• Sonuç bulunamadı

Türkiye küçük Millet Meclisleri Mayıs 2012 Ortak Payda Raporu. 12 Eylül, 28 Şubat... ve diğerleri Türkiye darbelerle yüzleşebilecek mi?

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Türkiye küçük Millet Meclisleri Mayıs 2012 Ortak Payda Raporu. 12 Eylül, 28 Şubat... ve diğerleri Türkiye darbelerle yüzleşebilecek mi?"

Copied!
12
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1  

1 1

Türkiye

küçük

Millet Meclisleri Mayıs 2012

Ortak Payda Raporu

12 Eylül, 28 Şubat ... ve diğerleri

Türkiye darbelerle yüzleşebilecek mi?

www.tkmm.net

(2)

2

(3)

3

Ortak Paydalar

* Askeri darbenin iyisi olmaz.

* Darbeler Türkiye’nin ilerlemesine engel teşkil etmiştir .

* Darbeciler yargılanmalıdır.

Hazırlayan: Yakup Kadri Karabacak

Türkiye küçük Millet Meclisleri Koordinatörü, 17.05.2012

“Raporda yer alan görüşler TkMM katılımcılarına aittir.”

TkMM Girişimi, Uncular Sok.28/2, TR- 34672 İSTANBUL

(4)

4 Genel Değerlendirme:

Türkiye, demokrasi yolculuğu askeri darbelerle defalarca kesintiye uğratılmış bir ülke. 1960, 1971 ve 1980 yıllarında üç kez ‘klasik” darbeler yaşandı. 1997 yılında

‘postmodern darbe’ 2007 yılında ise “e-muhtıra”

deyimleri sözlüğümüze girdi.

Sonuç olarak Türkiye, ordunun siyasetle ilişkisinin problemli olageldiği bir ülke.

Toplumun büyük çoğunluğunun ‘askeri darbeleri’

onaylamadığı, istemediği açık. Ancak siyasi ortam, ‘ama siviller de ...’ diye başlayan cümleleri kurmaya son derece uygun ve alışkın.

Askerin, tarihsel olarak elinde bulundurduğu bu

“siyasetler üstü” konumu, çok fazla sorgulan(a)madı.

Askerin siyasi ve hukuki bir dokunulmazlığı de facto (Kendiliğinden) varolageldi.

Askerlerin (emekli ya da muazzaf) yaptıklarının sistematik olarak yargı konusu olması, 2007 yılında Ergenekon soruşturması ile başladı. Halen de tartışılmakta olan bu soruşturma, destekleyenler açısından ‘askeri vesayetin yıkılması’ olarak takdir edilirken, karşısında olanlarca ‘askerin yıpratılması- Ak Parti’nin gizli ajandası’olarak algılanıyor

(5)

5 Ayışığı, Sarıkız, Balyoz ve çok sayıda ‘darbe teşebbüsü iddiası’ son beş yıl içerisinde soruşturulmaya başlandı, çok sayıda asker tutuklandı.

Darbe teşebbüsleri, gerçekleşememiş darbeler hakkında yürütülen soruşturmalar tartışılırken, ‘Peki ya gerçekleşmiş darbeler?’ sorusu, 12 Eylül 1980 askeri darbesini işaret ederea soruluyordu.

12 Eylül darbecilerinin yargılanmasının önünde engel olduğu iddia edilen Anayasa’nın geçici 15. maddesinin kaldırılması 2010 Anayasa değişikliği referandumunda kabul edildi.

“Olur mu, olmaz mı?” derken, Ankara Cumhuriyet Savcılığı, 12 Eylül 1980 darbesi hakkında iddianame tanzim ettiğini açıkladı. İddianame 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi, sanıklar Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya’nın katılmadığı mahkeme 4 Nisan tarihinde başladı.

Kısa süre sonra da, 28 Şubat ‘postmodern darbesi’

hakkında soruşturma başlatıldı. Batı Çalışma Grubunu merkezine alan, Çevik Bir’in de dahil olduğu çok sayıda asker tutuklandı. Operasyonların devam edip etmeyeceği halen tartışılıyor.

