• Sonuç bulunamadı

HRACATIN GENEL GÖRÜNÜMÜ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "HRACATIN GENEL GÖRÜNÜMÜ"

Copied!
71
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

H HA H A AZ Z ZI I IR R RG G G İ İ İ Y Y Y İ İ İ M M M V V V E E E K KO K O O N NF N F FE E EK K KS S S İ İ İ Y YO Y O ON N N S S S E E E K K K T T T Ö Ö Ö R R R Ü Ü Ü

2 20 2 0 01 1 11 1 1 Y Y Y I I I L L L L L L I I I K K K

İ İ İ H HR H R RA A AC C CA A AT T T P P PE E ER R RF F FO O OR R RM M MA A AN N NS S S D DE D E E Ğ Ğ Ğ E ER E R RL L LE E EN N ND D D İ İ İ R RM R M ME E ES S S İ İ İ

İ İ İ T TK T K K İ İ İ B B B G GE G E EN N N E E E L L L S S SE E EK K K R R R E E E T TE T E ER R R L L L İ İĞ İ Ğ Ğİ İ İ

AARARR &&& GGGEEEVVVEEEMMEMEEVVVZZZUUUAATATT ŞŞŞUUUBBBEEESSSİİİ

OOOcccaaakkk222000111222

(2)

İÇİÇİİNNDDEEKİLLEERR

YÖNETİCİ ÖZETİ...4

Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatı %10,7 Arttı...4

Temel Ülke Gruplarına İhracatta Artış Devam Ediyor...4

Ürün Grupları Bazında İhracat Performansı ...4

Hammadde İthalatı ...5

Hazırgiyim ve Konfeksiyon İthalatı ...5

Kapasite Kullanım Oranı Yıl Sonunda Düşüşe Geçti...5

Performansa Etki Eden Faktörler ...5

I. DÜNYA VE TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ SON GELİŞMELER ...7

I.1. Dünya Ekonomisi Risk Altında ...7

I.2. ABD Ekonomisi Toparlanıyor ...8

I.3. Avrupa Birliği Krizde ...9

I.4. Almanya Ekonomisi ...9

I.5. İngiltere Ekonomisi ...10

I.6. Fransa Ekonomisi...11

I.7. İtalya Ekonomisi ...11

I.8. İspanya Ekonomisi ...12

I.9. AB'de Perakende Satışlar ...12

I.10. Bazı Hedef Pazarlardaki Gelişmeler...13

I.10.1. BDT Ülkeleri...13

I.10.2. Ortadoğu Pazarında Güncel Gelişmeler ...15

I.11. Türkiye Ekonomisi Büyümeye Devam Etti...17

II. İHRACATIN GENEL GÖRÜNÜMÜ ...20

II.1 Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatı %10,7 Arttı...20

II.2 Aylar İtibarıyla Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatının Seyri...21

II.3 İhracatçı Birlikleri Bazında Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatı ...23

III. BAŞLICA ÜLKE GRUPLARI İTİBARIYLA İHRACAT...25

III.1 Ülke Grupları İtibarıyla İhracat Performansı ...25

III.2 İhracatta Belli Başlı Ülkeler...26

III.3 İhracat Artışında Öne Çıkan Ülkeler ...27

III.4 AB Ülkeleri’ne İhracat Sadece %9,9 Arttı ...27

III.5. Ortadoğu Ülkeleri’ne İhracat Artışı Dikkate Değer: %28,3...29

III.6. Eski Doğu Bloku Ülkeleri’ne İhracat Artışı %11 ...30

III.7. Amerika Ülkelerine İhracat Artışı Sektörel Artışın Gerisinde: %7,5 ...32

III.8. Diğer Avrupa Ülkeleri’ne İhracat Sadece %7,3 Arttı ...33

III.9. Afrika Ülkeleri’ne İhracat Artışı Sektörel Artışın Az Üzerinde: %11,9 ...34

III.10. Serbest Bölgelere İhracat Son Çeyrekte Düşüşe Geçti ...35

III.11. İhracatın Azaldığı İki Ülke Grubundan Biri Türk Cumhuriyetleri...36

III.12. Oransal Olarak En Yüksek İhracat Artışı Asya ve Okyanusya Ülkelerinde : %51,1 ...37

IV. ÜRÜN GRUPLARI BAZINDA HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON İHRACATI ...39

IV.1 Örme Konfeksiyon İhracat Artışı %8,9 ...39

IV.2 En Fazla İhraç Edilen Örme Giysilerde Durum ...42

IV.3 Çorap İhracatı %11,4 Arttı...44

(3)

IV.4 Dokuma Konfeksiyon İhracatında Artış Genel Artışın Üzerinde...45

IV.5. En Fazla İhraç Edilen Dokuma Konfeksiyon Mamullerinde Durum ...48

IV.6 Denim Giysi İhracat Artışı Çok Düşük: %4,2...50

IV.7. Diğer Hazır Eşya İhracatında Artış Sektörel Artışın Üzerinde : %17 ...51

V. HAMMADDE İTHALATI ...54

VI. KONFEKSİYON İTHALATI ...57

VI.1 Temel Ürün Grupları İtibariyle İthalat ...57

VI.2 Ülkeler İtibariyle İthalat...59

VII. KAPASİTE KULLANIM ORANI ...62

VIII. PERFORMANSA ETKİ EDEN FAKTÖRLER ...64

VIII.1. Euro/Dolar Paritesi’nin Etkileri...64

VIII.2. Dış Pazarlardaki Koşullar...65

Ek 1: Sektörler ve İhracatçı Birlikleri Bazında Türkiye İhracat Kaydı 2011 Yıllık ... 70

Ek 2: Türkiye Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracat Kaydı: 2011 Yıllık... 71

(4)

YÖNETİCİ ÖZETİ

Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatı %10,7 Arttı

Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından açıklanan verilere göre, 2011 yılında Türkiye’den 16,2 milyar dolar değerinde hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatı yapılmıştır. 2010 yılına kıyasla ihracatta, dolar bazında %10,7 oranında artış meydana gelmiştir.

Hazırgiyim ve konfeksiyon sektörü 2011 yılını, ihracatı %17,4 oranında artan otomotiv endüstrisinin ve ihracatı %28,9 oranında artan kimyevi maddeler ve mamulleri sektörünün ardından, en fazla ihracat yapan üçüncü sektör konumunda bitirmiştir.

Temel Ülke Gruplarına İhracatta Artış Devam Ediyor

2011 yılında, Türkiye’den AB ülkeleri, Ortadoğu ülkeleri, Eski Doğu Bloku ülkeleri, Amerika ülkeleri, Diğer Avrupa ülkeleri, Afrika ülkeleri ile Asya ve Okyanusya ülke gruplarına yapılan hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatı, %7,3 ile %51,1 arasında değişen oranlarda artmıştır. Türk Cumhuriyetleri’ne ihracatta %4,8 düşüş ve Serbest Bölgelere ihracatta %4,2 düşüş olmuştur.

16,2 milyar dolarlık Türkiye toplam hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatının

%79,4’ü, diğer bir ifade ile yaklaşık beşte dördü 27 AB ülkesine yapılmıştır.

2011 yılında 27 AB ülkesine %9,9 oranında artışla 12,8 milyar dolarlık hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatı gerçekleştirilmiştir.

Türkiye’den en fazla hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatı yapılan ülkeler Almanya, İngiltere, İspanya, Fransa, Hollanda, İtalya ve Danimarka olarak sıralanırken; İspanya, Hollanda gibi AB ülkelerinin dışında, Irak, Suudi Arabistan, Polonya, Ukrayna, Birleşik Arap Emirlikleri, Libya, Macaristan, Estonya, Çin Halk Cumhuriyeti, Finlandiya ve Hong Kong, 2011 yılında yüksek oranlı ihracat artışları ile öne çıkan ülkeler olmuşlardır.

Ürün Grupları Bazında İhracat Performansı

Türkiye’nin hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatında ağırlıklı ürün grubu, örme konfeksiyon mamulleridir. 2011 yılında örme konfeksiyon mamullerinin toplam hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatındaki payı %53,5, dokuma konfeksiyon mamullerinin payı %32,8 ve hazır eşyaların payı %13,7 olarak hesaplanmaktadır.

