ISSN-1300-2155
Türk Dili,Türk Dil Kurumunun ellibeş yıldır yayımlanan aylıkdergisidir.
İlk sayısıEkim 1951'deyayımlanmıştır.
***
Türk Dili,ÜniversitelerArası Ku-rul Başkanlığının kabul ettiği ulusal ha-kcmli derginitcliğini taşımaktadır.
Türk Dili dergisinde yayımlanan yazılardaileri sürülengörüşler yazarları nındır.Dergideyayımlananher türlüyazı veşiirin yayın haklarıTürk Dil Kurumu-na aittir.Türk Dilidergisindeyayımlanan her türlüyazıveşiir,Türk Dil Kurumu-nun yazılıizni olmadan bir başkayerde yayımlanamaz.Ancak,yazı, şiirvefotoğ raflar kaynak gösterilerekalıntı yapılabi lir.Yazıve şiirlerinGenelAğ(Internet) ortamında yayımlanması;filmealınması, bestelenmesi vcya oyunlaştırılması hak-larıda Türk Dil Kurumuna aittir.
Türk Dili dergisi yayın ilkeleri http://tdk.gov.tr/turkdili.html adresindebelirtilmiştir.
Abonelik
Türk Dilidergisine yıllıkveya altı aylıkabone olunabilir. 2008yılıiçinyıllık abonelik 40 YTL, altı aylıkabonelik ise 20 YTL'dir. Öğretmen, öğretim elema-nı ve öğrenciler için abone tutarı yıllık 30 YTL, altı aylıkise 15 YTL'dir. Ülke dışıiçin yıllık abonelik 50 ABD doları dır.Dergilerin okul dışındaki bir adrese yollanmasım isteyen öğretmen ve öğ renciler,durumlarınıgösterir bir belgeyi Kurumumuza abone istekleriyle birlik-te göndermelidirler. Abone tutarıT. İş Bankası Kavaklidere Şubesindeki 1093 numaralı hesabımıza (ayrıcalıklı hesap, havale ücreti alınmamaktadır) veya 128 236 numaralıposta çekihesabımıza ya-tırılabilir. Abonelikişlemlerinin tamam-lanabilmesi için banka alındı belgesinin Türk Dil Kurumu Yurtİçive Yurt Dışı
İlişkiler Şube MüdürlüğüAtatürk Bulva-rı 217, 06680 Kavaklıdere/ANKARA adresine gönderilmesi gerekmektedir.
G
eometri'nin
Yeni
Yayımı Dolayısıyla
PROF.DR.ŞÜKRÜHALUK AKALINrt5;U'
azırlığı geçen yıl başlayanancak bu yılın ilk günlerinde baskısıta-\:::?i
t
mamlanan Geometri, özel bir rasarımlaTürk Dil Kurumu tarafındanyen idenyayımlandı.
Bu satırlan okuyanlar, Atatürk'ün yazdığıGeometri kitabından söz
etti-ğimizi hemen anlamışlardır. Evet, Geometri, herhangi bir ders kitabı değil
dir. .. Türk dili tarihinde bir dönüm noktasıdırGeometri... Fen bilimleri
ala-nındabir kitapolmasına karşırıyıllardırTürk Dil Kurumu tarafından yayım larımaktadır.Geometri'yi önemli kılangünümüzdenyetmiş yıl önce yeni
türe-tilmiş Türkçe terimlerle yazılmasıdır.Hiç kuşkusuz Geometri'yi daha da
an-lamlı kılan, çoğunu Atatürk'ün türettiği Türkçe terimlerle bizzat Atatürk
tarafından yazılmış olmasıdır.
IşteTürk Dil Kurumu, ilk baskısının yapılışindan yetmiş yıl sonra,
Geo-metri kitabını yetmiş beşinci Dil Bayramı
dolayısıyla özel tasarımla yeniden yayımladı.
