• Sonuç bulunamadı

Kayıp Hattat 1. Umut Uludağ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Kayıp Hattat 1. Umut Uludağ"

Copied!
30
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1

Kayıp Hattat 1

Umut Uludağ

(2)

Kayıp Hattat 1

Umut Uludağ Ocak 2015

Copyright © 2015 Umut Uludağ Tüm hakları saklıdır.

www.umutuludag.com

(3)

3 Gidenlere …

(4)
(5)

5

Neredeyiz?

Neden

Hala aynı yerdeyiz

Diğerleri uzaklaşırken karanlıklarından

Yavaşça belki de, ancak yine de doğru yönde

“Daha iyisi olmalıydı” diye

Düşünmek için çok mu geç ...

“Yaptık mı elimizden gelenin en iyisini”

Düşünceler dolarken kafana

“Yaptırmadılar, yapamadık bu yüzden”

Demek yeter mi?

Kimleri kandırıyoruz

Onları mı, kendimizi mi?

(6)

Düşün-me

Düşündükçe ağrılar girerdi başına Düşünebildiğinden beri ...

Bir gün

Yaptı diğerlerinin yüzyıllardır yapageldiğini Düşünmemeyi seçti ...

Kimilerine göre iyi de etti Kalanları

Anlamadı çaresizliğini ...

(7)

7

Sorulu Şiir

Niye sen?

Neredeyim ben?

Ne zaman biz?

Fütursuzca varken siz Kimlerleyiz?

Söyle

Biz böyle nasıl yürüyeceğiz?

(8)

Yine de

Kar,

Çocuklar sokakta yatmıyorlarsa güzel Yağmur,

Hepsinin ayakkabısı varsa güzel Rüzgar,

Mutlulukla nefes alabiliyorlarsa güzel Bahar,

Geleceğe umutla bakabiliyorlarsa güzel Yaz, elbette

Yine de yaz, ama

Ya güneşi onların hayatlarına hiç doğmuyorsa?

(9)

9

Halep

Rastgele kelimeler

Uçuşurken aklında Hayat, çocuk, Suriye

Yemek, kış, iş ...

Yıl, biz, siz ...

Hepsi, ama hepsi anlamsız aslında Okul, insan, kural

Tarih, gelecek, para Ya sonra?

(10)

Güney

Ne çok nefret birikmiş Ne çok kin

Hiç sordunuz mu kendinize

Asıl sebebini bu elim seferin Kırdıklarınız tek varlığınızdı

Katlettiğiniz tek dost

Yaktığınız tek ağacınızdı

Soğukta sığınacağınız tek post Nasıl yapacaksın şimdi, yıktıklarını

Komşun unutur mu sanıyorsun Bütün bu yaptıklarını ...

(11)

11

Romanın Sonu

Sen de anlamazsan söylediklerimi Susacağım

Oysa konuşmaya açtım ben Karşılaştığımızda ...

Sen de çözemezsen sorularımı Sormayacağım

Oysa cevaplar arıyordum ben Tanıştığımızda ...

Sen de bitiremezsen romanlarımı Yazmayacağım

Oysa mutlu sonlar arıyordum ben Senin yanında ...

Anla, çöz, bitir

Yoksa, gidiyorum ben Elden ne gelir ...

(12)

Uçurum

Gözlerin varken gözlerimde Korkmuyorum dünyadan

Varsın Ellerin varken ellerimde

Korkmuyorum soğuktan Olsun

Saçların varken yanımda

Korkmuyorum karanlıktan Gelsin

Yüzün varken kalbimde

Korkmuyorum onlardan Hazırım işte, bitsin ...

(13)

13

Alev

Neden beni görmedin

Gözlerim kapanacak neredeyse, bak Niye beni duymadın

Seslendim ben sana, bu, sakın kızma, hak Niçin elimi tutmadın

Uzandım ben sana, heyhat Sen sadece yak, vur, bırak ...

Sonunda İstanbul sana da yangın yeri olacak ...

(14)

Nereye?

O, bakarken bile görmezdi Hiç

O, dokunurken bile hissetmezdi Asla

O, duyarken bile dinlemezdi Beni

O, severken bile terkederdi Bizi

Anladık sonunda

Bize gelirken bile

Aslında bizden gittiğini ...