2011 yılında hazırgiyim ve konfeksiyonun üç temel ürün grubunda da ihracat artışları olmuştur. Bu dönemde, %8,9 oranında artışla 8,6 milyar dolarlık

(5)

örme konfeksiyon mamulü ihraç edilirken, dokuma konfeksiyon mamulleri ihracatı %11,3 oranında artarak 4,7 milyar dolardan 5,3 milyar dolara çıkmış, hazır eşya ihracatı ise %17 artış ile 2,2 milyar dolar olmuştur. 2011 yılında en düşük oranlı ihracat artışı örme konfeksiyon mamullerinde görülürken, dokuma konfeksiyon mamullerinde ve ev tekstillerinin de dahil olduğu hazır eşya ürün grubunda, sektörel ihracat artışından (%10,7) daha yüksek oranlı ihracat artışları olmuştur.

Hammadde İthalatı

Türkiye’ye 2011 Ocak-Kasım döneminde temel hammaddeler itibariyle toplam 2,3 milyon ton elyaf, iplik, dokuma ve örme kumaş ile dokusuz yüzey ithal edilmiş ve bu ithalatın değeri 9,6 milyar doları bulmuştur. Sözkonusu ithalat, 2010 yılının aynı dönemine kıyasla miktar olarak %6,2 oranında az, dolar bazında ise %19,2 oranında fazladır.

Hazırgiyim ve Konfeksiyon İthalatı

2011 yılının Ocak-Kasım döneminde Türkiye’ye 146 farklı ülkeden 3 milyar dolar değerinde hazırgiyim ve konfeksiyon ithalatı yapılmıştır. 2010 yılı onbir aylık dönemine kıyasla 2011 yılının ilk onbir ayı içerisinde ithalat, dolar bazında %21 oranında artmıştır. Yapılan ithalatın dolar değer üzerinden

%59’u dokuma konfeksiyon mamullerinden, %35’i örme konfeksiyon mamullerinden ve %6’sı diğer hazır eşyalardan oluşmaktadır.

Kapasite Kullanım Oranı Yıl Sonunda Düşüşe Geçti

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) tarafından açıklanan son

“İmalat Sanayi Kapasite Kullanım Oranı” tablosundaki bilgilere göre, hazırgiyim ve konfeksiyon sanayiinde 2010 Aralık ayında %78 olan kapasite kullanım oranı, 2011 yılının aynı ayında bir puan düşüşle %77’ye düşmüştür.

2011 yılının Aralık ayında, hazırgiyim ve konfeksiyon sektöründe kapasite kullanım oranı 2010 yılının Aralık ayına kıyasla %1,3 oranında azalmıştır.

Performansa Etki Eden Faktörler

Hazırgiyim ve konfeksiyon sektörünün ihracat performansına etki eden en temel husus euro/dolar paritesidir. 2011 yılı Ocak-Aralık döneminde gerçekleştirilen 16,2 milyar dolarlık hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatının, 12,8 milyar dolarla %79,4’ü ihracatın Euro üzerinden gerçekleştirildiği AB27 ülkelerine yapılmıştır.

2010 yılı Ocak-Aralık döneminde 1 Euro 1,33 ABD Dolarına eşit iken, 2011 yılının Ocak-Aralık döneminde Euro’nun değeri ABD Dolarına karşı %4,81’lik artışla 1,39 dolar düzeyine yükselmiştir. Dolayısıyla, 2011 yılı Ocak-Aralık döneminde Euro bazında yapılan ihracat, dolar olarak istatistiklerde yeralırken, dolar bazındaki istatistiklerde %4,81 oranında fiktif bir artış yaratmaktadır.

(6)

Bu çerçevede, 12,8 milyar dolarlık Euro bölgesine yapılan ihracat, %4,81’lİk pariteden kaynaklanan fiktif artıştan arındırıldığında, AB’ne ihracatın gerçek değeri 12,2 milyar dolar olmakta ve bu durumda 2011 yılı Ocak-Aralık döneminde reel toplam ihracat tutarı 15,6 milyar dolar olmakta ve böylelikle hazırgiyim ve konfeksiyon sektörünün ihracat performansında %10,7’lik değil, reel bazda %6,5’lik artış meydana gelmiş olmaktadır.

(7)

I. DÜNYA VE TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ SON GELİŞMELER

I.1. Dünya Ekonomisi Risk Altında

2011 yılı zor bir son çeyrek dönemden sonra tamamlanırken, dünya ekonomisi 2012 yılına başta Euro Bölgesi olmak üzere gelişmiş ülkelerdeki borç krizinin gölgesinde girmiştir. Euro Bölgesi borç krizinin derinleşmesi ihtimali dünya ekonomisini tehdit etmekte ve güven artırıcı politikalara ihtiyaç duyulmaktadır. ABD ekonomisi ise son dönemde toparlanma yoluna girse de AB’deki krizden olumsuz etkilenmektedir.

Bu çerçevede, IMF verilerine göre 2011 yılında % 4 büyüyen dünya ekonomisinin 2012 yılında yavaşlayarak % 3,3 büyümesi beklenmektedir.

Bu noktada, gelişmiş ekonomiler ile gelişmekte olan ülkeler arasındaki ayrışma göze çarpmaktadır, zira gelişmekte olan ülkelerin 2012 yılında % 5,4 büyümesi beklenirken, gelişmiş ekonomiler için öngörülen büyüme oranı ise ancak % 1,2 düzeyindedir.

Bu kapsamda, Dünya Bankası da Ocak ayının ortasında yayımladığı

‘Küresel Ekonominin Görünümü: Belirsizlikler ve Kırılganlıklar’ raporunda, dünya ekonomisini zor bir yıl beklediğini açıklayarak gelişmiş ülkelerin yanısıra gelişmekte olan ülkeleri de yaklaşan yeni bir küresel ekonomik krize karşı uyarmaktadır. Sözkonusu rapora göre dünya ekonomisinin 2012 yılında % 2,5 büyümesi beklenirken, 2013 yılında ise % 3,1 büyüme öngörülmektedir. Yine aynı rapora göre dünya toplam ticaretinin 2011 yılında % 6,6 arttığı tahmin edilirken, 2012 yılında ise % 4,7 büyüme öngörülmektedir.

Önümüzdeki dönemde dünya ülkelerini bekleyen önemli sorunların başında ekonomik sorunlar ve bu kapsamda alınan tedbirler sonucunda tüketim harcamalarının gevşemesi ve bunun da dış ticaret yansıması riski yeralmaktadır.

Son dönemde, küresel ekonomiye ilişkin aşağı yönlü risklerin artmasıyla birlikte dünya genelinde uygulanan para politikalarında gevşeme eğilimi ağırlık kazanmıştır. Kasım ayındaki faiz indiriminin ardından, Aralık ayında da Avrupa Merkez Bankası (ECB), gecelik faizleri 25 baz puan indirerek

%1’e düşürürken, ABD Merkez Bankası da (Fed), Ocak ayında ekonomik görünümün para politikasında daha fazla gevşemeyi gerektirebileceğini vurgulamıştır. Ekonomik aktivitenin ivme kaybettiği Çin’de zorunlu karşılık oranları indirilirken, Avustralya ve Brezilya’da da politika faizleri düşürülmüştür.

Gelişmiş Batı ekonomileri borç krizi, ekonomik durgunluk ve işsizlik sorunlarıyla boğuşurken, dünyanın 2. büyük ekonomisi Çin ise son dönemde artan üretim ve işçilik maliyetlerine rağmen 2011 yılının son çeyrek döneminde % 8,9 büyüme göstermiştir. Çin ekonomisi yılın ilk çeyreğinde % 9,7, 2. çeyrek dönemde % 9,5, 3. çeyrek dönemde ise % 9,1 büyüme

(8)

göstermişti. Çin ekonomisinin 2011 yılının tamamında ise % 9,2 büyüdüğü tahmin edilirken, AB ve ABD pazarlarındaki dış talepdeki azalma ve üretim maliyetlerindeki artışlara bağlı olarak 2012 yılında ekonominin daha da yavaşlayarak % 8,2 büyümesi beklenmektedir.

Öte yandan, 2010 yılında 183 milyar dolar seviyesine çıkan Çin’in yıllık dış ticaret fazlasının, 2011 yıl sonu verilerine göre 160 milyar dolara gerilediği açıklanmıştır.

Asya’nın diğer önemli ekonomisi Japonya, Mart ayındaki deprem ve tsunaminin de olumsuz etkileri nedeniyle 2011 yılında % 0,9 küçülürken, 2012 yılında ise % 1,7 büyümesi beklenmektedir. Hindistan ekonomisi 2011 yılında % 7,4 büyürken, 2012 yılında ise % 7 büyüme öngörülmektedir.

