü gruplarına yönelik gerçekleştirilen söz konusu eğitim faaliyetleri sonucunda, MASAK’a intikal eden şüpheli işlem bildirimi (ŞİB)

sayısındaki artış trendi 2009 yılında da devam etmiş ve yıl içinde alınan ŞİB sayısı son beş yılda (2004-2008) alınan ŞİB sayısını (9.652) aşarak 9.823 olarak gerçekleşmiştir.

“Karapara Aklama İle Mücadele Kapasitesinin Güçlendirilmesi Projesi”nde önemli bir yer tutan bankaların elektronik ortamda şüpheli işlem bildiriminde bulunmalarına ilişkin çalışmalar tamamlanmış olup, 2009 yılı Ekim ayı itibarıyla elektronik ortamda ŞİB alınmaya başlanmıştır.

MASAK, 2009 yılı içinde, yabancı ülkelerdeki muadil kurumlarla işbirliğini geliştirmeye yönelik çalışmalar sonucunda Hırvatistan, Makedonya, Güney Kore ve Bosna Hersek Mali İstihbarat Birimleri ile aklama ve terörün finansmanı ile mücadelede işbirliğine yönelik mutabakat muhtıraları (MoU) imzalamıştır.

MASAK olarak yıl boyunca gerçekleştirdiğimiz faaliyetlere ilişkin bilgilerin yer aldığı 2009 yılı Faaliyet Raporunun, kamuoyunu bilgilendirme görevimizi yerine getirme anlamında başarılı olmasını diliyor, bu vesileyle yürütülen faaliyetlerde emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.

Ankara, 26/03/2010 Mürsel Ali KAPLAN

Başkan

(4)

Mali Suçları Araştırma KuruluBaşkanlığı

3

MASAK Faaliyet Raporu 2009

I . SUÇ GELİRLERİNİN AKLANMASI VE TERÖRÜN FİNANSMANIYLA MÜCADELE

Aklama kavramı en geniş anlamıyla yasadışı yollardan elde edilen kazançların kaynağının gizlenmesi ve niteliğinin değiştirilmesi suretiyle yasal görüntü kazandırılarak ekonomik sisteme sokulmasıdır. Aklama suçunun, bu suça kaynaklık eden öncül suçtan ayrı bir suç olarak sayılmasındaki asıl amaç, suç gelirlerinden yararlanan kişileri bu gelirlerden mahrum etmek suretiyle, kazanç elde etmek amacıyla işlenen suçların engellenmesidir. Bu nedenle aklama suçu ile mücadele öncül suçlarla mücadelenin de önemli bir aracı olarak görülmektedir.

Aklama suçuyla mücadelenin önleyici ve caydırıcı tedbirler olmak üzere iki temel boyutu bulunmaktadır.

Hapis cezası, para cezası, müsadere ve tüzel kişiler için güvenlik tedbiri uygulaması gibi caydırıcı tedbirler, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenmiştir.

Suç gelirlerinin aklanması ve terörün finansmanı ile mücadelenin başarısında suç ve ceza öngören caydırıcı tedbirlerin yanı sıra yükümlülere yönelik olarak getirilen müşterinin tanınması, şüpheli işlemlerin bildirimi, iç kontrol, iç denetim, risk yönetimi ve uyum görevlisi atanması gibi önleyici tedbirlerin ihdası da hayati öneme haizdir.

Zira bilişim alanındaki gelişmeler ve finansal araçlardaki çeşitlenmeler, ekonomik sistemin özellikle de finansal faaliyetlerin hızlı, karmaşık ve sınır tanımayan bir boyut kazanmasına neden olmuştur. Bu gelişmeler, aklayıcılar ve terörü finanse edenler için uygun ortamlar oluşturmuştur. Bu nedenle aklama ve terörün finansmanı ile mücadelede suç

gelirlerinin ekonomik sisteme sokulmasının önlenmesine yönelik tedbirler her zamankinden daha önemli hale gelmiştir.

Nitekim suç gelirlerinin aklanması ve terörün finansmanı ile mücadelede önleyici tedbirlerin önemine uluslararası düzenlemelerde de vurgu yapılmış ve ülkeler bu çerçevede gerekli önlemleri almaları konusunda uyarılmıştır.

Sınır aşan örgütlü suçların önlenmesi ve bu çerçevede ülkeler arasındaki işbirliğinin geliştirilmesi amacıyla 2000 yılında Birleşmiş Milletler nezdinde hazırlanan ve ülkemizin de 30.01.2003 tarihi itibarıyla taraf olduğu Sınır Aşan Örgütlü Suçlara Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi (Palermo Konvansiyonu) organize suçlarla mücadele amacıyla hazırlanan ilk düzenleme niteliğini haiz olup, aklama ile mücadele amacıyla önleyici tedbirlere de yer vermiş bulunmaktadır. Sözleşmede, bankalar ve banka dışı mali kuruluşlar ile karapara aklamaya müsait diğer kurumlara; kimlik tespiti, kayıtların saklanması ve şüpheli işlem bildirimi yükümlülüklerinin getirilmesi suretiyle konunun önleyici tedbirler boyutuna da değinilmiş ve ülkelerden bu çerçevede gerekli düzenlemelerin yapılması istenilmiştir.

(5)

Mali Suçları Araştırma KuruluBaşkanlığı

4

MASAK Faaliyet Raporu 2009 Terörün finansmanı, terör suçlarının

işlenmesinde kullanılacağını bilerek ve isteyerek fon sağlanması veya toplanmasını ifade etmektedir. Terör örgütlerinin finans kaynaklarının kurutulması ve elde edilen fonların dağıtım kanallarının engellenmesi terörle mücadelede hayati öneme sahiptir. Uluslar arası boyut kazanan ve önemli miktarlarda fon kaynağına ulaşan terörle etkin bir mücadele için klasik tedbir ve uygulamaların yanında terör örgütlerinin finans kaynaklarının da kurutulması gerekmektedir. Bu gereklilik, terörle mücadeleye “terörün finansmanı ile mücadele” boyutunu da eklemiştir.

Diğer taraftan, terörün finansmanının engellenmesine yönelik etkili önlemlerin oluşturulması ve benimsenmesi amacıyla ülkeler arasında işbirliğinin geliştirilmesi için 1999 yılında Birleşmiş Milletler nezdinde hazırlanan ve ülkemizin de 10.01.2002 tarihi itibarıyla taraf olduğu Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Uluslararası Sözleşmede de aynı şekilde terörün finansmanıyla mücadele çerçevesinde önleyici tedbirlere değinilmiş ve bu kapsamda devletler, finansal kurumlar ve benzeri kuruluşları, devamlı veya arızi müşterilerinin veya lehlerine hesap açılan kişilerin teşhisi için mevcut en etkili yöntemleri kullanmaya, olağandışı veya şüpheli işlemlere özel dikkat göstermeye ve suç teşkil eden bir eylemden kaynaklandığından şüphelenilen işlemleri haber vermeye mecbur eden önlemler almaya çağırılmış ve devletlerin terörün finansmanı suçunun önlenmesi için tüm para transferi kurumlarının denetlenmesini, sermayenin serbest dolaşımını engellemeksizin nakit ve ticaret senetlerinin izlenmesini veya gözetimini sağlayan tedbirleri almaları gerektiği belirtilmiştir.

Bu kapsamda, ülkemizde aklama ve terörün finansmanı ile ilgili olarak temel önleyici tedbirlere 5549 sayılı Suç

Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun’da yer verilmiştir. Bu tedbirler için yasal zeminde genel bir çerçeve çizilmiş, finansal araçlardaki çeşitlenmeler ve bunun sonucu olarak aklama yöntemlerine her geçen gün yenilerinin eklenmesi hususu da göz önünde bulundurularak ayrıntılı düzenlemelerin ikincil düzenlemelerle yapılması öngörülmüştür.

