• Sonuç bulunamadı

Birikim Doç. Dr. Serra Eren Sarıoğlu SERPAM Genel Sekreteri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Birikim Doç. Dr. Serra Eren Sarıoğlu SERPAM Genel Sekreteri"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Birikim

Doç. Dr. Serra Eren Sarıoğlu SERPAM Genel Sekreteri

Sevgili Okuyucularımız,

Dünya genelinde politik ve sosyal olaylar açısından yılın üçüncü ayının, ilk iyi ayına göre daha durgun geçtiğini söyleyerek başlayabiliriz. Ülkemizde ise, yaklaşan seçimlerle birlikte yine gündem oldukça yoğundu. Söze öncelikle ABD verilerinden ve FED’in faiz artırımı ile ilgili gelişmelerden başlayalım. 18 Mart tarihli toplantısında FED, daha önce faiz artırımları konusunda kullandığı “sabırlı” olmak ifadesini çıkartma kararı almıştır. Bu karar, piyasalarda bir nebze karamsar rüzgârlar estirirken, diğer yandan FED’in büyüme ve enflasyon tahminlerini aşağı yönlü revize etmesi, faiz oranlarının yükseltilmesi konusunun bir müddet daha rafa kaldırılacağına işaret etmektedir. Bununla birlikte, FED’in 2015 sonuna ilişkin politika faiz oranı tahminlerini indirmesi de bu görüşü desteklemektedir. Avrupa Merkez Bankası (ECB) tarafında ise işler daha farklıdır. ECB, 3 Mart’ta gerçekleştirdiği toplantısında politika faiz oranlarında değişiklik yapmazken, Mart ayının başında varlık alım programı kapsamında devlet tahvillerinin alımına başlamıştır. Euro Alanı’nda deflasyon devam ederken, Ocak ayında açıklanan %11,3 oranındaki işsizlik, bölgede işlerin halen iyi gitmediğinin önemli göstergelerinden olmuştur.

Dünya ekonomisinin lokomotiflerinden biri olan Çin ekonomisine baktığımızda, geçtiğimiz aylarda olduğu gibi Mart ayında da ekonomik göstergelerin kötü gelmeye devam ettiğini not edebiliriz.

Ülkenin merkez bankasının, ekonomik aktivitedeki bu ivme kaybı nedeniyle yeni önlemler alabileceği düşünülmektedir. Çin Merkez Bankası Kasım ayından bu yana iki kez faiz indiriminde bulunmuştu. Geçtiğimiz ay ise zorunlu karşılık oranlarını düşürmüştü. Doğuda işler iyi gitmezken, batı tarafında Güney

SERPAM E-Bülten

Sermaye Piyasaları Araştırma ve Uygulama Merkezi yayınıdır.

Nisan 2015 Ayda bir yayınlanır.

SERPAM Hakkında

  

Sermaye Piyasaları Araştırma ve Uygulama Merkezi (SERPAM) 2006 yılında İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü’ne bağlı olarak kurulmuştur. SERPAM, sermaye piyasalarının toplum tarafından bilinirliğini arttırma, kamuoyunu sermaye piyasaları hakkında bilinçlendirme ve eğitme amacıyla kurulmuştur. Merkez’in misyonu araştırma, eğilim analizleri, eğitim, çeşitli organizasyonlar, yayınlar ve düşünce liderliği ile Türkiye’de sağlıklı ve üretken bir sermaye piyasasının işlemesini

desteklemektir.

SERPAM, sermaye piyasalarının ve dolayısıyla ekonominin gelişimine ivme kazandıracak projeleri hayata geçirmek için geniş bir öğretim üyesi kadrosu ile Prof. Dr. K. Ahmet KÖSE direktörlüğünde çalışmalarını sürdürmektedir.