TkMM’ler Mayıs 2012’ye adım atarken Türkiye’nin en çok tartıştığı konu darbe soruşturmlarıydı.

*****

(6)

6 TkMM Mayıs ayı toplantıları

TkMM'ler 2012 yılının Mayıs ayında 15 ilde toplandı.

Adana, Batman, Elazığ ve Ordu kMM’leri toplantılarını gerçekleştiremedi.

Van kMM deprem felaketinin ardından, ilk defa bir deprem çadırında toplandı.

Adıyaman, Bursa, Diyarbakır, Eskişehir, Hatay, Iğdır, Kayseri, Kocaeli, Malatya, Muş, Sakarya, Van, Ankara, İstanbul ve İzmir küçük Millet Meclisleri ’12 Eylül,28 Şubat ve diğerleri/ Türkiye darbelerle yüzleşebilecek mi’ konusunu gündemlerine aldılar.

Toplantılara katılan milletvekillerinin şunlar:

Mehmet Erdoğan (Adıyaman- Ak Parti), Cuma İçten ve Mine Lök Beyaz (Diyarbakır- Ak Parti), Hasan Akgöl ve Refik Eryılmaz (Hatay- CHP), Ali İhsan Yavuz ve Hasan Ali Çelik (Sakarya- Ak Parti), Fatih Şahin (Ankara- AK Parti), Bülent Kuşoğlu (Ankara- CHP), Bilal Macit (İstanbul- Ak Parti), Aykut Erdoğdu (İstanbul- CHP), Sebahat Tuncel (İstanbul- BDP) Mustafa Moroğlu (İzmir- CHP).

Hatay kMM toplantısını mayıs ayında Samandağ ilçesinde gerçekleştirirken, toplantıya ilçe belediye başkanı Metin Canbolat (ÖDP) hem katıldı hem ev sahipliğini üstlendi.

(7)

7 Türkiye darbelerle yüzleşebilecek mi?

Ortak paydaya da yansıdığı üzere, ‘darbeleri desteklediğini’ ifade eden katılımcımız yok. Askeri darbelerinin ‘gerekçesi ne olursa olsun’ haklı gösterilemeyeceğine işaret ediliyor. Askeri darbelerin Türkiye’yi ’50 yıl geriye götürdüğü’ görüşü çok sık tekrarlanmış.

Ancak tutanakların tümü dikkatle okunduğunda, soruşturma süreçlerinin gözle görülür bir beklenti yaratmadığı da açık şekilde hissediliyor.

TkMM toplantılarında darbeler arasında en fazla konuşulanı 28 Şubat olmuş. Bunun daha yakın zamanda gerçekleşmiş olmasından kaynaklı olduğunu söylemek zor. Zira daha yakın zamanda gerçekleşen 27 Nisan muhtırası hakkında yalnızca bir katılımcımız görüş açıklamış.

Soruşturmaların (bu ifade ile yalnızca 12 Eylül ve 28 Şubat kastedilecektir) içeriği hakkında görüş bildirilmemiş.

Özellikle iddianamesi de yayınlandığı halde 12 Eylül soruşturmasının içeriği hakkında da yoğun bir tartışma yürütülmediğinin altını çizmek gerekiyor.

Tartışmalar çoğunlukla ‘hükümetin niyeti’ üzerine. Her iki sürecin de hukuksal ve yargısal boyutundan ziyade siyasi boyutu ve niteliği konuşmalarda belirgin şekilde

(8)

8 hissediliyor, başka bir deyişle sürecin yargısal değil, siyasal bir süreç olduğu algısı ağır basıyor.

Süreci olumlu bulanlar, hükümetin ve bu yargılamaların Türkiye demokrasisinin önünü açacağına inanıyor, süreçte eksikler de olsa, soruşturmaların bir kapı açtığını ve giderek tüm darbelcierle hesaplaşılabileceğini belirtiyorlar.