(15)

15

Kim?

Kavga

Kim çıkardı?

Savaş

Kim başlattı?

Barış

Kim unuttu?

Kardeş

Kim vurdu?

Saz

Kim kırdı?

Yaz

Niye gelmedi?

Çünkü

Sen farkettiğinde gelmediğini Herşey için artık çok geçti ...

Sormadın doğru sualleri İnkar ettin bilmediğini

Mutlu musun, bitti artık hepsi ...

(16)

Gelenler

Her saniye, geliyor dünyamıza Dört yeni bebek

Umutlu, dürüst, tertemiz

Bu halde kalabilecekler mi Bulabilecek miyiz onlara

Yetecek evi, işi, ekmeği ...

Bizlere düşüyor görev

1 milyar, 2 milyar, 3 milyar saniye Önce gelenlere

4 milyar saniye önce gelenler Çoktan gittiler bile ...

Onların seçme şansı yok Geldiler evlerine

Bizim onu güzel bırakma şansımız çok Değmeli geldiklerine ...

(17)

17

Hoşgeldin

Saniyelerin yeni başlıyor senin

Biz milyarları çoktan devirdik Kıymetini bil, burası evin

Bizim sayfamız da seninki gibi bembeyazdı Şimdi, azıcık griyi görebilen şanslı

Çoğunluk, baştan sona siyahla kaplı ...

Nasıl böyle oldu, neden oldu derken Geçiverdi ömür, bilemedik

Bari sen bil, bil ki

Sensiz herşey yitik ...

(18)

Zil

Sabahları ne uyandırır seni

Üzerinde sayılar olan küçük kağıtlar Zilleri olur çoğunun

Bilmez ki, yerine konamaz hiçbir şey Zamanla unuttuğunun Aklına sorsan, belki der “mutluyum”

Gerçek cevap için, bey

Bir kez de kalbine sor onun ...

(19)

19

Bitli Çağ

Konuşmayı unuttuk

“İletişim” çağında Her yerde uçuşan bitler

İstasyonlar, antenler ...

Ne kolaylaştı?

Neler zorlaştı?

Var mı yapabilen hesabını?

(20)

Yağmur

Sokaklara yağma, kalplere yağ ki Arınsınlar seninle

Evlere yağma, akıllara yağ ki Düşünsünler seninle Dağlara yağma, ovalara yağ ki

Bereketlensinler seninle Göllere yağma, nehirlere yağ ki

Coşsunlar seninle Öyle bir yağ, öyle bir yağ ki

Daha önce hiç yağmamışsın sanalım sevdiğimle ...

(21)

21

Araf’ı Beklerken

Saniyeler geçerken ağır katarlar gibi gözlerimden Seni unuturum uykularımda

Dakikalar geçerken saniyeler gibi nefeslerimden Seni unuturum rüyalarımda

Saatler geçerken dakikalar gibi benliğimden Seni unuturum hatıralarımda Günler geçerken saatler gibi sensizliğimden

Seni unutamam ben bu dünyada

Söz ama, denerim belki Araf’ta ...

(22)

İkincilerin Dört Ötesi

Teknoloji, usulca

Ancak en egemen ataklarla

Oburlaştırdı apansız, evimizi Kültürümüz: ödünç ...

Afalladık biraz, sonrası, ifade susuzluğu Kırdı efelenen ahlarımızı ...

(23)

23

Kaç

Her zaman araştıran bilinmeyeni Bilmez ki öğreniverir bazen

Öğrenmek istemediğini ...

Bilse, inan kaçardı bilinmeyenden Senin benden kaçtığın gibi Kaçsanda gelirim peşinden

İkizini arayan ruhlar misali ...

(24)

Gri

Bütün renkler içinde beyaz mıdır Gerçekten en temizi

Yoksa siyah mıdır Hiç kirlenmeyeni Griler zaten muammadır

Onlar beyazken kirlenmiş mi

Yoksa siyahken temizlenmiş mi Şimdiye kadar kim bilebilmiş ki

Nereden gelip nereye gittiğini ...