I.2. ABD Ekonomisi Toparlanıyor

ABD’de açıklanan son veriler, küresel kriz sonrası dönemde, inşaat ve işgücü piyasalarındaki toparlanmanın tedrici bir şekilde gerçekleştiği ve ekonomik aktivitenin bir miktar ivme kazandığına işaret etmektedir. Ancak, küresel ekonomiye yönelik endişelerin arttığı son dönemde ABD ekonomisindeki toparlanmanın sürdürülebilirliğine ilişkin tartışmalar piyasaların gündeminde yer almaya devam etmektedir.

Bu çerçevede ABD ekonomisi, 2011 yılı ilk çeyrek döneminde sadece % 0,4 büyürken, 2. çeyrek dönemde % 1,3 büyümüş, 3. çeyrek dönemde ise nispeten toparlanarak % 1,8 büyüme kaydedilmiştir. IMF tahminlerine göre ülke ekonomisinin 2011 yılında % 1,8 oranında büyüdüğü öngörülmektedir.

Güncel IMF tahminlerine göre ABD ekonomisinin 2012 yılında % 1,8 büyümesi beklenirken, Dünya Bankası ise % 2,2 büyüme öngörmektedir.

Ülke genelinde perakende satışlar 2011 yılında geçen yılın aynı dönemine göre % 7,7 yükselirken, aynı dönemde hazırgiyim ve aksesuar ile ayakkabı perakende satışları ise geçen yıla göre % 5,9 artmış bulunmaktadır.

Son dönemdeki kısmi toparlanma tüketim harcamalarına da yansımış durumdadır zira, 2011 yılının ikinci çeyrek döneminde ülke genelinde özel tüketim harcamaları bir önceki çeyrek döneme göre % 0,7 artış gösterirken, üçüncü çeyrek dönemde ise bu oran % 1,7’ye yükselmiştir.

2011 yılı Ocak-Kasım verilerine göre ABD toplam mal ihracatı bir önceki yılın aynı dönemine göre 200 milyar dolar (% 17,1) artarak 1 trilyon 372 milyar dolar olarak gerçekleşirken, toplam mal ithalatı ise 284 milyar dolar (% 16,1) artışla 2 trilyon 48 milyar dolara yükselmiştir. Bu verilere göre mal bazında ABD dış ticaret açığı bu dönemde 84,8 milyar dolar (% 14,3) artarak 676,3 milyar dolara yükselmiştir.

Öte yandan, yaklaşık son 3 yıldır % 9 ve üzerinde seyreden işsizlik oranı, Ekim ayında % 9 olan seviyesinden Kasım ayında % 8,6’ya gerilerken,

(9)

Aralık ayında ise % 8,5 ile 2009 yılı Mart ayından beri en düşük seviyeye gerilemiş bulunmaktadır.

Ülke genelinde sanayi üretimi ise, Aralık ayında yavaşlayarak geçen yılın aynı dönemine göre % 0,4 artsa da, 2011 genelini % 3 ortalama büyüme ile kapatmayı başarmıştır.

I.3. Avrupa Birliği Krizde

AB ekonomisinde gündemden hiç düşmeyen Yunanistan borç krizi ve İtalya’nın da yüksek oranlı dış borçları nedeniyle krize girebileceği yönünde beklentiler, Euro Bölgesi finansal ve ekonomik istikrarının geleceği konusunda endişeleri günden güne artırmaktadır.

Euro Alanı liderler zirvesinden piyasaları tatmin edici bir sonuç çıkmaması risk algılamasının yükselmesinde etkili olurken, global düzeyde artan Dolar ihtiyacı yanında yatırımcıların güvenli limanlara yönelmesiyle Dolar diğer gelişmiş ülkelerin para birimleri karşısında değer kazanmıştır. Nitekim, Aralık ayında aşağı yönlü bir seyir izleyen €/$ paritesi 1,30 seviyesinin de altına gerileyerek 2011 yılını 1,28 seviyesinde kapatmıştır.

Euro Bölgesi’ndeki borç krizine ilişkin net bir çözüme varılamamış olması ile bölgede faaliyet gösteren bankalara ilişkin endişelerin artması kredi derecelendirme kuruluşlarının Aralık ayında yapmış olduğu olumsuz değerlendirmelerde etkili olmuştur. Bu çerçevede, kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s Ocak ayında Fransa’nın da dâhil olduğu dokuz Euro Bölgesi ülkesinin kredi notunu indirmiştir. En üst düzey kredi notu olan AAA notuna sahip olan Fransa ve Avusturya’nın notları birer basamak indirilirken; Malta, Slovakya ve Slovenya, notları bir basamak indirilen diğer ülkeler olmuştur. İtalya, İspanya, Portekiz ve Kıbrıs Rum Kesimi’nin notları ise 2 basamak indirilmiştir. S&P’den yapılan açıklamada, Euro Alanı’nda politika yapıcıların borç sorununa ilişkin aldıkları önlemlerin süregelen sistemik sıkıntıların giderilmesinde yeterli olmayabileceği ifade edilmiştir.

Güncel gelişmeler ışığında, Eurostat verilerine göre, bir önceki yılın aynı dönemine göre 2011 yılının 1. çeyreğinde % 2,4, 2. çeyreğinde % 1,7 büyüyen Euro Bölgesi, 3. çeyrek dönemde ise % 1,4 büyümüş bulunmaktadır. 27 üyeli AB ekonomisi de bir önceki yılın aynı dönemine göre 2011 yılının 1. çeyrek döneminde % 2,4, 2. çeyrek dönemde % 1,7 ve 3. çeyrek dönemde % 1,4 büyümüştür.

Öte yandan, IMF tarafından açıklanan güncel tahminlere göre 2012 yılında Euro Bölgesi ekonomisinin % 0,5 daralması beklenirken, Dünya Bankası ise

% 0,3 daralma tahmin etmektedir.

I.4. Almanya Ekonomisi

İhracat sektörlerimizin en önemli pazarı olan Avrupa Birliği’nin en büyük ekonomisi Almanya’nın GSYH’sinin 2011 yılının 3. çeyrek döneminde geçen

(10)

yılın aynı dönemine göre % 2,6 büyüdüğü açıklanmıştır. Bilindiği gibi Almanya yılın ilk çeyrek döneminde % 4,6, 2. çeyrekte ise % 2,9 büyüme göstermişti.

Alman ekonomisinin 2011 yılı genelinde ise % 3 büyüdüğü tahmin edilmektedir.

Güncel IMF tahminlerine göre Alman ekonomisinin 2012 yılında % 0,3 büyümesi beklenmektedir.

Almanya’da sanayi üretiminde 2011 yılı Kasım ayında geçen yılın aynı dönemine göre % 3,2 artış gerçekleşirken, Ağustos ayında geçen yılın aynı dönemine göre % 8,5, Eylül ayında % 5,4, Ekim ayında ise % 4,1 artış göstermişti.

Öte yandan, ülke çapında perakende satışlar Kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre % 0,8 artış göstermiştir. Perakende satışlar geçen yılın aynı dönemine göre Eylül ayında % 1,3 artarken, Ekim ayında ise % 1,2 artmıştı.

Almanya’da işsizlik oranı Kasım ayında Ekim ayına göre değişmeyerek

% 5,5 seviyesinde gerçekleşmiştir.

I.5. İngiltere Ekonomisi

Avrupa Birliği’nin önemli ekonomilerinden İngiltere’nin GSYH’sinin 2011 yılının 3. çeyrek döneminde geçen yılın aynı dönemine göre % 0,5 büyüdüğü açıklanmıştır. Bilindiği gibi İngiltere yılın ilk çeyrek döneminde % 1,6, 2. çeyrekte ise % 0,6 büyüme göstermişti.

İngiltere ekonomisinin 2011 yılı genelinde ise % 0,9 büyüdüğü tahmin edilmektedir.

Güncel IMF tahminlerine göre İngiltere ekonomisinin 2012 yılında % 0,6 büyümesi beklenmektedir.

İngiltere Perakende Konsorsiyumu (BRC) verilerine göre, İngiltere genelinde gıda dışı perakende satışlar Ekim-Aralık döneminde geçen yılın aynı dönemine göre % 0,1 artarken, yalnız Aralık ayında ise % 4,1 artmıştır.

İngiltere sanayi üretiminde 2011 yılı Kasım ayında geçen yılın aynı dönemine göre % 3,8 düşüş gerçekleşirken, Ağustos ayında geçen yılın aynı dönemine göre % 1,4, Eylül ayında % 1,4, Ekim ayında ise % 2,8 düşüş göstermiştir.

İngiltere’de işsizlik oranı Kasım ayında Ekim ayına göre değişmeyerek % 8,3 seviyesinde gerçekleşmiştir.

