Yeni Yaşam Yayınları

(1)

(2)

Yeni Yaşam Yayınları

Serasker Cad. Sakız Sokak, Aytaç 2 İşhanı; No: 36/1

Kadıköy – İSTANBUL Tel.: (0216) 414 16 15 Faks: (0216) 348 05 26 www.yyyayinlari.com

ISSN 1303-4081

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sertifika No: 10903

Bu kitabın Türkiye‟deki yayın hakları Yeni Yaşam Yayınları‟na aittir.

Daily Bread

Basım: Anadolu Ofset Davutpaşa Cad.

Emintaş Kazım Dinçol Sanayi Sitesi, No: 81/87 Topkapı-İstanbul-Türkiye

Tel: (0212) 567 89 92 1. Basım, Eylül 2011

(3)

İçindekiler

Ekim ... 4 Yaratılış 1:1-13 – Yaratılış 19:12-33

Kasım ... 68 Yaratılış 19:24-38 – Yaratılış 25:1-18

İbraniler 1:1-14 – İbraniler 11:1-12

Aralık ... 130 İbraniler 11:13-26 – İbraniler 13:18-25

Levililer 1:1-17 – Levililer 13:40-59 Mezmur 26:1-12 – Mezmur 29:1-11

Kutsal Kitap’ı bir yılda okuma planı ... 192

(4)

Yaratılış’a Giriş

Ana temalar

1. Yaratılış (1:1–2:25)

Tanrı‟nın insan ve dünya ile ilgili görüşünü göstermektedir. Bu görüşler insanlık tarihi ile ilgili Tanrı‟nın amacını göstermektedir. Dünyayı yaratıp düzene koyan Tanrı‟nın çalışmasından, insan ile arasındaki ilişkiyi anlayabiliriz. İyi ile kötüyü bilme ağacı aracılığıyla; Tanrı‟nın insanı yaratır- ken yapmış olduğu işlerden insanın Tanrı‟yla ve diğer varlıklarla nasıl bir ilişkide olması gerektiğini öğreniyoruz.

2. Günaha düşme, yargı ve kurtuluş (3:1–11:26)

İnsanının Tanrı‟ya itaat etmemesinden dolayı yargı gelir ama Tanrı mer- hametiyle her şeyi yeniler. Adem‟in, Havva‟nın ve Kayin‟in günah işle- mesi, tufan ve Babil kulesi ile ilgili tüm Tanrı‟ya karşı gelen hareketler aslında insanın kendi haddini bilmeden Tanrı gibi olma isteğinden kay- naklanır. Tanrı Adem ile Havva‟yı Aden bahçesinden kovarak, tufan ile insanları dağıtmakla yargıladı ama yine de yeni bir yöntemle kurtuluş yolunu da gösterdi.

3. İbrahim’in seçilmesi ve Tanrı’nın İbrahim’le yaptığı antlaşma (11:27–25:11)

Tanrı İbrahim‟i seçip oğul ve toprak ile ilgili vaatte bulundu. Ama İbra- him‟e vaat ettiği topraklarda kıtlık vardı ve oğul ile ilgili verdiği sözde de İbrahim‟in eşi Sara kısırdı. İbrahim bu sorunların yalnız Tanrı‟ya güven- mekle çözebileceğini öğrendi. İbrahim ara sıra Tanrı‟nın vaadini unutup Tanrı‟ya karşı itaatsizlik etti ve kendi çabalarıyla sorunları çözmeye çalış- tı ama Tanrı İbrahim‟e görünerek onunla antlaşma yapıp vaadin gerçekle- şeceğine dair güvence verdi. İbrahim Tanrı‟nın buyruğu uyarınca biricik oğlu İshak‟ı sunu olarak sunmaya kararlı olmakla ve eşi Sara‟yı yabancı olarak yaşadığı Kenan diyarına gömmekle Tanrı‟nın verdiği vaade uygun bir davranışta bulundu.

Yaratılışın mesajı 1. Yaradan Tanrı’dır

Yalnız Tanrı Yaradan‟dır. Yaratılmış olan insanın Yaradan‟ın yerini elde etmeye çalışması günahtır. Kurtuluş ile insan yeniden Tanrı‟yla barışır ve yenilenir.

(5)

5 Yaratılış boşluğu yok etmek değil, bir araya getirerek ve bölerek boşluğu kontrol altına alıp düzene sokan ve yapılandıran bir çalışmadır. Yaradan Tanrı‟nın kontrolü altında düzen ve uyum sağlandı. İnsanlığın tarihi de Yaradan Tanrı‟ya güvenenler aracılığıyla insanlar arasındaki ve dün- yadaki düzensizliğin yerine oturur ve Tanrı‟nın Egemenliği‟ni güçlendi- rir.

3. Tanrı Söz’ü ile yarattı

Söz Tanrı‟nın dünyayı yarattığı zaman elçilik eden Tanrı‟nın sadık kulu- dur. Tanrı‟nın sözü ile O‟nun çalışma eylemi ayrı tutulamaz, aynıdır. Tüm yaratılmış olanlar söz ile yaratıldı ve söz ile boşluğuyla düzen arasında sı- nır oluşturuldu. İnsanlık tarihi de Tanrı‟nın sözünün gerçekleşmekte ol- duğu bir süreçtir. Tanrı‟ verdiği sözü yerine getirerek insan ve dünya ile olan kendi amacını gerçekleştirmektedir.

4. Yaratılışın son amacı Tanrı’nın Egemenliği’dir

Tanrı insanı kendi suretinde yarattı ve dünyayı yönetmesini istedi. İnsan Tanrı‟ya karşı suç işleyerek bu yönetimi sürdüremedi ama Tanrı insan ile antlaşma yaparak kendi yönetiminin gerçekleşmesini umut eden kişiler aracılığıyla yaratılışı yenilemiştir.

(6)

Ekim

1 Ct

Dünyanın Başlangıcı

Yaratılış 1:1-13

Tanrı’nın ayetlerdeki kimliği:

Tüm metin: Tanrı, sözüyle her şeyi yarattı ve yarattığı her şeyin iyi oldu- ğunu görüp sevindi. İnsanın günaha düşmesiyle bu yaratılan tüm güzellik- ler zarar gördü. Fakat Tanrı Mesih aracılığıyla bozulmuş olanları yenile- mektedir ve Tanrı‟nın sözüne itaat eden halkına bakıp sevinmektedir.

Tanrı‟nın sözüne itaat ederek O‟nu sevindiren biri olmak istiyor muyum?

Derin derin düşünelim.

1: Tanrı yeri ve göğü yarattı ve her şeyi düzene soktu. Tanrı‟nın yaratılı- şına inanmak, inancımızın temelidir. Tanrı var olan her şeyin kaynağıdır ve Tanrı‟nın isteği uyarınca dünya var olmaktadır. Bu nedenle yaratılmış olan her varlık Yaratan‟a bağlı kaldığı zaman, var oluşun gerçek anlamını anlayacaktır. Beni Yaratan‟ın Tanrı‟nın ta kendisi olduğunu kabul ediyor ve O‟nun bana verdiği amaca göre yaşıyor muyum?

2: Tanrı yeri ve göğü yaratmadan önce yer boştu ve yeryüzü şekilleri yok- tu sadece karanlık vardı. Fakat Tanrı‟nın Ruhu suların üzerinde dalgala- nıyordu (Yar.1:2). Tanrı‟nın hâkimiyeti altında yer şekil vermeye başla- mıştır. Ne yazık ki, bazen biz boşlukta olduğumuzu ve karalığın içinde güçsüz kaldığımızı hissederiz. Ama Tanrı‟nın her şeyi bir araya getirip iyiliğe çevireceğine güvenerek O‟na bağlı kalmalıyız.

3-5: Tanrı ışığı yarattı ve bunu karanlıktan ayırdı. Tanrı karanlığı yok et- medi, ama ışığın var olduğu yerde karanlık artık gücünü gösteremez.

2.Korintliler 4:6. ayette şöyle demiştir: “„Işık karanlıktan parlayacak‟ diyen Tanrı, İsa Mesih‟in yüzünde parlayan kendi yüceliğini tanımamızdan doğan ışığı bize vermek için yüreklerimizi aydınlattı.” Tanrı daima bizim bu ışıkta yaşamamızı sağlayacaktır.

6-13: Tanrı suların ortasında bir kubbe yaratarak sulara bir düzen verdi.

Tanrı suları ayırarak canlıların yetişebileceği bir yer sağladı. Su bir yargı aracı olarak kullanılmıştır (Yar.7:11), ama Tanrı‟nın koyduğu sınırı ge- çemez (Eyü.38:8-11).

(7)

7

1Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı. ²Yer boştu, yeryüzü şekilleri yok- tu; engin karanlıklarla kaplıydı. Tanrı‟nın Ruhu suların üzerinde dalgala- nıyordu. ³Tanrı, “Işık olsun” diye buyurdu ve ışık oldu. ⁴Tanrı ışığın iyi olduğunu gördü ve onu karanlıktan ayırdı. ⁵Işığa “Gündüz”, karanlığa

“Gece” adını verdi. Akşam oldu, sabah oldu ve ilk gün oluştu. ⁶Tanrı,

“Suların ortasında bir kubbe olsun, suları birbirinden ayırsın” diye buyurdu. ⁷Ve öyle oldu. Tanrı gökkubbeyi yarattı. Kubbenin altındaki suları üs- tündeki sulardan ayırdı. ⁸Kubbeye “Gök” adını verdi. Akşam oldu, sabah oldu ve ikinci gün oluştu. ⁹Tanrı, “Göğün altındaki sular bir yere toplan- sın, kuru toprak görünsün” diye buyurdu ve öyle oldu. ¹⁰Kuru alana “Ka- ra”, toplanan sulara “Deniz” adını verdi. Tanrı bunun iyi olduğunu gördü.

