• Sonuç bulunamadı

ORMAN FAKÜLTESİ İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ ISSN

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "ORMAN FAKÜLTESİ İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ ISSN"

Copied!
16
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SE R İ C İL T • SA Y I

S E R IE S V O L Ü M E N U M B E R

S E R IE

A

B A N D

46

H E F T

2 1996

S E R IE T O M E F A S C IC U L E

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ

ORMAN FAKÜLTESİ

D E R G İ S İ

R E V IE W O F T H E F A C U L T Y O F F O R E S T R Y , U N IV E R S IT Y O F İS T A N B U L

Z E I T S C H R I F T D E R F O R S T L I C H E N F A K U L T Â T D E R U N IV E R S IT Â T İS T A N B U L

R E V U E D E L A F A C U L T E F O R E S T I E R E D E L 'U N IV E R S IT E D 'IS T A N B U L

(2)

Doç. D r. S ed at A Y A N O Ğ L U 1»

K ı s a Ö z e t

Bu ç a lışm a d a T ü r k O rm a n R ejim i k ısaca ta n ıtıld ık ta n so n ra , bu rejim in a k sa y a n y ö n lerin e iş a re t edilm iş ve d iğ er ülke d ü zen le m elerin d en esinlenerek bazı ö n erilerd e b u lu n u lm u ş tu r.

A yrıca, son y ılla rd a bu re jim e yöneltilen yoğun eleştiriler de d e ğ e rle n d iril­

m eye çalışılm ıştır.

1. G İR İŞ

O rm a n la r ç eşitli fayda vc fonksiyonları ned en iy le toplum açısın d an son derece önem li y e­

n ile n e b ilir doğal k a y n ak lard a n d ır. B u n ed en le pek çok ülke o rm an ları kam u m alı kabul ed er ve k oruyucu özel bir huk u k i rejim e tabi tutar. T ü rk H ukuku da orm an ları benzer bir rejim e tabi tut­

m akladır. H atla bun u n la y etin m ey erek A n ay asa'y a özel k u rallar koym uş, o rm an lar h a kkında y a sa ­ m a ve y ü rü tm e o rg an ların ın y etkilerini dahi k ısıtlam ıştır.

T ü rk o rm an rejim in i in celem ey e g e çm ed e n ö nce "o rm an " vc "orm an rejim i" k avram ları hakkında kısa bir h atırlatm a y ap m a k ta fayda vardır.

B iy o lo jik a çıd an orm an; gen iş alan lard a kendine özgü bir iklim y aratab ilen , belli y ü k sek ­ lik, yapı ve sık lık tak i ağ açların , ağ aççık , çalı ve otsu bitkiler, yosun, eğrelti ve m antarlar, toprağın a ltın d a ve ü stünde y aşay an m ik ro o rg a n iz m a la r ve ç eşitli böcek vc h ay v an larla orm an toprağının birlik te o lu ştu rd u ğ u bir y aşam birliği (B io so n ö se) olarak tan ım lan ır (A Y T U G 1976). A ncak, h u ­ kuki açıd an o rm an ı tan ım lam ak o ld u k ça g ü ç tü r (İL K M E N 1958). H ukuksa] açıdan ağaç ihtiva eden h er y ere o rm an d e n e m ey e c eğ i gib i, ağaç ih tiv a e tm e y en bazı alanların da orm an kapsam ına so k u lm ası g ere k m e k te d ir. O rm an ın tan ım lan m asın d ak i bu güçlük, bazı ülkeleri (F ransa gibi) "or­

m an rejim i"n i b elirley erek bazı alanları bu rejim e tabi k ılm a y o lu n a sev k etm iştir. Bazı ülkeler ise (A v u stu ry a gibi) orm anın fo n k siy o n ların d an h arek etle, bu fonksiy o n lard an en az birini yerine geti­

ren alan ların , o rm an say ılm ası şek lin d e b ir d ü zen lem ey e gitm işlerd ir.

H ukuksal açıd an orm an b ileşik eşya o larak n ite len d irilir (A K ÎP E K 1973). A sli unsur, ara­

zidir. A ğaç ve ağaççık to p lu lu k ları b ütünleyici p arça (m ütem m im cüz) durum u n d ad ır. Hukuki a çı­

1) İ.Ü. Orman Fakültesi Ormancılık Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi

Yayın Kom isyonuna Su n u ld u ğu Tarih: 25.11.1996

(3)

d an teferru at olarak n itelen d irileb ilecek kısa öm ürlü otsu b itk iler, ölü örlii ve fau n a da bu tanım a ilave ed ilirse b iy olojik tanım a o ld u k ça y ak laşılm ış olur. C eza H ukuku b ak ım ın d an yap ılan orm an tan ım ın ın flora ve fau n a y a n ın d a ölü örtü y ü de k a p sa y ac ak b iç im d e y a p ıld ığ ı g ö rü lm e k te d ir (M A N T E L 1964).

O rm an tanım ı hangi şekilde y a p ılırsa y a p ılsın bu tan ım a uyan a la n ların y ö n etim biçim ini b elirleyen bir "orm an rejim i" her zam an m ev cu ttu r (İS T A N B U L L U 1979; İN A L 1970).

O rm an rejim i "idare ajanları tarafın d a n idare ed ile n bazı o rm an lara u y g u lan an kısıtlayıcı k u rallar bütünü" o larak tan ım lan ır (G U Y O T 1968).

Bu k u rallar k endisine tabi k ılınan taşın m a zlar ü zerin d e g erçek b ir v esay et kudreti olan o r­

m an m ü lkiyetini en etkin biçim de korum aya y ö n elm iştir.

A ğaç ihtiva eden bazı taşın m azlara o rm an k an u n la rı m arifetiy le izafe ed ilen kam usal ka­

rakterli bu kavram , bu rejim in dışın d a kalan ta şın m a z lara u y g u lan an k u rallara istisna teşkil eden zorunlu bir statüdür. O rm an rejim i genel sın ıfla n d ırm a statü d o ğ u ru cu bir kural (aete-reg le) olarak an aliz edilir.

O rm an rejim inin k am usal karak teri iki so n u ç d o ğ u rm a k tad ır. U y g u lan d ığ ı o rm an lar için zo ru n lu d u r ve bu rejim e aykırı a n laşm alar m utlak bu tlan la m aliildür. Bu rejim aynı zam an d a bölü­

nem ez. K ısm i uygulam a olanağı yoktur. O rm an sah ip leri ile idare arasın d a b ir a n laşm a yoktur. S a­

dece yasal orm an statüsünün dev rey e sok u lm ası sö zk o n u su d u r.

Bu kavram kam usal karakteri ned en iy le k a n u n u n ö n g ö rd ü ğ ü sın ırla rın d ışın a taşım az. Bu nedenle, orm an kan u n ların d a orm an rejim in e tabi kılınan a razile r sınırlı biçm id e b elirtilir.

T ürk orm an rejim i de aynı esa slara d a y alıd ır. G enel eğ ilim e uygun o lara k o rm an lar kam u m alı kabul ed ilm iştir ve kam u m alları arasın d a da çok d aha özel b ir koruyucu rejim e tabi kılın m ış­

lardır. A ncak, bu rejim in aksayan yönleri de m ev cu ttu r. Bu n ed en le, idare ile v a ta n d aş la r arasında yoğun u y u şm azlık la r ortay a çıkm aktadır.

A y rıca, p olitik n ed en lerle bu rejim A n a y asa'y a u y gun o lm a y a n y asal d ü z en lem e le r veya idari uy g u lam alarla zay ıflatılm ay a ç alışılm ak ta d ır. Bu tutum g en ellik le o rm an id aresin in işlevleri­

ni sekteye uğrattığı gibi A nayasal g ü v e n ce a ltın d a bulunan o rm an larım ız ın y ağ m alan m ası so n u cu ­ nu da doğurm aktadır.

A şağıda; T ürk H ukukunda orm an tan ım ı, o rm an rejim i ve bu rejim in a k say an yönleri be­

lirtildikten sonra istihdam ve ö rgütlenm e a çısın d an g ö rü len ak sa k lık lara d eğ in ilm iştir. A yrıca, sis­

tem e yöneltilen e le ş tirile rd e c ev ap lan d ırılm ay a ç alışılm ıştır.

