• Sonuç bulunamadı

İKİNCİ KASTAMON-U KÜLT ÜR. SEMPOZYUMU BiLDİRİLERi Eylül 2003

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "İKİNCİ KASTAMON-U KÜLT ÜR. SEMPOZYUMU BiLDİRİLERi Eylül 2003"

Copied!
17
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Valiliği

Kastamonu

Eğitim

Fakültesi

Dekanlığı

İKİNCİ

KASTAMON - U KÜLT · ÜR .

SEMPOZYUMU BiLDİRİLERi

18-20 Eylül 2003

KASTAMONU VALİLİGİ

uızgı:

Erkan YANARATEŞ Baskı-Ci lt:

Gazi Üniversitesi İletişim Fak-ültesi Basımevi Tel: 212 64 95/108-109

ANKARA-2005

S~yı:

(2)

İki11ci Kastamo11u Kllltllr Sempozyumu (1 8-20 Ey/lll 1003) 627-642

KASTAMONU YAKUPAGA CAMii (HALiMi ÇELEBi CAMii, AGAiMARETi) KAPISI BEZEMELERi

Sayit UYSAL

G. Ü. Kastamonu Eğitim Fakültesi, İlköğretim Böliimii, Kastamonu.

Özet

Çobanoğulları 'mn fethettiği Kastamonu ve yöresi, Selçuklu Sultanları tarafindan bölgenin fatihlerine belirli bir kira karşr!tğr brrakrlmrştw. Daha sonra hiikiim süren Canifaroğulları 'mn ardmdan, Fatih Sultan lviehmet 'le Osmanlı hakimiyetine geçen bölgede, bu süreçte yaprlan ve Türk varlığmm bir işareti olan birçok mimari eser halen ayakta durmaktadw. Kastamonu'da~i bu eserlerin, mimari yönden incelenip

araştminıasma karşr!tk, özgünlüğünden de söz edilebilecek siislemeleri ayrı bir

araştırma konusu yaprlmış değildir. Birçoğu yok olma noktasrna gelen bu siislemelerin tespitleri yaprlarak, Türk Siisleme Sanatr'na kazandırı~ması gerekmektedir.

Vakıflar İdaresinin malr olan ve halen ibadete açık bulıman Kastamonu merkezindeki Yakupağa Camii kaprsı bezemeleri buna bir örnek gösterilebilir. Osmanlı

saraymda Hazinedarbaşı olarak görevde bulunduğu srrada, 1547 Yılında, Ya/cup Ağa

tarafindan tamir etiirildiği anlaşdan caminin kaprsmı da aynı yıla tarihlendirme/c mümkündür. Kastamonu'daki Mahmutbey Camii, İbnineccar Camii, Sinanbey Camii ve kaybolan Adilbey Türbesi kaprlarıyla beraber beş önemli kaprdan birisi olan Yakupağa

Camii kapısı; Oyma, kündekari, ka/ona, ajur, tarsi gibi ahşap siisleme tekniklerinin bir arada ııygırlandığr, günümüze kmk dökilk de olsa gelebilen giizel ve ender örneklerinden birisidir. Yakupağa Camii kapısında Geometrik, Hatai, Rumi bezerneler

değişik kompozisyonlar biçiminde bulunmaktadır.

Bildiride, Yakupağa Camii kapısı siislemeleri teknik, motif. kompozisyon yönünden

ele alınarak incelenecektir. ·

1. Anadolu Türk Sanatında Ahşap işçiliği

1. ı. Alışap işçiliğine kısa bir bakrş :

Anadolu Türk Sanatında önemli 'bir. yeri olan ahşap işçiliği, Selçuklulada gelişip

orijinal bir üslup kazarunış, 12. ve 13. Yüzyıllarda eserlerin kalitesi yüksek seviyeye ulaşmıştır. O günlerden günuroüze Kastamonu'da da çeşitli örneklerini gördüğümüz

ahşap direkli ve tavan)ı camilerle, ağacın kullanım alanı içindeki kapı, minber, pencere

kapakları, kürsü ralıle ve sandukalar kalmıştır.

14. ve 15. YüzyıJ, Beylikler Dönemi, öteki sanat dallarında olduğu gibi ahşap işçiliğinde

de bir geçiş dönemi olmasına karşılık, işçiliğe eklenen yeni teknikler dışında, fazla farklıilk

göstennez. Bu dönemde ahşap camü ve mescidler daha da çoğalır. Bunların Ankara, Amasya ve Kastamonu gibi bölgelerde yoğunlaşması dikkati çeker (Öney, 1988: 124).

16. ve 17. Yüzyıllar, Osmanlı Sanatının klasik dönemidir. Ahşap direkli cami ve minberierde bir azalma görülür. 18. Yüzyılda, sedef kakma eserlerin bolluğu yanında,

geç devir Osmanlı mimar~sinde ahşap minberler tekrar ortaya çıkar.

