Savunuculuk (Advocacy)
2
Greenpeace ve Savunuculuk
• Dünya üzerinde çevre konusunda çalışan
STKlar arasında en çok tanınan ve güçlü
olanlardan birisi
Greenpeace’dir. Örgütün logosunun birçok çok
uluslu şirketinki kadar tanınmış olduğunu öne sürmektedirler.
Sorun
• Mart 2012’de Türkiye Gıda ve İçecek Sanayi Dernekleri Federasyonu (TGDF), 29 GDO’lu genin gıda olarak ithalatına izin verilmesi için Biyogüvenlik Kurulu’na başvurmuş; 3 soya, 21 mısır, 3 kolza, 1 şeker pancarı ve 1 patateste olmak üzere 29 GDO’lu genin gıda olarak
kullanılması amacıyla ithalatına izin verilmesini istemiştir.
Araştırma Sonuçları
• Savunuculuk kampanyası için iletişim stratejisi geliştirme sürecinde yapılan araştırmalar
örgütün karşısına tercih etmesi için üç seçenek çıkardı: Kampanyayı TGDF’nin üyesi olduğu
markalar üzerinden yürütmek, kampanyayı Tarım ve Köyişleri Bakanlığı üzerinden
yürütmek ya da kampanyayı Biyogüvenlik Kurulu üzerinden yürütmek.
• Greenpeace Mediteranian bu konuda kararını
vermeden önce bir araştırma şirketiyle anlaşarak konuya ilişkin ulusal çapta bir araştırma yaptırdı.
• Bu araştırmanın sonucunda katılımcıların yüzde 83.3’ünün ambalajlı bir ürünün içinde GDO
olduğunu bildiği takdirde o ürünü almayacağını, yüzde 79,2’sinin GDO ithalatı yapan (veya ithalat yapmak için başvuru yapan) bir firmaya/markaya güveninin azalacağını ifade etti.
• Bir markanın bir ürününde GDO varsa, o firmanın ürünlerini almaya devam edeceğini söyleyenlerin
oranının sadece yüzde 17.5’te kalması örgütün strateji tercihini markalar üzerinden bir “marka saldırı” stratejisi olarak kurma kararı vermesi üzerinde etkili oldu.
• Bu stratejisine uygun olarak Greenpeace Akdeniz, TGDF üyesi markaları, GDO’lu ürünlerin Türkiye’ye girmemesi için aktif rol almaya çağıran ve markaları Biyogüvenlik Kurulu’na yaptıkları mevcut taleplerinden vazgeçmeye davet eden bir kampanya mesajı yapılandırıldı.
• Greenpeace Akdeniz’in belirlediği bu strateji kampanyanın yüzde yüz sosyal medya üzerinden yürütülen bir online
savunuculuk kampanyası olarak yapılandırılmasını adeta zorladı.
• Bundan önceki kampanyalarında bazı reklam şirketleri ve medya ajanslarıyla çalışan Greenpeace Mediteranian bu süreçte yalnız kaldı çünkü iletişim ajansaları gelecekte anılan markalarla ilişkilerini zedeleyeceğinden çekinerek Greenpeace Akdeniz’e katkı sunmak konusunda istekli olmadılar. Bu sorun, Greenpeace Akdeniz’i sosyal
medyanın gücünden yararlanmaya yönlendirdi.
Amaç
• Greenpeace Mediteranian, sürdülebilir tarım başlığı altında uzun zamandır gündeminde yer alan gdo’lara ilişkin çok büyük amaçların
peşinden gitmek yerine markaları Biyogüvenlik Kurulu’na yaptıkları mevcut taleplerinden
vazgeçirmek gibi oldukça spesifik bir bir amaç belirlemiştir.
• Kendi başına oldukça somut olan bu amaca
ilişkin başarısını ölçmek içinse belirli bir sürede ulaşılacak imza sayıları, Tarım ve Köy İşleri
Bakanıyla ve konuyla ilgili bürokratlarla
yapılacak yüz yüze görüşmeler, kitle iletişim araçlarında en az on ulusal gazetede birinci sayfaya çıkmak gibi bir takım ölçütler
belirlemiştir.
