• Sonuç bulunamadı

Türkiye küçük Millet Meclisleri Ekim 2012 O.P. Raporu

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Türkiye küçük Millet Meclisleri Ekim 2012 O.P. Raporu"

Copied!
16
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1  

1 1

Türkiye

küçük

Millet Meclisleri

Ekim 2012 O.P. Raporu

Yeni yasama döneminde TBMM’nin &T k MM’lerin

Gündemi

www.tkmm.net

(2)

2

(3)

3

Ortak Paydalar

* Türkiye’nin yeni anayasa ihtiyacı artarak devam ediyor.

* Kürt sorunu çözülmelidir.

* Suriye ile bir savaşa girilmemelidir.

* Kentsel dönüşüm politikaları, adaletli uygulanırsa, ihtiyaçtır.

(4)

4 Ne var ne yok ?

TBMM’nin yeni yasama dönemi beklendiği üzere hareketli başladı: BDP’li vekillerin dokunulmazlıkları, Kürt sorunu, 4x3 düzenlemesinin ardından başlayan yeni eğitim dönemi değerlendirmeleri ve nihayet Suriye tezkeresi. Bunlar gündemde en fazla yer kaplayanlar belki; ama bu başlıklarla sınırlı da değil.

Adı üzerinde beklenti.. Ancak sanıyoruz ki beklentiden biraz daha fazla bir gerçeklik söz konusuydu. Bütün bir yaz bu gündemlerle geçti; hatta muhalefet partileri TBMM’nin olağanüstü toplanmasını bile talep etti.

Meclisin gündem maddeleri kabardıkça kabarırken, aynı gündemi kendine konu edinen TkMM’lerin gündemi de haliyle kabardı.

İki yıldır olduğu gibi, yeni yasama dönemi başlarken de, bu gündemlerin önde gelenlerinin tamamına değinelim istedik.

TkMM’lerin yeni döneminin ilk toplantısındaki konu başlığını ‘yeni yasama döneminde TBMM’nin &

TkMM’lerin gündemi’ başlığı oluşturdu.

Bir de özel alt başlık açıldı.

Ekim ayının ilk haftası ile ‘kentsel dönüşüm planlamaları’kapsamında ilk kazmalar vuruldu. Genelde İstanbul ile sınırlı kalan bu tartışmayı, bu dar alandan çıkarmak istedik. Çünkü TkMM’lerin toplandığı illerin

(5)

5 neredeyse tamamında ‘kentsel dönüşüm planları’ mevcut.

Hem genel hem de yerel konu başlıklarında ‘kentsel dönüşüm planları’ da bu niyetle ele alındı.

Katılımcıların konuşmalarında ele alınan konuşmaları beş ana başlıkta topladık.

1- Yeni Anayasa ve özgürlükler 2- Kürt Sorunu

3- Suriye ve dış politika 4- 4x3 yeni eğitim sistemi 5- Kentsel dönüşüm

Konuşmalar elbette bunlarla sınırlı kalmadı. Son bölümde ‘başka neler konuşuldu’ başlığı altında diğer konulara da hızlıca değindik.

*****

TkMM'ler 2012 yılının Ekim ayında 14 ilde toplandı.

Adana ve Batman meclilsleri Kasım ayında toplantılarına başlayacaklar. HataykMM Aralık’ta yeni döneme başlıyor.

Ekim ayında iptal edilen tek toplantı IğdırkMM’nin.

Vekil katılımı beklentilerin altında olsa da, dönem sonundan daha iyi bir başlangıç yapıldı.

Toplantılara katılan milletvekillerinin isimleri şunlar:

Cuma İçten (Diyarbakır/AK Parti), Faruk Septioğlu (Elazığ/Ak Parti), Nabi Avcı (Eskişehir/Ak Parti), Salih Koca (Eskişehir/Ak Parti), Kazım Kurt

(6)

6 (Eskişehir/CHP), Ali İhsan Yavuz (Sakarya/Ak Parti), Ramazan Can (Ankara/Ak Parti), Melda Onur (İstanbul CHP), Tülay Kaynarca (İstanbul/AK Parti), Erdal Aksünger (İzmir/CHP).