Aksi görüştekiler ise, hükümetin demokratikleşmek gibi bir niyeti olmadığını, 12 Eylül soruşturmasının ‘sığ’, 28 Şubat soruşturmasının da ‘rövanşist’ yani intikamcı bir nitelik taşıdığını belirtiyorlar. Bu görüştekiler, askeri vesayetin yerini ‘sivil vesayetin’, tek parti vesayetinin aldığını vurguluyorlar.

Belirtmeden geçmeyelim ki; tüm katılımcılarımızın

‘adalet ve yargı’ karşısında ciddi bir güven sorunu var.

Sürece olumlu yaklaşanlar zaten soruşturmaların desteklenmesi gerektiğini belirtiyor. Ancak hükümetin

‘iyi niyet’ taşımadığını ifade edenler, sürece ‘karşı çıkmak’tan ziyade ‘kayıtsız’ bir tutum takınıyorlar.

Tartışmalarda darbelerin nedenleri de gündeme gelmiş.

Az sayıda katılımcı darbe nedenini yabancı ülkelerin müdahalesinde ararken, çoğunluk, nedeni iç dinamiklere bağlıyor. Bunlar arasında en fazla ifade edilen, darbenin iktisadi nedeni olmuş. Özellikle 24 Ocak 1980’de ekonomik krize karşı alınan kararların güçlü sendikalar varken zor kullanmadan uygulanamayacağının altı çiziliyor. Yalnızca bir katılımcı iç nedenler arasında

(9)

9

‘anarşiyi’ sayıyor. Halil Berktay’ın röportaj ve yazıları nedeniyle gündeme gelen 1 Mayıs 1977 Taksim olayları tartışması da toplantılarda yerini almış.

Nereye kadar?

12 Eylül soruşturmasının iki general ile sınırlandırılması neredeyse tüm katılımcılar tarafından eleştiriliyor; en azından eksik bulunuyor. Sürece ‘kayıtsız kalanların’ öne sürdüğü görüşlerden birini de bu oluşturuyor.

12 Eylül kurumlarının varlığını sürdürmesi ve Türkiye’nin hala 1982 Anayasası ile idare edilmesi, bu yargılamanın samimiyetine gölge düşüren gerekçeler arasında en başta geleni.

Dünyada, Türkiye ile aynı kaderi paylaşan ülkelerin kendi darbe süreçleri ile olan hesaplaşmalarına değinen kimi katılımcılar, bu süreçlerde binlerce insanın yargılandığını hatırlatıyorlar. 12 Eylül soruşturmasının

‘derinleşmesi ve kapsamının genişletilmesi’ en yaygın beklenti.

28 Şubat soruşturmasında ise durum daha farklı. Bu süreci destekleyenler ikiye ayrılmış görünüyor. Bazı katılımcıları, soruşturmanın derinleşmesini, hatta sivilleri de kapsamasını beklerken, başka katılımcılar, bu sürecin bir ‘intikam’ halini almaması gerektiğinde ısrar ederek, kapalı olarak ‘bu kadar yeter’ diyorlar. Bu görüşü savunanlar, sürecin hukuk ve adalet ilkelerine riayet ederek devam etmesine özel vurgu yapıyorlar.

(10)

10 Olanlar ve olması gerekenler

Özellikle 12 Eylül darbesi bahsinde, en sık dile getirilen sözcük ‘yeni anayasa’. Türkiye’nin yeni anayasa yapım süreci bu hesaplaşmanın bir parçası olarak görülüyor ve bu sebeple çok önemseniyor. Darbe kurum ve kuruluşları arasında ismi en fazla geçen ise YÖK ve MGK. Her ikisinin de varlığı, darbenin devam ettiğinin kanıtı olarak yorumlanıyor.

Türk Silahlı Kuvetleri’nin (konuşmacılar bu şekilde ifade etmiş;ancak kastedilenin Genel Kurmay olduğu anlaşılıyor) Milli Savunma Bakanlığı’na bağlanması gerektiğini çok sayıda katılımcı ifade etmiş.

Aynı şekilde, Askeri İç Hizmet Kanununun 35.

maddesinin de hatırlatıldığı konuşmalarda, askeri okulların müfredatının değiştirilmesi gerektiği, zira bu eğitim anlayışının, daha öğrencilikte ‘darbe yapmanın’

bir hak olduğu üzerine kurulu olduğunu askere benimsettiği dile getirilmiş.