2. T Ü R K H U K U K U N D A O R M A N T A N IM I 2.1 O rın a n Sayılan Y erler

Y ürürlükteki orm an tanım ına göre tabii o larak y etişen ve em ek le y e tiştirilen ağaç ve ağ aç ­ çık toplulukları y erleri ile birlikte orm an say ılır. B u tanım pek ç ok b ak ım d an açık lam ay a ihtiyaç g österir. T anım da y e r alan "a ğ aç ”, "ağaççık", "to p lu lu k " ve "y erleri" k av ram ların d an ne an laşılm a­

sı gerektiği orm an kadastro yön e tm elik lerin d e a çık lan m ıştır. H alen y ü rü rlü k te bulunan Y ön etm eli­

ğin 20. m ad d esin e göre;

a) A ğaç; en az 8 m. ve daha yukarı boy y ap ab ilen kökü g ö v d esi, tepesi olan, odunsu b itk i­

lere, yaşı, çapı ne o lursa olsun ağaç denir.

b) A ğaççık; yarı dalların ın ço ğ alm ası ve fazlaca gelişm e si n eticesin d e tepesi yay v an laşan , genel olarak gen işliğ in e bir büyüm e şekli g ö steren , boyu 8 m etrey i bu lm ay an , uzun öm ü rlü o d u n ­ su b itkilere çapı ne o lursa o lsun ağaççık denir.

(4)

c) T o p lu lu k ; ağaç ve ağaççıkların veya h er ik isinin b irlikte b u lundukları saha üzerinde ta­

bii olarak 0.1 ve d a h a fazla kap alılık teşkil etm esi halidir.

A ncak, bu h u su sta karar verirken aşağıdaki esasların d a gözö n ü n d e tutulm ası g erek ir : D evlete a it o rm a n la rd a kap alılığ ın 0.1 'in a ltın d a o lm ası v ey a orm an ö rtü sü n ü n tam am en k ald ırılm ış o lm ası bu y erlerin orm an sa yılm asına engel d eğildir.

O rm an d an b ek len en faydaları asgari d ü z ey d e y e rin e g etireb ilen ve sürekli veya periyodik m ü d ah ale g erektiren alan lard a da k ap alılığın önem i yoktur.

A y rıca, arazi m ey lin in fazla o lduğu, şid d etli e ro zy o n a m aru z veya iklim ve su rejim i açı­

sın d a n önem taşıyan ala n lar k ap alılık 0.1 'in altın d a o lsa da o rm an sayılır. Y u k arıd a b elirtilen d u ­ ru m lard a k a p alılığ ın 0 .1 ’in altında veya üstünde o lm ası o rm an sayılm a a çısından durum u d eğ iştir­

m em ek ted ir.

d) Y erleri; ağaç ve ağ aççık to p lu lu k ların ın k ap lad ığ ı y erler ile bitki örtüsü suni v eya tabii y o llarla yo k ed ilen alan ları ifade eder.

O rm an rejim in e tabi k ılın m a açısından özel o rm an lar için ay rıca genel b ir alan sınırlam ası v ard ır. Y ü rü rlü k tek i yasan ın 1. m ad d esin in (G) b e n d in e g ö re 3 ha. dan k ü çü k a lan lar o rm an reji­

m ine tabi kılın m am ıştır. Bu ölçü zam an zam an tartışm a kon u su o lm u ştu r ve halkı orm an sahibi o l­

m ay a teşvik etm ek, g e rek siz sık ın tılara so k m am ak ve hesap ihtiyacını k olayca tem in ed eb ilm e le ri­

ni sağ lam ak b ak ım ın d an uyg u n bulunm üştur.

Bu tanım pek çok a çıd an ele ştirileb ilir. H erşey d en ö n ce tan ım d a orm an içi açık lık lard an ve orm ana hizm et ed en alan lard an sözedilm em esi önem li b ir eksik lik sayılm alıdır. A yrıca, ağaç ve a ğ aççık ihtiva e tm e y en an cak , ağ açlan d ırılm ası g erek e n alan lard an (potansiyel veya rezerv orm an a lan ların d an ) sö z ed ilm em esi de eleştirilebilir. B ugün orm an tanım ını ağaç ve ağaççık to plulukla­

rına bağlı o lm ak tan ç ık arm ak gerekir. O rm anın fo n k siy o n ların a dayalı b ir tanım daha g erçekçi ve ideal b ir tanım o lacak tır. B u k o n u d a 1975 tarihli A v u stu ry a O rm an K anununda y e r alan tanım bir ölçü teşkil ed eb ilir. B öyle bi tanım özel m ülk iy ette b u lunan açık alanları da orm an k apsam ına so­

k acağ ın d an sıkıntı y aratab ilir. G erçi yürürlükteki O rm an K anunu bu tür alanların kam u laştırılm a ­ sına izin v e rm ek ted ir (m. 3 ve 24). A ncak, k am u laştırm a yolu halk ın tepkisini çektiğinden ve kay­

nak y e tersizliğ in d en işletilm em ek ted ir. Bu konuda bir arayol m evcuttur. Fransız O rm an K anunun­

da "C an to n n em en t" ve İngiliz O rm an K anununda "R e strictiv e co v en an t" denilen anlaşm alarla ara­

zi sah ib in in ağ aç lan d ırm ası ve orm an olarak kullanılm ası sağ lan ab ilir.

Y ukarıdaki e sa slara uyan yerler o rm an tanım ı k ap sam ın a g irerler ve o rm an rejim ine tabi­

dirler. A ncak, bu sistem bazı istisn alara da yer verm ek z o ru n d ad ır. A ksi halde o rm an la hiçbir ilgi­

si b u lu n m ay an a lan lar form ül açıd an yukarıdaki e sa slara uyd u k ları için orm an sayılabilirler.

2.2 O rm a n S ay ılm ay an Y erler

O rm an K a n u n u ’nun 1. m ad d esin in 2. fıkrasına göre;

a) sazlık lar,

b) step b itk ileri ile kaplı alanlar, c) d ik en lik ler,

d) park lar,

e) şe h ir p a rk la rı ile k a sa b a ve köy sınırları için d ek i k ad im m ezarlık lard ak i ağaç ve ağaç­

ç ık la rla örtü lü y erle r,

0 o rm an sınırları için d e v e y a bitişiğinde tapulu, o rm an sın ırla rı dışında ise h er türlü tasar­

ru f b e lg eleriy le özel m ü lk iy e tte bulunan ve tarım a raz isi o la ra k k u lla n ıla n , dağ ın ık veya y er yer küm e ve sıra h alin d e k i h e r nevi ağaç ve ağaççık larla ö rtü lü y erler.

(5)

g) o rm an sınırları d ışında, yüzölçüm ü üç h ek tarı aşm ay an sah ip li arazideki h er nevi ağaç ve ağ aççık larla örtülü yerler,

h) sah ip li arazid e ve m uhitin h u su siy e tlerin e g ö re yetişm iş veya y e tiştirilece k olan fıstık çam lıkları ve p alam u t m eşelikleri dahil olm ak üzere h er nevi m ey v alı ağaç ve ağaççıklar,

1) sah ip li arazid ek i aşılı ve aşısız zey tin lik lerle, özel kan u n u g ereğ in ce dev let o rm an ların ­ dan tefrik edilm iş ve im ar, ıslah ve tem lik şa rtla n yerine g etirilm iş bulunan yabani zey tin lik ler ile 9 .7 .1 9 5 6 tarih 6 7 7 7 sayılı K anunda tasrih ed ilen y abani veya aşılan m ış fıstıklık, sakızlık ve har- nupluklar,

j) funda ve m akilerle örtülü orm an ve toprak m u h afaza k arakteri taşım ayan yerler.

Söz konusu istisnalardan a, b, c bentlerinde belirtilen sazlıklar, step bitkileri ile kaplı alan ­ lar ve d ik en lik le r yaban hayatı için elverişli o rtam lard ır. Bu alan ların özel m ü lk iy ete tabi olm ayan kısım ları d ev letin hüküm ve tasarrufu altın d ad ır ve sah ip siz kam u m alı (res n ullius) oldukları ka­

bul ed ilir (G Ü L A N 1995). D evlet yaban hay atın ın ve b iy o lo jik çeşitliliğ in koru n m ası k o n usunda u lu slarası sö z leşm e lere k a tıld ığ ın a göre bu a la n ların k o ru n m ası k o n u su n d a yeni d ü zen lem elere g itm ek zorundadır.

1. m ad d en in ( 0 bendi orm an içinde veya dışın d ak i tarım ala n ların d a d ağ ın ık , küm e v eya sıra h alin d e ağ açlık ları o rm an say m am ak ta d ır. Bu istisn ad a alan sın ırlam ası y o k tu r. Bu n edenle

d ere y atak ların d a y e r alan galeri orm anları ile esk id en orm an olan fakat çeşitli oy larla özel m ü lk i­

y ete g eçen a lan ların kapsam dışında k a lm asın a yol açm ak lad ır. Bu ala n lar da y ab an hayatı için ö n em li alan lard ır. A yrıca taşkınlıkları ve ero zy o n u ön lem e etkileri de vardır. Bu nedenle, yerleşik m ülkiyet d urum una dok u n m ak sızın koru n m aların d a y arar vardır.

