• Sonuç bulunamadı

YAZAR ve ESERLER HAKKINDA

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "YAZAR ve ESERLER HAKKINDA"

Copied!
178
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)
(3)
(4)

YAZAR ve ESERLER‹ HAKKINDA

Harun Yahya müstear ismini kullanan yazar Adnan Oktar, 1956 y›l›nda Anka- ra'da do¤du. ‹lk, orta ve lise ö¤renimini Ankara'da tamamlad›. Daha sonra ‹stan- bul Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde ve ‹stanbul Üniversite- si Felsefe Bölümü'nde ö¤renim gördü. 1980'li y›llardan bu yana, imani, bilimsel ve siyasi konularda pek çok eser haz›rlad›. Bunlar›n yan› s›ra, yazar›n evrimcilerin sahtekarl›klar›n›, iddialar›n›n geçersizli¤ini ve Darwinizm'in kanl› ideolojilerle olan karanl›k ba¤lant›lar›n› ortaya koyan çok önemli eserleri bulunmaktad›r.

Harun Yahya'n›n eserleri yaklafl›k 30.000 resmin yer ald›¤› toplam 45.000 say- fal›k bir külliyatt›r ve bu külliyat 57 farkl› dile çevrilmifltir.

Yazar›n müstear ismi, inkarc› düflünceye karfl› mücadele eden iki peygamberin hat›ralar›na hürmeten, isimlerini yad etmek için Harun ve Yahya isimlerinden oluflturulmufltur. Yazar taraf›ndan kitaplar›n kapa¤›nda Resulullah'›n mührünün kullan›lm›fl olmas›n›n sembolik anlam› ise, kitaplar›n içeri¤i ile ilgilidir. Bu mühür, Kuran-› Kerim'in Allah'›n son kitab› ve son sözü, Peygamberimiz (sav)'in de ha- tem-ül enbiya olmas›n› remzetmektedir. Yazar da, yay›nlad›¤› tüm çal›flmalar›nda, Kuran'› ve Resulullah'›n sünnetini kendine rehber edinmifltir. Bu suretle, inkarc›

düflünce sistemlerinin tüm temel iddialar›n› tek tek çürütmeyi ve dine karfl› yönel- tilen itirazlar› tam olarak susturacak "son söz"ü söylemeyi hedeflemektedir. Çok büyük bir hikmet ve kemal sahibi olan Resulullah'›n mührü, bu son sözü söyleme niyetinin bir duas› olarak kullan›lm›flt›r.

Yazar›n tüm çal›flmalar›ndaki ortak hedef, Kuran'›n tebli¤ini dünyaya ulaflt›r- mak, böylelikle insanlar› Allah'›n varl›¤›, birli¤i ve ahiret gibi temel imani konular üzerinde düflünmeye sevk etmek ve inkarc› sistem- lerin çürük temellerini ve sapk›n uygulamalar›n›

gözler önüne sermektir.

Nitekim Harun Yahya'n›n eserleri Hindis- tan'dan Amerika'ya, ‹ngiltere'den Endonez- ya'ya, Polonya'dan Bosna Hersek'e, ‹spanya'dan Brezilya'ya, Malezya'dan ‹talya'ya, Fransa'dan Bul- garistan'a ve Rusya'ya kadar dünyan›n daha pek çok ülkesinde be¤eniyle okunmaktad›r. ‹ngilizce, Frans›zca, Almanca, ‹talyanca, ‹spanyolca, Portekizce, Urduca, Arapça, Arnavut- ça, Rusça, Boflnakça, Uygurca, Endonezyaca, Malay-

(5)

ca, Bengoli, S›rpça, Bulgarca, Çince, Kishwahili (Tanzanya'da kullan›l›yor), Hausa (Afrika'da yayg›n olarak kullan›l›yor), Dhivelhi (Mauritus'ta kullan›l›yor), Dani- markaca ve ‹sveçce gibi pek çok dile çevrilen eserler, yurt d›fl›nda genifl bir okuyu- cu kitlesi taraf›ndan takip edilmektedir.

Dünyan›n dört bir yan›nda ola¤anüstü takdir toplayan bu eserler pek çok in- san›n iman etmesine, pek ço¤unun da iman›nda derinleflmesine vesile olmaktad›r.

Kitaplar› okuyan, inceleyen her kifli, bu eserlerdeki hikmetli, özlü, kolay anlafl›l›r ve samimi üslubun, ak›lc› ve ilmi yaklafl›m›n fark›na varmaktad›r. Bu eserler sürat- li etki etme, kesin netice verme, itiraz edilemezlik, çürütülemezlik özellikleri tafl›- maktad›r. Bu eserleri okuyan ve üzerinde ciddi biçimde düflünen insanlar›n, art›k materyalist felsefeyi, ateizmi ve di¤er sapk›n görüfl ve felsefelerin hiçbirini samimi olarak savunabilmeleri mümkün de¤ildir. Bundan sonra savunsalar da ancak duy- gusal bir inatla savunacaklard›r, çünkü fikri dayanaklar› çürütülmüfltür. Ça¤›m›z- daki tüm inkarc› ak›mlar, Harun Yahya Külliyat› karfl›s›nda fikren ma¤lup olmufl- lard›r.

Kuflkusuz bu özellikler, Kuran'›n hikmet ve anlat›m çarp›c›l›¤›ndan kaynaklan- maktad›r. Yazar›n kendisi bu eserlerden dolay› bir övünme içinde de¤ildir, yaln›z- ca Allah'›n hidayetine vesile olmaya niyet etmifltir. Ayr›ca bu eserlerin bas›m›nda ve yay›nlanmas›nda herhangi bir maddi kazanç hedeflenmemektedir.

Bu gerçekler göz önünde bulunduruldu¤unda, insanlar›n görmediklerini gör- melerini sa¤layan, hidayetlerine vesile olan bu eserlerin okunmas›n› teflvik etme- nin de, çok önemli bir hizmet oldu¤u ortaya ç›kmaktad›r.

Bu de¤erli eserleri tan›tmak yerine, insanlar›n zihinlerini buland›ran, fikri kar- mafla meydana getiren, kuflku ve tereddütleri da¤›tmada, iman› kurtarmada güçlü ve keskin bir etkisi olmad›¤› genel tecrübe ile sabit olan kitaplar› yaymak ise, emek ve zaman kayb›na neden olacakt›r. ‹man› kurtarma amac›ndan ziyade, yazar›n›n edebi gücünü vurgulamaya yönelik eserlerde bu etkinin elde edilemeyece¤i aç›kt›r.

Bu konuda kuflkusu olanlar varsa, Harun Yahya'n›n eserlerinin tek amac›n›n din- sizli¤i çürütmek ve Kuran ahlak›n› yaymak oldu¤unu, bu hizmetteki etki, baflar› ve samimiyetin aç›kça görüldü¤ünü okuyucular›n genel kanaatinden anlayabilirler.

Bilinmelidir ki, dünya üzerindeki zulüm ve karmaflalar›n, Müslümanlar›n çek- tikleri eziyetlerin temel sebebi dinsizli¤in fikri hakimiyetidir. Bunlardan kurtulma- n›n yolu ise, dinsizli¤in fikren ma¤lup edilmesi, iman hakikatlerinin ortaya kon- mas› ve Kuran ahlak›n›n, insanlar›n kavray›p yaflayabilecekleri flekilde anlat›lma- s›d›r. Dünyan›n günden güne daha fazla içine çekilmek istendi¤i zulüm, fesat ve kargafla ortam› dikkate al›nd›¤›nda bu hizmetin elden geldi¤ince h›zl› ve etkili bir biçimde yap›lmas› gerekti¤i aç›kt›r. Aksi halde çok geç kal›nabilir.

Bu önemli hizmette öncü rolü üstlenmifl olan Harun Yahya Külliyat›, Allah'›n izniyle, 21. yüzy›lda dünya insanlar›n› Kuran'da tarif edilen huzur ve bar›fla, do¤- ruluk ve adalete, güzellik ve mutlulu¤a tafl›maya bir vesile olacakt›r.

(6)

O K U Y U C U Y A

● Bu kitapta ve di¤er çal›flmalar›m›zda evrim teorisinin çöküflüne özel bir yer ayr›l- mas›n›n nedeni, bu teorinin her türlü din aleyhtar› felsefenin temelini oluflturmas›d›r.

Yarat›l›fl› ve dolay›s›yla Allah'›n varl›¤›n› inkar eden Darwinizm, 140 y›ld›r pek çok insan›n iman›n› kaybetmesine ya da kuflkuya düflmesine neden olmufltur. Dolay›s›y- la bu teorinin bir aldatmaca oldu¤unu gözler önüne sermek çok önemli bir imani gö- revdir. Bu önemli hizmetin tüm insanlar›m›za ulaflt›r›labilmesi ise zorunludur. Kimi okuyucular›m›z belki tek bir kitab›m›z› okuma imkan› bulabilir. Bu nedenle her ki- tab›m›zda bu konuya özet de olsa bir k›s›m ayr›lmas› uygun görülmüfltür.