İkinci Kastamonu Kültür Sempozyumu {18-20 Ey/ü/2003)

(3)

1. 2. Auadolu alış ap işçifiğilu/e Kastamonu 'mm yeri:

Anadolu'nun genel çerçevesi içinde Kastamonu, Beylikler Dönemi'nin başlangıcından

itibaren ahşap eserlerin yoğunlaştığı bir yöredir. Anadolu'da sürekliliğini muhafaza edebilen, sayılı beyliklerden birisi olan Candaroğulları'nın geniş siyasi etkilerine paralel olarak ilim, kültür ve sanat alanlarındaki etkinlikleri de fazladır. Bölgede ahşap

malzemenin bolluğu nedeniyle kolay temin edilebilir olması, bu malzemeyle yapılan

eserlerinde çok olma sebebidir.

Çoğu bölgelere göre daha fazla ahşap camileri bulunan Kastamonu yöresinde,

sayısız savaşlar, yangınlar, ahşabın çabuk yıpranınası gibi nedenlerle orijinalliği

bozulan veya tamamen yok olan eser sayısı az değildir. Kastamonu merkezin de bulunan birçok ahşap tavanlı ve direkli camii bu yüzden orijinalliğini yitinniş durumdadır. Buna biraz da, şehrin eski iskan sahasının dar bir alana sıkışıp kalınası dolayısıyla, çıkan yangınların, büyük bölümleri etkilemesi sebep olmuştur.

Az çok yıpranmalarla günümüze gelebilen eserler şunlardır; Merkeze bağlı Keınah

Köyü Halil Bey Camii (1363), Kasabaköy Mahmutbey Camii (1366), Araç Kötürüm

Beyazıt Camii (1374), Küre-i Hadid Camii (1451), Süzey Köyü Camileri ahşap direk ve tavanları yanında, ahşap üzerine kalt~m işleriyle de değerlidirler

Kastamonu merkezindeki İbnineccar Caniii (1353), Yakupağa (Hal imi Çelebi) Camii (1547), Sinanbey Camii kapıları ile Mahmutbey Camii (1366) Rapısı sanat değeri

olan güzel eserlerdir.

Yine Kastamonu merkezindeki Şaban-ı Veli Camii (1576), Hasan Efendi- G_amii (I 589) ve Musafakih Camii ahşap minberieri kaiiteli kalem işleriyle bezelidir. ı Ş aban-ı Veli Camii vaiz kürs_lisü ve minber kapısı (1641), Musafakih Camii minber kapısı (1748) ajur ve kakma tekniklerinin uygulandığı örneklerdir. ·

Bunların yanında merkezdeki camilerde kalem işi bezemeli ahşap tavan göbekleri

bulunmaktadır. Ayrıca sivil mimari grubu içinde de .çok sayıdaki- ahşap konaklardan

bahsetmek gerekir. ·.

1. 3. Alladolu alışap işçifiğinde göriilen bezeme teknikleri:

Anadolu Türk Sanatı ahşap işçiliğine 'ait eserlerin bezenınesinde çeşitli teknikler kullanılmıştır. 2 Bunlar;

1. Kündekari Tekniği: Yapılışma göre iki guruba ayrılu.

a) Hakiki kündekari,

b) Taklit Kündekari: Taklit kündekari yapılışma göre;

I. Çakma ve rölyejli kiindekari

2. Tamamen Çakma veya yaptşttrma kiindekari

3. Tamamen kabartma {rölyejli} kiindekari olarak alt guruplara ayrılrnakfiı.dır.

1 Gönül Öney, kalem işi bezeme/i ~hşap minberierin 16-18. yüzyıllar arasmda Ankara 'da devanı edegelmesini ilginç bulmaktadır. Aym şeyi Kastamonu için de söylemek mümkiindür.

(Bakmız: Öney, G. Sanal Tarihi Yıllığı III. s. 149)

2 Bu konuda geniş bilgi için bkz; a'önül Öney, Age. (135-149)

İkinci Kastamonu Kültür Sempozyumu (1 8-20 Eylül 2003)

(4)

Kastamonu Yakupağa Camii (Ha/imi Çelebi Camii, Ağaimaret i) Kapısı Bezemeleri 629

2. Oyma (Kabartma, rölyef) tekniği: Selçuklular Devri ve sonrasının en yaygın telaıiği

olan oyma, ahşap işçiliğindeki işieniş durumuna göre çeşitli guruplara ayrılmak-tadır.

a) Düz yüzeyli oyma b) Yuvarlak yüzeyli oyma c) Çift katlı oyma 3. Egri (Mail) Kesim Tekniği

4. Kafes Tekniği

5. Ahşap Üzerine Boyama Tekniği 6. Ajur (Kafes) Tekniği

~-. Kakroa Tekniği

8. Tarsi Tekniği

Bu ahşap bezeıne tekniklerinin dışında, Kastamonu $aban-ı Veli Camii minber

kapısı aynalığı ile Hasan Efendi Camii tavan göbeğinde, yöresel olabilecek bir uygulama bulunmaktadır. Ahşap üzerine alçıya benzer bir madde ile kabartıJan motif ya da yazıların, boyaıunasıyla meydana getirilen bezerne tekniğine, literatürde

rastlanmamaktadır (Uysal, 1991: 24).

I. 4. Anatlo/u Alışap İşçiliğiutle Kullam/au malzeme ve Motijler:

Zamanla farklılık ve çeşitlilik gösteren bu tekniklerin uygulandığı ahşap malzeme, Anadolu'da yetişen abanoz, ceviz, elma, armut, sedir, çam, gül ağacı türleri olduğu gibi (B arışta, 1998: 15), Anadolu dışından getirtilen, değişik ağaç türleri de olabilmektedir.

