• Sonuç bulunamadı

HRACATIN GENEL GÖRÜNÜMÜ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "HRACATIN GENEL GÖRÜNÜMÜ"

Copied!
68
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

2014 YILLIK

HAZIRG İ Y İ M ve KONFEKS İ YON SEKTÖRÜ

İ HRACAT PERFORMANS DE Ğ ERLEND İ RMES İ

İTKİB GENEL SEKRETERLİĞİ

Hazırgiyim ve Konfeksiyon Şubesi

(2)

İÇİÇİİNNDDEEKİLLEERR

YÖNETİCİ ÖZETİ ... 4

Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatı %8 Arttı ... 4

İhracatın %74,8’i AB Ülkelerine ... 4

Ürün Grupları Bazında İhracat Performansı ... 4

Kapasite Kullanım Oranı %77,5 ... 5

Performansa Etki Eden Faktörler ... 5

I. DÜNYA VE TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ SON GELİŞMELER ... 6

I.1. Dünya Ekonomisi Jeopolitik Riskler ve Çin Ekseninde ... 6

I.2. ABD Ekonomisi ... 8

I.3. Avrupa Birliği Ekonomisi ... 9

I.4. Almanya Ekonomisi ... 10

I.5. İngiltere Ekonomisi ... 11

I.6. Fransa Ekonomisi ... 11

I.7. İtalya Ekonomisi ... 12

I.8. İspanya Ekonomisi ... 12

I.9. Diğer Bazı Hedef Pazarlardaki Gelişmeler ... 13

I.9.1. BDT Ülkeleri’nde Gelişmeler ... 13

I.9.2. Ortadoğu Ekonomileri ... 15

I.10. Türkiye Ekonomisi ... 16

II. İHRACATIN GENEL GÖRÜNÜMÜ ... 19

II.1 Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatı %8 Arttı ... 19

II.2 Aylar İtibarıyla Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatının Seyri ... 20

II.3 İhracatçı Birlikleri Bazında Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatı ... 22

III. BAŞLICA ÜLKE GRUPLARI İTİBARIYLA İHRACAT... 24

III.1 Ülke Grupları İtibarıyla İhracat Performansı ... 24

III.2 En Fazla İhracat Yapılan Ülkeler ... 25

III.3 İhracat Artışında Öne Çıkan Ülkeler ... 26

III.4 AB Ülkeleri’ne İhracat Artışı Sektörel Artıştan Yüksek: %8,8 ... 28

III.5. En Yüksek Oranlı İhracat Artışı Ortadoğu Ülkeleri’nde: %21,1 ... 29

III.6. Eski Doğu Bloku Ülkeleri’nde %4,3 Kayıp Var ... 30

III.7. Afrika Ülkeleri’ne İhracat %11,9 Arttı ... 31

III.8. Amerika Ülkelerine İhracat Artışı Sektörel Artışın Gerisinde: %2,4 ... 33

III.9. Türk Cumhuriyetleri’ne İhracat 2014’te Toparlandı ... 34

III.10. Diğer Avrupa Ülkeleri’ne İhracat %6,4 Azaldı ... 35

III.11. Asya ve Okyanusya Ülkelerine İhracat Artışı %4,1... 36

III.12. Serbest Bölgelere İhracat Yarı Yarıya Azaldı ... 37

IV. ÜRÜN GRUPLARI BAZINDA HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON İHRACATI ... 38

IV.1 Örme Konfeksiyon İhracatında %8,4 Artış Var ... 39

IV.2 En Fazla İhraç Edilen Örme Giysilerde Durum ... 41

IV.3 Çorap İhracatındaki Artış Sektörel Artışın Gerisinde: %5,9 ... 43

IV.4. Dokuma Konfeksiyon İhracatında Artış Sektörel Artıştan Fazla: %9,4 ... 44

IV.5. En Fazla İhraç Edilen Dokuma Konfeksiyon Mamullerinde Durum ... 47

(3)

IV.6 Denim Giysi İhracatı %5 Arttı ... 48

IV.7 İç Giyim ve Yatak Kıyafetlerinin İhracat Performansı İyi ... 50

IV.8 Diğer Hazır Eşya İhracatında Artış %1,8 ... 52

V. HAMMADDE İTHALATI ... 55

VI. KONFEKSİYON İTHALATI ... 58

VI.1 Temel Ürün Grupları İtibariyle İthalat ... 58

VI.2 Ülkeler İtibariyle İthalat ... 61

VII. KAPASİTE KULLANIM ORANI ... 63

VIII. PERFORMANSA ETKİ EDEN FAKTÖRLER ... 65

Euro/Dolar Paritesi’nin Etkileri ... 65

Ek 1: Sektörler ve İhracatçı Birlikleri Bazında Türkiye İhracat Kaydı 2014 Yıllık ... 67

Ek 2: Türkiye Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracat Kaydı: 2014 Yıllık ... 68

(4)

YÖNETİCİ ÖZETİ

Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatı %8 Arttı

Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından açıklanan verilere göre, 2014 yılında Türkiye’den 18,7 milyar dolar değerinde hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatı yapılmıştır. 2013 yılına kıyasla ihracatta, dolar bazında %8 oranında artış meydana gelmiştir.

Hazırgiyim ve konfeksiyon sektörü, 2014 yılında ihracatı %4,5 oranında artan otomotiv endüstrisinin ardından, en fazla ihracat yapan ikinci sektör konumundadır.

İhracatın %74,8’i AB Ülkelerine

2014 yılında, Türkiye’den AB ülkeleri, Ortadoğu ülkeleri, Afrika Ülkeleri, Amerika ülkeleri, Türk Cumhuriyetleri ile Asya ve Okyanusya ülke gruplarına yapılan hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatı, %2,4 ile %21,1 arasında değişen oranlarda artmıştır. Eski Doğu Bloku ülkeleri, diğer Avrupa ülkeleri ve Serbest Bölgeler ise hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatının %4,3 ile %54,9 arasında değişen oranlarda azaldığı ülke grupları olmuştur. Sektörel ihracatın %74,8’i AB ülkelerine gitmiş ve artış %8,8 olmuştur. Ortadoğu ülkelerine ihracatta %21,1’lik ve Afrika ülkelerine ihracatta %11,9’luk artışlar, Türkiye’nin hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatının %8’lik artışla 18,7 milyar dolara ulaşmasını desteklemiştir.

Türkiye’den en fazla hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatı yapılan ülkeler Almanya, İngiltere, İspanya, Fransa, Hollanda, İtalya ve Irak olarak sıralanmışlardır. En fazla ihracat yapılan on ülkenin dokuzunda %0,3 ile

%82,3 arasında değişen oranlarda artışlar olurken, sadece İtalya’ya ihracatta %1,8’lik bir düşüş kaydedilmiştir. En yüksek oranlı ihracat artışı

%82,3 ile Romanya’ya ihracatta olmuştur.

Ürün Grupları Bazında İhracat Performansı

Türkiye’nin hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatında ağırlıklı ürün grubu yıllardır örme konfeksiyon mamulleridir. 2014 yılında örme konfeksiyon mamullerinin toplam hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatındaki payı %54,3, dokuma konfeksiyon mamullerinin payı %33,7 ve hazır eşyaların payı %12 olmuştur.

2014 yılında hazırgiyim ve konfeksiyonun üç temel ürün grubunda da ihracat artışları olmuştur. Bu dönemde, %8,4 oranında artışla 10 milyar doların üzerinde örme konfeksiyon mamulü ihraç edilirken, dokuma konfeksiyon mamulleri ihracatı %9,4 oranında artarak 5,7 milyar dolardan 6,2 milyar

(5)

dolara çıkmış, hazır eşya ihracatı ise %1,8 artışla 2,2 milyar dolar olmuştur.

Yıl sonu itibarıyla hazırgiyim ve konfeksiyonun tüm ürün gruplarında ihracat artışları görülürken, örme konfeksiyon mamullerindeki ihracat artışı (%8,4) ve dokuma konfeksiyon mamullerindeki ihracat artışı (%9,4) %8’lik sektörel ihracat artışından fazla, ev tekstili mamullerinin de yeraldığı hazır eşya ürün grubunda ihracat artışı (%1,8) sektörel ihracat artışından oransal olarak oldukça düşük olmuştur. Genel itibarıyla bakıldığında, örme ve dokuma konfeksiyon mamullerinde hazır eşyalardan daha başarılı bir ihracat performansı gösterildiği söylenebilir.

Kapasite Kullanım Oranı %77,5

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) tarafından açıklanan son

“İmalat Sanayi Kapasite Kullanım Oranı” tablosundaki bilgilere göre, hazırgiyim ve konfeksiyon sanayiinde 201 Aralık ayında %76,6 olan kapasite kullanım oranı, 2014 yılının Aralık ayında %1,2 oranında artarak %77,5’e yükselmiştir.

Performansa Etki Eden Faktörler

Hazırgiyim ve konfeksiyon sektörünün ihracat performansına etki eden en temel faktörlerden biri euro/dolar paritesidir.