(g) bendi orm an sınırları d ışında üç h e k ta rd an k üçük alanları o rm an say m am ak tad ır. Bu istisna da eleştirilere konu olm akladır. H erşeyden önce bu alan ların önem li kısm ının aslen orm an o ld u ğ u ve üç h ek tarın büyük bir alan okluğu ileri sü rü lm ek ted ir (C A N T Ü R K 1995). A ncak, bu is­

tisn an ın kaldırılm ası du ru m u n d a tarlasının b ir kısm ın d a k ü çü k bir korusu v eya baltalığı bulunan v atan d aşların b ü yük sık ın tıy a g irecekleri de u n u tu lm am alıd ır. Bu istisn an ın ko n u lm asın ın tem el g erekçesi de bu d u r (5653 sayılı K anuna ait T .B .M .M . tu tanakları).

(h) bendi sahipli arazideki Fıstık çam lıkları ile P alam u t m eşeliklerini orm an say m am ak ta­

dır. Bu istisna da e le ştirilm ek ted ir. Zira, her iki ağaç türü de o rın an ağacıdır. Bu istisna nedeniyle A y v alık ve B erg am a yö resin d e 200 yıllık Fıstık çam lık ları özel m ülkiyete geçm iş b u lu n m ak tad ır (O R M A N B A K A N L IĞ I 1993).

(i) bendi zey tin ciliğ i teşvik için özel y asalara göre o rm an d an tefrik edilen ala n larla ilg ili­

dir. 19.61 A n ay asasın ın y ü rü rlü ğ e g irm esin d en önce sö z kon u su olun bu u y g u lam a ile çok gen iş o rm an alan ları o rm an d a n tefrik e d ile rek d ağ ıtılm ıştır. S ö z k o n u su y a sa la rın u y g u lam a sın d a 10 adet yabani zeytin ihtiva ed en alanlar dahi o rm an d an tefrik edilm işle rd ir. Y asad a gerekli koruyucu ted b irlere y er v e rilm ed iğ in d e n söz kon u su a la n lar z e y tin lik le r olarak v a rlık ların ı sü rd ü rem em iş, çoğu yerde iskan alanına dönüşm üştür.

İstisn alar arasın d a en fazla tartışm a kon u su y a p ıla n funda ve m ak ilik alan lard ır. Ü lkem iz a çısın d an son d erece önem li olan bu alan lar son elli y ıld a d eğ işik yasal düzen lem e ve u y g u lam ala­

ra konu olm uştur. 1950 yılın d a 5653 sayılı Y asa ile birkaç istisna d ışında orm an sayılm ayan m ak i­

lik le r yasayı aşan idari d ü zen lem elerle o rm an d an ay rılarak d ağ ıtım a tabi tutu lm u şlard ır. 1967 yılı itib ariy le bu y o lla d a ğ ıtıla n alan lar 600.000 ha y ak laşm ıştır. B u g ü n k ü uy g u lam ad a orm an ve to p ­ rak m u afaza k arak teri taşım ayan funda ve m ak ilik le r o rm an sınırları d ışın a çık arılm ak tad ır. 3 402 sayılı K adastro K a n unu'nun 17. m addesi de bu alan ların z ily ed lik le k azan ılm asın a olan ak v erm ek ­ ledir.

(6)

S on yıllard a O rm an İdaresi bu konuda o ld u k ça hassas d av ran m ak tad ır. F ak at bu alanların o rm an d ışın a ç ık arılm ası veya farklı k u lla n ım lara tahsis edilm esi k o n u su n d ak i b a sk ıla r sona e r­

m em iştir. B u alanların orm an istisnaları arasından çıkarılarak korunm ası sağlanm alıdır.

3. T ü rk O rm a n R ejim i

O rm a n la r sa ğ lad ık ları toplum sal y a rarlar ned en iy le top lu m u n m ü şterek m alı sa y ılırlar ve bu n ed en le d e v letin gö zetim ve de n etim i altına a lın m ışlard ır. B ir b aşka d e y işle o rm an lar,k am u m alıd ır ve kam u m alları arasın d a da özel b ir konum a sa h ip tir (O N A R 1960; C İN 1980; A K İPE K 1973; D Ü R E N 1975; D O Ğ A N A Y 1974).

T ü rk H ukuk d o k trin in d e o rm an ların hangi tü r kam u m alı old u ğ u h ak k ın d a g örüş birliği y oktur. Bazı yazarlara g ö re o rm an lar sa h ip siz kam u m alıd ır (res n ullius), bazılarına g ö re o rta m a­

lıdır (res o m n iu m ). B azı yazarlara göre ise bu yetki kam usal bir m ülkiyet h akkıdır. A ncak, d ev le­

tin kam u m alları ile ilişkisi g e n eld e b ir kam u sal m ü lk iy et o larak kabul e d ilm e k te d ir (D Ü R E N 1975; D O Ğ A N A Y 1974). Bu görüşü sav u n a n lar T ürk M edeni K a n u n u n u n 641/c. fıkrasına d ay a­

n arak d e v letin kam u m alları ü zern id e uygun göreceği m ü lkiyeti k u rm a hak k ın a sahip olduğunu, T ürk H uk u k u n d a bu ilişkinin "K am usal m ülkiyet" olarak tespit edildiğini, d evletin kam u m alları ü zerin d e sahip old u ğ u bu y e tk in in , E şy a H u k u kunun "do m in iu m " ve K am u H ukuk u n u n "im peri- um " y etk ilerin d en oluştu ğ u n u b elirtm ektedirler.

T ü rk H u k ukunda (com m unes), b azılarına güre de hizm et m alıdır.

Y argıtay H ukuk G enel K urulu 1979 tarihli bir kararın d a orm anların sah ip siz ma! o ld u ğ u ­ na k a rar v rem iştir. 1987 y ılın d a kabul edilen 3402 say ılı K ad astro K anunu ise kam u m alların ın tespitine ilişkin 16. m ad d esin d e o rm anları özel b ir grup olarak kapsam dışında bırakm ıştır.

D o k trin d e d ev letin kam u m alları ile ilişkisinin! niteliğ i h ak k ın d a da görüş birliği yoktur.

B azı y azarlara göre bu ilişki sa d ece b ir denetim h a k k ıd ır (C İN 1980; O N A R 1960; V E L İD E D E - O Ğ L U /E S M E R 2956; A K İP E K 1975). B azı yazarlara göre bıı yetki, özel hukuk anlam ın d a b ir ka­

m u m alları genel bir k o ru m a rejim ine sahiptir. Bu rejim in ö zellikleri aşağıdaki gibi ö z e tle n e b ilir:

a. K am u m alların ın özel m ülk iy ete g eçirilm esi m üm kün değildir.

b. K am u m allan zam an a şım ı ile k azanılam az.

c. K am u m alları tescile tabi değildir.

d. K am u m allan haczed ilem ez.

e. K am u m alları ü zerinde rehin, ipotek gibi h ak lar k urulam az.

f. K am u m alların d an y ararlan m a tahsis, izin, ruhsat, im tiyaz gibi özel usullerle olur.

. g. K am u m alları üzerinde ancak, kam u y a ra n v a rsa irtifak hakkı kurulabilir.

h. K am u m alları kam u laştırılam az.

1. K am u m alları h arç, resim , vergiden m uaftır.

O rm a n la r da g e n eld e bu rejim e tabidir, fakat o rm an lar hak k m d ak i an ay a sa ve yasa d ü ze­

yin d ek i d ü z en lem e le r o rm an ların kam u m alları arasın d a çok daha özel b ir rejim e tabi tutulduğunu g ö ste rm e k te d ir (O N A R 1960). 3 4 0 2 sayılı K a n u n 'u n 16. m ad d esin d ek i d ü zen lem e de bu görüşü teyid etm ektedir.

(7)

3.1 A nayasal H ü k ü m ler

1982 A n ay asasın ın "O rm anların K orunm ası ve G e liştirilm esi" başlığm ı taşıyan 169. m ad­

desi o rm an rejim inin çerçevesini şu şekilde tespit e tm iş tir :

a. T ü m o rm an ların g özetim i d e v le te a ittir. D evletin bu yetk isi kam u k u ru m ların a ait o r­

m anları ve özel orm anları da k apsam aktadır.

b. D evlet orm an ların ın m ülkiyeti d ev ro lu n m az. 1961 A n ay asasın d an itibaren orm anların özel m ü lk iy ete g eçirilm esi im kanı o rtad a n k a ld ırılm ıştır. B u hüküm ö zelleştirm e taraftarların ca bugün orm an ların özel kişilerce daha iyi k orunacağı gerekçesi ile eleştirilm ek ted ir.

c. D evlet o rm anları kanuna göre de v letçe y ö n etilir ve işletilir. Bu kural orm anların y ö n eti­

m ini dev lete bir görev olarak yükled iğ i gibi, işletilm esin in özel teşebbüse b ırak ılm a sın a da engel teşkil etm ektedir. O rm an lard a devlet işletm eciliği tartışılan konuların b aşında gelm ektedir.

d. D evlet orm an ları zam anaşım ı ile m ü lk ed in ilem ez ve kam u y a ra n d ışın d a irtifak h ak k ı­

n a konu olam az.