Yıllardır eski baskının tıpkıbasım yoluyla
çoğaltılan ve Türk dili tarihinde çok önemli bir yeri bulunanGeometri1937 yılındaki ilk baskısının
üzerinden tam yetmiş yıl sonra yapılmasıbu özel
baskıyıdaha da değerliduruma getirmektedir. Atatürk'ün isteği doğrultusunda12 Temmuz 1932 gunu kurulan Türk Dil Kurumu,
kuruluşununve Dil Bayramı'nın yetmiş beşinciyıl
dönümünü çeşi tli etkinliklerle kutlarnakta, bir yandan Türk dili ile ilgili yeni çalışmaları, araştırmalan yayımlarken bir yandan da tarihsel önemi bulunan eserleri yen id en yayımlayarak meraklılanna sunmuştur. Geo-metride bu kapsamda yerala nönem li eserlerdenbiridir.
Geometri'nin Yeni
Eserin 1971 yılındaki baskısına"önsöz" yazan Türk Dil Kurumu Başuz manıA. Dilaçar'ın da vurguladığı gibi, yazarının adı belirtilmese de Geometri Atatürk'ün eseridir. Türkçenin bilim dili olarak gelişmesi, zenginleşrnesive özleşmesi düşüncesinde olan Atatürk, yeni türettiği Türkçe terimlerle yazdığı bu kitabın "kılavuz" olduğuiç kapakta belirtilmektedir.
Ararürk'ü terimler üzerine çalışmaya yöneiten Türkçeciliğidir...
Ata-türk'ün Türkçeye olan ilgisi çok daha eskilere, gençlik yıllarınakadar gider.
Genç bir subayken dil ve yazı sorunlarına ilgi duymaya başlayan Mustafa
Kemal, II. Meşrutiyet'ten kısa bir süre önce Selanik'te Bulgar Türkoloğu
Monolof a Latin kaynaklıalfabeye geçilmesi gerektiğinisöyleyecektir.ı
Ana-dolu'ya geçerek Milli Mücadele'yi başlatanMustafa Kemal, Erzurum
Kongre-si'nin kapanışgünüakşamı,zaferden sonra yapacaklarınıMazharMüfit Bey'e
yazdırırken beşinci maddede Latin harflerinin kabul edileceğini açıklayacak tır.2
Atatürk, Mill! Mücadele'nin zaferle sonuçlanmasından sonra kurduğu
Türkiye Cumhuriyeti'nin "rernelinin kültür" olduğunu,Cumhuriyet'in "yük-sek Türk kültürü" temelinde yükseleceğinivurgulamıştır.
Kültürün temelinde dilin bulunduğunubilen Atatürk, Türkiye
Cumhu-ıCJ6 riyeti devletinin kuruluşununhemen ardından1924yılında,Türk dili üzerine
araştırmalar yapması amacıyla İstanbul'da Türkiyat Enstitüsünün kuruluşunu
gerçekleştirir.
1 Kasım 1928'de Yazı Devrimi ile Türk aydınlanması yolundaki en önemli
adımı
atan Gazi Mustafa Kemal,yaklaşık
yüzyıldır tartışılan
ama bir'türlü sonuç alınamayan Türkçeye en uygun alfabe oluşturma düşüncesini
gerçekleştirmiştir. Dil Devrimi' nin ilk izlerinin de görüldüğü Yazı Devrimi sonrasındaTürk Tarihi Tetkik Cemiyetinin kuruluşuile birlikte Türk tarihi konusundaki çalışmalart başlatanGazi, dil çalışmalannın tarih çalışmalarıyla
birlikte yürütülmesi gerektiğini görmüştür.Türk Tarihi Tetkik Cemiyetine
bir de kardeş dil cemiyeti kurulması yolundaki talimatını yerine getiren
Samih Rifat, Ruşen Eşref, Celal Sahir ve Yakup Kadri, o günkü adıylaTürk
Dili Tetkik Cemiyetininkuruluşunu gerçekleştirmişlerdir.
Kurumun kuruluşununhemen ardındanbir dil kurultayı toplanması
ta-limatını veren Atatürk böylece yapılacak çalışmaların gündeme getirildiği, değerlendirildiğive tartışıldığı bilimsel bir ortamı da sağlamıştır. Kurucu Başkarı Samih Rifar'ın açı§ konuşmasıyla26 Eylül 1932 günü Dolmabahçe
iMuzaffer Uyguner, "Türk Dil Kurumu Kuruluncaya Kadar Atatürk'ün Dille İlgilenmesi'', Türk Dili,C.XIX, S. 206, s. 122, Ankara, Kasım1968.