● Belirtilmesi gereken bir di¤er husus, bu kitaplar›n içeri¤i ile ilgilidir. Yazar›n tüm kitaplar›nda imani konular, Kuran ayetleri do¤rultusunda anlat›lmakta, insanlar Allah'›n ayetlerini ö¤renmeye ve yaflamaya davet edilmektedir. Allah'›n ayetleri ile ilgili tüm konular, okuyan›n akl›nda hiçbir flüphe veya soru iflareti b›rakmayacak fle- kilde aç›klanmaktad›r.

● Bu anlat›m s›ras›nda kullan›lan samimi, sade ve ak›c› üslup ise kitaplar›n yediden yetmifle herkes taraf›ndan rahatça anlafl›lmas›n› sa¤lamaktad›r. Bu etkili ve yal›n an- lat›m sayesinde, kitaplar "bir solukta okunan kitaplar" deyimine tam olarak uymak- tad›r. Dini reddetme konusunda kesin bir tav›r sergileyen insanlar dahi, bu kitaplar- da anlat›lan gerçeklerden etkilenmekte ve anlat›lanlar›n do¤rulu¤unu inkar edeme- mektedirler.

● Bu kitap ve yazar›n di¤er eserleri, okuyucular taraf›ndan bizzat okunabilece¤i gi- bi, karfl›l›kl› bir sohbet ortam› fleklinde de okunabilir. Bu kitaplardan istifade etmek isteyen bir grup okuyucunun kitaplar› birarada okumalar›, konuyla ilgili kendi tefek- kür ve tecrübelerini de birbirlerine aktarmalar› aç›s›ndan yararl› olacakt›r.

● Bunun yan›nda, sadece Allah r›zas› için yaz›lm›fl olan bu kitaplar›n tan›nmas›na ve okunmas›na katk›da bulunmak da büyük bir hizmet olacakt›r. Çünkü yazar›n tüm kitaplar›nda ispat ve ikna edici yön son derece güçlüdür. Bu sebeple dini anlatmak isteyenler için en etkili yöntem, bu kitaplar›n di¤er insanlar taraf›ndan da okunmas›- n›n teflvik edilmesidir.

● Kitaplar›n arkas›na yazar›n di¤er eserlerinin tan›t›mlar›n›n eklenmesinin ise önem- li sebepleri vard›r. Bu sayede kitab› eline alan kifli, yukar›da söz etti¤imiz özellikleri tafl›yan ve okumaktan hoflland›¤›n› umdu¤umuz bu kitapla ayn› vas›flara sahip daha birçok eser oldu¤unu görecektir. ‹mani ve siyasi konularda yararlanabilece¤i zengin bir kaynak birikiminin bulundu¤una flahit olacakt›r.

(7)

HARUN YAHYA

‹NSANIN YARATILIfi

MUC‹ZES‹

(8)

Birinci Bask›, fiubat 2001

‹kinci Bask›, Mart 2006

ARAfiTIRMA YAYINCILIK

Talatpafla Mah. Emirgazi Caddesi

‹brahim Elmas ‹flmerkezi A Blok Kat 4 Okmeydan› - ‹stanbul

Tel: (0 212) 222 00 88

Bask›: Entegre Matbaac›l›k Sanayi Cad. No: 17 Yenibosna-‹stanbul

Tel: (0 212) 451 70 70

Bu kitapta kullan›lan ayetler, Ali Bulaç'›n haz›rlad›¤›

"Kur'an-› Kerim ve Türkçe Anlam›" isimli mealden al›nm›flt›r.

w w w . h a r u n y a h y a . o r g - w w w . h a r u n y a h y a . n e t

(9)

‹Ç‹NDEK‹LER

YEN‹ B‹R YAfiAM ‹Ç‹N YARATILMIfi

MUC‹ZEV‹ S‹STEM 13

HEDEFE K‹L‹TLENM‹fi KUSURSUZ

B‹R ORDU 27

YEN‹ B‹R ‹NSANIN OLUfiUMUNDA

ROL OYNAYAN YUMURTA HÜCRES‹ 47 B‹R HÜCREDEN B‹R ‹NSANIN

YARATILIfiI 77

YEN‹ B‹R DÜNYAYA DO⁄RU 145

EMBR‹YOLOJ‹ EVR‹M YALANINI

REDDED‹YOR 153

SONUÇ 157

G‹R‹fi 9

(10)

Allah, yeryüzünü sizin için bir karar, gökyüzünü bir bina k›ld›; sizi suretlendirdi, suretinizi de en güzel (bir biçim ve incelikte) k›ld› ve size güzel- temiz fleylerden r›z›k verdi. ‹flte sizin Rabbiniz Allah budur. Alemlerin Rabbi Allah ne yücedir.

(Mümin Suresi, 64)

(11)

nsan bedeni, yeryüzündeki en kompleks makinad›r. Hayat›m›z bo- yunca bu bedenle görür, iflitir, nefes al›r, yürür, koflar ve zevk al›r›z.

Bedenimiz kemikleri, kaslar›, damarlar›, iç organlar› ile mükemmel bir düzen ve tasar›ma sahiptir. Bu tasar›m›n detay›na inildi¤inde ise daha da flafl›rt›c› gerçeklerle karfl›lafl›l›r. Birbirinden farkl› gibi görünen vücut parçalar›n›n tamam› ayn› malzemelerden oluflmaktad›r. Hücrelerden….

Vücudumuzdaki herfley milimetrenin binde biri büyüklü¤ündeki hücrelerden oluflur. Bu hücrelerin kimi biraraya gelerek kemikleri, kimi sinirleri, kimi karaci¤eri, kimi midemizin iç yap›s›n›, kimi derimizi, kimi ise gözümüzün kornea tabakas›n› oluflturur. Hücreler vücudun hangi parças›n› oluflturuyorlarsa bu bölgede ihtiyaç duyulan boyuta ve flekle sa- hip olurlar.

Bu kadar farkl› görevler üstlenmifl olan hücreler nas›l ve ne zaman meydana gelmifllerdir?

‹flte bu soruya verilecek cevap, bizi her an› mucizelerle dolu olan bir olaya götürecektir. Bugün sizin bedeninizi oluflturan yaklafl›k 100 trilyon hücrenin tamam›, tek bir hücreden ço¤alarak meydana gelmifllerdir. fiu an

G‹R‹fi

(12)

sahip oldu¤unuz hücrelerle ayn› yap›ya sahip olan bu tek hücre de, anne- nizin yumurta hücresi ile baban›z›n sperm hücresinin birleflimiyle ortaya ç›km›flt›r.

Allah, Kuran'da insanlara, kimi zaman göklerdeki ve yerdeki, kimi zaman da canl›lardaki yarat›l›fl mucizelerini, Kendi varl›¤›n›n delilleri olarak örnek gösterir. Bu delillerin en önemlilerinden biri de, sözünü etti-

¤imiz konu, bir di¤er ifadeyle insan›n kendi yarat›l›fl›ndaki mucizelerdir.

Birçok ayette insan›n, ibret almak için, bizzat kendi yarat›l›fl›na dö- nüp bakmas› ö¤ütlenir. ‹nsan›n nas›l var oldu¤u, var olurken hangi afla- malardan geçti¤i detayl› olarak tarif edilir. Vak›a Suresi'ndeki ayetlerde, insan›n yarat›l›fl› flöyle anlat›lmaktad›r:

Sizleri Biz yaratt›k, yine de tasdik etmeyecek misiniz? fiimdi (ra- himlere) dökmekte oldu¤unuz meniyi gördünüz mü? Onu sizler mi yarat›yorsunuz, yoksa Yarat›c› Biz miyiz? (Vak›a Suresi, 57-59)

‹nsan bedenini oluflturan 60-70 kiloluk et ve kemik kütlesinin özü bafllang›çta bir damla suda toplanm›flt›r. Ak›l sahibi, duyan, gören, ifliten ve vücut yap›s› olarak oldukça kompleks bir yap›da olan in- san›n bir damla sudan meydana gelmesi flüphesiz ki ola¤anüstü bir geliflimin sonucudur. Bu geliflim ise,

elbette bafl›bofl bir sürecin, rastgele oluflan tesadüflerin sonucunda gerçekleflemez.

‹nsan›n oluflumundaki bütün aflamalar, Allah’›n benzersiz yarat›fl›yla var olmufltur.

‹NSANIN YARATILIfi MUC‹ZES‹

HARUN YAHYA

10

(13)

Bu kitapta yeryüzünde her insan ile birlikte hiç durmaks›z›n yaflanan "insan›n yarat›l›fl mucizesi"nin detaylar› anlat›lmaktad›r.

fiunu belirtmek gerekir ki, bu kitapta an- lat›lan olaylar, insan›n yarat›l›fl›ndaki detaylar›n yaln›zca bir bölümüdür. Öy- leki bu kitapta anlat›ld›¤› kadar› bile,

insana, Yarat›c›s›'n›n sonsuz kudretini, tüm evreni sar›p kuflatan s›n›rs›z ilmini ve akl›- n› bir kez daha göstermekte- dir. Ve Yüce Allah'›n, "yarat›c›la- r›n en güzeli" oldu¤unu tüm in- sanlara tekrar hat›rlatmaktad›r:

Andolsun, Biz insan›, süzme bir çamurdan yaratt›k.