11Tanrı, “Yeryüzü bitkiler, tohum veren otlar, türüne göre tohumu meyvesinde bulunan meyve ağaçları üretsin” diye buyurdu ve öyle oldu.

12Yeryüzü bitkiler, türüne göre tohum veren otlar, tohumu meyvesinde bulunan meyve ağaçları yetiştirdi. Tanrı bunun iyi olduğunu gördü.

13Akşam oldu, sabah oldu ve üçüncü gün oluştu.

Tanrı’nın ayetlerdeki kimliği?

Bana hangi öğütler verilmektedir?

(8)

Ekim

2 Pa

Boşluğu Dolduran Tanrı’nın Eli

Tüm metin: Dünyanın yaratılışına baktığımızda Tanrı‟nın düzene ne ka- dar önem gösterdiğini anlayabiliriz. Tanrı ilk 3 günde mekânı yarattı ve son 3 günde de bu mekânı dolduracak olanları yarattı. Tanrı‟nın ilk önce boşluğa şekil verip sonra boşluğu doldurduğunu görebiliriz. Yaradan‟dan ayrıldığımızda kendimizi boşlukta hissederiz ve amaçsızca sürükleniriz.

Ancak Rab‟be güvenerek yaşamımıza şekil verebiliriz.

14,15,24: Her şey Tanrı‟nın buyurduğu gibi oldu. Tanrı‟nın sözü uyarınca bulunmamız gereken yerde bulunmalıyız ve yapmamız gerekenleri yerine getirmeliyiz. Tanrı‟nın yarattığı düzenin bir parçası olup bulunduğumuz yerde O‟nun gözünde iyi olanı yapmaya gayret etmeliyiz.

14-19: Bazı kişiler güneşe ve aya taparlar ve yıldızlardan kaderlerini öğ- renmek isterler. Ama bunlar Tanrı tarafından yaratılmış olanlardır. Onlar Tanrı buyruğuna göre gündüzü ve geceyi aydınlatmak üzere yaratılmıştır.

Tanrı tarafından yaratılmış olanlara tapamayız. Yalnız Tanrı tapılmaya ve yüceltilmeye layıktır.

20-23: Büyük deniz canavarları da Tanrı‟nın hakimiyeti altındadır ve uçan kuşlar da Tanrı‟nın eseridir. Tüm canlılar, Tanrı çoğalmalarını bu- yurduğu için çoğalmıştır ve yeryüzünü doldurmuştur. Tanrı yalnız insanlarla ilgilenmez, diğer tüm canlılarla da ilgilenir. İnsanın açgözlülüğü yü- zünden tüm yaratılış acı çekmektedir. Tanrı‟nın halkı olarak doğayla uyum sağlayarak yaşamak doğru olmaz mı?

(9)

9

14-15Tanrı şöyle buyurdu: “Gökkubbede gündüzü geceden ayıracak, yer- yüzünü aydınlatacak ışıklar olsun. Belirtileri, mevsimleri, günleri, yılları göstersin.” Ve öyle oldu. ¹⁶Tanrı büyüğü gündüze, küçüğü geceye egemen olacak iki büyük ışığı ve yıldızları yarattı. ^17-18Yeryüzünü aydınlatmak, gündüze ve geceye egemen olmak, ışığı karanlıktan ayırmak için onları gökkubbeye yerleştirdi. Tanrı bunun iyi olduğunu gördü. ¹⁹Akşam oldu, sabah oldu ve dördüncü gün oluştu. ²⁰Tanrı, “Sular canlı yaratıklarla do- lup taşsın, yeryüzünün üzerinde, gökte kuşlar uçuşsun” diye buyurdu.

21Tanrı büyük deniz canavarlarını, sularda kaynaşan canlıları ve uçan çe- şitli varlıkları yarattı. Bunun iyi olduğunu gördü. ²²Tanrı, “Verimli olun, çoğalın, denizleri doldurun, yeryüzünde kuşlar çoğalsın” diyerek onları kutsadı. ²³Akşam oldu, sabah oldu ve beşinci gün oluştu. ²⁴Tanrı, “Yeryü- zü çeşit çeşit canlı yaratık, evcil ve yabanıl hayvan, sürüngen türetsin” diye buyurdu. Ve öyle oldu. ²⁵Tanrı çeşit çeşit yabanıl hayvan, evcil hayvan, sürüngen yarattı. Bunun iyi olduğunu gördü.

(10)

Ekim

3 Pt

İnsanın Yaratılışı

Yaratılış 1:26–2:3

26: Tanrı insanı özel yarattı. Tanrı insanı yaratmadan önce diğer yarattık- larını sadece „olsun‟ diyerek var etti. Ama insanı „yaratalım‟ diyerek kendi suretine göre yarattı. Ve insanın yaratılmış olanlar üzerinde egemen olmasını istedi. Bu nedenle insana olan saldırı aynı zamanda Tanrı‟ya olan saygısızlıkla eş değer tutulabilir. Kişiyi görünüşüne ya da geçmişine göre ayırmak veya değer vermek, Tanrı‟nın yaratılış değerine ters gelen bir davranıştır ve Tanrı‟nın bir elçisi olarak yerine getirilmesi gereken so- rumluluğu hiçe sayan bir tavırdır.

27: Tanrı insanı erken ve dişi olarak yarattı. İkisi de Tanrı‟nın suretinde yaratıldığına göre iki cins arasında ayrımcılık söz konusu olamaz. Toplu- luğumuzda erkek kadın ayrımcılığı yapılıyor mu? Tanrı‟nın suretinde ya- ratıldığımızı aklımızda tutarak birbirimize saygı duymalı ve yaratılış amacımıza göre Tanrı‟yı yüceltmeliyiz.

28: Tanrı insanın verimli olup çoğalmasını ve tüm canlılar üzerine ege- men olmasını istedi. Bu insanın doğayı düşüncesizce kullanabileceği an- lamına gelmez. İnsanın Tanrı‟nın bir elçisi olarak doğaya ilgi göstermesi ve iyi yönetmesi gerektiğini gösterir. Tanrı‟nın insanı kutsamasından in- sanın verimli olup çoğalmasının Tanrı‟nın hâkimiyeti altında mümkün ol- duğunu ve insanın ancak Yaradan Tanrı‟ya bağlı kalması gerektiğini gös- terir. Bu nedenle Tanrı‟ya bağlı kalmayan kişi O‟ndan gelen bereketi ya- şayamaz, yalnız Mesih aracılığıyla kurtulmuş olanlar yaşayabilir (Ef.1:3- 6). Hayatımda Tanrı‟nın beni, topluluğumu ve ailemi nasıl bereketlediğini görüyor muyum?

2:1-3: Tanrı her şeyi yarattıktan sonra yedinci gün dinlenerek tüm yaratı- lış işini bitirdi. Yedinci gün Tanrı‟ya aittir. Şabat Günü ile ilgili verilmiş olan kurallarda bunu görürüz. Tanrı insanlar için Şabat Günü‟nü vermiş- tir. İsa „Şabat Günü insan için yaratıldı‟ demiştir (Mar.2:27). İbraniler 4.

bölüme bakarsak „dinlenme‟ ile ilgili daha çok bilgiler öğrenebiliriz.

(11)

11

26Tanrı, “İnsanı kendi suretimizde, kendimize benzer yaratalım” dedi,

“Denizdeki balıklara, gökteki kuşlara, evcil hayvanlara, sürüngenlere, yeryüzünün tümüne egemen olsun.” ²⁷Tanrı insanı kendi suretinde yarattı.

Böylece insan Tanrı suretinde yaratılmış oldu. İnsanları erkek ve dişi olarak yarattı. ²⁸Onları kutsayarak, “Verimli olun, çoğalın” dedi, “Yeryüzünü doldurun ve denetiminize alın; denizdeki balıklara, gökteki kuşlara, yer- yüzünde yaşayan bütün canlılara egemen olun. ²⁹İşte yeryüzünde tohum veren her otu, tohumu meyvesinde bulunan her meyve ağacını size veriyorum. Bunlar size yiyecek olacak. ³⁰Yabanıl hayvanlara, gökteki kuşlara, sürüngenlere –soluk alıp veren bütün hayvanlara– yiyecek olarak yeşil ot- ları veriyorum.” Ve öyle oldu. ³¹Tanrı yarattıklarına baktı ve her şeyin çok iyi olduğunu gördü. Akşam oldu, sabah oldu ve altıncı gün oluştu.

1Gök ve yer bütün öğeleriyle tamamlandı. ²Yedinci güne gelindiğinde Tanrı yapmakta olduğu işi bitirdi. Yaptığı işten o gün dinlendi. ³Yedinci günü kutsadı. Onu kutsal bir gün olarak belirledi. Çünkü Tanrı o gün yap- tığı, yarattığı bütün işi bitirip dinlendi.

(12)

Ekim

4 Sa

Adem ile Havva

7: Tanrı insanı topraktan yaratıp burnuna yaşam soluğunu üfleyince insan yaşayan varlık oldu. Tanrı tarafından insanın yaşayan varlık haline geldi- ğini unutmamalıyız. Tanrı‟nın üflediği yaşam soluğuyla yaşayan varlık olduğuma göre Tanrı‟nın isteğine göre yaşamam gerekir.

5,15: Tanrı Adem‟i Aden bahçesine bakması ve işlemesi için oraya koy- du. Bir şeye bakmak ya da işlemek aslında Tanrı‟dan gelen bir görevdir.

Ama insanının günaha düşmesi ile çalışmanın getirdiği sevinci yok oldu.