2014 yılında gerçekleştirilen 18,7 milyar dolarlık hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatının, 14,021 milyar dolarla %74,8’i ihracatın Euro üzerinden gerçekleştirildiği AB28 ülkelerine yapılmaktadır.

2013 yılında 1 Euro 1,3280 ABD Dolarına eşit iken, 2014 yılında Euro’nun değeri ABD Dolarına karşı %0,14’lük artışla 1,3299 dolar düzeyine yükselmiştir.

Bu durumda, 2014 yılında Euro bazında yapılan ihracat, dolar olarak istatistiklerde yeralırken, dolar bazındaki istatistiklerde %0,14 oranında fiktif bir artış yaratmaktadır.

Bu çerçevede, 14,021 milyar dolarlık Euro bölgesine yapılan ihracat,

%0,14’lük pariteden kaynaklanan fiktif artıştan arındırıldığında, AB’ne ihracatın gerçek değeri 14,001 milyar dolar olmakta ve bu durumda 2014 yılında toplam ihracat tutarı 18,724 milyar dolar olarak hesaplanmaktadır. Bu durumda, hazırgiyim ve konfeksiyon sektörünün ihracat performansında

%8’lik değil, reel bazda %7,86’lık artış meydana gelmiş olmaktadır.

(6)

I. DÜNYA VE TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ SON GELİŞMELER

I.1. Dünya Ekonomisi Jeopolitik Riskler ve Çin Ekseninde

Dünya ekonomisi zorlu geçen 2014 yılını geride bırakırken, başta Irak ve Suriye olmak üzere Ortadoğu’da devam eden çatışmalar ve siyasi krizin yanı sıra Ukrayna’da devam eden iç savaş ve bölgedeki gerilim küresel risk algısını yükselterek uluslararası ekonomi ve ticareti olumsuz etkilerken, AB’de tekrar yükselişe geçen durgunluk, yaptırımlar nedeniyle Rusya ekonomisindeki sorunlar ve Çin ekonomisindeki yavaşlama da küresel ekonomiyi olumsuz yönde etkilemektedir.

Dünya ekonomisi 2014 yılında inişli çıkışlı dönemler geçirmekle birlikte genel olarak vasat bir büyüme performansı sergilemiştir. ABD ekonomisindeki güçlü seyre karşılık Euro Bölgesinde ekonominin kırılgan seyri, Çin ekonomisindeki ivme kaybı ve Japonya ekonomisindeki yavaşlama bu performansta etkili olmuştur. Söz konusu gelişmeler doğrultusunda küresel talep olumsuz bir görünüm sergilemiş ve başta petrol fiyatları olmak üzere genel olarak emtia fiyatlarında düşüşler izlenmiştir.

Petrol fiyatlarındaki düşüşte talebe ilişkin gelişmelerin yanı sıra arzın son yıllarda hızlı artış eğilimi sergilemesi de etkili olmuştur. Bu düşüşe rağmen önde gelen petrol üreticisi ülkeler petrol arzında kesintiye gitmeme yönünde görüş bildirmeyi sürdürmüştür. Bu çerçevede, petrol fiyatları Haziran ortasında ulaşılan yılın en yüksek seviyesi olan 115 dolar/varil’den Aralık sonu itibarıyla 56 dolar/varil’e gerilemiştir.

Petrol fiyatlarındaki sert düşüş küresel ekonominin seyrine yönelik beklentilerin yeniden şekillenmesine neden olmaktadır. Petrol fiyatlarındaki düşüşün dünya GSYH’sinin yaklaşık %60’ını oluşturan Euro Bölgesi, Çin, Japonya ve ABD gibi enerji ithalatçısı olan ülkeleri ve genel olarak küresel ekonomiyi olumlu yönde etkilemesi beklenirken, Suudi Arabistan, Rusya, Venezuela, Nijerya ve İran gibi enerji ihracatçısı olan ülkeler üzerinde olumsuz etkiye neden olmaktadır.

Ukrayna ile yaşadığı sorunların ardından ABD ve AB tarafından çeşitli yaptırımlara maruz kalan Rusya ekonomisine yönelik endişeler, son dönemde petrol fiyatlarının gerilemesi ile birlikte belirgin ölçüde artmıştır.

Ülke ekonomisi ve devlet bütçesi büyük oranda petrol ve doğalgaz ihracatına bağlı olan Rusya’da petrol fiyatının düşmesine paralel rublenin değerinde de ciddi değer kaybı ve ülkeden önemli düzeyde net sermaye çıkışı yaşanırken, yaşanan gelişmeler diğer gelişmekte olan ülke piyasalarına yönelik risk algısının da bozulmasına neden olmaktadır.

2014 yılının 2. yarısında hızlanan ABD’de daha önce %3,9 olarak açıklanan 2014 yılı 3. çeyrek dönem büyümesi %5 olarak revize edilmiştir. Böylece, ABD ekonomisi son 11 yılın en güçlü büyüme performansını sergilerken, tüketim ve yatırım harcamalarının yukarı yönlü güncellenmesinin bu gelişmede etkili olduğu görülmüştür. ABD’de son çeyreğe ilişkin veri

(7)

açıklamaları da genel olarak güçlü bir görünüme işaret etmektedir. ABD Merkez Bankası’nın (Fed) para politikasına yön verirken yakından takip ettiği işgücü göstergelerinde de genel olarak olumlu bir seyir izlenmektedir.

Diğer yandan, 2014 yılının 2. çeyrek döneminde % 7,3 büyüyen Çin ekonomisinin yılın son çeyrek döneminde % 7,2 oranında büyüyerek yıllık bazda %7,4 oranında büyüdüğü açıklanırken, Çin ekonomisindeki yavaşlamanın büyük olasılıkla gelecek yıl da sürecek olması, küresel ekonominin seyri açısından olumsuz bir gelişme olarak ön plana çıkmaktadır. Çin’in yıllık büyüme oranının beklentilerin altında bir oran olmadığı belirtilse de, üçüncü ve dördüncü çeyrekteki büyüme oranlarının 2009 yılının ilk çeyreğinden bu yana en düşük oranlı büyüme olduğu görülmektedir. Çin ekonomi yönetimi ise hedeften küçük sapmalar olabileceğini kabul ederek bunun ciddi sorunlara neden olmayacağını ve ekonominin genel olarak yolunda olduğunu belirtmektedir.

Çin’in yavaşlayan ekonomik büyümesinin bile AB ve ABD ekonomilerinden daha iyi performans göstermesine karşın, önemli dönüm noktasında olan Çin ekonomisinde problemlerin artabileceği, mali teşvik veya parasal genişleme gibi tedbirlerle sorunların ertelenmesine karşın daha köklü reformlara ihtiyaç olduğu kaydedilmektedir.

Uzmanlara göre önünde en büyük sorun olarak düşük büyüme ve deflasyon sorunu olan Çin ekonomisinin tekrar iki haneli büyüme oranlarına dönmesinin imkansız olduğu ve 2015 yılında da % 7’nin altında bir oranda büyüyeceği tahmin edilmektedir.

Asya kıtasının diğer önemli ekonomisi Japonya’da kronik durgunluk ve deflasyona karşı uygulanan yeni ekonomi politikası ve Merkez Bankası’nın parasal genişleme programına rağmen ülke ekonomisi 2014’ün ikinci çeyrek döneminde % 7,3 küçülürken, üçüncü çeyrek dönemde de % 1,6 oranında daralarak teknik olarak resesyona girmiştir. Ekonominin daralmasında ihracatın zayıflaması ve iç tüketimin canlanmamasının rol oynadığı belirtilmektedir. Öte yandan, yılın son iki ayında petrol fiyatlarındaki sert düşüşün dünyanın önemli petrol ithalatçıları arasında yeralan Japonya’ya yararlı olacağı düşünülmektedir.

Diğer yandan, AB’nin ‘hasta adamı’ Yunanistan’da Cumhurbaşkanlığı seçiminin son turunda parlamentonun tek aday olan Stavro Dimas’ı seçmemesi üzerine 25 Ocak’ta yapılan erken genel seçimi radikal sol Syriza partisinin kazanması sonucunda parti lideri Alexis Çipras yeni hükümeti kurarak Başbakan olmuştur. Bu arada yardım paketlerine, sıkı para ve maliye politikalarına muhalefet etmesi nedeniyle piyasaların iktidara gelmesinden endişe duydukları Syriza partisinin koalisyonun büyük ortağı olarak iktidara gelmesi, AB-Yunanistan ilişkilerinin geleceği ve AB ekonomisine olası etkileri konusunda kaygılara neden olmaktadır.

Öte yandan, Uluslararası Para Fonu (IMF), yeni yılla birlikte ‘Dünya Ekonomisi Görünümü’nü güncellemiş ve 2015 yılı dünya ekonomisi büyüme

(8)

tahminini % 3,8’den % 3,5’e indirmiştir. Aynı revizede Rusya’nın 2015 yılında % 3 oranında küçüleceği tahmin edilirken, ABD’nin % 3,6, Euro Bölgesi’nin ise % 1,2 oranında büyüyeceği öngörülmektedir.