Sonra onu bir su damlas› olarak, savunmas› sa¤lam bir karar yerine yerlefltirdik.

Sonra o su damlas›n› bir alak (embriyo) olarak yaratt›k; ard›ndan o alak'› (hücre toplulu¤u) bir çi¤nem et parças› olarak yaratt›k; da- ha sonra o çi¤nem et parças›n› kemik olarak yaratt›k; böylece kemiklere de et giydirdik; sonra bir baflka yarat›flla onu infla ettik.

Yarat›c›lar›n en güzeli olan Allah, ne yücedir.

(Müminun Suresi, 12-14)

‹NSANIN YARATILIfi MUC‹ZES‹

(14)

Döl yataklar›nda size diledi¤i gibi suret veren O'dur. O'ndan baflka

‹lah yoktur; üstün ve güçlü

oland›r, hüküm ve hikmet

sahibidir. (Al-i ‹mran Suresi, 6)

(15)

nsan›n yeryüzünde soyunu sürdürebilmesi üreme sisteminin kusur- suz olarak çal›flmas› ile mümkündür. Üreme sistemleri kad›n ve er- kek bedenlerinde birbirinden çok farkl› bir iflleyifle sahiptir. Ancak bu çok farkl› iflleyen sistemler birbirini kusursuz bir flekilde, bir bütün olarak tamamlamakta ve sonuçta bir insan dünyaya gelmektedir. ‹nsan›n iki ayr› bedende, birbirinden ba¤›ms›z olarak üretilen özlerden meydana gelifli ile yeryüzündeki en büyük mucizelerden biri gerçekleflmektedir:

‹nsan›n yarat›l›fl mucizesi…

‹nsan›n yarat›l›fl mucizesinin gerçekleflebilmesi için insan vücudun- da gereken haz›rl›klar asl›nda y›llar öncesinden bafllar. Bunun için önce- likle hem erkek hem de kad›n üreme hücrelerinin faal hale gelmesi gerek- mektedir. Bu faaliyet her insanda "bulu¤ ça¤›" olarak adland›r›lan bir sü- reç ile birlikte devreye girer. Bu süreçteki en önemli eleman hiç kuflkusuz ki hücreler aras›ndaki iletiflimi sa¤layan hormonal sistemdir. Hormonal sistem ise beynin denetiminde çal›fl›r.

Allah, insan vücudundaki bütün ihtiyaçlar› ve geliflmeleri, beynin kontrol edece¤i bir sistem ile yaratm›flt›r. Organlardan gelen mesajlar› de-

Y

YEN‹ B‹R YAfiAM ‹Ç‹N

YARATILMIfi MUC‹ZEV‹ S‹STEM

(16)

¤erlendiren beyin en uygun cevaplar› gerekli olan yerlere olabilecek en k›- sa zamanda iletir. Bunu yaparken de hormonal sistemi haberleflme arac›

olarak kullan›r. Allah, insan bedeni içinde kusursuz bir "posta a¤›" yarat- m›flt›r. Bu a¤ içinde "hormon" ad› verilen mesaj tafl›y›c› moleküller, adeta birer "postac›" görevi üstlenmifllerdir. Bir postac›n›n tüm flehri dolaflarak ilgili haberleri gereken yerlere ulaflt›rmas› gibi, hormonlar da beyinden gelen emirleri ilgili hücrelere tafl›rlar. Ve böylece vücut içinde, insan›n ya- flam› için gerekli fonksiyonlar harekete geçmifl olur.

Ancak burada hat›rlatmal›y›z ki, hormonlar nereye ne götürece¤ini bilen, buna göre kendine yön belirleyen fluur sahibi insanlar de¤ildir. Bu- nun için ne bir e¤itim görmüfllerdir, ne de y›llar süren bir çal›flmayla tec- rübe kazanm›fllard›r. Hormon dedi¤imiz "posta görevlileri", son derece karmafl›k formüllerle ifade edilebilen moleküllerden ibarettir. Bir molekü- lün nereye ne götürece¤ini bilmesi, hangi hücrenin hangi mesajla hareke- te geçece¤ini tesbit edebilmesi, kendisinden milyarlarca kat büyüklükteki kapkaranl›k insan bedeninin içinde yolunu asla flafl›rmadan bulabilmesi, kendisine ve tafl›d›¤› mesaja bir zarar gelmeden bu görevi eksiksizce yeri- ne getirebilmesi kuflkusuz son derece mucizevi bir durumdur. Yaln›zca bu örnek bile, Allah'›n insan bedeni içine ne kadar ola¤anüstü sistemler yer- lefltirdi¤inin aç›k bir delilidir.

Hormonal sistemin faaliyete geçifli genel olarak insan henüz anne karn›ndayken bafllar ve o insan›n ölüm an›na kadar devam eder. Üreme bezleri de hormonlar›n etkisi sonucunda harekete geçen organlard›r. An- cak vücudun di¤er parçalar›ndan farkl› olarak üreme bezleriyle ilgili hor- monlar›n salg›lanmas› bulu¤ döneminde bafllar. Hormonal sistemin flefi olarak kabul edilen beyindeki "hipotalamus", bulu¤ ça¤›na gelindi¤inde kendisine ba¤l› olarak çal›flan bezlerden biri olan hipofiz bezine üreme or- ganlar›n› faaliyete geçirecek emirler göndermeye bafllar.

Burada bir mucizeye daha dikkat çekmekte fayda vard›r. Hipotala- mus denen bu organ›m›z insan bedenindeki geliflmelerden, örne¤in kifli- nin kaç yafl›na geldi¤inden, üreme sisteminin harekete geçmesi için gere- ken fiziksel geliflimi tamamlay›p tamamlamad›¤›ndan haberdard›r. Ve bu fluurla hareket etmektedir. Baflka bir deyiflle hipotalamus tarih hesab›

‹NSANIN YARATILIfi MUC‹ZES‹

HARUN YAHYA

14

(17)

yapmakta ve insan›n yetiflkinli¤e geçifl zaman›n›n geldi¤ini tesbit ederek vücuttaki di¤er salg› bezlerine gereken emirleri vermektedir. En uygun zamanda üreme organlar›na gitmesi gereken mesajlar› (hormonlar›) gön- dermekte ve insanlar›n soylar›n› devam ettirebilmesi için gereken gelifl- menin bafllamas›n› sa¤lamaktad›r. Üstelik bunu tek bir insan›n hipotala- musu de¤il, flu an yeryüzünde yaflayan milyarlarca insan›n her birinin hi- potalamusu ayn› flekilde ve hemen hemen ayn› dönemlerde bu ifllevi ger- çeklefltirmektedir.

Vücudumuzda birkaç kesme fleker büyüklü¤ü kadar yer kaplayan bu et kütlesinin zamandan haberdar olmas›, aradan geçen seneleri hesap-

‹NSANIN YARATILIfi MUC‹ZES‹

Resimde hormonal sistemin flefi olan hipotalamusun beyindeki di¤er merkezlerle olan ba¤lant›s› görülüyor.

hipotalamus

hipokampüs

hipofiz ön korteks

(18)

‹NSANIN YARATILIfi MUC‹ZES‹

HARUN YAHYA

16

layarak ayarlamalar yapmas› elbette ki üzerinde düflünülmesi gereken bir noktad›r. Böyle bir hesaplamay› hipotalamus nas›l yapmaktad›r? Neler yapmas› gerekti¤i birisi taraf›ndan m› hipotalamusa ö¤retilmifltir, yoksa hipotalamus bunu kendi kendine mi keflfetmifltir? Hipotalamus insan›n oluflumu için üreme bezlerinin geliflmesi gerekti¤ini hesaplay›p, buna bir zaman verip tam o dönemde o hormonu salg›lamas› gerekti¤ini nas›l bil- mektedir? Üstelik hipotalamus üretti¤i pek çok hormon içinden hangisi- nin tam zaman›nda üreme sistemini harekete geçirece¤ini nas›l tesbit et- mektedir? ‹leriye yönelik planlar kurmay›, ona göre önlem ve haz›rl›klar yapmay› "ileri görüfllülü¤ü" sayesinde mi kararlaflt›rmaktad›r? Neden da- ha önce ya da daha sonra de¤il de, tam insan vücudunun fizyolojik ola- rak üremeye haz›r oldu¤u bir süreye kadar beklemektedir?

Gözü, kula¤›, dili, hatta beyni bile olmayan bir et kütlesinin, ak›l sa- hibi bir varl›k gibi hareket ederek hücreleri yönetmesini sa¤layan ak›l bi- zim tahayyül edebilece¤imizden çok üstün, benzeri olmayan bir ak›ld›r.

Hipotalamusun zamandan haberdar olmas›n› sa¤layan ne tesadüf- lerdir, ne de herhangi bir baflka güç. Hipotalamusa bu özellikleri kazand›- ran üstün ak›l Allah'a aittir. Neler yapmas› gerekti¤i de herfleyi bilen Allah taraf›ndan bu küçük et parças›na ilham edilmektedir. Allah herfleyi kontrolü alt›nda tuttu¤unu "Allah, herfleyi gözetleyip denetleyendir."