Ahşap üzerine bezemeleri; Rumi motifler, Palmetler, Lotuslar, Geometrik motifler, Bitkisel motifterin meydana getirdiği kompozisyonlarla, yazılar ve az örnekle de olsa tasvirler oluşturmaktadır3. Ahşap malzemeyi bezeyen bu motifler, deviriere göre desen, kompozisyon ve üslup yönünden farklılıklar gösterir.

11. Yakupağa Camii Kap1s1 Bezemeleri

2. I. Yakupağa Camii: (Resim 1).

Eserin adı: Yakupağa Camii (Ağaimareti, Halimi Çelebi Camii), Resmi kayıtlardaki adı Yah.'Upağa olan camiye halk arasında Ağaimareti de deıunektedir. irnaret, cami, medrese, sıbyan mek.1:ebinden meydara gelen külliye yazılı kaynaklarda Yakupağa'nın ismiyle anılmıştır. Camiyi İsmail Hakkı .Uzunçarşılı bir makalesinde "Halimi Çelebi Camii" diye isimlendirmiştir (l,.Jzunçarşılı, 1921 ).

Bulunduğu yer: Hepkebirler Mahallesi, Kefeli Yokuşu' ndadır.

Yapılış tarihi: Osmanlı dönemi eseri olan caminin giriş yeri üsttındeki kitabesinde 954 H. (1547 M. ) tarihi vardır. Eserin isminin geçtiği bütün kaynaklar bu 954 H.

Tarihini yapılış tarihi olarak vermektedir. Hem banisi hem de yapılış tarihi, kaynaklarda

yukarıda bahsedildiği gibi verilmişse de, doğruluğu üzerinde kitabe ve vakfıyesinden doğan şüpheler vardır.

i.

Hakkı Uzunçarşılı'nın adı geçen makalede değindiği üzere,

eğer camiyi Halimi Çelebi yaptırmış ise, o zaman camiyi I 5 I 8 M. yılı öncesi bir zamana tarihlendirrnek gerekir. Çünkü Halimi Çelebi'nin Yavuz Sultan Selim'le Mısır 3 Bu konuda geniş bilgi iÇin bkz; Yıldız Demiriz, Osmanlı Mimarisi 'nde Siisleme.

İkinci Kastamamı Kültür Sempozyıwm (18-20 Ey/lif 2003)

(5)

seferine katıldığını (Mi.inecciınbaşı, :492) ve dönüş sırasında 1518 M. yılında Şam' da vefat ettiğini biliyoruz. 4

Eserin kitabesi : (Resim 2). Camii giriş yerinin üstündeki kitabe O. 50 X O. 90 ın.

ebadındadır. Üç satır halinde, biçimlendirilmiş altı adet panonun içine ınanzuın olarak

yazılmıştır.

Arap harfleriyle yazılışı şöyledir:

~_5.

c/.:>>j

~(S~\ C':"~

u:_.f'.>~..)\.bj ~~

'/Of" (5_.>

~\

(\:;....

..>-::-~ }.>

Kitabenin okunuşu:

0j\2..\~_..L.t.\ '-:-'~ 0~

(

u~ ~~Y. u~ -~ c .

e

_J \:;

oDc__..,

1.5

~

.f.

<S~...) c

ı. Satır: Hazret-i Yakub Ağa reis-ül hazinin, Camii etdi misl-i firdevs-i berin 2. Satır: Görüben bu caıniin taınirini, Kıldılar zühhad-ü ubbad aferin

3. Satır: Dedi bir şirin sühan tarihini, Dar-ı tahmid-ii makam-ı ehl-i din. 954 (H.) Kitabenin manası: Hazinedarbaşı Yakub Ağa camiyi yüksek ,fırdevs cennetine dönderdi. Bu caminin tamirini gören zahid ve abidler beğendiler, aferin dediler. Tatlı

dilli bir adam tarihini söyledi; Burası Allah'a hamd-u sena edecek yer ve'din ebiinin

durağıdır. ·· -...

Eserin banisi: Bugüne kadar yazılı bütün kaynaklarda caminin 954 H. yılında · Yakub Ağa tarafından- yaptınldığı belirtilmiştir. İstisna olarak, İsmail Hakkı Uzunçarşılı bahsedilen makalesinde eseri Yakub Ağa'nın değil, Mevlana Halimi Çelebi'nin yaptırdığını söylemiştir. İlginç olan, bu konunun Uzunçarşilı dışında kimsenin dikkatini çekmemiş olmasıdır. 5 Kitabede Yakub Ağa'nın ismi \geçmesine karşılık, camiyi onun.

yaptırdığına dair bir ibare bulunmamakta, ayrıca tamir kelimesi açıkça okunmaktadır.