I.2. ABD Ekonomisi

Dünyanın en büyük ekonomisi ABD’de 2014 yılının ilk çeyrek döneminde yerini büyük ölçüde soğuk ve olumsuz hava koşullarından kaynaklanan daralma, ikinci ve üçüncü çeyrekte toparlanma ve hızlı büyümeye bırakmışken, ABD Merkez Bankası (FED)’in Ekim ayında tahvil alımlarını sonlandırmasının ardından 2015 yılının hangi bölümünde ve ne ölçüde faiz artırımına gideceği özellikle cari açığı olan gelişmekte olan ekonomileri yakından ilgilendirmektedir. 16-17 Aralık’ta yaptığı yılın son toplantısında FED, beklentilere paralel olarak politika faiz oranını değiştirmezken para politikasındaki normalleşme sürecinde “sabırlı” bir tutum sergileyeceğini belirtmektedir.

Bu çerçevede, 2014 yılının ilk çeyreğinde % 2,1 daralan ABD ekonomisinin, yılın ikinci çeyrek döneminde % 4,6 gibi yüksek bir oranda büyüdüğü, üçüncü çeyrek dönemde ise büyümenin hızlanarak son 11 yılın en yüksek çeyrek büyüme oranı olan % 5’e ulaştığı kaydedilmektedir. Nitekim, Kasım ayında sanayi üretimi beklentilerin üzerinde artarak Mayıs 2010’dan bu yana en hızlı yükselişini kaydederken, kapasite kullanım oranı da Mart 2008’den bu yana en yüksek düzeyinde gerçekleşmiştir. ABD ekonomisinin 2014 yılı genelinde % 3 civarında bir oranda büyüdüğü tahmin edilmektedir.

Söz konusu büyüme oranı ABD ekonomisinin henüz tam potansiyeline ulaşamasa da birçok uzman tarafından krizin geliştiği 2008 yılından bu yana en güçlü büyüme aşamasına geçtiği şeklinde yorumlanmaktadır. Öte yandan Obama Yönetimi ülkenin ihracatını artırmaya özel bir önem verse de, dünya genelinde birçok bölgede yükselen jeopolitik krizler ve ekonomik sorunlar, ABD’nin denizaşırı ticaretini ekonominin zayıf karnı olma riskiyle karşı karşıya bırakmaktadır.

Öte yandan, üçüncü çeyrek dönemde, pozitif büyüme rakamlarına paralel hane halkı gelirleri ve harcamalarında da olumlu gelişmeler mevcut olup, Ekim ayında % 0,3 artan kişisel gelirlerin, Kasım ayında ise % 0,4 oranında arttığı kaydedilmektedir. Hanehalkı harcamalarının ise Ekim ayında % 0,2 arttığı belirtilirken, Kasım ayında ise % 0,7 oranında arttığı açıklanmıştır.

Ülke genelinde gıda dışı perakende satışlarında 2014 yılında geçen yıla göre % 3,8 artış gerçekleştiği açıklanmıştır. ABD genelinde hazırgiyim ve aksesuar ile ayakkabı perakende satışlarında ise 2014 yılında geçen yıla göre % 2,2 artış kaydedilirken, artış oranının ortalama perakende satışlardan daha düşük olmasında 2014 yılında giyim ve ayakkabı fiyatlarında artışların düşük kalması da etkili olmaktadır.

(9)

Öte yandan, ABD genelinde 2014 yılının Ekim ayında % 5,7 seviyesinde olan işsizlik oranı, Kasım ayında % 5,8’e, Aralık ayında ise son 6 yılın en düşük seviyesi olan % 5,6 seviyesine gerilemiştir.

ABD’nin güncel dış ticaret verilerine göre ülkenin mal ihracatı 2014 yılı Ocak-Kasım döneminde bir önceki yıla göre % 2,7 artarak 1,5 trilyon dolar olarak gerçekleşirken, aynı dönemde mal ithalatı ise % 3,2 artışla 2,2 trilyon dolara yükselmiştir. Bu dönemde ABD’nin mallar bazında dış ticaret açığı ise

% 4,3 artışla 674 milyar dolar olarak kaydedilmiştir.

I.3. Avrupa Birliği Ekonomisi

AB ve Euro Bölgesi ekonomilerine ilişkin endişeler artarak sürmektedir.

Nitekim 2014 yılının son dönemine ait açıklanan veriler, ekonomi genelinde ve üretim ile tüketim özelinde toparlanmanın yavaşladığını, Rusya’ya uygulanan yaptırımların üye ülke ekonomilerini olumsuz etkilediğini ve başta Euro Bölgesi olmak üzere AB ekonomisinin önümüzdeki dönemde deflasyon ve sıfır büyüme riskiyle karşı karşıya olduğunu göstermektedir.

Önümüzdeki dönem daha ağır bir durgunluk ve deflasyon riskine karşın Avrupa Merkez Bankası (ECB), yeni yılla birlikte varlık alım programına başlayacağını açıklarken, parasal genişlemenin mevcut sorunlara ne kadar çare olabileceği ise tartışma konusudur.

Yıl genelinde İngiltere ekonomisi vasatın üstünde bir performans sergilerken, krizin en çok vurduğu ülkelerden İspanya’da kısmen toparlanma göze çarpmaktadır. İtalya henüz kendisini toplayamamış durumdayken, Fransa’nın son verileri de çok olumlu değildir. AB’nin lokomotif ülkesi Almanya’da yıl içinde değişken göstergeler açıklansa da, yıl sonuna doğru daha olumlu sinyaller alınmaktadır.

Güncel verilere göre, Euro Bölgesi ekonomisi 2014 yılının ikinci çeyrek döneminde geçen yılın aynı dönemine göre % 0,8 büyürken, üçüncü çeyrek dönemde de büyüme oranı % 0,8 olarak açıklanmıştır.

AB-28 ekonomisi yılın ikinci çeyrek döneminde % 1,3 büyürken, üçüncü çeyrek dönemde de % 1,3 büyüme göstermiştir. 2014 yılı genelinde ise Euro Bölgesi’nin en fazla % 0,8 – 1,0 oranında büyüdüğü, AB genelinde ise % 1,2 oranında büyüme öngörüldüğü kaydedilmektedir.

Öte yandan, AB’de işsizlik oranlarında yaşanan artış ise 2014 yılının ilk üç çeyrek döneminde yerini yavaş da olsa düşüşe bırakırken, son çeyrekte ise neredeyse hiç değişiklik kaydedilmemektedir. Euro Bölgesi işsizlik oranı Eylül ayında % 11,5 iken, Ekim ve Kasım ayında da değişmeyerek % 11,5 seviyesinde kalmıştır. AB genelinde işsizlik oranı ise Eylül ayında % 10,1 iken, Ekim ve Kasım aylarında ise bu oran % 10 olarak kaydedilmiştir.

(10)

Aynı verilere göre 2014 yılı Kasım ayı itibariyle AB genelinde en yüksek işsizlik oranları % 25,7 ile Yunanistan, % 23,9 ile İspanya’da gerçekleşirken, en düşük işsizlik oranları ise % 4,9 ile Avusturya, % 5 ile Almanya ve % 5,9 ile Malta’da kaydedilmiştir.

AB genelinde 2014 yılı ilk 11 aylık dönemde perakende satışlarda hafif bir kıpırdanma olurken, tekstil, hazırgiyim ve ayakkabı satışlarında da kısmen toparlanma mevcuttur. Euro Bölgesi’nde perakende satışlar geçen yılın aynı dönemine göre Ekim ayında % 1,6 artarken, Kasım ayında ise % 1,5 artmıştır. AB genelinde ise perakende satışlar Ekim ayında % 2,1 artarken, Kasım ayında ise % 2,6 artmış bulunmaktadır.

Tekstil, giyim ve ayakkabı perakende satışlarında ise daha olumsuz bir tablo mevcut olup, Euro Bölgesi’nde geçen yılın aynı dönemine göre Ekim ayında

% 1,2 azalırken, aynı dönemde AB genelinde ise % 0,1 düşüş kaydedilmiştir.

Diğer yandan, AB ekonomisinin önemli göstergelerinden sanayi üretimi Euro Bölgesi’nde geçen yılın aynı dönemine göre Eylül ayında % 0,2 artarken, aynı dönemde AB genelinde ise % 0,4 artış göstermiştir. Ekim ayında ise sanayi üretimi Euro Bölgesi’nde % 0,7 artarken, AB genelinde ise % 0,8 büyümüştür.

I.4. Almanya Ekonomisi

İhracat sektörlerimizin en önemli pazarı ve Avrupa Birliği’nin en büyük ekonomisi olan Almanya’da ilk iki çeyrek dönemde ekonomi ve istihdamda devam eden olumlu seyir, üçüncü çeyreğin ortasından itibaren yerini yavaşlama ve endişelere bırakmışken, son çeyrek dönem nispeten olumlu sinyaller vermektedir. Ülke GSYH’sinin 2014 yılının ikinci çeyrek döneminde geçen yılın aynı dönemine göre % 1,4 büyüdüğü, üçüncü çeyrek dönemde ise % 1,2 büyüme olduğu açıklanırken, son çeyrek döneme ilişkin beklentiler biraz daha olumlu seyretmektedir. Alman Merkez Bankası üçüncü çeyrek dönemde vasatın üstünde bir büyüme oranı öngörürken, Alman ekonomisinin performansının AB ekonomisi ve küresel ekonomiye direkt etki edeceği vurgulanmaktadır.

