Savunuculuk (Advocacy)
1
Savunuculuk Nedir?
• Savunuculuk, başlangıcından beri halkla ilişkiler alanının temel
çalışma konularından birisi olmuş ve temel halkla ilişkiler
fonkisyonları arasında kendisine yer bulmuştur.
• Özellikle sivil toplum örgütlerinin amaçlarına ulaşabilmeleri için kamuoyunun desteğine
duydukları güçlü ihtiyaç onlar için halkla ilişkileri ve halkla ilişkilerin bir fonksiyonu olarak savunculuğu merkezi bir noktaya koyar.
• Savunuculuk bir halkla ilişkiler fonksiyonu
olarak, “bir bireyin, kurumun ya da düşünenin the act of publicly representing an individual, organization, or idea with the object of
persuading targeted audiences to look
favorably on-or accept the point of view-the individual, the organization the idea” (Edgett, 2002:1) biçiminde tanımlanabilir.
• Savunuculuk sivil toplum kuruluşunun çalıştığı konulara ilişkin kamuoyu
desteği yaratmanın bir aracıdır ve sivil toplum örgütlerinin varlıklarını
devamlı kılmalarına katkı sağladığı gibi sivil toplum örgütlerinin politika
oluşturma süreçleri üzerinde daha etkili olmalarının da önünü açar.
• Özellikle, kamu çıkarı savunuculuğunu benimseyen sivil toplum kuruluşları genellikle tüketici hakları, çevre, barış, sivil haklar ve sosyal adalet gibi
konularda savunuculuk faaliyetlerinde bulunurlar
Neden 1980’ler?
• Özellikle geçtiğimiz otuz yıllık dönem sivil toplum kuruluşlarının savunuculuk faaliyetlerine yerel, ulusal ve uluslararası düzeyde daha fazla zaman ve öncelik verdikleri dönemler olarak öne çıkmaktadır.
• 1980’lerle birlikte neoliberal politikaların yaygınlık kazanması ve yönetişim söyleminden geçerek devlet-vatandaş ilişkilerinde
yaşanan dönüşüm, temsili demokrasi içerisinde tartışılmayan bazı konuların, sivil toplum örgütleri aracılığıyla daha görünür ve üzerine konuşulur olmasının önünü açmış, aynı zamanda
yeni iletişim teknolojilerinde yaşanan gelişmeler de sivil toplum örgütlerinin savunuculuk çalışmalarına çok daha yaygın bir
kamuoyu desteği bulmasını olanaklı kılmıştır.
• STK’lar özel sektörün bir parçası olmadıkları halde oldukça rekabet yoğun bir ortamda varlık
göstermeye çalışırlar. Kamu yönetiminin bir parçası
olmadıkları halde ihtiyaç duyanlara hizmet sağlamaya gayret gösterirler ve bir taban örgütü olmadıkları halde hayati arabulucu kurumlar olarak
işlemeleri, politika oluşturma süreçlerine aktif katılımları ve demokrasiyi güçlendirmeleri beklenir.
STK’ların hedef kitleleri
• STKlar programlarını ve hizmetlerini hayata
geçirebilmek için
gönüllülere; çalışmalarını, etkinliklerini ve
kampanyalarını
duyurabilmek için medyaya;
fon yaratabilmek için
bağışçılara ve destekçilere ve savunuculuk faaliyetleri için genel kamuoyu
desteğine ihtiyaç duyarlar.
STKlar ve yeni iletişim ortamları
• Yeni medya STKlar için bir çok yeni olanak getirir.
• STKlar özellikle kaynakları bir araya getirmek ve hedef kamu kategorileriyle iletişime girmek için çok önemli bir mecradır.
• STKların gereksinimleri göz önüne alındığında internet hedef kitlelerle iletişim kurulması ve ilişkilerin geliştirilmesi için geleneksel halkla ilişkiler araçlarının kullanılmasından daha az maliyetli ve daha hızlı, kısacası daha verimlidir.
Sosyal Medyanın Avantajları
• Sosyal sivil toplum kuruluşlarının savunuculuk faaliyetlerine aktif olarak katılacak insanların öne sürdükleri “zamanım yok”, “konu hakkında yeterince bilgim yok” ya da “ nereden başlamam gerek bilmiyorum” ve benzeri
bahanelerin önüne geçmek için oldukça aktif kullanılacak bir mecra sağlar.
• Savunuculuk kampanyasına destek vermek mouse ile bir tık yapmak ya da gönder butonuna basmak kadar kolaydır.