Ankara milletvekili Haluk Özdalga (AK Parti), misafir vekil olarak DiyarbakırkMM toplantısına katıldı.

Belediye başkanları katılımı, son dönemin en düşük istatistiğini oluşturuyordu. Yeni dönem başında daha iyi bir katılım oldu. Eskişehir de; Yılmaz Büyükerşen (Büyükşehir), Burhan Sakallı (Odunpazarı), Ahmet Ataç (Tepebaşı) tam kadro toplantıdaydılar. Elazığ Belediye Başkanı Süleyman Selmanoğlu ve Muş Belediye Başkanı Necmettin Dede toplantılarına katılan diğer belediye başknalarıydı.

Hazırlayan Yakup Kadri Karabacak

Türkiye küçük Millet Meclisleri Koordinatörü, 18.03.2012

“Raporda yer alan görüşler TkMM katılımcılarına aittir.”

TkMM Girişimi, Uncular Sok.28/2, TR- 34672 İSTANBUL

(7)

7 1- Yeni anayasa ve özgürlükler

Toplantıların tamamında en fazla gündeme gelen konu oldu. Yeni anayasa ihtiyacının artarak devam ettiği ortak paydaya da yansıdı. Ancak ‘yeni anayasa’ umudunun azalmaya başladığı dikkat çekecek ölçüde belirgin.

Sürecin toplumsal katılım ile ilerlemediği eleştirisi devam ediyor. Bu şartlar altında oluşacak anayasanın, etkin bir çözüm de olamayacağı kaygısı var.

Başbakan Erdoğan’ın karizmasını ve tek parti hükümetini bir şans olarak görenler olduğu gibi, ‘biz ne desek de onların dediği oluyor’ diyerek negatif yorumlayanlar da var. Yeni anayasa ihitiyacında hemfikir olan katılımcılarımız; bu iki bakış çizgisinde ‘daha umutlu’ ya da ‘umutsuzlar’.

Anayasanın ilk üç maddesine dokunulmasın diyen bir katılımıcmız var. Değişikliğin anayasa metninin bütününü kapsamasına başka bir itiraz okunmuyor.Tam tersine çok sayıda katılımcı bütünlüklü bir değişikliğe özel vurgu yapıyor.

Anayasa taslağının vakit kaybetmeden tartışmaya açılması gerektiğini belirten katılımcılarımız var. Zaman kaybetme endişesi var...

Anayasanın kapsayıclığına, eşit yurttaşlık ilkesine çok sayıda katılımcımız vurgu yapmış.

(8)

8 Başörtüsü, anadil sorunlarının çözümü yine yeni anayasadan bekleniyor.

Cinsel yönelim tanımının, eşitlilk maddesi kapsamında

‘mutlaka’ kategorik olarak ifade edilmesi ifadesi var. Bir katılımcımız ise tam aksi görüşte.

Alt başlıklardan gündeme en fazla gelen konu ise ‘seçim kanunu’. %10 seçim barajının kaldırılması ya da düşürülmesi ekseriyetle dile geldi.

Seçim sisteminin ‘tercihli’ olması öneriler arasında. Çok sayıda katılımcı, vekillerin ‘halkın değil genel başkanların vekili’ olduğunu düşünüyor.

Düşünce, inanç ve ifade özgürlüğünün önünde en somut engel olarak TCK ve TMK’nın ilgili maddeleri görülüyor. Örgütlenme ve toplantı gösteri yürüyüşlerine ilişkin maddeler de gündeme geldi. Bir kısmının kaldrılması bir kısmının özgürlükçü bir dille yeniden düzenlenmesi öneriliyor.

Türkiye’nin uluslararası sözleşmelere koyduğu şerhlerin (sosyal ve kültürel temalı sözleşmeler) kaldırılması talebi gündeme gelmiş.

Bir katılımcımız, ‘memurlara siyaset yasağının’ kalkması gerektiğini ifade ediyor.

Son derece güncel olmakla birlikte, başkanlık sistemi tartışmaları ilgi görmemiş. Ancak muhtelif katılımcılar,

(9)

9 yasamanın (TBMM), yürütmenin vesayetinde olduğuna dikkat çekmişler.