T ü rk orm an rejim in d e orm an irtifak h a k la n u ygulam ası da tam b ir felakete dönüşm üştür.

H erşey d en önce "kam u y a ra n " kavram ı net değ ild ir. Bu nedenle idare bu kavram ı dilediği gibi y o ­ ru m lam ak ta de v let orm anların tam am en özel ku llan ım lara tahsis ed ebilm ektedir. A y n ca, kam u ya­

rarı k o n u su n d a ö n c elik le r de belli d eğ ild ir. Ö rn e ğ in o rm an arazileri b e le d iy elere ç ö p lü k olarak tahsis e d ilm ek te ve bu uygulam a gfderek y a y g ın laşm ak tad ır. Ç öpün to p lan m ası, dep o lan m ası ve im h a edilm esi de bir kam u hizm etidir. A ncak, bu tü r k u llanım ın toplum sal faydası ile orm an ola­

rak k u llan m ad an sağ lan acak toplum sal fayda k ıy asla n m am ak ta d ır. İrtifak h ak la rın d a n k ullanım süresi 99 y ıla k ad ar u zay ab ilm ek ted ir.B u süre ç o k u zu n d u r ve sözk o n u su o rm an alanını fiilen o r­

m an cılık am açları d ışın a çık a rm ak tad ır. Son y ıllard a o ld u k ça geniş o rm an a razilerin in v a k ıf üni­

v e rsite lerin e tah sis ed ildiği g ö zlen m ek ted ir. Bu u y g u lam a d a g id ere k y ay g ın laşm ak tad ır. B u n lar­

dan sad ece birine tahsis edilen alan 900 ha.dır. 23 adet v a k ıf ü niv ersitesin e tahsis yapıldığı sö y len ­ m ektedir.

e) M ünhasıran orm an su ç la n için genel ve özel a f çık a n lam az . O rm an la rı yakm ak, o rm a ­ nı yok etm ek veya daraltm ak am acıyla işlenen su ç la r genel ve özel a f kap sam ın a alınam az.

Bu hüküm de yasam a org an ın ın ve C u m h u rb aşk an ın ın a f y etkisini kısıtlad ığ ı için eleştiril­

m iştir.

0 D evlet o rm an ların korunm ası ve sah a la rın ın g e n işletilm esi için gerekli kanunları k oyar ve tedbirleri alır.

g) Y anan orm an ların yerinde yeni o rm an yetiştirilir, bu y erlerde b aşk a çeşit tarım ve h a y ­ v a n cılık y a p ılam az. O rm a n la ra z ara r v ere b ile c ek h içb ir faaliy ete ve ey lem e izin v erilem ez. O r­

m an ların tahribine yol açan siyasal p ro p ag an d a yapılam az.

B u h ü k ü m ilgili y asalard a g erek li d ü z en lem e y a p ılm ad ığ ı için k a ğ ıt ü zerin d e kalm ıştır.

D ev let ağ açlan d ırm a alan ların ın işgaline sey irci kalm ış, bazı p o litik ac ıla r halkı bu yönde teşvik et­

m iş, z am an zam an bu konuda siyasal p ro p ag an d alar da yap ılm ıştır. B u d u ru m u n en açık kanıtı se­

çim d ö n e m le rin d e o rm an su çların d a g ö rü len ö n em li artıştır. B u h u su su n ö n len e b ilm es için ilgili y a salard a gerekli d ü zen lem eler y apılm alıdır. Ö z ellik le Siyasal P artiler K a n u n u n d a d eğişiklik yapı­

larak siyasal n ed en lerle orm anların istism arın a so n verilm elidir.

h) O rm an sın ırların d a d araltm a y ap ılam az.

B u h ü k m ü n iki istisanası vardır. B irin ci istisna, orm an o larak m u h afazasın d a bilim ve fen b ak ım ın d an h içb ir y arar görülm eyen, aksine tarım alan ların a d ö n ü ştü rü lm esin d e kesin y arar o ld u ­ ğu tespit ed ilen y erlerdir.

(8)

İk in ci istisn a, 31/12/1981 tarih in d en önce bilim ve fen b a k ım ın d an o rm an n ite liğ in i tam olarak kay b etm iş olan tarla, bağ, m ey v elik , zeytinlik gibi çeşitli tarım alanların veya h a y v an cılık ta k u llan ılm asın d a y a rar olduğu tesp it e dilen a raziler ile şehir, k asaba ve köy y ap ıların ın toplu olarak b u lunduğu yerlerdir.

Bu h ü k ü m le r 6831 sayılı O rm an K anununun 2. m addesini o luşturur. Bu istisna 1961 an a­

y asasın ın 1970 y ılın d a 1255 sayılı kan u n la değ iştirilm esin d en so n ra o rtay a çıkm ış ve o rm an dışına çık arm a işlem i olarak d a lan d ırılm ıştır. 1974-1996 yılları arasın d a toplam 4 1 0 .0 0 0 ha. o rm an alanı bu y o lla o rm an d ışın a ç ık a rılm ış tır. 1995-2000 y ılla rın ı k ap say an Y edinci B eş Y ıllık K alk ın m a P lan ın d a ö n g ö rü len h e d e f y ıld a 2 5 .0 0 0 h a dır. D ev let bu şek ild e k ad astro su n u tam am lay am ad ığ ı ve k o ru y am ad ığ ı o rm an ları şag illerin e satarak g e lir tem in etm eyi planlam aktadır. Bu kon u d a çlaış- m alar tüm h ızıyla sü rd ü rü lm ek ted ir.

O rm an rejim in in en fazla ele ştirild iğ i noktalardan biri budur. Bu yol; halkı orm an suçu iş­

lem eye teşv ik etm iş, o rm an suçu işleyenleri ö d ü llen d irm e k ted ir. A n a y asa ’nın 125. m ad d esin e göre idarenin h er tü rlü eylem ve işlem i yargı denetim ine tabi olm asın a rağ m en orm an sın ırlarıd ışına çı­

k arm a işlem in e m ahalli O rm an îd are si'n in dava açab ilm esi O rm an B ak an lığ ı'n ın o n a y ın a tabi tu ­ tu lm u ştu r. B ak an lığ ın bu k o n u d a izin v erm ek ten kaçın m ası d u ru m u n d a bu işlem yargı denetim i d ışın d a kalm ak tad ır. A y rıca, bu işlem i g erçek leştiren O rm an K ad astro K o m isy o n ları’nın yapısı da yap ılan işe uyg u n d eğ ild ir. K o m isy o n lard a hukukçu üye de yok tu r. O rm ancı ü y eler a zın lığ a d ü şü ­ rü lm ü ştü r. Bu k o n u d a d a h a d a ileri gid ilerek 3402 sayılı K an u n 'u n 4. m addesi ile kadastro p o sta la ­ rın a o rm an sın ırların ı b elirlem e yetk isi verilm iştir.

3.2 Y asal D üzenlem eler

T ü rk o rm an rejim in in an ay asal çerçevesi y u k a rıd a k ısa c a ö z etlen e rek e le ştirilm iştir. Bu rejim in lam olarak a n laşılab ilm esi için yasal d üzenlem elerin d e k ısa ca incelenm esi gerekir.

A y ırca, T ü rk O rm an R ejim i özel o rm an m ü lk iy e tin e izin v erd iğ in d en D evlet o rm an re ji­

m inin y an ın d a özel orm an rejim in in de ay rıca incelenm esi gerekir.

3.2.1 D evlet O rm a n la rı H a k k ın d a

a) O rm an ı tan ım lay an 1. m ad d ey e ilişkin g ö rü şlere y u k a rıd a y e r verilm iştir.

b) O rm an niteliğ in i k ay b ed e n a la n la n n orm an sın ırları d ışın a çık arılm asın a ilişkin 2. m ad­

d en in e le ştiris i de y u k a rıd a y a p ılm ış tır. Bu m ad d en in A n a y asa d a n tam a m en k a ld ırılm ası isten ­ m ektedir.

