MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI T.C.
DİN ÖĞRETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Adı, Soyadı:
...
... / ...
Sınıfı, Numarası:
D
DİN ÖĞRETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
9 OCAK 2020 10:00 - 11:20
9. SINIF TE ST SINA VI D KİT APÇIĞI
9. SINIF DERSLER SORU SAYISI
Kur’an-ı Kerim 20
Temel Dini Bilgiler 20
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi 20
Toplam 60
SINAV KURALLARI
1) Bu kitapçık çoktan seçmeli 60 sorudan oluşmaktadır.
2) Sınav süresi 80 dakikadır.
3) Değerlendirmede yanlış cevaplarınız, doğru cevaplarınızı etkile- meyecektir.
4) Soru kitapçığının sayfalarının eksik olup olmadığını kontrol ediniz.
5) Soru kitapçığında ilgili alanları doldurmayı unutmayınız.
6) Sınavın bitmesine 30, 15 ve 5 dakika kaldığı salon görevlileri tarafından yüksek sesle hatırlatılacaktır.
ANADOLU İMAM HATİP LİSELERİ
MESLEK DERSLERİ İZLEME VE DEĞERLENDİRME SINAVI
9
DİN ÖĞRETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
T.C. Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü
DİN ÖĞRETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Kur’an-ı Kerim D
1. Hurûf-u Mukatta’alardan olan (
صعيهك
)‘daki (
ع
) harfinde hangi med vardır?A) Medd-i Lîn B) Medd-i Lâzım C) Medd-i Ârız D) Medd-i Muttasıl E) Medd-i Munfasıl
2. “
ُءآَيِرِبِكْلَا
” kelimesinde bulunmayan tecvid kuralı hangisidir?A) Medd-i muttasıl B) İzhâr-ı kameriye C) Kalkale
D) Medd-i lâzım E) Hükmü’r-râ
3. Kırâat imamlarından “yedi imamın kıraatı”
aşağıdaki kavramlardan hangisi ile ifade edilir?
A) Meşhur B) Mütevâtir C) Şâz D) Müdrec E) İnfirâd
4.
( ُةوَل َّصلَا - ِةوَجَّنلا ىَلِا - ىَدَهَف - ىَوَغَف )
kelimelerindeki sakin (و
) ve (ى
) harfleri hangi med harflerinin yerine kullanılmıştır?A) Lîn harflerinden (
ى
) B) Lîn harflerinden (و
) C) Med harflerinden (ا
) D) Med harflerinden (و
) E) Med harflerinden (ى
)5.
“ِ هْيَلَع”
kelimesinde vakf hâlinde hangi tecvid kuralı uygulanır?A) Medd-i Muttasıl B) Medd-i Munfasıl C) Medd-i Tabi’î D) Medd-i Lîn E) Medd-i Lâzım
6. Hurûf-u Mukatta’alardan (
صملا
) ‘nın “mîm”harfinde hangi med vardır?
A) Medd-i Muttasıl B) Medd-i Munfasıl C) Medd-i Tabi’î D) Medd-i Lîn E) Medd-i Lâzım
7. (
ع
) Harfi secavend olarak neye işaret etmektedir?A) Vakf-ı Mutlak B) Vakf-ı Lazım C) Vakf-ı Murahhas D) Ruku’ alâmeti E) Vakf-ı Caiz
T.C. Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü
DİN ÖĞRETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
D
8.
Yukarıdaki şekilden yararlanarak aşağıdakiler- den hangisi boğaz harflerinden biri değildir?
A)
غ
B)
ق
C)
ح
D)
خ
E)
أ
9. Mahreç ve sıfat bakımından yakınlığı olan harfler arasında meydana gelen idgama ne ad verilir?
A) İdğâm-ı Misleyn B) İdğâm-ı Şemsiyye C) İdğâm-ı Mütecâniseyn D) İdğâm-ı Mütekâribeyn E) İdğâm-ı Meal Gunne
10. Vakıf durumunda ötreyi sessiz olarak dudaklarla göstermek ve vakıf sebebiyle meydana gelen sükûnu icra ettikten sonra ötreyi belirtmek için dudakları ileriye doğru toplamak demektir.
Buna göre aşağıdakilerden hangisi Kırâat-ı Âsım’a göre
( اَّنَمْأَت َل )
kelimesindeki okuyuşta uygulanır?A) İmâle B) Teshîl C) İdğâm D) İşmâm E) Revm
11.
Şeklinde harflerin toplandığı cümledeki harfler kalın harflerdir. Bunlar, üstün ve ötre durumunda kalın, esre durumunda kalından inceye doğru kaydırılarak okunur.
Sözlükte isti’lâ; yukarıya kaldırmak, yükselmek manalarına gelmektedir. Tecvit ilminde ise, harfler telaffuz edilirken dilin üst damağa yükselmesine denir. Bunlar yirmi dokuz harfin en kalınlarıdır.
Aşağıdaki harflerden hangisi “Huruf-u İsti’lâ”
‘dan değildir?
A)
ض
harfi B)ق
harfi C)غ
harfi D)ظ
harfi E)ع
harfi12. Râ harfinin ince okunmasına terkîk denir. Âsım kıratının Hafs rivâyetine göre “râ” harfi kalın (tefhîm), ince (terkîk), hem kalın hem de ince olmak üzere üç şekilde okunmaktadır.
ىِع ِجْرِا - ى َضْرـَتْرا ِنَمِل
kelimelerindeki altı çizili olan yerlerde Râ (ر
) harfi nasıl okunur?A) İnce okunur.
B) Kalın okunur.
C) İmâle yapılarak okunur.
D) Hem ince hem kalın okumak caizdir.
E) Sekte ile okunur.
13. Hûd suresi 44. âyette‘da altı çizili olan yerde aşağıdaki tecvid
(اَـنتَعـَم ْبَكْرا َّيـَنـُب اَي)
kurallarından hangisi uygulanır?