(Ahzab Suresi, 52) ayetiyle bildirmektedir.

‹lerleyen sayfalarda ele al›nan konular okunurken bu gerçe¤in sü- rekli hat›rda tutulmas›nda yarar vard›r.

Cinsiyet Ayr›m› Yapabilen Hormonlar

Hipotalamus, Gn-RH (Gonadotropin-serbestlefltirici hormon) adl›

bir hormonu kan yoluyla hipofiz bezine göndererek kad›n ve erkekte bu- lu¤ ça¤›n›n bafllamas› için gerekli olan ilk ad›m› atar. Hipotalamusun ver- di¤i emirler do¤rultusunda hareket etmeye bafllayan hipofiz bezi de ön- celikle üreme organlar›n› aktif hale getirecek hormonlar göndermeye bafl- lar. Bunlar LH (luteinlefltirici) ve FSH (folikül uyar›c›) adl› hormonlard›r.

Bu hormonlar›n her ikisi de hem erkeklerde hem kad›nlarda salg›lan›r,

(19)

ancak etkileri birbirinden farkl›d›r.1

Hem kad›nlarda hem de erkeklerde ayn› hormonlar salg›lanmas›na ra¤men, bunlar›n etkilerinin birbirinden tamamen farkl› olmas› son dere- ce flafl›rt›c›d›r. Örne¤in FSH adl› hormon kad›nlarda yumurtan›n meyda- na gelmesini sa¤layan hormondur. Erkeklerde ise ayn› hormon sperm oluflumunu sa¤lamaktad›r. LH hormonu ise kad›nlarda yumurtan›n ser- best hale gelmesini ve progesteron adl› baflka bir hormonun salg›lanmas›- n› sa¤layan hormondur. Progesteron rahmin bebek için haz›rlanmas›nda kullan›l›r. Ayn› hormon erkeklerde tamamen farkl› bir görev üstlenmekte ve testesteron hormonunun salg›lanmas› için hücreleri uyarmaktad›r. Tes-

‹NSANIN YARATILIfi MUC‹ZES‹

Erkeklerde sperm üretimi, (solda) hipotalamus, hipofizin ön lobu ve testislerin iflbirli¤i ile ger- çekleflir. Kad›nlarda hormonal düzenleme ise (sa¤da) hipotalamus, hipofiz ve yumurtal›klar›n birbirlerini etkilemesi ile gerçekleflir. Erkek ve kad›na özgü olacak flekilde ayarlanm›fl bu biyo- kimyasal düzenlemeler bir tasar›m›n, bir plan›n varl›¤›n› bize göstermektedir.

FSH FSH

LH LH

dokular aras›

hücreler

seminifer tübül

sperm testesteron

testis

ön hipofiz ön hipofiz bezi

bezi

hipotalamus hipotalamus

korpus luteum

folikül

progesteron östrojen

oosit

yumurtal›k

(20)

testeron ise erkeksi özelliklerin ortaya ç›kmas›n› ve sperm oluflumunu sa¤lar.

Benzer etkiye sahip hormonlar›n farkl› bedenlerde ancak ayn› formüller- de üretilmesi ve birbirinden tamamen farkl› etkilere yol açmalar› elbette ki düflündürücüdür.

Bir hormon erkek vücudunda sal- g›land›¤›nda bu hücrelerin bir erke¤e ait oldu¤unu anlamakta ve buna göre de¤ifliklikler yapmaktad›r. Örne¤in bu hormon erkek vücudun kaslanmas›n›, sesin daha kal›n olmas›n› ve sakal ç›k- mas›n› sa¤lamaktad›r.

Yine ayn› hormon kad›n vücudun- da da ayn› formülle salg›lanmakta, an- cak kad›nda erkeklerde yapt›¤› etkile-

rin neredeyse tam tersi etkilere yol açmaktad›r. Kad›nlara kad›n sesi, er- keklere erkek sesi veren, vücudun geliflimini cinsiyete göre ayarlayan bir hormon, bunu ay›rt edebiliyorsa kad›n ve erkek vücudunun anatomisin- den, kimyas›ndan haberdar demektir. Bu da hormonun bir akla sahip ol- mas›, hatta bu konuda e¤itim alm›fl olmas› demektir.

Pek çok insan›n difli ve erkek üreme organlar›nda etkin olan hor- monlardan, hücreler aras›ndaki ba¤lant›lardan, ifllemlerin nas›l yürütül- dü¤ünden haberi bile yoktur. Vücudundaki emir komuta zincirinden, mesajlar›n gidip geldi¤inden, vücudunun gelifliminin bu emirlere ba¤l›

oldu¤undan, bu sistemin iflleyiflindeki en ufak bir aksakl›¤›n hayat› aç›- s›ndan çok ciddi sorunlara neden olaca¤›ndan haberdar olmad›¤› gibi, bunlar›n ifllemesi üzerinde de hiçbir tasarrufu yoktur. Özel e¤itim alma- m›fl bir kimsenin bu konuda bilgisinin olmamas› son derece ola¤and›r.

Ancak bir molekül toplulu¤unun bu bilgilere sahip olmas› ola¤an karfl›la- namayacak bir durumdur.

‹NSANIN YARATILIfi MUC‹ZES‹

HARUN YAHYA

18

Onlar, göklerin ve yerin 'ba¤›ml› oldu¤u

egemenli¤e ve sün- nete' (melekût) Allah'›n yaratt›¤›

fleylere ve ihtimal (verip) ecellerinin pek yaklaflt›¤›na bakm›yorlar m›?

Bundan sonra onlar art›k hangi söze

inanacaklar?

(Araf Suresi, 185)

(21)

Afla¤›da moleküler yap›lar› görünen hormonlar nas›l olup da kimya bilgisine sahip olmakta, üstelik sadece insan bedenindeki kimyay› çöz- mekle kalmay›p hem ellerindeki bilgilere göre birer kimyager gibi davra- narak vücudun gereken bölgelerine ulaflmakta, hem de baflka hücreleri gerekti¤i zaman gereken hormonlar›n üretimini yapmaya yöneltmekte- dirler? Bütün bunlar› yapacak akla bu fluursuz molekül toplulu¤u nas›l sahip olmufltur? Bu akl›n hormon dedi¤imiz moleküllere ait olmayaca¤›

çok aç›kt›r. Bütün bu düzenlemelerin tesadüfen ya da baflka bir etkiyle bu hale gelemeyece¤i de kesin bir gerçektir.

Bu ola¤anüstü durumun tek bir aç›klamas› vard›r. Erkek ve kad›na özgü olacak flekilde ayarlanm›fl bu biyokimyasal düzenlemeler bir tasar›- m›n, bir plan›n varl›¤›n› bize göstermektedir. Bu tasar›m da üstün bir ak›l

‹NSANIN YARATILIfi MUC‹ZES‹

Üst s›radaki resimlerde progesteron hormonunun moleküler ve kristalleflmifl (1) yap›s›, alt s›radaki resimlerde ise östrojen hormonunun moleküler ve kris- talleflmifl (2) yap›s› görülmektedir. ‹nsan bedenlerindeki de¤ifliklikleri, birkaç atomdan oluflan bu hormonlar›n kendi iradeleriyle planlayamayaca¤› çok aç›kt›r. Hormonlar› yaratan ve onlara mucizevi özellikler veren Yüce Allah't›r.

östrojen progesteron

(2) (1) C=O

CH3

O

OH

HO

(22)

sahibi olan Allah'a aittir. ‹nsan›n yapmas› gereken ise bu kusursuz sanat üzerinde derin derin düflünmek ve herfleyin tek hakimi olan Allah’a tes- lim olmakt›r.

Üreme Hücrelerinin Geliflimi

Teknolojik aletler üreten bir fabrikada ürünlerin oluflturulmas› afla- mas›nda birçok robot makineden fay-

dalan›l›r. Bu makinelerin tüm faaliyet programlar›, iflletim sistemleri, teknik destek birimleri, k›saca üretim boyunca ihtiyaç duyulabilecek her türlü üretim bilgileri, o fabrikan›n kontrol merkezin- de bulunur. Buras›, üretim, kalite kont- rol, hasar giderme gibi aflamalarda kul- lan›lan tüm bilgilerin depoland›¤› bir banka gibidir. Dünyan›n en ileri ve kompleks yap›s› olan insan vücudunu da böyle bir fabrikaya benzetirsek, bu fabrikan›n ifllevlerini devam ettirebil- mesi için gereken bilginin tümünün hücrelerin çekirde¤indeki DNA mole- külünde sakl› oldu¤unu söyleyebiliriz.

‹nsan, daha anne karn›nda yeni döllenmifl bir yumurta hücresiyken da- hi ileride sahip olaca¤› bütün özellikler Allah taraf›ndan belirlenmifl ve bir dü- zen içinde DNA'lar›na yerlefltirilmifltir.