Bu çerçevede Alman ekonomisinin 2014 yılı genelinde % 1,5 oranında büyüdüğü açıklanırken, 2015 yılında ise % 1,4-1,5 oranında büyümesi beklenmektedir. Almanya’nın 2014 yılında % 1,5 oranında büyümesinin 2012 yılında % 0,4, 2013’te ise ancak % 0,1 oranında büyüyen ülke ekonomisi için olumlu bir gelişme sayıldığı kaydedilmektedir.

Almanya’da işsizlik oranı ise AB ortalamasının epey altında seyretmeye devam etmekte olup, Eylül ayında % 5 seviyesindeyken, Ekim ayında % 4,9, Kasım ayında ise % 5 seviyesinde gerçekleşmiştir. Son gelen verilerde de işsizlik oranının bu yılsonunda % 5’i geçmesi beklenmemektedir.

(11)

Ülke genelinde perakende satışlarda ise geçen yılın aynı dönemine göre Ekim ayında % 2,1 artış kaydedilirken, Kasım ayında ise % 2,3 artış meydana gelmiştir.

AB’nin sanayi üretiminde lokomotifi olan Almanya’nın sanayi üretiminde Eylül ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre % 0,3 artış kaydedilirken, Ekim ayında ise % 0,8 artış gerçekleşmiştir.

I.5. İngiltere Ekonomisi

Avrupa Birliği’nin önemli ekonomilerinden İngiltere’de toparlanma hız kazanırken, ülkenin GSYH’sinin 2014 yılının ikinci çeyrek döneminde geçen yılın aynı dönemine göre % 3,2, üçüncü çeyrek dönemde ise % 3 oranında büyüdüğü açıklanmıştır.

İngiltere’nin 2014 yılı genelinde % 3,0 – 3,1, 2015 yılında ise % 2,6 – 2,8 aralığında bir oranda büyümesi beklenmektedir. İngiltere ekonomisinin resesyonun yaralarını hızla sardığı görülürken, İngiltere ekonomisinin 2014 ve 2015 yılları döneminde Euro Bölgesi’nin en hızlı büyüyen ekonomisi olması öngörülmektedir.

İngiltere’de işsizlik oranı ise Ağustos ayında % 5,9 seviyesindeyken, Eylül ayında da % 5,9 seviyesinde kaydedilmiştir.

İngiltere genelinde perakende satışlarda son aylarda olumlu veriler alınmakta olup, geçen yılın aynı dönemine göre Ekim ayında % 4,4 oranında artış kaydedilirken, Kasım ayında ise % 6,8 artış meydana gelmiştir.

İngiltere sanayi üretiminde Eylül ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre

% 1 artış kaydedilirken, Ekim ayında ise % 0,8 artış gerçekleşmiştir.

I.6. Fransa Ekonomisi

Diğer bir önemli AB ekonomisi Fransa’nın GSYH’sinin 2014 yılının ikinci çeyrek döneminde geçen yılın aynı dönemine göre % 0 oranında büyüdüğü, üçüncü çeyrek dönemde ise ancak % 0,4 büyüdüğü açıklanmıştır.

Fransa ekonomisinin 2014 yılı genelinde ancak % 0,4 – 0,5 aralığında, 2015 yılında ise % 1 veya biraz altında bir oranda büyümesi beklenmektedir.

Fransa’da işsizlik oranı ise Ekim ayında % 10,5 seviyesindeyken, Kasım ayında ise % 10,3’e gerilemiştir.

Fransa genelinde perakende satışlarda geçen yılın aynı dönemine göre Ekim ayında % 0,6 artış kaydedilirken, Kasım ayında ise % 0,7 artış meydana gelmiştir.

(12)

Fransa sanayi üretiminde ise Eylül ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre % 0,3 düşüş kaydedilirken, Ekim ayında ise % 1 düşüş meydana gelmiştir.

Diğer yandan, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Aralık ayında son gelişmeler çerçevesinde Fransa'nın “AA+” olan kredi notunu bir kademe indirerek “AA” seviyesine düşürmüştür.

I.7. İtalya Ekonomisi

Avrupa Birliği’nin önemli ekonomilerinden ve ihracat sektörlerimizin başlıca pazarlarından İtalya’da ekonomi beklenenin altında bir performans sergilemeye devam etmekte olup, ülke GSYH’sinin 2014 yılının ikinci çeyrek döneminde geçen yılın aynı dönemine göre % 0,4 küçüldüğü, üçüncü çeyrek dönemde ise % 0,5 daraldığı açıklanmıştır.

İtalya ekonomisinin 2014 yılında % 0,2 daraldığı, 2015 yılı genelinde ise

% 0,8 oranında büyümesi öngörülmektedir.

İtalya’da işsizlik oranı, Ekim ayında % 13,2, Kasım ayında ise % 13,4 seviyesinde kaydedilmiştir.

İtalya genelinde perakende satışlarda ise geçen yılın aynı dönemine göre Eylül ayında % 0,2 düşüş kaydedilirken, Ekim ayında ise % 0,4 artış meydana gelmiştir.

İtalya sanayi üretiminde ise Eylül ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre

% 2,7 düşüş kaydedilirken, Ekim ayında % 3 düşüş meydana gelmiştir.

I.8. İspanya Ekonomisi

Avrupa Birliği’nin bir diğer önemli ekonomisi ve hazırgiyim başta olmak üzere ihracat sektörlerimizin önemli pazarlarından İspanya ekonomisinin uzun süreden sonra ilk defa artıya geçerek 2014 yılının ikinci çeyrek döneminde geçen yılın aynı dönemine göre % 1,2 büyüdüğü açıklanırken, üçüncü çeyrek dönemde ise % 1,6 büyüme kaydedilmiştir.

Ekonomik krizden en çok etkilenen ülkelerin başında gelen İspanya ekonomisinin son aylarda toparlanma emareleri göstermesine karşın ülkenin mali sorunları ve borçlarıyla ilgili endişeler devam etmekte olup, 2014 yılı genelinde ise % 1,2 – 1,3 oranında büyüdüğü öngörülmektedir.

İspanya genelinde perakende satışlarda geçen yılın aynı dönemine göre Ekim ayında % 0,8 artış kaydedilirken, Kasım ayında ise % 2,1 artış meydana gelmiştir.

(13)

Yunanistan ile birlikte AB’nin en yüksek işsizlik oranına sahip iki ülkesinden biri olan İspanya’da işsizlik oranı Ekim ayında % 24 iken, Kasım ayında ise

% 23,9 olmuştur.

I.9. Diğer Bazı Hedef Pazarlardaki Gelişmeler I.9.1. BDT Ülkeleri’nde Gelişmeler

Rusya Pazarındaki Gelişmeler

İhracat sektörlerimizin en önemli pazarlarından Rusya’ya Ukrayna krizine bağlı olarak ABD ve AB tarafından uygulanan yaptırımlar nedeniyle ülke ekonomisinde yılın ilk yarısında zaten mevcut olan durgunluk yılın son döneminde petrol fiyatlarının sert düşüşüyle iyice krize dönüşmekte olup ve bu durum Avrupa ekonomisini de olumsuz yönde etkilemektedir.

Yaptırımlara ve petrol fiyatlarındaki düşüşe ek olarak Rusya ekonomisinin en önemli sorunları arasında düşük güven ve zayıf yatırım ortamı, azalan iç tüketim ve düşen sanayi üretimi görülmektedir.

Petrol fiyatlarındaki düşüşe paralel olarak Aralık ayının başından itibaren Dolar/Ruble kurundaki yükseliş Aralık ayının ortasında piyasalardaki oynaklığın ciddi boyutlara ulaşmasıyla Haziran sonuna göre %135’e kadar ulaşmıştır. Rublede gözlenen hızlı değer kaybını önlemek amacıyla Rusya Merkez Bankası politika faiz oranını 16 Aralık’ta %10,5’ten %17’ye yükseltmiştir. Ancak, Rusya Merkez Bankası’nın bu hamlesi de Ruble’deki değer kaybının önüne geçememiştir. Dolar/Ruble kuru 16 Aralık’ta gün içinde 80 seviyesine kadar yükselmiştir. Öte yandan, Rus para birimi rublede son dönemde yaşanan sert değer kaybının ülkedeki enflasyon oranını artırdığı, hayat pahalılığının ciddi seviyeye yükseldiği kaydedilirken, rubledeki değer kaybı ve ülkenin içinde bulunduğu jeopolitik krizin de etkisiyle yılbaşından beri ciddi sermaye çıkışı olduğu belirtilirken, Rusya Merkez Bankası da 2014 yılında ülkeden net sermaye çıkışının 150 milyar doları aştığını açıklamaktadır. 2014 yılı genelinde rublenin dolar karşısında

% 41 değer kaybederken, euro karşısında ise % 34 değer yitirdiği hesaplanmaktadır.