(11)

I.6. Fransa Ekonomisi

Avrupa Birliği’nin önemli ekonomilerinden Fransa’nın, 2011 yılının 3. çeyrek döneminde geçen yılın aynı dönemine göre % 1,6 büyüdüğü kaydedilmiştir.

Bilindiği gibi Fransa yılın ilk çeyrek döneminde % 2,2, 2. çeyrekte ise % 1,6 büyüme göstermişti.

Fransa ekonomisinin 2011 yılı genelinde ise % 1,6 büyüdüğü tahmin edilmektedir.

Güncel IMF tahminlerine göre Fransa ekonomisinin 2012 yılında % 0,2 büyümesi beklenmektedir.

Ekonominin önemli göstergelerinden sanayi üretiminde 2011 yılı Kasım ayında geçen yılın aynı dönemine göre % 0,8 artış gerçekleşirken, Ağustos ayında geçen yılın aynı dönemine göre % 5,3, Eylül ayında % 1,2, Ekim ayında ise % 1,4 artış göstermiştir.

Ülke çapında perakende satışlar Kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre % 2 düşüş göstermiştir. Perakende satışlar geçen yılın aynı dönemine göre Eylül ayında % 1,8 artarken, Ekim ayında ise % 2,9 artmıştı.

Fransa’da işsizlik oranı Kasım ayında Ekim ayına göre değişmeyerek % 9,8 seviyesinde gerçekleşmiştir.

Diğer yandan, Fransa Meclisi’nin 22 Aralık 2011 tarihinde kabul ettiği ve Senato’nun da 23 Ocak 2012 tarihinde onayladığı sözde Ermeni soykırımı inkar yasası, iki ülke ilişkilerinde ciddi sıkıntılara yolaçarken, henüz siyasi gerilimden etkilenmeyen ikili ticari ve ekonomik ilişkilerin de önümüzdeki dönem olumsuz etkilenmesi kaçınılmaz görünmektedir.

I.7. İtalya Ekonomisi

Avrupa Birliği’nin önemli ekonomilerinden ve ihracat sektörlerimizin başlıca pazarlarından İtalya’nın GSYH’si 2011 yılının 2. çeyrek döneminde geçen yılın aynı dönemine göre % 0,8 büyümüş bulunmaktadır. İtalya yılın ilk çeyrek döneminde % 1 büyüme göstermişti.

İtalya ekonomisinin 2011 yılı genelinde ise % 0,4 büyüdüğü tahmin edilmektedir.

Güncel IMF tahminlerine göre İtalya ekonomisinin 2012 yılında % 2,2 daralması beklenmektedir.

İtalya’da sanayi üretiminde 2011 yılı Kasım ayında geçen yılın aynı dönemine göre % 4,1 düşüş gerçekleşirken, Ağustos ayında geçen yılın aynı dönemine göre % 4,7 artış, Eylül ayında % 2,7 düşüş, Ekim ayında ise

% 4,1 düşüş kaydedilmiştir.

(12)

Öte yandan, ülke çapında perakende satışlar Ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre % 1,4 düşüş göstermiştir. Perakende satışlar geçen yılın aynı dönemine göre Ağustos ayında % 0,9 azalırken, Eylül ayında ise % 3,3 azalmıştı.

İtalya’da işsizlik oranı Kasım ayında Ekim ayına göre 0,1 puan artarak % 8,6 seviyesinde gerçekleşmiştir.

Güncel IMF tahminlerine göre İtalya ekonomisinin 2012 yılında % 2,2 daralması beklenmektedir.

I.8. İspanya Ekonomisi

Avrupa Birliği’nin önemli ekonomilerinden ve hazırgiyim başta olmak üzere ihracat sektörlerimizin önemli pazarlarından İspanya’nın GSYH’si 2011 yılının 2. çeyrek döneminde geçen yılın aynı dönemine göre % 0,8 büyürken, 3. çeyrek dönemde de % 0,8 büyümüş bulunmaktadır.

İspanya ekonomisinin 2011 yılı genelinde ise % 0,7 büyüdüğü tahmin edilmektedir.

Güncel IMF tahminlerine göre İspanya ekonomisinin 2012 yılında % 1,7 daralması beklenmektedir.

İspanya’da sanayi üretiminde 2011 yılı Kasım ayında geçen yılın aynı dönemine göre % 7 düşüş gerçekleşirken, Ağustos ayında geçen yılın aynı dönemine göre değişmemiş, Eylül ayında ise % 1,4 düşüş kaydedilmiş, Ekim ayında ise % 4,2 düşüş yaşanmıştır.

Öte yandan, ülke çapında perakende satışlar Kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre % 7 düşüş göstermiştir. Perakende satışlar geçen yılın aynı dönemine göre Eylül ayında % 5,6 düşerken, Ekim ayında ise % 7 azalmıştı.

AB’nin en yüksek işsizlik oranına sahip İspanya’da işsizlik oranı Kasım ayında Ekim ayına göre 0,1 puan artarak % 22,9 seviyesinde gerçekleşmiştir.

I.9. AB'de Perakende Satışlar

Eurostat verilerine göre 2011 Kasım ayında perakende satışlar geçen yılın aynı dönemine göre Euro Bölgesinde % 2,5, AB-27’de ise % 1,3 oranında gerilemiştir.

Perakende satışlar geçen yılın aynı dönemine göre Euro Bölgesinde Eylül ayında % 1,2, Ekim ayında ise % 0,7 düşerken, AB-27'de ise Eylül ayında % 0,7, Ekim ayında ise % 0,1 gerilemişti.

Tekstil, giyim ve ayakkabı perakende satışları ise 2011 yılı Ekim ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre Euro Bölgesinde % 4,1 azalırken, AB-27 genelinde ise aynı dönemde % 3,3 düşmüş bulunmaktadır.

(13)

Tekstil, giyim ve ayakkabı perakende satışları geçen yılın aynı dönemine göre Eylül ayında Euro Bölgesinde % 8,4, AB-27 genelinde ise % 6,5 azalmıştı.

I.10. Bazı Hedef Pazarlardaki Gelişmeler I.10.1. BDT Ülkeleri

Rusya Pazarındaki Gelişmeler

İhracat sektörlerimizin en önemli ihracat pazarlarından Rusya ekonomisinin, 2011 yılının ilk çeyrek döneminde geçen yılın aynı dönemine göre % 4,1 büyürken, ikinci çeyrek dönemde ise büyüme oranı % 3,7 olarak açıklanmıştır. 3. çeyrek dönemde ise % 4,8 büyüyen ekonominin son çeyrek büyüme oranı ise henüz resmen açıklanmasa da % 3,8-3,9 aralığında gerçekleştiği tahmin edilmektedir. Rus ekonomisinin 2011 yılının tamamında ise % 4’ün üzerinde bir büyüme yaşadığı öngörülmektedir.

Ülke genelinde işsizlik oranı Ekim ve Kasım aylarında bulunduğu % 6,4 seviyesinden Aralık ayında % 6,3'e gerilerken, sanayi üretimi ise Kasım ayında geçen yılın aynı dönemine göre % 3,9 artış göstermiştir.

Resmi işsiz sayısının halen 4,7 milyon kişi civarında olduğu Rusya’da Resmi İstatistik Kurumu Rosstat, 2012 yılında işsiz sayısının 5,2 milyona çıkacağını, sonra yeniden düşüşe geçeceğini öngörmektedir. Yapılan bir araştırmaya göre ise şirketlerin çoğu yeni yılda maaşlara zam yapmayı düşünmemektedir.

Rusya genelinde perakende satışlar ise Eylül ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre % 9,2 artarken, Ekim ayında % 8,8, Kasım ayında ise % 8,6 artmıştır.

Özellikle AB kaynaklı borç sorununun dünya ekonomisinde yeni bir krize doğru giderek diğer emtia fiyatlarıyla birlikte petrol fiyatlarında da düşüşe yol açması ihtimali, 2011 yılının son çeyrek dönemi ile 2012 yılının tamamında gelirlerinin büyük bölümü petrol ve doğalgaz ihracatına bağımlı olan Rusya ekonomisi için ciddi risk teşkil ederken, bu durum Rusya'yı en önemli hedef pazarlardan biri olarak belirleyen Türk ihracat sektörlerini de yakından ilgilendirmektedir.

