• Sonuç bulunamadı

MİZANSEN ELEŞTİRİSİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "MİZANSEN ELEŞTİRİSİ"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

MİZANSEN ELEŞTİRİSİ

• Mizansen (mise en scene) sahnelemek ya da sahneye koymak anlamına gelir. Yani kameranın çerçevesi içindeki nesnelerin düzenlenmesiyle ilişkilidir. Terimin kökenleri tiyatrodan gelmektedir. Kameranın çerçevelediği şeyler mizansenin bir parçasıdır. Dekor, ışık, kostüm ve oyuncuların mekandaki konumu ve performansları gibi unsurları içerir. Mizansen eleştirisi genellikle filmin özgün stilini ortaya çıkarmak için kullanılmaktadır.

DEKOR

• Dekor birçok eleştirmene göre sinemada tiyatrodakinden daha fazla rol oynamaktadır.

• Dekor yönetmen tarafından birçok yolla kontrol edilebilir.

Aksiyonun sahneleneceği önceden var olan, aslına uygun bir yer

seçilebilir ya da yönetmenler dekor oluşturabilirler. Sinema

tarihine baktığımızda örneğin Lumiere’lerin ilk yöntemi daha çok

tercih ettiği, Melies’nin ise genellikle stüdyoda çekim yaptığı

görülmektedir. Melies stüdyoda çekim yapmanın kontrolü

artırdığını fark etmiştir.

(2)

• Örneğin Başkanın Tüm Adamları (All the President’s Man, Alan J.

Pakula, 1976) filminde Washigton Post’un haber merkezinin bir benzeri stüdyoda oluşturulmuştur.

• Bıçak Sırt (Blade Runner, Ridley Scott, 1982) filminde dekor, makineleşme temasını desteklemek üzere tasarlanmıştır.

• Dekor tasarımı öykü aksiyonunun nasıl anlaşılacağını da şekillendirebilir; yine dekorda öne çıkan renk önemli bir anlatım aracı olarak kullanılabilir. Örneğin ünlü Fransız yönetmen Jacques Tati’nin Play Time filminin ilk bölümünde dekor ve kostümler siyah, kahverengi, gri gibi soğuk renklerden oluşurken ikinci bölümde canlı renkler kullanılmıştır. Tati bu şekilde kentteki değişimi ve dönüşümü anlatmak istemiştir.

• Dekor içinde kullanılan aksesuarlar da yönlendirme amacıyla

kullanılabilir. Örneğin Yurttaş Kane (Orson Welles, 1941) filmindeki

kar küresi gibi. Aksesuar anlatı akışında bir motife dönüşebilir.

(3)

KOSTÜM VE MAKYAJ

•Kostüm de filmde önemli işlevlere sahiptir; bir motif görevi görebilir, bir anlam malzemesi olabilir. Örneğin Federico Fellini’nin 8 ½ (1963) filminde ana karakter Guido’nun güneş gözlükleri onun dünyayla arasına sınır koyan, onu dünyadan koruyan mecazi bir anlam barındırır.

•Kostüm anlatıyı ve temayı destekleyebilir. Örneğin Karanlığın Gölgesi (Roeg, 1973) filmindeki parlak kırmızı yağmurluk, tekrar eden bir motif olarak kullanılır ve ana karakterin kızının ölümünden duyduğu suçluluğu sembolize eder. Kostümdeki değişimler karakterdeki dönüşümü göstermek için de kullanılabilmektedir.

•Makyaj da benzer biçimde mizansenin önemli bir öğesidir. Oyuncuların görünüşlerini güçlendirmek için kullanılmaktadır. Makyaj yüzü biçimlendirebilir, belli noktaları vurgulamak ya da gizlemek için kullanılabilir. Örneğin göz makyajı gözleri ve bakış yönünü vurgulamak için kullanılabilir; oyuncunun performansına katkıda bulunabilir.

(4)

• Son dönemlerde korku ve bilimkurgu türünün popülerliği, makyaj sanatındaki gelişmeleri yakından etkilemiştir.

IŞIK

• Görüntünün etkisi ışığın yönlendirmesiyle yakından ilişkilidir.

Çerçeve içindeki aydınlık ve karanlık alanlar kompozisyonun

oluşumuna yardım eder ve dikkati yönlendirir. Parlak aydınlatma dikkati bir yöne çekebilir ya da gölgelendirme bir şeyleri

gizleyebilir.

• Parlak noktalar ve gölgeler mekana dair duyguyu oluşturur.

Film ışığının dört önemli unsuru vardır:

1. Işığın niteliği

2. Işığın Yönü

3. Işığın Kaynağı

4. Işığın Rengi

(5)

•Işığın niteliği, aydınlatmanın yoğunluğuyla ilişkilidir. Sert ışık net gölgeler, keskin kenarlar oluşturmaktadır. Yumuşak ışık ise daha yayılmış bir aydınlatma yaratır.

Örneğin güneşli öğle saatleri sert ışık yaratırken bulutlu havalar yumuşak ışık yaratır. Yüksek kontrastlı sert ışık, kara filmlerde yoğun olarak kullanılmaktadır.

•Işığın yönü, ışık kaynağından nesneye giden yolu tanımlar. Önden

aydınlatma, yandan aydınlatma, arkadan aydınlatma, alttan aydınlatma ve üstten aydınlatma gibi çeşitlere ayrılmaktadır.

•Önden aydınlatma: Gölgeleri yok eder.