Bu kapsamda Rusya Merkez Bankası’nın 2014 yılında rublenin değer kaybını yavaşlatmak amacıyla rezervlerinden 100 milyar doları aşkın bir meblağ harcadığı da belirtilmektedir. Petrol fiyatlarındaki düşüş ve Rusya’nın ABD ve AB ile yaşadığı kriz nedeniyle önümüzdeki dönemde Rusya ekonomisinin resesyon, yüksek enflasyon ve rublede daha fazla değer kaybı gibi risklerle karşı karşıya olduğu kaydedilmektedir.

Son olarak IMF, Rusya ekonomisinin 2015 yılında % 3 küçüleceğini tahmin ederken, uluslararası derecelendirme kuruluşu Moody’s, Ukrayna krizi ve Batılı ülkelerin uyguladığı yaptırımlar sebebiyle Rusya’nın kredi notunu Baa1’den Baa2’ye düşürürken, böylelikle ülkenin kredi notunu ikinci en düşük yatırım yapılabilir seviyeye indirmiştir.

(14)

Öte yandan, Ağustos ve Eylül aylarında sırasıyla % 1,4 ve % 1,7 oranlarında artan perakende satışlar, Ekim ayında % 1,6, Kasım ayında ise % 1,8 oranında artmıştır.

Öte yandan, son dönemdeki olumsuz verilere rağmen ülkenin 2014 yılında cari fazlasının 57 milyar dolar seviyesinde olduğu, düşen petrol fiyatlarına rağmen dış ticaret fazlasının da 186 milyar doları bulduğu kaydedilmektedir.

Hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatımız açısından da önemli bir pazar olan Rusya ekonomisinde 2014 yılında yaşanan düşüşlerin petrol fiyatlarındaki düşüş ve yaptırımların devamı halinde yeni yılda da ciddi bir canlanma öngörülmezken, Rusya ekonomisinin önümüzdeki dönemde daha fazla sıkıntıya girmesinin Türkiye’nin hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatıyla birlikte diğer sektör ihracatlarını da olumsuz yönde etkilemesi kaçınılmazdır.

Diğer BDT Ülkeleri

BDT ülkeleri arasında birçok ihracat sektörü açısından potansiyel vaadeden pazarlar arasında yeralan Kazakistan ekonomisi büyük oranda petrol ve doğalgaz ihracatına bağımlı bir hammadde ekonomisi olup, petrol fiyatlarındaki düşüşün ülke ekonomisini olumsuz yönde etkilediği belirtilirken, Kazak ekonomisindeki yavaşlamada düşen petrol fiyatlarının yanısıra en büyük ticaret ve yatırım ortağı Rusya’nın yaşadığı ekonomik sıkıntıların da etkili olduğu kaydedilmektedir.

Diğer yandan, 2014 yılının son döneminde rublede yaşanan sert değer kaybının Kazak tengesinde de yaşanmasından endişe edilirken, uzmanlar 2014 yılının Şubat ayında yaşanan % 19’luk devalüasyonun o dönem Kazak ekonomisini olumsuz etkilediğine dikkat çekerek kademeli bir değer kaybının daha az sarsıcı olacağını belirtmektedir.

Ukrayna’da ise ülkenin doğusunda devam eden iç savaş ve Rusya ile kötüleşen ilişkilerin ülke ekonomisini de vurduğu, ülke ekonomisinin 2014 yılında en az % 10 oranında küçüldüğü, yine 2014 yılı boyunca Ukrayna para birimi grivnanın dolar karşısında % 50’ye yakın bir oranda değer kaybettiği, bu kapsamda enflasyonun da yükselişte olduğu belirtilmektedir.

Zaten daha önceki yıllarda da ciddi bir cari açığı olan ve doğalgazda bağımlı olduğu Rusya’ya ciddi borcu bulunan Ukrayna’nın döviz rezervlerinin azaldığı, ekonominin günden güne daha fazla sıkıntıya girdiği kaydedilmektedir.

Rusya ve Kazakistan’la birlikte Avrasya Gümrük Birliği’nde yeralan Belarus (Beyaz Rusya) ekonomisinin de en büyük ticaret ortağı ve büyük ölçüde bağımlı olduğu Rusya’daki ekonomik krizden etkilendiği belirtilirken, 2014 yılının son ayında para birimi Belarus rublesini devalüe eden ekonomi yönetiminin faiz artırımına giderek bazı ihraç ürünlerine de ek vergi getirdiği kaydedilmektedir. Rusya ve Ukrayna’da olduğu gibi Belarus’ta da enflasyon ve devalüasyon nedeniyle halkın alım gücünün azaldığı, özellikle dar gelirli

(15)

kesimin elzem ihtiyaç olarak gıda alışverişlerine ağırlık verdiği kaydedilmektedir.

I.9.2. Ortadoğu Ekonomileri

Üç yıldır Suriye’de devam eden iç savaşa ek olarak Irak’ta da iç karışıklıkların devam etmesiyle birlikte Ortadoğu’da kriz odaklı gündem 2014 yılının ikinci yarısıyla birlikte tırmanışa geçmiştir. Dolayısıyla Türkiye ihracatı ve ekonomisi de bu olumsuz atmosferden etkilenmeye devam etmektedir.

Ortadoğu pazarının önemli ülkelerinden ve Türkiye’nin yükselen ihracat pazarı Irak’ta son dönemde artan iç çatışmalar ve istikrarsızlık, bu ülkeye olan ihracatımızı ve yatırımları tehdit etmektedir. Öte yandan, 2014 yılında Irak’a yapılan hazırgiyim ihracatımız da geçen yıla göre % 16 artışla 674 milyon dolara yükselmiştir.

Diğer yandan, Ortadoğu’nun iç savaş yaşanan Suriye’de ekonomik altyapı büyük ölçüde çökmesine ve ekonominin büyük ölçüde İran ve Rusya’dan yardımlarla ayakta durmaya çalışmasına karşın, bu ülkeye hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatımızda ise 2014 yılında % 121 artış kaydedilmiştir.

Ortadoğu’nun başlıca pazarlarından olan İran, son yıllarda ABD’nin öncülük ettiği mali ve ekonomik yaptırımlar nedeniyle sıkıntılı geçen yılların ardından Batıyla ilişkilerini tamir etmeye çalışırken, Cumhurbaşkanlığına Ruhani’nin seçilmesi sonrasındaki süreçte başlayan ABD-İran yakınlaşması, İran'a uygulanan ekonomik ambargonun azaltılması açısından büyük önem taşımaktadır.

İran ekonomisinin 2014 yılı genelinde yaptırımların da hafiflemesiyle birlikte

%1 - %1,5 oranında büyüdüğü öngörülürken, 2013 yılının sonunda imzalanan Türkiye-İran Tercihli Ticaret Anlaşması’nın 2015 yılında hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatı da dahil olmak üzere ikili ticareti artırması beklenmektedir. İran ile Türkiye arasında 29 Ocak 2014 imzalanan tercihli ticaret anlaşması 4 Kasım 2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararı ile onaylanmış olup, anlaşma 1 Ocak 2015 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir.

Sözkonusu anlaşmanın yürürlüğe girmesiyle Türkiye tarafından İran menşeli tekstil ve konfeksiyon ürünleri ithalatında herhangi bir vergi indirimi uygulanmayacaktır. Türkiye menşeli belli hazırgiyim ve konfelsiyon ürünleri ithalatında ise halen %100 olan mevcut gümrük vergisi üzerinden %40 indirim sağlanmış olacaktır. %40 oranında gümrük vergisi uygulanacak olan Türk menşeli hazırgiyim ve konfeksiyon ürünleri arasında t-shirt, kazak, çorap, iç çamaşırı, bayan elbise ve etek, gömlek ve bluz gibi ürünler bulunmaktadır.

Dünyanın en önemli petrol ihracatçısı, Ortadoğu’nun en zengin ekonomisi ve ülke ekonomisinin % 90 oranında petrole dayandığı Suudi Arabistan'da ise

(16)

petrol fiyatlarındaki düşüşün olumsuz etkisine rağmen ülke yönetimi petrol üretimini kısmamakta kararlı olduğunu tekrarlarken, Suudi Arabistan’ın siyasi nedenlerle Rusya ve İran’a karşı ABD ile beraber hareket ettiği ve petrol fiyatlarındaki düşüşten kaynaklanan zararı sineye çektiği belirtilmektedir.cak 2011

I.10. Türkiye Ekonomisi

Türkiye ekonomisi 2014 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre %1,7 ile beklentilerin oldukça altında bir büyüme kaydetmiştir. Böylece, Türkiye ekonomisi 2012 yılının son çeyreğinden bu yana çeyreklik bazda en zayıf büyüme performansını göstermiştir. Diğer yandan daha önce %4,7 ve %2,1 olarak açıklanan 2014 yılı birinci ve ikinci çeyrek büyüme oranları sırasıyla %4,8 ve %2,2’ye revize edilmiştir. Böylece, 2014 yılının ilk dokuz ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre büyüme oranı %2,8 düzeyinde gerçekleşmiştir. Öte yandan, yılın son çeyrek dönemiyle ilgili büyüme oranı henüz açıklanmamakla birlikte 2014 yılı büyüme oranının % 3 oranını geçmeyeceği öngörülmektedir.