Fakat emek vermek, hâlâ insanın yapması gereken bir görevdir ve Tan- rı‟nın işine katılmaktır. Tanrı‟nın çocuğu olarak tembel olmadan, dürüstçe emek verip kazancımla yetiniyor ve Tanrı‟ya teşekkür ediyor muyum?

9,15-17: Aden bahçesinde insan her tür meyveyi yiyebilirdi, fakat iyiyle kötüyü bilme ağcından yememeliydi. Bundan Tanrı‟nın insana seçme öz- gürlüğü verdiğini anlayabiliriz. Tanrı‟nın insana „iyiyle kötüyü bilme ağacından yeme‟ demesi bir tuzak değil, Tanrı‟yla samimi ilişki içinde yaşaması için verdiği bir armağandır. Tanrı‟nın bana lütfettiği konular vardır. Onlara baktığımda ya da onları düşündüğümde Tanrı‟nın benden aslında ne istediğini iyi anlayabiliyor ve Tanrı‟nın isteğine göre yaşayabi- liyor muyum?

18-23: Tanrı Adem‟in kaburga kemiklerinden birini alıp onunla bir kadın yarattı. Tanrı, Adem için bir yardımcı yaratmıştır. Burada kullanılan yar- dımcı kelimesinden, erkekle kadının eşit olduğu, ikisinin birbirine ihtiyaç duyduğu anlaşılmaktadır. Eşimin sadece benim için var olduğunu düşü- nüp benim onun için yapmam gerekeni hafife alıyor muyum? Eşime ne kadar değer veriyorum? Tanrı‟nın benim için yararttığı kişiye nasıl davra- nıyorum?

Bana hangi öğütler verilmektedir?

24,25: Erkek evlendikten sonra her bakımdan anne ve babasından ayrıl- malıdır. Fiziksel ve duygusal olarak onlara bağlı kalmaması gerekir. Tan- rı‟nın önceden tasarladığı gibi bir evlilik sürdürüyor muyum? Her ilişkiye önem göstermem gerekir, ama her şeyden önce eşimle olan ilişkiye önem vermeliyim.

(13)

13

4Göğün ve yerin yaratılış öyküsü: RAB Tanrı göğü ve yeri yarattığında,

5yeryüzünde yabanıl bir fidan, bir ot bile bitmemişti. Çünkü RAB Tanrı henüz yeryüzüne yağmur göndermemişti. Toprağı işleyecek insan da yok- tu. ⁶Yerden yükselen buhar bütün toprakları suluyordu. ⁷RAB Tanrı Adem‟i topraktan yarattı ve burnuna yaşam soluğunu üfledi. Böylece Adem yaşayan varlık oldu. ⁸RAB Tanrı doğuda, Aden‟de bir bahçe dikti.

Yarattığı Adem‟i oraya koydu. ⁹Bahçede iyi meyve veren türlü türlü güzel ağaç yetiştirdi. Bahçenin ortasında yaşam ağacıyla iyiyle kötüyü bilme ağacı vardı. ¹⁰Aden‟den bir ırmak doğuyor, bahçeyi sulayıp orada dört ko- la ayrılıyordu. ¹¹İlk ırmağın adı Pişon‟dur. Altın kaynakları olan Havila sınırları boyunca akar. ¹²Orada iyi altın, reçine ve oniks bulunur. ¹³İkinci ırmağın adı Gihon‟dur, Kûş sınırları boyunca akar. ¹⁴Üçüncü ırmağın adı Dicle‟dir, Asur‟un doğusundan akar. Dördüncü ırmak ise Fırat‟tır. ¹⁵RAB Tanrı Aden bahçesine bakması, onu işlemesi için Adem‟i oraya koydu.

16Ona, “Bahçede istediğin ağacın meyvesini yiyebilirsin” diye buyurdu,

17“Ama iyiyle kötüyü bilme ağacından yeme. Çünkü ondan yediğin gün kesinlikle ölürsün.” ¹⁸Sonra, “Adem‟in yalnız kalması iyi değil” dedi,

“Ona uygun bir yardımcı yaratacağım.” ¹⁹RAB Tanrı yerdeki hayvanların, gökteki kuşların tümünü topraktan yaratmıştı. Onlara ne ad vereceğini görmek için hepsini Adem‟e getirdi. Adem her birine ne ad verdiyse, o canlı o adla anıldı. ²⁰Adem bütün evcil ve yabanıl hayvanlara, gökte uçan kuşlara ad koydu. Ama kendisi için uygun bir yardımcı bulunmadı.

21RAB Tanrı Adem‟e derin bir uyku verdi. Adem uyurken, RAB Tanrı onun kaburga kemiklerinden birini alıp yerini etle kapadı. ²²Adem‟den al- dığı kaburga kemiğinden bir kadın yaratarak onu Adem‟e getirdi. ²³Adem,

“İşte, bu benim kemiklerimden alınmış kemik, Etimden alınmış ettir” dedi, “Ona „Kadın‟ denilecek, Çünkü o adamdan alındı.” ²⁴Bu nedenle adam annesini babasını bırakıp karısına bağlanacak, ikisi tek beden olacak.

25Adem de karısı da çıplaktılar, henüz utanç nedir bilmiyorlardı.

(14)

Ekim

5 Ça

Tanrı Gibi Olmak İsteyen İnsan

Yaratılış 3:1-13 Tanrı’nın ayetlerdeki kimliği:

8-10: Tanrı Adem‟e „Neredesin?‟ diye seslenerek günahın sonucunda Tan- rı‟yla olan ilişkinin ne durumda olduğunu gösteriyor. İnsan Tanrı‟ya bağlı kalmadığı sürece Tanrı‟dan korkup gizlenmek ister. Tanrı‟yla olan ilişkim ne düzeydedir? Tanrı bana „Neredesin?‟ diye seslendiğinde ne cevap vereceğim?

1,4,5: Yılan insanın Tanrı sözünden şüphe etmesi için çalışır ve yalan vaatler sıralar. Şeytan‟dan gelen söz, bizi kayırıyormuş gibi görünse de aslında ya- landır ve günaha sürükleyen kışkırtıcı sözlerdir. Tanrı‟nın sözüne bağlı kal- mamı engelleyen, benliğimi alevlendiren ve günah işlememe yol açan konular nelerdir? Eğer böyle şeyler bende varsa kesin kararla bunları hayatımdan çı- karıp atmalıyım.

2,3: Tanrı‟nın sözlerini anımsayarak Şeytan‟ın kışkırtıcı sözlerinden uzak kalması gereken Havva, Şeytan‟ın sözüne uyup Tanrı‟nın verdiği sözü biraz değiştirir. Tanrı‟nın onu kayırarak söylediği söz, artık Havva‟ya göre doğru görünmemektedir. Tanrı‟nın sözünü iyi öğrenip yaşam yolunda yürümek için ben de Kutsal Yazılar‟ı okuyorum. Ama Tanrı‟nın sözünü kendi istediğime göre çarpıtarak kullanmamak için yüreğimi her zaman yoklamalıyım.

6: Tanrı‟yla birlik içinde olması gereken Adem ve Havva, birlikte Tanrı‟ya karşı gelmeyi seçerler. Tanrı‟nın iyi olduğunu görüp sevindiği Adem ile Hav- va artık kendi gözlerinde iyi olanı seçip Tanrı‟ya sırt çevirirler. Ben Tanrı‟nın iyi gördüğü şeylerle seviniyor muyum, yoksa kendi gözüme iyi geleni mi se- çiyorum?

7,10: Gözleri açılıp Tanrı gibi olacaklarını düşünen Adem ile Havva, kendile- rinin çıplak olduklarını gördüler. Adem ile Havva Tanrı‟ya bağlıyken çıplak oldukları halde utanç duymazken (2:25), Tanrı‟ya bağlı kalmayı reddettikle- rinde çıplak olmaktan korkup Tanrı‟dan gizlenmeye çalıştılar. Tanrı‟nın hu- zurunda durmamı engelleyen nedir? Kendimi hiç Tanrı‟nın gözünden gizle- meye çalıştığım oldu mu? Neden öyle yaptığımı düşünmeliyim.

11-13: Adem Havva‟yı, Havva ise yılanı suçlar. Günah, artık birbirlerine suç- lamaya ve sorumluluğu üstlenmemeye yol açmıştır. Kötü bir olay olduğunda her zaman suçlayacak birini arıyor muyum? Üstlenmem gereken sorumluluk varsa başkasına atmadan o sorumluluğu taşımam doğru olur.

(15)

15

1RAB Tanrı‟nın yarattığı yabanıl hayvanların en kurnazı yılandı. Yılan kadına, “Tanrı gerçekten, „Bahçedeki ağaçların hiçbirinin meyvesini yemeyin‟ dedi mi?” diye sordu. ²Kadın, “Bahçedeki ağaçların meyvelerin- den yiyebiliriz” diye yanıtladı, ³“Ama Tanrı, „Bahçenin ortasındaki ağacın meyvesini yemeyin, ona dokunmayın; yoksa ölürsünüz‟ dedi.” ⁴Yılan,

“Kesinlikle ölmezsiniz” dedi, ⁵“Çünkü Tanrı biliyor ki, o ağacın meyvesini yediğinizde gözleriniz açılacak, iyiyle kötüyü bilerek Tanrı gibi ola- caksınız.” ⁶Kadın ağacın güzel, meyvesinin yemek için uygun ve bilgelik kazanmak için çekici olduğunu gördü. Meyveyi koparıp yedi. Yanındaki kocasına verdi, o da yedi. ⁷İkisinin de gözleri açıldı. Çıplak olduklarını anladılar. Bu yüzden incir yaprakları dikip kendilerine önlük yaptılar.

