• Sonuç bulunamadı

Türkiye küçük Millet Meclisleri Ocak 2016 O.P. Raporu

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Türkiye küçük Millet Meclisleri Ocak 2016 O.P. Raporu"

Copied!
12
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1

1 1

Türkiye

küçük

Millet Meclisleri

Ocak 2016 O.P. Raporu

Bitmeyen Çatışmalar ve Topluma Yansımaları

www.tkmm.net

(2)

2

(3)

3

Ortak Paydalar

1- Çatışmaların en büyük mağduru bölgede yaşayan insanlardır.

Hazırlayan:

29 Ocak 2016 Yakup Kadri Karabacak

Türkiye küçük Millet Meclisleri Koordinasyonu

“Raporda yer alan görüşler TkMM katılımcılarına aittir.”

TkMM Girişimi, Uncular Cad. 28/2, TR- 34672 İSTANBUL

(4)

4 Panorama

Siyasetin tartışma ve çatışma sarmalına dönüştüğü, çözüm üretmekte sıkıntılar yaşadığı bir dönem yaşanıyor.

Bu çatışmaların, siyasal sonuçları olduğu kadar, ekonomik ve toplumsal çıktıları olduğu da kesin.

Sonuçlar anlık elde edilebildiği gibi, orta ve uzun vadede elde edilecek sonuçlar olacağına da şüphe yok.

“Arap Baharı’nın fitili” ateşlendiğinden bugüne, Ortadoğu ve Yakındoğu önemli dönüşümler yaşadı.

Suriye ve Irak ölçeğinde halen şiddetle yaşanmakta olan bu dönüşümlerin sonucunu, şimdiden kestirmek zor görünüyor. Diğer yandan da, önemli bir bölgesel güç olan İran Devleti üzerindeki batı ambargosu ve yaptırımları kaldırıldı.

Türkiye’nin de bir parçası olduğu coğrafyanın dalgalanmaları, geçmişten bugüne taşıdığımız birçok sorun başlığını da yeniden su üstüne taşıdı.

Türkiye’nin dış politikası, yapısal demokrasi meseleleri (düşünce ve ifade özgürlüğü, yeni anayasa, rejim,..) ne kadar sağlıklı ve sonuç verici bir tartışmanın konusu?

Kısa bir süre içerisinde yaşadığımız iki genel seçim deneyiminin, siyasetin taşıdığı gerilimleri azalttığını söylemek mümkün görünmüyor.

(5)

5

Güneydoğu’da yaşanan çatışmalar bu listenin başında geliyor görünüyor. Sokağa çıkma yasakları, özyönetim ilanları, ölümler bu çatışmayı sürekli gündemin tepesinde tutuyor.

2016 yılına da bu çatışmaların gölgesinde girdik.

Kaçınılmaz olarak TkMM’ler de yeni yılın ilk genel konu gündemi olarak “Bitmeyen çatışmalar ve topluma yansımaları” başlığını ele aldı.

*****

TkMM Ocak 2016 toplantıları Batman, Diyarbakır, Elazığ, Eskişehir, Hatay, Iğdır, Kayseri, Kocaeli, Malatya, Bodrum/Muğla, İzmir, İstanbul ve Ankara illerinde yapıldı.

Sakarya küçük Millet Meclisi düzenli katılımcılarıyla çalışma toplantısı gerçekleştirdi.

13 ilde yapılan toplantılarda da, yerel konuların yanında,

‘Bitmeyen çatışmalar ve topluma yansımaları’ başlığı gündeme alındı.

Toplantılara üç milletvekili katıldı: Iğdır - Mehmet Adıyaman (HDP); Kayseri - Ahmet Karayel (Ak Parti);

İstanbul - Celal Doğan (HDP).

(6)

6 Neden?

Kürt sorunu, doğrudan ya da dolaylı olarak TkMM toplantılarının gündemine sekiz yıldır en fazla gelen konu. Geçmiş yılların ortak payda raporlarına bakıldığında da görüleceği üzere, toplantı katılımcılarının görüşleri, bir ölçüde toplumsal saflaşmaların da kesiti gibidir. Saflaşmalar arasında yer alan gri alan ise, siyasetin ve toplumun farklı dinamiklerine göre genişler ya da azalır.

Bahsi geçen gri alanın son derece daralmış olduğu 2016 yılının ilk toplantılarından elde edilebilecek ilk sonuç.

Dolayısıyla, bu keskin saflaşma, konuşmaların içeriğini de belirlemiş durumda. İlk olarak cevabı aranan soruya bakmakta fayda var: “çatışmalar neden başladı”?

Bu kadar yakın bir zamana ilişkin bu 180 derece ters okumaların yapılması başka sorunların ve tehlikelerin varlığına da işaret ediyor...