A) İdğâm B) İzhâr C) İklâb D) İhfâ E) Hâ-i Sekt
KUR’AN-I KERİM’İ DOĞRU VE GÜZEL OKUMA: TECVİD
10
1. Harflerin Mahreçlerinden Telaffuzu
Kur’an-ı Kerim’in usulüne ve kendi fonetiğine uygun olarak okunması, Kur’an-ı Kerim’e saygı ve edebin bir gereğidir. Kur’an-ı Kerim’in tertil üzere (ağır ağır) okunması, ilahi bir beyan olmanın yanın- da1 Kur’an öğretiminin de esasını oluşturur. Bu nedenle Müslümanlar tarih boyunca Kur’an öğretimi- ne özel bir önem vermiş, bununla ilgili “tashih-i hurûf” adı verilen bir öğretim yöntemi geliştirmişlerdir.
Kur’an-ı Kerim’i usulüne ve kendi fonetiğine uygun olarak doğru ve güzel bir şekilde okuyabilmek harflerin mahreçlerinin tam ve doğru bir şekilde telaffuz edilmesine bağlıdır. Mahreç talimi, Kur’an tilâvetinin alt yapısını oluşturmaktadır. Bu nedenle Kur’an kıraatinde mahreç eğitimi, göz ardı edile- mez bir öneme sahiptir.2
Harflerin mahreçlerinin tam olarak öğrenilebilmesi, “fem-i muhsin” adı verilen iyi bir öğreticinin rehberliğinde, düzenli olarak yapılacak etkinliklerle mümkün olabilir. Kur’an-ı Kerim’i tecvid kuralları- na göre okumayı tam anlamıyla kavramanın yolu, imkânlar ölçüsünde hocanın rehberliğinde düzenli olarak talim çalışması yapmaya bağlıdır.
1 bk. Furkan suresi, 32. ayet; Müzzemmil suresi, 4. ayet.
2 Demirhan Ünlü, Kur’an-ı Kerim’in Tecvidi, s. 56-57; Yavuz Fırat, Kur’an Tilavetinin Kuralları, s. 40.
BİLGİ KUTUSU
Mahreç, “çıkış yeri” anlamına gelen bir kelimedir. Tecvid ilminde ise “ağzın belirli bir bölge- sinde harfin sesinin çıktığı yer” olarak isimlendirilir.
(Demirhan Ünlü, Kur’an-ı Kerim’in Tecvidi, s. 59.)
س ز ر ذ د ج ث ت ق ظ ط ض ص ش
ي ن ل ك
ـه غ ع خ ح ا ف و م ب
Dil [Diş/Damak]
Bölgesinden Çıkan Harfler
Dudak Harfleri
Boğaz Harfleri
Ağız Boşluğu Burun Boşluğu
(Geniz)
T.C. Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü
DİN ÖĞRETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
D
14. Hemzenin yumuşatılarak “hê”ye (هـ) yaklaştırılmasını ifade eden kıraat terimidir.
Sözlükte “kolaylaştırmak” anlamındadır.
Birbirini takip eden iki hemzeden ikincisini, hemze ile elif, hemze ile vâv veya hemze ile yâ arası bir sesle okumaktır.
Örnekler:
Yukarıdaki tanım ve örneklere bakarak Kıraat-ı Âsım’a göre Fussilet suresi 44. ayette
( ّيـمَجـْع ا َء)
kelimesinin 2. hemzesinde uygulanan okuma şekli aşağıdakilerden hangisidir?
A) İşmâm B) İmâle C) Teshîl D) İdğâm E) Sekte 15.
• Harekeyi hafif bir sesle belli etmek; harekedeki sesi zayıflatmak gibi tarifleri yapılmıştır.
• Uygulanmasında harekenin üçte bir sesle belli edilmesi gerekir.
• Kesre ve zammede icra edilir; bölünemeyecek kadar zayıf bir hareke olan fetha üzerinde yapılmaz.
• Görme engellilerin bunu işitebileceklerinden söz edilmiştir.
• Kur’an okunurken okuyandan başkasının bulunmadığı durumlarda bu kuralı yapmaya gerek yoktur.
Yukarıda tanımı yapılan Kur’an-ı Kerimi okuma sırasında harekeyi gizli bir ses ile okumaktan ibaret olan kavrama ne denir?
A) Revm B) İşmâm C) İmâle D) Teshîl E) Hafd-ı Savt
16.
Yukarıda bir medd-i muttasıl örneği verilmiştir.
Medd-i Muttasıl’da aslî med üzerine ilave edilen meddin hükmü nedir?
A) Vâcib B) Sünnet C) Câiz D) Mekrûh E) Farz
17. Kur’an-ı Kerim ayetleri toplanarak “Mushaf”
ismi verilmiştir. Okunması bazı kaidelere bağlı olarak orijinalliği korunmuştur. Okunurken nerede durulacağı, geçiş yaparken nasıl geçileceği, dudakların okurken durumları gibi önemli bazı disiplinler vardır ve onun yazılması da Zeyd b. Sabit’in başkanlığında bir heyet tarafından titiz bir şekilde yapılmıştır.
Aşağıdakilerden hangisi Kur’an’ın okuyuş şekil- leriyle ilgili bir kavram değildir?
A) Vasıl B) Vakıf C) Sekte D) Kitâbet E) Revm
T.C. Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü
DİN ÖĞRETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
D
18. Ahmet: “Okulumuzun mesleki tatbikat camiinde teravih namazlarını öğrenci arkadaşlarımızla birlikte kıldık ve öğle saatlerinde de mukabele okumalarını takip ettik. Ramazan aylarında camilerde okunan mukabeleler ile teravih namazlarında kıraat edilen ayetler genellikle vasat şekilde okunur.
Kur’an-ı Kerim dersimizde öğretmenimiz, yüzünden okuma hızımızı artırmak için akıllı tahtadan hatim takibi yaptırdı. Hem göz ritmi sağlamak hem de okunan ayetlere eşlik ederek cüz takip ettik.”
Yukarıda Ahmet’in derste ve camide öğrendiği yöntemin dışında Kur’an-ı Kerim’i en hızlı şekil- de okumaya ne denilir?
A) Tahkîk B) Tertîl C) Tedvîr D) Hadr E) Ref-u Savt
19. Kur’an-ı Kerim dersinde öğretmen Kur’an okurken sâkin nûn ve tenvînden sonra “be”
harfi geldiği durumlarda sâkin nûn ve tenvîni
“mîm” harfine dönüştürerek Gunneli bir şekilde okumuştur.