8Derken, günün serinliğinde bahçede yürüyen RAB Tanrı‟nın sesini duy- dular. O‟ndan kaçıp ağaçların arasına gizlendiler. ⁹RAB Tanrı Adem‟e,

“Neredesin?” diye seslendi. ¹⁰Adem, “Bahçede sesini duyunca korktum.

Çünkü çıplaktım, bu yüzden gizlendim” dedi. ¹¹RAB Tanrı, “Çıplak oldu- ğunu sana kim söyledi?” diye sordu, “Sana meyvesini yeme dediğim ağaçtan mı yedin?” ¹²Adem, “Yanıma koyduğun kadın ağacın meyvesini bana verdi, ben de yedim” diye yanıtladı. ¹³RAB Tanrı kadına, “Nedir bu yaptığın?” diye sordu. Kadın, “Yılan beni aldattı, o yüzden yedim” diye karşılık verdi.

(16)

Ekim

6 Pe

Günahın Ücreti ve Lütuf

14,15: Tanrı insanın günaha düşmesine neden olan yılanı lanetler ve yıla- nın kadının soyundan gelen tarafından ezileceğini söyler. Mesih‟in galip gelmesiyle bu sözler gerçekleşmiştir (Rom.16:20). Şeytan tarafından ayartıldığımı ve sıkıntıya sokulduğumu hissediyor muyum? Mesih‟in Şeytan‟a karşı galip geldiği gerçeğini unutmayalım.

17-19: Günaha düşen Adem, artık alın teri dökerek ekmeğini kazanmak zorundadır. Adem Tanrı‟ya bağlı kaldığı zaman emek vermek, ona sevinç veren bir durumdu, ama günah işledikten sonra emek, ona eziyet eden bir çalışma olmuştur. Alın teri ile ekmeği kazanmaya çalışmak, Tanrı‟nın verdiği yeni bir düzen olmuştur. Tanrı‟nın bu düzenini kabul edip çalıştı- ğımız zaman hem Tanrı‟yla hem de doğa ile barış içinde yaşayabiliriz.

Yaşamı alın teri dökerek sürdürmek kaçınılması gereken bir konu değil- dir. Yaşam için var gücünle çalıştıktan sonra huzura erişebilmek güzel bir şeydir.

21:Tanrı, Adem ve Havva‟nın çıplaklıklarını gizlemek için kullandıkları incir yapraklarının yerine onlara deriden bir giysi verir. Böylece Tanrı yine de Adem ile Havva‟yı kayırdığını gösterir. Adem ile Havva deri giysi- ye her baktıklarında, günaha düşmeden önceki hallerini anımsamak zorunda kalacaklardır. Tanrı‟nın bağışlayıcı yüreği için teşekkür etmeliyiz, ama aynı zaman günahın sonucunun ne olduğunu anlayıp sakınmalıyız.

Tanrı‟nın beni nasıl kayırdığını biliyor muyum? Günahımı örtmek için Tanrı benim için ne yapmıştır?

22-24: Tanrı Adem ile Havva‟yı Aden bahçesinden kovar ve yaklaşma- sınlar diye Keruvlar ve her yana dönen alevli bir kılıç yerleştirir. Sanki Tanrı‟ya ulaşabilecek yol kapanmış gözükür. Ancak kendini feda eden Mesih aracılığıyla Tanrı‟nın huzuruna korkusuzca yaklaşabiliyoruz. Tan- rı‟nın verdiği bu harika nimetlere nasıl teşekkür etmeliyiz?

(17)

17

14Bunun üzerine RAB Tanrı yılana, “Bu yaptığından ötürü Bütün evcil ve yabanıl hayvanların En lanetlisi sen olacaksın” dedi, “Karnının üzerinde sürünecek, Yaşamın boyunca toprak yiyeceksin. ¹⁵Seninle kadını, onun soyuyla senin soyunu Birbirinize düşman edeceğim. Onun soyu senin ba- şını ezecek, Sen onun topuğuna saldıracaksın.” ¹⁶RAB Tanrı kadına, “Ço- cuk doğururken sana Çok acı çektireceğim” dedi, “Ağrı çekerek doğum yapacaksın. Kocana istek duyacaksın, Seni o yönetecek.” ¹⁷RAB Tanrı Adem‟e, “Karının sözünü dinlediğin ve sana, Meyvesini yeme dediğim ağaçtan yediğin için Toprak senin yüzünden lanetlendi” dedi, “Yaşam boyu emek vermeden yiyecek bulamayacaksın. ¹⁸Toprak sana diken ve çalı verecek, Yaban otu yiyeceksin. ¹⁹Toprağa dönünceye dek Ekmeğini alın teri dökerek kazanacaksın. Çünkü topraksın, topraktan yaratıldın Ve yine toprağa döneceksin.” ²⁰Adem karısına Havva adını verdi. Çünkü o bütün insanların annesiydi. ²¹RAB Tanrı Adem‟le karısı için deriden giy- siler yaptı, onları giydirdi. ²²Sonra, “Adem iyiyle kötüyü bilmekle bizler- den biri gibi oldu” dedi, “Artık yaşam ağacına uzanıp meyve almasına, yiyip ölümsüz olmasına izin verilmemeli.” ²³Böylece RAB Tanrı, yara- tılmış olduğu toprağı işlemek üzere Adem‟i Aden bahçesinden çıkardı.

24Onu kovdu. Yaşam ağacının yolunu denetlemek için de Aden bahçesi- nin doğusuna Keruvlar ve her yana dönen alevli bir kılıç yerleştirdi.

(18)

Ekim

7 Cu

Tanrı’nın Kabul Ettiği Sunu

1,2: Tanrı Adem ve Havva‟nın çocuk sahibi olmasını sağlayarak onların verimli olmalarını ve çoğalmalarını ister. Tüm hayat Tanrı‟nındır ve O‟ndan gelen bere- kettir. Bu nedenle canımızı önemsemeyen davranışlardan sakınmalıyız. Çocukla- rımı Tanrı‟dan gelen bir hediye olarak kabullenip onları iyi eğitiyor ve bakıyor muyum?

3-5: Tanrı Kayin ve Habil‟in sunduğu sunulardan Habil‟inkini kabul eder, Kayin‟inkini ise reddeder. Tanrı imanla sunulan sunuyu kabul etmiştir (İbr.11:4).

Tanrı‟ya iman ve içtenlikle tapıyor muyum? Tanrı‟nın benim sunduğum sunulara nasıl karşılık verdiğini düşünmeliyim. Tanrı katında kabul gören sunular sunmaya gayret etmeliyim.

6,7: Tanrı, Kayin‟in yüreğindekini bilir ve onu uyarır. Aynı zamanda Kayin‟in günah işleyebilecek anlık öfkesini kontrol altına almasını ister. Başkalarını incit- mek için ya da kendi çıkarını korumak için insanların neler yapabileceğine her gün tanık oluyoruz. Tanrı‟nın bugün ya da son günlerde beni uyardığı sözler var mı? Tanrı‟nın uyardığı sözlere nasıl karşılık vermeliyim?

10-12: Tanrı dökülen Habil‟in kanını içen toprağı lanetler. Topraktan geçimini sağlayan Kayin ise toprak kendisine ürün vermeyince yeryüzünde aylak aylak do- laşmak zorunda kalır. Buradan günahın sonucunun ne denli ağır olduğunu görüyo- ruz. Bana bir şey olmaz diye Tanrı‟nın uyardığı sözü hiçe sayıp günah işliyor muyum? Bu Tanrı‟nın gözünden hiç kaçmayacaktır. Herhangi bir günahım varsa hemen itiraf etmeli ve O‟na dönmeliyim.

13-15: Kayin dolaşmak zorundadır, ama Tanrı onu koruyacağına dair söz verir.

Tanrı‟nın lütfunun ne kadar yüce ve büyük olduğunu bir daha düşünüp teşekkür etmeliyim.

Bana hangi öğütler verilmektedir:

5: Kayin sunduğu sununun kabul edilmediğini görünce tövbe etmek yerine daha çok öfkelenir. Kayin‟in tepkisinden onun zaten ne kadar kötü yürekli olduğunu anlayabiliriz. Tanrı dualarıma hemen cevap vermediğinde ya da yapmak istediğim işlere izin vermediğini düşündüğümde O‟na nasıl tepki gösteriyorum?

8,9: Kayin öfkesinden kurtulamaz ve kardeşini öldürür. İsa Mesih, birine hakaret etmenin adam öldürmekle eşdeğer olduğunu söyledi. Çevremdeki kişilerle ilgile- niyor ve onları koruyor muyum? Kendi çıkarım için kardeşlerime karşı olan so- rumluluğumu yerine getirmiyor muyum?

(19)

19

1Adem karısı Havva ile yattı. Havva hamile kaldı ve Kayin‟i doğurdu.

“RAB‟bin yardımıyla bir oğul dünyaya getirdim” dedi. ²Daha sonra Kayin‟in kardeşi Habil‟i doğurdu. Habil çoban oldu, Kayin ise çiftçi.

3Günler geçti. Bir gün Kayin toprağın ürünlerinden RAB‟be sunu getirdi.

4Habil de sürüsünde ilk doğan hayvanlardan bazılarını, özellikle de yağla- rını getirdi. RAB Habil‟i ve sunusunu kabul etti. ⁵Kayin‟le sunusunu ise reddetti. Kayin çok öfkelendi, suratını astı. ⁶RAB Kayin‟e, “Niçin öfke- lendin?” diye sordu, “Niçin surat astın? ⁷Doğru olanı yapsan, seni kabul etmez miyim? Ancak doğru olanı yapmazsan, günah kapıda pusuya yat- mış, seni bekliyor. Ona egemen olmalısın.” ⁸Kayin kardeşi Habil‟e,

“Haydi, tarlaya gidelim” dedi. Tarlada birlikteyken kardeşine saldırıp onu öldürdü. ⁹RAB Kayin‟e, “Kardeşin Habil nerede?” diye sordu. Kayin,

“Bilmiyorum, kardeşimin bekçisi miyim ben?” diye karşılık verdi.