2Mazhar MüfıtKansu, Erzurum'dan Ölümüne Kadar Atatürk'le Beraber, Türk Tarih KurumuBası
Sarayı'nda çalışmalarına başlayan Birinci Türk Dili Kurultayı, Türk dili
tari-hinde pek çok ilke öncülük etmiştir. Ülkenin aydınları, yazarları, şairleri,
bilimadamlarıve Türkçesevdalısıher yaştaninsanlar, hatta köylüler
Türkçe-yi ve Türkçeningeleceğini konuşmak, tartışmaküzere ilk kez böylesinegeniş
katılımlıbir toplantıda bir araya gelmişlerdir... Türkçenin köklerinin araştı rılmasıve diğerdillerlekarşılaştmlmasını;Türkçeningeliştirilmesi, zenginleş tirilmesi ve özleştirilmesini konu alan bildirilerinsunulduğubilimsel bir top-lantı gerçekleştirilmiştir... Başta Atatürk olmak üzere Türkiye
Cumhuriye-ti'nin üst düzey yöneticileri dokuz günlük oturumları başındansonuna kadar
izlemişlerdir... Atatürk Kurultay'a o kadar önem veriyordu ki ülkeyi ziyarete gelen yabancı devlet adamlarını da izlemeleri için Kurultay'a getirmiştir... Türk radyo yayıncılığı tarihinde ilk kez bir bilimsel kurultay radyodan canlı
"
olarakyayımlanmıştır...
, Büyük bir coşku ile çalışmalarını tamamlayan Birinci Türk Dili
Kurulta-yı'nın ardındanhalk ağzındansözler derlenmesi, tarihsel Türkçe metinlerin taranması,Türk lehçelerinin araştırılması çalışmaları başlanlmışnr.Bu yollar-la yabancı kökenli sözlere Türkçe karşılıklarbulma çalışmaları
yürütülmüş-tür. Kaynaklarda Türkçekarşılıkların bulunamamasıdurumunda Türkçe kök 197
ve gövdelerden eklerle yeni sözler türetilmesi yoluna gidilmiştir. Böylece
Türkçenin sözvarlığınayüzlerce, binlerce yeni söz, yeni terim kazandırılmış,
Türkçe özkimliğineyeniden kavuşmuştur.
Bugünkullandığımızarmağan, aydın,duyum, katıksız, kavram, olağan, ol-gun, onarmak, onay, ondalık, oturum, odenee, iJrnek, peeişmee, sayı, tüketmek gibi pek çok söz, dilimizin sözvarlığına katılmıştır. Ancak o günlerde önerilip de tutulmayan,yaygınlaşmayansözler devardır: Alağsatmak, astrav,aylandırmak,
aylanç, bayağut, dığaz, dımcukmak, dırdalaş, obuçin, sağut, soksok, tımarsık,
tiriklük, yavzağırmak... Kimi sözlerin ise bugün başka anlamda kullanıldığı görülür. Sorun sözü "matlap, mesalih, mutalebe"karşılığında önerilmiş olmasına karşılık bugün "mesele" karşılığında kullanılmaktadır. Mesele karşılığmda öne-rilen söz ise sorum idi.Osmanlı aydınınınArapça tayr sözündentürettiği tayya-rekarşıhğındaönerilen uçkan sözü turulmamış,uçaksözü yaygınlaşmıştır.