Bu çerçevede hazırlanan Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında

Yönetmelik, Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının

Önlenmesine İlişkin Yükümlülüklere Uyum Programı Hakkında Yönetmelik, Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine İlişkin Yükümlülüklere Uyum Programı Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile 5, 6, 7, 8 ve 9 Sıra No.lu Mali Suçları Araştırma Kurulu Genel Tebliğleri, Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

09.01.2008 tarihli ve 26751 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmelik”te önleyici tedbirler ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir. Aklama suçunun önlenmesinde en önemli unsur olan müşterinin tanınması ilkesi kapsamında, kimlik tespitinin yanı sıra aklama ve terörün finansmanı bakımından yüksek risk taşıyan müşterilerin, iş ilişkilerinin ve işlemlerin belirlenmesi de alınması gereken bir tedbir olarak düzenlemede yerini almıştır. Yönetmelikte ayrıca önleyici tedbirlerin ana unsurlarından olan şüpheli işlem bildirim yükümlülüğünün esasları yeniden düzenlenmiş, yükümlülere karmaşık ve

(6)

Mali Suçları Araştırma KuruluBaşkanlığı

5

MASAK Faaliyet Raporu 2009 olağandışı büyüklükteki işlemlere özel

dikkat gösterme zorunluluğu getirilmek suretiyle bu tür işlemlerin de takibi amaçlanmıştır.

Söz konusu yükümlülüklere uyumun yükümlüler nezdinde oluşturulacak bir sistem dâhilinde sağlanmasını teminen hazırlanan ve dayanağını 5549 sayılı Kanun’un “Eğitim, iç denetim, kontrol ve risk yönetim sistemleri ile diğer tedbirler”

başlıklı 5 inci maddesinden alan “Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine İlişkin Yükümlülüklere Uyum Programı Hakkında Yönetmelik” ise yükümlülerin risk temelli bir yaklaşımla oluşturacakları uyum programına yönelik hükümler içermektedir. Bu düzenleme esas itibarıyla aklama suçuyla mücadelede önleyici mekanizmanın etkinliğini sağlamaya yönelik olup yükümlülerin gerek aklamanın gerekse terörün finansmanının önlenmesi konusunda yeterli dikkat ve özeni göstermelerinin sağlanması amaçlanmıştır.

“Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmelik” ve “Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine İlişkin Yükümlülüklere Uyum Programı Hakkında Yönetmelik” ile ilgili önleyici tedbirlere ilişkin daha detaylı hususlar Mali Suçları Araştırma Kurulu Genel Tebliğlerinde düzenlenmiştir.

Bu çerçevede; yükümlüler tarafından müşterinin tanınması ilkesi kapsamında uyulması gereken “basitleştirilmiş tedbirler” 5 Sıra No.lu Mali Suçları Araştırma Kurulu Genel Tebliğinde, yükümlüler tarafından suç gelirlerinin aklanmasının ve terörün finansmanının önlenmesi kapsamında “şüpheli işlem bildiriminde bulunulması yükümlülüğü”nün etkin, zamanında ve uygun şekilde yerine getirilmesine yönelik

açıklamalar 6 Sıra No.lu Mali Suçları Araştırma Kurulu Genel Tebliğinde, yükümlülerin sürekli iş ilişkisi içinde bulundukları müşterilerinin kimlik tespiti kapsamındaki bilgilerinin Yönetmeliğe uygun hale getirilmesi ile kimlik tespiti kapsamındaki diğer açıklamalar ise 7 Sıra No.lu Mali Suçları Araştırma Kurulu Genel Tebliğinde düzenlenmiştir.

Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ve Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine İlişkin Yükümlülüklere Uyum Programı Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile ilgili Yönetmeliklerin çeşitli hükümlerinde değişiklikler yapılmıştır.

8 Sıra No.lu Mali Suçları Araştırma Kurulu Genel Tebliğinde, yükümlülerin sürekli iş ilişkisi içinde bulundukları müşterilerinin kimlik tespiti kapsamındaki bilgilerini Yönetmeliğe uygun hale getirmeleri için 7 Sıra No.lu Mali Suçları Araştırma Kurulu Genel Tebliği ile belirlenen süre uzatılmıştır. 9 Sıra No.lu Mali Suçları Araştırma Kurulu Genel Tebliğinde ise “basitleştirilmiş tedbirler”e ilişkin 5 Sıra No.lu Mali Suçları Araştırma Kurulu Genel Tebliğinde değişiklik yapılmıştır.

(7)

Mali Suçları Araştırma KuruluBaşkanlığı

6

MASAK Faaliyet Raporu 2009

II. MASAK HAKKINDA GENEL BİLGİLER

Vizyon ve Misyon

Başkanlığımızın vizyon ve misyonu şöyle belirlenmiştir.

Vizyon: Suç gelirlerinin aklanması ve terörün finansmanıyla etkili bir şekilde mücadele ederek etkin bir ekonomi ve güvenli bir toplum oluşmasına katkıda bulunan öncü bir kurum olmak.

Misyon: Aklama ve terörün finansmanı suçlarının önlenmesi ve tespitine yönelik olarak; politika oluşturulması ve

düzenleme yapılmasına katkıda

bulunmak, hızlı ve güvenilir bir şekilde bilgi toplamak ve analiz etmek, araştırma ve inceleme yapmak, elde edilen bilgi ve sonuçları ilgili makamlara iletmek.

Görev, Yetki, Sorumluluklar ve Sunulan Hizmetler

4208 sayılı Karaparanın Aklanmasının Önlenmesine Dair Kanunun 19.11.1996 tarihinde yürürlüğe girmesiyle Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı da kurulmuş ve ülkemiz karaparanın aklanmasıyla mücadele eden ülkeler arasında yerini almıştır.

17 Şubat 1997’de faaliyete geçen Başkanlığımız, doğrudan Maliye Bakanına bağlı olarak çalışan, idari nitelikte bir kurum olup, görev ve yetkileri ilk olarak 4208 sayılı Kanunda düzenlenmiştir.

Başkanlığımızın görev ve yetkileri, 18 Ekim 2006 tarih ve 26323 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanunun 19’uncu maddesinde yeniden düzenlenmiş olup,

buna göre MASAK, aşağıdaki temel hizmetleri yürütmektedir:

Suç gelirlerinin aklanmasının önlenmesi amacıyla politika hazırlamak ve uygulama stratejileri geliştirmek, bu amaçla kurum ve kuruluşlar arasında koordinasyonu sağlamak, ortak çalışmalar yapmak, görüş ve bilgi alışverişinde bulunmak.

Belirlenen politikalar çerçevesinde kanun, tüzük ve yönetmelik taslakları hazırlamak, 5549 sayılı Kanun ile buna ilişkin Bakanlar Kurulu kararlarının uygulanması konusunda düzenlemeler yapmak.

Suç gelirlerinin aklanması alanındaki gelişmeler ile aklama suçunun önlenmesi ve ortaya çıkarılmasına yönelik yöntemler konusunda araştırmalar yapmak.

Suç gelirlerinin aklanmasını önlemek amacıyla sektörel çalışmalar yapmak, önlemler geliştirmek ve uygulamayı izlemek.

Kamuoyu duyarlılığını ve desteğini artırmaya yönelik çalışmalar yapmak.

Suç gelirlerinin aklanması ve terörün finansmanının önlenmesi kapsamında veri toplamak, şüpheli işlem bildirimlerini almak, analiz etmek ve değerlendirmek.

Değerlendirme sürecinde gerek duyulduğunda kolluk ve diğer birimlerden kendi görev alanlarında inceleme ve araştırma yapılması talebinde bulunmak.

5549 sayılı Kanun kapsamına giren işlemler ile ilgili olarak, araştırma ve inceleme yapmak veya yaptırmak.

