HEMġĠRELĠK BÖLÜMÜ SAĞLIK BĠLĠMLERĠ
ENSTĠTÜSÜ
HEM739-Psikoloji ve Kuramları
Dr. Öğr. Üyesi Oya Sevcan ORAK
DavranıĢın Biyolojik Temelleri
Hafta-1
HEM739-Psikoloji ve Kuramları
DAVRANIġ NEDĠR?
• *davranıĢ, bir kiĢinin yaptığı her Ģey
• *davranıĢ, hisleri, tutumları ve zihinsel süreçleri, diğer bir değiĢle, doğrudan gözlenemeyen tüm içsel olayları kapsamaktadır.
• *DavranıĢ, gözlenebilir herhangi bir hareket.
TARİHİ
• 19. yüzyılda beynin anatomisi incelenmiş ve işlevsel yapısı kabaca aydınlatılmıştı
• Yirminci yüzyılın ilk yarısında sinir dizisinin işlevsel yapısı ve nörofizyolojisi üzerinde bilgilerimiz çoğaldı.
• Yirminci yüzyılın ikinci yarısında nöron yapısı, işleyişi, nöronlar arası iletişimin temel taşı olan sinapstaki biyokimyasal süreçler üzerinde yeni yeni bilgiler kazanıldı. Psikofarmakolojideki gelişmeler de bu dönemde başarıldı.
NÖRONLAR
• Öğrenme, hatırlama, düşünme, algılama gibi bilişsel davranışları da içeren her türlü insan davranışının temelinde bulunur.
• Temel işlevi duyusal alıcılar (reseptör) ve diğer nöronlar ile kaslar arasında iletişim kurmaktır.
• Hücre gövdesi, dendritler ve akson olmak üzere üç bölümden oluşur.
Çevresel SĠnĠr SĠstemĠ
• Çevresel sinir sistemi sayesinde dıĢ dünyada olup bitenler beyine aktarılır.
Beyin sinirsel verileri
değerlendirildikten sonra
yine çevresel sinir sistemi
aracılığıyla kaslara emirler
vererek dıĢ dünyayı
etkilememize olanak sağlar.
• Otonom bölüm kendi içinde sempatik ve parasempatik
sistem olmak
üzere iki kısma
ayrılır.
MerkezĠ SĠnĠr SĠstemĠ: BeyĠn ve OmurĠlĠk
• Omurilik (spinal kord) kalın bir kabloyu andırır ve omurga kemiklerinin oluĢturduğu kanal içinde yer alır.
• Omurilikte hem beyinden kaslara,
hem de duygusal alıcılardan
omuriliğe ve beyne mesaj götüren
sinirler vardır. Vücudun
çevresinde olup bitenleri
omurilikten geçen nöronlar beyne
iletir
(Towsend, 2016).BeyĠn AraĢtırmalarında
Kullanılan TeknĠkler
• Beynin değiĢik bölgelerine özgü iĢlevlerin araĢtırılması ameliyatla kimi kesimleri çıkarılan ya da kazalar nedeniyle belli bölgeleri zedelenen kiĢilerde görülen davranıĢ değiĢikliklerinin incelenmesi ve hayvan deneyleri ile yapılmaktadır.
• Son 20 yılda fMR (fonksiyonel manyetik rezonans), PET (pozitron emisyon tomografisi) gibi yöntemler ile bu iĢlevsel yapının incelenmesinde büyük geliĢmeler olmuĢtur.
fMR
PET
Orta beyĠn
• Ön beyni ve arka beyni
birbirine orta beyin
birleĢtirir. Burada iĢitme
ve görme ile ilgili önemli
iĢlevler gören nöronlar
vardır. Aydınlığı veya ıĢık
kaynağını görmemizi
sağlar.
Ön beyĠn
• Ön beyin; talamus, hipotalamus, limbik
sistem, serebrum ve beyin kabuğundan
(serebral korteks) oluĢur. Serebrum ilkel
hayvanlarda bulunmaz. Sinir sistemindeki
ağırlığın artması serebrumun
geliĢmesinden dolayıdır. Ġnsanlarda
bulunan her dört nörondan üçünün
serebrum ile iliĢkisi vardır.