Öğretmenin uyguladığı bu tecvîd kaidesi aşağı- dakilerden hangisidir?
A) İhfâ B) İklâb C) İşmâm D) İmâle E) Teshîl
20.
Her dilde harflerin kendine özgü bir çıkış yeri vardır. Harflerin çıkış yerine mahreç, çoğuluna da mehâriç denir. Kur’an’ı doğru okuyabilmek için harfler mahreçlerine uygun olarak telaffuz edilmelidir. Aralarında ses benzerliği olmamasına rağmen bazı harfler, iyi bir şekilde kavranılamaması nedeniyle doğru olarak telaffuz edilememekte ve sanki birbirinin aynısıymış gibi okunabilmektedir. Bu da harflerin yanlış okunmasına ve kelimelerin anlamlarının karışmasına sebep olmaktadır.
Kur’an harflerinin çıkış yerleri, üç ana bölgede toplanır. Bunlar; boğaz, dil ve dudaktır.
Yukarıdaki şekilden yararlanarak boğazın göğse bitiştiği yerden hangi harf çıkar?
A) -
أ
HemzeB) -
غ
ĞaynC) -
س
SînD) -
ر
RaE) -
ح
HaKUR’AN-I KERİM’İ DOĞRU VE GÜZEL OKUMA: TECVİD
10
1. Harflerin Mahreçlerinden Telaffuzu
Kur’an-ı Kerim’in usulüne ve kendi fonetiğine uygun olarak okunması, Kur’an-ı Kerim’e saygı ve edebin bir gereğidir. Kur’an-ı Kerim’in tertil üzere (ağır ağır) okunması, ilahi bir beyan olmanın yanın- da1 Kur’an öğretiminin de esasını oluşturur. Bu nedenle Müslümanlar tarih boyunca Kur’an öğretimi- ne özel bir önem vermiş, bununla ilgili “tashih-i hurûf” adı verilen bir öğretim yöntemi geliştirmişlerdir.
Kur’an-ı Kerim’i usulüne ve kendi fonetiğine uygun olarak doğru ve güzel bir şekilde okuyabilmek harflerin mahreçlerinin tam ve doğru bir şekilde telaffuz edilmesine bağlıdır. Mahreç talimi, Kur’an tilâvetinin alt yapısını oluşturmaktadır. Bu nedenle Kur’an kıraatinde mahreç eğitimi, göz ardı edile- mez bir öneme sahiptir.2
Harflerin mahreçlerinin tam olarak öğrenilebilmesi, “fem-i muhsin” adı verilen iyi bir öğreticinin rehberliğinde, düzenli olarak yapılacak etkinliklerle mümkün olabilir. Kur’an-ı Kerim’i tecvid kuralları- na göre okumayı tam anlamıyla kavramanın yolu, imkânlar ölçüsünde hocanın rehberliğinde düzenli olarak talim çalışması yapmaya bağlıdır.
1 bk. Furkan suresi, 32. ayet; Müzzemmil suresi, 4. ayet.
2 Demirhan Ünlü, Kur’an-ı Kerim’in Tecvidi, s. 56-57; Yavuz Fırat, Kur’an Tilavetinin Kuralları, s. 40.
BİLGİ KUTUSU
Mahreç, “çıkış yeri” anlamına gelen bir kelimedir. Tecvid ilminde ise “ağzın belirli bir bölge- sinde harfin sesinin çıktığı yer” olarak isimlendirilir.
(Demirhan Ünlü, Kur’an-ı Kerim’in Tecvidi, s. 59.)
س ز ر ذ د ج ث ت ق ظ ط ض ص ش
ي ن ل ك
ـه غ ع خ ح ا ف و م ب
Dil [Diş/Damak]
Bölgesinden Çıkan Harfler
Dudak Harfleri
Boğaz Harfleri
Ağız Boşluğu Burun Boşluğu
(Geniz)
T.C. Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü
DİN ÖĞRETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Temel Dinî Bilgiler D
1. Ayet ve hadisleri esas alan bir müminin imanını güçlendirmek niyetiyle insanlığın faydasına yaptığı bütün işler salih amel kapsamına girmektedir.
I. Arkadaşının bilgilerine ulaşıp sosyal medya hesabına girmek
II. İnsanlar “ne kadar takva sahibi” desinler diye vakit namazları için camiye gitmek
III. Daha çok insana yardım edebilmek için yardım kurumlarında gönüllü çalışmak IV. Sokak hayvanlarına barınak yapmak için kampanya başlatmak
V. Kışın sokakta kalan yardıma muhtaç insanlar için sokakta çorba ikramında bulunmak
Salih amelle ilgili bu ifadeden hareketle yukarıda yer alan davranışlardan hangisi salih amel olarak kabul edilemez?
A) I-II-V B) II-III-IV C) I-II D) Yalnız II E) I-II-V
2. Hüseyin Bey yapmış olduğu hatadan dolayı çok pişman olmuş ve ne yapacağını düşünürken o günkü takvim yaprağının arkasında yazan
“Âdemoğlu günah işler. Günah işleyenlerin en hayırlıları tevbe edenlerdir.” (İbn Mâce, Zühd, 4251.) hadisini okumuştur.
Peygamber efendimizin bu hadisini okuyan Hüseyin Bey’in aşağıdaki davranışlardan han- gisini yapması daha doğru olur?
A) Tövbe etmek için acele edip aynı hatayı yapmamaya özen göstermesi.
B) Tövbesine aracı olması için imama gitmesi.
C) Tövbe etmek için ön hazırlık yapması.
D) Tövbe etmek için özel günü ve zamanı beklemesi.
E) Tövbe etmek için camiye gitmesi.
3. I. Ayşe Hanım Ramazan ayında yolculuk yapacağı için oruç tutmak yerine fidye vereceğini söylemiştir.
II. Hanife Hanım sahurda oruca niyet etmiş ancak gün içinde unutarak yemek yemiş, hatırladığı zaman “nasıl olsa orucum bozuldu”
diye yemeye devam etmiştir.
III. Musa Amca Ramazan ayının başında hastalanmış birkaç gün oruç tutamamıştı.
Ramazan’dan sonra tutamadığı gün sayısınca oruç tutacağını söylemiştir.