İletişim:

İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Avcılar Kampüsü 34320 Avcılar İstanbul

Tel: 0212 473 70 00/18247 Fax: 0212 590 40 00

E-Posta: serpam@istanbul.edu.tr ve serpam@serpam.org

Elektronik Ağ:

http://serpam.istanbul.edu.tr ve www.serpam.org

(2)

Amerika’da da ekonomik görünüm pek parlak değildir. Brezilya’da son dönemde büyüme ivme kaybetmektedir. Brezilya Merkez Bankası, ekonominin resesyona gireceği yönündeki endişelere rağmen Mart ayında politika faiz oranını arttırarak, son altı yılın en yüksek seviyesi olan %12,75’e çıkartmıştır.

Türkiye Ekonomisindeki gelişmelere bakacak olursak, önemli göstergelerden büyüme oranı Mart ayında açıklanmıştır. GSYH 2014 yılında %2,9 oranında artmıştır. Bu oran uzun dönemli ortalamanın oldukça altındadır. Bunun yanında, 2014 yılında TL’nin dolar karşısında değer kaybetmesiyle beraber, kişi başı GSYH 2013 yılında 10.822 USD iken, 2014 yılında bu rakam 10.404 USD’ye düşmüştür. Ocak ayında sanayi üretimi takvim etkilerinden arındırılmış olarak yıllık bazda %2,2 oranında düşüş kaydetmiştir. Bu durum, sanayi üretiminin Eylül 2009’dan bu yana aylık bazda en zayıf performansı sergilediğine işaret etmektedir.

Son dönemde artış trendinde olan işsizlik oranı ise Aralık ayında da artarak %10,9 seviyesine ulaşmıştır.

Cari açığımız Ocak ayında 2,0 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. 12 aylık kümülatif cari açık değeri 42,9 milyar USD olmuştur. Geçen sene bu değer 64,7 milyar USD idi. Mart ayında TÜFE’de yıllık artış %7,61 olmuştur. Özellikle gıda fiyatlarındaki artış, enflasyonda belirleyici olmuştur. TCMB, 17 Mart’ta gerçekleştirdiği Para Politikası Kurulu toplantısında faiz oranlarında değişikliğe gitmemiştir.

İş Yatırım’ın sponsorluğuyla hayata geçirdiğimiz finans laboratuvarımız, “SERPAM TradeMaster Investment Platform” 5 Mart Perşembe günü İstanbul Üniversitesi Rektör Yardımcıları, İşletme Fakültesi Dekanı, SERPAM Müdürü, İş Yatırım Genel Müdürü, İş Yatırım çalışanları ve öğrencilerimizin katılımıyla açılmıştır. Günümüzün değişen koşullarında finans eğitiminde uygulamalı çalışmalar büyük önem arz etmektedir. Öğrencilerin ve katılımcıların piyasaları anlayabilmeleri ve çalışma dünyasına katkı sağlayabilmeleri açısından finans laboratuvarları artık bir gereklilik haline gelmiştir. Bu bağlamda, İş Yatırım’ın sponsorluğu ile kurulan SERPAM Trademaster Investment Platform’un üniversitemiz öğrencilerine farklı bir bakış açısı ve dünya görüşü sağlayacağı düşünülmektedir.

Bu ayki E-Bültenimizde Mart sayımızda ilkini yayınladığımız Prof. Dr. İhsan Ersan’ın uluslararası piyasalardaki gelişmeleri ve Türkiye’yi ayrıntılı incelediği ikinci yazısı yer almaktadır. Yine bu sayımızda doktora öğrencilerimizden K. Dağhan Gökçe’nin piyasalarla ilgili tespitlerinin yer aldığı yazısını okuyabilirsiniz. Keyifli okumalar dileklerimizle…

Yazı

Prof. Dr. İhsan ERSAN

Uluslararası Piyasalardaki Gelişmeler ve Türkiye (II)

Geçen yazımızda uluslararası piyasalardaki gelişmeleri özetleyerek 2015 yılına ilişkin beklentileri gündeme getirmeye çalışmıştık. Rusya-Ukrayna gerginliği, Yemen’deki çatışmalar, Yunanistan benzeri siyasal riskler yanı sıra bizim benzerimiz gelişmekte olan ülkeler açısından içinde bulunduğumuz yıl Amerikan Merkez Bankası’nın (FED) tutum ve stratejileri belirleyici olacağa benzemektedir.