Osmanlı Türkçesinde kullanılan yabancı kökenli bir söze birden fazla
Türkçe karşılıkönerilmekteydi. Bu durum, Arapça, Farsça söze karşılık
veri-len Türkçe sözlerden hangisinin kullanılacağı konusunda bir karışıklık
ya-§anmasına yol açtı. Herkes beğendiğibir karşılrğı kullanıyordu. Arapça kö-kenliakılsözü için an, ang,anlayış, arga, ay, ayla, baş, biliğ, bilgü, bö'ğüı, düıün
.lIIl1'l
e
!i.fri' nin YeniYayımı Dolaw;ıylıl'"T
zereygibi yirmi sekiz karşılık belirlenmiş",acele sözü için ise tamkırkbir karşı lık verilmişti,
Bu karmaşa karşısında dilin bir çıkmaza saplandığını belirtecek olan Ata-türk, dili çıkmazda bırakamayacağını, yine kendisinin dili çıkmazdan kurtara-cağını sôyleyecektir." İşte tam o günlerde, Viyana' dan Dr. Hermann F. Kvergitsch, kırk bir sayfalık basılmamışbir çalışmasını? Atatürk'e gönderir. İnsanıniçbenliği iledış dünyası arasındaki bağlantının dildeki seslerin
sem-bolizmine dayandığı düşüncesini işleyerı Dr. Kvergitsch, bu yolla Türk,
Mo-ğol,Mançu, Tunguz dilleri ile Fin, Macar, Japon, Hitit dilleri arasında yakın lık olduğunu ortaya koyabilecek kanıtları değerlendirmekteydi. 1935 yılı sonbaharındaİstanbul'danAnkara'ya rahatsızdönen Atatürk,TDK
yönetici-lerini Köşk'e çağırarakDr. Kvergitsch'in çalışmasındansöz eder. İnsanoğlu
nun ilk tefekkürünün güneş ile ilgili olduğunu ileri süren Dr. Kvergirsch'e
dillerindoğuşunubu nedenle giıneşe bağlamaktadır.
Bu çalışmadan esinlenen Atatürk, konu üzerinde çalışmaya başlar ve
Etimoloji Morfoloji ve Fonetik Bakımından Türk Dili: Notlar adlı eseri yazar. Ulus Matbaasında 1935 yılında basılan eserin yazarının belirtilmemesine i()S karşırı kitabın Atatürk'ün kalemindençıktığıbilinmektedir. Daha sonra kısa-ca 'Güneş-Dil Teorisi' adıyla anılacak bu görüşe göre dilin doğuşunda ilk etkengünesur. Dünya ve insanlık tarihinin gelişmesiüzerindeki ana işleviile
dini ve felsefi düşüncenin doğuşuna kaynaklık eden güneş, dilin doğuşunda .,
da başlıca etkendir. İçgüdüleriile davranan bir yaratık olmaktan çıkıp da düşünebilerıbir varlıkhaline geleninsanınevrende her şeyinüstündetuttuğu ilk varlık giıneş olmuştur. Önce varlığı,sonrayaydığıı§ık, verdiği aydınlıkve parlaklık, taşıdığı zaman, büyüklük, güç, hareket, süreklilik ve diğer
nitelik-leri ile güneş, düşünen insanın beyninde çok yönlü bir kavram olarak şekil
lenrniştir.Bu nedenle ilk insan; su, ateş, toprak, büyüklük ve benzeri bütün maddi ve manevi kavramları, güneşe verdiğitek adla, ağsesiyle anlatmıştır.
İşte bu ses, Türk dilinin de köküdür. ..
Türk dilinineskiliğiniortaya koyan bu kuram, bütün dillerin Türk dilin-den kaynaklandığınıve Türkçenin bütün dillerin köküolduğu düşüncesinide işliyordu, Yıllardır Arapça ve Farsçanın, sonra da Fransızcanın etkisi altında kalan, bir dönem Osmanlı aydınlarıve yazarları tarafından "avam dili"
diye-rek hor görülen Türkçe için bu kuram bir övünçkaynağı olmuştu.
\ TDTC,OsmanlıcadanTürkçeye SözKarşılıleları, İstanbul,1934, s. 114.
4FalihRıfkıAtay, Çankaya -Atatürk'ündoğumundanölümüne kadar-,İstanbul, 1969, s. 477.
5Dt. Hermann F. Kvergitsch,Lapsycbologie de quelques elements des langues turques 'Türk Dillerindeki Kimi Ögelerin Psikolojisi'.
Prof. Dr.ŞükrüHaluk AKALIN
Kısa sürede 'Güneş-Dil Teorisi' ile ilgili çok sayıda çalışma yayımlanır.
24 Ağustos 1936 günü toplanan Üçüncü Türk Dil Kurultayı'ndada en fazla gündeme gelen, üzerinde durulan ve tartışılan konu 'Güneş-Dil Teorisi'dir.
Bu yeni kuram, Dil Devrimi'nde de yeni bir döneminbaşlangıcıolur:Madem bütün dillerin kaynağıTürkçedir. o halde Türkçeye yabancıdillerden geçen sözlerin kökeni de Türkçedir. .. Bu düşünceninsonucunda Türkçedeki
yaban-cıkökenli sözlerin atılmasıhareketi olan tasfiyecilik tamamen durdu.
