• Sonuç bulunamadı

KÜLTÜR SANAT VE ADALET

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "KÜLTÜR SANAT VE ADALET"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

oplumlar›n huzuru; birlik, bütünlük, süreklilik ve evrimle- ri de yarg›lamalar›n adil ve tarafs›z bir flekilde gerçekleflmesiyle sa¤lanabilmifltir. “Adalet Mülkün Temelidir.” özdeyiflinin anlam› da budur. Semavi olsun olmas›n bütün dini inançlar›n intikam duygusunu d›fllamalar›, insanlara adil olmay› em-

redip, tanr›sal adaletin önünde sonunda gerçekleflece¤i inanc›n› afl›lamalar›

da adaletin, bir erdem olarak tüm kül- türler aç›s›ndan ne denli önemli ve vazgeçilmez oldu¤unun bir baflka gös- tergesidir.

Çok tanr›l› dinlerde adalet ço¤un- lukla tanr›çalar taraf›ndan temsil edil- mifltir. Eski M›s›r’›n adalet tanr›ça-

Kültür ve Sanat Dünyas›ndan

Tekin Özertem

K ÜLTÜR S ANAT

VE A DALET

T

Adalet

kavram›, ilk ça¤lardan bafllayarak insan ve toplum yaflam›n›n ayr›lmaz bir parças› olmufltur. Haks›zl›¤a u¤rad›¤›na inanan insanlar›n intikam alma istek ve duygular› giderek denetim alt›na al›nm›fl; suçlular›n cezaland›r›lma ifli ulvi bir

de¤er atfedilerek kurumsallaflt›r›lan mahkeme

ve yarg›çlar taraf›ndan sa¤lanm›flt›r.

(2)

s› Ma’at, Antik Yunan’›n Dike ve Thesmis, Roma’n›nki ise Justitia’d›r.

Adalet tanr›s›n›n bu farkl› kültürlerde kad›n olarak betimlenmifl olmas›n›n nedeni kad›nlar›n erkeklere oranla daha flefkatli ve do¤urgan olmalar›.

fiefkatin yarg›y› gereksiz fliddet ve öfkeden koruyaca¤›, do¤urganl›¤›n da adaletin süreklili¤ini sa¤layaca¤›

inanc›…

ntik Yunan ve Roma’n›n ada- let tanr›çalar›n›n ellerindeki terazi ile k›l›ca gelince:

Terazi adaletin dengeli flekilde sa¤lanmas›n›n gere¤ini, k›l›ç ise ada- letin gücünü simge-

lemekte. Bu üç tanr›- çadan Justitia’n›n gözlerinin ba¤l› ol- mas› da yarg›n›n ta- rafs›zl›¤›n› -olmas›

gerekti¤ini- vurgula- makta. Günümüzde adaletin bir elinde k›l›ç, di¤er elinde terazi ile gözleri ba¤- l› tanr›ça Justitia taraf›ndan sembolize ediliyor olmas› da bu üç temel ilkenin günümüz adalet an- lay›fl›n›n evrensel ilkeleri ile örtüfltü-

¤ünü göstermekte.

Eski M›s›r’›n adalet tanr›ças› Ma’

at’a gelice:

Ma'at’›n bir elin- de asa, di¤er elinde de sonsuz yaflam

anahtar› vard›r. Bafl›nda da saf iyili¤i, hakikati ve do¤rulu¤u temsil eden bir deve kuflu tüyü. Eski M›s›r inanc›na göre insanlar›n ölümsüz yaflam› hak edebilmeleri için, öldükten sonra tart›lacak kalplerinin, terazinin di¤er kefesine konan bu tüy kadar hafif olmas› gerekmektedir. Bu ölçüm tanr›çan›n gözetiminde yap›ld›¤› için Ma’at’›n gözleri aç›kt›r.