Kitabedeki tamir kelimesinin yanında vakflyeden6 de anlaşılan, a)mı yerde bulunan medresenin Yakub Ağa tarafından yaptırıldığı, Camii ve sıbyan mektebinin ise Halimi Çelebi tarafından yaptırıldıgıdır. Büyük bir ihtimalle, burada daha önce Halimi Çelebi

tarafından yaptırılan bir cami bulunmaktadır. Bu cami ve mektebin yanına medreseyi

inşa ettiren Yakub Ağa, medresenin inşası sırasında, bu tamire muhtaç camiyi ya tamamen yıktırıp, ya da tamir ettirerek "daha sonra da vakfiyesini düzeniettirmiş

"' Mevlana Halimi Çelebi lıakkmda daha fazla bilgi için bakmız: (İsmail Hakkı Uzımçarşılı,

Kastamonu Meşalıiri, -Hazırlayan: Mustafa Eski-Kastamonu Eğitim Yiiksekokulu Yaymları: 5,

Ayyıfdız Matbaası A.Ş., Ankara. 1990, s. 24

5 Canıiyi Mehnıet Behçet Yazar (s. 82), Alınzet Gökoğlu (ş. 207), İslam AnSiklopedisi (i~staJnonu

Maddesi), Meydan Larousse (Kastamonu Maddesi), Miijgan Cımbur, ("Kastamonu Tarihinde Ahiler ve Esnaf Kuruluşları", Türk Tarihinde ve Kiiltiiriinde Kastamonu, Tebliğler 19-21 Ekim 1988 Kastamonu, Ayyıldız Matbaası, Ankara. 1989, ·s. ll) 954 H. Yılında Yakub Ağa 'mn

yaptırdığım yazmış/ardır. · ·

6 Yakupağa Camii (Halim i Çelebi ·Camii) vakfiyesini Mehmet Belıçei yaymlamıştır. (Bakımz:

Yazar, M B., s. 82).

İkinci Kastamonu Kliltiir Sempozyumu (18-20 Ey/iii 2003)

(6)

Kastamonu Yakupağa Camii (Ha/imi Çelebi Camii. Ajfaimareti) Kapısı Bezemeleri 631

olmalıdır. Yakub Ağa'nın kitabeye göre 954 H. yılında Hazinedarbaşı olarak Osmanlı Sarayında görev yaptığını anlıyoruz. 965 H. tarihli vakfıyeye göre ise Unvanı "Atabe-i Aliyye Ağası" olarak değişmiş görünmektedir. Bilindiği üzere o dönemde Osmanlı sarayında dört büyük iç ağa ğı vardır (Pakalın, 1983 ). İşin ilginç yanı 954 H. tarihli kitabede hazinedarbaşı olarak geçen Yakub Ağa tarafından camiye vakfedilen edilen

aynı tarihli iki bakır şaındanda, görevi bu sefer "Serkilar-ı" (kilercibaşı) olarak

yazılmıştır. Herhalde, şamdanların siparişi verildiği zamanki görevi de Kilercibaşı'lık olmalıdır. Yakub Ağa'nın caminin tamir tarihi olan 954 H. ile, vakfiyenin tanzun tarihi olan 965 H. yılları arasında, değişik ağalığı görevlerinde bulunduğunu kitabe, camideki şamdanlar (şu anda yok) ve vakfıyeden anlıyoruz.

Geçirdiği tamirler: Caminin ilk tamiri giriş yerinin üstündeki kitabeden

anlaşıldığına göre 954 H. (1547 M. ) yılında Yakub Ağa tarafından yaptırılmıştır. Diğer

tamirleri ile ilgili olarak Alunet Gökoğlu "I 1 14 H. , 1283 H. yıllarında tamir edildiği eski vesikalardan anlaşılmaktadır. 1943 yılında çatiayan kubbeleri de tamir edilmiştir. "

deme~e ancak kaynak göstennemektedir (Gökoğlu, 1952).

Şimdiki durumu: Vakıflar İdaresi'nin malı olan cami halen ibadete açık durumdadu.

ı. ı. Yakupağa Camii Kaptst Bezemeleri:

Yapıdaki yeri: Caminin kapısı (Resim 3-4).

Kullanılan teknii< ve malzeme: Kapı kanatları geçme tekniği ile meydana

getirilmiş olup dUz tabialı tabir edilen kapılardandu. Bu güzel olduğu kadar da

yıpranmış kapıda, bilinen ahşap bezerne tekniklerinin birçoğu beraber uygulanmıştır.

Oyma, yapıştıona kündekari ve kakma teknikleri uygulanan kapının yapıldığı ağaç

cinsini tespit etmek oldukça zordur. 7

Ölçüleri: Yakupağa Camisinin iki kanadı birlikte toplam ölçüsü I. 42 X 2. 58 ın.

'dir. Bini boyu ise 2. 37 m. 'dir.

Kapının kuruluşu : (Çiziın 1). Geçme tekniği ile meydana getirilen dÜZ tabialı kapı, ortasında binisi bulunan çift kanatlı bir kuruluş arzeder. Bini sol kanada kabaralı

dövme demir çivilerle tutturulmuştur. Giriş çıkışlar için sağ kanat kullanılmaktadır.

Kapı kanatları eşik ve üstün taşlarının içine yerleşmiş madeni kapı ökçelerinin menteşe

görevi gönnesiyle hareket etmektedir.· Kanatların duvara gelen kısımlarındaki dikme sırtları yuvarlaklaştırılmıştır. jki kanadın da dikıneleri, alt üst başlıkları ve kayıtları geçmelerle kenetlendirilmiş, geçmeler ağaç çivilerle desteklenmiştir. Kapının alt ve üst

kısmında, dikmeleri .enlemesine, başlıkları boydan boya kateden madeni parçalara dövme demir çiviler çakılarak kapı daha da sağlamlaştınlmıştır. Kapı alt ve üst

başlıklannın arasına Uçer kayıt konularak kanatlarda dörder tabla oluşturulmuştur.