Öte yandan, Dünya Ticaret Örgütü’ne (DTÖ) üyelik başvurusunu 1993’te yapan Rusya Federasyonu’nun DTÖ üyeliği, 15-17 Aralık 2011 tarihlerinde gerçekleştirilen DTÖ VIII. Bakanlar Konferansı’nda onaylanmış bulunmaktadır. Rusya'nın DTÖ üyeliği, gerekli iç hukuk prosedürlerinin tamamlanmasıyla kesinleşecektir. Bu çerçevede DTÖ üyelik kararının Rusya Parlamentosu Duma’ya sunularak onaylanması gerekmektedir. Söz konusu iç onay sürecinin 15 Haziran 2012 tarihi itibarı ile tamamlanmış olması beklenmektedir.

(14)

Rusya’nın DTÖ’ye katılım paketi, ülkenin ekonomik ve ticari konulardaki mevzuatının kapsamlı bir şekilde DTÖ kurallarına uyumu konusundaki taahütlerini içermektedir. Katılım paketindeki geçiş süreleri nedeniyle Rusya’nın DTÖ üyeliğinin tam etkileri ancak 5-7 yıl sonra görülebilecektir.

DTÖ üyeliği sonrasında, Türkiye ile Rusya arasındaki ticari ilişkilerin daha da güçlenmesi beklenmektedir. Rusya’nın DTÖ’ye katılımının, ülke mevzuatının şeffaflaşması, ticaretin önündeki engellerin kaldırılması ve uluslar arası anlamda kabul görmüş kuralların uygulamaya geçecek olması bakımından ikili ticari ilişkilere olumlu katkı yapacağı umulmaktadır.

Öte yandan, Rusya ekonomisini yakından ilgilendiren petrol fiyatları ise Ocak ayının 2. haftası itibariyle 100 dolar / varil seviyesini aşmış bulunmaktadır. Özellikle deri ve tekstil ürünleri ihracatımız açısından önemli olan Rusya ekonomisinde 2012 yılında, halen 100 doları aşan petrol fiyatlarının da etkisiyle canlılığın devam etmesi beklenirken, olası bir küresel ekonomik krizde petrol fiyatlarının düşmesi sonucunda gelirlerinin büyük bölümü petrole bağlı olan Rusya ekonomisinin orta ve uzun vadede sıkıntıya girme olasılığı da mevcuttur.

Diğer yandan, 2012 yılında küresel ısınma ve gelişmiş ülkelerin ekonomilerindeki yavaşlamalar nedeniyle petrol fiyatlarında meydana gelebilecek 1 dolarlık düşüşün bile Rusya ekonomisine maliyetinin 1,7 milyar dolar olacağı hesaplanmaktadır.

IMF verilerine göre Rus ekonomisinin 2012 yılında % 3,3 büyümesi öngörülürken, Dünya Bankası ise % 3,5 büyüme öngörmektedir.

Diğer BDT Ülkeleri

Deri ve deri ürünleri başta olmak üzere bir çok sektör açısından potansiyel vaat eden pazarlar arasında yer alan Kazakistan ekonomisi büyük oranda petrol ve doğalgaz ihracatına bağımlı olup, ekonomideki performansı petrol fiyatlarına paralel gelişmektedir. Petrol fiyatlarının 2011 yılında nispeten yüksek seyretmesi sonucunda Kazakistan’da kişi başına düşen gelir resmi verilere göre 11 bin dolar düzeyine yükselmiştir.

IMF verilerine göre Kazak ekonomisi 2011 yılında % 6,5 büyümüş bulunmaktadır. IMF’nin 2012 yılı büyüme tahmini ise % 5,6 düzeyindedir.

BDT ülkeleri içinde büyük petrol rezervleri ve büyüyen ekonomisiyle önemli ülkelerden biri olan Azerbaycan ekonomisinin 2011 yılında ancak % 0,2 büyüdüğü tahmin edilmektedir.

2012 yılına ilişkin büyüme tahminleri ise Dünya Bankası verilerine göre % 3,1 düzeyinde beklenmektedir.

Resmi rakamlara göre ülkede işsizlik oranı ise halen % 5,5 düzeyindedir.

(15)

Azerbaycan ekonomisi ile ilgili olarak önümüzdeki dönemde GSYH'de artışın devam etmesi, özel sektörün ekonomideki payının yükselmesi, petrol dışı sektörün büyüme oranının ve yatırımların artması beklenmektedir.

BDT üyeleri arasında diğer önemli bir ülke olan Ukrayna'da ise, önceki yıllara göre nispeten daha istikrarlı seyreden siyasi ortam, ülkenin ekonomik krizin etkilerinden sıyrılma sürecini de hızlandırmış görünmektedir. Öte yandan, ülke ekonomisinin önemli bir kısmı hala kayıtdışı ekonomiden oluşması ekonomi yönetiminin önündeki en ciddi sorunlardan biridir.

Ukrayna Hükümeti'ne göre ekonomi 2011 yılında % 4,5-5,0 aralığında büyürken, Dünya Bankası tahminlerine göre 2012 yılında büyüme oranı % 2,5’e gerileyecek.

I.10.2. Ortadoğu Pazarında Güncel Gelişmeler

Özellikle tekstil ve hammaddeleri ihracatımızda başlıca pazarlardan olan ve bölge ülkelerine yapılan ihracatlarda da önemli transit geçiş noktası olan İran, son dönemde sıkıntılı bir süreçten geçmektedir. BM yaptırımlarının yanı sıra ABD tarafından ek yaptırımlara maruz kalan ülke ekonomisi, büyük oranda petrol ihracatına bağımlıdır. Ülkede kamu gelirlerinin % 60'ı petrol ve doğalgaz üretimi ve ihracatından gelmektedir.

Son dönemde sıkılaştırılan uluslararası yaptırımların yanısıra son olarak AB ülkelerinin de İran’dan petrol alımlarını durduracaklarını açıklamalarının İran ekonomisini ciddi derecede olumsuz etkilemesi beklenmektedir. Son olarak ABD’nin yaptırım kararlarına AB’nin de destek vermesi karşısında İran Yönetimi Hürmüz Boğazını kapatma tehdidinde bulunmuş ve bölgede sular yeniden ısınmaya başlamıştır.

Bu çerçevede, ABD’nin öncülük ettiği ek mali yaptırımlara AB’nin de destek vermesinin de etkisiyle Türk bankacılık sistemi de İran bankaları ile çalışmama noktasında baskı altında olup, İran ile ticaret yapan Türk firmalarının ödemelerini tahsil etme seçenekleri sınırlanmış bulunmaktadır.

Bilindiği gibi İran üzerindeki BM yaptırımları daha çok İran’ın nükleer silah geliştirme kapasitesini ve uranyum zenginleştirme faaliyetlerini engellemek amacıyla uluslararası yaptırımları içerirken, ABD öncülüğündeki yaptırımlar ise İran ile neredeyse bütün ticari ve ekonomik ilişkileri (insani konular dışında) yasaklamaktadır. AB’nin son aldığı yaptırım kararları da İran’dan petrol ve petrol ürünleri ithalatını yasaklarken, İran Merkez Bankası’nın AB’deki varlıklarını dondurmakta ve AB firmalarının İran’da petro-kimya sektöründe yatırımlar yapmalarını ve İran’a petro-kimya sektörü ile ilgili araç- gereç, makine ve teknoloji ihracatını engellemektedir.

Öte yandan, İran’ın ulusal para birimi riyalin, dolar ve euro karşısında aşırı değer kaybetmesi sonucunda alıcıların indirim talep etmeleri de ihracat sektörlerimiz için ayrı bir olumsuz gelişme olarak önümüzde durmaktadır.

(16)

Öte yandan, İran ekonomisi 2011 yılında % 2,5 büyüme gösterirken, uluslararası finans kuruluşları, ağırlaşan yaptırımlar nedeniyle ülke ekonomisinin 2012 yılı büyümesinin olumsuz etkileneceğini belirtmektedirler.

İran ekonomisinin 2012 yılında % 2,5-3,0 düzeyinde büyümesi öngörülürken, işsizlik oranı ise % 15’in üzerinde tahmin edilmektedir.

Ortadoğu pazarının önemli ülkelerinden Irak ekonomisinin 2011 yılında

% 7-8 aralığında büyüdüğü kaydedilirken, IMF, Irak ekonomisinin 2012 yılında ise % 12 civarında büyüyeceğini öngörmektedir.

30 milyona yakın nüfusu ve gelecekte artması beklenen petrol gelirleri sayesinde alım gücünün de artması beklenen Irak’ta, başta güvenlik ve yüksek işsizlik olmak üzere halen ciddi sorunlar mevcuttur ve ülke nüfusunun % 25'inden fazlası yoksulluk sınırının altında yaşamaktadır.