A n cak , a n ay asa d e ğ işik liğ in in g ü çlüğü de g ö z ö n ü n d e tu tu la rak "orm an ve to p rak m u h afa­

za k arak teri" taşım a m a k v ey a "o rm a n b ü tü n lü ğ ü n ü b o zm am ak " k o şu lların ın y en id e n Y asay a k o ­ n u lm ası ö n e rilm ek ted ir. A y rıc a O rm an G enel M üdürlüğü ve taşra ö rg ü tü n e bu işlem e karşı kay ıt­

sız şartsız d av a açm a o lan a ğ ın ın yen id en verilm esi isten m ek ted ir (O R M A N B A K A N L IĞ I 1993).

c) O rm an K an u n 'u n u n 1 1. m ad d esin in son fık rasın a g ö re k ad astro su k esin leşen d ev let o r­

m an lar H azine ad ın a tescil o lu n u r. D iğ er kam u m alları tescile tabi o lm ad ık ları halde o rm an lar tes­

cile tab id ir. B u tescil o rm an ları k o ru m a am acını taşır. K u ru cu de ğ il açık lay ıcı b ir etk iy e sahiptir.

Z ira, d ev letin o rm a n la r ü zerin d e özel h u k u k a n lam ın d a m ü lk iy e t h a k k ı yoktur. B u rad ak i "tescil"

t e r i m i " "tespit" o larak d e ğ erle n d irile b ilir (K A Y G A N A C IO Ğ L U /R E N D A /O N U R S A N 1976; CİN 1975; Ö Z D E M İR 1975; 1 9 9 3 /5 E .-1996/1 K. sayılı Y arg ıtay İ.B .K .).

d) 16. m ad d e y e g ö re O rm an B a k an lığ ı'n ın o n ay ı ile d e v le t o rm an ların d a m aden aram a ve işletm e ru h sa tn am esi v erileb ilir. B u m ad d e u y g u lam a sı d a o rm a n la ra ve çev rey e ö n em li z ara rla r v erm ek ted ir. D e ğ ersiz m a d e n le r için izin v erilm ek te, ç ık arılan to p rak kıy ılara d ö k ü lerek binlerce y ıld a o lu şan doğal ortam h o y ra tç a b o zu lm a k ta d ır (M O L 1995).

(9)

e) 17. m ad d ey e göre orm an B akanlığı kam u yararına her türlü bina ve tesis için gerçek ve tüzel k işile re 49 yıllığ ın a izin v ereb ilir.B u sü re so n u n d a y ap ılan b in a ve tesisler b ed elsiz olarak O rm an G enel M ü d ü rlü ğ ü 'n e g e çer.A m acın a uyg u n faaliy et g ö ste re n tesisle r için verilen izinler, y e r ve bin a için yen id en belirlenecek b ir bedel ka rşılığ ın d a 99 yıla kadar u zatılabilir. T urizm alan, b ö lg e ve m erk ezleri bu u y g u lam an ın d ışın d ad ır. Bu a la n lar T u rizm B a k an lığ ı’na tahsis ed ilir ve 2 6 3 4 sayılı K anuna göre irtifak hakkı kurulur.

O rm an K an u n u 'n u n en fazla e leştirilen ve o rm an alan ların ın fiilen o rm an rejim i d ışında kalm asın a neden olan m addesi budur. Bu konudaki eleştirilere yu k arıd a y e r verilm iştir.

D O rm an K an u n u ’nun 31., 32., 33. ve 34. m ad d elerin e g ö re orm an k ö y lü lerin e sem bolik b ir bedele zati ve m üşterek odun ihtiyaçlarını karşıla m a im kanı verilm iştir. Bu olan ak göçm en ve felaketzedeleri de k apsam aktadır. A yrıca, k ö ylülere p azarda satm ak için veya kuracakları tesisler­

de işlem ek için de odun v erilm ektedir. O rm an k ö y lü sü n ü n ihtiyacını ucuz ve b a sit b ir şekilde kar­

şılam ay a y ö n elik bu o lan a k lar m aa lese f k ö tüye k u lla n ılm a k ta ve o rm an lar ü zerin d e ö nem li bir yük o luşturm aktadır.

g) O rm an K an u n u ’nun en fazla eleştirilen m ad d elerin d en biri 57. m ad d ed ir. Bu m addeye g ö re dev let o rm an ların d ak i a çıklıkları ağ aç la n d ırm ak istey en lere izin v erilm ek ted ir. A ğ açlan d ırı­

lan alanın a ğ açlan d ıran kişi tara fın d a n özel o rm an sta tü sü n d e işletilm esi sö zk o n u su d u r. Bu d ü ­ zen lem e açık ça A n ay asa'y a aykırıdır. Z ira, dev lete ait o rm an lar d evlet tarafından y ö n etilir ve işle­

tilir. Bu m ad d e ile d e v le t o rm an ların ın k o ru m a ve işletilm e g ö rev i özel şa h ıslara v erilm ek ted ir (K Ö P R Ü L Ü /K A N E T İ 1983). T u rizm veya Sanayi m erk ezlerin e yakın ye rlerd e v erilen izinlerde yap ılaşm a tehlikesi m evcuttur. A yrıca bu alanların korunm ası da problem yaratm ak tad ır.

3.2.2 Özel O rm a n la r H a k k ın d a

Y u k arıd a tem el ö zellik lerin i a ç ık lad ığ ım ız o rm an rejim i özel o rm an lara d a y er verir. Bu n ed en le özel o rm an lar için tespit edilen rejim e de kısaca d eğ in m ek te y arar vardır.

Ö zel o rm an lar sahipleri tarafından y ap tırılan am en ajm an p lanlarına göre işletilir.

K anunun devlet o rm an ların a ilişkin 14., 15., 17., 19. m addeleri bu o rm an lar için de geçer- lidir. D o lay ısıy la devlet o rm an ların d a y a sak ed ilen k esm e v ey a açm a gibi e y le m le r özel orm an lar için de suç teşkil eder. H atta bu fiillerin bizzat orm an sahibi tarafından işlenm esi de cezayı g erek ­ tirir.

Ö zel o rm an lard an elde edilecek ü rü n lerd e d a m g a ve nald iy e teskeresine tabidir.

D oğal yo lla yetişen özel o rm an lar 500 ha dan k üçük p arçalara ay rılarak b aşk aların a tem lik edilem ez. M irasçılar arasında ifrazen taksim ed ilem ez.

Y erleşim m erk ezlerin e yakın o rm an lard a K a nun'un 17. m ad d esin e göre izin alm ak ve ya­

tay alan ın % 6 ’sını g eçm em ek üzere im ar plan ların a uygun in şaat yapılabilir.

Ö zel orm an lard ak i bu inşaat hakkı da k ö tü y e kullan ılm ak tad ır. O rm an B akanlığı inşaat iz­

nini v erd ik ten sonra, kontrol yetk isi b e le d iy e ler g eçm ek ted ir. Ö zel o rm an sah ip leri toplam yatay ala n ın ın % ’sını g eçm em e si g erek e n in şaat alanını % 30'a k a d a r ç ık a rab ilm ek te, özel o rm an ların 5 0 0 ha d an küçük parçalara ayrılam ayacağı ilkesi de çiğ n en m ek ted ir.

4. O R M A N R E J İM İN E Y Ö N E L T İL E N E L E Ş T İR İL E R

D iğ er ü lkelere n azaran o ld u k ça sert kabul e d ile b ile c e k o lan T ü rk O rm an R ejim i 1937 y ı­

lın d an beri eleştirilm ek ted ir. E ski H ukuka göre birkaç istisna d ışın d a orm an lard an serbestçe yarar­

lan m ay a alışm ış olan halk, bu rejim i h oş karşılam am ıştır. 1937 y ılında tam o larak y ü rürlüğe giren bu rejim o rm an lard a n p arasız yararlanm ayı k ald ırm ış, o rm an ların d ev let eliy le işletilm esi p re n si­

(10)

bini g etirm iş, o rm an k ad astro su n u tam olarak b aşlatm ış ve o rm an lard a d ev let m ü lk iy e tin i sağ la­

m ak için k am u laştırm a hü k ü m lerin e y e r verm iştir. O rm an ceza davaları zam an zam an korkunç b o ­ yutlara ulaşm ış, bu d av alara zily cd lik , m ülkiyet ve kadastro d avaları da ek len m iştir. B una rağm en T ü rk iy e'n in o rm anlarını en iyi k o ruyan ülkeler arasın d a olduğu söy len eb ilir. O rm an B akanlığı'nın ulaşım , istihdam , turizm , rek re asy o n gibi çeşitli alan lard a y ap tığ h izm etler ve k a tk ılar da d ü şü n ü ­ lecek o lu rsa bazı so ru n ların a ve p o p ü list uy g u lam aların a rağm en başarılı olduğu açıktır.