‹NSANIN YARATILIfi MUC‹ZES‹

HARUN YAHYA

20

Yanda DNA'n›n kromozom içinde nas›l depolan- d›¤› görülüyor. ‹nsanla ilgili bütün bilgilerin sak- land›¤› DNA vücudumuzdaki yaklafl›k 100 trilyon hücrenin her birinin çekirde¤inde bulunur.

DNA'daki tasar›m Allah'›n kusursuz yarat›fl›n›n en güzel örneklerindendir.

metafaz kromozom

s›k›flt›r›lm›fl form

geniflletilmifl form

kromozom iskeleti

kromatin lifi

kromatin

çift sarmall› DNA

(23)

Saç renginden boyunun uzunlu¤una, hayat› boyunca geçirmeye e¤ilimli oldu¤u hastal›klardan akla gelebilecek her türlü fiziksel özelli¤ine kadar kiflinin her türlü özelli¤i insan›n ancak elektron mikroskoplar›yla görebil- di¤i bir küçüklükte özenle korunmaktad›r.

DNA vücudumuzdaki yaklafl›k 100 trilyon hücrenin her birinin çe- kirde¤inde bulunur. Hücrenin ortalama çap›n›n 10 mikron (mikron: mili- metrenin binde biri) oldu¤u gözönüne al›n›rsa DNA'n›n ne kadar küçük bir alanda ne kadar büyük bir bilgiyi depolad›¤› daha iyi anlafl›labilir.

Canl›n›n yaflam›n› bir plan ve program içinde devam ettirmesini sa¤- layan DNA'y› bir ansiklopedi olarak düflünürsek, bu ansiklopedinin cilt- leri de kromozomlard›r.

Kromozom ciltlerinin DNA molekülünde çiftler halinde yer almas›

çok önemlidir. Her insan›n yarat›l›fl aflamas›nda bu çift kromozom ciltle- rinin yar›s› anneden di¤er yar›s› ise babadan gelmektedir. Anneden gelen 23 kromozom ve babadan gelen 23 kromozom birbirinin çiftidir. Yani her insan›n hücre çekirde¤indeki 46 kromozom asl›nda 23 çiftten oluflmakta-

‹NSANIN YARATILIfi MUC‹ZES‹

DNA'n›n depoland›¤›

kromozomlar

(24)

d›r. Sadece 23. kromozomun özel bir durumu vard›r. 23. kromozom ge- nelde X veya Y iflaretiyle gösterilir. Erkeklerde 23. kromozomun çiftlerinin biri X di¤eri de Y kromozomudur. Kad›nlarda ise 23. kromozom X kromo- zomunun çift halinde bulunmas›ndan oluflur.2

Bu bilgilerin ard›ndan akla flu soru gelecektir: Her insan›n bütün hücrelerinde 46 kromozom oldu¤una göre nas›l oluyor da anne ve baba- n›n hücrelerinin birleflmesiyle dünyaya gelen yeni bireyin de 46 kromozo- mu oluyor? E¤er anneden gelen kromozom say›s› 46, babadan gelen kro- mozom say›s› da 46 olsayd› normal flartlar alt›nda 92 kromozomlu, anor- mal bir canl›n›n dünyaya gelmesi gerekirdi. Ancak böyle olmaz. Peki na- s›l olup da her insan 46 kromozomlu olarak do¤maktad›r?

Bu sorunun cevab› çok önemli bir yarat›l›fl mucizesini gözler önüne sermektedir.

Hatas›z Bir Bölünme…

Vücut hücrelerinde iki çeflit bölünme gerçekleflir. Bunlardan "mitoz"

olarak adland›r›lan bölünme çeflidi bütün vücut hücrelerinde görülen bö- lünmedir. Bu bölünme sonucunda hücrelerin kromozom say›lar›nda bir de¤ifliklik olmaz. Oluflan yeni hücrelerde de hiçbir bozulma ve de¤ifliklik olmaz, hepsi birbirlerine benzer.

Burada hemen bir noktay› belirtmekte fayda vard›r. E¤er üreme hüc- releri de bu flekilde bölünselerdi, insan›n insan olmas› mümkün olmazd›.

Çünkü anneden ve babadan ayr› ayr› 46 kromozumun gelmesi, biraz ön- ce de belirtti¤imiz gibi bebe¤in 92 kromozomlu do¤mas›na neden olurdu ki bu, insan›n yap›s›n› tamamen bozard›. Ancak vücudumuzdaki benzeri olmayan tasar›m sayesinde böyle bir durum gerçekleflmez. Çünkü üreme hücrelerinin oluflumu s›ras›nda gerçekleflen ve "mayoz" olarak nitelendi- rilen bölünme fleklinde durum farkl›d›r. Mayoz bölünme sonucunda hüc- renin kromozom say›s› 46'dan 23'e, yani yar›ya indirilmifl olur.

Bu bölünmeler tamamlanmadan üreme hücreleri olgunlaflm›fl ol- mazlar. Hem erkek hem de kad›n vücutlar›nda bu hücreleri olgunlaflt›ra- cak, olgunlaflt›ktan sonra ç›kacaklar› zorlu yolculu¤a haz›rlayacak özel

‹NSANIN YARATILIfi MUC‹ZES‹

HARUN YAHYA

22

(25)

Kad›n üreme hücresi olan yumurtan›n oluflum afla- malar› solda görüldü¤ü gibidir. Yumurta, yumurta- l›klardaki ana yumurta hücrelerinin (oogonium) bir dizi bölünme geçirmesi sonucunda oluflur. Erkek- lerde sperm oluflumu ise testislerdeki sperm ana hücrelerinin (spermatogonyum) bölünmesi ile ger- çekleflir. Üreme hücreleri daha ilk bölünmeye bafl- lad›klar› andan itibaren bir denetim alt›nda hareket ederler. ‹nsan bedenini oluflturan parçalar (hücre- ler, enzimler, hormonlar) aras›ndaki bu uyum üze- rinde düflünen her insan bu sistemin tesadüfen oluflamayaca¤›n› anlayacakt›r. ‹nsan› yaratan Yumurtal›klardaki ana yumurta hücrelerinin geçirdi¤i

çeflitli bölünmeler sonucunda 3 tane küçük ikincil ku- tup hücresi ve 1 tane de "ootid" ad› verilen hücre olu- flur. Küçük olan hücreler ölürler, büyük olan da yu-

(1)

(2)

(3) (5)

(5)

(6)

(4) oogonyum

(2n; 46 kromozom)

mitoz (yumurta)

birincil oosit (2n; 46 kromozom)

ikincil oosit n; 23 kromozom

ikincil oositte mayoz

tamamlan›r mayoz I

mayoz II

mayoz II kromozom say›s›

yar›ya iner

mayoz I

kromozom say›s› yar›ya iner

birincil kutup hücre (n)

(3) birincil spermatosit (diploit, 2n; her hücrede 46 kromozom)

ikincil spermatosit (haploit, n; her hücrede 23 kromozom)

sperm

(4) birincil kutup hücre (n) bölünürse

(6) ikincil kutup hücre (n)

(7)

kutup hücreleri

y›k›l›r zigot

(diploit 2n; 46 kromozom) sperm çekirde¤i

ootid (haploit, n; 23 kromozom) olgunlaflarak yumurtay› oluflturdu¤unda spermle birleflmeye haz›rd›r.

spermatogonyum (diploit, 2n; 46 kromozom)

mitoz testislerde

spermatit (haploit, n; her hücre 23 kromozom içerir) sperm (haploit, n;

her sperm 23 kromozom)

Yumurta ve Sperm Hücrelerinin Oluflum Aflamalar›

(26)

mekanizmalar vard›r. Birbirinden tamamen habersiz ve pek çok yönden farkl› olan kad›n ve erkek üreme sistemleri ürettikleri hücreleri di¤eri için en haz›r duruma getirmeye çal›fl›r.

Bu konuyla ilgili detayl› bilgiler ilerleyen sayfalarda ele al›nacakt›r.

Ancak bunlar okunurken dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta var- d›r. Üreme hücreleri daha ilk bölünmeye bafllad›klar› andan itibaren bir denetim alt›nda hareket etmekte, belli bir plan uygulamaktad›rlar. Hiçbir bafl›boflluk yoktur. Hücreler tam gereken bölünmeleri geçirmekte, gere- ken kromozom say›lar›n› tutturmakta, ifllemlerin s›ralamas›nda hiçbir de-

¤ifliklik ya da eksiklik olmamaktad›r. Her organ, bunlar› oluflturan hücre- ler, bu hücreleri oluflturan organeller büyük bir uyum içinde hareket et- mektedir. Bundan baflka, vücuttaki ifllemlerin gerçekleflmesinde fonksiyo- nu olan hormonlar› ve enzimleri oluflturan moleküller de, bu molekülleri oluflturan atomlar da son derece sistemli bir haberleflme ile ne zaman fa- aliyete dahil olacaklar›n› bilmekte, hangi organda nas›l bir etki olufltur- malar› gerekti¤ini hiç flafl›rmamaktad›rlar.

Hücreler, enzimler, hormonlar, k›sacas› vücudun parçalar› aras›nda- ki bu uyum elbette ki üzerinde düflünülmesi gereken bir konudur.