Yapılan araştırma ve inceleme sonucunda aklama suçunun işlendiği

(8)

Mali Suçları Araştırma KuruluBaşkanlığı

7

MASAK Faaliyet Raporu 2009 hususunda olguların varlığının tespiti

halinde, Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre gerekli işlemler yapılmak üzere Cumhuriyet başsavcılığına suç duyurusunda bulunmak.

Cumhuriyet savcıları tarafından intikal ettirilen konuları incelemek ve aklama suçunun tespitine ilişkin talepleri yerine getirmek.

Aklama veya terörün finansmanı suçunun işlendiğine dair ciddi şüphelerin mevcut olması durumunda konuyu ilgili Cumhuriyet savcılığına intikal ettirmek.

Kanun ve ilgili mevzuat kapsamında yükümlülük denetimi yapılmasını sağlamak.

Kamu kurum ve kuruluşları, gerçek ve tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayan kuruluşlardan her türlü bilgi ve belgeyi istemek.

Bilgi ve ihtisasına ihtiyaç duyulması halinde, diğer kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanların Başkanlık

bünyesinde geçici olarak görevlendirilmelerini talep etmek.

Görev alanına giren konularda uluslararası ilişkileri yürütmek, görüş ve bilgi alışverişinde bulunmak.

Yabancı ülkelerdeki muadil kurumlarla bilgi ve belge değişiminde bulunmak, bu amaçla uluslararası antlaşma niteliğinde olmayan mutabakat muhtırası imzalamak.

Birime İlişkin Bilgiler

1-Bakanlık İçindeki Yeri ve Örgütsel Yapı

MASAK’ın, Maliye Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 8’inci maddesinin (g) bendiyle Maliye Bakanlığı bünyesinde “ana hizmet birimi” olduğu;

5549 sayılı Kanunun 19’uncu maddesinde de doğrudan Maliye Bakanına bağlı olarak çalışacağı hüküm altına alınmıştır.

Başkanlık, hizmetlerini; Başkana bağlı Başkan Yardımcıları, Daire Başkanları ve bunlara bağlı Dış İlişkiler, Mevzuatı İzleme ve Koordinasyon, Veri Toplama, Veri Girişi, Yükümlülük Denetimi, Kamuoyu Duyarlılığını Artırma, Aklama Suçuna İlişkin Analiz ve Değerlendirme, Aklama Suçu İnceleme, Terörün Finansmanına İlişkin Analiz ve Değerlendirme, Genel Analiz Grupları ile Bilgi İşlem, İnsan Kaynakları, İdari ve Mali İşler Şube Müdürlükleri eliyle yürütmektedir.

(9)

Mali Suçları Araştırma KuruluBaşkanlığı

8

MASAK Faaliyet Raporu 2009 Şekil 1- Başkanlığımızın Maliye Bakanlığı İçindeki Yeri

(10)

Mali Suçları Araştırma KuruluBaşkanlığı

9

MASAK Faaliyet Raporu 2009 Mali istihbarat birimleri, karaparanın

aklanması ve terörün finansmanı ile mücadelenin temel kurumlarından olup, bu mücadelede önemli fonksiyonlar üstlenmektedirler.

Mali Eylem Görev Gücü (Financial Action Task Force - FATF), 26’ncı tavsiyesinde;

ülkelerden şüpheli işlem bildirimlerini alan, analiz eden ve ilgili birimlere dağıtan ulusal merkezi bir makam oluşturmalarını istemektedir.

Bu çerçevede Türkiye’nin mali istihbarat birimi (Financial Intelligence Unit- FIU)

olarak kurulan MASAK, temel FIU fonksiyonlarının yanı sıra düzenleyici, denetleyici ve eğitici bir rol de üstlenmiştir.

5549 sayılı Kanunda belirtilen görevlerini daha etkin ve verimli bir şekilde yürütebilmek için MASAK’ın organizasyon yapısında 1 Temmuz 2008’den itibaren geçerli olmak üzere bazı değişiklikler yapılmış olup, görev tanımları Başkanlıkça belirlenen çalışma grupları oluşturulmuştur.

Oluşturulan gruplar Şekil 2’de gösterilmiştir.

(11)

Mali Suçları Araştırma KuruluBaşkanlığı

10

MASAK Faaliyet Raporu 2009

Şekil 2- Başkanlığımızın Organizasyon Şeması

(12)

Mali Suçları Araştırma KuruluBaşkanlığı

11

MASAK Faaliyet Raporu 2009

2- İnsan Kaynakları

MASAK’ta görev yapan toplam personel sayısı 161 olup, personel dağılımına ilişkin bilgilere aşağıdaki tabloda yer verilmektedir.

Tablo 1- Personelin Unvanlar Bazında Durumu (31 Aralık 2009) Yıllar İdari

Personel (*)

Uzmanı MSA

MSA Uzman

Yrd.

Vergi Denetmeni

Bilgi İşlem Personeli

(**)

Diğer Personel

(***)

Toplam Personel

2003 6 24 27 3 8 45 113

2004 7 35 17 7 8 42 116

2005 7 41 9 7 11 51 126

2006 13 42 15 6 10 52 138

2007 13 40 22 3 12 56 146

2008 12 43 20 4 12 63 154

2009 13 44 21 3 12 68 161

(*) Başkan, Başkan Yardımcısı, Daire Başkanı, Şube Müdürü (2 MSA Uzmanı Şube Müdürlüğü Görevini Yürütmektedir), Bilgi İşlem Merkezi Müdürü

(**) Mühendis, Çözümleyici, Programcı, Bilgisayar İşletmeni

(***) Şef, Mütercim, Gelir Uzmanı, Veri Hazırlama ve Kontrol İşletmeni, Memur, Teknisyen, Dağıtıcı, Yardımcı Hizmetli

Grafik 1- Personelin Unvan Bazında Yüzde Dağılımı

13; 8%

44; 27%

21; 13%

3; 2%

12; 7%

68; 43%

İdari Personel MSA Uzmanı MSA Uzman Yrd.

Vergi Denetmeni Bilgi İşlem Personel Diğer Personel

(13)

Mali Suçları Araştırma KuruluBaşkanlığı

12

MASAK Faaliyet Raporu 2009 Tablo 2- Personelin Unvanlar Bazında Sayıları

Tablo 3- Personelin Yaş Profili

Yaş Aralığı Sayısı

20-29 23

30-39 72

40-49 58

50-59 8

Toplam 161

Unvanı Görev yapan Personel Sayısı

Başkan 1

Başkan Yardımcısı 2

Daire Başkanı 4

Şube Müdürü 5

Bilgi İşlem Merkezi Müdürü 1

Mali Suçları Araştırma Uzmanı 44

Mali Suçları Araştırma Uzm.Yrd. 21

Vergi Denetmeni 3

Gelir Uzmanı 9

Şef 2

Mühendis 3

Çözümleyici 3

Programcı 5

Bilgisayar İşletmeni 2

Veri Hazırlama Ve Kontrol İşletmeni 28

Mütercim 4

Memur 12

Teknisyen 2

Dağıtıcı 3

Şoför 1

Y.Hizmetli 6

Kadrolu Personel 112

Sözleşmeli Personel 7

Geçici Görevli Personel 42

Genel Toplam 161

(14)

Mali Suçları Araştırma KuruluBaşkanlığı

13

MASAK Faaliyet Raporu 2009 Grafik 2-

Personelin Yaş Durumuna Göre Yüzde Dağılımı

23; 14%

72; 45%

8; 5%

58; 36%

20-29 30-39 40-49 50-59

Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığında görev yapan personelin Kamu Personeli Yabancı Dil Bilgisi (KPDS) düzeyi aşağıdaki tabloda yer almaktadır.

Tablo 4- Personelin KPDS Düzeyi

A Düzeyi B Düzeyi C Düzeyi

5 26 30

(15)

Mali Suçları Araştırma KuruluBaşkanlığı

14

MASAK Faaliyet Raporu 2009

III. F AALİYETLERE İLİŞKİN BİLGİ VE DEĞERLENDİRMELER

M ali Bilgiler

Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığının son beş yıla ilişkin Genel Bütçe ile tahsis edilen ödenek ve harcamaları gösterir tablo aşağıdaki gibidir.