Birkaç yıl öncesine kadar yabancıkökenli sözlere Türkçe karşılık aranır
ken, şimdi bu yabancı kökenli sözlerin Türkçeye dayandığı kanıtlanmaya
çalışılmaktadır. Bu durumu yabancı sözlere Türkçe karşılık bulma işinin
durmasıolarak yorumlayan Agah Sırrı Leverıd'egöre 'G ü neş-D il Teorisi' ile
a§ırı çabalardurmuş,dil çalışmalarmda yeni bir döneme girilmiş," hatta dev-rimcilik bakımındangeriye dörıüşe yol açılmıştır." Karnile İmer de, yabancı sözlere karşılıkbulmaişininbir süre duracağını yazacaktır. " Daha sonra belir-ti/eceğigibi Atatürk, dilde a§ırı gidişi durdurmak için bu teoriyi kullanmışn." Zeynep Korkrnaz'a göre 'G ü neş-Dil Teorisi', tasfiyecilik hareketini frenleme görevini yüklenmiştir.İ'' Hikmet Bayur,Atatürk'ün Dil Devrimi'ndeki ç
alış-malarını "keşif" ve "keşf-i ta' arruzi" gibi askeri terimlerle açıklayacaktır. 199
Bayur' a göre 'G ü neş-D ilTeorisi'"keşf-i ta'arruzi"dir.!' 'Güneş-Dil Teorisi'nin
tasfiyeciliğinsona erdirilmesinde ve orta yolun bulunmasında oynadığı rol,
pek çokaraştırmacınınyazısındaele alınmıştrr.12
Atatürk bu dönemden sonra her zaman dikkatçektiğiteri m çalışmaları
na daha büyük bir önem vermeye başlamıştır. Kuruluşu sırasında TD'K'nirı
çalışma alanlarınıbelirlerken terimlere öncelikli görevler arasındayer veren
Atatürk, terimlerin Türkçeleştirilmesi çalışmalan na bizzat terirn tirreterek
kanlmışnr. Askerlik alanındakier, subay ,teğmen, yarbay. a/bay, tugay gibi
te-6Ag ahSırrı Levend ,TiirkDilindeGelişme ı/e Sadeleşme Evre/eri ,3.baskı, TOKyayını, Ankara,19 72 ,
s.439,44i.
7 Agah Sırrı Levend, "D ild e Ôzleşrne HareketininTarihçesi",Dil Ddııası, TOK yayını, Ankara,
1952, s.8.
B Dr. Kôrnile İmer, Dilde De ğiş me te GeliplleAçısından Türk Dil Deiri mi ,TDK yayını, Ankara,
1976 , s.91.
9Atay,age.,s. 479.
LOProf. Dr. Zeyn ep Korkmaz,"Gü neş- D i lTeor isi veYöneldiğiHed efler", Meydandergisi, S.60
1-83, Ocak 19 82 , s.26.
IIHikmet Bayur,"Arar ürkveDil Devrimi ",DilDavası ,TOKyayını ,Ankara,19 52, s. 30.
12Falih RıfkıAtay, "Ata t ürk ve Ôzleşri rrrıe",Dünyagazetesi, 17 .7 . 19 6 6 ;Dr. Osman F. Serrkaya,
"Atatürk'ün Dil Politikası I-IL-LLL",Tercümangazetes i, 22-24 Aralık 19 79 ; Prof. Dr. Faruk K.
Tirnurtaş. "Ata t ü rk Ne Istiyor du ?",Tercümangazete si, i1.6 .1980 ; Kor km az, agm.,; Prof. Dr.
Zeynep Korkmaz, "D ilİnkıl iibının Sadcleşme veTürk çeleşrne Akımları Arasındaki Yeri ", Türk Dili,S.401,Mayıs1985 ,s. 1-32.
ıtı,
1"... ,"_1'1.
""urf1Mlm.Vi
GEOMETRI
200
rimleri türeten Atatürk, yeni bilim terimlerinin Türk dili köklerinden üretile-bilmesinin her aydın kişiye kendi alanında eser vermekte yardımcı olacağı
dü§üncesindeydi.13
Bu düşüncesiniProf. Dr. Afet İnan'a söylediği;"Öyle istiyorum ki Türk dili
bilim yôntemleriyle kurallarını ortaya koysun ve her dalda yazı yazanlar, bütün
terimleriyleçoğunluğun anlayabileceğigüzel, ahenkli dilimizikullansınlar"14sözüyle
veciz bir biçimde ortayakoymuştu.