2- Kürt sorunu

Batıdan doğuya gidildikçe, konunun gündeme gelme sıklığı ve üzerine kanuşan katılımcı sayısı bariz şekilde artıyor.

Sorunun çözümü ortak payda. Çözüm yönteminde de genel bir ortaklık olduğu söylenebilir. Katılımcılaırmızın büyük kısmı ‘müzakere’ yönteminin tercih edilmesi gerektiğini ifade etmişler. Askeri çözümlerden bir sonuç alınabileceğini ifade eden katılımcımız yok.

Müzakerelerin kim ile yapılacağı konusunda tek bir adres ifade edilmemiş. ‘Sorunun çözüm yeri TBMM’dir’

diyerek BDP’yi işaret edenler de var; ‘gerekirse İmralı’yla görüşülür’ diyerek A.Öcalan’ı işaret edenler de.

Oslo sürecine ilişkin eleştiriler daha çok, ‘gizlilik ve şeffaflık’ ikilemi üzerine kurulu. Adı üstünde ‘gizli görüşme’ diyenlere karşı çıkanlar ‘TBMM ve halk iradesinden habersiz’ bir görüşmeyi eleştiriyorlar.

Ancak ortak payadaya yansıyan cümlenin kısalığının da bir nedeni var. Bir fikir; Kürt sorunu ve PKK’nin ayrıştırılamaz karakterde olduğunu düşünürken, diğeri tam aksi görüşte.

(10)

10 Sorunun çözümsüzlüğünde, ‘derin güçlerin parmağı’

olduğunu düşünenler var. Hem devletin hem de Kürt’lerin şahinleri olduğuna ilişkin özel vurgular da...

Sorunun ekonomik- rant boyutu olduğuna vurgu yapan katılımcılar da var.

Hükümetin, Kürt sorununa yaklaşımında derin bir değişiklik olduğu, dile getirenlerin tamamı tarafından olumsuz olarak ifade edilmiş.

Hükümetin elinden geleni yaptığını dile getirenler de var;

ama çoğunluk görüş ‘hükümetin şiddet dilini’ terk etmesi gerektiğinde hemfikir.

Açılım günleri ‘hasretle yad edilmiş’...

Anadilde eğitim talebinin karşılanması gerektiği fikri hakim. Bir katılımcımız ‘anadil eğitimine yeşil ışık yakmakla birlikte, eğitim dilinin Türkçe olması’ gerektiği fikrini belirtti.

BDP’li vekillerin, silahlı militanlarla kucaklaşmaları sonrası gündeme gelen ‘dokunulmazlık’ meselesinde, bir katılımcımız dışında geri kalanlar net:

Kaldırılmamalı.

3- Suriye ve dış politika

Suriye ile bir savaşa girilmesine tüm katılımcılarımız karşı. Bu anlamda ‘tezkerenin’ bir endişe yarattığı anlaşılır düzeyde vurgulu.

(11)

11 Türkiye’nin Suriye’ye ‘insani ölçüler düzeyinde’

yardımda bulunması genel kabul görüyor.

Türkiye’nin Suriye sorununa nasıl ve neden müdahil olduğu sitemkar olarak dile gelse de, cevabı verilmemiş.

Özellikle Türkiye uçağının düşürülmesinin ardından, Batı ittifakının Türkiye’yi yalnız bıraktığını iddia edenler katılımcılarımız var.

Katılımcıların geneli sınır komuşalarımızın neredeyse tamamiyle ilişkilerin bozulmuş olmasını, dış politikanın başarısızlığının kanıtı olarak gösteriyor.

Ortadoğu’nun çok sayıda ülkesini etkisi altına alan hareketlere ilişkin güven sorunları olduğunu belirtenler de var. Bu hareketleri (özellikle Suriye) batı güçlerinin yönlendirmesi ile hareket etmekle, hatta bizzat

‘emperyalist devletler’ tarafından teşkil edilmişlikle itham edenler var.