Bir molekülün, bu molekülü oluflturan atomlar›n plan yapmas›, bu plana uygun hareket etmesi, bir k›sm›n›n emir verip, di¤erlerinin bu emi- re uymas›, verilen emiri anlayabilmesi ve eksiksizce uygulamas›, tesadü- fen ortaya ç›kmas› mümkün olmayacak kadar ola¤anüstü olaylard›r. Üs- telik bugüne kadar yaflam›fl olan ve halen yaflayan milyarlarca insan›n her birinin bedeninde bunlar›n istisnas›z gerçekleflmesi, ayn› uyumun kusur- suz bir flekilde her insanda ifllemesi durumu çok daha ola¤anüstü bir ha- le getirmektedir. Bedenimizi oluflturan gözle görülmeyecek kadar küçük hücrelere ve bu hücrelerin ürettikleri hormonlara, enzimlere ve di¤er yüz- binlerce ayr›nt›ya üstün bir ak›l ve fluur gerektiren tüm bu özellikleri ka- zand›ran›n, bafl›bofl tesadüfler olamayaca¤› aç›kt›r. ‹nsan bedeninde ku- sursuz bir flekilde iflleyen tüm sistemlerin her aflamas›n›n ve her parças›- n›n insan›n kavrama s›n›rlar›n›n ötesinde ve efli benzeri olmayan bir akl›n gücü ile hareket ettikleri çok aç›kt›r.

‹NSANIN YARATILIfi MUC‹ZES‹

HARUN YAHYA

24

(27)

Bu üstün ak›l, en ince detay›na kadar tüm evreni yaratm›fl olan Allah'a aittir. Allah ayetlerinde Kendisi’nden baflka ‹lah olmad›¤›n› bildir- mifltir. Bakara Suresi'nde flöyle buyurulmaktad›r.

Allah... O'ndan baflka ‹lah yoktur. Diridir, kaimdir. O'nu uyukla- ma ve uyku tutmaz. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur.

‹zni olmaks›z›n O'nun Kat›nda flefaatte bulunacak kimdir? O, ön- lerindekini ve arkalar›ndakini bilir. (Onlar ise) Diledi¤i kadar›n›n d›fl›nda, O'nun ilminden hiçbirfleyi kavray›p-kuflatamazlar. O'nun kürsüsü, bütün gökleri ve yeri kaplay›p-kuflatm›flt›r. Onlar›n ko- runmas› O'na güç gelmez. O, pek yücedir, pek büyüktür. (Bakara Suresi, 255)

‹NSANIN YARATILIfi MUC‹ZES‹

(28)

‹flte Rabbiniz olan Allah budur. O'ndan

baflka ‹lah yoktur. Herfleyin Yarat›c›s›d›r,

öyleyse O'na kulluk edin. O, herfleyin üs-

tünde bir vekildir. (En'am Suresi, 102)

(29)

M

ilyonlarca askerden oluflan dev bir ordu düflünün. Ortak bir hedefe do¤ru ilerleyen, yolun uzunlu¤una, kendilerini bekle- yen zorlu engellere, ölümcül tehlikelere ra¤men asla vazgeç- meyen bir ordu. Bu ordunun elemanlar›n›n hedeflerine ulaflabilmek için kat etmeleri gereken mesafe ise kendi boyutlar›ndan yüz binlerce kat faz- la olsun. Bu kadar kalabal›k ve böylesine zorlu bir yolculu¤a ç›kan bir or- dunun hedefe ulaflabilmesi için elbette ki yard›mc›lara, yol göstericilere, ek teçhizatlara ihtiyac› olacakt›r.

300 milyon elemana sahip olan bu dev ordu erkeklerin bedeninde bulunur. Ordunun askerleri ise spermlerdir. Boylar› milimetrenin yakla- fl›k %1'i kadar olan spermler hedeflerine, yani yumurta hücresine ulafl- mak için oldukça uzun bir yol kat ederler.

Birlikte yola ç›kan 300 milyona yak›n sperm hücresinden en daya- n›kl› olan 1000 tanesi yumurtaya ulaflmay› baflaracakt›r. Bunlar›n içinden de tek bir tanesi yar›fl› kazanacak ve yumurtay› dölleyecektir. Spermler bu yar›fla bafllamadan önce ilk olarak erkek üreme organlar›nda uzun bir yol- culu¤a ç›karak olgunlaflma aflamalar›ndan geçerler. Bu olgunlaflma safha- lar›nda spermlerin pek çok yard›mc›s› vard›r.

HEDEFE K‹L‹TLENM‹fi

KUSURSUZ B‹R ORDU

(30)

Spermlerin Oluflum Aflamalar›

Bir yumurtan›n döllenmesi için her seferinde yaklafl›k 200-300 milyon sperm hücresi haz›r hale getirilir. Bu çok dikkat çekici bir orand›r, ancak sa- y›n›n bu kadar yüksek olmas›n›n önemli bir nedeni vard›r. ‹leride detay-

l› olarak ele al›naca¤› gibi anne bedenine giren spermlerin çok büyük bir bölümü yolda ölür. Yumurtaya ulaflabilenlerin say›s› ise oldukça azd›r.

Dolay›s›yla sperm say›s›n›n çok yüksek olmas› ile birlikte, yumurtan›n döllenmesini engelleyebilecek riskler de ortadan kald›r›lm›flt›r. Milyon- larca bireyli bir ordunun eleman› olan spermler erkeklerdeki testis adl›

üreme organlar›nda üretilir. Ancak testislerde pek çok aflamadan geçerek üretilen spermlerin yaflayabilmeleri için bulunduk- lar› bölgenin serin olmas› gerekmektedir. ‹nsa- n›n normal vücut ›s›s› 37°C'dir. Bu, spermler için öldürücü bir s›cakl›kt›r. Bu nedenle spermler vücudun içinde yaflayamazlar.

Testislerin en büyük özelli¤i ise vücu- dun d›fl›nda olmas›d›r. Allah erkek be- deninde yaratt›¤› bu özel tasar›m sa- yesinde, spermlerin oluflmas›na en uygun ortam› haz›rlam›flt›r.

Testisler çeflitli kanalc›k sistemle- rinden oluflur. Oldukça genifl bir alana sahip olan bu kanalc›k sistemi sayesin- de milyonlarca spermin h›zl›ca oluflabi- lece¤i ve kolayl›kla stoklanabilece¤i bir mekan elde edilmifl olmaktad›r. H›zl› üreti- min ve stoklama iflleminin neden gerekli oldu-

¤u ise, bir yumurtan›n döllenmesi için üretilen 200-300 milyonluk sperm miktar›na bak›ld›¤›n- da anlafl›lmaktad›r.

‹NSANIN YARATILIfi MUC‹ZES‹

HARUN YAHYA

28

Erkek üreme organlar› olan testisler gerek konumlar›, gerek üretim kapasiteleri, ge- rekse içerdikleri sistemlerle birer tasar›m harikas›d›rlar.

testis

(31)

Üretim miktar› göz önüne al›nd›¤›nda minyatür fabrikalar olarak ni- telendirilebilecek testislerde, sperm üretiminin gerçekleflti¤i ve toplam uzunluklar› yaklafl›k 500 metreyi bulan 1000'e yak›n kanalc›k vard›r. Bu kanalc›klar "seminifer tüpçükler" olarak adland›r›l›r. Her birinin ortalama uzunlu¤u yaklafl›k 50 cm olan kanalc›klar›n içerisinde zaman içinde geli- flerek spermleri oluflturacak sperm ana hücreleri bulunur.3

Sperm ana hücreleri (spermatogonium) seminifer tüpçüklerinin çe- perlerinde yer al›r. Bir süre sonra ço¤almaya bafllayan bu hücreler bir mi- toz ve iki mayoz bölünme gerçeklefltirirler. Önceki bölümde belirtti¤imiz gibi, döllenmeden sonra babadan gelen spermden bebe¤e aktar›lacak olan kromozom say›s›n›n 23 olabilmesi için, sperm ana hücreleri mayoz bölünme geçirerek kendi kromozom say›lar›n› yar›ya indirirler.

Bu bölünmeler sonucunda 4 tane "spermatid" ad› verilen hücre olu- flur. Ancak bu hücreler dölleme özelli¤ine sahip de¤ildir. 23 kromozomlu olan bu küremsi hücrelerin dölleyebilme özelli¤i kazanmalar› için yeni de¤iflikliklere ihtiyaç vard›r.

Erkek üreme sistemindeki bu önemli ihtiyaç düflünülmüfl ve tam ge- reken yere spermatid hücrelerinin geliflimine yard›mc› olacak bir hücre

‹NSANIN YARATILIfi MUC‹ZES‹

Sa¤da testisleri oluflturan kanalc›k sistemi (semini- fer tüpçükler) görülüyor. Bu kanalc›klarda ileride spermleri oluflturacak sperm ana hücreleri bulunur.

Üstteki resimde ise testis lobülünden bir detay gö- rülmektedir.