Başta kanalizasyon, temiz su temini ve elektrik gibi altyapı sorunları da çözüm beklemeye devam etmektedir.

Bunlara rağmen özellikle ayakkabı, halı ve konfeksiyon sektörlerimiz için gittikçe büyüyen pazar haline gelen Irak’ın önemi ihracat sektörlerimiz açısından giderek daha da artmaktadır.

Öte yandan, yabancı petrol şirketlerinin Irak'ta petrol üretmeye başlamasıyla birlikte petrol ihracatının artması, buna paralel ülkenin mali durumunun düzelmesi ve büyümenin devam etmesi beklenmektedir.

Dünyanın başlıca petrol ihracatçılarından Suudi Arabistan'da, ülkenin GSYH'si yaklaşık 600 milyar dolar olarak hesaplanırken, satın alma paritesine göre kişi başına gelir ise 24 bin dolar seviyesinde bulunmaktadır.

Bütçe gelirlerinin % 75'ini, toplam ihracatın ise % 90'ını petrol gelirlerinin oluşturduğu ülkede, son dönemde petrol fiyatlarındaki toparlanma ile birlikte ekonomide olumlu gelişmeler beklenmektedir.

IMF tarafından yapılan projeksiyonlar doğrultusunda Suudi Arabistan’ın 2011 yılında % 6,5 büyüdüğü öngörülürken, 2012 yılında ise % 3,5-3,6 oranında büyüme beklenmektedir.

Başta tekstil ve hammaddeleri olmak üzere ihracat sektörlerimizin önemli bir pazarı olan Ortadoğu grubundaki Suriye tarafından Serbest Ticaret Anlaşması’nın askıya alınması ve Türkiye’den yapılan ihracatlarda % 30 oranında ek gümrük vergisi uygulanması sonucunda önümüzdeki dönemde genel ihracatın yanısıra tekstil ve hammaddeleri ihracatında da sert düşüş beklenmektedir.

Tekstil sektörümüzü etkileyen diğer bir gelişme de, Mısır’ın 5205, 5206 ve 5207 4’lü başlıklarında yeralan pamuk ipliği ithalatına karşı 24 Kasım 2011 tarihinde bir korunma önlemi soruşturması açılması ve 29 Aralık 2011 tarihinden itibaren geçici önlem olarak kg başına 3,33 Mısır poundu uygulanmaya başlanmasıdır.

2010-Ocak 2011

(17)

I.11. Türkiye Ekonomisi Büyümeye Devam Etti

2011 yılının ilk yarısında iyice ısınan ekonomiyi soğutmak için alınan önlemlere rağmen Türkiye ekonomisi yılın üçüncü çeyreğinde de %8,2 oranla beklentilerin üzerinde büyümüştür. Sözkonusu dönemde sanayi sektörü % 8,4’lük büyümeyle genel ekonomik büyümeye katkı yapmaya devam etmiştir.

Türkiye ekonomisi yılın ilk üç çeyrek dönem toplamında ise 2010 yılının aynı dönemine göre %9,6’lık büyüme kaydetmiştir.

Türkiye genel ihracatı 2011 yılında % 18,2 artışla 134,6 milyar dolara yükselirken, yılın ilk 11 aylık döneminde dış ticaret açığı % 55,3 artışla 97,7 milyar dolara ulaşmış ve ihracatın ithalatı karşılama oranı geçen yılın aynı döneminde % 61,9 iken, bu yılın Ocak-Kasım döneminde % 55,6'ya gerilemiştir. Sadece Kasım ayında ise ihracat % 18,5 artarken, ithalat % 8,8 artmış ve aylık bazda dış ticaret açığı uzun zamandan beri ilk kez daralma sürecine girerek Kasım ayında geçen yılın aynı ayına göre % 2,8 azalmıştır.

Güncel dış ticaret verilerinin de gösterdiği gibi, son aylarda iç ve dış talepteki dengelenme eğiliminin dış ticaret verileri üzerindeki etkileri belirginleşmeye başlamıştır. İç talebin seyrine bağlı olarak dış ticaret açığındaki daralmanın önümüzdeki aylarda da devam etmesi öngörülmektedir. Önümüzdeki aylarda dış ticaret açığındaki daralmanın cari açıktaki gerilemeye daha fazla katkıda bulunması beklenmektedir. 2012 yılında sektörlerimizin en büyük ihracat pazarı olan AB’nin yanısıra alternatif pazarlar olarak değerlendirilen Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Rusya’daki gelişmelerin de dış ticaret dengesinin seyrinde etkili olacağı düşünülmektedir.

Sanayi üretim endeksine göre imalat sanayi endeksi geçen yılın aynı dönemine göre Eylül ayında % 12,8 artarken, Ekim ayında % 7,2, Kasım ayında ise % 7,6 artış göstererek son 2 ayda nispeten yavaşlasa da büyümesini sürdürmüştür.

Kapasite kullanım verilerine göre ise imalat sanayi kapasite kullanım oranı 2011 yılı Ekim ayında geçen yılın aynı ayına göre % 1,7 artışla % 77'ye yükselirken, Kasım ayında % 1 artışla % 76,9’a çıkmış, Aralık ayında ise % 0,1 düşüşle % 75,5’e gerilemiş bulunmaktadır.

TÜİK tarafından açıklanan verilere göre işsizlik oranı 2011 yılı Ekim ayında geçen yılın aynı dönemine göre % 2,1 azalarak % 9,1’e gerilemiştir. İşsizlik oranı 2011 yılı Ağustos ayında % 9,2 olarak açıklanırken, Eylül ayında ise % 8,8 ile son 10 yılın en düşük seviyesine inmişti.

İhracat sektörlerimizi yakından ilgilendiren döviz kurlarıyla ilgili olarak, Döviz kurlarındaki yükseliş ihracatçılar için olumlu gibi görünse de, döviz kurlarındaki kısa vadeli iniş-çıkışlar ve euro/dolar paritesinin gerilemesi,

(18)

ihracatının önemli bir bölümün euro, ithalatının ise büyük kısmını dolar ile yapan ihracat sektörlerimiz açısından olumsuz bir gelişmedir.

Aralık ayı sonunda 2012 yılına ilişkin Para ve Kur Politikası’nı açıklayan Merkez Bankası, gelecek dönemde uygulayacağı politikalara ilişkin önemli mesajlar vermiştir. Merkez Bankası, küresel ekonomiye dair belirsizliklerin yüksek seviyelerde seyretmesi ve risk iştahındaki aşırı oynaklık nedeniyle önümüzdeki dönemde de para politikasındaki esnekliğin korunacağını açıklamıştır. Bununla birlikte Merkez Bankası’nın uygulayacağı politikaların piyasalar tarafından öngörülebilirliğinin artırılması amacıyla iletişim stratejisinde değişikliğe gideceğini açıklaması piyasalarda olumlu algılanmıştır.

Son çeyrekte Merkez Bankası ve ekonomi yönetiminin yurtiçinde ekonomik aktiviteyi kontrol altına almak için uyguladıkları politikalarda “belirgin” bir sıkılaşmaya gitmesi, kredi hacmindeki yıllık artışın yavaşlamasında etkili olmuştur. İzlenen politikaların önümüzdeki dönemde de kriz sonrasında büyümeye en fazla katkıyı sağlayan özel tüketim ve yatırım harcamaları üzerinde etkili olacağı ve yurtiçindeki ekonomik aktivitenin yavaşlayacağı tahmin edilmektedir. Öte yandan, net ihracat kaleminin büyümeye katkı sağlamaya devam edeceği öngörülmektedir.

Bu çerçevede, yılın son çeyreğine ilişkin açıklanan öncü göstergeler yurtiçindeki ekonomik aktivitenin ivme kaybetmekle birlikte artmaya devam ettiğine işaret etmektedir. Bu kapsamda, yılın ilk üç çeyreğinde güçlü büyüme performansı sergileyen Türkiye ekonomisinin 2011 yılında % 8,3 düzeyinde büyüdüğü tahmin edilmektedir. 2012 yılında ise, Merkez Bankası’nın izlediği sıkılaştırıcı politikaların yanı sıra Türkiye’nin en büyük ihracat pazarı olan Euro Alanı’ndaki yavaşlamanın gecikmeli etkilerinin yurtiçi piyasaları etkileyeceği düşünülmektedir. Söz konusu etkilerle, 2012’de büyümenin ivme kaybederek %3,5 düzeyinde gerçekleşeceği öngörülmektedir.