‹nsan ve toplum yaflam›nda böyle- sine önemli bir yer tutan intikam ve adalet olgusu, do¤al olarak çeflitli mi- toloji ve efsanelerden bafllayarak güzel sanatlar›n da ilgi oda¤› olmufltur. Yu- nan mitolojisindeki Kral Midas’›n öyküsü, intikam ve adalet kavram›n› ele alan öykülerin bafl›nda gelmektedir. Öykü, Apollon ile Pan’›n yar›flmas›n› anlat›r:

üneflin, mü- zi¤in, sanat- lar›n, ateflin ve fliirin tanr›s› Apol- lon ile keçi ayakl›, k›- r›n, satirlerin* ve ço- banlar›n tanr›s› Pan, kimin daha iyi müzik yapt›¤›na karar ver- mesi için yarg›ç ola- rak da¤ tanr›s› Tmolo- s’u seçerler. Apollon, yar›flmaya lir, Pan da flüt çalarak kat›l›r.

‹kisini dikkatle dinle- yen Tmolos, Apollo- n’un müzi¤ini be¤e- nir. Yar›flmay› izleyen Tanr›ça Justitia

A

G

(3)

Kral Midas ise Pan’›n müzi¤inin Apollon’un müzi¤inden daha üstün oldu¤unu iddia eder.

Öfkelenen Apollon da Kral Midas’› kulaklar›n›

eflek kula¤›na dönüfltüre- rek cezaland›r›r.

ntikam duygusunu yarg› yolu ile frenleyip cezaya dönüfltürerek den- gelemek; bunu toplum ad›na karar veren yarg›çlar arac›l›¤› ile gerçeklefl- tirmek, geçmiflten günümüze evrimle- flerek süregelen toplumsal bir kural olmufltur. Yarg› sadece insanlar›n in- sanlara karfl› iflledikleri suçlar› de¤il, insanlar›n topluma karfl› iflledikleri suçlar› da cezaland›ran bir üst yap›

kurumu olarak yap›land›r›lm›flt›r.

Adaletin en iyi flekilde gerçeklefle- bilmesi için giderek yasama, yürütme ve yarg› birbirinden ayr›lm›fl; tüm özgürlükler anayasalar›n garantisi al-

t›na al›nm›flt›r. Çünkü Jean-Jacques Rousseau’

nun** zaman›m›zdan üç yüz küsur y›l önce önem- le vurgulad›¤› üzere ya- sama, yürütme ve yarg›

iç içe geçti¤inde özgür- lüklerin güvence alt›na al›nmas› mümkün de¤il- dir. Özgürlükler güven- ce alt›nda de¤ilse, anaya- sa yok demektir. Güç kimde ise yasa ve yarg›ç odur. Mahkemeler, top- lay›c›l›k ve avc›l›k döne- minde aileyi, aflireti, tote- mi… Tar›m devriminden bafllayarak dini, iman›, imparatorlu¤u ve impa- ratoru…Endüstri devri- mi ile de devleti, milleti ve vatandafl› koruya gel- mifllerdir. Biliflim devri- mini yaflad›¤›m›z ça¤›- m›zda da ba¤›ms›z, ta- rafs›z ve adil olmas› gereken mahke- meler; bireyi, temel hak ve özgürlükler ile demokrasiyi korumakla yükümlü- dürler.***

itolojik öykü ve efsaneler- den bafllayarak öykü, ro- man, fliir, tiyatro, opera, hey- kel, resim ve sinema olmak üzere tüm sanat dallar›nda da intikam duygusu ile adalet kavram› sürekli olarak irde- lenmifl; çok say›da sanat eserine konu olmufltur. Bu eserler incelendi¤inde adaletin sa¤lanamad›¤› durumlarda insan do¤as›nda bast›r›lmaya çal›fl›lsa da hep var olan intikam duygusunun

Eski M›s›r’›n adalet tanr›ças›

Ma'at’›n bir elinde asa, di¤er elinde de sonsuz yaflam anahtar› vard›r.

Bafl›nda da saf iyili¤i hakikati ve do¤rulu¤u temsil eden bir deve kuflu tüyü.