FED eski başkanı Bernanke’nin 22 Mayıs 2013 tarihinde gelişmekte olan ülkelerin “aşırı risk” almaya başladıklarını vurguladığı ünlü konuşmasından sonra başlayan fon çıkışları ile uluslararası piyasalarda kırılganlık giderek artmaya başlamıştır. Finansal varlık alımlarının (Tapering) sonlandırıldığı geçtiğimiz

(3)

sonbahar sonrası FED’in faiz arttırımlarına ne zaman başlayacağı ve de artış oranlarının ne kadar olacağı gündemin ana maddesi haline gelmiştir. O kadar ki her FED toplantısı, tutanakların açıklanması, A.B.D ekonomisine ilişkin veri akışı, bazen de “makul süre”, ”sabırlı” gibi bir sözcük bile piyasalarda beklentilerin ve pozisyonların değiştirilebilmesine yol açabilmektedir.

FED’in olası stratejisine gelince; Yellen’in son Kongre sunumunda vurguladığı gibi “sabırlı” sözcüğünün metinden çıkarılmasını FED’in faiz artırımlarına başlamada “sabırsız” olacağı şeklinde yorumlamak gerekmemektedir. Herhangi bir çıpa ile kendini bağlamak istemeyen para otoritesi enflasyonun yakın gelecekte yükseleceği algısının, olumlu işsizlik ve maaş artış verilerinin faiz artışının başlangıcı için yeterli olabileceğini vurgulamıştır. Son olarak açıklanan ABD istihdam verileri (245 binlik beklentiye karşılık 126 bin), Çin’de ekonomik büyümenin yavaşlaması, güçlü dolar seyrinin ihracat üzerindeki olumsuz etkileri, küresel bazda artan siyasi gerilim faiz artışını ötelemişe benzemektedir. Öncü gösterge olarak vadeli piyasalar (FED funds futures) faiz artışları için en erken sonbaharı işaret etmektedir. Kanımızca artışın 2016‘ya kalması da şaşırtıcı olmayacaktır! Gelişmekte olan ülkeler açısında hayati önem taşıyan FED’in çıkış stratejisi bizim gibi dış finansmana muhtaç ve de kendine özgü siyasi riskleri barındıran bir ülkeyi nasıl etkileyecektir?

Ya Türkiye!

Yılın ilk çeyreğinin bizim açımızdan pek de olumlu geçmediği söylenebilir. FED cephesinde faiz artış endişeleri yanı sıra AB’de Yunanistan belirsizliği, artan jeopolitik risklere ek olarak içerde hükümet kanadı ile TCMB arasında araç bağımsızlığını tartışma alanına getirecek nitelikteki gerginlik TL üzerinde ciddi bir baskı oluşturmuş ve yıl başında 2.30’larda seyreden dolar kuru Mart ortalarında 2.65 seviyesine ulaşmıştır.

Bu dönemde TL en fazla değer yitiren gelişmekte olan ülke para birimi olurken, BIST 100 Endeksi MSCI gelişmekte olan ülkeler endeksine göre %12 negatif ayrışmış, TCMB döviz rezervlerinde yaklaşık 10 milyar dolarlık bir kayıp oluşmuştur.

2015 her şeyden önce daha önceleri olduğu gibi dış gelişmelerin kaderimizi belirleyeceği bir yıl olacaktır.