(16)

Mali Suçları Araştırma KuruluBaşkanlığı

15

MASAK Faaliyet Raporu 2009 Grafik 3 - 01.01.2009-31.12.2009 Tarihleri Arası Harcamalarının Yüzde Dağılımı

Bütçe harcamalarının 31.12.2009 tarihi itibarıyla bütçe ekonomik kodlarına göre dağılımı yukarıdaki şekildedir. Şekil 1’de görüldüğü üzere, giderler içinde en büyük kalem personel giderleri olup toplam giderler içindeki payı %81,28’dir. Diğer harcama kalemlerinin toplam giderlere oranı sırasıyla mal ve hizmet alımları için

%10,48 sosyal güvenlik kurumlarına devlet pirimi giderleri için %6,89 ve cari transferler için %1,35 olarak gerçekleşmiştir. Cari transferler Türkiye’nin (Mali Eylem Görev Gücü ile EGMONT) uluslar arası kuruluşlara yapılan yıllık üyelik aidatıdır.

P erformans Bilgileri 1- Düzenleme, Dış İlişkiler ve Koordinasyon Faaliyetleri

1.1- Düzenleme

1.1.1- 8 Sıra No.lu Mali Suçları Araştırma Kurulu Genel Tebliği

8 Sıra No.lu Mali Suçları Araştırma Kurulu Genel Tebliği 26.05.2009 tarih ve 27239 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Tedbirler Yönetmeliğinin, 15.04.2008 tarihli ve 26848 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelikle değişik Geçici 2’nci maddesinde yükümlülerin, Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla sürekli iş ilişkisi içinde bulundukları müşterilerinin kimlik tespiti kapsamındaki bilgilerini 31.12.2008 tarihine kadar Yönetmeliğe uygun hale getirmeleri gerektiği ve maddenin uygulanmasında yükümlü grupları itibarıyla yapılacak işlemlerin kapsamı,

Sosyal Güvenlik Kurumlarına Devlet

Primi Giderleri

6,89% Personel Giderleri

81,28%

Cari Transferler 1,35%

Mal ve Hizmet Alım Giderleri

10,48%

(17)

Mali Suçları Araştırma KuruluBaşkanlığı

16

MASAK Faaliyet Raporu 2009 sürelerin yeniden belirlenmesi,

uygulamaya ilişkin diğer usul ve esaslar konusunda Maliye Bakanlığının yetkili olduğu belirtilmiştir.

Anılan hükmün Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye istinaden çıkarılan 8 Sıra No.lu Mali Suçları Araştırma Kurulu Genel Tebliği ile yükümlülerin, 01.04.2008 tarihi itibarıyla sürekli iş ilişkisi içinde bulundukları müşterilerinin kimlik tespiti kapsamındaki bilgilerini Yönetmeliğe uygun hale getirmeleri için 02.12.2008 tarihli ve 27072 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7 Sıra No.lu Mali Suçları Araştırma Kurulu Genel Tebliği ile 01.06.2009 tarihine uzatılan süre, 01.09.2009 olarak yeniden belirlenmiştir.

1.1.2- Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Hazırlıkları 2009 yılında gerçekleştirilen ve Bakanlar Kurulunun 28.12.2009 tarih ve 2009/15720 sayılı kararı ile kabul edilen Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, 02.01.2010 tarih ve 27450 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

Söz konusu Yönetmelik ile 09.01.2008 tarih ve 26751 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 01.04.2008 tarihinde yürürlüğe giren Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmeliğin çeşitli hükümlerinde değişiklikler yapılmıştır.

Yönetmelik değişikliği ile;

- Gerçek faydalanıcı tanımı, yükümlü nezdinde işlem gerçekleştiren gerçek kişileri, adına işlem yapılan gerçek kişi, tüzel kişi veya tüzel kişiliği olmayan teşekkülleri kontrolünde bulunduran ya da

bunlara ait hesap ya da işlemin nihai faydalanıcısı durumunda olan gerçek kişi veya kişiler olarak değiştirilmiştir.

- Kimlik tespiti yükümlülüğü kapsamında yükümlülere, sürekli iş ilişkisi tesisinde iş ilişkisinin amacı ve mahiyeti hakkında bilgi alınması yükümlülüğü getirilmiştir.

- Gerçek faydalanıcının tanınması ve tüzel kişilere özel dikkat gösterilmesi kapsamında; ticaret siciline kayıtlı tüzel kişilerle sürekli iş ilişkisi tesisinde, tüzel kişiliğin yüzde yirmibeşi aşan hisseye sahip gerçek ve tüzel kişi ortaklarının kimliğini 6 ve 7’nci maddelere göre tespit etme ve sürekli iş ilişkisi kapsamında müşterisi olan bir tüzel kişiliği gerçekte yöneten, kontrolünde veya sahipliğinde bulunduranlar hakkında doğru bilgilere ulaşmak için gerekli tedbirleri alma yükümlülüğü, yalnızca finansal kuruluşlar için değil tüm yükümlü grupları için yükümlülük haline getirilmiştir.

- Müşteri durumunun ve sürekli iş ilişkisi kapsamındaki işlemlerinin izlenmesi yükümlülüğü yalnızca finansal kuruluşlar için değil tüm yükümlü grupları için yükümlülük haline getirilmiştir.

- Geri bildirim kapsamında Başkanlığın, alınan şüpheli işlem bildirimlerinin etkinliğine ilişkin olarak belli periyotlarla genel değerlendirme yapacağı hükmü getirilmiştir.

- Hayat sigortaları ve bireysel emeklilik sözleşmeleri uluslararası standartlar ve nitelikleri gereği sürekli iş ilişkisi tanımına dahil edilmiştir.

- Yükümlü gruplarına; vadeli işlemler aracılık şirketleri, sigorta ve reasürans brokerleri ile finansal piyasalarda denetim yapmakla yetkili bağımsız denetim kuruluşları dahil edilmiştir. Ayrıca merkezi yurt dışında bulunan yükümlünün Türkiye’deki şube, acente, temsilci ve ticari vekilleri ile benzeri bağlı birimlerinin de yükümlü sayılacağı açık bir şekilde düzenlenmiştir.

(18)

Mali Suçları Araştırma KuruluBaşkanlığı

17

MASAK Faaliyet Raporu 2009 - Sürekli iş ilişkisinde adres teyidinin, iş

ilişkisi tesisinden önce yapılması yükümlülüğü getirilmiştir.

- Gerçek kişilerde kimlik tespiti sırasından alınması gereken bilgilerden olan “anne ve baba adı” bilgisi sadece Türk uyruklu vatandaşlar için zorunlu tutulmuştur. Söz konusu değişikliğe paralel olarak temsile yetkili kişilerin kimlik tespitinde aranan anne ve baba adı bilgisi de sadece Türk uyruklu kişiler için aranmaktadır.

- Telefon, faks numarası ile elektronik posta adresinin doğruluğunun mutad olarak teyidi yükümlülüğü de uygulamada karşılaşılan zorluklar nedeniyle kaldırılmış, risk temelli yaklaşım çerçevesinde gerektiğinde teyit edilmesi öngörülmüştür.

- Üçüncü tarafa güven ilkesinin uygulanmasında, üçüncü tarafın yurtdışında olması halinde, aklama ve terörün finansmanıyla mücadele alanındaki uluslar arası standartlara uygun düzenleme ve denetlemelere tabi olan ülkelerde yerleşik olması hükmü getirilmiştir.