(32)

grubu yerlefltirilmifltir. Mayoz bölünmeden sonraki ilk bir-iki hafta içinde, her spermatid hücre kendisini kuflatan bu yard›mc› hücreler (sertoli hüc- releri) taraf›ndan fiziksel olarak yeniden flekillendirilecektir. Bu bölünme ifllemlerinin son aflamas›nda ise spermi sperm yapan kuyruk, çekirdek ve spermin bafl k›sm›ndaki enzimlerle dolu akrozom gibi yap›lar ortaya ç›- kacakt›r.4(Detayl› bilgi için bkz. Sperm Yumurta Buluflmas› Gerçeklefliyor bölümü)

Bu flekillenme ifllemlerinin tümü kanalc›klarda bulunan, biraz önce söz etti¤imiz "sertoli" hücrelerinde gerçekleflir. Uzun kollar› (sitoplazmik uzant›lar›) olan bu hücreler oldukça büyüktür. Sertoli hücreleri geliflmek- te olan spermatid hücrelerini kollar› ile s›k›ca sararak, kendi sitoplazma- lar›n›n içine iyice gömülmelerini sa¤larlar. Bu flekilde onlara, geliflim sü- reçleri boyunca besin sa¤layacak ve onlar› sürekli kontrol alt›nda tutacak- lard›r.5

Kuflkusuz burada k›saca özetledi¤imiz bu olayda asl›nda büyük bir mucize gerçekleflmektedir. ‹nsan›n soyunu sürdürmesini sa¤layan sperm- ler, sertoli hücreleri dedi¤imiz, proteinlerden, aminoasitlerden oluflan ya- p›lar sayesinde meydana gelmektedir. Burada bir düflünelim. Bir sertoli hücresinin, daha do¤rusu akl›, fluuru, gözü, kula¤›, beyni olmayan bir

‹NSANIN YARATILIfi MUC‹ZES‹

HARUN YAHYA

30

sertoli hücresi

seminifer tübül duvar›

birincil spermatosit geliflmifl sperm hücresi

spermatid

doku aras›

hücreleri

Spermlerin oluflumunu sa¤layan, yukar›da detayl› yap›s› görülen seminifer tübüllerdir. Sa¤- da seminifer tübül kesitinin taray›c› elektron mikroskobunda çekilmifl görüntüsü, solda ise ana sperm hücrelerinin farkl›laflmas› ve spermleri oluflturan di¤er yap›lar görülüyor.

(33)

hücrenin kendisini böyle bir göreve adam›fl olmas› büyük bir mucizedir.

Böyle bir olay›n gerçekleflmesi bu hücrenin üstün bir ak›l sahibi taraf›n- dan kontrol edildi¤inin apaç›k bir delilidir. Üstelik bu hücrelerin tam ge- reken yerde, yani spermlerin geliflti¤i seminifer tüplerde yer almas› ve tam gereken özelliklere (örne¤in spermatidlere göre daha büyük bir yap›- ya) sahip olmas› da insan bedenindeki kusursuz tasar›m›n milyonlarca delilinden bir tanesidir. Allah insan bedenini oluflturan yaklafl›k yüz tril- yon hücrenin her birini gerekli yerlere yerlefltirmifl, her birine ihtiyaçlar›

olan özellikleri vermifl ve herbirine yerine getirmeleri gereken görevleri eksiksiz olarak ilham etmifltir. Kuran'da bildirildi¤i gibi; "… O'nun, al- n›ndan yakalay›p denetlemedi¤i hiçbir canl› yoktur. Muhakkak benim Rabbim dosdo¤ru bir yol üzerinedir (dosdo¤ru yolda olan› korumakta- d›r.)" (Hud Suresi, 56)

Birbirine Ba¤l› Bir Sistem

Önceki sayfalarda sertoli hücrelerinin, spermatidlerin spermlere dö- nüflümündeki rolünden söz ettik. Bu hücreleri harekete geçiren ve sper- matidlerin beslenmesini ve geliflim kontrolünü kendilerine görev bilmele- rini sa¤layan fiziksel etken nedir?

Sertoli hücrelerinin görevlerini yerine getirmesinde etken olan foli- kül stimulan (FSH) ad› verilen bir hormondur. Ön hipofiz bezinden salg›- lanan bu hormon sertoli hücrelerini uyar›r. Bu hormonun üretimi ve ilgi- li bölgeye ulaflmas› gerçekleflmeden spermlerin oluflmas› imkans›zd›r.

Uyar›y› alan sertoli hücreleri spermlerin oluflumunda vazgeçilmez olan östrojen adl› hormonu salg›lamaya bafllar. Spermin gelifliminde etkili olan baflka bir hücre türü ise seminifer tüpçüklerin aras›nda bulunan ve "ley- dig" olarak adland›r›lan hücrelerdir. Bu hücreler de spermleri gelifltirecek olan baflka bir hormonu üretmekle görevlidirler. Ön hipofiz bezinden sal- g›lanan LH (luteinizan hormon) leydig hücrelerini uyar›r. Bunun üzerine bu hücreler de testesteron hormonunu üretmeye bafllarlar. Testesteron üreme organlar›n›n büyümesini, üreme organlar›ndaki çeflitli bezlerin ge- liflmesini ve erkeksi özelliklerin ortaya ç›kmas›n› sa¤layan ve sperm olu-

‹NSANIN YARATILIfi MUC‹ZES‹

(34)

‹NSANIN YARATILIfi MUC‹ZES‹

HARUN YAHYA

32

flumunda en etkili olan hormondur.

Bu arada sertoli hücrelerinin protein üretme gibi baflka bir görevleri daha vard›r. Bu protein, östrojen ve testesteron hormonlar›n›, seminifer tüpçüklerin içlerinde bulunan s›v›ya tafl›yacakt›r.6

Yine leydig hücrelerinin ikinci bir görevi daha vard›r. Sperm hücre- leri hareket edebilmek için ihtiyaçlar› olan enerjiyi, leydig hücrelerinin kendilerine sa¤lad›¤› fruktozdan temin ederler. (Bu konunun önemi iler- leyen bölümlerde daha detayl› olarak ele al›nmaktad›r.)

Görüldü¤ü gibi hormonal sistem vücuttaki di¤er bölgelerde oldu¤u gibi üreme sisteminde de mükemmel bir organizasyonla çal›flmaktad›r.

Her hormon bir di¤erinin tafl›d›¤› mesaj› hemen anlayarak gerekeni yeri- ne getirmektedir. Örne¤in beynin diensefalon bölgesinde bulunan hipofiz bezi, zaman›n geldi¤ini anlayarak harekete geçmekte ve testislerde bulu- nan çeflitli hücrelere emirler göndererek organlara ve dokulara yapacak- lar› iflleri bildirmektedir. Üstelik hipofiz bezinin harekete geçmesini sa¤- layan da beyindeki hipotalamus adl› baflka bir bölgedir.

Bir insan›n oluflumundaki ilk aflama hormonlarla tafl›nan bu bilgile- rin do¤ru anlafl›lmas›na ve emirlerin tam olarak yerine getirilmesine ba¤- l›d›r. Peki hücreler ve moleküller hormonlarla tafl›nan mesajlar› nas›l çöz- mekte ve harekete geçmektedirler? Birbirlerinin kimyasal yap›lar›ndan nas›l haberdar olmakta, bu yap›lar› hangi yöntemle etkileyeceklerini ne- reden bilmektedirler?

Sertoli ve leydig hücrelerinin sperm oluflumuna destek olmak için kendilerinden çok uzakta olan, hiçbir zaman görmedikleri, üstelik kendi- lerinden bambaflka bir yap›ya sahip olan hipofiz bezinin emirlerine göre hareket etmesi, bu emirler olmadan hiçbir ifllem yapmamas› elbette ki te- sadüflerle izah edilmesi mümkün olmayan bir durumdur. Hormonlar›n, bu özellikleri zaman içinde, ardarda gelen tesadüfler sonucu kazanmala- r› imkans›zd›r. Çünkü sistemin herhangi bir aflamas›nda oluflacak bir ko- pukluk bütün ifllemleri zincirleme etkileyecektir. Tek bir eleman›n eksik- li¤i tüm sistemin ifllevini yitirmesine neden olacakt›r. Örne¤in sertoli hüc- releri hipofiz bezinin gönderdi¤i FSH hormonunun anlam›n› bilmese ve östrojen salg›lamaya bafllamasa, spermlerin oluflmas› imkans›z hale gele-

(35)

‹NSANIN YARATILIfi MUC‹ZES‹

cektir. Veya leydig hücreleri kendilerine verilen fruktoz sa¤lama görevini yerine getirmese veya eksik getirse, sperm her yönüyle olgunlaflm›fl olsa bile anne rahmine geçtikten sonra besin bulamad›¤› için ölecek ve yumur- taya ulaflamad›¤› için de döllenme gerçekleflmeyecektir.

