• Sonuç bulunamadı

Kavram ve Sembol

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kavram ve Sembol"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

EDEBiV~T

v1

~=

3'.

SA YI:

2->

~· Şl.J~BAT

l·'i,?4 •

Fj~~~~~;.tzp.ooci

··

~ o -1 - · ,r-·" , - , ~ · · ;··t-,.,~ ' J't+ • • '))1

Edebiyatın

Özü

insanı Tanımaktır

• Zaman

Karşısında

Yahya Kemal

Ayın Konuğu:

Ahmet Tufan

Şentürk

Şairnemeler

• Mistizm

Kavramı

(2)

:Kavram

ve Sem.bol

OKTAY ViVLi

Sembol, geçici olarak, kendi

dı~ında kalan, ama kendisiyle

il-gili olan bir kavramın yerine geçen kavram küresidir.

Bu kavram küresi içinde, sem-bol-kelimenin dı~ yüzeyi bu-lunurken, temsil edilen kavram

da gizlenmi~ olarak yer alır.

Kü-renin dı~ yüzeyini sembolün kendi kavramı, iç yüzeyini ise temsil edilen kavram kaplamı~

durumdadır. Benzetme

ye-rindeyse, sembol-kavram'ın içi

bo~altılmı~ ve bu bo~ alana temsil

edilen kavram yerle~tirilmi~tir.

Yüzeysel olarak metne

ba-kıldığında, bizi ilk karııılayan,

sembolün kendinin olan yüzeysel

kavramdır. Hatta, buna, kavram

demek bile yanlıııtır aslında; bu, daha çok bir kavram ııeklidir.

Biraz daha dikkatle bakıldığında

ya da, metni bütün olarak

al-gılamaya çalıııtığımızda, bu

kav-ram ~eklinin içine saklanmı~ bir

gizli kavram olduğunu görürüz.

Iııte bu gizli kavram, temsil edilen

kavramdır.

Sembol, yerine geçtiği kav-ramla doğrudan ya da dolaylı

olarak ilişkiye girer. Bu ilke,

kav-MODERN ŞiiRiN KAVRAMLARI

ram-sembol ikilisininin

bir-likteliğini olu~turan temel

pnm-sip olma özelliğini de ta~ır.

Kavram apaçık değil de, niçin bir simgeyle verilmektedir? Böyle bir gereksinim var mıdır? Varsa bu gereksinime bir ad konabitir

'?

ını ...

Simgeyle anlatımın, ifade de belirsizlik ve kapalılık yarattığı

ku~ku götürmez bir gerçektir. Bu

iki öğenin doğurduğu yeni

or-tamın adı gizemliliktir.

Belirsizlik, kapalılık ve gi-zemlilik; insanı kucaklayan ve

ta-nımlayan kavramlar

top-luluğudur. -Ama, insanın

yalnızca bu üç kavramla

ye-terince anlatılabileceğini söylüyor

değilim- Insan gizlerle örülmüş,

belirsiz ve sonsuz çağrı~ımlarla

dolu bir ülkedir. O, çözümü zor bir bilmecedir.

İ~te, insan, kendisini ve hayatı

anlatan ~iirde; anlamı, yine ken-disine ait bir biçimin içinde, sim-gelerin içinde görmek ge-reksinimi duyar. Bu somut bir

ihtiyacın doyurulması değil;

manevi haz merkezini doyuran

bir ihtiyaçtır.

Sembollerin ardına gizlenmiş;

yarı aydınlık biçimde yüzünü

gösteren; hatta bir görünüp bir kaybolan kavram; insanın giz duygusunu okşar. Ürpertiler

uyandırır onda. Kavram, tül

per-desinin arkasında, kimi zaman, gecenin içinden doğan parlak, fakat uzak bir ay ı~ığı gibi; kimi zaman, denizin mavi kıvrımları

içinde yatan, fakat çok derinde· bulunan bir deniz kestanesi gibi, belirsiz ve giz dolu biçimiyle

kar-şımıza çıkar.