Başta Euro Bölgesi kaynaklı olmak üzere küresel ekonomiye ilişkin risklerin 2012 yılında da varlığını koruyacağı tahmin edilmektedir. Bu çerçevede, döviz kurundaki gelişmelerin sağladığı nispi rekabet avantajına rağmen dış talepte 2012 yılında önemli bir toparlanma beklenmemektedir. Enflasyondaki yükselişi sınırlamak için para politikasında ek sıkılaştırmaya giden Merkez Bankası’nın bu tavrını bir süre daha devam ettireceği düşünülmektedir. İç talebin de genel olarak tedrici bir artış sergileyeceği öngörüsü paralelinde, 2012’de reel ekonomik büyümenin yavaşlaması, kredi hacmindeki artış eğiliminin de 2011’e kıyasla daha ılımlı bir seyir izlemesi beklenmektedir.

Bu noktada, Türk ihracat sektörlerini yakından ilgilendiren diğer önemli bir sorun da ülkemizin ticari ilişkilerinin ağırlıklı olduğu başta AB olmak üzere gelişmiş ülkelerde istihdam alanındaki toparlanmanın çok zayıf olması ve bununla bağlantılı olarak önümüzdeki dönemlerde bu ülkelerde özel tüketim harcamalarının zayıf kalmasının sonucunda bu ülkelere ihracatlarda yavaşlama riski artmaktadır.

(19)

Öte yandan, Dünya Bankası tarafından Ocak ayında yayımlanan Küresel Ekonomi raporunda, Türkiye yüksek cari açık nedeniyle gelişmekte olan ülkeler arasında kırılgan ülke olarak değerlendirilmesine rağmen yine de 2012 yılında % 2,9 büyüme öngörüldüğü belirtilmiştir.

(20)

II. İHRACATIN GENEL GÖRÜNÜMÜ

II.1 Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatı %10,7 Arttı

Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından açıklanan verilere göre, 2011 yılında Türkiye’den 16,2 milyar dolar değerinde hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatı yapılmıştır. 2010 yılına kıyasla ihracatta, dolar bazında %10,7 oranında artış meydana gelmiştir.

Hazırgiyim ve konfeksiyon sektörü, 2011 yılında ihracatı %17,4 oranında artan otomotiv endüstrisinin ve ihracatı %28,9 oranında artan kimyevi maddeler ve mamulleri sektörünün ardından, en fazla ihracat yapan üçüncü sektör konumuna geçmiştir.

2011 yılında hazırgiyim ve konfeksiyon sektörünü en çok etkileyen uluslararası ekonomik gelişmelerin başında, en önemli pazar konumundaki Avrupa Birliği ülkeleri başta olmak üzere gelişmiş ülkelerdeki borç krizinin özellikle yılın sonuna doğru giderek daha ciddi bir hal alması gelmiştir.

Kuzey Afrika’da Tunus, Libya ve Mısır ile başlayıp Ortadoğu’ya yayılan ve Türkiye’ye komşu ülkeleri de etkileyen siyasi çalkantılar, Türkiye’nin hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatını olumsuz etkileyen diğer bir faktör olmuştur. Diğer yandan, Japonya’da 2011 Mart ayında meydana gelen deprem dolayısıyla hem ülke ekonomisi hem de dünya ticareti ve küresel tedarik zincirleri etkilenirken, Japonya’nın dünyanın önemli suni-sentetik elyaf ve iplik üreticisi olması dolayısıyla hammadde maliyetleri de etkilenmiştir.

Rekabet gücü açısından ihracat sektörlerini yakından ilgilendiren döviz kurları 2011 yılında dalgalı bir seyir izlemiş, yıl sonunda euro/dolar paritesinin 1.30’lara kadar düşmesi, ihracatının büyük bölümünü para birimi euro olan ülkelere yapan, buna karşın hammadde vb. ithalatının büyük kısmını ise dolar para biriminden yapan her ihracat sektörünü etkilediği gibi hazırgiyim ve konfeksiyon sektörünü de olumsuz etkilemiştir.

Gerek hazırgiyim ve konfeksiyon gerekse tekstil ve hammaddeleri sektörlerinin en önemli girdisi durumundaki pamuğun 2011 yılı içinde dünya tekstil sanayi üretimindeki daralmaya bağlı talep düşüşü çerçevesinde fiyatının gerileme eğilimine girmesi ise, tekstil ve konfeksiyon sektörlerinin ihracat performanslarını olumlu etkileyen bir faktör olmuştur.

Tüm bu temel etkenler, Türkiye’nin hazırgiyim ve konfeksiyon ihracat artışının oransal olarak genel ihracat artışının (%18,2) gerisinde kalmasına yolaçmıştır.

(21)

2011 yılında genel ihracat performansı içerisinde, hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatının payını 2010 ile karşılaştırmalı olarak gösteren tablo aşağıda verilmektedir.

Birim: 1000 $

2010 2011 2010 / 11

Ocak - Aralık Ocak - Aralık Değişim % Türkiye Genel İhracatı 113.883.219 134.571.338 18,2 Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatı 14.622.591 16.186.506 10,7 Haz. ve Konf. İhracatının Payı % 12,8 12,0

Sanayi İhracatı 93.456.511 111.537.870 19,3 Haz. ve Konf. İhracatının Sanayi

Ürünleri İhracatındaki Payı % 15,6 14,5 Genel İhracat Performansı İçinde

Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatının Payı

Kaynak: İhracatçı Birlikleri Kay ıtları

2011 yılında Türkiye genel ihracatı %18,2 oranında artarak 134,6 milyar dolara yükselmiştir. Sanayi ihracatı ise %19,3 oranında artışla 93,5 milyar dolardan 111,5 milyar dolara yükselmiştir. Hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatındaki artış (%10,7) hem genel ihracattaki %18,2’lik hem de sanayi ihracatındaki %19,3’lük artışların oransal olarak gerisindedir. Bu çerçevede, 2011 yılında hazırgiyim ve konfeksiyon sektörünün ihracat performansının, gerek genel ihracat performansının gerekse sanayi ihracat performansının bir miktar gerisinde kaldığı ifade edilebilir.

2011 yılında, hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatının Türkiye genel ihracatındaki payı %12,8’den %12’ye, sanayi ihracatındaki payı ise

%15,6’dan %14,5’e gerilemiştir.

Öte yandan, 2011 yılına ilişkin istatistikler çerçevesinde, genel ihracat içerisinde tekstil sanayii ile birlikte hazırgiyim ve konfeksiyon sektörü toplam 24,2 milyar dolar (16,2 milyar dolar + 8 milyar dolar = 24,2 milyar dolar) ile en fazla ihracat gerçekleştiren sektör olurken, otomotiv sektörü 20,4 milyar dolar ile en fazla ihracat gerçekleştiren ikinci sektör olmuştur. Kimyevi maddeler ve mamulleri sektörü ise 16,3 milyar dolar ihracat ile üçüncü sırada yeralmaktadır.

II.2 Aylar İtibarıyla Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatının Seyri

Hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatı 2011 yılında %10,7 oranında artmıştır.

İhracatın aylar itibarıyla artış oranları dikkate alındığında, yılın ilk altı ayında hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatının yükselen bir ivme ile arttığı, Temmuz ayında artış ivmesinin düşmesine rağmen dolar bazında 1,6 milyar dolar ihracat rakamı ile tavan yaptığı görülmektedir.

(22)

Ağustos ayında da %29’luk artışla 1,5 milyar doların altına düşülmezken, izleyen dört ayda aylık bazda %1,8 ile %8 arasında değişen oranlarda ihracat düşüşleri olmuştur. Eylül ayı 1,1 milyar dolar ile 2011’in dolar bazında en az hazırgiyim ve konfeksiyon ihraç edilen ayı olurken, Ekim ve Kasım aylarındaki %2,4’lük düşüşleri Aralık ayında %8’lik ihracat düşüşü izlemiştir. Hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatında 2011 yılının son dört ayında görülen aylık bazda düşüşler, yıllık performansa olumsuz etki etmiştir.

Aşağıdaki tabloda 2011 yılında hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatının aylar itibariyle seyri 2010 ile karşılaştırmalı olarak verilmektedir.