TCMB’nin faiz indirimlerinin etkisine ve yurt içi siyasi belirsizliklerin azalmasına bağlı olarak yılın üçüncü çeyreğinde özel tüketim harcamalarının bir miktar canlanacağı öngörülmekteydi. Ancak, üçüncü çeyrek büyüme verileri özel tüketim harcamalarında beklenen canlanmanın henüz gerçekleşmediğine işaret etmektedir. Öte yandan yılın üçüncü çeyreğinde, toplam yatırım harcamalarındaki yıllık daralmanın ikinci çeyreğe göre hız kesmesi ve mevsimsellikten arındırılmış verilere göre yatırım harcamalarının ikinci çeyreğe göre artması olumlu bir gelişme olarak değerlendirilmektedir. Özetle, beklentilerden oldukça düşük açıklanan üçüncü çeyrek büyüme verisi ile yılın son çeyreğine ilişkin göstergeler Ekim ayında yayımlanan Orta Vadeli Program’da yer alan %3,3 seviyesindeki 2014 yılı büyüme tahminine ulaşılmasının güç olduğunu göstermektedir.

Başta Irak ve Suriye’de devam eden iç savaşın yanısıra Ukrayna merkezli siyasi krizin de dahil olduğu jeopolitik risklerin arttığı uluslararası konjonktür, Türkiye ekonomisini olumsuz yönde etkilemeye devam ederken, AB ekonomilerinde tekrar yükselişe geçen kriz ve durgunluk beklentisinin Türkiye’nin bu pazara olan ihracatını olumsuz yönde etkilemesinden endişe edilmektedir.

Dış ticaret verileriyle ilgili olarak, ekonominin lokomotifi olan ihracat 2014 yılında TİM ihracat kayıt verilerine göre geçen yılın aynı dönemine göre % 4 artışla 157,6 milyar dolara yükselmiştir.

En büyük ihracat pazarımız AB’nin önde gelen ülkelerinden İtalya ve Fransa gibi ülkelerinin ekonomilerinin durgunluktan çıkamaması, gelecek dönemde bu ülkelere yönelik ihracat açısından öngörülerin belirsizleşmesine yol açmaktadır. Diğer yandan, özellikle Almanya ve İngiltere’nin performansı,

(17)

Türk hazırgiyim ve konfeksiyon sektörü kadar diğer sektörlerin de ihracat performansı açısından büyük önem taşımaktadır.

Öte yandan, TÜİK verilerine göre Türkiye genel ihracatı 2014 yılının ilk 11 aylık döneminde % 4,2 artışla yaklaşık 145 milyar dolar olarak kaydedilirken, ithalat ise aynı dönemde % 3,5 düşüşle 220 milyar dolara gerilemiştir. Bu sonuçlara göre yılın ilk 11 aylık döneminde dış ticaret açığı % 15,5 düşüşle 76 milyar dolara gerilemiş ve ihracatın ithalatı karşılama oranı geçen yılın aynı döneminde % 60,7 iken, bu yılın Ocak-Kasım döneminde ise % 65,5’e yükselmiştir.

İhracat sektörlerimizi yakından ilgilendiren döviz kurlarıyla ilgili olarak Döviz kurlarıyla ilgili olarak, 2013 yılını dolar/ değeri 2,13 ve euro/ 2,94 ortalama değerleriyle kapatan Türk Lirası, ABD kaynaklı sermaye hareketi algılarına da bağlı olarak Ocak ayı boyunca dolar ve euro karşısında değer kaybetmiş bulunmaktadır. Dolar/ 2,39 ve euro/ 3,12 seviyelerine kadar gerileyen TL’nin değeri, Merkez Bankası’nın müdahelesiyle Şubat ayından itibaren daha sakin bir seyir izleyerek Mart – Temmuz dönemini ortalama dolar/

2,10 - 2,15 ve euro/ 2,85 - 2,95 seviyelerinde seyrederken, euro / dolar paritesi ise Mayıs ayında 1,39’a kadar yükseldikten sonra Haziran – Temmuz döneminde 1,36 seviyesine gerilemiştir. İhracat sektörlerimizi yakından ilgilendiren dolar / euro paritesi Ağustos ayında 1,30’a, Eylül ayında 1,27’ye, Kasım ayında ise 1,24’e kadar gerilemiştir.

Öte yandan Aralık ayına girildiğinde dolar/ değeri 2,22, euro/ değeri ise 2,77 seviyesindeyken, ay ortasında dolar/ değeri 2,32, euro/ değeri ise 2,89 seviyesine yükselmiş; yılı ise dolar/ 2,33, euro/ değeri 2,83’te kapatmıştır. Böylelikle 2013 yılını dolar/ değeri 2,13 iken, 2014 yılı sonunda 2,33’e yükselmiş, euro/ değeri 2013 yılı sonunda 2,93 iken, 2014 yılının sonunda 2,83’e gerilemiştir. Bunun sonucunda 2013 yılı sonunda euro / dolar paritesi 1,37 seviyelerindeyken, 2014 yılı sonunda 1,18 seviyesine kadar gerilemiştir.

Euro / dolar paritesinde yaşanan hızlı düşüş ve yeni yılla birlikte paritenin 1,12 düzeylerine kadar inmesi 2015 yılında Türkiye’nin genel ihracatı ve ihracatının dörtte üçünü AB’ne gerçekleştiren hazırgiyim sektör ihracatının önündeki en büyük handikaplardan biri olarak görülürken, paritenin mevcut halinin devamı halinde Türkiye genel ihracatında yıllık 7 – 8 milyar dolara kadar kayıp yaşanacağı belirtilmektedir.

Petrol fiyatlarıyla ilgili olarak Haziran ayında 115 dolara kadar yükseldikten sonra Ağustos ayından itibaren gevşemeye başlayan petrolun varil fiyatı Orta Doğu kaynaklı arz endişelerinin kısmen hafiflemesinin yanı sıra küresel petrol üretimindeki artışla Euro Bölgesi ve küresel ekonomideki durgunluğa paralel küresel petrol talebinin azalacağına yönelik beklentilerin etkisiyle Eylül - Kasım döneminde de düşmeye devam ederek Kasım ayı sonunda 70 dolar seviyesinin altına gerilemiştir. Yılın son ayında ise petrol fiyatlarındaki düşüş hızlanarak 50 dolar seviyesinin altına gerileyerek yaklaşık son 4 yıldan bu yana kaydedilen en düşük seviyesinde gerçekleşmiştir.

(18)

Petrol fiyatlarındaki hızlı düşüşün Türkiye’nin enerji faturasını ve ithalatını azaltarak ekonomiyi olumlu yönde etkilemesi beklenirken, önemli ihracat pazarlarımız başta Rusya olmak üzere petrol ihracatçısı BAE, S.Arabistan, ve Kuveyt gibi ülkelerin petrol fiyatlarının düşüşünden olumsuz etkilenmesinin Türkiye’nin ihracatını olumsuz yönde etkileyeceği belirtilmektedir.

TÜİK sanayi üretim endeksine göre imalat sanayii endeksi bir önceki yılın aynı dönemine göre Eylül ayında % 2,4 artarken, Ekim ve Kasım aylarında ise sırasıyla % 1,7 ve % 0,3 oranlarında gerilemiştir. Sanayi üretiminde Ekim ve Kasım aylarının düşük gerçekleşmesi ve Aralık ayı beklentilerinin de yüksek olmaması, yılın son çeyrek dönem büyüme oranının düşük olacağı sinyallerini vermektedir.

Merkez Bankası tarafından açıklanan kapasite kullanım verilerine göre ise imalat sanayii kapasite kullanım oranı 2014 yılı Kasım ayında geçen yılın aynı ayına göre % 0,9 oranında düşerek % 74,5 olarak gerçekleşmiş, Aralık ayında ise geçen yıla göre % 1,4 düşüşle % 74,6 oranına gerilemiştir.

Öte yandan, TÜİK tarafından açıklanan verilere göre 2014 yılının Ağustos ayında % 10,1 seviyesinde açıklanan işsizlik oranı, Eylül ayında % 10,5’e yükselmiş, Ekim ayında ise % 10,4 seviyesine gerilemiştir.