Kompozisyon : (Çizim 2). Her ne kadar bugün sağ kanattaki tablalarda bulunan Uç bezerne panosu da bulunmamasına karşılık kanatların bezenınesinde simetrik bir

Bu konuda; Mehmet Behçet (s. 82) '1İbnineccar Camii kapısma benzediğini", Alunet Gökoğlu (s. 208) ise, "Sac ağacından yapı/dığım" söylemektedir. Hindistanda yetiştirilen bir ağaç olan Sac ağacmdan yapılmış qlabilir. Dokusu Anadolu'da yetişen ağaç türlerine benzememektedir.

İkiuci Kastamouu Kflltflr Sempo;.yumu (18-20 Eylill 2003)

(7)

kompozisyon bulunduğu söylenebilir. Her kanattaki bezeme kompozisyonu, aralarında

bordürlerin bulunduğu, üst üste dört panodan meydana gelmiştir. Hemen hemen her tarafta aynı enlilikte bulunan bordürler, kapının üst kısmında kemere uygun bir biçim değişikliği göstennektedir. Serbest düzende bezenmiş bu üst kısım, kapı kemerine uygun yarım kavisli bir biçim gösterir. Bu üst kısımdaki geniş alanla bordür motifleri her iki kanatta tamamen simetriktir.

Her iki kanadında en üst kısmında bulunan yatay dikdörtgen alanlara yazılar yerleştirilmiştir. Yazıların altındaki kare planlı ikinci tablalara ajur tekniğinde çok eksenli, ışınsal simetrik merkezi kompozisyon uygulanmıştır. Yukarıdan aşağıya doğru

üçüncü sıradaki dikey dikdörtgen alanlarda ise, yalancı kündekari çeşitlerinden yapıştınna kündekari ile geometrik yıldızlı kompozisyon parçası vardır. Kanatların en alttaki kare plan gösteren tablalannda ise, ne gibi düzeniemelerin bulunduğunu bilemiyoruz.

Her iki kanattaki bu tablaların bezemeleri ya döki.ilınüş yahut da çalınmıştır. Bininin alt ve üst kısmı ile rozetinde; sedef, bağa, ahşap kakmalar bulunmaktadır.

Motifler:

BOJ·dürler: Dikme, başlık ve kayıtların üzerinde, tablaları çevreleyen bordürler yuvarlak yüzeyli oyma tekniği ile meydana getirilmiştir. Hatai üsluptaki bitkisel motiflerin, rumilerin ve kıvrımdalların kullanıldığı bordürlerin üst. kısmında düğümler

de bulunmaktadır. İki kanattaki bordürlerde kullanılan bezeme tamamen simetriktir.

Bordürlerin kapı kemerine uygun kavis aldığı üst bölümdeki genişleıni_ş alanlarda, serbest kompozisyon anlayışında bezerneler vardır. Kıvrırndallarla girift olarak 'bezenen bu bölümde, Rurniler, hatai üslupta pençberk, gonca, narçiçeği, düğümler (Geçı'i-ıe) ve bitki yaprakları motif ?larak kullanılmıştır (Resim 1 0), (Çizim 6).

Dikrnelerin üzerinde uzunlamasına gelişen bordürler kıvrık dal esasına dayanır.

Birisi rumi, diğeri hatai üslupta motifleri taşıyan kıvrımdallar kendi hatlarında dikıneleri

boydan boya katederler. Bu bordürlerdeki rumi ve· hatai birim motif gurubu, tek eksenli,

kaydınnalı, simetrik bir yapı gösterir. Rumiler bir '-kıvrımdal teşkil ederken, ikinci·

kıvrımdalda hatai üslupta iki kademeli gülçe, ,narçiçeği ve bitki yaprakları kullanılmıştır

(Resim 7), (Çizim.3). ·

Kayıtların üstündeki bordür parçaları çapraz eksenli ters simetrik yapıdadır.

Kayıtların ortasındaki gülçenin merkezi görüntüsü dikkate alınmazsa, uzunlamasına gelişen kıvrımdallı bordür tipine uymaktadır. Kıvrımdalın birisinde Rumiler, diğerinde

gonca ve bitki yaprakları vardır (Resim 8), (Çizim 4).

Tek eksenli simetrik yapıdaki alt başlık bordüründe de diğer bordürlerdeki özellikleri gönnek mümkündür. İki kıvrımdalın birisinde rumiler, diğerinde gonca, nar

çiçeği ve bitki yaprakları bulunmaktadır. Kayıtlardaki gülçe ile verilen merkezilik hissi burada ortaya yerleştirilen bir narçiçeği ile tekrarlanmıştır (Resim 9), (Çizim 5).