Üçüncü Türk Dil Kurultayı'ndan sonra Dolmabahçe Sarayı'nda Geometri
kitabını yazmaya başlayan Atatürk, Türkçe köklerden yine Türkçenin
ekle-riyle türettiği terimleri kullanmıştır. Geometri bir terim sözlüğü değildir, an-cak o güne kadar kullanılan yabancıkökenli terimler yerine bizzat Atatürk'ün
türettiğiTürkçe terimlerle yazılan kaynak bir kitaptır. O güne kadarbir
mü-sellesin mesaha-i sathiyyesi, kaidesiyleirtifaının hdsıl-ı darbının nısjina müsavidir
biçimindeyapılan tanımdaekler dışında yalnızca"bir" sözü Türkçe kökenliy-ken Atatürk'ün türettiğiterimlerle bu tanım biriiçgenin alanı, tabanı ile
yük-sekliğinin çarpımının yarısına eşittirbiçimiyle herkesinkolaylıkla anlayabileceği
ölçüdeTürkçeleştirilmiştir.
Terimler açısından değerlendirildiğindeGeometrikitabında yüz otuz yedi terimin tanımının verildiğigörülmektedir. Bu terimler arasında açı, açıortay, altıgen, ayrıt, bitiıik açılar,boyut, bütey, bütey açilar, çap, çizgi, dar açı, dar üçgen,
değme, dış tersaçı. dikey, dikeyaçı, dikey dörtgen, dikey,
üçgen, dikey yamuk, direget, doğru, doğru çizgi,
dörtgen, düzey, düzgün, eğik, eğikçizgi,eğri, eğriçizgi,
eğri yüzey, qkenar dortgen, eşlsenar üçgen, iç tersaçı.
ikizkenar üçgen, ikizkenar yamuk, karşıtilgi», kesek,
ok, ortakoran, seeizgen, taban, teğet, tümey, tümey
açıla», uzay, üçgen, varsayı, yamuk, yanalalanı, yay,
yedigen. ydndeş açı, yüre, yüzey bulunmaktadır.
Bugün neredeyse tamamı yaygınolarakkullanılan
bu terimlerin yanı sıra Atatürk tarafından türetildiğini bildiğimiz artı, eksi, bolü,çarpım gibi terimler sayesinde matematik ve geometri
öğretimi yetmiş yıldırTürkçe terimleryapılmaktadır.
Türkçenin bilim dili olarak yaygmlaşmasıve gelişmesi diışiincesiyle Ata-türk'ün terim çalışmalanna verdiği önemin en büyük göstergesi; 12 Mart 1937 günü akşamsaatlerinde Türk Dil Kurumuna gelmesi, Terim Kolu
üye-13Afetİnan,"Atatürk ve DilBayramı",Türk Dili,S. 170, Ankara,Kasım,1965. 14Prof. Dr. Afetİnan, "Atatürk ve Dil Bayramı",Türk Dili,S.170, Ankara, Kasım, 1965.
Dr.ŞükrüHalGkAKALIN;
leriyle birlikte altı saat çalıştıktan sonra gece yarısı Türk Dil Kurumundan
ayrılmasıdır.Türk Dil Kurumu, kurucusu yüce Atatürk'ün bilim terimleri konusundaki duyarlılığını yetmiş beş yıllık tarihi boyunca ya§atmı§ve sayısı doksanaulaşanbilim, sanat ve spor terimleri sözlüğü hazırlarnıştır.Bu terim-leri yaygınlaştırrnak amacıylabütün terim sözlüklerinibilişim uygulamalarıy
la bir veri tabanında toplama çalışmasıyürüten Türk Dil Kurumu, 12
Tem-muz 2006 günü kullanıma açtığı Bilim ve Sanat Terimleri Ana Sô'zlüğü veri tabanına seksen altı terim sözlüğünü yüklemiştir.Yeni kurulan on çalışma
grubunda hazırlananterim sözlüklerinin de yer aldığı bu veri tabanındaki
toplam terimsayısıyüz seksen bineulaşmıştır.