•Yandan aydınlatma: Biçimi görünür hale getirir.

•Arkadan aydınlatma: Işık arkadan gelir, tek bir ışık kaynağı kullanılırsa

siluetler yaratır. Farklı kaynaklarla bir arada kullanılırsa konturlar yaratabilir.

•Alttan aydınlatma: Işığın konunun altından gelmesidir. Korku efekti yaratmak için kullanılabilir.

•Üstten aydınlatma: Işığın yukarıdan gelmesidir.

(6)

• Işığın kaynağı söz konusu olduğunda ise ana ışık ve dolgu ışıktan söz edilebilir.

• Ana ışık: En güçlü, en parlak ışık kaynağıdır.

• Dolgu ışık: Genelde ana ışığın diğer tarafına yerleştirilir. Ana ışıktan daha sönük ve yumuşaktır; ana ışığın oluşturduğu gölgeleri yumuşatır.

• Klasik Hollywood filmleri genellikle ana ışık, dolgu ışık ve arka ışık olmak üzere üç noktalı aydınlatma kullanmaktadır. Böylece üç boyutlu bir görüntü yaratılabilmektedir.

• Işığın rengi ışık kaynağı önüne yerleştirilen filtrelerle değiştirilebilir. Örneğin Eisenstein Korkunç Ivan II filminde karakterin yaşadığı dehşeti oyuncunun üzerinde beliren mavi ışıkla görselleştirmiştir.

• Görüldüğü gibi ışığın niteliği, yönü, kaynağı ve rengi mizanseni doğrudan etkilemekte ve önemli bir anlatım aracı olarak kullanılabilmektedir.

Işıklandırma görüntüye derinlik katmakta, yönetmenin/görüntü yönetmeninin yaratmak istediği etkiye bağlı olarak düşük ya da yüksek düzeyli olabilmektedir.

(7)

SAHNELEME: OYUNCULUK PERFORMANSI

• Yönetmen mizansen içindeki figürlerin hareketini kontrol etmektedir.

Figürlerin hareketleri, yüz ifadeleri anlamın kurucu unsurlarındandır.

• Bir oyuncunun performansı görünüş, jest gibi görsel öğelerden ve sesten oluşur. Performans genellikle gerçekçi olup olmadığına ilişkin kriterler açısından değerlendirilmektedir. Örneğin metod oyunculuğu genellikle yalınlıkla ve doğallıkla, oyuncunun canlandırdığı karakterin duygularını düşüncelerini içselleştirilmesiyle tanımlanmış; gerçekçi bir yöntem olarak görülmüştür. Ancak gerçekçiliği belirleyen kriterler zamanla değişebilmektedir. Performansın filmin bağlamı içinde değerlendirilmesi de önemlidir. Örneğin Truman Show (Andrew Niccol, 1998) filminde Jim Carrey’nin performansı gerçekçilik çerçevesinde değerlendirilmiş ve eleştirilerle karşılaşmıştır. Ancak filmin anlatısı ve bağlamı göz önüne alındığında oyunculuk performansının bağlama uygun olduğu görülmektedir.

• Bir performansın bağlamı filmsel tekniklerle biçimlendirilebilir. Örneğin kurgu tekniği oyuncunun parçalar halinde oynamasını sağlar. Sahne alternatiflerle çekilip en iyi oyunculuk performansı seçilebilir.

(8)

KAYNAKÇA

• Bordwell, D. & Thompson, C. (2012) Film Sanat. (Çev. E.

Yılmaz&E. S. Onat). İstanbul: DeKi.

• Buckland, W. (2018). Sinemayı Anlamak. (Çev. T. Göbekçin).

İstanbul: Hayalperest.

• Hayward, S. (2012). Sinemanın Temel Kavramları. (Çev. U.

Kutay&M. Çavuş). İstanbul: Es.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu evrelerin her birinde yanımda olan, öğ- renme isteğimi artıran Bilim Çocuk’a, daha sonraki yaşla- rımda dünyaya hayranlıkla, teknoloji bağımlısı olan in- sanlığa

• Toddy ve toddy’nin fermente olmuş pirinç ile karışımından veya toddy’nin piriç ve şeker.. kamışı melası ile karışımından,damıtma yolu ile

‹n- feksiyonlar 14 (%47) olgu ile NBA’n›n en s›k nedeni olarak bulundu Tüberküloz dördü akci¤er d›fl› organ tüberkülozu (2 tüberkülöz peritonit, 1 tüberkülöz

Yapılan çalışmalara göre, kendileri için önemli amaçlar peşinde koşan bireylerin amaçları olmayanlara oranla kendilerini öznel açıdan daha iyi hissettikleri

Amino asitleri protein sentezi için kullanılanlar ve diğer amaçlar için kullanılanlar olmak üzere iki gruba ayırabiliriz.. Protein sentezi için kullanılanları da

Ekspresyonizm sanat akımı içinde yer alan diğer Alman sanatçı gruplara göre daha fazla etkili olan Die Brücke hareketi belkide gücünü Alman geleneklerinde yatan

piyadeyim melekler koşar gelir de dertliyim bir suskun elif misali güneş ulûfe dağıtır mı hiç beyhude dolanır ay alnacında işlediği günahın kefaretiyim ve yeni bir

Davranışsal kontrolün benlik değeri, algılanan okul başarısı ve olumlu arkadaşlara sahip olmayı pozitif, saldırganlık, yalnızlık ve sapkın arka- daşlara sahip