Yazı pano/an: Kapmm en üst kısmındaki biçimlendirilmiş yatay dikdörtgen alanlara düz yüzeyli oyma tekniği ile yazılar yerleştirilmiştir. Tablalarda oyularak rp.eydana

getirilmiş yazıları çevreleyen biçim, kayıtlardaki bordürlerin başlangıç ve bitişlerinde de çizgisel olarak tekrarlarırnıştır.

ikinci Kastamonu Kfiltiir Sempoıyumu (18-20 Ey/lll 2003)

(8)

Kastamonu Yakupağa Camii (H alimi Çelebi Camii, Ağaimareti) Kaptst Bezemeleri

Sağ kanattaki yazı tablasında şunlar yazılıdır : (Resim 6)

Sol kanatta ise şunlar yazılıdır : (Resim 5)

Yazıların okunuşu:

Sağ kanat: Küşade bab-ı beşadi hemişe-iyn dergah Sol kanat: Bi-hakkı eşhedu en lailahe illa'llah.

Yazıların manası:

Sağ kanat: Bu caminin kapısı her zaman sevinçle açılsın.

Sol kanat: Ben Allah'ın birliğine şahadet ederiıı:ı;

633

İkinci stradaki kare plault tablalar ,· (Resim 1 1), (Çi_zim 7). Tek parça yüzey üzerine ajur tekniği ile meydana getirilmiş çok eksenli, ışınsal simetrik merkezi kompozisyondur. Kompozisyonu oluşturan yüzey kapı tablasına yapıştırılmıştır. Ajur

tekniğinde oyularak meydana getirilen motifterin yüzeyi mail kesime yakın oymalarla

kabartılmıştır. Bezernenin büyük bölümü kınlarak ve koparak kaybolmuştur.

Kompozisyonun merkezinde sekiz köşeli yıldız bulunmaktadır. Yıldızın kolları bir alttan bir üstten geçirilerek, palmet dizileri meydana getirilmiştir. Palmet yapraklarının

içi oymalarla dolgulandırılmıştır. Dışa yakın kısmında ise, kanatlı simetrik rumiler

kullanılmıştır. Sadece sol üst çaprazdaki büyük palmetin üstünde, diğerlerinde bulunan kabartmalar yoktur.

Dikey dikdörtgen tablalar : (Resim 12), (Çizim 8). Bu tablada yalancı kündekari tekniklerinden yapıştınna ktindekari tekniği ile yıldızlı geometrik desenin bir bölümü

kullanılıruştır. Buradaki kompozisyonu meydana getiren ahşap parçalar, kapı tablası

üzerine dövme demir çivilerle çakılmış, 3-4 mm. kalınlığında yekpare ikinci yüzey üzerine, üçüncü yüzey olarak yapıştınlmıştır. Eseri meydana getiren sanatçının aradaki bu ince, çivili yüzeyi kullanma . sebebini bir esneme payı bırakması şeklinde

düşUnebiliriz. Kompozisyonun birçok' bölümü dökülmüş olmasına rağmen desenini

çıkarmak mümkün olmuştur. ·Bu bölümdeki sekiz kollu yıldızlı geometrik desen Türk süsleme sanatının ana prensibini teşkil eden sonsuzluk fıkrine dayanır. Sadece Osmanlı değil, diğer İslam çevrelerinde de çok kullanılan bir yıldız çeşididir. Tabladaki sekiz kollu yıldız, beş köşeli yıldızlada çevrilidir. Panonun alt kısmında ise bu sekiz kollu

yıldızın yarısı bulunmaktadır.

Kap111111 alt ktsm111daki tablalar : (Resim 3-4). Hangi bezemelerin bulunduğunu bilemiyoruz. Her ikisi de kaybolmuştur. Yukarıdaki ajur teknikli tablalada buradaki tablaların eşitliğini gözönüne alarak ve genel kapı şemasına dayanarak bu boş tablalarda da, yukarıdaki ajur teknikli merkezi koropozisyonlara benzer bezemelerin olabileceğini söyleyebiliriz.

İki u ci Kastamonu Ktlltiir Sempozyumu (18-20 Ey/ii/ 2003)

(9)

Kapı binisi: (Resim 13-14-15), (Çiziın 9). 2. 37 m. boyundaki binide ahşap, sedef ve bağa kalanalar vardır. Bininin alt ve üst kısmındaki kakma bezetneler birbirinin

siınetriğidir. Buradaki sedef kakmaların büyük bölümü ya dökülmüş, ya da sökülerek

alınmfştır. Bininin alt ve üst kısmındaki bölümlerde, kakmalarla geometrik desenler

oluşturulmuştur. Rozete dönük uç kısımlarına ise, rezetin alt ve üstünde de tekrarlanan birer palmet konulmuştur. Geometrik desenler, dikine üç adet altıgenin arasına, iki adet uzun altıgen yerleştirilerek meydana getirilmiş, basit geometrik düzenlemelerdir.