• Talamus, duyu organlarından gelen nöronların beyin kabuğu ile olan iliĢkisini sağlar. Talamusun belirli bir kısmı gözden gelen uyarıları alır ve beyin kabuğunun görme ile ilgili bölgesine yansıtır. BaĢka bir kısmı, kulaktan gelen sinirsel uyarıları iĢitme ile ilgili beyin kabuğu bölgesine iletir.
Talamustaki diğer bir bölgenin iĢlevi omurilikten gelen nöronları, beyin kabuğunun dokunma ve bedenin durumunu algılama ile ilgili kısımlarına yansıtmaktadır (Cüceloğlu, 2007).
• Beynin orta yerinde yerleĢmiĢ bir yapı olan talamus dıĢarıdan duyu organları ile alınan uyaran girdilerinin süzgeci görevini yüklenmiĢtir. Beyin dıĢarıdan alınan uyaranları saklamadan önce bu uyaranlar arasında seçim yapmakta, belli bir anda beyne giren uyaranların sayısını bunların niteliğine göre kısıtlamaktadır.
• Hipotalamus, talamus ve hipofiz salgı bezinin arasında yer alır. Hipotalamus heyecanların ve arzuların denetlendiği merkezdir.
Cinsel davranıĢ, yeme ve içme bu merkezde denetlenir. Vücut sıcaklığındaki değiĢiklikleri fark eden ve beden sıcaklığını normal tutabilmek için önlemler alan merkez hipotalamusta bulunur.
Saldırganlık duygusu ve saldırganlık ifadesi, uyanıklık ve uyku davranıĢı, iç salgı bezlerinin çalıĢmalarını denetleyen süreçlerin iĢleyiĢi yine hipotalamusta yer alır.
• ÖĞRENME, DÜġÜNME VE BEYĠN KABUĞU
• Duyu-motor korteksleri etrafında ve arasında kalan beyin kabuğu kısmına bağlantı kurucu korteks adı verilir.
Yeni öğrenilen davranıĢlar ve bilgilerle eski yaĢantılar arasındaki bağlantıların bu kısımda kurulduğu varsayılmaktadır.
• Bu alanla ilgili bilgiler henüz sınırlıdır ve araĢtırmalarla
yeni bilgiler elde edilmektedir. Bağlantı kurucu
korteks, evrimleĢme sürecinde en fazla geliĢen ve
insan sinir sisteminde en çok sayıda nöronu içeren en
belirgin beyin yapısıdır.
KonuĢma ve BeyĠn kabuğu
• Bağlantı kurucu korteksin bir davranıĢ ile sıkı iliĢkisi olduğu gözlemlenmiĢtir. Bu, ilgili bölümde gerçekleĢen belirli türden bir hasarın afazi adı verilen konuĢma bozukluğuna yol açtığı göstermiĢtir.
Ġç SalgI BezlerĠ
• Ġç salgı bezlerinin
salgılarına hormon adı
verilir. Hormonlar insan
davranıĢını önemli ölçüde
etkilediklerinden, yapısı ve
iĢleyiĢini anlayabilmek
önemlidir.
HĠpofĠz BezĠ
• Hipofiz bezine iç salgı bezlerinin orkestra Ģefi adı
verilir. Hipotalamus yakınında yer alan hipofiz bezi,
hipotalamusun denetimi altındadır ve çok sayıda hormon
üretir. Bu hormonların bazıları salgı bezleri ile ilgili
olmayan dokuları, bazıları ise iç salgı bezlerini
etkiler. Hipofiz bezinin ürettiği hormonlardan en
önemlilerinden biri antidiüretik (ADH) hormonudur. Bu
hormon hipotalamusta üretilir ve hipofiz bezinde depo
edilir. Normal koĢullar altında kana sınırlı miktarda
girmektedir.
DavranıĢ ve GenetĠk
• Kalıtım bireyin temel eğilimlerini ve davranıĢın alt ve üst
sınırlarını belirler.
• Çevrenin getirdiği olanaklar alt ve üst sınır arasında davranıĢın nerede gerçekleĢeceğini saptar.
