• Sonuç bulunamadı

Tanr›ça y›ld›zlar

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Tanr›ça y›ld›zlar"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Tanrݍa

y›ld›zlar

G ö k h a n T o k

VE

Kimi geceler y›ld›zlar› seyretti¤iniz oluyor mu? Gökteki irili ufakl› y›ld›zlar insanlar›

öylesine etkiler ki, ister istemez düfl kurmaya bafllar insan. Bir astronot olup uzayda

dolaflmak, ya da en az›ndan astronomiyle daha yak›ndan ilgilenip bir teleskopun

ucundan evreni seyretmek isteyebilir insan. Binlerce y›l önce yaflayan insanlar da

gökyüzünden ve y›ld›zlardan çok etkilenmifllerdi. Onlar bugünkü gibi büyük kentlerde

yaflanan ›fl›k kirlili¤i olmadan, daha parlak y›ld›zlara bakm›fllard›. Bugün gökyüzüne

yans›yan kent ›fl›klar› bizim gökyüzünü ve birçok y›ld›z› iyi görmemizi engellese de iki

gökcismi var ki geceleri her fleye karfl›n görülebiliyorlar. Bunlar Ay ve Çoban Y›ld›z›

olarak bildi¤imiz gö¤ün en parlak y›ld›z› (asl›nda bir gezegen olan Venüs).

(2)

Gö¤ün en parlak cisimleri olan Ay ve Çoban Y›ld›z› astronomide oldu¤u kadar mitolojide ve kültürel antropo-lojide de büyük yer tutar. Her ikisi de geçmiflte anaerkil toplum düzenini ve büyük Ana Tanr›ça tap›m›n› simgeli-yorlard›. Çoban y›ld›z› Babil’in büyük Ana Tanr›ça’s› ‹fltar’la özdefllefltirilir-di. Öyle ki bugün gökbilim için kullan-d›¤›m›z sözcüklerin ço¤u da ‹fltar ad›ndan türetilmifltir.

Ana tanr›ça Sümer kaynaklar›nda karfl›m›za ‹nanna olarak ç›kar. Bu isim Babil-Asur egemenli¤i dönemin-de ‹fltar’a dönüflür. ‹fltar, "y›ld›z" anla-m›na gelir. Gökyüzündeki en parlak y›ld›zd›r ‹fltar. "Afltoret" biçiminde Fe-nike diline oradan da Yunanl›lar›n "Astarte" diye telaffuz ettikleri söz-cükten "astron" ve "aster" biçimleriyle Yunanca’ya geçmifltir. Ayn› sözcük "astrum" olarak Latince’ye, "sitare" olarak Farsça’ya, "astre", "astro", "star" biçimleriyle bat› dillerine geçer. Bu sözcüklerden türetilen astronomi, astronot gibi sözcüklerin temelinde ana tanr›ça ‹fltar’›n ad› vard›r.

‹fltar, ayn› zamanda topra¤›n bere-ketini, verimlili¤ini temsil eder. Topra-¤›n ürün vermesi, hayvanlar›n yavrula-mas›, insanlar›n do¤u›rmas› hep onun sayesindedir. Asl›nda bereket ve bollu-¤u simgeleyen ana tanr›çan›n bir y›l-d›zla birlikte an›lmas› oldukça da an-laml›d›r. Babilliler hasat zaman›n›, ekim-dikim zaman›n› her zaman gök-yüzüne bakarak yaparlard›. Tar›msal çal›flmalar›n› kolaylaflt›rmak amac›yla bir de takvim gelifltirmifllerdi. Kutsal Babil takvimi gerçekte bir Ay takvi-miydi ve Ay’›n çeflitli evreleri Ay Tan-r›ça Sin’e tapanlar için oldukça önem-liydi. Ay Tanr›ça Sin parlak Çoban Y›ld›z›’n›n, baflka bir deyiflle ‹fltar’›n annesi olarak görülürdü. Sin’in kutsal say›s› 30’du. Bu ayn› zamanda bir ay-daki gün say›s›yd›.. Ay’›n evreleri de dinsel aç›dan büyük önem tafl›rd›. Ay’›n ilk günü, yeni ›fl›¤›n günü olarak kutlan›rd›. Ay’›n yedinci günüyse kötü gündü. On beflinci gün dolunay bayra-m› olarak adland›r›l›rd›; yirmi sekizin-ci günse yok olufl günüydü. ‹fltar, Sin’in k›z› ve Günefl Tanr› fiamafl’›n kardefliydi. ‹fltar’›n simgesi genellikle alt› ya da sekiz ›fl›nl› Venüs’tü (Çoban Y›ld›z›).