Altıgenlerin içine sırayla bir sedef, bir bağa üçgen yerleştirilmiştir. Uzun altıgenlerden,

alt kısımdakinde, karşılıklı dizilen iki renk sedef, tarak dişi biçim oluşturmaktadır. Bu biçimleri çizgisel ahşap kalunalar çepeçevre dolanmaktadır. Üst kısımdaki altıgenin içinde ise bağa ve sedeflerle basit geometrik yüzey deseni, çok küçük üçgenler

kullanılarak meydana getirilmiştir. Bininin bu alt ve üst kısmındaki geometrik desenierin bulunduğu alanların kenarlarında ise, sedef fıletolar vardır. Bini rozetine, alt ve üst kısmında birer palmet bulunan gülçe yerleştirilmiş olduğunu, rezetin oyuk kısmındaki boşluktan anlıyoruz (Resim .16), (Çizim 1 0). Ancak rozette ve bininin alt

kısmında bulunan kalanaların hiçbiri bugün mevcut değildir. Bininin alt ve üstündeki kakmah kısımtarla rezetin arasında. kalan kısımlarda ise, bu alanı boydan boya kateden

altı adet çizgisel ahşap kakma vardır. Bini rezetinin alt tarafından itibaren aşağıya doğru, kakrnaların bulunduğu genişlemiş alana kadar olan dar kısım· testere ile kesilerek alınmıştır (Resim 3). Halk arasında birisinin bu parçayı, sazına sap y~mak için çaldığı söylentisi vardır.

lll. Sonuç

Özel de Yakupağa Camii kapısı, genelde de Kastamonu dini ve sivil mimarisindeki bezeme.li ahşap eserlerden yola çıkarak bir değerlendirme yapılınası gerekirse;

Bezemeli ahşap eserlerden oldukça kaliteli olan birçok örneğin Kastamonu'da çok

sayıda bulunduğu görülmektedir. Eski Kastamonu VaFsi Sayın En'is Yeter ve ekibinin . gayretleriyle yeniden hayata döndürülenler hariç, aslında Safranbolu'dan daha yoğun

olarak Kastamonu da bulunan diğer sivil mimari örneklerin, çeşitli nedenlerle, günden güne azalması üzüntü vericidir. Dini mimari örnekleri ise, bürokrasinin ağır çarkma takılarak kaderine terkedilmiş gibi görünmektedir. Kaybolan, çalınan, yıpranan çok

kıymetli parçalar, · Türk sanatını, Bizi, Benliğimizi yok etmektedir. Bir şekilde

Kastamonu'daki eserlerin restorasyonu, bir kısmının da taklitlerinin yapılarak -ki bunlardan birisi Yakupağa Camii Kapısıdır. -asıllarının koruma altına alınınası uygun

olacaktır.

Hem Türk Sanatına katkı, hem de yöre ekonomisine canlılık getirebilecek, restorasyon ve taklit çalışmalarından, istenilen verimin alınabilmesi için, alanda

yetişmiş uzmanlara ihtiyaç vardır. Uzman denetiminden uzakta, amatörce yapılan çalışmalar işi soysuzlaştırmaJ...-tadır. Kastamonu'da açılacak olan Fen Edebiyat Fakültesinin bünyesinde oluşturulabilecek Sanat Tarihi Bölümü ile yıllardır

Kastamonu'da açık olan Mesle!< Yüksekokulunda kurulabilecek Restorasyon Bölümü buna öneililik edebilir. Burada görev, Kastamonu'daki yöneticilere, şehrin. ileri gelenlerine ve halkına düşmektedir.

ikinci Kastanıonu K tl/Ilir: Sempozyunıu (1 8-20 Eylıi/ 2003)

(10)

Kastamonu Yakupağa Camii (Halim i Çelebi Camii, Ağaimareli) Kapısı Bezemeleri 635

KAYNAKLAR

1. BARJŞTA, H. Örcün. (1998). Türk El Sanatları. Ankara: T. C. Kültür Bakanlığı Yayınları, Sanat Eserleri Dizisi, Türk Tarih Kurumu Basımevi.

2. CUNBUR, Müjgan ( 1989). "Kastamonu Tarilıiude Alı il er ve Esnaf Kuruluşları", Türk Tarihinde ve Kültüründe Kastamonu, Tebliğler ı 9-2 ı Ekim

ı 988 Kastamonu: Ayyıldız Matbaası.

3. DEMİRİZ, Yıldız. (1979). Osmanlı Mimarisinde Süsleme I, Erken Devir 1300- 1453. İstanbul: Kültür Bakanlığı Yayınları.

4i GÖKOGLU, Ahmet. (1952). Paphlagonia, Gayr-ı Menkul Eski Eserleri ve

Arkeolojisi, Kastamonu. . .

5. MÜNECCİMBAŞI, Ahmet Dede. Müneccimbaşı Tarihi II. Cilt. (Çev. Ahmet Erilnsal), Tercüman ı 001 Temel' Eser.

6. ÖNEY, Gönül. (1970). Anadolu 'da Selçuklu ve Beylikler Devri Ahşap Teknikleri, ( l 35-ı 49). Sanat Tarihi Yıllığı III, İstanbul.

7. ( l 988). Anadolu Selçuklu Mimari SUslernesi ve El Sanatları.

Ankara: Türkiye İş BankasıKültür Yayınları.

8. PAKALIN, Mehmet Zeki. (1983). Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlilğü, (3 Cilt), 3. Basılış, İstanbul: M. E. Basımevi.

9. UYSAL, Sayit. (1991). Kastamonu Camilerindeki Bezemeli Ahşap Eserler. (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Ankara: Gazi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü.

10. UZUNÇARŞILI, İsmail Hakkı (1921). "Halimi Çelebi, Yakupağa Camii", Kastamonu: Açıksöz Gazetesi, (25Ekim).

I I. (1990). Kastamonu Meşahiri, (Hazırlayan: Mustafa Eski).