IV. Ahmet Bey ise arkadaşı Musa Bey’e Ramazan’dan sonra oruç tutmak yerine Fitre vermesinin yeterli olacağını söylemiştir.
Yukarıda oruç ile ilgili verilen ifadelerden han- gisi/hangileri yanlıştır?
A) I-II-III B) II-III-IV C) Yalnızca III D) I-II-IV E) Yalnızca IV
4. Aşağıda verilen ayet meallerinden hangisinin konusu diğerlerinden farklıdır?
A) “...(Geçmiş) her toplum içinde mutlaka bir uyarıcı peygamber bulunmuştur.”(Fatır suresi, 24.
ayet.)
B) “Dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir. Sorumluluk sahibi olanlar için ahiret yurdu muhakkak ki daha hayırlıdır. Hâlâ akıl erdiremiyor musunuz?” (En’âm suresi, 52. ayet.)
C) “Sonra o gün (ahirette) size verilmiş olan her nimetten sorguya çekileceksiniz!” (Tekâsür suresi, 8. ayet.)
D) Artık kim zerre ağırlığınca bir hayır işlerse onun mükâfatını görecektir.” ( Zilzâl suresi, 7.ayet.)
E) “…Küçük büyük hiçbir şey bırakmaksızın hepsini sayıp dökmüş. Böylece yaptıklarını karşılarında bulmuşlardır. Senin Rabbin hiç kimseye zulmetmez.” (Kehf suresi, 9. ayet.)
T.C. Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü
DİN ÖĞRETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
D
5. Ahmet Bey bu yıl kurban bayramında kurban olarak bir büyükbaş hayvan almak istemekte- dir. Ancak pazardaki fiyatlar onun düşündü- ğünden daha yüksektir. Bu sorunu halletmek için mahallenin imamına danışmak için gitmiş- tir. İmam da ona kurban edilecek hayvanlar hakkında bilgi vermiştir.
Buna göre:
I. Eğer küçükbaş hayvan kurban edecekseniz en az 1 yaşında olmalıdır.
II. Küçükbaş hayvanı da en fazla 3 ortak kesebilir.
III. Büyükbaş hayvan en az 3 yaşında olmalı ve en fazla 5 kişi ortak olabilir.
IV. Eğer deve kurban etmeyi düşünüyorsanız en az 5 yaşında olmalı ve en fazla 7 kişi adına kesilebilir.
V. Kesilecek kurbanın hastalık, sakatlık, uzuv eksikliği gibi kurban olmaya engel kusurlarının olmaması gerekir.
Kurban ile ilgili verilen bu bilgilerden hangisi/
hangileri yanlıştır?
A) I-II B) II-III-V C) III-IV-V D) I-II-III E) II-III
6. Hasan Bey çiftlik sahibi biridir. Bu yıl hava şart- ları da müsait olduğu için özellikle ürünlerini sulama için ayrıca masraf yapmamıştır. Yaz mevsimi sonunda iyi bir hasat elde etmiştir.
Hasan Bey tarım yanında aynı zamanda hay- vancılıkla da uğraşmaktadır. Otuz beş adet bü- yükbaş hayvanı bulunmaktadır.
Bu bilgiler ışığında Hasan Bey’in bu yıl vermesi gereken zekât miktarı aşağıdaki seçeneklerden hangisinde doğru bir şekilde verilmiştir?
A) Tarım ürününden 1/10 oranında
B) Büyük baş hayvanları için 1 yaşında 1 koyun C) Tarım ürününden 1/20 oranında
D) Büyük baş hayvanları için 1 yaşında 1 buzağı E) Tarım ürününden 1/40 oranında ürün veya değerini vermelidir.
7. I-Tevriye günü ihrama girilir. II- Arefe sabahına kadar Mina’da kalınır. III- Arafat’a gidilir. Öğle ve ikindi namazları Arafat’ta cem-i takdim ile kılınır. (İkindi namazını öğle vaktinde birlikte kılmak.) Arafat vakfesi yapılır. IV- Güneş ba- tınca Müzdelife’ye hareket edilir. Akşam ve yatsı namazları Müzdelife’de cem-i te’hir ile kılınır. V- Mescid-i Haram’a gidilir. Ziyaret ta- vafı ve sa’y yapılır. Tekrar Mina’ya dönülür ve orada küçük, orta ve akâbe cemresi (cemerât) taşlanır. Mekke’den ayrılmadan veda tavafı yapılır. VI-Gece Müzdelife’de geçirilir. Sabah Müzdelife vakfesi yapılır. Mina’ya gidilir. Orada Akâbe cemresine yedi taş atılır. Minada kur- banlar kesilir. Tıraş olunur ve ihram’dan çıkılır.
Yukarıda hac ibadetinin yapılışı maddeler hâ- linde verilmiştir. Ancak sırlamada hata yapıl- mıştır. Bu maddelerden hangisi/hangileri yer değiştirirse haccın yapılışı doğru bir şekilde anlatılmış olur?
A) II ve III B) III ve V C) IV ve V D) IV ve VI E) V ve VI
8.
I. Farz namazların ilk oturuşunda Salli ve Bârik duaları okunur.
II. Farz namazlarının 3. ve 4. rekâtında Fatiha’dan sonra zammı sure okunur.
III. Hasta olan ve ayakta duramayan namazı oturarak kılar.
IV. Rükûda iken “sübhâne rabbiye’l-azîm”
denilir.
Namazın kılınışı ile ilgili verilen bilgilerden hangisi/hangileri yanlıştır?
A) I-II-III B) II-III-IV C) III-IV D) Yalnızca IV E) I-II
T.C. Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü
DİN ÖĞRETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
D
9. • Ahmed, öğle namazının bütün rekâtlarını imam ile beraber kılmıştır.
• Mete ikindi namazını imamla kılmaya
başladığı hâlde burnu kanadığı için ara vermek zorunda kalmış ve namazı imam ile birlikte kılamamıştır.
• Alican ezan okunduğunda abdesti olduğu hâlde oyuna daldığı için camiye gitmekte biraz gecikti ve imama akşam namazında birinci rekâtın rükûundan sonra yetişti ve bundan sonra namazı imamla birlikte tamamladı.