Öte yandan, Merkez Bankası Aralık ayında gerçekleştirdiği yılın son Para Politikası Kurulu toplantısında politika faizini değiştirmeyerek % 8,25 düzeyinde bırakmıştır. Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) PPK açıklamasında sıkı para politikası duruşunun ve alınan makroihtiyati önlemlerin etkisiyle kredi büyüme hızları makul düzeylerde seyrettiği, zayıflayan küresel talebe rağmen ihracat dengeli büyümeyi desteklemeye devam ettiği belirtilirken, gıda fiyatlarındaki yüksek seyrin enflasyon görünümündeki iyileşmeyi geciktirdiği ancak başta petrol olmak üzere düşen emtia fiyatlarının önümüzdeki yıl için enflasyonda öngörülen düşüş sürecini destekleyeceği değerlendirilmiştir. Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurların yakından izlenerek enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar getiri eğrisini yataya yakın tutmak suretiyle para politikasındaki sıkı duruşun sürdürüleceği de belirtilmiştir.

Son gelişmeler çerçevesinde Merkez Bankasının 2015 yılı içinde kademeli bir biçimde faizleri düşürmeyi planladığı ancak acele de etmediği değerlendirilmektedir.

2015 yılı beklentileriyle ilgili olarak, yeni yılın Türkiye için dalgalı ve zorluklar içeren bir yıl olması beklenmesine karşın özellikle petrol fiyatlarında yaşanan sert düşüşün Türkiye’nin enerji ithalatını azaltarak cari açığına yaptığı olumlu etkinin 2015 yılında da devam edecek görünmesi ve en azından yılın ilk yarısında siyasi istikrarın göreceli olarak devam edecek olması yeni yılda Türkiye ekonomisi için olumlu beklentileri güçlendirmektedir.

(19)

II. İHRACATIN GENEL GÖRÜNÜMÜ

II.1 Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatı %8 Arttı

Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından açıklanan verilere göre, 2014 yılında Türkiye’den 18,7 milyar dolar değerinde hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatı yapılmıştır. 2013 yılına kıyasla ihracatta, dolar bazında %8 oranında artış olmuştur.

Hazırgiyim ve konfeksiyon sektörü, 2014 yılında ihracatı %4,5 oranında artan otomotiv endüstrisinin ardından, en fazla ihracat yapan ikinci sektör konumundadır.

Türkiye’nin toplam hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatının dörtte üçünün yönlendiği AB ülkelerinde yılın ilk bölümlerinde olumlu sinyaller alınmasına rağmen yıl sonunda düşük büyüme ve deflasyon riski ile karşı karşıya kalan Euro Bölgesi ekonomilerinde tüketim ve talepte düşüşler olması, bu ülke grubuna ihracatımızın %8,8 gibi mütevazi bir oranda artmasına yol açmıştır.

Öte yandan, yakın coğrafyada Rusya ekonomisindeki olumsuz gelişmeler, rublenin istikrarsız seyri ve düşen petrol fiyatları ile Ukrayna ve Suriye ekonomilerinde devam eden politik durum kaynaklı olumsuzlukların, tüm 2014 yılı düşünüldüğünde Türkiye’nin hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatına bariz bir negatif etki etmediği söylenebilir. Yurtiçinde ise euro/dolar paritesinde özellikle yılın ikinci yarısında iniş trendine geçilmesi ile üretim maliyetlerinde devam eden yükseklik, Türkiye’nin hazırgiyim ve konfeksiyon ihracat performansına etki eden önemli faktörlerden olmuştur.

2014 yılında genel ihracat performansı içerisinde, hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatının payını 2013 yılı ile karşılaştırmalı olarak gösteren tablo aşağıda verilmektedir.

Birim: 1000 $

2013 2014 2013 / 14

Ocak - Aralık Ocak - Aralık Değişim %

Türkiye Genel İhracatı 151.626.709 157.622.057 4,0

Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatı 17.359.966 18.743.705 8,0

Haz. ve Konf. İhracatının Payı % 11,4 11,9

Sanayi İhracatı 119.018.515 124.147.258 4,3

Haz. ve Konf. İhracatının Sanayi

Ürünleri İhracatındaki Payı % 14,6 15,1 Genel İhracat Performansı İçinde

Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatının Payı

Kaynak : İhracatçı Birlik leri Kayıtları

(20)

2014 yılında Türkiye genel ihracatı %4 oranında artarak 157,6 milyar dolara yükselmiştir. Sanayi ihracatı ise %4,3 oranında artışla 119 milyar dolardan 124,2 milyar dolara yükselmiştir. Hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatındaki artış (%8) hem genel ihracattaki %4’lük hem de sanayi ihracatındaki

%4,3’lük artışın oransal olarak üzerindedir. Söz konusu artışlar, 2014 yılında hazırgiyim ve konfeksiyon sektörünün, hem genel ihracattan hem de sanayi ihracatından daha iyi bir ihracat performansı gösterdiğini işaret etmektedir.

2014 yılında, hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatının Türkiye genel ihracatındaki payı %11,4’ten %11,9’a, sanayi ihracatındaki payı ise

%14,6’dan %15,1’e yükselmiştir.

Diğer taraftan, 2014 yılına ilişkin istatistikler çerçevesinde, genel ihracat içerisinde tekstil sanayii ile birlikte hazırgiyim ve konfeksiyon sektörü toplam 27,6 milyar dolar (18,7 milyar dolar + 8,9 milyar dolar = 27,6 milyar dolar) ile en fazla ihracat gerçekleştiren sektör olurken, otomotiv sektörü 22,3 milyar dolar ile en fazla ihracat gerçekleştiren ikinci sektör olmuştur. Kimyevi maddeler ve mamulleri sektörü ise 17,9 milyar dolar ihracat ile üçüncü sırada yer almaktadır.

II.2 Aylar İtibarıyla Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatının Seyri

Hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatı 2014 yılının ilk on ayında %6,3 ile %18,5 arasında değişen oranlarda artarken, son iki ay Kasım ve Aralık aylarında

%8,9 ve %3,5 oranında azalmıştır. En yüksek oranlı artış %18,5 ile Mayıs ayında olurken, en düşük oranlı artış %6,3 ile Mart ayında olmuştur.

2014 yılında sektörel ihracat mercek altına alındığında, ilk on ay artış eğiliminin sürdüğü, ancak aylık artış oranlarının dalgalı bir seyir izlediği görülmektedir. Kasım ayında 2012 yılının Ekim ayından beri ( 24 aydır) ilk defa düşüşe geçen hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatında Aralık ayında ise ivmesi azalmakla birlikte düşüş devam etmiştir.

2014 yılı için hesaplanan aylık ortalama ihracat değeri 1,566 milyar dolardır ve bu değer 2013 yılı için çıkarılan aylık ortalama değerin (1,447 milyar dolar) üzerinde kalmaktadır.

(21)

Birim: 1000 $

2013 / 14

Aylar 2013 2014 % Değişim

Ocak 1.392.632 1.589.828 14,2

Şubat 1.389.493 1.489.411 7,2

Mart 1.509.883 1.604.284 6,3 Nisan 1.316.507 1.549.042 17,7 Mayıs 1.364.078 1.616.905 18,5 Haziran 1.442.884 1.601.304 11,0 Temmuz 1.619.796 1.727.269 6,6 Ağustos 1.397.334 1.559.583 11,6 Eylül 1.514.552 1.669.815 10,3 Ekim 1.334.106 1.503.680 12,7 Kasım 1.657.168 1.509.039 - 8,9 Aralık 1.421.633 1.372.215 - 3,5

Kaynak :İhracatçı Birlik leri Kayıtları

Aylar İtibariyle Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatı 2013- 2014 Ocak - Aralık

- 200.000 400.000 600.000 800.000 1.000.000 1.200.000 1.400.000 1.600.000 1.800.000

10 00 $

Aylar Aylar İtibariyle

Türkiye'nin Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatı 2013 - 2014 Ocak- Aralık

2013 2014

(22)

II.3 İhracatçı Birlikleri Bazında Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatı

İhracatçı Birlikleri kayıt rakamları, hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatının bölgeler bazında dağılımı konusunda gösterge niteliğindedir. Bu gözle bakıldığında, 2014 yılında Türkiye’den yapılan toplam 18,7 milyar dolarlık ihracatın %73,7’lik kısmı, İstanbul’dan gerçekleştirilmiştir. Bursa’dan yapılan ihracatın %4’lük payı da dikkate alındığında, %77,7’lik pay ile Marmara Bölgesi’nden yapılan ihracat, Türkiye toplam hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatının yaklaşık dörtte üçünden fazlasına karşılık gelmektedir.

Diğer yandan, İzmir’den yapılan hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatının %7,5 pay ve Denizli’den yapılan ihracatın %6,6 payı birlikte değerlendirildiğinde, Ege Bölgesi’nin Türkiye toplam hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatından aldığı pay %14,1 düzeyindedir.

Akdeniz Bölgesi’nin hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatındaki payı toplam

%2,6, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin payı %3,4 ve Doğu Anadolu Bölgesi’nin payı %0,8’dir.

2014 yılında hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatının İhracatçı Birlikleri bazında dağılımı, izleyen tablo ve grafikte verilmektedir.