Kastamonu Eğitim Yüksekokulu Yayınları:5, Ankara: Ayyıldız Matbaası A.Ş.

12. YAZAR, Mehmet Behçet. (1341 H. ). Kastanionu Asar-ı Kadimesi, İstanbul:

Matbaa-ı Amire.

İkiuci Kastamouu Killtnr Sempozyumu (18-20 E yili/ 2003)

(11)

Resimler

---·---··

----""'";""-"' ··-·. ·- ; : -

·.

: ,,

Resim-3:Yakupağa Camii Kapısının

!:!ugünkü durumu

Resim-4: Yakupağa Camii Kapısının olabileceği düşünülen hali

İkinci Kastamonu Kliltiir _Sempozyumu (I 8-20 Ey/ii/ 2003)

(12)

Kastamonu Yakupağa Camii (H alimi Çelebi Camii, Ağaimareti) Kap1s1 Bezemeleri 637

Resiın-5: Yakupağa Canili Kapısı sol kanadnıdaki yazı panosu .

Resiın-7: Yakup~aa Canili Kapısı dilnne bordürleıi

Resiın-6: Yakupağa Camii Kapısı sağ kanadutdaki yazı panosu

Resim-S: Yakupağa Canili Kapısı kayıt bordürleri

Resiın-9: Yakupağa Camii Kap~ı

alt başlık ~ordürleıi ·

İkinci Kastamonu Kültür Sempbzyumu (I 8-20 Ey/ii/ 2003)

(13)

Resim-10: Yakupağa Camii Kapısı ~ağ kanat üst başlık bordürleri

Resint-II: Yakupağa Camii

Kapısındaki Kare planlı tablalar

Resint-12: Yakupağa Camii

Kapısmdaki dikdörtgen plaıı4 tablalar

İki11ci Kastamo/lu Killtilr Senıpozyumu (I 8-20 Eyllil 2003)

(14)

Kastamonu Yakupağa Camii (H alimi Çelebi Camii, Ağaimaret i) Kapısı Bezemeleri 639

Resim-13-14-15: Yakupağa Camii Kapı bi.nisi üst kısnu ve detayları

Resim-16: Yakupağa Camii Kapısı bini rozeü

İkinci Kastamonu Kiiltiir Sempozyunıu (18-20 Ey/lif 2003)

(15)

Çizimler

Çizim-I : Yak up ağa Camii KapıslltDI.

Kuruluşu

Çi.zim-2: Yakupağa Camii Kapısllını

· · kom:ııozisyonu

Çlıim-4: Kayıt motifi

/

Çi.zim-5: Alt başlık motifi-

Cizim-3: Dikme motifi

İkinci Kastanıonu Kliltlir Senıpozyunıu (18-20 Eyll71 2003)

(16)

Kastamonu Yakupağa Camii (H alimi Çelebi Camii, Ağaimaret i) Kapısı Bezemeleri

Çizim-6: Üst b aş lık motifi

Çizim-7: Kare planlı tablaların motifi

İkiuci Kastamouu Klllflir Sempozyımw (18-20 Ey/ii/ 2003)

Çizim-S: Dikdörtgen planlı.

tablalarm moüfi

641

(17)

ı_.~ ·~n . . . ,.

t: .

~~~

i- t;

.,

~:

~~·:

i'

~;·

'~

,f•··!·-.1;.·1ı'~

~ ~.i~~t~~~JJ

'~:~~~

~-1.,-ı. ,-~~ Çlıim-10: Biıti rozeti

Çlıim-9: KapıBinisinin üstkısıtu

İkinci Kastamo1111 K llltür Senıpozyumu (1 8-20 Eyin/ 2003)

Referanslar

Benzer Belgeler

Kim vurdu; niçin vurdu? Beş yıldır süren soruşturmadan ne sonuç alındı? Alındı mı? Katil kimdi? Niye yakalanmadı? Tü- tengil’i böyle bir korkunç bitişe

(1)Nurses were observed to have significant improvement statistically in patient caring plan after using the Balanced Score Card.. (2)Nurses were observed to have

For this purpose we con- sider a special matrix and we give various combinatorial identities related with the Fibonacci and Lucas. sequences by using the

Kendine özgü renginin nedeninin gölde yaşayan bazı alg ve bakteri türleri olduğu tahmin ediliyor.. Dunaliella

Evli olup halen 2011 yılında başladığı Şırnak Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Arap Dili ve Belagatı Anabilim Dalı öğretim görevliliğinden sonra 2013

Tabiatın bu emsalsiz dekoru ara­ sında ve ulu çınarların altında nice ve nice yıllar, İ stanbulun en ünlü açıkhava çayhanesi olan Çınaraltı kendisine

“Uluslararası Dünden Bugüne Türkiye’de Jandarma ve Sahil Güvenlik” Sempozyumu farklı bildirilerin sunulduğu toplam yirmi oturumda gerçekleştirilmiştir. Bu

Bunlardan sohbetlerini ihtiva eden &#34;Kelôm-ı Aziz&#34; de tarafımızdan yayınlanmıştır. Hasan Onsi, Keliim-ı Aziz, Haz. Hasan Onsi'nin burada tanıtacağımız eseri