B u n a rağm en özellik e son y ıllard a T ürk O rm an R ejim in e y o ğ u n e leştiriler y ö n eltilm e k te ­ dir. Bu e le ştiriler aşağıdaki gibi ö zetlenebilir.

a. D evlet orm anlarını koruyam ıyor.

b. D evlet orm an işletm eleri zarar etm ektedir.

c. D evlet o rm an ürünlerini pahalı üretm ektedir.

d. İstihdam fazlası vardır.

e. O rm an lar ö zelleştirilirse hem daha iyi korunur, hem de o rm an ürünleri u cu za mal edilir.

Ö zellik le işad am ların d an gelen bu eleştirilere b ilim ad a m la n da k a tılm ışlard ır ve "S erbest p iy asa çev reciliğ i", "sü rd ü rü leb ilir kalkınm a" gibi kav ram lar geliştirm ey e çalışm ışlardır.

Bu ele ştiriler g e n eld e D evlet o rm an ların d a dikili h ald e bu lu n an ağaç serv etin d en k ay n ak ­ lan m ak tad ır. Z ira, Ü lkem izi 2000'li y ıllard a büyük o randa odun h am m addesi açığı beklem ektedir.

T u rizm , sanayi ve iskan faaliy etin in y oğunlaştığı alan lard a orm an arazilerin in k ıym etlenm iş o lm a­

sı da d iğ er bir sebeptir. O rm an işletm elerinin em ek-yoğun çalışm aları ve yanlış istihdam p o litika­

ları da d iğ er seb ep ler arasın d a gösterilm ek ted ir.

S özk o n u su e leştirilere gelince; ——

D ev letin o rm an ların ı k o ru y a m ad ığ ı dü şü n cesi, h iç b ir esasa day an am az. O rm an idaresinin hatalı ve o rm an a z ara r veren uy g u lam aları ve bu u y g u lam aların d ay an d ığ ı yasal d ü zen lem eler o r­

tad ad ır. A ncak, b u n lar gerekli d ü z en lem e le r ya p ılarak d ü z eltileb ilir. Ö zel o rm an ların ve a ğ aç lan ­ d ırm a alan ların ın hiç k o ru n am a d ığ ı ise açıktır. Ö zel orm an sah ib in in y a ngın, böcek istilası gibi pa­

halı ö n lem ler gerek tiren ted b irleri a lam ay acak ları tartışılam az. N itek im , bir araştırm ay a göre İtal­

y a'd a en fazla y an g ın a m aru z k alan ve y an g ın d a n z ara r gören alan ların özel o rm a n la r olduğu g ö ­ rü lm e k ted ir (Ö Y M E N 1995). O rm an içi a ğ aç la n d ırm alard a, sah ay ı a ğ aç lan d ıran kişin in k o ru y a ­ m adığı ve bu konuda gene o rm an İdaresinden yardım istem ek zo ru n d a kaldığı b ilinm ektedir.

O rm an işletm elerin in e k o n o m iy e katk ıd a b u lu n am ad ık ları hak lı b ir eleştiridir. A ncak, g e ­ nel so s y o -ek o n o m ik d u ru m o rm an işletm elerin i em ek -y o ğ u n ç alışm ay a m ecb u r k ılm ak ta d ır. O r­

m an cılık ta m ek an izasy o n k o şu llan h en ü z o lu şm am ıştır.İstih d am fazlası sorunu ise bilinen n ed en ­ lerle T ü rk kam u sek tö rü n ü n tem el h a stalığıdır. Sadece orm an İdaresine özgü değildir.

O rm an İşletm elerin in o rm an ürünlerini pah alıy a m al ettik leri iddiası da doğru d u r. A ncak;

aşırı istih d am ın m aliy etlere etk isi ve em ek -y o ğ u n ç alışm a z o ru n lu lu ğ u g ö zd en uzak tu tu lm am a lı­

dır. B e n ze r n ed en lerle o rm a n c ılık ta m ek an izasy o n a da g e ç ilem em ek ted ir. K ısaca, o rm an ürünleri­

nin p a h alıy a m al ed ilm esi o rm an idaresinin elinde o lm ay an g en el n ed en lerd en k aynaklanm aktadır.

5. T A R T IŞ M A V E SO N U Ç

Y u k a rıd ak i in c e le m e le r T ü rk o rm an rejim in in ciddi b ir re sto ra sy o n a ih tiy acı oldu ğ u n u g ö sterm ek ted ir.

H erşey d en ö n ce o rm an tanım ı ele alın arak y u k arıd a b e lirtilen ek sik leri g id erecek ve D ün- y a'd ak i yen i g e lişm e le re u y g u n k ıla c ak b ir tanım y a p m a k g e rek m ek te d ir. Ö z ellik le d ev letin h ü ­ küm ve tasarrufu altın d a b u lu n an ve orm an say ılm ay an diken lik , fu n d a lık ve m ak ilik , sazlık ve ba­

(11)

taklık alanların koru n m ası düşü n ü lm elid ir. A yrıca, o rm an içi açık lık ların ve o rm an a hizm et eden alanların d a orm an sayılacağı vurgulanm alıdır.

O rm an rejim inin de yen id en d ü zen len m esi şarttır. Bu işe önce A n ay asan ın 169. ve 170.

m ad d elerin d en başlan m alıd ır. Ö zellikle 169. m addenin su istim al edilen h ü k ü m lerin e açıklık g eti­

rilm eli, kağıt üzerinde kalan y a sak ların a işlerlik k a zan d ırılm alıd ır. P ro p ag a n d a yasağı kağıt ü ze ­ rinde kalm am alı, etkili y aptırım a kavuşturulm alıdır.

O rm an Y asasındaki ak sak lık lar da A nayasa hük ü m lerin e paralel biçim de ortadan k aldırıl­

m alıd ır. A yrıca, d iğ er yasa la rın (T urizm i T eşv ik K anunu, M aden K anunu gibi) o rm an rejim ine aykırı kuralları da d üzeltilm elidir.

(12)

Doç. D r. S ed at A YA NO Ğ LU

A b s t r a c t

In th is stu d y , a fte r criticisin g fo rest d e sc rip tio n in th e T u rk is h Lavv and a b r ie f in tro d u c tio n o f T u rk is h F o re st R egim en, som e p ro p o sitio n s a re done by p o in tin g tlıe sta llin g p oints o f th is reg im en an d in s p ira tio n s from th e reg u la- tions o f o th e r co u n tries.

Also, u p ra is in g critico sm s îo th is reg im en in last y e a rs a re trie d to be re- plied in this researciı.

SU M M A RY

B efo re e x u m in in g T u rk ish F orest R eg im en , il w i 11 be ap p ro p iate to rem em b er the concepts

"forest reg im en " and descrip tio n o f "forest".

F o rests can d efin ed from b iological o r legal poinl o f view . From biological point forest is a kind o f İiving union form cd by trees, sh ru b s, h erb aceo u s plants, m osses, fcrns, fungi, m icroorgan- isms, vario u s insects and anim als.

F rom the legal point o f vievv forest is a u nited object. T he basic elem ent is land. T rees and hrubs are the "fixtures" o f land.

B esid e forest d escrip tio n , there is ahvays a forest regim en. T h is regim en is sim ply defined as "T he vvhole o f strict rules that are ap p lied by the a d m in istratio n ag en ls to som e forests wiıo are a d m in istratin g ".

T h is p u b lic d e fin ilio n that is attrib u ted by forest la\vs to som e un m o v ab lc objects contain- ing trees is a o b lig ato ry statu s th at c o n stitu tes an e x cep tio n to o th er un m o v ab le objects. The forest reg im en is analized as a statu s m ak er rule (a ct-reg le) in general classificatio n . T he public character o f this reg im en has lw o results; a g g rcm cn ts a g ain st to this regim en are invalid by the absolute nul- lity and it can n o t be d iv id ed . B e cau se it’s pu b lic c h aracter this reg im en c annol be cxtended.

T u rk ish forest re g im en also d e p en d s on sam e prin cip als. A cco rd in g to the general attitude forests are acccp ted as p u b lic p ro p e rty and they are d ep en d e n t on a m ore p ro teetiv e and special regim en.

A cco rd in g to tlıc F o rest L aw nu m b ered 6 8 3 1 , "T rees and pet trees w hich are grovvn natu- rally o r by labotır are co n sid ered as forest to g elh er vvith their p laccs".

(13)

T he d e n sity o f tree s and sh ru b s , sh o u ld be at lea st 0.1 a n d th ey sh o u ld not stand as grouped, rovved or dispersed. T his phıce sh o u ld n ’t be less Ihan 3 h ectares.