Bir yandan enerji fiyatlarında hızlı düşüş enflasyon ve cari açığı olumlu etkilerken öte yandan Rusya krizinin bulaşma etkisi de göz ardı edilmemelidir. Petrol fiyatlarının halihazırdaki seyrinin sürmesi dış kırılganlığımız açısından öne çıkan CA/GSMH oranının yüzde 4.5’lere düşmesine neden olacaktır. Yalnız belirtilmesi gereken cari açıktaki bu düşüşün ekonomik büyüme bahasına olduğunu vurgulamak gerekmektedir. Türkiye ekonomisi 2014 yılında %2.9 büyümüş, GSMH’miz 813 milyar dolardan 800 milyar dolara düşmüş, G20 ülkeleri arasında bir basamak gerileyerek 18’inci sıraya inmiştir. Bu büyüme oranını gelişen ülke oranları ile karşılaştırmak yanıltıcı olabilecektir. Türkiye gibi genç ve dinamik bir nüfusa sahip bir ülke için %3’lük bir büyüme kesinlikle yeterli değildir. Kaldı ki bu yıl bu oranın daha da gerileyerek

%2.5’lere dek düşmesini beklemekteyiz.

Enerji fiyatlarındaki düşüşe karşın kurlardaki yükseliş enflasyon konusunda iyimser olmayı güçleştirmektedir. Çekirdek enflasyondaki olumlu seyre karşın gıda fiyatlarındaki yükseliş, artan iç ve dış ekonomik-politik riskler TCMB’nin yıl sonu enflasyon beklentisini şimdiden ulaşılmaz kılmıştır. Yıl sonu itibarıyla TÜFE’nin yüzde 7’lerin altına inmesi sevindirici olacaktır. Bu tablo yakın gelecekte faiz indiriminin pek de yerinde olmayacağını destekler niteliktedir. Döviz piyasası ve kurlara gelince; 2015 doların yılı olacağa benzemektedir. Euro da ise yön aşağıyadır. Tahminler yıl sonu için €/$ paritesinde 1.10

(4)

ila 1.15 aralığıdır. TL ‘ye gelince jeopolitik risk algılamasında olumsuzluk olmadığı varsayımıyla yıl sonu için tahminimiz $/TL kurunda 2.65 ila 2.70 seviyesidir.

Kritik Gösterge: Büyüme

2015 yılında cari açık ve enflasyondan ziyade asıl sorun ekonomik büyümedir. Bu yıl belirtildiği gibi büyümenin yüzde 3 altında kalması söz konusudur. Bu oranın, hele büyümenin kompozisyonu göz önüne alındığında Türkiye benzeri nüfus artış hızının yüksek olduğu genç bir nüfusa sahip ülke için yeterli olduğu söylenemez. Özel sektör sabit sermaye yatırımlarının durma noktasına geldiği bir büyüme gelecek yıllar için umut vermekten uzaktır. Nasıl ki kar etmeyen bir kuruluş iflasa sürüklenirse, büyüyemeyen ve de dış finansmana gerek duyan ülke için de benzer son kaçınılmaz olacaktır.

Uluslararası piyasalardaki gelişmeler bizim benzerimiz ülkeler için 2015’in ilk yarısında sanki biraz soluklanma fırsatı vereceğe benzemektedir. Yaklaşan fırtına öncesi dayanıklılığı arttırma açısından yapısal reformların tamamlanması kuşkusuz bu açıdan iyi bir fırsattır. Ne yazık ki bu doğrultuda sağlıklı adımlar atıldığı ve likidite bolluğu dönemini pek de iyi değerlendirdiğimiz pek söylenemez. Endişemiz seçim ortamında artan siyasi tansiyonun Türk ekonomisinde kırılganlığı arttıracağı ve negatif bir ayrışmaya yol açabileceğidir.