10RAB, “Ne yaptın?” dedi, “Kardeşinin kanı topraktan bana sesleniyor.

11Artık döktüğün kardeş kanını içmek için ağzını açan toprağın laneti al- tındasın. ¹²İşlediğin toprak bundan böyle sana ürün vermeyecek. Yeryü- zünde aylak aylak dolaşacaksın.” ¹³Kayin, “Cezam kaldıramayacağım kadar ağır” diye karşılık verdi, ¹⁴“Bugün beni bu topraklardan kovdun. Artık huzurundan uzak kalacak, yeryüzünde aylak aylak dolaşacağım. Kim bul- sa öldürecek beni.” ¹⁵Bunun üzerine RAB, “Seni kim öldürürse, ondan yedi kez öç alınacak” dedi. Kimse bulup öldürmesin diye Kayin‟in üzeri- ne bir nişan koydu.

(20)

Ekim

8 Ct

Soylar

25,26: Tanrı Adem ve Havva‟ya Habil‟in yerine bir oğul verir. Şit aracılı- ğıyla Tanrı insanlara umut verir. Enoş ile Tanrı‟nın verdiği o umut devam eder. Enoş zamanında insanlar Tanrı‟ya yakarmaya başladılar. Tanrı‟nın hayatımızda yenilemesini istediğim bir konu var mı? Tanrı‟ya yakarmaya başlayalım.

16,17: Kayin, „Yeryüzünde aylak aylak dolaşacaksın‟ diyen (4:12) Tan- rı‟nın sesini duyduğu halde, Nod topraklarına yerleşir. Kayin‟in oğlu Hanok ise bir kent kurark kendi adını verir. Adem‟in soyundan gelen Hanok (5:24) Tanrı yolunda yürüdüğü için Tanrı onu yanına alır. Hayatı- mın amacı nedir? Tanrı‟nın yanına alınmak mı, yoksa kendi adımı verdi- ğim bir yerde Tanrı‟dan uzak mı yaşamak istiyorum?

18-22: Lemek‟in oğulları aracılığıyla medeniyet başlar. Yaval göçebe medeniyeti, Yuval sanat medeniyeti, Tuval-Kayin ise çeşitli aletler yaparak zirrat medeniyetinin babaları olur. Onların soyundan gelenler ilerle- meye devam ettiler ve ne yazık ki daha da kötüleştiler. Medeniyetlerin ilerlemesinin insanlığa yeni ve güzel şeyler getirdiği kesindir, ancak Tan- rı‟dan bağımsız yaşayan insanların ellerinde onlara kötü bir sonuç da geti- rebilir. Ne kadar iyi ve güzelse de, bizi Tanrı‟nın yolundan koparabilecek şeylerin ardından gitmemeliyiz. Her zaman Tanrı‟nın gözünde doğru ola- nı seçebilmek için sürekli dua etmeliyiz.

23,24: Lemek karılarına kendisini yaralayıp hırpalayana ne yaptığını anla- tır. Lemek gibi Tanrı‟dan bağımsız yaşayan kişiler şimdi de kendi yolla- rında yürümeyi seçerler. Tanrı‟nın benden ne beklediğini biliyor muyum?

Dünyanın aldatıcı zevklerinden uzak, Tanrı‟nın isteğine uygun bir yaşam sürmek için yüreğimi denetlemeli ve korumalıyım.

(21)

21

16Kayin RAB‟bin huzurundan ayrıldı. Aden bahçesinin doğusunda, Nod topraklarına yerleşti. ¹⁷Kayin karısıyla yattı. Karısı hamile kaldı ve Hanok‟u doğurdu. Kayin o sırada bir kent kurmaktaydı. Kente oğlu Hanok‟un adını verdi. ¹⁸Hanok‟tan İrat oldu. İrat‟tan Mehuyael, Mehuyael‟den Metuşael, Metuşael‟den Lemek oldu. ¹⁹Lemek iki kadınla evlendi. Birinin adı Âda, öbürünün ise Silla‟ydı. ²⁰Âda Yaval‟ı doğurdu.

Yaval sürü sahibi göçebelerin atasıydı. ²¹Kardeşinin adı Yuval‟dı. Yuval lir ve ney çalanların atasıydı. ²²Silla Tuval-Kayin‟i doğurdu. Tuval-Kayin tunç ve demirden çeşitli kesici aletler yapardı. Tuval-Kayin‟in kızkardeşi Naama‟ydı. ²³Lemek karılarına şöyle dedi: “Ey Âda ve Silla, beni dinle- yin, Ey Lemek‟in karıları, sözlerime kulak verin. Beni yaraladığı için Bir adam öldürdüm, Beni hırpaladığı için Bir genci öldürdüm. ²⁴Kayin‟in yedi kez öcü alınacaksa, Lemek‟in yetmiş yedi kez öcü alınmalı.” ²⁵Adem karısıyla yine yattı. Havva bir erkek çocuk doğurdu. “Tanrı Kayin‟in öl- dürdüğü Habil‟in yerine bana başka bir oğul bağışladı” diyerek çocuğa Şit adını verdi. ²⁶Şit‟in de bir oğlu oldu, adını Enoş koydu. O zaman insanlar RAB‟bi adıyla çağırmaya başladı.

(22)

Ekim

9 Pa

Adem’den Nuh’a

1,2: Tanrı, daha önce Adem ve Havva‟ya, “Verimli olun ve çoğalın” demişti.

Buradaki soyağacından Tanrı‟nın onları nasıl kutsadığını görebiliriz. İnsan Tanrı‟ya karşı gelip günah işlemiştir, fakat günah Tanrı‟nın insanlara olan lütfu yolunu kesmemiştir. Tanrı‟nın lütfu bugün de üzerimize bol bol dökül- sün.

Tüm metin: 4. bölümde Kayin‟in soyundan gelenlerin neler yaptığı anlatılır.

Ama 5. bölümde yer alan Adem‟in soyağacında ise sadece kimden doğdukları anlatılır. Kayin‟in soyundan gelenlerin ne kadar yaşadıkları anlatılmaz, Adem‟in soyunun ne kadar yaşadığı kayıt edilir. Tanrı yolunda yürüyenler, belki Kayin soyundan gelenler gibi bir şeyler icat etmemiştir, ama Tanrı‟dan uzak, bağımsız yaşayanlar ne kadar büyük işler yapsa bile Tanrı katında kabul edilmediğini anlayabiliriz. Tanrı katında kabul gören bir yaşam sürüyor muyum? Ömrüm boyunca Tanrı ile yürümeye gayret etmeliyim.

24: Kayin‟in beşinci nesli olan Lemek kendi isteğine göre öç alan, sonunda ölüp giden bir soydur. Ama Şit‟in beşinci nesli olan Hanok, Tanrı yolunda yü- rür ve ölmeden Tanrı‟nın yanına alınır (İbr.11:5). Tanrı yolunda yürüyen ile yürümeyen insanların sonu ne kadar farklıdır. Tanrı yolunda yürümenin ne denli güzel olduğunu anlayıp her zaman O‟nunla yürümekten sevinç duymalı ve çocuklarım da Tanrı yolunda yürümeleri için onlarla özenle ilgilenmeli- yim.

21-24: Hanok‟un yaşadığı dönem aslında kusursuz değildi. Kendi isteğine gö- re yaşayanlar vardı (Yah.14-16). Ama Hanok Tanrı‟yı hoşnut eden biri olarak yaşadı (İbr.11:5). Yaşamakta olduğumuz bu dönem de Hanok‟un yaşadığı dönem gibidir. Kötülük dolu bir ortamda Tanrı yolunda yürüyen Hanok gibi, biz de Tanrı yolunda yürüyebiliriz. Gün boyunca Tanrı‟yı nasıl hoşnut edebi- lirim?

28-32: Kayin‟in soyundan gelen Lemek, kendi isteğine göre yaşamıştır, ama Şit soyundan gelen Lemek ise, oğluna Nuh ismini vererek Tanrı‟nın insanları rahatlatacağını söylemiştir. Günahın getirdiği sonuca bakıp acı çekerek Tan- rı‟dan gelecek teselliyi beklemek Tanrı halkına yakışan bir davranıştır. Tan- rı‟nın hangi konuda beni rahatlatmasını istiyorum? Günahın getirdiği sonuç- tan acı çekerek yaşayanlar için ne yapabilirim?

(23)

23

1Adem soyunun öyküsü: Tanrı insanı yarattığında onu kendine benzer kıldı. ²Onları erkek ve dişi olarak yarattı ve kutsadı. Yaratıldıkları gün onlara “İnsan” adını verdi. ³Adem 130 yaşındayken kendi suretinde, kendisine benzer bir oğlu oldu. Ona Şit adını verdi. ⁴Şit‟in doğumundan sonra Adem 800 yıl daha yaşadı. Başka oğulları, kızları oldu. ⁵Adem toplam 930 yıl yaşadıktan sonra öldü. ⁶Şit 105 yaşındayken oğlu Enoş doğdu.