Veri tabanına aktarılan ilk terimler Atatürk'üntürettiğiveGeometri kita-bında kullandığıterimlerdir. Bu önemli yazılımve veri tabanının Atatürk'ün türettiğiterimlerlebaşlatılmasıda son dereceanlamlıdır.
Türk Dil Kurumu, yeni kurduğu terim çalışma gruplarının hazırladığı
terim sözlükleriyle birlikte önceden yayımlanan hemen her daldaki terim
sözlüklerini bir yazılımla herkesin hizmetine sunarak Atatürk'ün bir isteğini
daha yerine getirmenin coşkusuve kıvancı içerisindedir. Bir başka coşku ve
kıvanç kaynağımız ise Türk Dil Kurumununkuruluşununve Dil Bayramı'nın 201 yetmiş beşinci yıl dönümlerinde Atatürk'ün Geometri kitabının özel baskısını
gerçekleştirilmesidir. Bu özel baskının Geometri'nin ilk baskısının yetmişinci yılına rastlaması iseayrıbir kıvanç kaynağıdır.
Yaptığımız inceleme sonucunda Atatürk'ün Geometri kitabında tanımla
dığı yüz yirmi dokuz terim olduğugörülmü§tür. Bu özel baskının sonuna,
çoğunu Atatürk'ün bizzat türettiğive tanımını vererek Geometri kitabında kullandığı bütün terimlerin sözlüğü de eklenmiştir. Terim tanımları,
Ata-türk'ün üslubuna ve yazımına olabildiğince sadık kalınarak yapılmıştır.
An-cak bazı tanımların sözlük düzeni içerisinde verilebilmesi açısından yalnızca söz diziminde küçük değişikliklere gidilmiştir.Bu terimlerden birkaçını, ta-nımıylabirlikte sunuyoruz:
açı Bir noktadan ayrılaniki doğru çizgi arasındaki açık-lık.
açıortay Açının tam ortasındangeçerek onu iki eşit par-çayaayıran doğruçizgi.
bitişil: açılar Köşeleri ve bir kenarlarıayni olan ve diğer kenarları bu ortakkenarıniki yanındabulunan iki açı.
büteyBir açıyı ISO dereceye tamamlayandeğer.
bütey açılar Toplamları iki dikeyaçıya veyahur ISO de-receye eşitolan iki açı.
Geomefri'nin YeniYayımı Dolayısıyla
çapDayirenin mer kezind en geçerek çemberin iki
nokta-sına ulaşan doğruçizgi.
içtenaçı Paralel çizgi lerin içinde olan ve keseğin bir
ta-rafında bulunmıyanve yan yanaolmıyan açı.
katıy Katıo/an eisim.
teğeı Çemberin herhangi birnoktasına değerıçizgi.
tiimeyaçılaı:Toplamı bir dikeyaçıyaveyahut 90 derece
-ye eşitolan açılar.
üLe,en Kendi kenarlarıolan üç doğru ile çitlenmiş düzey
parçası.
varsayı Hakikatte var veya yok olan fakat var sayılan
düşünüğ.
yondcş açı Ortayları aynı yöndebirbirine paralel olan açı. yiire Hernoktası, merkez denilen bir iç noktadan eşiele
yin uzak bireğriyüzeyle çevrilmiş birkatıy.
yüzeyUzunluk ve genişlik olmak üzere iki boyutlu ola
-rakyayıldığıve genişlediği düşünülerıuzam.
202 Türk Dil Kurumu,kurucusu ve Koruyucu Genel Başkanıyüce Atatürk'e
son suz saygısının bir ifadesi olara k Geometri'nin özel baskısını yayımlarken
onu n eserle rin in ve Türk dili ile ilgili dü ş ünceleriningenç kuşaklara kazandı rılması yolu nd a bir etkinliği daha gerçekleştirmeninmutluluğu içerisindedir.
Atatürk'ün Türkçe terimler üzerine başlatrı ğr çalışmayı bugün aynı coşku ve
heyecanla yü rü t en Türk Dil Kurumu için en büyük mutluluk, iki yüz bini
a§an terimden oluşacakTürkçeninen büyük terim sözlüğünüyayımladığında
Türkçenin bilim dili olarak daha da gelişmesini hedefle yen Atatürk'ün bir