Piyasalardan Rakamlar

(a) Para ve Döviz Piyasaları

2014 (ort) 2014/12 2015/01 2015/02 2015/03

TCMB A.O. Fonlama Maliyeti (%) 8,95 8,51 8,25 7,92 7,80

BIST O/N Repo Faizi (%) 9,13 9,74 9,72 9,84 9,58

91 Gün Vadeli DİBS Faizi (%) 8,79 8,14 7,72 8,45 8,83

3 Aya kadar Vadeli Mevduat Faizi 9,87 9,81 9,72 9,65 9,90

TL/USD (TCMB döviz satış) 2,1918 2,2918 2,3325 2,4596 2,5885 TL/EUR (TCMB döviz satış) 2,9112 2,8268 2,7211 2,7949 2,8097

USD/EUR 1,3293 1,2335 1,1668 1,1363 1,0857

REDKE (TÜFE bazlı, 2003=100) 102,31 105,46 108,25 105,44 104,05 Kaynak: TCMB, BIST, * Geçici.

(b) Sermaye Piyasası Göstergeleri

2014/03 2015/02 2015/03 % Değ.

(Aylık) Toplam Piyasa Değeri ve Toplam İşlem Hacimleri (milyon TL)

BIST Pay Piyasası Toplam Piyasa Değeri 509.105 624.046 597.890 17,4 BIST Pay Piyasası Toplam İşlem Hacmi 60.724 95.726 100.993 66,3 BIST Tahvil ve Bono Piyasası İşlem Hacmi 611.558 621.892 726.695 18,8 Borsa Dışı SGMK Piyasası İşlem Hacmi 112.095 72.757 82.074 -26,8

Borsa İstanbul VİOP İşlem Hacmi 30.271 51.052 53.127 75,5

(5)

Günlük Ortalama İşlem Hacimleri (milyon TL)

Borsa İstanbul Pay Piyasası 2.892 4.786 4.591 58,7

Borsa İstanbul Tahvil ve Bono Piyasası 29.122 31.095 33.032 13,4 Borsa Dışı Sabit Getirili Menkul Kıymet Piyasası 5.338 3.638 3.731 -30,1

BIST VİOP 1.441 2.553 2.415 67,6

VİOP Borsası Açık Pozisyon Sayısı 561.664 792.217 739.539 31,7

DİBS Faiz Oranları 2014 (ort) 2015/01 2015/02 2015/03

1 yıl vadeli 9,28 7,71 8,43 8,95

2 yıl vadeli 9,12 7,22 7,93 8,55

3 yıl vadeli 9,09 7,12 7,60 8,29

5 yıl vadeli 9,15 7,07 7,62 8,24

10 yıl vadeli 9,21 7,14 7,63 8,16

Kaynak: BIST, SPK

 Pay piyasası aylık işlem hacimlerinin yer aldığı yukarıdaki grafikte, BIST100 Endeksi bir önceki ayda olduğu gibi değer kaybetmeye devam etmişken işlem hacminde artış gerçekleşmiştir. Tahvil ve bono piyasaları borsa ve borsa dışı araçların işlem hacimlerinde de bir önceki aya göre artış kaydedilmiştir.

- 20,000 40,000 60,000 80,000 100,000

0 20,000 40,000 60,000 80,000 100,000 120,000

Borsa İstanbul Pay Piyasası Aylık İşlem Hacmi

İşlem Hacmi (Milyon TL) BIST100 Endeksi (sağ eksen)

(6)

29,122 29,181 32,403 30,696 23,616 26,166 26,832 30,921 33,711 32,960 33,549 31,095 33,032

5,338 5,373 4,817 3,952 3,811 3,548 3,475 3,657 3,503 3,815 4,102 3,638 3,731

Tahv il v e Bo no Piy asaları Günlük İşlem Hacimleri (mily o n T L )

Borsa Istanbul Borsa Dışı

- 5,000 10,000 15,000 20,000 25,000 30,000 35,000

40,000

YF ve EYF Portföy Değerleri (bin TL)

YF Portföy Değeri (bin TL) EYF Portföy Değeri (bin TL)

(7)

(c) Temel Ekonomik Göstergeler

2014 (yıllık)

2014/02 2015/02 % Değişim

(önceki yıl aynı ayına göre) Toplam Mal İhracatı (milyon $) 168.959 14.100 13.210 %–6,31