Askeri harcamaların tamamının Sayıştay denetimine alınması da önemli talepler arasında.

(11)

11

     

(12)

12 Sayılarla TkMM MAYIS 2012 Toplantıları

Gerçekleşme sayı ve oranları:

Yapılması gereken toplantı sayısı: 19

İptal edilen toplantı: 4 (Adana, Batman, Elazığ, Ordu) Yapılan toplantı sayısı: 15, Toplantı gerçekleşme oranı: % 79 Sivil Toplum katılımı:

Olması gereken sivil toplum katılımcı sayısı: 300 Toplam sivil toplum katılımcı sayısı: 226, % 75 Seçilmişlerin katılımı:

Katılması gereken milletvekili sayısı: 121

Katılan toplam milletvekili sayısı ve oranı: 913 % 11 Katılması gereken belediye başkanı sayısı: 12

Katılan toplam belediye başkanı sayısı ve oranı: 2, % 13 Kolaylaştırıcı ağırlayan belediye sayısı ve oranı: 3, % 20 Medya ilgisi:

Toplantılara katılan medya muhabiri sayısı toplam: 33 Toplantı başına düşen medya muhabiri sayısı: 2,2 Toplantılara kim ev sahipliği yaptı?

Ev sahipliği yapan belediyeler ve oranı: 10, % 71 Ev sahipliği yapan meslek odaları ve oranı: 2, % 14 Ev sahipliği yapan STÖ sayısı ve oranı: 2, % 14 Ev sahipliği yapan sendika sayısı ve oranı: 0, % 0 Sivil toplum bileşenlerinin katılım oranları:

Katılımcı meslek odaları sayısı: 15, % 6,6 Katılımcı sendika sayısı: 20, % 8,8

Katılımcı dernek/vakıf/girişim sayısı: 167, % 73,9 İzleyiciler:

İzleyici olarak katılanlar: 281

Referanslar

Benzer Belgeler

Çözüm ortağımız ile anlaşacağınız görsel hizmet paketi içeriği; sınırsız hd formatta video çekimi, organizasyon esnasında çekilen 40 adet pozdan oluşan

Toplantılara katılan medya muhabiri sayısı toplam: 109 Toplantı başına düşen medya muhabiri sayısı: 4,95 Toplantılara kim ev sahipliği yaptı.. Ev sahipliği yapan

Ev sahipliği yapan belediyeler ve oranı: 7, % 53,84 Ev sahipliği yapan meslek odaları ve oranı: 1, % 7,69 Ev sahipliği yapan STÖ sayısı ve oranı: 4, % 30,76 Ev sahipliği

Ev sahipliği yapan belediyeler ve oranı: 6 % 42,8 Ev sahipliği yapan meslek odaları ve oranı: -% - Ev sahipliği yapan STÖ sayısı ve oranı: 8, % 57,1 Ev sahipliği yapan

Ev sahipliği yapan belediyeler ve oranı: 7, % 38,88 Ev sahipliği yapan meslek odaları ve oranı: 2, % 11,1 Ev sahipliği yapan STÖ sayısı ve oranı: 8, % 44,4 Ev

Ev sahipliği yapan belediyeler ve oranı: 12, % 85,7 Ev sahipliği yapan meslek odaları ve oranı: 1, %7,1 Ev sahipliği yapan STÖ sayısı ve oranı: 1, %7,1 Ev sahipliği

Ev sahipliği yapan belediyeler ve oranı: 3, % 42,8 Ev sahipliği yapan meslek odaları ve oranı: 1, %14,2 Ev sahipliği yapan STÖ sayısı ve oranı: 3, % 42,8 Ev sahipliği

Ev sahipliği yapan belediyeler ve oranı: 6, % 42,8 Ev sahipliği yapan meslek odaları ve oranı: - Ev sahipliği yapan STÖ sayısı ve oranı: 7, % 50 Ev sahipliği yapan