Birim: 1000 $

2011/10

Aylar 2010 2011 % Değişim

Ocak 1.159.649 1.311.105 13,1 Şubat 1.139.707 1.303.744 14,4 Mart 1.234.477 1.429.689 15,8 Nisan 1.195.373 1.405.545 17,6 Mayıs 1.053.888 1.297.528 23,1 Haziran 1.165.113 1.483.460 27,3 Temmuz 1.370.855 1.625.258 18,6 Ağustos 1.169.172 1.508.031 29,0 Eylül 1.132.852 1.112.185 - 1,8 Ekim 1.355.988 1.323.636 - 2,4 Kasım 1.187.590 1.159.631 - 2,4 Aralık 1.458.421 1.341.076 - 8,0

Kaynak:İhracatçı Birlikleri Kayı tları

Aylar İtibariyle Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatı 2010 - 2011 Ocak - Aralık

- 200.000 400.000 600.000 800.000 1.000.000 1.200.000 1.400.000 1.600.000 1.800.000

1000 $

Ocak

Şubat

Mart Nisan

Mayıs Haziran

Temmuz Ağustos

Eyl Ekim

Kam Aralık Aylar

Aylar İtibariyle

Türkiye'nin Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatı 2010 - 2011 Ocak- Aralık

2010 2011

(23)

II.3 İhracatçı Birlikleri Bazında Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatı

Hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatı, Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde faaliyet göstermekte olan İhracatçı Birlikleri tarafından kayda alınmaktadır. İhracatçı Birlikleri bazında hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatının dağılımı, bölgeler bazında dağılım konusunda da bilgi vermektedir.

2011 yılında Türkiye’den yapılan toplam 16,2 milyar dolar değerinde ihracatın %76’lık kısmı, İstanbul’dan gerçekleştirilmiştir. Bursa’dan yapılan ihracatın %3,9’luk payı da dikkate alındığında, %79,9’luk pay ile Marmara Bölgesi’nden yapılan ihracat, Türkiye toplam hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatının beşte dördüne karşılık gelmektedir.

Diğer yandan, İzmir’den yapılan hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatının %7,3 pay ve Denizli’den yapılan ihracatın %6,7 pay aldığından hareketle, Ege Bölgesi’nin Türkiye toplam hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatından aldığı pay

%14 düzeyindedir.

Antalya ile birlikte Akdeniz Bölgesi’nin hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatındaki payı toplam %1,6, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin payı %1,8 ve Doğu Anadolu Bölgesi’nin payı %1,7’dir.

2011 yılında hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatının İhracatçı Birlikleri bazında dağılımı, izleyen tablo ve grafikte verilmektedir.

2010 2011 Değişim

(%) 2010 2011 Değişim

(%)

Pay

%

İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhr. Birl. 1.105.995 1.018.844 -7,9 11.072.625 12.305.136 11,1 76,0

Denizli Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhr.Birl. 87.425 82.985 -5,1 1.005.841 1.088.124 8,2 6,7 Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhr. Birl. 120.173 105.669 -12,1 1.038.877 1.177.130 13,3 7,3 Uludağ Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhr. Birl. 57.164 50.950 -10,9 567.537 632.135 11,4 3,9 Doğu Anadolu İhr. Birl. (Hazırgiyim Kaydı) 28.690 23.210 -19,1 364.088 269.980 -25,8 1,7

Akdeniz Hazırgiyim ve Konf. İhr. Birl. 18.909 17.938 -5,1 189.400 220.664 16,5 1,4

Güneydoğu Anadolu İhr. Birl. (Hazirgiyim Kaydı) 24.959 23.993 -3,9 226.472 286.531 26,5 1,8

Diğer Birlikler (Ko mbine İhracat) 11.713 15.420 31,6 135.487 182.102 34,4 1,1

Antalya İhr. Birl. (Hazırgiyim Ka ydı) 3.393 2.067 -39,1 22.265 24.704 11,0 0,2

Toplam 1.458.421 1.341.076 -8,0 14.622.591 16.186.506 10,7 100,0

K aynak: İhracatçı Birlik leri Kay ıtları

İhracatçı Birlikleri Bazında Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatı

Aralık 1 Ocak - 31 Aralık

(24)

İhracatçı Birlikleri Bazında Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatı 2011 Ocak - Aralık

D. Anadolu İhr. Birl.

(Hazırgiyim Kaydı) 1,7%

Güneydoğu Anadolu İhr. Birl. (Hazirgiyim

Kaydı) 1,8%

Akdeniz Hazırgiyim ve Konf. İhr. Birl.

1,4%

Diğer Birlikler (Hazırgiyim Kaydı)

1,3%

Ege Hazırgiyim ve Konf.İhr.Birl.

7,3%

Uludağ Hazırgiyim ve Konf.İhr.Birl.

3,9%

Denizli Hazırgiyim ve Konf.İhr.Birl.

6,7%

İstanbul Hazırgiyim ve Konf.İhr. Birl.

76%

(25)

III. BAŞLICA ÜLKE GRUPLARI İTİBARIYLA İHRACAT

III.1 Ülke Grupları İtibarıyla İhracat Performansı

2011 yılında başlıca ülke grupları itibarıyla Türkiye’nin hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatının dağılımı ve payları, değişim oranları ile birlikte aşağıdaki tabloda verilmektedir.

2010 Toplam 2011 Toplam

Ocak - Aralık Konf'da Ocak - Aralık Konf'da Değişim

1000 $ Pay % 1000 $ Pay % %

AB Ü lkeleri (27) Toplamı 11.688.169 79,9 12.846.999 79,4 9,9

Ortadoğu Ülkeleri Toplamı

(S. Arabistan, İsrail, Kuveyt vb) 719.720 4,9 923.510 5,7 28,3

Eski Doğu Bloku Ülkeleri Toplamı

(Rusya Fed.,Ukrayna, Sırbistan vb) 577.356 3,9 640.961 4,0 11,0

Amerika Ülk eleri Toplamı

(ABD, Kanada, Brezilya, Meksika vb) 492.524 3,4 529.649 3,3 7,5

Afrik a Ülkeleri Toplamı

(Mısır, Cezayir, Güney Afr. Cum.vb) 380.124 2,6 425.170 2,6 11,9

Diğer Avrupa Ülkeleri Toplamı

(Norveç, İsviçre, KKTC) 244.261 1,7 262.158 1,6 7,3

Serbest Bölgeler Toplamı 206.546 1,4 197.878 1,2 -4,2

Türk Cumhuriyetleri Toplamı (Azerbaycan,

Özbekistan, Kazak istan vb) 202.251 1,4 192.579 1,2 -4,8

Asya ve Okyanusya Ülkeleri Toplamı

(Japonya, ÇHC, Hong Kong, Hindistan vb) 110.620 0,8 167.181 1,0 51,1

Toplam Hazırgiyim ve Konfeksiyon

İhracat Kaydı 14.622.591 100 16.186.506 100 10,7

Başlıca Ülke Grupları İtibariyle Türkiye Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracat Kaydı

Kaynak: İhracatçı Birlikleri Kayıtları

0 2.000.000 4.000.000 6.000.000 8.000.000 10.000.000 12.000.000 14.000.000

AB Ülkeleri (27)

Ortadoğu Ülk. Eski Doğu Bloku Ülk.

Amerika Ülk. Af rika Ülk. Diğer Avrupa Ülk.

Serbest Bölgeler

Türk Cumh. Asya ve Okyanusya

Ülk.

Başlıca Ülke Grupları İtibariyle Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatı

2010 - 2011 Ocak - Aralık

2010 Ocak-Aralık 2011 Ocak-Aralık

Referanslar

Benzer Belgeler

Bursa İli Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sektöründe ise 2018 yılında 724,9 milyon dolar değerinde kaydedilen ihracat Türkiye Geneli hazırgiyim ve konfeksiyon

Eski Doğu Bloku ülke grubundaki ikinci büyük pazar Ukrayna’ya Türkiye’den 2011 Ocak-Eylül döneminde 97,2 milyon dolar değerinde hazırgiyim ve konfeksiyon mamulü

Dokuma Konfeksiyon İhracatında Artış Sektörel Artıştan Fazla: %9,4 2014 yılında Türkiye’den yaklaşık 6,3 milyar dolar değerinde dokuma konfeksiyon mamulü

2005 yılı başından itibaren, tekstil ve hazırgiyim kotalarının kalkması, dünyada yeni bir dönemi başlattı. Hükümetler kendi sanayilerini şiddetli rekabete

Bu şartname; yeni Proje hazırlanması kapsamında İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği (bundan sonra “İTKİB” olarak

(bundan sonra “URGE” olarak anılacaktır) kapsamında İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği (bundan sonra “İTKİB” olarak

2020 yılında Ukrayna’ya ihracatımız bir önceki yıla göre % 8 artış göstermiş ve 2,082 milyar dolar olmuştur. 2020 yılında ülkeden ithalatımız ise bir önceki yıla

HSBC ve ilişkili kuruluşlar ve/veya bu kuruluşlarda çalışan personel araştırma raporlarında sözü edilen (veya ilişkili) menkul kıymetlere yatırım yapabilir ve