• Greenpeace’in bu online savunuculuk
kampanyasının önceden kağıda dökülmüş bir eylem planı da mevcuttur.
• Bu eylem planında örgüt, 2012 yılında
insanlarda bir duyarlılık yaratmayı, 2013 yılının ortasında ise markaların başvurularının geri
çekmesini sonucuna ulaşmayı hedeflemiştir.
Kampanya konsepti
• Kampanyanın basit, orijinal ve akılda kalıcı bir başlığı vardır: “Yemezler!”. Yemezler Türkçe argosundan ödünç alınmış bir ifadedir.
• Hem “yememek” hem de “inanmamak” anlamına gelen, Türkiye’de gündelik hayatta sıklıkla
kullanılan eş sesli bir sözcüktür ve aslında GDO’nun insan sağlığı üzerinde olumsuz etkisi olmadığına
dair argümanlara inanılmadığına ve GDO’lu gıdaların tüketilmeyeceğine gönderme yapar.
• Logonun gücünü bilen Greenpeace Akdeniz başlığını desteklemek için kampanyanın argo göndermeli ve esprili tonuna uygun düşecek şekilde orta parmak işareti yapmış bir çatalı kampanya görseli olarak kullanmıştır.
Sosyal Medya Kullanımı
• Facebook’ta çalışan Greenpeace Akdeniz görsel materyal odaklı çalışma yoluna gitmiş ve profesyonel fotoğrafçılarla anlaşarak GDO temalı fotoğraf çekimleri yaptırmıştır. Greenpeace Facebook sayfası üzerinden "Yemezler” kampanyasına yönelik toplam 54 post
paylaşmıştır.
• Twitterda ise tutarlı olmak en önem verilen konu olmuştur ve Twitter kullanılırken ağırlıklı olarak “eyleme çağrı” mottosuyla hareket
edilmiştir.
• Günlük twitter kampanyaları düzenlenmiş ve yemezler hastagiyle yükselişte olan konular arasına girilmiştir. Bu çabaları sırasında
Greenpeace Akdeniz’in en büyük destek örgütün siber aktivisti olarak çalışan ve bazıları milyonlarca takipçiye sahip olan twitter
şöhretlerinden gelmiştir. Kampanya süresince 216 tweet atılmıştır.
• Greenpeace bu kampanya sürecinde insanlardan öncelikli olarak imza vermelerini istedi ve kampanyasının sonunda 326.591 imzaya ulaşmayı başardı.
• Bunun dışında Greenpeace Akdeniz kampanya
destekçilerinin de doğrudan “marka saldırı” stratejisinin bir parçası olmasını istemiştir.
• Bu amaca yönelik olarak da markaların Facebook sayfalarına yorum yapmaları, twitter hesaplarına
mentionlar yollamaları ve şirketin çağrı merkezlerine telefon etmeleri konusunda onları yönlendirmiştir.
• Greenpeace bu kampanyada bireyleri
kampanya partneri olarak konumlandırma stratejisinin bir uzantısı olarak sonuçları
kampanya katılımcıları ile düzenli olarak
paylaşmaya özen gösterdi, ulaşılan yüzbin, iki yüzelli bin gibi kritik imza sayıları facebook.
twitter accountları ve web sitesi üzerinden paylaşılmıştır.
• Greenpeace Akdeniz’in tamamı sosyal medya üzerinden yürütülen bu kampayası sonucunda 15 Ağustos 2012 tarihinde, Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri
Federasyonu (TGDF), “TGDF, GDO konusunda kamuoyunda uzun bir süredir yaşanan endişenin ve karmaşanın bir an önce sona ermesi için Biyogüvenlik Kurulu’nu göreve davet etmekte, kaçınılmaz bulaşmadan kaynaklanan sorunları
çözecek adımların atılmasını talep etmekte ve söz konusu müracaatı geri çekmektedir” açıklamasıyla sivil toplum ve kamuoyunun görüşlerini dikkate alarak 29 adet gıda amaçlı GDO için ithalat başvurusunu geri çektiğini duyurmuştur.