- Elektronik transferlerde göndereni belirlemeye yarayan bilgilerin yer almadığı durumlarda elektronik fon transferini alan kuruluşa, elektronik transferi iade etmesi veya bu mesajın eksikliklerinin tamamlanmasını sağlaması, mesajların sürekli eksik bilgiler içererek gelmesi halinde ise bu mesajların iade edilmesi veya söz konusu finansal kuruluşla yapılan işlemlerin sınırlandırılması ya da iş ilişkisine son verilmesi yükümlülüğü getirilmiş olup, söz konusu değişiklik 01.06.2010 tarihinden itibaren yürürlüğe girecektir.

- Denetim elemanları tarafından düzenlenen yükümlülük denetim raporları hakkında, hukuki ya da maddi hata bulunup bulunmadığı yönünden değerlendirme yapıldıktan sonra, nihai olarak Başkanlık tarafından yapılan değerlendirme sonucuna göre işlem tesis edilmesi öngörülmüştür.

1.1.3- 9 Sıra No.lu Mali Suçları Araştırma Kurulu Genel Tebliği

Hazırlıkları 2009 yılında yürütülen ve 02.01.2010 tarih ve 27450 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 9 Sıra No.lu Genel Tebliğ ile 5 sıra No.lu Genel Tebliğde bazı değişiklikler yapılmıştır.

Söz konusu Tebliğ ile;

- Basitleştirilmiş tedbirlerin uygulanabileceği durumlara finansal kuruluşlar dışındaki yükümlülerin müşterilerinin bankalar olduğu işlemler, müşterinin uluslar arası kuruluş veya Türkiye’de mukim elçilik ya da konsolosluk olduğu işlemler, uluslararası kuruluşların Türkiye’de mukim birimlerinin veya elçilik ve konsolosluk mensuplarının maaş ödemelerine ilişkin işlemler dahil edilmiştir.

- Türkiye’de yerleşik bir finansal kuruluşun müşterisinin yabancı ülkede yerleşik bir finansal kuruluş olması durumunda basitleştirilmiş tedbirlerin uygulanabilmesi için, yabancı finansal kuruluşun aklama ve terörün finansmanıyla mücadele alanındaki uluslararası standartlara uygun düzenleme ve denetime tabi olan bir ülkede yerleşik olması hükmü getirilmiştir.

- Yönetmelik değişikliği kapsamında, hayat sigortası sözleşmelerine ilişkin işlemler Yönetmeliğin 3’üncü maddesinde tanımlanan sürekli iş kapsamına alınmış, ayrıca emeklilik sözleşmeleri için öngörülen, kişinin haklarını temlik etme yetkisi içermemesi hususu Yönetmeliğin basitleştirilmiş tedbirlere ilişkin 26’ncı maddesinden çıkarılmıştır. Bu değişiklikler nedeniyle Tebliğde, belli tutarın altındaki hayat sigortası sözleşmeleri için basitleştirilmiş tedbirler getirilmiş, emeklilik sözleşmelerine ilişkin olarak yapılan değişiklik Tebliğe uyarlanmıştır.

- Yönetmelikte yapılan yabancı uyruklu gerçek kişilerin kimlik tespitinde aranan anne – baba adı bilgisinin aranmamasına

(19)

Mali Suçları Araştırma KuruluBaşkanlığı

18

MASAK Faaliyet Raporu 2009 ilişkin değişiklik ile sürekli iş ilişkisi

tesisinde adres dışında alınan diğer iletişim bilgilerinin teyidinin sadece gerektiğinde risk temelli yaklaşım çerçevesinde yapılmasına ilişkin değişiklik de Tebliğin ilgili bölümlerine yansıtılmıştır.

1.1.4- Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine İlişkin Yükümlülüklere Uyum Programı Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik

Hazırlıkları 2009 yılında yürütülen Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine İlişkin Yükümlülüklere Uyum Programı Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik 02.01.2010 tarih ve 27450 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

Uyum Yönetmeliğindeki değişiklik ile;

- Münhasıran uyum görevlisi atayacak olan yükümlülere “vadeli işlemler aracılık şirketleri” dahil edilmiş ve söz konusu şirketlerin, uyum görevlilerini 02.02.2010 tarihine kadar atamaları öngörülmüştür.

1.2- Dış İlişkiler

1.2.1- FATF Türkiye III. Tur Karşılıklı Değerlendirme Süreci

Suç gelirlerinin aklanması ve terörün finansmanı ile mücadele etmek amacıyla uluslararası standartlar getiren, ulusal ve uluslararası düzeyde bu suçlara karşı politikalar geliştiren hükümetler arası bir organizasyon olan FATF, 1989 yılında kurulmuş olup şu anda Türkiye dâhil 33 ülke ve 2 bölgesel kuruluş olmak üzere toplam 35 üyesi bulunmaktadır. FATF, faaliyetlerini OECD merkezinde yürütmektedir.

1990 yılında 40 Tavsiye’yi, 2001 ve 2005 yıllarında da terörün finansmanı ile ilgili 9

Özel Tavsiye’yi yayımlayan FATF, karapara aklama ve terörün finansmanı ile mücadelede bu şekilde gerekli standartları belirlemiş bulunmaktadır. Bu standartları esas alan FATF, ülkelerin aklama ve terörün finansmanı ile mücadele mevzuatlarını ve uygulamalarını belirli aralıklarla değerlendirmeye tabi tutmaktadır.

Türkiye 1994, 1998 ve 2006 yıllarında olmak üzere bugüne kadar üç defa FATF tarafından değerlendirmeye tabi tutulmuştur. 1994 yılında yapılan değerlendirmede, aklamayla mücadele mevzuatının olmaması nedeniyle eleştirilen ve 1996 yılında 4208 sayılı Karaparanın Aklanmasının Önlenmesine Dair Kanunu çıkararak karapara aklama ile mücadeledeki yerini alan Türkiye bu eleştirinin giderilmesini sağlamıştır.

1998 yılında yapılan değerlendirmede, Türkiye’nin karapara aklama ile mücadelede önemli adımlar atmakla beraber, önleyici nitelikteki tedbirlere ağırlık vermesi ve kurumsal altyapısını güçlendirmesi gerektiği belirtilmiştir.

2006 yılındaki üçüncü tur FATF değerlendirmesi, 2003 yılında yenilenen ve kapsamı genişletilen 40 Tavsiye ve terörün finansmanı ile ilgili 9 Özel Tavsiye esas alınarak yapılmıştır.

2003 yılından itibaren FATF tarafından temel tavsiyeler olarak nitelendirilen 1, 5, 10 ve 13’üncü tavsiyeler ile II ve IV’ üncü özel tavsiyelere yeterli ölçüde uyum sağlayamadığı değerlendirilen ülkeler ile bu tavsiyelere yeterli uyum sağlamış olmakla birlikte diğer tavsiyelere önemli ölçüde uyum sağlayamadığına FATF Genel Kurulunca karar verilen ülkeler, FATF prosedürü gereğince “düzenli izleme” olarak ifade edilen izlemeye tabi tutulmaktadır. Bu izleme yönteminde ilgili ülke, karşılıklı değerlendirme raporunun

(20)

Mali Suçları Araştırma KuruluBaşkanlığı

19

MASAK Faaliyet Raporu 2009 genel kurulda kabulünü takip eden ikinci

yılın sonunda, yetersiz olarak değerlendirilen tavsiyelere ilişkin olarak bir “İlerleme Raporu” sunmaktadır.

İlerleme raporunun genel kurulda görüşülmesi sonrası; ülkenin yeterli ilerleme kaydetmediği sonucuna varılırsa, ülke daha sıkı bir izlemeye tabi tutulmakta ve bu kapsamda ülkenin bir yıldan daha kısa sürelerle ilerleme raporu sunması (örneğin 4 ayda bir), ilgili bakana durumun ciddiyetini anlatan resmi yazı yazılması, aynı amaçla ülkeye üst düzey ziyaret gerçekleştirilmesi, riskli ülkelerle ilişkileri düzenleyen 21’inci tavsiyenin uygulanması veya ülkenin FATF üyeliğinin sona erdirilmesine kadar gidebilecek bir yaptırım mekanizması söz konusu olabilmektedir.