Bir katılımcımız Tunus’ta başlayan sürecin, Türkiye’ye ekonomik maaliyetinin son derece yüksek olduğunu düşünüyor.

4- 4x3 yeni eğitim dönemi

Eğitim sistemine genel bir güvensizlik hali hakim konuşmalara.

Çok sayıda konuşmacı, ‘28 Şubat’ta verilen karar da şimdi verilen karar da yanlıştır’ diyorlar. Bu görüşteki

(12)

12 katılımcılar eğitimin siyasal olarak araçsallaştırıldığı fikrine dayanıyorlar.

Yeni sisteme eleştirler, ‘okula başlama yaşına’

yoğunlaşmış. 5-7 yaş aralığında olan çocukların, aynı sınıflarda okuması hem fiziksel hem de pedagojik olarak yanlış bulunuyor. Yeni sistem için gerekli önhazırlıkların yapılamadığı ifade ediliyor.

Okul öncesi eğitmin zorunlu hale getirlmesi de gelen öneriler arasında.

İmam Hatipler’in orta kısımlarının yeniden açılmış olmasından memnuniyet duyan katılımcılarımız var.

5- Kentsel dönüşüm

Kentsel dönüşüm planları, hem genel hem de yerel konu düzeyinde çeşitli kereler gündeme gelmiş. Konunun gündeme gelmediği il yok.

Konuyu ‘yerel konu’ başlığı altında konuşan illerden, ortak başlıklar çıkarmaya çalıştık. Aksi halde her il için ayrı bir başlık açmamız ve detayıyla konuyu anlatmamız gerekecekti.

Kentsel dönüşüm planlarına ve şehirlerin belirli bölgelerinin yeniden imarına gerek duyulmasının en önemli nedeni olarak ‘deprem’ gösteriliyor.

Şehirlerin planlı gelişmediği, kaçak yapı oranının yüksekliği, denetimsizlik gerekçesi olarak belediyecilikte

(13)

13 ve siyasette yaşanan aksamalar ve gündelik politikalara teslimiyet görülüyor.

Fikirsel olarak bu planlara itiraz eden yok. Ancak uygulamanın ‘iddia edilen fikirle ve gerekçelerle örtüşmediği’ eleştirisi de ortak. Kentsel dönüşüm alanlarının, çoğunlukla yoksulların yaşadığı, rant değeri yüksek alanlar olduğu belirtiliyor. Ortaya çıkan rantın, hak sahipleriyle paylaşılmadığı eleştirisi yapılırken, yoksulların yerlerinden edildiği ve kent merkezleri dışına

‘sürüldükleri’ çok sayıda örnekle ifade ediliyor.

Kent dönüşümle eş değer bir kurumun adı sıklıkla zikrediliyor: TOKİ. Kuruma yönelik en büyük eleştiri, binalarının ve mimarilerinin tek düzeliği. Her bölgenin, sosyal ve kültürel yapısının bu inşaa sürecinde dikkate alınması gerektiği, özellikle tarihi yapıların özenle korunması kaygısıyla birlikte ifade ediliyor.

Başka neler konuşuldu?

Aslında saymakla bitmez....

Elimizden geldiğince bu başlıkları da sıralayalım:

Bu kategoriye girecek ilk başlık, halen meclis görüşmleri devam edeni tartışmalı ‘toplu iş sözleşmesi kanunu’.

Kanunun bir türlü çıkamamasını eleştirenlerin yanı sıra, çıkması istenen kanunun ‘kabul edilemez’ olduğunu belirten, sendikacı, katılımcılarımız var.

(14)

14 Yine sendika işyeri barajının %10 altına çekilmesi tartışılan öneriler arasında.

Emeklilerin durumu ve maaşları da gündeme gelmiş.

Asgari ücretin düşüklüğü, yoksullukla mücadele ve ekonomik sorunlar da yine konuşulanlar arasında.

Bodrum’dan bir katılımcımız, en az diğer konular kadar önemli bir başlığın atlandığını ve yeterince önemsenmediğini ifade ediyor: Çevre.