Çatışmaların “failinin” kim olduğuna yönelik aranan cevabın, katılımcıların siyasal eğilimleriyle paralel olduğu son derece açık. Bu nedenle hakim bu görüşlerin sayısal olarak kaç katılımcı tarafından ifade edildiği, hangisinin daha çok olduğu, göz ardı edilebilir.

(7)

7

Çatışmaların neden başladığına ilişkin verilen cevaplar iki ana kümede toplanıyor:

Çatışmaların başlamasından PKK’nın “öz yönetim siyasetini” sorumlu tutanlar, hükümetin çok boyutlu bir saldırı ile karşı karşıya olduğu görüşündeler. HDP’nin siyaseti de uzlaşılmaz ve PKK angajmanında bir siyaset olarak tanımlanıyor.

Öz yönetim ilanlarının ve buna bağlı olarak kazıldığı ifade edilen “hendeklerin” tam da Türkiye’nin çatışmalı bir sürece girmesi için atılmış adımlar olduğuna inanılıyor. Devletin, kamu güvenliğini sağlamak noktasında güvenlik önlemleri alması bir sorumluluk olarak değerlendiriliyor.

Bu görüşteki katılımcılarımız, bölge üzerindeki uluslararası siyasal güç kavgalarına özellikle atıfta bulunuyorlar. İsminin altı çizilen ülke ise İsrail.

Ak Parti hükümetinin politikasından ve hatta varlığından rahatsız olan yabancı ülkelerin çatışmaların arkasındaki gizli güç olduğu inancı, PKK’nın “maşa-taşeron örgüt”

olduğu iddiasıyla destekleniyor.

Sokağa çıkma yasaklarının sürdüğü ilçelerde çatışmalara giren militanların Rojava’dan başka bölgelerden geldiği iddiası sıklıkla dile getiriliyor.

(8)

8

Aynı görüşü destekleyen katılımcılarımızdan bazıları, özellikle çözüm süreci döneminde, örgütün şehirlere nüfuz ettiğini ve askeri yığınak yaptığını düşünüyorlar.

Alenen olmasa da, durumun bu noktaya gelmesinde hükümeti eleştirdikleri tek yön, hükümetin de bu süre boyunca, duruma göz yumması ve gerekli tedbirleri almadığı inancı.

Bölge halkının yaşadığı mağduriyetten ise bu nedenlerle örgüt sorumlu tutuluyor; “terör” lanetleniyor.

Hükümetin de, bu görüşe yakın argümanları ileri sürdüğünü biliyoruz. Kayseri toplantısına katılan Ak Parti milletvekilimiz de benzer bir yaklaşımda.

180 derece ters, diğer görüş ise, çatışmaların başlamasından hükümeti sorumlu tutuyor.

Hükümetin, dış politikası başta olmak üzere, attığı birçok adım, bu görüşü savunanlar tarafından eleştiri konusu.

Ancak, çatışmaların başlaması ve devamında en önemli etken Cumhurbaşkanı Erdoğan şahsında yürütülen

“başkanlık” tartışmaları görülüyor.

Çatışmaların toplumu başkanlığa geçişe mecbur bırakmak için hükümet tarafından yaratıldığı ve sürdürüldüğü, artan gerilimin hükümetin bu planına hizmet ettiği görüşündeler.

(9)

9

7 Haziran seçimlerinin sonuçları; HDP’nin barajı geçmesi, ise çözüm sürecinin sonlanmasında en önemli fay kırığı olarak görülüyor.

Çatışmalara yakın bölgelerde yapılan toplantılarda önemli olduğunu düşündüğümüz bir hususun altı ısrarla çiziliyor.

PKK ve HDP’nin, “özyönetim - demokratik özerklik - yerel yönetimlerin güçlendirilmesi” olarak bilinen idari ve siyasi revizyon talebi önemli ölçüde bölge katılımcıları tarafından destek görse de, bunun uygulamasına (fiili ilanlar - hendekler) yönelik şüphelerini de kayda düşüyorlar.

Tam aksi yönde, ‘hendeklerin’, öz yönetim ilanlarına karşı devletin tutumundan kaynaklı olarak gerçekleşebilecek daha fena olayların ve ölümlerin önüne geçtiğine inanlar da var.

Hükümete yönelik eleştirilerin odağında ise, bölgede yaşanan sivil ölümleri yer alıyor. Yerleşim yerlerinin yerle bir olmasından, insanların göçe zorlanmasından ve yaşanan sivil ölümlerinden hükümet sorumlu tutuluyor.

Hükümetin güvenlik politikalarının, ‘90’lara dönüş’

olduğu ancak defalarca denenen bu güvenlik stratejisinin yine sonuç vermeyeceğinin altı çiziliyor.

(10)

10

En büyük endişe ise, yükselen toplumsal gerilim. Ülkenin doğu ve batısı arasındaki duygusal birliğin giderek erozyona uğradığı ve yakın zamanda telafisi zor kopuşların yaşandığına işaret ediliyor. Bu uzaklaşma - duyarsızlaşma halinden siyaset kadar medya ve sivil toplum da sorumlu tutuluyor.