Ülkenin, önemli ilerleme kaydetmiş olmakla birlikte, atması gereken bazı adımlar olduğu sonucuna varılırsa, ilgili ülkeye genel olarak bir yıllık ilave bir süre verilmekte ve gelişmeler izlenmektedir.

Nitekim FATF tarafından üçüncü tur değerlendirmesi yapılan ülkelerin çok büyük bir bölümü bu şekilde düzenli izlemeye tabi tutulmuştur. Dolayısıyla aralarında Türkiye’nin yanı sıra, Amerika Birleşik Devletleri, İtalya, İngiltere, İsveç, Kanada, Norveç, Danimarka, İspanya gibi ülkelere de uygulanan bu izleme, FATF’in üçüncü tur değerlendirmeler kapsamında bugüne kadar değerlendirdiği ve “önemli ilerlemeler kaydetmiş olmakla birlikte, atılması gereken bazı adımlar olduğu”

sonucuna vardığı ülkelere uyguladığı izleme yöntemidir.

Üçüncü tur FATF Türkiye değerlendirmesinde de ülkemizin aklama ve terörün finansmanı ile mücadele mevzuatının yanı sıra bu suçlarla mücadelede uygulama ve etkinlik konuları da ele alınmış ve değerlendirme neticesinde hazırlanan Türkiye Taslak

Raporu 21-23 Şubat 2007 tarihinde Fransa’nın Strasbourg kentinde gerçekleştirilen FATF Genel Kurulu’nda görüşülerek kabul edilmiş, Türkiye’nin raporda belirtilen eksikliklerle ilgili olarak yapılan düzenleme ve uygulamalara ilişkin gelişmeleri 2009 yılı Şubat ayında FATF Genel Kurulu’nda raporlaması istenilmiştir.

2007 yılı Şubat ayı itibarıyla FATF’in 40+9 Tavsiyesinin, 11’inden uyumsuz, 22’sinden kısmen uyumlu, 12’sinden büyük ölçüde uyumlu, 3’ünden uyumlu ve

1’inden uygulanamaz olarak değerlendirilen Türkiye, 2007 yılı Şubat

ayından itibaren FATF standartlarına uyum sağlamak amacıyla mevzuat ve uygulama alanında önemli ilerlemeler kaydetmiş olup, bu durum kapsamlı şekilde hazırlanarak 2009 yılı Şubat ayında Paris’te düzenlenen FATF Genel Kurulu’nda sunulan Türkiye’nin Birinci İlerleme Raporu’na da yansımıştır.

Söz konusu İlerleme Raporu, Genel Kurul’da ele alınmış ve yapılan değerlendirmeler neticesinde Türkiye’nin önemli ilerlemeler kaydettiği belirtilerek Türkiye için normal izleme sürecinin devam ettirilmesine ve Türkiye’nin İkinci İlerleme Raporunu 2010 yılı Şubat ayında sunmasına karar verilmiştir.

Türkiye İkinci İlerleme Raporu 2010 yılı Şubat ayında Abu Dabi de yapılan FATF Genel Kurulunda ele alınmış ve yapılan değerlendirme neticesinde; Türkiye’nin aklama ile mücadele alanında önemli gelişmeler kaydettiği belirtilerek terörün finansmanı ile ilgili Özel Tavsiye II ve III konusundaki eksikliklerin giderilmesi kaydıyla, FATF Sekreteryasının

“sıkılaştırılmış takip” uygulama önerisine karşılık Türkiye’nin düzenli takip sürecinde kalmasına ve bahsi geçen eksikliklerle ilgili olarak yapılan düzenleme ve uygulamalara ilişkin

(21)

Mali Suçları Araştırma KuruluBaşkanlığı

20

MASAK Faaliyet Raporu 2009 gelişmeleri Haziran 2010 Genel

Kurulu’ndan önce FATF’e iletmesine karar verilmiştir.

1.2.2- FATF Türkiye İlişkisinde Uluslararası İşbirliği Değerlendirme Grubu (ICRG) Süreci

G-20 Platformunun 2 Nisan 2009 tarihinde Londra’da yapılan Liderler zirvesinde, küresel krize karşı alınacak tedbirler kapsamında aklama ve terörün finansmanı ile mücadele konusunda uluslararası standartlara uyum konusunda işbirliği yapmayan ülkelere karşı tedbir alınmasının

FATF’den talep edilmesi kararlaştırılmıştır.

24-25 Eylül 2009 tarihlerinde Pittsburgh’ta gerçekleştirilen G-20 Liderler Zirvesinde, FATF’nin aklama ve terörün finansmanı bakımından riskli ülkeleri içeren listeyi Şubat 2010 tarihine kadar yayınlaması kararı alınmıştır.

Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 83 ülke; FATF tarafından belirlenen kriterlere1

1 Ülkelerin ICRG kapsamında inceleme sürecine alınmasında şu kriterler kullanılmıştır:

göre ICRG süreci kapsamında inceleme havuzuna dâhil edilmiştir.

Havuzda bulunan ülke sayısı, finansal sektör büyüklüğü 5 milyar USD ve üzeri olanlar limiti dikkate alınarak 83’ten 39’a düşürülmüş sonra da 25’e indirilmiştir. Bu ülkeler bulunduğu coğrafi bölgeye göre, daha önce oluşturulan; Afrika/Orta Doğu, Amerika, Asya/Pasifik ve Avrupa/

1) FATF ya da FATF Benzeri Bölgesel Kuruluşlar (FSRB) tarafından aday gösterilme,

2) Ülkelerin Karşılıklı Değerlendirme Raporları (MER) sonuçlarına göre; “temel” ve “anahtar” tavsiyeler adı verilen 16 adet tavsiye (T 1, 3, 4, 5, 10, 13, 23, 26, 35, 36, 40 ve Özel Tavsiye I, II, III, IV ve V) karşısında alınan değerlendirme notlarının 10 ve daha fazlasının kısmen uyumlu (PC) veya uyumsuz olması (NC) halinde otomatik belirleme,

3) FATF veya FSRB üyesi olmayan veya hakkında düzenlenen Karşılıklı Değerlendirme Raporunun yayımlanmasını istemeyen ülkelerin bu durumları dikkate alınarak otomatik belirleme,

Avrasya, bölgesel inceleme gruplarına dağıtılmıştır.

Türkiye, 2007 yılında düzenlenen 3. Tur Karşılıklı Değerlendirme Raporuna göre FATF’nin 16 adet Temel ve Anahtar Tavsiyeleri karşısında 9’u kısmen uyumlu (PC) 1’i uyumsuz (NC) olmak üzere toplam 10 adet uyumsuz veya kısmen uyumlu değerlendirme notuna sahip bulunduğundan, otomatik belirleme kriterine göre inceleme havuzuna dâhil edilerek Avrupa/Avrasya Bölgesel İnceleme grubunda yer almıştır.

(22)

Mali Suçları Araştırma KuruluBaşkanlığı

21

MASAK Faaliyet Raporu 2009 Türkiye’nin FATF Temel ve Anahtar Tavsiyeleri Karşısındaki Durumu şöyledir:

Tavsiye 1 3 4 5 10 13 23 26 35 36 40 I II III IV V Not PC LC LC NC C PC PC LC PC LC LC PC PC PC PC PC

Uluslararası İşbirliği İnceleme Grubu (International Cooperation Review Group–

ICRG) aracılığıyla yürütülen ülke incelemelerinin tamamlanarak rapora bağlanması sonrasında 15-19 Şubat 2010 tarihlerinde Birleşik Arap Emirliklerinin Abu Dabi kentinde gerçekleştirilen FATF Genel Kurulunda;

ICRG tarafından hazırlanan G-20 Liderler Zirvesine ve kamuoyuna duyurulan iki açıklama kabul edilmiştir. Birinci açıklama, “FATF Public Statement”

başlığını taşımakta, burada sıralanan ülkelerin stratejik eksikliklerinin bulunduğu ve uluslararası mali piyasalar nezdinde risk oluşturdukları vurgulanmaktadır. Bu açıklamadaki listede İran, Kuzey Kore, Angola, Ekvator, Etiyopya, Pakistan, Türkmenistan ve Sao Tome bulunmaktadır.