• Örneğin, 95 ile 110 arasında bir zeka bölümü potansiyeli ile doğan bir bireyin kalıtım özellikleri, bu zeka potansiyelinin belirleyicisidir. Ġyi çevre koĢulları içinde desteklenerek büyütülmüĢ kiĢi 110 civarında bir zeka bölümü oluĢtururken, kötü çevre koĢulları içinde büyütülmüĢ kiĢi 95 civarında zeka bölümü gerçekleĢtirir. Böylece kalıtım bir alt ve üst sınır çizerek bir dağılım alanı belirler. Ancak çevrenin zenginliği, fakirliği, destekleyici veya engelleyici oluĢu, bu dağılım içinde zeka bölümünün nerede gerçekleĢeceğini saptamaktadır.
• Ġkiz ÇalıĢmaları
• Zeka bölümü üzerinde yapılan çalıĢmalar tek yumurta
ikizlerinin, çift yumurta ikizlerinden daha çok benzerlik
gösterdiklerini saptamıĢtır. Buna karĢılık çift yumurta
ikizleri, normal kardeĢlerden daha fazla birbirlerine
benzerlik gösterirler. Bu bulgular, zekanın geliĢmesinde
hem kalıtımın hem de çevrenin karĢılıklı olarak birbirini
etkilediğini gösterir.
ÖRNEKLER
• 5995 ikizin, intihar düĢünceleri, intihar giriĢimlerinin incelendikleri bir çalıĢmada, tek yumurta ikizlerinde eĢ hastalanma oranı (concordance), çift yumurta ikizlerine oranla yüksek bulunmuĢtur.
Tek yumurta ikizlerinde intihar riski diğer ikizlere göre 17 kat artmaktadır (Statham ve ark. 1998).
• Yapılan bir çalıĢmada saldırganlık davranıĢının kiĢilerin cinsiyetleri açısından anlamlı düzeyde farklılaĢtığı sonucu elde edilmiĢtir. Bu çalıĢmada erkeklerin kadınlara göre daha saldırgan özelliklerinin olduğu tespit edilmiĢtir. Bu sonucun çıkmasında; kültür, erkeklik imgesi, din, gelenekler gibi çevresel faktörlerin de etkili olabileceği sanılmaktadır (Eroğlu, 2009).
Kaynaklar
• 1. Cüceloğlu, D. (2007). Ġnsan ve davranıĢı. 16. Baskı, Remzi Kitabevi: Ġstanbul, 51-96.
• 2. Öztürk, M. O. (2004). Ruh Sağlığı ve Bozuklukları. (10. baskı). Nobel Tıp Kitabevleri:
Ankara, 25-36.
• 3. Towsend, M. (2016). Ruh Sağlığı ve Psikiyatri HemĢireliğinin Temelleri, 6. Baskı. (Çeviri:
Özcan, C. T., Gürhan, N.), Akademisyen Tıp Kitabevi: Ankara, 32-54.
• 4. Pastorino, E. E., & Doyle-Portillo, S. M. (2012). What is psychology? Essentials.
Cengage Learning.
• 5. Cohen, L. J. (2015). The handy psychology answer book. Visible Ink Press. Çeviri:
Doğan, M. (2017). Say yayınları: Ġstanbul, 117-140.
• 6. Nolen-Hoeksema, S., Fredrickson, B., Loftus, G. R., & Lutz, C. (2002). Introduction to psychology. Cengage Learning. (14. Edition). Çeviri: Öncül, Ö., Ferhatoğlu, D. (2012).
ArkadaĢ Yayınevi: Ankara, 32-61.
• 7. Statham DJ, Heath AC, Madden PA ve ark. (1998) Suicidal behaviour: an epidemiological and genetic study. Psychol Med, 28(4):839-855.
• 8. Özalp, E. (2009). Ġntihar DavranıĢının Genetiği. Turk Psikiyatri Dergisi, 20(1).
• 9. Eroğlu, S. E. (2009). Saldırganlık davranıĢının boyutları ve iliĢkili olduğu faktörler: lise ve üniversite öğrencileri üzerine karĢılaĢtırmalı bir çalıĢma (Doctoral dissertation, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimleri Enstitüsü).