Medya (hükümetin müdahaleleri de sıklıkla zikredilerek), taraflı yayıncılıkla suçlanırken, ülkenin batısında yaşayanların gerçeklere ulaşma kanallarının kapalı olması bu duruma bağlanıyor.

Sivil toplumun ise daha fazla inisiyatif alması, öncelikli olarak ölümlerin durması için çok yönlü girişimlerde bulunması beklentisi var. Bölgede devam eden sivil toplum çalışmalarının önemli ölçüde sekteye uğradığı ya da sürdürülemez noktaya geldiği kaydediliyor.

Çok az sayıda katılımcımız, daha gri bir alanda konumlanarak; çatışmaların başlamasından hem hükümeti hem de PKK’yı sorumlu tutuyor. Bir katılımcımızın veciz bir ifadesi durumu özetliyor:

“İç savaş olduğuna inanıyorsanız, devletin tankla şehre girmesini anlamanız gerekir; ha bir de ne iç savaşı diyorsanız orada tankın işi ne?”

“En büyük mağdur bölgede yaşayanlardır” tespiti ise elde edilen tek ortak payda.

(11)

11

(12)

12

Sayılarla TkMM Ocak 2016 Forum toplantıları Sivil Toplum katılımı:

Olması gereken sivil toplum katılımcı sayısı: 260 Toplam sivil toplum katılımcı sayısı: 149, % 57,3 Seçilmişlerin katılımı:

Katılması gereken milletvekili sayısı: 81

Katılan toplam milletvekili sayısı ve oranı: 3, % 3,7 Katılması gereken belediye başkanı sayısı: 13

Katılan toplam belediye başkanı sayısı ve oranı: 0, % - Kolaylaştırıcı ağırlayan belediye sayısı ve oranı: 1, % 7,6

Medya ilgisi:

Toplantılara katılan medya muhabiri sayısı toplam: 30 Toplantı başına düşen medya muhabiri sayısı: 2 Toplantılara kim ev sahipliği yaptı?

Ev sahipliği yapan belediyeler ve oranı: 7, % 53,8 Ev sahipliği yapan meslek odaları ve oranı: 2, % 15,3 Ev sahipliği yapan STÖ sayısı ve oranı: 4, % 30,7 Ev sahipliği yapan sendika sayısı ve oranı: 0, % Sivil toplum bileşenlerinin katılım oranları:

Katılımcı meslek odaları sayısı: 10 , % 6,7 Katılımcı sendika sayısı: 14 , % 9,3

Katılımcı dernek/vakıf/girişim sayısı: 125 , % 83,8 İzleyiciler:

İzleyici olarak katılanlar: 120 Kanaat Önderleri: 26

Parti Temsilcileri: 17

Referanslar

Benzer Belgeler

Toplantılara katılan medya muhabiri sayısı toplam: 109 Toplantı başına düşen medya muhabiri sayısı: 4,95 Toplantılara kim ev sahipliği yaptı.. Ev sahipliği yapan

Ev sahipliği yapan belediyeler ve oranı: 7, % 53,84 Ev sahipliği yapan meslek odaları ve oranı: 1, % 7,69 Ev sahipliği yapan STÖ sayısı ve oranı: 4, % 30,76 Ev sahipliği

Ev sahipliği yapan belediyeler ve oranı: 6 % 42,8 Ev sahipliği yapan meslek odaları ve oranı: -% - Ev sahipliği yapan STÖ sayısı ve oranı: 8, % 57,1 Ev sahipliği yapan

Ev sahipliği yapan belediyeler ve oranı: 7, % 38,88 Ev sahipliği yapan meslek odaları ve oranı: 2, % 11,1 Ev sahipliği yapan STÖ sayısı ve oranı: 8, % 44,4 Ev

Ev sahipliği yapan belediyeler ve oranı: 12, % 85,7 Ev sahipliği yapan meslek odaları ve oranı: 1, %7,1 Ev sahipliği yapan STÖ sayısı ve oranı: 1, %7,1 Ev sahipliği

Ev sahipliği yapan belediyeler ve oranı: 3, % 42,8 Ev sahipliği yapan meslek odaları ve oranı: 1, %14,2 Ev sahipliği yapan STÖ sayısı ve oranı: 3, % 42,8 Ev sahipliği

Ev sahipliği yapan belediyeler ve oranı: 10, % 71 Ev sahipliği yapan meslek odaları ve oranı: 2, % 14 Ev sahipliği yapan STÖ sayısı ve oranı: 2, % 14 Ev sahipliği

Çözüm ortağımız ile anlaşacağınız görsel hizmet paketi içeriği; sınırsız hd formatta video çekimi, organizasyon esnasında çekilen 40 adet pozdan oluşan