Ana tanr›ça çeflitli halklar aras›nda farkl› isimlerle an›l›rd›; ama ona

atfe-dilen özellikler ve inançlar birdi. Bü-yük tanr›çaya verilen sanlar, yani Cen-netin Ecesi, Yükseklerin Han›m›, Gök-sel Yönetici, Evrenin Han›m›, Göklerin Egemen Ecesi fleklindeydi. Bunlara genellikle kentin ya da kasaban›n ad› da eklenirdi. Ad› ne olursa olsun bü-yük tanr›ça anaerkil toplumlar›n inan-d›¤› en önemli varl›kt›. MS 2. yüzy›lda yaflam›fl Romal› yazar Apuleius’un bir eserinde Ana Tanr›ça kendisini flöyle anlat›r: "Ben Do¤a’y›m. Evrensel Ana, tüm ö¤elerin han›m›, zaman›n bafllan-g›c›ndaki çocuk; tinsel her fleyin tek egemeni, hem ölülerin hem de ölüm-süzlerin ecesi, bütün tanr›larla tanr›-çalar›n tek belirimiyim. Bir bafl e¤iflim-le göke¤iflim-lerin parlak yükseklike¤iflim-lerini, sa¤l›k saçan deniz esintilerini, al-t›m›zdaki dünyan›n yas dolu ses-sizli¤ini yönetirim. Gerçi insanlar farkl› görüntülerime tapar, say›-s›z adla tan›n›r›m ve övüldü-¤üm kuttörenler birbirin-den farkl›d›r, ama tüm dünyada ululanan hep ben olurum."

Anadolu’da da anaer-kil halklar›n›n en eski ve en büyük ana tanr›ças› olarak da karfl›m›za Kibele ç›kar. Anadolu’dan gelip geç-mifl bütün kavimlerin bafl tanr›ça-s› olan Kibele’nin tap›m› dünyan›n birçok köflesine yay›lm›flt›r. Çeflitli yerlerde çeflitli adlar alm›fl, ne var ki yarat›c› ve do¤urucu niteli¤ini her yer-de korumufltur. Temel tap›m yerinin Sakarya nehrinin a¤z›ndaki Murat Da¤›’n›n yamaçlar› oldu¤u sa-n›lmaktad›r. Hititler ona Kubaba ya da Kupapa derlerdi. Girit’te ona Rhea, Yunanistan’da Artemis ad› verilmiflti. Ortado¤u’da Hübel ad›yla bilinirdi. ‹b-ranilerin tanr›s› Eloah, onlar›n Kübe-le ad›ndaki bir kara tafla verdikKübe-leri ad-d›. Kibele genellikle siyah bir tafl par-ças› olarak betimlenirdi. Araplar da Kibele’nin bir heykel tafl›n› götürüp tapmak için Mekke’ye dikmifller. Kâbe ad›n›n buradan türedi¤i söylenir. Çe-flitli ülkelerde, çeÇe-flitli isimler alsa da Ana Tanr›ça hemen hemen ayn› özel-liklere sahiptir. O, do¤ay› bütün ve-rimlili¤iyle ve canland›r›c›l›¤›yla temsil eder. Halikarnas Bal›kç›s› ad›yla tan›-d›¤›m›z ünlü yazar›m›z Cevat fiakir Kabaa¤açl›, Anadolu Tanr›lar› adl›

ki-tab›nda Kibele’nin oluflumunu flöyle anlat›r: "Bir zamanlar gökler denizler ve kayalar birbirinden ay›rt edilemeye-cek haldeymifl. Fakat birdenbire bir müzik duyulmufl. Bunun üzerine gök-ler ve denizgök-ler yine bir evren olufltura-cak flekilde ayr›lm›fllar. Bu esrarengiz müzik Kibele’nin do¤du¤unu ilan edi-yormufl. Kibele’nin sembolü Ay’m›fl.