Yukarıda üç arkadaşın cemaatle namaz kılma durumları ile ilgili bilgi verilmiştir. Bu bilgiler- den hareketle bu üç arkadaşın yaşadığı duru- mu ifade eden kavramlar sırasıyla hangi seçe- nekte doğru bir şekilde verilmiştir?
A) Mesbûk – Müdrik - Mücbir B) Müdrik – Lâhik - Mesbûk C) Lâhik – Mürted - Mesbûk D) Mürted - Mücbir - Müdrik E) Mesbûk – Müdrik - Lâhik
10. Rifâ’a B. Râfi (r.a) anlatıyor: “Biz Mescid-i Nebevi’de Resulullah’ın (s.a.v.) sohbetini din- lerken bir adam çıkageldi. Namaza durup hafif bir şekilde (rükünleri ve tesbihleri kısa tutarak) namaz kıldı, sonra Resulullah’a (s.a.v.) selam verdi: Efendimiz “Selam senin de üzerine ol- sun. Ancak kalk namaz kıl, sen namaz kılma- dın!” buyurdu. Adam döndü (tekrar) namaz kılıp geldi, Resulullah’a (s.a.v.) selam verdi.
Hz. Peygamber (s.a.v.) selâmına mukabele etti ve “Kalk namaz kıl, zira sen namaz kılma- dın!” dedi. Adam bu şekilde iki veya üç sefer aynı şeyi yaptı, her seferinde Hz. Peygamber (s.a.v.) “Kalk namaz kıl, zira sen namaz kılma- dın!” dedi. Halk korktu ve namazı hafif kılan kimsenin namaz kılmamış sayılması herkese çok ağır geldi. Adam sonuncu defa “Ben bir insanım; isabet de ederim, hata da yaparım.
Bana (hatamı) göster, doğruyu öğret!” dedi.
Resulullah’a (s.a.v.) “Tamam. Namaza kalkınca önce Allah’ın sana emrettiği şekilde abdest al.
Sonra (ezan okuyarak) şehadet getir, kamet ge- tir (namaza dur). Ezberinde Kur’an varsa oku,
Sonra kalk ve ayakta bir süre dur, sonra secde- ye git ve secde halinde bekle, sonra otur ve bir süre öyle bekle, sonra kalk! İşte bu söylenen- leri yaparsan yaparsan namazını mükemmel kılmış olursun. Bundan bir şey eksik bırakırsan namazını eksiltmiş olursun.” (Buhârî, Ezan, 122; Tirmizî, Salât 110; Ebû Dâvud, Salât 143) Yukarıda verilen hadiste ibadetin kabul edilme şartlarından hangisine/hangilerine vurgu yapıl- maktadır.
A) İbadetlerin vaktinde yapılmasına B) Devamlı yapılmasına
C) Namazdan önce abdest alınmasına D) Sünnete uygun olmasına
E) İhlaslı olmasına
11. I. Niyet edip besmele çekmek.
II. Organları üç defa yıkamak.
III. Ağza ve burna su verip temizlemek.
(mazmaza ve istinşak)
IV. Başın dörtte birini, kulak ve boynu meshetmek.
V. Abdeste ara vererek ve uzuvları ovarak tamamlamak.
Yukarıda Hanefî mezhebine göre abdestin sün- netleri verilmiştir. Bu sünnetlerden hangisi/
hangileri yanlıştır?
A) I-II-III-V B) II-IV-V C) I-III-IV-V D) Yalnızca IV E) IV-V
T.C. Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü
DİN ÖĞRETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
D
12. Hac ve umre ibadeti arasındaki farklar şunlardır:
I. Hac yılın belirli zamanlarında yapılır. Umre, arefe ve kurban bayramı günleri dışında yılın herhangi bir gününde yapılır.
II. Haccın hükmü farz, umre ise sünnettir.
III. Haccın farzları ihram, tavaf ve vakfedir.
Umrenin farzları ihram ve tavaftır.
IV. Umrede Mina’da bulunma ve şeytan taşlama görevleri hac ibadetindeki gibi yerine getirilir.
V. Umrede Arafat ve Müzdelife vakfesi bulunmamaktadır.
Yukarıda hac ve umre ibadeti arasındaki farklar konusunda verilen bilgilerden hangisi/hangileri yanlıştır?
A) I-II-IV B) III-IV-V C) I-II-III D) Yalnızca IV E) Yalnızca V
13. “Oruç, sayılı günlerdedir. Sizden kim hasta, ya da yolculukta olursa, tutamadığı günler sayı- sınca başka günlerde tutar. Oruca gücü yet- meyenler ise bir yoksul doyumu fidye verir.
Bununla birlikte, gönülden kim bir iyilik yapar- sa (mesela fidyeyi fazla verirse) o kendisi için daha hayırlıdır. Eğer bilirseniz oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.” (Bakara suresi, 184.
ayet.)
Yukarıda oruç konusu ile ilgili olarak verilen ayet mealinden aşağıdaki yargılardan hangisi- ne ulaşılamaz?
A) Farz olan oruç belirlenmiş günlerde tutulur B) Oruç tutamayacak kadar hasta olanlar, oruçlarını kaza ederler
C) Yolcu olanlar oruçlarını kaza ederler D) Oruç tutmayan herkes fidye vermelidir E) Oruç tutmaya gücü yetmeyen, durumu müsait olanlar fidye verirler
14. I. Sözlük anlamı “haram kılmak” anlamına gel- mekte, terim olarak ise hac veya umre yap- maya niyet edenlerin diğer zamanlarda helal olan bazı fiil ve davranışları hac ve umrenin rükünleri tamamlayıncaya kadar kendisine haram kılınması anlamındadır.
II. İhrama girerken “Lebbeyk Allâhumme lebbeyk. Lebbeyke lâ şerîke leke lebbeyk.
İnne’l-hamde ve’n-ni’mete leke ve’l-mülk. Lâ şerîke lek…” şeklinde söylenen cümle.
III. Safa ve Merve arasında yedi defa gidip gelmeye denir.
IV. Kâbe’nin etrafında usulüne göre yedi defa dönmeye denir.
Yukarıda tanımı yer alan kavramlar aşağıdaki seçeneklerde doğru bir şekilde sıralanmıştır?