Toplam Mal İthalatı (milyon $) 232.501 17.635 16.384 %–7,09 Cârî İşlemler Dengesi (milyon $) -45.846 –3.342 –3.196 –

2014 (Yıllık % Değişim)

2015/02 (Aylık % Değişim)

2015/03 (Aylık % Değişim)

2015/02 (Yıllık % Değişim)

TÜFE Enflasyonu (2003=100) 8,17 0,71 1,19 7,61

Yurtiçi ÜFE Enf. (2003=100) 6,36 1,20 1,05 3,41

Kaynak: TCMB

 2015’in ikinci ayında mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış Sanayi Üretim Endeksi (SÜE) bir önceki aya göre %1,72 oranında artarken, Mart ayında mevsim etkilerinden arındırılmış İmalat Sanayi Kapasite Kullanım Oranı düşme eğilimini sürdürmüş ve %73,9 seviyesinde gerçekleşmiştir.

Kaynak: TÜİK, TCMB

73.4 73.6 73.8 74 74.2 74.4 74.6 74.8 75

116 117 118 119 120 121 122 123 124

SÜE ve KKO

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış SÜE (2010=100) Mevsimsellikten arındırılmış İmalat Sanayi KKO (%)

(8)

 2015 yılının üçüncü ayında %4,2 ile en yüksek getiri ABD dolarında gerçekleşirken; Euro, altın ve BIST100 Endeksinde sırasıyla %-0,3, %-1,9 ve %-3,9 oranlarında kayıp gerçekleşmiştir.

5.3% 3.9% 3.7% 4.2%

2.7% -3.1% 2.7% -0.3%

2.3% 5.6% -4.7% -1.9%

-0.5% 3.8% -3.9%

-5.0%

-3.0%

-1.0%

1.0%

3.0%

5.0%

7.0%

9.0%

A R A . 2 0 1 4 O C A . 2 0 1 5 Ş U B . 2 0 1 5 M A R . 2 0 1 5

Finansal Varlıkların Getirileri

Dolar Getiri Euro Getiri Altın Getiri BIST100 Getiri

Bu e-bülten bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Bültenin içeriğine ilişkin hatalardan ve kullanımından doğan zararlardan SERPAM-Sermaye Piyasaları Araştırma ve Uygulama Merkezi sorumlu değildir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Teknik olarak baktığımızda aşağıda 9.561 seviyesinin kırılması halinde önce 9.439 ve arkasından 9.172 desteğine doğru düşüş yaşanabilir. Yukarıda ise 9.725

İhale teklifi alınması için belirlenecek süre ilanın verilmesinden itibaren 3 aydan az olamayacak.Bu haber HSBC Yatırım kapsamı dahilinde olan ve nükleer enerji

Dış piyasalardaki olumsuz havanın etkisiyle sabah saatlerinde %20.17 bileşik seviyelerine ulaşan 14.04.2010 vadeli gösterge tahvil faizi küresel merkez bankaları tarafından

HSBC ve ilişkili kuruluşlar ve/veya bu kuruluşlarda çalışan personel araştırma raporlarında sözü edilen (veya ilişkili) menkul kıymetlere yatırım yapabilir ve

HSBC ve ilişkili kuruluşlar ve/veya bu kuruluşlarda çalışan personel araştırma raporlarında sözü edilen (veya ilişkili) menkul kıymetlere yatırım yapabilir ve

Sermaye Piyasaları Araştırma ve Uygulama Merkezi (SERPAM) 2006 yılında İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü’ne bağlı olarak kurulmuştur.. SERPAM, sermaye

Komite, Basel III çerçevesinde merkezî karşı taraflarca takası gerçekleştirilen tezgâh-üstü türev işlemler için risk ağırlıklarını (%2) düşük seviyelerde

Ayın başında Ukrayna ile Rusya arasında tansiyonun yükselmesi ve Yunanistan’ın Avrupa Birliği’nden çıkabileceğine dair endişeler gelişmekte olan