2013 2014 DEĞİŞİM (%) 2013 2014 DEĞİŞİM (%) PAY

% İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhr. Birl. 1.046.939 1.009.587 -3,6 13.000.229 13.812.242 6,2 73,7 Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhr. Birl. 107.568 106.395 -1,1 1.266.189 1.407.302 11,1 7,5

Denizli İhr. Birl. (Hazırgiyim Kaydı) 105.469 86.369 -18,1 1.178.213 1.230.854 4,5 6,6

Uludağ Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhr. Birl. 55.920 53.079 -5,1 693.893 743.660 7,2 4,0

Güneydoğu Anadolu İhr. Birl. (Hazirgiyim Kaydı) 42.091 49.067 16,6 521.580 628.068 20,4 3,4

Akdeniz Hazırgiyim ve Konf. İhr. Birl. 25.917 33.213 28,2 281.608 450.243 59,9 2,4

Diğer Birlikler 19.543 21.970 12,4 244.189 285.094 16,8 1,5

Doğu Anadolu İhr. Birl. (Hazırgiyim Kaydı) 11.560 10.597 -8,3 137.455 153.940 12,0 0,8

Batı Akdeniz İhr. Birl. (Hazırgiyim Kaydı) 6.626 1.939 -70,7 36.609 32.302 -11,8 0,2

Toplam 1.421.633 1.372.215 -3,5 17.359.966 18.743.705 8,0 100,0

Kaynak : İhracatçı Birlik leri Kayıtları

İhracatçı Birlikleri Bazında Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatı

Aralık 1 Ocak - 31 Aralık

(23)

İstanbul Hazırgiyim ve Konf.İhr. Birl.

73,7%

Ege Hazırgiyim ve Konf.İhr. Birl. 7,5%

Denizli İhr. Birl.

(Hazırgiyim Kaydı) 6,6%

Uludağ Hazırgiyim ve Konf.İhr. Birl.

4,0%

G. Anadolu İhr.

Birl. (Hazirgiyim

Kaydı) 3,4% Akdeniz Hazırgiyim ve Konf. İhr. Birl.

2,4%

Diğer Birlikler 2,5%

İhracatçı Birlikleri Bazında

Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracat Kaydı 2014 Ocak- Aralık

(24)

III. BAŞLICA ÜLKE GRUPLARI İTİBARIYLA İHRACAT

III.1 Ülke Grupları İtibarıyla İhracat Performansı

2014 yılında başlıca ülke grupları itibarıyla Türkiye’nin hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatının dağılımı ve payları, değişim oranları ile birlikte aşağıdaki tabloda verilmektedir.

2013 Toplam 2014 Toplam

Ocak - Aralık Konf'da Ocak - Aralık Konf'da Değişim

1000 $ Pay % 1000 $ Pay % %

AB Ülkeleri (28) Toplamı 12.892.182 74,3 14.021.211 74,8 8,8

Ortadoğu Ülkeleri Toplamı

(S . Arabistan, İsrail, K uveyt vb) 1.401.072 8,1 1.696.140 9,0 21,1

Eski Doğu Bloku Ülkeleri Toplamı

(Rusya Fed.,Ukrayna, Sırbistan vb) 958.745 5,5 917.764 4,9 -4,3

Afrika Ülkeleri Toplamı

(Mısır, Cezayir, Güney A fr. Cum.vb) 605.916 3,5 678.104 3,6 11,9

Amerika Ülkeleri Toplamı

(A BD, Kanada, Brezilya, Meksika vb) 549.836 3,2 562.805 3,0 2,4

Türk Cumhuriyetleri Toplamı

(A zerbaycan, Özbekistan, Kazakistan vb) 306.383 1,8 324.926 1,7 6,1

Diğer Avrupa Ülkeleri Toplamı

(Norveç, İsviçre, KK TC) 270.021 1,6 252.727 1,3 -6,4

Asya ve Okyanusya Ülkeleri Toplamı

(Japonya, ÇHC, Hong Kong, Hindistan vb) 204.491 1,2 212.782 1,1 4,1

Serbest Bölgeler Toplamı 171.143 1,0 77.118 0,4 -54,9

Toplam Hazırgiyim ve Konfeksiyon

İhracat Kaydı 17.359.966 100 18.743.705 100 8,0

Başlıca Ülke Grupları İtibariyle Türkiye Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracat Kaydı

Kaynak: İhracatçı Birlikleri Kayıtları

0 2.000.000 4.000.000 6.000.000 8.000.000 10.000.000 12.000.000 14.000.000 16.000.000

Başlıca Ülke Grupları İtibariyle Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatı

2013 - 2014 Ocak - Aralık

2013 Ocak- Aralık 2014 Ocak- Aralık

(25)

III.2 En Fazla İhracat Yapılan Ülkeler

2014 yılının Şubat ayından itibaren en fazla hazırgiyim ve konfeksiyon ihraç edilen ülkeler konumuna geçen Almanya, İngiltere ve İspanya, yılı aynı sıralama ile bitirmiştir. 2014 yılı sonu itibarıyla, Almanya’ya %5,6 artışla 3,9 milyar dolarlık ihracat yapılırken, İngiltere’ye %14,9’luk artışla 2,5 milyar dolarlık ve İspanya’ya %9,6 artışla 1,6 milyar dolarlık ihracat yapılmıştır. Bu üç ülkeyi dördüncü sırada 1,1 milyar dolarlık ihracat rakamı ile Fransa ve beşinci sırada 956,2 milyon dolarlık ihracat rakamı ile Hollanda takip etmektedir. İtalya, Irak, Danimarka, Romanya ve ABD, Türkiye’nin en fazla hazırgiyim ve konfeksiyon ihraç ettiği ilk on ülke içerisinde yer alan diğer ülkeler olarak sıralanmaktadır.

2013 yılında Türkiye’nin 10. büyük pazarı konumunda olan Rusya Federasyonu’nun 2014 yılı sonu itibarıyla 13. sıraya gerilemiş olması, buna karşın 2013 yılında 15. sırada olan Romanya’nın 9. sıraya yükselerek ilk 10 ülke arasına girmesi ve ABD’nin en büyük pazarlar arasında 9. Sıradan 10.

sıraya geçmesi, 2014’ün dikkat çekici gelişmeleri olmuştur.

Birim: 1000 $

Toplam Toplam

2013 Konf.'da 2014 Konf.'da 2013 / 14

Ülkeler Ocak - Aralık Pay % Ocak - Aralık Pay % Değişim % Almanya 3.706.483 21,4 3.912.567 20,9 5,6 İngiltere 2.165.407 12,5 2.488.548 13,3 14,9 İspanya 1.490.613 8,6 1.634.354 8,7 9,6 Fransa 1.121.154 6,5 1.124.872 6,0 0,3 Hollanda 909.413 5,2 956.223 5,1 5,1 İtalya 712.012 4,1 699.169 3,7 -1,80 Irak 579.461 3,3 673.720 3,6 16,3 Danimarka 498.047 2,9 506.540 2,7 1,7 Romanya 274.971 1,6 501.351 2,7 82,3 ABD 445.651 2,6 464.373 2,5 4,2

İlk 10 Ülke Toplamı 11.903.213 68,6 12.961.717 69,2 8,9 Toplam Hazırgiyim ve

Konfeksiyon İhracatı 17.359.966 100,0 18.743.705 100,0 8,0 İlk 10 Ülkenin Payı % 69 69

Kaynak : İhracatçı Birlik leri Kayıtları

En Fazla Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatı Yapılan Ülkeler 2013 - 2014 Ocak - Aralık

Referanslar

Benzer Belgeler

Eski Doğu Bloku ülke grubundaki ikinci büyük pazar Ukrayna’ya Türkiye’den 2011 yılında 130,8 milyon dolar değerinde hazırgiyim ve konfeksiyon mamulü ihraç

2008 yılının Ocak-Ekim ilk on aylık döneminde, Türkiye genel ihracatı 2007 yılının ilk on ayına kıyasla %33,3 oranında artışla 115 milyar dolar olmuş, Almanya’ya

2000 yılında Almanya’dan toplam 7,2 milyar dolar değerinde ithalat yapılırken, 2007 yılı sonu itibariyle ithalat yine iki kattan fazla artarak 17 milyar doları

İthalat sözkonusu olduğunda, 2010 yılında 185,5 milyar dolar değerinde olan Türkiye genel ithalatında, Almanya’dan yapılan 17,5 milyar dolarlık ithalatın payı,

2012 yılının Ocak- Kasım döneminde ise iki ülke arasındaki 30,3 milyar dolarlık toplam ticaret hacminin 1,4 milyar dolarlık (%4,6’lık) kısmı, tekstil ve

2014 yılında kaydedilen Rusya Federasyonu ile Türkiye arasındaki 31,2 milyar dolarlık toplam ticaret hacminin 326,7 milyon dolarlık kısmını, diğer bir deyişle oransal

2010 yılının Ocak-Mayıs döneminde ise, Türkiye’nin Rusya Federasyonu’ndan genel ithalatı 2009 yılının eş dönemine göre % 21,9 oranında artışla 8,6 milyar

Diğer yandan, Rusya Federasyonu’ndan konfeksiyon ithalatı mercek altına alındığında, en fazla ithal edilen ürün grupları %736 oranında artış ve 131 bin dolarlık