A) Tavaf – Mîkat – Telbiye - Vakfe B) İhram – Telbiye - Sa’y - Tavaf C) Tavaf – Vakfe – Mîkat - Telbiye D) İhram – Vakfe - Sa’y - Cemarat E) İstilam – Telbiye – Cemarat – Vakfe
15. I. Mesbûk, namazın ilk rekâtın rükûundan sonra uyan kimsedir.
II. Husûf ve Küsûf namazı revâtip adı verilen nâfile namazlardandır.
III. Cuma namazı farz-ı ayn, cenaze namazı farz-ı kifâye hükmündedir.
IV. İkindi ve yatsı namazının sünneti müeekkeddir.
V. Revâtip sünnet namazlar; müekkede ve gayri müekkede olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.
Yukarıda namaz konusu ile ilgili verilen bilgi- lerden doğru olanları aşağıdaki seçeneklerin hangisinde yer almaktadır?
A) I-II-III-V B) I-II-IV-V C) I-III-V D) I-II-III E) I-III-IV-V
T.C. Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü
DİN ÖĞRETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
D
16. İnsan mâsum bir varlık olmayıp iyi duygularının yanı sıra kötü dürtülere de açıktır. Doğru çizgi- den ayrılmaması için müeyyideye ihtiyacı var- dır. Söz konusu iman bu müeyyideyi temsil et- mektedir. Bu imana göre kişinin bütün hareket ve davranışları kayıt altına alınmaktadır. Ebedî âlemde bu davranışların cezası veya mükâfatı görülecektir.
Hakkında bilgi verilen temel iman esası aşağıdakilerden hangisidir?
A) Ahirete iman B) Allah’a iman
C) Kaza ve kadere iman D) Kitaplara iman E) Meleklere iman
17. I. Bir iş için gerekeni yaptıktan sonra sonucu Allah’tan beklemek
II. Sebeplere yapıştıktan sonra sonucu sebeplerden beklemek
III. İyi bir sonuca ulaşmak için öncelikle o iş için çalışmak
IV. Doğru sonuçlar elde etmek için doğru sebeplere yapışmak
V. Gerekli sebepler yerine getirildiği halde beklenmeyen sonuçlara üzülmek
Yukarıdaki durumlardan hangileri tevekkül kavramı kapsamına girmektedir?
A) I ve II B) I, II ve III C) I, III ve IV D) III, IV ve V E) I, II, III ve IV
18. Dedesiyle dinî konularla ilgili sohbet etmeyi se- ven Yusuf, iman hakkında konuştukları bir gün dedesinden şu sözleri işitmiştir: “Evladım, ima- nın bazı türleri vardır. Bu türlerden biri de bilgiye, araştırma ve kavramaya dayalı imandır. Diğer bir ifadeyle bu, dinî ve aklî delillerle güçlendirilmiş imandır. Her Müslüman’ın böyle bir imana sahip olması; neye, niçin ve nasıl inandığının bilincini taşıması ideal olandır.”
Yusuf’un dedesinin anlattığı iman türü aşağıda- kilerden hangisidir?
A) İcmalî B) Tafsilî C) Taklidî D) Tahkikî E) Tecrübî
19. Anlamını öğrenmek için her gün birkaç sayfa Kur’an-ı Kerim okuyan Ertuğrul, “Biz yeri, göğü ve arasındakileri oyun olsun diye yaratmadık…”
(Enbiyâ suresi, 16. ayet.) ayetiyle karşılaşınca;
insanın yaradılış amacı üzerine düşünmeye ve bunun cevabını Kur’an-ı Kerim’de aramaya başlamıştır.
Aşağıdaki ayetlerden hangisi bu konuda Ertuğrul’un sorusuna cevap olur?
A) “Yoksa sizi boş yere yarattığımızı ve bize döndürülmeyeceğinizi mi sandınız?”
(Mü’minûn suresi, 115. ayet.)
B) “Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve birbirinizle tanışmanız için sizi oymak ve boylara ayırdık…” (Hucurât suresi, 13. ayet.)
C) “O, hanginizin daha güzel amel yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratandır…”
(Mülk suresi, 2. ayet.)
D) “O ki birbiri ile uyumlu yedi göğü yaratmıştır.
Rahmân olan Allah’ın yaratışında hiçbir uygunsuzluk göremezsin.” (Mülk suresi, 3.
ayet.)
E) “Her şeyi bir benzeri olmadan yaratan O’dur.
Sonra yarattıkları O’na döner. Bunları yapmak O’nun için çok basittir…” (Rûm suresi, 27.
ayet.)
T.C. Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü
DİN ÖĞRETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
D
20. “….… sahibi insanları kendi hür iradeleriyle iyi- ye ve doğruya yönelten ve onların dünya ve ahiret mutluluğunu amaçlayan …... kurallar bütünüdür.”
Yukarıdaki din tanımında boş bırakılan yerlere hangi kelimeler getirilmelidir?
A) Vicdan - ilahî B) Fikir - beşerî C) Akıl - ilahî D) Vicdan - fikrî E) Akıl - beşerî
T.C. Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü
DİN ÖĞRETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi D
1.
I. İslam inancı, karmaşık değildir.
II. Kul ile Allah arasında hiçbir aracının girmesine izin verilmez.
III. İslam, hür iradeyi esas alır.
IV. İslam, ebedî kurtuluş için korku ve ümit arasında yaşamayı tavsiye etmiştir.
V. İslam inanç esasları arasında bir bütünlük görülmez.
Yukarıdaki seçeneklerden hangisi yanlıştır?
A) I-II B) III-II C) IV-I D) II-IV E) Yalnızca V
2. Kur’an’da, insanların dünya hayatının geçici güzellikleriyle imtihan edildiği bildirilir. Mal ve evlât birer imtihan vasıtasıdır. Bol rızık veya genel olarak bir nimet olduğu da belirtilmiştir. Buna karşılık insanların kederle ve çeşitli belalarla da sınandığı anlatılır. Bu, insanların karşılıklı münasebetleri için de söz konusu olabilir.