M

(4)

kimi zaman kiflisel, kimi zaman ör- gütsel bir fleklinde ortaya ç›kt›¤› vur- gulanmaya çal›fl›lm›flt›r.

Adalete dair o kadar çok sanat eseri yaz›lm›fl, çizilmifl, yontulmufl, bestelenmifl; o kadar çok film çekilmifl ki bu yaz›n›n s›n›rlar› içinde saymakla bitecek gibi de¤il. Bütün sanat eserle- rine ve sanat etkinliklerine, anayasa ve yasalara, kutsal kitaplara; bir elinde terazi, bir elinde k›l›ç, gözleri ba¤l›

adalet tanr›ças› heykellerinin süsledi¤i adalet saraylar›na ra¤men adaletin ba¤›ms›zl›¤›, tarafs›zl›¤› ve adil olmas›- n›n gerekleri en geliflmifl günümüz toplumlar›nda dahi tam anlam›yla sa¤- lanamad›. Ne e¤itim, ne güzel sanatlar ne de dini inançlar, insanlar› ve top- lumlar› bu yönde gere¤ince dönüfltür- meyi beceremedi.

dalet üzerine düflündü¤ümde nedense akl›ma hep geçen yüzy›l›n en önemli sanatç› ve düflünürlerinden Friedrich Dürren- matt’›n Yafll› Han›m›n Ziyareti / Der

Besuch der alten Dame adl› tiyatro oyunu gelir. Küçük bir kasabada yafla- yan ve sevgilisi taraf›ndan i¤fal edil- dikten sonra terk edilen; baflvurdu¤u mahkemenin yalanc› tan›klar›n ifade- lerine dayanarak haks›z buldu¤u Cla- ire’in hikayesi unutulacak gibi de¤il- dir:

asabay› terk etmek ve bir süre genelevde çal›flan ve yapt›¤›

zengin evlilikler sonucu bü- yük bir servet sahibi olan Claire, yafll›

ve zengin bir kad›n olarak y›llar son- ra d›flland›¤› kasabaya döner. Kendisi- ni yarg›layan yarg›c›, gözlerini kör edip dillerini kesip k›s›rlaflt›rarak ce- zaland›rd›¤› yalanc› tan›klar› da bera-

Bu trajikomedya, uygar toplumlarda dahi adalet gere¤ince yerine

getirilmedi¤inde intikam duygusunun nerelere varaca¤›n›

göstermesi, insan denilen varl›¤›n zaaflar›n›n sergilenmesi bak›m›ndan son derece ilginç bir yap›tt›r.

Dürrenmatt’›n Yafll› Han›m›n Ziyareti oyunundan bir sahne

A

K

Dürrenmatt’›n Yafll› Han›m›n Ziyareti oyunundan bir sahne

(5)

berinde getirir. Bu beklenmedik ziya- ret üzerine büyük ümitlere kap›lan hemflehrilerine çeflitli vaatlerde bulu- nur. Kasabaya yapaca¤› yat›r›mlarla zenginleflecek; refaha kavuflacaklard›r.

Tek flart›: kendisini i¤fal ettikten sonra terk eden eski sevgilisi Alfred’in yeni- den yarg›lanmas›d›r...

Önce itiraz edilse de Alfred’in kar›s› ve çocuklar› da dahil tüm kasa- ba bu iste¤e boyun e¤er. Y›llar önce elde edemedi¤i adaleti, hemflehrileri- nin sayg› ve sevgisi (!) ile birlikte sat›n alan bu intikam mele¤i, yeniden yarg›lat›p ölüme mahkûm ettirdi¤i eski sevgilisi Alfred’in tabutu ile bir- likte kasabay› terk eder. ‹stasyona kendisini geçirmek üzere gelen, arala- r›nda Alfred’in kar›s› ve çocuklar›n›n da bulundu¤u kasabal›lar taraf›ndan

“‹yilik Mele¤i“ denilerek u¤urlan›r.