İkinci açıklama, “Improving Global AML/CFT Compliance: On-going Process” başlığını taşımakta olup açıklamada yer verilen ülkelerin eksikliklerini giderme yolunda üst düzeyli taahhütte bulundukları ve eylem planları hazırladıkları, belirtilmektedir. Bu girişin altında Türkiye, Yunanistan, Azerbaycan ve Ukrayna gibi eylem planı sunan 20 ülke hakkında kısa açıklamalara yer verilmektedir. Türkiye hakkındaki kısa paragrafta, ülkemizin karapara/terörün finansmanı ile mücadele rejimini geliştirdiği, ancak iki alanda eksikliğinin olduğu ve bunları giderme yolunda üst- düzeyli taahhütte bulunduğu kaydedilmektedir.

1.2.3- Muadil Kurumlarla İmzalanan Mutabakat Muhtıraları

5549 sayılı Kanunun 12’nci maddesiyle, MASAK’ın görev alanına giren konularda uluslararası bilgi değişimini teminen, yabancı ülkelerdeki muadil kurumlarla uluslar arası antlaşma niteliğinde olmayan mutabakat muhtıraları imzalamaya ve imzalanan mutabakat muhtıralarını değiştirmeye Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanı yetkili kılınmış ve imzalanacak mutabakat muhtıralarının ve değişikliklerin Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe gireceği hüküm altına alınmıştır.

Bu kapsamda, aşağıdaki ülkelerle mutabakat muhtıraları imzalanmıştır.

2006 yılında;

K.K.T.C.

2007 yılında;

Endonezya, Portekiz ve İsveç 2008 yılında;

Moğolistan, Afganistan, Gürcistan, Arnavutluk, Suriye ve Romanya 2009 yılında;

Hırvatistan, Makedonya, Güney Kore ve Bosna Hersek.

(23)

Mali Suçları Araştırma KuruluBaşkanlığı

22

MASAK Faaliyet Raporu 2009 1.2.4- Yurtdışı Toplantılar

2009 yılı içinde Başkanlığımız tarafından katılım sağlanan yurtdışı toplantılar şunlardır:

- Paris ve Lyon’da gerçekleştirilen FATF Genel Kurul ve Çalışma Grupları toplantıları,

- Paris’te gerçekleştirilen “FATF Değerlendirmecilerin Eğitimi” çalıştayı, - Strazburg’da gerçekleştirilen FATF Bölgesel Gözden Geçirme Grubu toplantısı,

- Paris’te gerçekleştirilen “OECD Vergiden Kaçınma, Vergi Kaçakçılığı, Vergi Suçları ve Para Aklama” konulu 8 No’lu çalışma grubu toplantısı,

- Katar Doha’da gerçekleştirilen Egmont Grup 17. Genel Kurul toplantısı,

- Saint Petersburg ve Guilin City’de gerçekleştirilen Eurasian Grup Genel Kurul toplantıları,

- Brüksel’de gerçekleştirilen “AB Gümrükler, Vergilendirme, Uyuşturucu Kaçakçılığı ve Karaparanın Aklanması”

konulu 8 No’lu alt komitenin 9. tur toplantısı ile 4 No.lu “Sermayenin Serbest Dolaşımı” faslı kapanış kriterleri toplantısı, - Budapeşte’de gerçekleştirilen

“Yolsuzlukla Mücadele” konulu toplantı, - Bükreş’te gerçekleştirilen “BM Güvenlik Konseyi Kararlarının ve Mali Yaptırımlarının İç Hukuk Düzenindeki Sonuçları” konulu çalıştay,

- Yeni Zelanda’nın FATF 3. tur değerlendirme süreci kapsamında değerlendirilmesi amacıyla bu ülkeye yapılan çalışma ziyareti,

- Paris’te gerçekleştirilen Yeni Zelanda’nın FATF 3. tur değerlendirme sürecine yönelik yüz yüze görüşmelerle ilgili toplantı.

1.3- Mali Suçlarla Mücadele Koordinasyon Kurulu

5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanunun 20’nci maddesi gereğince, 20.04.2009 ve 18.11.2009 tarihlerinde Mali Suçlarla Mücadele Koordinasyon Kurulu toplantıları gerçekleştirilmiştir.

20.04.2009 tarihinde gerçekleştirilen toplantıda;

 23-27 Şubat 2009 tarihlerinde yapılan FATF Genel Kurul Toplantısı

 Şubat 2010’da yapılacak toplantıda FATF Genel Kuruluna sunulacak Türkiye İkinci İlerleme Raporuna hazırlık çalışmaları ile Sermayenin Serbest Dolaşımı faslı kapsamında AB ile yürütülen müzakere süreci, 18.11.2009 tarihinde gerçekleştirilen toplantıda;

 5549 sayılı Kanun kapsamında yükümlülük denetimleri,

 AB Uyum Süreci kapsamında Tedbirler Yönetmeliğinde yapılacak değişiklikler,

 Mali Eylem Görev Gücü (FATF) karşılıklı değerlendirme sürecindeki gelişmeler,

görüşülmüştür.

(24)

Mali Suçları Araştırma KuruluBaşkanlığı

23

MASAK Faaliyet Raporu 2009

2- Veri Toplama Faaliyetleri

2.1- Şüpheli İşlem Bildirimleri

Tablo 6-Şüpheli İşlem Bildirimi Sayıları ve Kaynaklarına Göre Dağılımı Şüpheli İşlem Bildirim

Kaynağı 2004 2005 2006 2007 2008 2009

Bankalar 289 351 1133 2903 4889 9480

Aracı Kurumlar 1 1 7 40 9 168

Finansman, Faktoring, Finansal Kiralama ve

Yatırım Şirketleri - - - 0 15 32

Sigorta, Reasürans ve

Emeklilik Şirketleri - - - 3 10 129

Noterler - - - - 1 6

PTT Gn. Md.lüğü - - - - - 6

Döviz Bürosu - - - - 2

TOPLAM 290 352 1.140 2.946 4.924 9.823

Grafik 4- Şüpheli İşlem Bildirimlerinin Sayısal Trendi

290 352 1.140

2.946

4.924

9.823

0 2.000 4.000 6.000 8.000 10.000 12.000

2004 2005 2006 2007 2008 2009

Yıl/Adet

Tablo 7- Terörün Finansmanı Konulu Şüpheli İşlem Bildirimi Sayılarının Yıllara Göre Dağılımı

Yıllar 2004 2005 2006 2007 2008 2009

Şüpheli İşlem

Bildirimi Sayısı 3 6 13 217 228 49

(25)

Mali Suçları Araştırma KuruluBaşkanlığı

24

MASAK Faaliyet Raporu 2009 2.2- Savcılıklar Tarafından Yapılan İnceleme Talepleri

Cumhuriyet savcılıkları, 5237 sayılı TCK’nın 282’nci maddesinde tanımlanan “Suçtan Kaynaklanan Malvarlığı Değerlerini Aklama Suçu”nun işlenip işlenmediğinin tespitine ilişkin taleplerini Başkanlığımıza intikal ettirmektedirler.

Tablo 8- Savcılıklar Tarafından Yapılan İnceleme Taleplerinin Yıllara Göre Dağılımı

Yıllar 2004 2005 2006 2007 2008 2009

Savcılıkların

İnceleme Talepleri 218 178 93 84 74 69

Grafik 5 - Savcılıklar Tarafından Yapılan İnceleme Taleplerinin Sayısal Trendi

218

178

93 84 74 69

0 50 100 150 200 250

2004 2005 2006 2007 2008 2009

2.3- Diğer Bildirimler

Kamu kurum ve kuruluşları, denetim elemanlarınca yapılan incelemeler sonucunda gerekli gördükleri hususları raporla veya yazı ile aklama suçu açısından değerlendirilmek üzere Başkanlığımıza göndermektedirler. Gerçek ve tüzel kişiler ile yurt dışı muadil kuruluşlar ve basında çıkan bazı haberler de bildirim kaynağı olarak değerlendirilebilmektedir.