Simge ile kavram belirli birkaç noktadan birbirleriyle ilişkiye ge-çebilirler. Ilişkide bulunma

nok-taları; renk, biçim ve anlamdır.

Ilişkiye geçme noktaları; her

ikisinde de bulunan tipik

özel-• ŞUBAT 1994

liklerdir. lli~kiye geçilen bu nok-tada, simge ve kavram aynı

ni-teliği gösterirler. Bunradan ha~

rt>ketle ~unu da söylt>yt>biliriz; simge ile kavram en az bir nok-tada örtü~melidirler. Bu örtüşme

olmazsa, simge-kavram ilişkisi

canlılık kazanmaz. Hatta simge

diye bir sistem ortaya çıkmamış

olur.

S imge ile kavram arasında ki renk, biçim ya da anlam

nok-talarından herhangi birisinin

or-taklığıyla meydana çıkan bu yeni

ilişki; simge'ye; ren k, biçim ya da

anlam açısından kavmmı temsil etme yetkisi verir ve meydana gelen sembot ancak, kelimeyle dile yansır.

Simge ile kavram arasında ku-rulan bu ilişki; kimi zaman

ge-nelleşip, süresiz bir birlikteliğe

dönüşebilir. Bu durumun

ola-bilmesi için; önerilen ilişkinin ya

da yaratılan bu kavram

kü-resinin; içinde bulunduğu top-lumun zevklerine, beğenilerine

ve hayat görüşüne uygun düş­

mesi gerekir. Toplum tarafından

kabul gören simge-kavram iliş­

kisi genelleşir; değer yargıları ve

beğeniler değişene değin, o

top-lumda yaşamasını sürdürür. Kimi simge-kavram ilişkisinin

ömrü, doğduğu metin ile sı­

nırlıdır. Bu tür ilişkiler, bağlı

bu-lundukları metin dışında fazlaca

bir anlam ifade etmezler. Bunlar, süreli ilişkilerdir.

Süreli ilişkiler, yapay, fakat özgün; süresiz ilişkiler doğal,

fakat alışılmıştır. Alışılmış

yar-gısını açınam gerekirse, yıp­

ranmış ve giz perdesi zayıflamış

diyebilirim bu tür ilişkiler için. Süreli ilişkilerde, kavram ile simge arasında anlık bir bağıntı;

süresiz ilişkilerde ise, simgeyle kavram arasında uzun soluklu

bir bağıntı vardır.

+

Referanslar

Benzer Belgeler

As­ lını ararsanız, dar boğazda sıkışıp kalan rejimin ta ken­ disidir.» Şu son haftanın içyüzünü, kişisel ilişkiler arasın­ daki küçük

Radikal bir toplumsal kuram, dünya ulus-devlet sistemini, ye­ niden yapılandınlmamış Marksist bir gelenek içinde çalışanlar için mümkün olandan daha yeterli bir

Bu maddelerin geleneksel olanlara göre çok daha çevreci, yeni, doğal haşere ilacı kuşağını temsil ettiğini belirten uzmanlar, bunların insan ve hayvan sağlığı için çok

Bir bilgisayardan randıman almak için onun sağladığı bütün olanakları kullanmakla, onu bir daktilo gibi kullanmak arasında nasıl büyük bir fark varsa, kenti çağdaş

Bu iddialara karşın GM’in savunması şu şekilde: Benzinli motor hiç bir şekilde tekerleklere güç vermiyor, sadece akünün doluluk oranı % 25’e düştüğünde otomatik

Keriman Hanım'a göre eşi, Halk Müziği konusunda çok hassas, iyi bir eş ve iyi bir baba.. Hak ettiği

Olgunun, s›tman›n endemik oldu¤u bölgelerde yaflama- mas› ve seyahat öyküsü de bulunmamas› nedeniyle kan transfüzyonuna ba¤l› bir s›tma olgusu olabilece¤i

Therefore several body part measurements have been suggested as a surrogate for tracheal width for accurate ETT size prediction reported that epiphyseal transverse diameter of