Manevi çöküntü; dinî, sosyal kargaşa gibi an- lamlarında kullanılan geniş kapsamlı terim aşa- ğıdakilerden hangisidir?
A) Kaygı B) Üzüntü C) Korku D) Tövbe E) Fitne
3.
• İnsanlar, Allah’ın varlığını kavrayacak yeterlikte yaratılmışlardır.
Bu tanıma göre dinin özünü oluşturan fıtrilik, aşağıdakilerden hangisi olabilir?
A) Değişim B) Yeterlilik C) Kapasite D) Tabiîlik E) Yaratılış
4. İslam inancı ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlış bir yargıdır?
A) Akl-ı selim olanlar kolayca kabul ederler.
B) İnsanın ürettiğidir.
C) İnanç esasları hür irade ile tercih edilir.
D) İslam, dengeli bir hayatı tavsiye eder.
E) Fıtrata uygun, açık ve anlaşılırdır.
5.
• “(Resûlüm!) Sen yüzünü hanif olarak dine, Allah insanları hangi fıtrat üzere yaratmış ise ona çevir. Allah’ın yaratışında değişme yoktur.
İşte dosdoğru din budur; fakat insanların çoğu bilmezler.” (Rûm suresi, 30. Ayet)
Yukarıdaki ayete göre emredilen davranış aşa- ğıdakilerden hangisidir?
A) Hanif B) Keşfetmeye C) Değişime D) Gelişime E) Bilgiye
T.C. Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü
DİN ÖĞRETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
D
6. İnsanın bir haber ve bir olay hakkında kesin hüküm vermeden önce ciddi araştırma yapması Yüce Allah’ın emridir. Akıl ve vicdan bu şekilde hareket ettiğinde artık inanç dünyasında zanlara ve yanlışlıklara meydan verilmez. İnsanın sorumluluğu en temel konulardan başlayarak hayatın her alanını kapsar. Öncelikle iman noktasında kesin bilgiye sahip olmak gerekir.
Zanla hareket eden insan ya yanlış bir yola sapar ya da zayıf bir imana sahip olur.
Buna göre aşağıdaki yargılardan hangisi yanlış- tır?
A) Duygularımız yıpratmamalıyız.
B) Araştırarak inancımızı güçlendirmeliyiz.
C) Her işimizde şahsi inançlarımıza göre hareket etmeliyiz.
D) Hayallerimizi doğru şeyler üzerine kurmalıyız.
E) Akıl ve vicdan yalnızca dinin yerini tutamaz.
7.
• İslam, Hz. Muhammed’e vahiy yolu ile bildirilerek bütün insanlığa gönderilen son dindir.
• Bu dini kabul eden kimseye Müslüman denir.
İslam’da imanın zayıflamasına neden olabile- cek davranış aşağıdakilerden hangisi olabilir?
A) Hitabımızı geliştirmek
B) Ekonomik durumumuzu düzeltmek C) Sağlığımıza dikkat etmek
D) İbadet etmemek E) Vakti boş geçirmek
8. Çevremizde ciddi bir bilgi kirliliği yaşanıyor.
Kimisi cehaletten, kimisi de bilinçli gibi. İkisi de tehlikeli. Okumalar doğru ve bilimsel olarak yeterince yapılmıyor. İnsanlar ya televizyonda duyduklarına inanıyor; ya da ceplerindeki telefonlarda gördüklerine. Sosyal medya neredeyse canlı bomba gibi. Nerede, ne zaman patlayacağı belli değil. “Kim, ne, niçin, nasıl, nerede, ne zaman” sorularına cevap verilmesi gerekir. Doğru mu, yanlış mı diye sorgulamak önemlidir. Özellikle dini bilgilerle ilgili bilgileri asıl kaynaklarından öğrenmeliyiz. Bilgi kirliliğine
meydan vermemeliyiz.
Dini bilginin elde edilmesinde en önemli engel aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bilgi kirliliği B) İnanç zaafı C) Güvensizlik D) Korkular E) Cahillik
9.
I. “Hâlbuki onlara, ancak dini Allah’a has kılarak, hakka yönelen kimseler olarak O’na kulluk etmeleri, namazı kılmaları ve zekâtı vermeleri emredilmişti. İşte bu dosdoğru dindir.” (Beyyine suresi, 5. ayet.)
II. “De ki: ‘Allah doğru söylemiştir. Öyle ise hakka yönelen İbrahim’in dinine uyun. O, Allah’a ortak koşanlardan değildi.” (Âl-i İmrân suresi, 95. ayet.)
III. “…Bugün, size dininizi kemale erdirdim, üzerinize olan nimetimi tamamladım, din olarak sizin için İslam’ı beğendim…” (Mâide suresi, 3. ayet.)
IV. “O gün, Allah onlara kesinleşmiş cezalarını verecektir. Allah’ın apaçık hak olduğunu bileceklerdir.” (Nûr suresi, 25. ayet.) V. “Göklerdeki her şey, yerdeki her şey O’nundur. İtaat de daima O’na olmalıdır.
Öyle iken siz Allah’tan başkasından mı korkuyorsunuz?” (Nahl suresi, 52. ayet.)
Yukarıdaki ayetlerden hangisinde dinin eksik bırakılmadığı ve tamamlandığı anlatılır?
A) I ve III B) III ve II C) II ve IV D) IV ve I E) Yalnız III
T.C. Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü
DİN ÖĞRETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
D
10. “Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın şeyin peşine düşme! Çünkü kulak, göz ve kalp bunların hepsi ondan sorumludur.” (İsrâ suresi, 36. ayet.) Ayette bilgi kaynaklarını doğru kullanılması emredilmiştir.
Buna göre bilgilerimizin aşağıdakilerden hangi- sine dayanması uygun değildir?
A) Bilgiye B) Gözleme C) Kaynaklara D) Akla E) Zanna
11. İlim, hakikat yolunda elde edilen bilgidir. Akıl, sınırları olan nesnel bilgileri elde eder. Marifet, düşünce ile geliştirilebilin bir bilgidir. Doğru haber, vahiyle elde edilebilen bir bilgidir. Bu bilgi, doğru anlaşılması gereken özel bir bilgidir.
Duyular ötesine ilişkin bilgiyi ancak vahiyle almak mümkündür.