7Enoş‟un doğumundan sonra Şit 807 yıl daha yaşadı. Başka oğulları, kız- ları oldu. ⁸Şit toplam 912 yıl yaşadıktan sonra öldü. ⁹Enoş 90 yaşındayken oğlu Kenan doğdu. ¹⁰Kenan‟ın doğumundan sonra Enoş 815 yıl daha ya- şadı. Başka oğulları, kızları oldu. ¹¹Enoş toplam 905 yıl yaşadıktan sonra öldü. ¹²Kenan 70 yaşındayken oğlu Mahalalel doğdu. ¹³Mahalalel‟in do- ğumundan sonra Kenan 840 yıl daha yaşadı. Başka oğulları, kızları oldu.

14Kenan toplam 910 yıl yaşadıktan sonra öldü. ¹⁵Mahalalel 65 yaşınday- ken oğlu Yeret doğdu. ¹⁶Yeret‟in doğumundan sonra Mahalalel 830 yıl daha yaşadı. Başka oğulları, kızları oldu. ¹⁷Mahalalel toplam 895 yıl ya- şadıktan sonra öldü. ¹⁸Yeret 162 yaşındayken oğlu Hanok doğdu.

19Hanok‟un doğumundan sonra Yeret 800 yıl daha yaşadı. Başka oğulları, kızları oldu. ²⁰Yeret toplam 962 yıl yaşadıktan sonra öldü. ²¹Hanok 65 ya- şındayken oğlu Metuşelah doğdu. ²²Metuşelah‟ın doğumundan sonra Hanok 300 yıl Tanrı yolunda yürüdü. Başka oğulları, kızları oldu.

23Hanok toplam 365 yıl yaşadı. ²⁴Tanrı yolunda yürüdü, sonra ortadan kayboldu; çünkü Tanrı onu yanına almıştı. ²⁵Metuşelah 187 yaşındayken oğlu Lemek doğdu. ²⁶Lemek‟in doğumundan sonra Metuşelah 782 yıl daha yaşadı. Başka oğulları, kızları oldu. ²⁷Metuşelah toplam 969 yıl yaşa- dıktan sonra öldü. ²⁸Lemek 182 yaşındayken bir oğlu oldu. ²⁹“RAB‟bin lanetlediği bu toprak yüzünden çektiğimiz eziyeti, harcadığımız emeği bu çocuk hafifletip bizi rahatlatacak” diyerek çocuğa Nuh adını verdi.

30Nuh‟un doğumundan sonra Lemek 595 yıl daha yaşadı. Başka oğulları, kızları oldu. ³¹Lemek toplam 777 yıl yaşadıktan sonra öldü. ³²Nuh 500 yıl yaşadıktan sonra Sam, Ham, Yafet adlı oğulları doğdu.

(24)

Ekim

10 Pt

Rab’bin Gösterdiği Lütuf

3: İnsanlar Tanrı‟dan sırtlarını çevirdi. Bu nedenle artık uzun ömürlü ol- mayacak, ömürleri yüz yirmi yıl olacaktır. İsa‟nın bol yaşam vermeye gelmesiyle ve Pentikost Günü‟nde Kutsal Ruh‟un gelmesiyle bu durum yenilendi. Rab‟bin Ruhu‟nun yönlendirişiyle günü geçirmek ve İsa‟nın sağladığı bol yaşam için dua edelim.

5,6: Tanrı her şeyi yarattıktan sonra sevinmişti, ama burada Tanrı yarat- tıklarına bakıp pişman olur, yüreği sızlar. Tanrı yarattığı insanlarla samimi bir ilişki kurmak istedi, ama insanlar kötülük yaparak Tanrı‟dan uzak- laştı. Tanrı şimdi benim durumuma baktığında acaba ne hissediyor? Rab beni nasıl değerlendirecektir? Tanrı‟yı üzecek ve pişman olacak şeyler yapıyorsam hemen O‟na dönmeliyim.

7: Tanrı tufanla yeryüzünü sileceğine karar verir. Tanrı‟ya bağlı kalmadan sürdürdüğüm hayatın hiçbir anlamı yoktur. Teknolojinin ilerlemesi insan- ların yaşamlarına bir süre rahatlık sağlayacaktır, ama teknoloji aynı zamanda insanları Tanrı‟dan uzaklaştırabilir. Tanrı‟nın yargısı gerçekleşti- ğinde kurtulabilir miyim?

8,9: Nuh Rab‟bin gözünde lütuf bulmuştur. Nuh, Tanrı yolunda yürüyen doğru bir insandı. Tanrı Nuh ile yeni bir yol çizecektir. Tanrı‟nın yargısı gerçekleştiği sırada Tanrı‟nın lütfu da orada mevcuttur. Tanrı bu sevgiyi İsa‟yı çarmıha göndererek göstermiştir. Tanrı‟nın gözünde lütuf bulan Nuh gibi, ben de Tanrı‟nın gözünde lütuf buldum mu?

1-4,11,12: Tanrı insanların çoğalmasını sağladı, ama insanlar yoldan çıkıp kendi isteklerine göre hayatlarını sürdürdü. Kahramanların ortaya çıkma- sı, bir anlamda zorbalıkların yeryüzünde yayılmış olduğunu gösteriyor.

İnsanlar güçlü kişilerin ardından giderler. Bu o dönemde de öyleydi, şim- di de öyle. Tanrı‟nın halkı olarak hizmet ederek Tanrı‟nın Egemenliği‟ni insanlara gösteriyor muyum? Tanrı‟nın Egemenliği güçle değil, hizmet eden Rab‟bin gözünde lütuf bulan kişiler aracılığıyla güçlenip genişleye- cektir.

(25)

25

1Yeryüzünde insanlar çoğalmaya başladı, kızlar doğdu. ²İlahi varlıklar insan kızlarının güzelliğini görünce beğendikleriyle evlendiler. ³RAB, “Ru- hum insanda sonsuza dek kalmayacak, çünkü o ölümlüdür” dedi, “İnsanın ömrü yüz yirmi yıl olacak.” ⁴İlahi varlıkların insan kızlarıyla evlenip ço- cuk sahibi oldukları günlerde ve daha sonra yeryüzünde Nefiller vardı.

Bunlar eski çağ kahramanları, ünlü kişilerdi. ⁵RAB baktı, yeryüzünde in- sanın yaptığı kötülük çok, aklı fikri hep kötülükte. ⁶İnsanı yarattığına pişman oldu. Yüreği sızladı. ⁷“Yarattığım insanları, hayvanları, sürüngen- leri, kuşları yeryüzünden silip atacağım” dedi, “Çünkü onları yarattığıma pişman oldum.” ⁸Ama Nuh RAB‟bin gözünde lütuf buldu. ⁹Nuh‟un öykü- sü şöyledir: Nuh doğru bir insandı. Çağdaşları arasında kusursuz biriydi.

Tanrı yolunda yürüdü. ¹⁰Üç oğlu vardı: Sam, Ham, Yafet. ¹¹Tanrı‟nın gö- zünde yeryüzü bozulmuş, zorbalıkla dolmuştu. ¹²Tanrı yeryüzüne baktı ve her şeyin ne denli bozulduğunu gördü. Çünkü insanlar yoldan çıkmıştı.

(26)

Ekim

11 Sa

Geminin Hazırlanması

13: Tanrı zorbalıkla dolu olan yeryüzünü yok etmeye karar verir. Biz de o dönemdeki insanların yaptıkları gibi kendi arzularımıza göre hareket et- miyor muyuz? O dönemdeki insanlar ne kadar güçlü olsalar da Tanrı yolunda yürümedikler için yeryüzünden silinip gittiler. Dünyanın gidişatına göre değil, Tanrı‟nın isteğine göre yaşamalı ve mahvolacaklarla birlikte yargılanmamak için yaşantımıza dikkat etmeliyiz.

14-16: Tanrı Nuh‟a nasıl bir gemi yapacağına dair bilgi verir. Hiç yağmur yağmadığı bir zamanda tufanın geleceğini göstererek Nuh‟a hazırlanma- sını buyurur. Nuh‟un döneminde yaşayan insanlar onun yaptıklarına bakıp bunu gülünç bulmuş olabilir. İsa‟nın çarmıha gerilmesi insanlara mantık- sız gelebilir, ama O insanların anlamadığı Tanrı‟nın bilgeliğidir. Bir gemi inşaat etmek de insanlara mantıksız gelmiş olabilir, ama Tanrı yargılarken gemideki kişiler kurtulmuştur. Bugünlerde Tanrı‟nın bana seslendiği, ama bana mantıksız gelen aklımın ermediği konular var mı? Tanrı‟nın bu iste- ğine nasıl karşılık veriyorum?

17-21: Tanrı yeryüzünü yargılar, ama aynı zamanda bir umut da verir.

Nuh‟un ailesiyle antlaşma yapar ve canlıların yok olmamasını sağlar.

Mahvolmaya layık olan bizler İsa aracılığıyla yeni antlaşmaya sahip ol- duk. Bu Tanrı‟nın lütfudur.

22: Nuh Tanrı‟nın buyruklarını koşulsuzca yerine getirir. Çevredeki in- sanların aklı fikri hep kötülükteyken (6:5), evlenip evlendirilmeye meş- gulken, Nuh Tanrı‟nın buyruklarını yerine getirmeye gayret eder. Nuh böyle itaat etmekle Tanrı‟yı sevindirdi. Herkes bir yöne doğru giderken, ters bir yöne yönelmek kolay olmuyor. Ama Nuh böyle yaptı ve imanını gösterdi. Ben dünyanın gidişatına uymadan Tanrı yolunda yürüyecek kadar Tanrı‟nın sesine kulak veriyor ve itaat ediyor muyum? Tanrı‟nın bu- gün buyurduğu nedir? Düşünmeliyim ve yerine getirmeliyim.

(27)

27

13Tanrı Nuh‟a, “İnsanlığa son vereceğim” dedi, “Çünkü onlar yüzünden yeryüzü zorbalıkla doldu. Onlarla birlikte yeryüzünü de yok edeceğim.