T his defin ilio n can be criticized from d iffere n t p o in ts o f view . F irst o f ali it is a very big deficien cy not m en tio n in g the open sp aces in forests and the areas serv in g to forest. A lso we can eriticise this d efinilion bccause il do esn 't m ention an y th in g ab o u l the fo rest.th at solıuld be affores- trated (p o len tial o r re serv ed forest a reas). A d e fin ilio n th at is b a se d on the fu n etio n s o f forests vvould be m ore realistic and ideal d cfın itio n . İn this su b ject \ve can lake the d efin ilio n in 1975 dat- cd A uslrian Forest La\v as an exaple.

O n the o th er hand, this System has to m en tio n som e e x cc p lio n s. A c c o rd in g to the second parag rap h o f the first seetion o f the F orest La\v does not accep t lands m en tio n cd below as f o r e s t:

a) M arshy places

b) A reas covered with step plants c) T h om buslıes

d) Parks

e) T h e places co v ered \vit trees and pet trees in the a n c ien l g rav ey ard s in tovvns and villag- es also city parks.

0 T he places co v ered vvith ah kinds o f trees and pet trees in sets used as ag ricu ltu ral land or private property that are in forests o r near forests.

g) Places co v ered vvith every kind o f trees and sh ru b s not b ig g er tlıan 3 ha. vvhich are out o f the forest regim en in ovvncd lands.

h) A ccording to local c h aracteristics, e v ery kind o f fruit trees and P inus p in aste r and Q uer- cus aegcjilops areas vvhich grovvn o r vvill be grovvn in ovvned land.

i) A reas vvhich are co v ered vvith v a cc in a tc d o r u n v a cc in a ted ol ive trees on ovvned lands, land covered by vvild ol ive trees and sep a ra lcd from slale fo rests by special lavvs vvhich com pleted sep aratio n , im p ro v em en t, a m e lio ra tio n and tran sfer c o n d itio n s and areas slated in the Lavv num - bered 6777 vvhich are co v ered vvith vvild o r v accin ated P istaclıio, C aro b and M astic trees.

j) A reas co v ered vvith m aqui or heatlıe r vvhich d o e s no t c arry soil and fo rest pro teetio n character.

E xcepted areas in parag rap h s (a), (b), (a) are m ost su itab le p laces for vvildlife. E xcept pri­

vate ovvnership those areas are under the State control and accep te d as ovvnerless land (res nullius).

E x ccption (f) is also im portant for vvildlife. M o reo v er, liıose areas have an ti-ero sio n a l and flood control effects F o r tlıese reasons those areas sh o u ld be ro lec l as forest vvithout ch an cin g the situaiton o f ovvnership.

E x cep tio n (g) does not accep t vvooden area s vvhich are s m a lle r than 3 h e ctare s as forest.

T h e im portant part o f tlıese areas are orig in ally forest. A nd 3 h ectares are very large place.

E x cep tio n (lı) has excu lu d ed P. p e n aste r and Q. ag eq ilo p s g roves from forest regim en and by this excep tio n thousands o f h ectares o f P. pinea g roves are tran sfere d to p riv ate ovvnership.

E xception (i) existed before the C o n stu lio n d ated 1961 an d th o su a n d s o f h eetars o f forest lands vvere separated and distributed to farm ers. U n fo rtu n ately those o live g ro v es co u ld n 'l m aintain their existence and reverted to areas o f seltlem ent.

E x ception (j) is the prim e subject o f c riticism . By tis ex ce p tio n 6 0 0 .0 0 0 hectares o f M aqui lands are aken out from forests. İt's n ecessary to lake out those lands from forest ex cep tio n s and to provide their proteetion.

(14)

In d o elrin e o l'T u rk is h Lavv forests arc accep te d as pııblic d o m ain and tlıc relalion betvveen forests. It's n ecessary to take out those lands İroni forest c x cep tio n s and to provide their protection.

In d o ctrin e o f T u rk ish Lavv forests are accepted as p ublic dom ain and the relation betvveen forests and S tate are fixed as pu b lic p ropetry. The section 169 o f the C onstitution dated 1982 fixcd the fram c o f forest reg im en as follovvs :

a) Ali forests are under the control o f the State.

b) O vvnership o f the State are m an ag ed and ex p lo iated by the State acco rd in g to the lavv.

d) State fo rests can n o l be ovvned by a cq u isito ry p reserip tin a nd can n o t be su b je c t to the righl o f serv itu d e ex cep l pu b lic benefit.

e) G e n era l o r p riv a te a n ın e sty c a n n o t be a n n o u n c e d e x c lu siv e ly ab o u t fo rest crim es.

C rim es c o m m itted as b urning, d estru etin g or red u cin g forest areas cannot be laken in to the content o f general o r private am nesty.

f) T h e S tate m ukes n ecessa ry Uıvvs and tak es n e ce ssary m easu rem en ts for pro tectio n and vviden forests.

g) Nevv forests th at are grovvn instead o f bu rn ed forests and any kind o f ag ricu itu ral of stock b reed in g can n o t be d o n e on this areas.

iı) A n y kind o f a e liv ity o r aetion th at can be harm fu l to fo rests are forb id d en . Political p ro p ag an d a c au sin g d am ag e on forests are can n o t be done.

1) VVithout som e e x cep tio n s bo u n d aries o f forests are can n o t be narrovved. T he first excep- lion is phıces vvhere it isn'l c o n sid ere d ad v an ta g e o u s any m ore to pro tect as forest but adversely sh o u ld be seen a d v an tag e o u s to revert to a g ricu itu ral land. S econd excep lio n is places vvhich had totaly losed forest c h ara c te r b e fo re the d ate 31 th D e ce m b er 1981. If those places reverted to any kind o f a g ric u itu ra l o r g razin g land o r rev erted to scttled land as v illage, tovvn o r city co u ld be taken out o f the forest b o u n d aries. By these ex cep tio n s since 1974, 4 1 0 .0 0 0 hectares o f forest lands vvere taken out o f the forest and this ap p licatio n is stili going on.

A cco rd in g to the last p a rag rap h o f sectio n 1 1 o f F orest Lavv, forests vvhich cadastral vvorks vvere carried o ut arc rcg islered in the nam e o f T rea su ry on the c o n lra ry o f o lh er pu b lic dom ain.

T h is re g islra tio n has n ot fo u n d a tiv e e ffe c t but a n n o u n civ e e ffe c t b ecau se o f the State hasn 't the riglıt o f ovvnership on forests. İt can be accepted as fixation o f the ch ara c te r o f land.

A cco rd in g to the section 57 o f the Lavv, a ffo restalio n perm its could be given on open spac- es o r d eg rad ed parts o f forests. Ovvner o f this p erm it acquaires the riglıt o f ex p lo atalio n on this ar­

ea. T his reg u latio n is c le arly ag ain st to the C o n stitu tio n . A ffo restatio n areas vvhich landed nearby seltlend lands are u nder the risk o f selllem en l and it’s not easy to protect these areas.

P riv a te fo rests are also e x p lo ita te d a c c o rd in g to m an a g em e n t p lan s. A ctio n s as cu ttin g trces, c ie a rin g o r se ttiin g on p riv ate forest also are fo rm ed as fo rest crim es even vvhen accom - lished by the ovvner. N atu rally grovvn priv ate forests can n o t be d iv id ed in to sm aller parts ıhan 50ü hectares and can n o t tran sfer to on otlıer person. T his kind o f private forests also cannot be divided betvveen su ccesso rs by separation.

A cco rd in g to the section 17 o f the Lavv, ovvners can co n stru ct builings on the land not m ore than % 6 percen t o f total area o f these forests vvhich are elo sed to settlem en t. T his fascility is also a b u sed by ovvners. S om e m u n ic ip a lities have vvidened b u ild in g areas from % 6 percent to % 30 pcrcen t and pro v id ed sep aratio n acco rd in g to se ttlem en t plans.

T u rk ish forest reg im en vvhich could be a ccep te d m ore rigid Ihan those o f o th er countries has been criticized since the y ear 1937. T hose criticism s can be su m m arized as follo v v s:

(15)

a) the S tate cannol protect forests b) State forest adm in itralio n s are in loss.

c) T he State produces forest products m ore ex p en siv e.

d) S tate forestry has over-em p lo y m en t.

e) If sla te fo rests vvill be p riv a tize d , th ey vvill be p ro le c tc d b e tte r and p rices o f forest pro d u cts vvill go dovvn.

T h ese criticsm s are o rig in a ted from the hugc tree slock o f forests. T h e o th er reason is high e v alu atio n o f forest land vvhich are close to to u ristic, ind u slrial o r seltle m e n t reg io n s. \V rong em - p lo y m e n t p o lic ies and o b lig a tio n o f vvorking la b o u r d e n s e ly o f fo rest m ıın a g em en ts can be accepted as o th er reasons.