(25)

25

Susuzuz

Su gibi aziz ol derdi eskilerimiz

Gel gör ki biz o suyu bile kirletmişiz Kurşunu, siyanürü, asitleri

Bilirdik kimya dersinin öğeleri Şimdi hepsi içtiğimiz suda

Vücudumuzun yüzde altmışında Sanayileşirken unuttuk mu hepimiz

Buralara susuz çöllerden kaçıp gelmiştik biz ...

(26)

Hayat

Sensiz yürüdüğüm yollarda

Hep düştüm ben, vuruldum Sensiz yaşadığım yıllarda

Hep ağladım ben, yoruldum Sensiz cevapladığım sorularda

Hep yanıldım ben, kahroldum Sensiz dolaştığım dağlarda

Hep kayboldum ben, yokoldum Sen varsın ya yanımda

Artık hep benimle güzel yurdum ...

(27)

27

Yurt

Dağların ağırlığı varken üzerinde Ezilmedi hiç, direndi Çağların ağırlığı varken tarihinde

Eğilmedi hiç, sabretti Ruhların ağırlığı varken kalbinde

Korkmadı hiç, yiğitti

Milyonların umudu varken elinde,

Yılmadı hiç, o sonsuza dek bizimdi ...

(28)

Yalnız Kaşif

Ummanları dolaştım ben nurum

Ama yalnız senin gözlerinde kayboldum Dağları taşıdım ben gönlümde

Ama yalnız seninleyken yoruldum Okyanusları kuruttum ben gözlerimde

Ama yalnız senin gözyaşlarında boğuldum Şeytanları boğdum ben ellerimle

İnan yalnız sensizken korktum ...

(29)

29

Aral

Beklerken seni yüzyıllarca

Hep durdum ben dağlar gibi Dinlerken çığlıklarını insanların

Hep sustum ben okyanuslar gibi Yazarken hatıralarını yığınların

Hep kavruldum ben çöller gibi Ağlarken acılarını yurdumun

Hep kurudum ben nehirler gibi Ne zaman ki sen doğdun

Güldüm ben hiç gülmemişim gibi

Buymuş kaderin en büyük marifeti ...

(30)

Zamir

Sen

Biz olmaktan kaçarken

Anlamadın neleri yıktığını Ben

Sana doğru koşarken

Farketmedim ne kadar uzaklaştığını Siz

Burçlar kurarken aramıza

Görmediniz kalbimizin bağlarını Biz

Hiç olamasak da biz

Bekle, ebediyette buluşacağız ikimiz ...

Referanslar

Benzer Belgeler

Bilmiyorum başka bir şey Karanlık yok korkma sakın Şehriçinde şehirdik biz Irmaklar bağladık kalbimize Yatağını açtık göz ile Hayretteyiz hem nasıl Bu nazarda kalalım

O dönemde Adana’ya bağlı olan Mersin Sancağı’nda eğitim adına çok da büyük gelişmelerden bahsetmek kolay değil.. Bununla birlikte okullarda yaptığım

Aşağıdaki saatlerin altlarındaki ifadelere göre akrep ve yelkovanlarını çiziniz... www.leventyagmuroglu.com

Farklı frekans bantlarında beyin salınımlarının egemen olduğu serebellum, basal ganglia ve hipokampus, farklı zamansal çözünürlük gerektiren çeşitli

Aralarında seçim yapabileceği- niz farklı özellikte üç ırkın harita üzerindeki mücade- lesini konu alan bu oyun, e-spor kavramının dünya- da en çok olgunlaştığı ülke

Aziz Sancar ve ekip arkadafllar› konu hak- k›nda yapt›klar› çal›flmalarla bugüne dek kabul gören “gün ›fl›¤›na duyarl› görme al›c› sinirlerinin etkin

Saat yap›mc›lar›, sanki saatleri hiç dur- madan binlerce y›l çal›flacakm›fl gibi konufluyor ol- salar da, tipik bir sezyum saati 20 y›ldan daha uzun

Arkası 4 de millet ölçüsünde bir iş dolayısıle az çok hepimizin ortak davası olduğu halde bir çok okur yazar lar başkalarının giriştiği bir denemeden