‹ntikam›n› alm›fl, adalet yerini bulmufltur (!).

u trajikomedya, uygar toplum- larda dahi adalet gere¤ince yerine getirilmedi¤inde inti- kam duygusunun nerelere varaca¤›n›

göstermesi, insan denilen varl›¤›n za- aflar›n›n sergilenmesi bak›m›ndan son derece ilginç bir yap›tt›r.

Ça¤dafl ‹sviçre edebiyat›n›n en ünlü oyun, öykü ve roman yazarlar›n- dan biri olan Friedrich Dürrenmatt, sadece bu oyununda de¤il, hemen hemen tüm eserlerinde yarg› ve adalet konusunu ele alm›fl ve özenle irdele- mifltir. Çünkü Biliflim Ça¤› ad›n› ver- di¤imiz içinde bulundu¤umuz ça¤da adalet ve yarg›n›n tarafs›z ve ba¤›m- s›zl›¤› son derece önem kazanm›fl ol-

mas›na ra¤men tam olarak sa¤lanabil- mifl de¤il. Kimi zaman ürkütücü bir silaha dahi dönüflebilmekte.

üm kültürlerin temel tafl› olan adalet ve yarg›n›n ba¤›ms›z, tarafs›z ve adil olmas›n› sa¤la- mak için e¤itim kurum ve kurulufllar›- n›n yan› s›ra geçmiflte oldu¤u gibi yine sanata ve sanatç›lara düflüyor.

Özellikle de “Et kokarsa tuz vuru- lur, / Tuz kokarsa çaresi ne?” diye sorulan, türküler yak›lan bizim gibi ülkelerde...•

tekinozertem@butundunya.com.tr Kaynakça:

* Eski Yunan mitolojisinde yer alan yar› keçi yar› insan k›r ve ormanlarda yaflayan yarat›k.

** Jean-Jacques Rousseau (1712 – 1778), Frans›z yazar, filozof; politika ve müzik teorisyeni.

*** Prof. Dr. Emre Kongar, Cumhuriyet Gazetesi, 4 A¤ustos 2013, s.3

B

Friedrich Dürrenmatt

T

Referanslar

Benzer Belgeler

¤i belirtilirken (16); Ohashi iç rektus traksiyonunda alt oblik kasa göre daha fazla OKR geliflti¤ini (17) ve Özbek de en s›k olarak üst rektus traksiyonunda ve s›ras›yla

Bunların ardından orman- da her zaman en çok böğürtlen toplayan çocuk, gerçek ağacın uzun yıllar önce öldüğünü, bu ağacın ölen ağacın kızı olduğunu, baba

Amaç: Bu çal›flmada, geçici iskemi reperfüzyona (‹/R) ba¤l› olarak ortaya ç›kan akci¤er hasar›n› önlemede pentoksifilin, karnitin ve askorbik asidin etkileri

Cerrahi tedavi hemoptizisi veya kavernin pulmoner arterlere yak›n olan hastalarda acil olarak yap›laca¤› gibi, basit aspergillomas› olanlarda elektif olarak da

meşru bilgi, özgür/faydalı bilgi gibi bilgi sınıflarının olduğu dikkat çeker. • Bilginin ilerletilmesi ya da düzeltilmesi fikri, yeniden

yetiştirme yurdunda kalan üç arkadaş, Ali, Durmuş ve İlyas, yine her cuma yaptıkları gibi gece yurttan kaçarak, kendi çaplarında heyecan ve eğlence avına çıkmışlardı..

Örne¤in, tutku ö¤esi k›sa süreli iliflki- lerde daha anlaml›yken, adanm›fll›k ve mahremi- yet hissi uzun süreli iliflkileri daha iyi tan›ml›yor.. Sternberg, aflk

Ancak daha sonra Rusya'ya giden Mustafa Suphi ve Almanya'ya giden Ethem Nejat gibi Rus ve Alman devrimlerini yaþayanlar refor- mizme ve oportünizme karþý devrimci Mark- sizm'i