It is right that forest m an ag em e n ts cannot c rca te an im p o rta n l su p p lem en t to general bud- g et, but social and e co n o m ic co n d itio n s o b lig e d forest m an a g em e n ts to vvork labour-vvcightcd.

S am e co n d itio n s are not allovving forest m an ag em en ts to c h an g c in lo m ec h an iz atio n . O ver-em - plo y m cn t is an illness o f public sec to r in o u r C o u n try and can n o t be p articu larly attrib u ted oııly to forest m anagem ents.

K A Y N A K L A R

A K İP E K ..I.G ., 1973: Tiirk E şya H ukuku, II. K itap, M ü lkiyet, A n ka ra .

A K İP E K , J.G ., 1978: O rm a n la r Ü zerinde Üst H a kkı, H . C a h it O Ğ U Z O G L U na a rm a ğ a n , A n k a ­ ra.

A Y T U Ğ , B ., 1976: O rm a n T a n ım la m a sı ve B u T a n ım la m a d a Yer A la n A ğ a ç, A ğ a ç ç ık vc Ç alı K a vra m la rı, 1. O rm an K a d a stro Sem ineri, O .G .M . Yayın N o. 6 0 7 /1 3 , A nkara.

B A L T A , T.B ., 1972: K anın M alla rın d a n Y a ra rlanm anın T a b i O ld u ğ u R ejim , A n ka ra .

B A Y R A K T A R O Ğ L U , H ., 1968: A n a y a s a M u v a c e h e s in d e O rm a n İr tifik H a k la rın ın G elec eğ i, İ.Ü .O .F .D ., S eri B , C ilt X V III, Sayı I , 'İstanbul.

C İN , H ., 1980: Tiirk H u ku ku n d a M cr'a, Yaylak ve K ışla kla r, A n ka ra . C R O Z A T , C., M en ku l A m m e E m laki, İ.Ü .H .F .M . C ilt VI, Sayı 4, İstanbul.

D E R B İL , S., 1959: İd a re H ukuku, İstanbul.

D O Ğ A N A Y , Ü.Y., 1975: O rm an ve O rm an Top ra ğ ı Ü zerin d e M ü lkiye t, T M M O B O rm a n M ü h e n ­ disleri O dası Yayını, A nkara.

D U R A N , L., 1985: İdare H ukuku D ers N o tla rı,İsta n b u l.

D Ü R E N , A., 1975: İdare M a lla n , A nkara.

G İR İT L İ, İ., B İLG E N , P. 1973: İdare H ukuku, İstanbul.

G O R D O N , W.A ., 1955: The La\v O f F o restry, L an d o n . G Y U T O . C. 1968: C om m eııtaire D e L a L o i F o restie res, P aris.

G Ü L A N , A., 1996: K am u M a lla rı, G ün Işığında Yönetim , İsta n b u l.

G Ü N E Ş, T., 1965: T ürk P o z itif H u ku ku n d a Y ürütm e O rg a n ın ın D ü zen le yici İşle m leri, Ankara.

İL K M E N , Ş.N ., 1958: T he P ro b lem O f The D e fin itio n O f T he F o re st A n d The P ro tectio n . F orest C onception İn The T urkish F o rest La\v.

(16)

İN A L , S., 1969: O rm a n cılık P o litikası D ers N o tta n , İstanbul.

İS T A N B U L L U , T., 1979: T ü rkiy e'd e O rm an R ejim i, İ.Ü . O rm an F akültesi, Yayın no. : 2 71, İsta n ­ bul.

K A Y G A N A C IO Ğ L U , M ., R E N D A , N ., O N U R SA N , G„ 1976: O rm a n K anunu, İlg ili M evzuat, A n ­ kara,

K Ö P R Ü L Ü , B ., 1948: T ürk H u ku ku n d a O rm an M ülkiyeti, İ.Ü .H .F .M ., C ilt X IV , İstanbul.

K Ö P R Ü L Ü , B ., C ib a li M iibaha O rm anları, İ.Ü .H .M ., C ilt X V , İstanbul.

K Ö Y H İZ M E T L E R İ Gn. M d., 1987: T ürkiye G enel T oprak A m e n a jm a n ı P la nlam ası, A nkara.

L A T O U R N İE R E , R., 1982: C o n ceil D 'E ta tjn ın Yargılam a Y ö n tem leri Ü zerinde B ir İn celem e, Ç e­

v iri : Y ıldızhan YAYLA, İstanbul.

M A N T E L , K ., 1964: F orstliclıe R eclıtlehre, Freiburg.

M E Y E R , F ., 1968: L eg isla tio n E t P o litiq u e F orestieres, P aris.

O Ğ U Z M A N , K ., SE L İÇ İ, Ö., 1978: E şya H ukuku, İstanbul.

O N A R , S.S., 1960: İd a re H u ku ku n u n U m um i E sasları, C ilt 1,11, İsta n b u l.

O R M A N B A K A N L IĞ I, 1 9 9 4 : 1. O rm a n cılık Şurası (K ararlar), A nkara.

Ö Z D Ö N M E Z , M ., İS T A N B U L L U , T .; A K E S E N , A ., 1989: O rm a n cılık P o litika sı, İ.Ü . O rm an F a ­ kü ltesi, Yayın N o : 14, İstanbul.

R1D D AL, J .G ., 1974: In tro d u ctio n T o L a n d Law , L andon.

S A A T Ç İO Ğ L U , F., 1969: S ilv ik ü ltü r /. S ilv ik ü ltü rü n B iy o lo jik E sa sla rı ve P ren sip leri, İ.Ü . O r­

m a n F a kültesi, Yayın N o : 14, İstanbul.

S A R IC A , R ., 1943: T ü r k iy e ’de İcra U zvunun Tanzim Sela h iyeti, İstanbul.

T O Y G A R , S., 1964: E ski ve Yeni H u ku ku m u za G öre O rm an A n la m ı, İstanbul.

T Ü R K İY E O R M A N C IL A R D E R N E Ğ İ, 1988: T ürkiye'de O rm a n sızla şm a n ın T a rih sel G eçm işi, O r­

m an ve A v D ergisi, Y ı l : 63, S a y ı : 2-6, A nkara.

U Ç A R , A ., 1994: O rm an S ın ırla rı D ışın a Ç ıkarm a, I. O rm ancılık Şu ra sı, T eb liğ ler ve Ön Ç alışm a G rııbıt R a p o rla rı, C i l t : 1, A nkara.

U L U K U T , B , 1963: T ürk O rm an H u ku ku , I. K itap, İstanbul.

U S L U O Ğ L U , H A ., 1978: O rm a n la r Ü zerinde Üst H a kkı, O rm an ve A v D ergisi, C ilt, Sayı.

Y A Z M A N , İ., 1965: K a yn a kla rın T ü rk M e d en i K an u n u n d a T a b i O ld u ğ u R ejim , B erlin , Y A Y L A , Y., 1990: İdare H u ku ku , İsta n b u l.

Referanslar

Benzer Belgeler

Etilen elde&i için yapılan çalışmalar göstermiştir ki, özellikle artan petrol fiatları kar- şısında ekonomik olmaya yönelmiş hidrojenlemey- le yüksek ısı değerli

b) Deney grubu üyelerinin psikoeğitim programının sonu itibariyle akıllı cep telefonunun problemli kullanımı puanları, deney öncesine göre istatistiksel olarak

Đ nsanı ilahi bir kitap olarak niteleyen Mevlana, kişinin kendini aşkla keşfetmesini ister, bu keşif onu yaratıcısına götürecektir:.. “Aşkın sesi gelince ölmüş ruhlar

Onun etkileri ile kendini kadınlarla birleştirme arzusunda olan Ahmet Elden, aşkı cinsel bir olgu olarak ortaya koyar.. Geceleri sabahlara kadar aşkın ateşi

Behiç Ak oyunlarında geleneksel dramatik yapının oyun – gerçek ilişkisi yerini oyun – model ilişkisine, simülasyon ve imaja bırak- mıştır.. Üstelik bu kurgusal

İstanbul belediyesi fen heyeti bundan takriben 9 sene k a d a r evvel o günkü sığınak bilgisine göre bir talimatname yaptırmış, maalesef bu noksan ve iptidaî, sığmak

Mimar Samih Akkaynağın projesine göre yapılan ve TJlııs meydanına bakan binanın haricî cephesi, nisbetli ve ölçülü hatlarla güzel bir tesir yapmaktadır.. Sıva açık

Mutlak KAR (mKAR), darl›k olan arterde maksimal hiperemi s›ras›ndaki ak›m h›z›n›n ayn› arterde bazal kan ak›m h›z›na oran› olarak; göreceli KAR (gKAR) ise