Katılımcımız, devletin ‘çevre politikalarının’, devletin demokrasi düzeyiyle doğru orantılı olduğunu belirttikten sonra, endişeli olunması için yeterli gerekçenin olduğunu belirtmiş.

Son olarak; bir katılımcımız vekillere: ‘parlamento görüşmelrini çocuklarınıza izletiyor musunuz?’ sorusunu yönelterek, bizim de daha önce gündeme aldığımız

‘siyasette üslup’ sorununa dikkat çekiyor.

(15)

15

(16)

16 Sayılarla TkMM EKİM 2012 Toplantıları

Gerçekleşme sayı ve oranları:

Yapılması gereken toplantı sayısı: 15 İptal edilen toplantı: 1 (Iğdır)

Yapılan toplantı sayısı: 14, toplantı gerçekleşme oranı: %93,3 Sivil Toplum katılımı:

Olması gereken sivil toplum katılımcı sayısı: 280 Toplam sivil toplum katılımcı sayısı: 178, %63,5 Seçilmişlerin katılımı:

Katılması gereken milletvekili sayısı: 100

Katılan toplam milletvekili sayısı ve oranı: 11, %11 Katılması gereken belediye başkanı sayısı: 14

Katılan toplam belediye başkanı sayısı ve oranı: 3, %21,42 Kolaylaştırıcı ağırlayan belediye sayısı ve oranı: -

Medya ilgisi:

Toplantılara katılan medya muhabiri sayısı toplam: 30 Toplantı başına düşen medya muhabiri sayısı: 2 Toplantılara kim ev sahipliği yaptı?

Ev sahipliği yapan belediyeler ve oranı: 12, % 85,7 Ev sahipliği yapan meslek odaları ve oranı: 1, %7,1 Ev sahipliği yapan STÖ sayısı ve oranı: 1, %7,1 Ev sahipliği yapan sendika sayısı ve oranı: - Sivil toplum bileşenlerinin katılım oranları:

Katılımcı meslek odaları sayısı: 14, %7,8 Katılımcı sendika sayısı: 19, %10,6

Katılımcı dernek/vakıf/girişim sayısı: 145, %81,4 İzleyiciler:

İzleyici olarak katılanlar: 211

Referanslar

Benzer Belgeler

Toplantılara katılan medya muhabiri sayısı toplam: 109 Toplantı başına düşen medya muhabiri sayısı: 4,95 Toplantılara kim ev sahipliği yaptı.. Ev sahipliği yapan

Ev sahipliği yapan belediyeler ve oranı: 7, % 53,84 Ev sahipliği yapan meslek odaları ve oranı: 1, % 7,69 Ev sahipliği yapan STÖ sayısı ve oranı: 4, % 30,76 Ev sahipliği

Ev sahipliği yapan belediyeler ve oranı: 6 % 42,8 Ev sahipliği yapan meslek odaları ve oranı: -% - Ev sahipliği yapan STÖ sayısı ve oranı: 8, % 57,1 Ev sahipliği yapan

Ev sahipliği yapan belediyeler ve oranı: 7, % 38,88 Ev sahipliği yapan meslek odaları ve oranı: 2, % 11,1 Ev sahipliği yapan STÖ sayısı ve oranı: 8, % 44,4 Ev

Ev sahipliği yapan belediyeler ve oranı: 3, % 42,8 Ev sahipliği yapan meslek odaları ve oranı: 1, %14,2 Ev sahipliği yapan STÖ sayısı ve oranı: 3, % 42,8 Ev sahipliği

Ev sahipliği yapan belediyeler ve oranı: 10, % 71 Ev sahipliği yapan meslek odaları ve oranı: 2, % 14 Ev sahipliği yapan STÖ sayısı ve oranı: 2, % 14 Ev sahipliği

Ev sahipliği yapan belediyeler ve oranı: 6, % 42,8 Ev sahipliği yapan meslek odaları ve oranı: - Ev sahipliği yapan STÖ sayısı ve oranı: 7, % 50 Ev sahipliği yapan

Çözüm ortağımız ile anlaşacağınız görsel hizmet paketi içeriği; sınırsız hd formatta video çekimi, organizasyon esnasında çekilen 40 adet pozdan oluşan