Kibele’yi simgeleyen siyah tafl par-ças›n›n asl›nda Dünya’ya düflmüfl bir göktafl› oldu¤u biliniyor. Bugün Mu-rat Da¤› ad›yla bildi¤imiz ve antik ça¤-da Agdistis ya ça¤-da Dindymos ad›yla an›-lan da¤›n ete¤inde bulunan Pessinus kentinde bir tap›na¤› vard›. Siyah gök-tafl› bu tap›nakta saklan›r; gökten ge-len ana tanr›ça oldu¤u düflünülür-dü. Ana tanr›ça kültü buradan dünyan›n pek çok yerine yay›ld›. Putperestlik döneminde arapla-r›n Kabe’ye siyah bir tafl koy-duklar› ve Kibele ad›na iba-det ettikleri biliniyor. ‹ba-det ederken yönlerini Ki-bele’ye dönerler öyle iba-det ederlermifl. Sözcük ola-rak Kibele’ye dönmek günümüzde de k›bleye dönmek olarak anlam›n› koruyor.

Sözcük olarak Kibele, eski Roma’daki kehanet kitap-lar› olan Sybilla Kitapkitap-lar›’na da kaynakl›k etmifltir. Ana tanr›ça kültünün yay›lmas›n›n ard›n-dan MÖ 204 y›l›nda, Pessi-nus’taki tap›naktan al›n›p tören-le Roma’ya götürülmüfl, burada Pa-latinus Tepesi’nde bir tap›na¤a yerlefl-tirilmiflti. Bu tap›nakta bulunan kahin-ler Romal›lara yeni bir inan›fl biçimi-nin girmesine neden oldular. Ana tan-r›ça Kibele’ye , Roma’da Magna Mater (Büyük Ana) ismiyle tap›n›lmaya bafl-land›.

Günümüzde ana tanr›ça tap›m› or-tadan kalkt›; gökcisimlerine bakt›¤›-m›zda da onlar›n ilahi varl›klar de¤il do¤al cisimler olduklar›n› biliyoruz. Yine de kimi geceler bafl›m›z› gökyü-züne kald›r›p y›ld›zlar› seyrederken onlar› baflka fleylere benzetmekten kendimizi alam›yoruz.

Kaynaklar

Erhat, A., Mitoloji Sözlü¤ü, Remzi Kitabevi, 1999

Frazer, J.G., Alt›n Dal, Payel Yay›nevi, Çeviren: Mehmet H. Do¤an, 1991

Hançerlio¤lu, O., Dünya ‹nançlar› Sözlü¤ü, Remzi Kitabevi, 2000 Stone, M., Payel Yay›nevi, Çeviren: Nilgün fiarman, 2000

37

Referanslar

Benzer Belgeler

Hubble Teleskopu’nun Ocak (Fornax) Tak›my›ld›z› bölgesinde optik (gözümüzün alg›layabildi¤i ›fl›k) dalga boylar›nda alm›fl oldu¤u görüntülerdeki çok

Ayr›ca, mikrodalga ›fl›n›m fonunda oldu¤u gibi, fosil nötrino fonunda da çok küçük düzensizlikler (yo¤unluk ve s›cakl›k farklar›) oldu¤u düflünülüyor..

K›rm›z› dev aflamas›na geçip çap› yüzlerce kat artan y›ld›z, fliflme sonucu so¤udu¤u için büzüflmeye bafll›yor ve büzüflme iç katmanlar› ›s›tt›¤› için

Bir y›ld›z›n 100 ile 1000 Günefl kütlesi aras›nda olabilece¤i yolundaki genelleme- ye karfl›n, bilinen en yo¤un y›ld›z kümesi üzerinde yap›lan gözlemler, bir

Yan›nda kendisinden sürekli gaz çald›¤› bir y›l- d›zla gökada çevresini dolaflmakta olan karadeli¤in milyarlarca y›l önce bir "küresel y›ld›z kümesi"nde

Ancak, kütlesi 60 ile 80 Jüpiter kütlesi kadar olan kahve- rengi cüceler lityumu parçalad›¤› gibi bir miktar da hidrojen yakarlar.. An- cak bunlar karars›z

Yaklafl›k -4.5 kadir parlakl›ktaki Venüs’ü görmek için, Günefl batt›ktan bir süre sonra bat›- güneybat› yönüne bakman›z yeterli.. Ak- flam y›ld›z›

Sizler için haz›rlad›¤›m›z Uzay ‹s- tasyonunda Yaflam yaz›s›nda bu konuda merak etti¤iniz her fleyi bula- bilirsiniz.. Haz›r do¤aya ç›km›fl ve keyifli zaman