14Kendine gofer ağacından bir gemi yap. İçini dışını ziftle, içeriye kama- ralar yap. ¹⁵Gemiyi şöyle yapacaksın: Uzunluğu üç yüz, genişliği elli, yüksekliği otuz arşın olacak. ¹⁶Pencere de yap, boyu yukarıya doğru bir arşını bulsun. Kapıyı geminin yan tarafına koy. Alt, orta ve üst güverteler yap. ¹⁷Yeryüzüne tufan göndereceğim. Göklerin altında soluk alan bütün canlıları yok edeceğim. Yeryüzündeki her canlı ölecek. ¹⁸Ama seninle bir antlaşma yapacağım. Oğulların, karın, gelinlerinle birlikte gemiye bin.

19Sağ kalabilmeleri için her canlı türünden bir erkek, bir dişi olmak üzere birer çifti gemiye al. ²⁰Çeşit çeşit kuşlar, hayvanlar, sürüngenler sağ kal- mak için çifter çifter sana gelecekler. ²¹Yanına hem kendin, hem onlar için yenebilecek ne varsa al, ilerde yemek üzere depola.” ²²Nuh Tanrı‟nın bütün buyruklarını yerine getirdi.

(28)

Ekim

12 Ça

Gemi, Yargı ve Kurtarış

1: Tanrı Nuh ile ailesinin gemiye binmesini buyurur ve onları tufandan kurtarır. Nuh, o dönemdeki insanlar gibi kötülük yapmadan Tanrı‟nın is- teğine uygun bir yaşam sürdü ve Tanrı onu kabul etti. Şimdi de Tanrı Nuh gibi doğru bir kişiyi aramaktadır. Tanrı‟nın aradığı kişi ben olabilir miyim? Nasıl yaşamamız gerektiğini düşünelim ve Tanrı‟nın isteğine uygun bir gün geçirelim.

4,10-12: Her şey Tanrı‟nın önceden uyardığı gibi oldu. Tanrı‟nın uyarısı- nı dikkate alan yalnız Nuh ve onun ailesi oldu. Diğer insanlar buna kulak asmadılar. Dünyanın son günleri Nuh‟un zamanında olan yargıdan daha korkunç olacaktır, ama dikkate almadan alay edenler olacaktır (2Pe.3:3- 4). Kapı kapandıktan sonra biri gelip kapının açılması için yalvarsa bile kapanmış olan kapı bir daha açılmayacaktır (Mat.25:10-12). Şimdi Rab‟be dönme fırsatı varken Rab‟bin uyarısına kulak verip O‟na dönme- liyiz. Tanrı‟nın beni uyardığı bir konu var mı? Varsa “boş ver zamanım bol” diye geciktirmeden hemen yerine getirmeliyim.

11,21-24: Enginlerin bütün kaynakları fışkırdı ve göklerin kapakları açıl- dı. Bunun sonucu yeryüzündeki yaşayan bütün canlılar yok oldu. Bugün- lerde de arasıra bunun gibi olaylara tanık oluyoruz. İnsanların işlediği suçlardan dolayı yaşadığımız çevre kötü etkilenmektedir. Tanrı‟nın iste- ğine göre yaşamak için ilk adımı atması gereken kişi ben olabilirim. O zaman sırasıyla ailem ve çevremdeki insanlar da değişebilir.

16: Tanrı geminin kapısını kapattı. Tanrı Nuh‟a lütfetti ve bir gemi yap- masını buyurdu. Tüm bunları aslında Tanrı tasarlamıştır ve yerine getir- miştir. Kurtarış sağlayan Rab‟dir. Beni kurtarıp O‟nda yaşamamı sağla- yan Rab‟be şükürler olsun!

(29)

29

1RAB Nuh‟a, “Bütün ailenle birlikte gemiye bin” dedi, “Çünkü bu kuşak içinde yalnız seni doğru buldum. ^2-3Yeryüzünde soyları tükenmesin diye, yanına temiz sayılan hayvanlardan erkek ve dişi olmak üzere yedişer çift, kirli sayılan hayvanlardan birer çift, kuşlardan yedişer çift al. ⁴Çünkü yedi gün sonra yeryüzüne kırk gün kırk gece yağmur yağdıracağım. Yarattığım her canlıyı yeryüzünden silip atacağım.” ⁵Nuh RAB‟bin bütün buyrukla- rını yerine getirdi. ⁶Yeryüzünde tufan koptuğunda Nuh altı yüz yaşınday- dı. ⁷Nuh, oğulları, karısı, gelinleri tufandan kurtulmak için hep birlikte gemiye bindiler. ^8-9Tanrı‟nın Nuh‟a buyurduğu gibi temiz ve kirli sayılan her tür hayvan, kuş ve sürüngenden erkek ve dişi olmak üzere birer çift Nuh‟a gelip gemiye bindiler. ¹⁰Yedi gün sonra tufan koptu. ¹¹Nuh altı yüz yaşındayken, o yılın ikinci ayının on yedinci günü enginlerin bütün kay- nakları fışkırdı, göklerin kapakları açıldı. ¹²Yeryüzüne kırk gün kırk gece yağmur yağdı. ¹³Nuh, oğulları Sam, Ham, Yafet, Nuh‟un karısıyla üç ge- lini tam o gün gemiye bindiler. ¹⁴Onlarla birlikte her tür hayvan -evcil hayvanların, sürüngenlerin, kuşların, uçan yaratıkların her türü- gemiye bindi. ¹⁵Soluk alan her tür canlı çifter çifter Nuh‟un yanına gelip gemiye bindi. ¹⁶Gemiye giren hayvanlar Tanrı‟nın Nuh‟a buyurduğu gibi erkek ve dişiydi. RAB Nuh‟un ardından kapıyı kapadı. ¹⁷Tufan kırk gün sürdü.

Çoğalan sular gemiyi yerden yukarı kaldırdı. ¹⁸Sular yükseldi, çoğaldıkça çoğaldı; gemi suyun üzerinde yüzmeye başladı. ¹⁹Sular öyle yükseldi ki, yeryüzündeki bütün yüksek dağlar su altında kaldı. ²⁰Yükselen sular dağ- ları on beş arşın aştı. ^21-22Yeryüzünde yaşayan bütün canlılar yok oldu;

kuşlar, evcil ve yabanıl hayvanlar, sürüngenler, insanlar, soluk alan bütün canlılar öldü. ²³RAB insanlardan evcil hayvanlara, sürüngenlerden kuşlara dek bütün canlıları yok etti, yeryüzündeki her şey silinip gitti. Yalnız Nuh‟la gemidekiler kaldı. ²⁴Sular yüz elli gün boyunca yeryüzünü kapla- dı.

(30)

Ekim

13Pe

Gemiden İndiler

1: Tanrı gemideki Nuh ile ailesini ve hayvanları anımsadı. Gemideki in- sanlar Rab‟be itaat ettikleri için oradaydılar. Rab kendisine itaat edenleri anımsar. Tanrı her zaman verdiği söze sadık kaldığı için O‟na umut bağ- layabiliriz. Beni anımsayıp kurtaran ve benimle birlikte yolculuk eden Rab‟bi düşünerek umutla güne başlayabilirim.

2-5,13,14: Tanrı suların geri çekilmesini ve toprakların kurumasını sağlar.

Yeryüzündeki bütün insanlar yok olmuştur, ama Rab yeniden yeryüzünde insanların çoğalmasını Nuh‟un ailesiyle yapacaktır. Rab bize yeni göğü ve yeri vaat etmiştir (Yşa.65:17; Va.21:4). O güne dek Rab‟be güvenerek O‟nun yolunda yürümeliyiz.

15-19: Tanrı, Nuh‟un ailesi ve hayvanların gemide yaşamalarını ve sağ salim gemiden çıkmalarını sağladı. Sağlıklı kalmaları için Tanrı onları ko- rudu. İsa‟da kaldığımızda bizi de koruyacaktır (Flp.1:6). Rab‟bin her zaman beni koruyacağına ve verdiği sözü yerine getireceğine iman edip O‟na sımsıkı sarılıyor muyum?

20-22: Tanrı Nuh ile yeniden antlaşma yapar. Nuh gemiden çıktıktan son- ra Rab‟be bir sunak yapar ve yakmalık sunular sunar. Rab Nuh‟un sundu- ğu sunuları kabul eder ve insanların tekrar yeryüzünde yaşamasını sağlar.

Tanrı zorbalıkla dolu yeryüzünü tufanla yok etmiştir. Bizi sabırla bekle- diği için O‟nda umut buluyoruz. Rab‟bin bana ne kadar sabrettiğini anlı- yor muyum? O‟nun lütfu sayesinde yenilendim ve sonsuz yaşama sahip oldum. Rab‟be kendimi diri kurbanı olarak sunup kutsal bir yaşam sürme- liyim.

(31)

31

1Sonra Tanrı Nuh‟u ve gemideki evcil ve yabanıl hayvanları anımsadı.

Yeryüzünde bir rüzgar estirdi, sular alçalmaya başladı. ²Enginlerin kay- nakları, göklerin kapakları kapandı. Yağmur dindi. ³Sular yeryüzünden çekilmeye başladı. Yüz elli gün geçtikten sonra sular azaldı. ⁴Gemi yedinci ayın on yedinci günü Ararat dağlarına oturdu. ⁵Sular onuncu aya kadar sürekli azaldı. Onuncu ayın birinde dağların doruğu göründü. ⁶Kırk gün sonra Nuh yapmış olduğu geminin penceresini açtı. ⁷Kuzgunu dışarı gön- derdi. Kuzgun sular kuruyuncaya kadar dönmedi, uçup durdu. ⁸Bunun üzerine Nuh suların yeryüzünden çekilip çekilmediğini anlamak için gü- vercini gönderdi. ⁹Güvercin konacak bir yer bulamadı, çünkü her yer suy- la kaplıydı. Gemiye, Nuh‟un yanına döndü. Nuh uzanıp güvercini tuttu ve gemiye, yanına aldı. ¹⁰Yedi gün daha bekledi, sonra güvercini yine dışarı saldı. ¹¹Güvercin gagasında yeni kopmuş bir zeytin yaprağıyla akşamleyin geri döndü. O zaman Nuh suların yeryüzünden çekilmiş olduğunu anladı.