Bu kapsamda, Başkanlığımıza intikal eden diğer bildirimlerin kaynaklarını gösterir tablo aşağıda yer almaktadır.

(26)

Mali Suçları Araştırma KuruluBaşkanlığı

25

MASAK Faaliyet Raporu 2009 Tablo 9- Diğer Bildirimlerin Sayıları ve Kaynaklarına Göre Dağılımı

Diğer Bildirimler 2004 2005 2006 2007 2008 2009

Kamu Kurumları 127 157 117 120 115 100

Bankalar 30 18 38 8 - -

Basın 4 8 4 5 3 2

Gerçek Kişi / Özel Hukuk

zel Kişileri 98 135 304 284 359 350

Yurtdışı 6 4 7 5 3 6

TOPLAM 265 322 470 422 480 458

Grafik 6 - Diğer Bildirimlerin Kaynaklarına Göre Dağılımı

Kamu Kurumları 31%

Bankalar Basın 4%

1%

Gerçek Kişi / Özel Hukuk Tüzel

Kişileri 63%

Yurtdışı 1%

2.4- Bilgi Talepleri

9 Haziran 1995 tarihinde, Brüksel’de 24 ülke ve 8 uluslararası örgütün bir araya gelmesiyle

“Egmont Grubu” oluşturulmuştur. Egmont Grubu’nun temel amacı; ülkelerin karaparanın aklanmasıyla mücadelede ulusal sistemlerini geliştirebilmelerine yardımcı olmak ve uluslararası bilgi değişiminin önündeki engelleri kaldırmaktır. Söz konusu yardımın kapsamı içerisinde mali istihbarat birimlerine teknolojik yardım, personelin eğitimi, tecrübe ve bilgi aktarılmasının yanı sıra uluslararası bilgi değişiminin geliştirilip, sistematik bir yapıya kavuşturulması da bulunmaktadır.

31.12.2009 tarihi itibarıyla Egmont Grubu’nun, ülkemiz de dahil olmak üzere 116 üyesi bulunmaktadır.

(27)

Mali Suçları Araştırma KuruluBaşkanlığı

26

MASAK Faaliyet Raporu 2009 Tablo 10- Egmont Kapsamında Bilgi Alışverişinin Yıllara Göre Dağılımı

Yıl Diğer FIU'ların MASAK'tan Talepleri

MASAK'ın Diğer FIU'lardan Talepleri

2006 136 132

2007 196 59

2008 143 46

2009 169 162

3- Aklama Suçuna İlişkin Analiz, Değerlendirme ve İnceleme Faaliyetleri

3.1- 5549 Sayılı Kanun Kapsamında Yapılan Çalışmalar

MASAK, suç gelirlerinin aklanmasının tespitine yönelik değerlendirme ve incelemeleri çeşitli kaynaklara dayanarak başlatabilmektedir. Anılan kaynaklar; 5549 sayılı Kanuna göre şüpheli işlemleri bildirmekle görevli olan yükümlüler ile Cumhuriyet savcılıkları, kamu kurum veya kuruluşları, yurt içindeki veya yurt dışındaki özel ve tüzel kişiler ve basın olarak sayılabilir.

MASAK 5549 sayılı Kanunun 19’uncu maddesine göre, analiz ve değerlendirmeleri Mali Suçları Araştırma

Uzmanları; incelemeleri ise Maliye Müfettişleri, Hesap Uzmanları, Gümrük Müfettişleri, Gelirler Kontrolörleri, Bankalar Yeminli Murakıpları, Hazine Kontrolörleri, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ve Sermaye Piyasası Kurulu Uzmanları vasıtasıyla yerine getirmektedir.

Aklama suçu kapsamında analiz, değerlendirme ve incelemelere ilişkin iş akış süreçleri Şekil 3’te gösterilmiştir:

(28)

Mali Suçları Araştırma KuruluBaşkanlığı

27

MASAK Faaliyet Raporu 2009 Şekil 3- İş Akış Süreçleri

YÜKÜMLÜLER BASIN SAVCILIKLAR KAMU

KURUMLARI DİĞER GERÇEK

VE TÜZEL K. ŞİRKETLER YURTDIŞI ŞÜPHELİ İŞLEM BİLDİRİMİ

İHBARLAR

DEĞERLENDİRME AKLAMA SUÇU İNCELEMESİ

DENETİM ELEMANLARI MALİ SUÇLARI ARAŞTIRMA

UZMANLARI - Veri Toplama - Analiz - Değerlendirme

- Veri Toplama - Analiz -Değerlendirme

DEĞERLENDİRME RAPORU AKLAMA SUÇU İNCELEME

RAPORU Savcılık Suç Duyurusu

MASAK Veritabanı Suçun

Tespiti Suç Yok

İncelemeye Sevk MASAK İŞ AKIŞ SÜREÇLERİ

Kolluk ile İşbirliği

Tedbir ve Diğer Özel Soruşturma Teknikleri ÖN-DEĞERLENDİRME

-İlk Kontrol -Veritabanı Sorgulama

Suçun Tespiti

Suç Yok

MASAK bünyesinde Mali Suçları Araştırma Uzmanları tarafında yapılan analiz çalışmaları esnasında doğrudan doğruya Başkanlığımızın görev alanına girmeyen ancak aklama suçunun öncül

suçu kapsamında olan ve/veya başka kurum ve kuruluşların görev alanına giren hususlarda ilgili kurum ve kuruluşlar bilgilendirilebilmektedir.

Tablo 11- Analiz Çalışmaları Hakkında Bilgilendirilen Kurumlar

Kurum Adı Sayısı

Adli Birim 124

Gelir İdaresi Başkanlığı 83

Emniyet Teşkilatı 81

Düzenleyici ve Denetleyici Kurumlar 24

Bakanlıklar 14

Gümrük Müsteşarlığı 5

Hazine Müsteşarlığı 4

Sosyal Güvenlik Kurumu 3

TOPLAM 338

Referanslar

Benzer Belgeler

Şirket; müşterinin, müşteri adına hareket eden kişinin ve gerçek faydalanıcının kimliğinin tespiti ve iş ilişkisinin veya işlemin amacı hakkında bilgi elde

(2) Yönetim kurulu, birinci fıkra kapsamında; uyum görevlisi atamak, uyum görevlisinin ve uyum biriminin yetki ve sorumluluklarını açık bir şekilde ve yazılı

(1) Yurt dışında yerleşik tüzel kişilerin kimlik tespiti; Türkiye’de yerleşik tüzel kişiler için aranan belgelere ilgili ülkede tekabül eden belgelerin Türkiye

Maliye Bakanlığı tarafından yayınlanan ve 01/04/2008 tarihinde yürürlüğe girmiş olan “Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine

 Şüpheli işlem kavramında geçen işlem ifadesi, tek bir işlem ile sınırlı olmayıp, şüphe veya şüpheyi gerektiren makul bir sebebin olup olmadığı hususu,

Yükümlü Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler; 5549 sayılı Kanun ve ilgili mevzuat uyarınca aklama ve terörün finansmanı suçlarıyla mücadelede önleyici tedbirler

çalışanlarının suç gelirlerinin aklanmasının ve terörün finansmanının önlenmesi konusundaki 5549 sayılı “Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun”

•Müşteri sayısı ya da işlem sayısı çok düşük olan sigorta şirketlerinde işlemler uyum görevlisi ya da iç kontrol birimi tarafından anında kontrol edilebilir..