İnsan, akılla elde edemeyeceği duyular ötesin- deki bilgilere hangi yolla ulaşır?
A) Keşifle B) İlhamla C) Deneyle D) Doğru haberle E) Duyu organlarıyla
12. Dünya ve ahirette ceza veya mükâfat konusu olan her türlü iş ve davranışı ifade eden bir terimdir.
Kur’ân-ı Kerim’e göre Allah yeri ve gökleri, dünya nimetlerini, hayatı ve ölümü, hangilerinin daha güzel amel edecekleri hususunda insanları denemek için yaratmış ve zerre kadar iyi ameli olan da zerre kadar kötü ameli olan da karşılığını görecektir. İyi davranışlar göstermeden imanın bir değeri de olamaz. Gerek Kur’an ve hadislerde gerekse diğer dinî kaynaklarda sevap sayılan davranışlar çoğunlukla güzel amel, günah sayılanlar ise çirkin amel gibi adlarla anılır.
İman ve salih amel ilişkisi aşağıdaki seçenek- lerden hangisinde söylenemez?
B) İman ile salih amel arasında bir bağ vardır.
C) Kur’ân’da, iman etme ve salih amel açısından insanlar arasında ayırım yoktur.
D) Gölge, nasıl ki hareket eden bedeni takip ederse, salih amel de imanı takip eder.
E) İman bir tohum, salih amel, onun yeşermesini sağlayan vasıtalardır.
13. Allah, hiçbir varlığa benzemez. Duyularımızla kavranamaz. Bu nedenle insanın, O’nu tanıyabilmesi için vahiy bilgisine ihtiyacı vardır.
Kur’an-ı Kerim’de yaratıcı nasıl tanıtılır?
A) Rüyayla
B) Sıfatlarıyla ve isimleriyle C) İlhamla
D) Deneylerle E) Keşiflerle
14. “De ki: O, sizi yaratan ve size kulaklar, gözler ve kalpler verendir. Ne kadar da az şükrediyorsunuz!” (Mülk suresi, 23. ayet.) Yukarıdaki ayette Allah’a karşı ne yapılmaması istenmektedir?
A) Şükretmesi B) Duyarlı olması C) İnanması D) Nankörlük E) Gözlem yapması
15.
I. Saygı duymak II. Merhametli olmak III. Gönülden benimsemek IV. Dil ile ikrar
İmanı kalple onayladıktan sonra ne gerekir?
A) Yalnızca IV B) Yalnızca II C) I ve II D) Yalnızca III
T.C. Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü
DİN ÖĞRETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
D
16. • “İman karşılığında küfrü satın alanlar Allah’a hiçbir zarar veremezler...” (Âl-i İmrân suresi, 177. ayet)
• İman, güvenerek doğrulamaktır; şüphe duymadan gönülden bağlanmaktır.
• İman edene, mümin; inkâr edene de kâfir denir.
Yukarıdaki öncüllerde iman ve küfür tanımla- rına ilişkin karşılaştırma hangi anlamda yer al- mıştır?
A) Zıt anlamlı B) Çok anlamlı C) Tek anlamlı D) Mecaz anlamlı E) Benzer anlamlı
17. • İslam inancının esaslarını konu alır. İslâm dininin temel kaideleri, inanılması zaruri
hükümleri anlamına gelir. Bu temel kaidelerden bahseden ilme bu ad verilmiştir.
İman esaslarının doğru bir şekilde aktarılması- na ilişkin geliştirilen ilme ne ad verilir?
A) Hitabet B) Akaid C) Siyer D) Fıkıh E) Hadis
18. İman noktasında kesin bilgiye sahip olmak gerekir. Zanla hareket eden insan ya yanlış bir yola sapar ya da zayıf bir imana sahip olur.
I. Araştırma yapılmadan kesin hüküm verilemez.
II. Akıl ve vicdan yanlışlıklara yol açmamalıdır.
III. Sorumluluklar ömrümüzün tamamını kapsar.
IV. İman, kesin bilgiyi gerektirir.
V. İman, tereddüt etmeyi gerektirir.
Yukarıdaki yargılardan hangisi yanlıştır?
A) III B) I C) V D) II E) IV
19. Kur’ân-ı Kerim’de Allah’ın verdiği bilgiler vardır.
Bu bilgiler, hakikate dayandığı için mutlak geçerliliğe sahiptir.
Buna göre elçilere gönderilen Allah’ın bildirim- lerine ne ad verilir?
A) Hayal B) Vahiy C) Bilim D) Keşf E) İlham
T.C. Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü
DİN ÖĞRETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
D
20. Bilgiyi akılla, deneyle bulan kişi çeşitli düşünme yöntemleri geliştirir ve bilimsel sonuçlara varır.
Kimi zaman ulaşılan bilgilerde şüphe eder ve tekrar tekrar sorgular. Bilgi, hayatın içinde yaşar.
Birey bilgiyi yaşar. Bilgisini içinde duyarak yaşar.
Bilginin değerini bilir, yükseltmeye çabalar.
Bilgiyi emanet almıştır. Bu emaneti korumak, emanete ihanet etmemek, emaneti yükseltmek zorundadır. Bilgiyi bütün içtenliğiyle omuzladığı, taşımaya, geliştirmeye çabaladığı ahlakın yüksek değerlerine eriştirmeyi düşündüğü için, bilgisinin ahlaki bir boyutu da olmalıdır. Onun için İslam’da bilgi kaynakları konusu en temel bir hassasiyettir. Bilgi konusunda erdemli biri, bilgiye karşı sorumluluk duyar ve taşır.
Sorumluluk açısından bilgi ahlakını temellen- diren ayet aşağıdakilerden hangisi olabilir?
A) Yaratan rabbinin adıyla oku! (Alak suresi, 1.
ayet)
B) Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın şeyin peşine düşme. (İsrâ suresi, 36. ayet.)
C) Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?
(Zümer suresi, 9. ayet.)
D) Allah, Âdem’e bütün varlıkların isimlerini öğretti. (Bakara suresi, 31. ayet)
E) Şüphesiz her şeyi hakkıyla bilen, her şeyi hikmetle yapan sensin. (Bakara suresi, 32.
ayet)