12Yedi gün daha bekledikten sonra güvercini yine gönderdi. Bu kez gü- vercin geri dönmedi. ¹³Nuh altı yüz bir yaşındayken, birinci ayın birinde yeryüzündeki sular kurudu. Nuh geminin üstündeki kapağı kaldırınca top- rağın kurumuş olduğunu gördü. ¹⁴İkinci ayın yirmi yedinci günü toprak tümüyle kurumuştu. ^15-16Tanrı Nuh‟a, “Karın, oğulların ve gelinlerinle birlikte gemiden çık” dedi, ¹⁷“Kendinle birlikte bütün canlıları, kuşları, hay- vanları, sürüngenleri de çıkar. Üresinler, verimli olsunlar, yeryüzünde ço- ğalsınlar.” ¹⁸Nuh karısı, oğulları ve gelinleriyle birlikte gemiden çıktı.

19Bütün hayvanlar, sürüngenler, kuşlar, yeryüzünde yaşayan her tür canlı da gemiyi terk etti. ²⁰Nuh RAB‟be bir sunak yaptı. Orada bütün temiz sa- yılan hayvanlarla kuşlardan yakmalık sunular sundu. ²¹Güzel kokudan hoşnut olan RAB içinden şöyle dedi: “İnsanlar yüzünden yeryüzünü bir daha lanetlemeyeceğim. Çünkü insan yüreğindeki eğilimler çocukluğun- dan beri kötüdür. Şimdi yaptığım gibi bütün canlıları bir daha yok etme- yeceğim. ²²“Dünya durdukça ekin ekmek, biçmek, sıcak, soğuk, yaz, kış, gece, gündüz hep var olacaktır.”

(32)

Ekim

14 Cu

Gökkuşağı

1,7: Tanrı, daha önce Adem ile Havva‟ya verdiği sözü tekrar veriyor. Tu- fandan sonra da Tanrı verdiği sözün aynen yürürlükte olduğunu gösterir.

Tufandan sonra tamamen değişmiş olan yeryüzüne bakan Tanrı, Nuh‟un ailesini teselli etmiş olmalı. İnsanların günah işleyip Tanrı‟dan uzaklaş- ması yargı getirir, ama aynı zamanda Tanrı kurtarışını da gösterir. Tan- rı‟nın kendi halkına olan sevgisi bu denli büyüktür.

2,3: Tanrı tüm canlıların yönetimini insanlara verdi. Ama insanlar artık bütün canlıları yiyecek olarak yiyebilir durumdadır. İnsanların günaha düşmesi sonucu diğer canlılarla olan ilişkisi de bozulmuştur. Ama bu dengesiz durum Mesih‟in egemenliğinde düzeltilecektir (Yşa.1:6-8).

4-6: Tüm canlılar Rab‟be aittir. Bu nedenle hayvanların eti yenebilir, ama kanı değil. Tanrı‟nın suretinde yaratılmış olan insanların kanını döken kişi kesinlikle hesabını verecektir. Tanrı‟nın değer verdiği şeye benim de de- ğer vermem doğru olmaz mı? Birbirimizi saymak ve kayırmak Tanrı‟nın isteğidir.

8-11: Tanrı tekrar su ile yeryüzünü yok etmeyeceğine dair söz verdi. Son güne dek insanlar Rab‟be dönme fırsatına sahiptir ve Rab kendisine dö- nenleri yenileyecektir. Verdiği söz uyarınca sabreden Rab‟be teşekkür edelim.

12-17: Tanrı yeryüzünde tüm canlılarla bir antlaşma yapar. Gökyüzünde gökkuşağı oluşturur. Bulutlar yağmur getirir, ama onun içinde Tanrı‟nın koyduğu gökkuşağı vardır. Yargı içinde Tanrı‟nın lütfunu görebiliriz.

13.ayette Rab, “yayımı bulutlara yerleştireceğim” der. Yayı yalnız göste- rişli bir nesne değildir, Tanrı kendi halkıyla kendi ismiyle bir anlaşma yaptığını göstermektedir. Nuh ile antlaşma yaptıktan sonra da yine insanlar Tanrı‟ya karşı geldi ve yargılandı. Ama Tanrı‟nın lütfu ve sevgisinin simgesi olan gökkuşağı olduğu sürece Rab insanlara verdiği sözü tutacak- tır. Tanrı‟nın verdiği söze her zaman sadık kaldığını bilip ben de O‟na bağlı kalmalıyım.

(33)

33

1Tanrı, Nuh‟u ve oğullarını kutsayarak, “Verimli olun, çoğalıp yeryüzünü doldurun” dedi, ²“Yerdeki hayvanların, gökteki kuşların tümü sizden korkup ürkecek. Yeryüzündeki bütün canlılar, denizdeki bütün balıklar sizin yönetiminize verilmiştir. ³Bütün canlılar size yiyecek olacak. Yeşil bitkiler gibi, hepsini size veriyorum. ⁴“Yalnız kanlı et yemeyeceksiniz, çünkü kan canı içerir. ⁵Sizin de kanınız dökülürse, hakkınızı kesinlikle arayaca- ğım. Her hayvandan hesabını soracağım. Her insandan, kardeşinin canına kıyan herkesten hakkınızı arayacağım. ⁶“Kim insan kanı dökerse, Kendi kanı da insan tarafından dökülecektir. Çünkü Tanrı insanı kendi suretinde yarattı. ⁷Verimli olun, çoğalın. Yeryüzünde üreyin, artın.” ⁸Tanrı Nuh‟a ve oğullarına şöyle dedi: ^9-10“Sizinle ve gelecek kuşaklarınızla, sizinle bir- likteki bütün canlılarla -kuşlar, evcil ve yabanıl hayvanlar, gemiden çıkan bütün hayvanlarla- antlaşmamı sürdürmek istiyorum. ¹¹Sizinle antlaşma- mı sürdüreceğim: Bir daha tufanla bütün canlılar yok olmayacak. Yeryü- zünü yok eden tufan bir daha olmayacak.” ¹²Tanrı şöyle sürdürdü konuş- masını: “Sizinle ve bütün canlılarla kuşaklar boyu sonsuza dek sürecek antlaşmamın belirtisi şu olacak: ¹³Yayımı bulutlara yerleştireceğim ve bu, yeryüzüyle aramdaki antlaşmanın belirtisi olacak. ¹⁴Yeryüzüne ne zaman bulut göndersem, yayım bulutların arasında ne zaman görünse, ¹⁵sizinle ve bütün canlı varlıklarla yaptığım antlaşmayı anımsayacağım: Canlıları yok edecek bir tufan bir daha olmayacak. ¹⁶Ne zaman bulutlarda yay gö- rünse, ona bakıp yeryüzünde yaşayan bütün canlılarla yaptığım sonsuza dek geçerli antlaşmayı anımsayacağım.” ¹⁷Tanrı Nuh‟a, “Kendimle yer- yüzündeki bütün canlılar arasında sürdüreceğim antlaşmanın belirtisi bu- dur” dedi.

(34)

Ekim

15 Ct

Nuh’un Oğulları

20,21: Nuh Tanrı‟yla yürüyen bir adamdı (6:9). Ama burada kendini içki- ye verdiğini görüyoruz. Tanrı‟nın gözünde doğru kişi olan Nuh, şarap içip çıplak halde yatıyor. Sanki tufandan önceki yiyip içen insanların durumu- nu hatırlatıyor. Tanrı‟nın yargısını ve lütfunu yaşadığımız halde, biz de bazen Nuh gibi uyanık kalmadığımız zamanlar yaşamışızdır. Dünyanın verdiği zevke aldanıp Tanrı‟yla olan ilişkimi umursamadığım zamanlar olmadı mı?

22: Ham, babasının sarhoş olup çıplak yattığını gördüğünde babasının utancını örtmek yerine diğer kardeşlerine anlatır. Böylece Ham babasının onurunu kırmıştır. Anne babamın ya da topluluğumdaki önderlerin kusurunu gördüğümde nasıl davranıyorum? Onların kusurunu örtmek yerine diğer kişilere alaycı sözlerle anlatıyor muyum? Biri kusurlu olabilir. Onun kusurunu herkese söylemek yerine ilk önce onun onurunu düşünüp doğru davranmalıyım. Son günlerde birinin onurunu kıracak davranışta bulun- dum mu? Şimdi ne yapmalıyım?

23: Nuh‟un diğer oğulları ise babalarının çıplak bedenini görmemek için geri geri yürüyerek onu örttüler. Babalarının çıplak yattığını duydukların- da onun onurunu düşünüp doğru bir davranışta bulundular. Biri bana gelip bir kişi hakkında dedikodu yaptığında nasıl karşılık veriyorum?

18,24-29: Nuh oğullarının nasıl davrandığını anladığında onları yaptıkla- rına göre lanetler veya bereketler. Oğullarının değil, onların soylarının ge- leceğini söyler. Ham‟ın soyundan gelen Kenan, Sam‟a kulluk edecek, Yafet bolluk içinde Sam‟ın çadırlarında yaşayacaktır.