Bu durum bize apaç›k bir gerçe¤i göstermektedir. Organlar ve hüc- reler aras›ndaki ba¤lant›lar› kuran, hipofiz bezine, hipotalamusa, leydig ve sertoli hücrelerine, k›sacas› erkek bedeninde sperm oluflumunu sa¤la- yan her elemana nas›l davranacaklar›n› ilham eden, birbirlerinin dilinden anlamalar›n› sa¤layan Allah't›r. Herfley Allah'›n emri ile gerçekleflir. Allah bu gerçe¤i bir ayetinde flöyle bildirmifltir:

Gökten yere her ifli O evirip düzene koyar… (Secde Suresi, 5)

seminifer tübülün enine kesiti

spermatozoon hücreleri

sperm hücresi (n) (spermatozoon)

geliflmifl spermatid (n)

genç spermatid (n) ikinci dereceden (n) spermatozoid hücresi

birincil (2n)

spermatozoid hücresi

ana sperm hücresi (2n) sertoli hücresi

çekirde¤i

saydam zar

k›lcal damar leydig hücresi

Seminifer tübülde spermlerin geliflim aflamalar› yukar›da görüldü¤ü gibidir. Sperm ana hücreleri (spermatogonium) seminifer tüpçüklerinin çeperlerinde yer al›r. Bu hücreler bö- lünüp"spermatid" ad› verilen hücrelere dönüflürler. Bu ifllemlerin son aflamas›nda ise spermin kuyruk ve bafl k›sm› oluflur. Bütün bu kompleks ifllemlerden sonra içinde o kifli- ye ait bütün bilgilerin sakland›¤› erkek üreme hücrelerinin geliflimi tamamlanm›fl olur.

(36)

Spermi Hedefe Ulaflt›ran Di¤er Yap›lar

Biraz daha geliflmifl olan sperm hücrelerinin hareket ve döllenme ye- tene¤i kazanmas› ise üreme sisteminin baflka bir parças› olan "epidi- dim"de gerçekleflir. Testisin d›fl taraf›na gevflek bir flekilde tutturulmufl olan epididim kanal› öylesine k›vr›ml›d›r ki, uzunlu¤u yaklafl›k 6m dir.

Spermlerin bir k›sm› yolculuklar›na bafllamadan önce bir süre için epidi- dimde depolan›rlar. Epididim de, "vas deferens" ad› verilen sperm kana- l›na ba¤lan›r. Bu sperm kanal›nda spermler, döllenme yeteneklerini yitir- meden uzun süre depolanabilirler. Ve zaman› geldi¤inde bu kanaldan d›- flar› at›larak kad›n bedenindeki yumurta hücresi ile buluflmak üzere uzun bir yolculu¤a ç›karlar.7

Ancak spermlerin, dölleme ifllemine bafllayabilmeleri için bu zorlu yolculukta ihtiyaçlar›n› karfl›lay›p, hayatta kalmalar› için gereken destek- leri verecek baflka yard›mc›lara da ihtiyaçlar› vard›r. Spermlerin uzun yol- culuklar›ndaki yard›mc›lar›ndan biri prostat be-

zi, di¤eri ise prostat›n her iki yan›nda bulu- nan "seminal kesecikler" (meni kesecikleri) ad› verilen salg› bezleridir. Bu bezler, sperm üretiminin tamamlanmas› ile bir- likte bu göreve bafllar ve yolculu¤unda sperme efllik edecek özel içerikli s›v›- lar üretirler.

‹NSANIN YARATILIfi MUC‹ZES‹

HARUN YAHYA

34

Spermlerin oluflumunda, testislerde birbirine ba¤l› iflleyen pek çok sistem devreye girer. Yanda testisin detayl› iç yap›s›n›n kesiti görülüyor. ‹nsan bede- nindeki bütün organlar ve hücreler ara- s›nda kompleks bir yap› ve kusursuz ba¤lant›lar vard›r. Vücuttaki ifllemler bu ba¤lant›lar sayesinde gerçekleflir. Bir spermin oluflmas› için haz›rlanm›fl olan bu sistemin tek bir parças› bile vücutta- ki yap›n›n mükemmelli¤inin anlafl›lmas›

için yeterlidir.

lob seminifer tübül

sperm

ikincil spermatosit

birincil spermatosit

epididimis tafl›y›c›

kanal vas deferans

(37)

Prostat bezinden salg›lan s›v› spermin yola ç›k›fl›yla birlikte ona ka- t›l›r. Bu s›v›n›n içeri¤inde sitrat, kalsiyum, fosfat iyonlar› ve fibrinolizin vard›r. Spermin yolculuk yapt›¤› kad›n üreme organlar›nda, bakterilerin ço¤almas›na engel olan yo¤un bir asit kar›fl›m› vard›r. Bu asit kar›fl›m›

sperm hücrelerinin hareket kabiliyetlerini k›s›tlamas›n›n yan›s›ra öldürü- cü etkiye de sahiptir. Ancak prostat s›v›s›n›n asidi yumuflat›c› etkisi saye- sinde sperm yumurtaya do¤ru kolayl›kla yüzer.

Burada bir an durup düflünmekte yarar vard›r. Erkek üreme sistemi- nindeki prostat bezi, kad›n bedenindeki ortam› adeta bilerek hareket et- mektedir. Prostat bezi spermlerin yolculuklar› s›ras›nda asidik bir ortam- la karfl›laflacaklar›n› ve o ortamda spermlerin yaflamlar›n› sürdüremeye- ceklerini bilmektedir. Üstelik bu tehlikeyi nas›l engelleyebilece¤ini de tes- bit edebilmekte ve bunun için gerekli olan s›v›y› üretebilmektedir. Kuflku- suz burada gerçekleflen son derece mucizevi bir olayd›r. Erke¤in bedenin- deki bir salg› bezinin, kendisinden ba¤›ms›z bir yap›y› tan›d›¤›n› ve buna göre kendi karar›yla önlem ald›¤›n› söylemek mümkün de¤ildir. Düflü- nün ki, ak›l ve fluur sahibi, görme ve duyma yetene¤i olan, hesap yapabi- len, tedbir alabilen, çözüm üretebilen bir insan dahi hiç görmedi¤i bir or- tamda ne tür tehlikeler olabilece¤ini tahmin edip buna yönelik tedbirler alamaz. Ama prostat bezi dedi¤imiz, hücrelerden oluflan bir et parças› bu- nu baflarabilmektedir. Elbette böylesine hayati bir karar› al›p uygulamaya geçirenin prostat bezi oldu¤unu iddia etmek mümkün de¤ildir. Bu beze yerine getirmesi gereken görevleri ilham eden, erkek üreme sisteminin de, kad›n bedeninin de her milimetrekaresini yaratm›fl olan Allah't›r.

Üstelik erkek üreme sisteminde spermin yolculu¤u için hayati üre- tim yapan bez yaln›zca prostat bezi de¤ildir. Prostat bezinin yan›nda yer alan seminal keseciklerin salg›lad›¤› s›v› da, bu yolculuk için vazgeçil- mezdir. Spermin yola ç›k›fl›ndan k›sa bir süre sonra, zorlu yolculu¤unda baflar›ya ulaflmas›n› sa¤layacak olan bu s›v› da sperme kat›l›r. Bu s›v›da bol miktarda fruktoz, di¤er besin maddeleri, fazla miktarda "prostaglan- din" ve fibrinojen vard›r. Fruktoz ve di¤er besin maddeleri spermlerin ka- d›n bedenine giriflten yumurtay› dölleme aflamas›na kadar devam eden süreç içinde beslenmelerini sa¤lar. Ayr›ca bu s›v›n›n içindeki "prostaglan-

‹NSANIN YARATILIfi MUC‹ZES‹

(38)

din" adl› madde de spermlerin yumurtaya ulaflmas› için daha farkl› aç›- lardan yard›m eder. Prostaglandinin bir görevi rahim kanal›ndaki mukus- la reaksiyona girerek sperm haraketleri için uygun bir ortam oluflturmak- t›r. ‹kinci görevi ise rahim ve fallop kanallar›n›n z›t yönde kas›lmalar›n›

sa¤layarak spermlerin hareketini kolaylaflt›rmakt›r.

Bu noktada çok mucizevi bir olayla karfl› karfl›ya oldu¤umuz bir kez daha ortaya ç›kmaktad›r. Prostat bezinin salg›lad›¤› s›v›, üretildi¤i erkek vücudunu de¤il, hiç görmedi¤i kad›n›n vücut yap›s›n› çok ayr›nt›l› olarak tan›maktad›r. Kad›n rahminin ve fallop kanallar›n›n kas›lmas›n›n sper- min hareketine yard›m olaca¤›n› önceden bilmekte, son derece "ileri gö- rüfllü" bir davran›flla bu kas›lma hareketini sa¤layacak bir kimyasal mad- deyi (prostaglandin) bünyesine eklemektedir. Böyle bir ifllemi herhangi

‹NSANIN YARATILIfi MUC‹ZES‹

HARUN YAHYA

36

Prostat bezinden ve seminal keseciklerinden (üstte) salg›lanan s›v›, sperm oluflu- munda son derece önemli bir yere sahiptir. Bu s›v› sayesinde kad›n üreme organ- lar›ndaki asit kar›fl›m›n›n spermler üzerindeki öldürücü etkisi ortadan kald›r›l›r.

Erkek bedeninde üretilen bir s›v›n›n, baflka bir bedende üretilen bir s›v›n›n olum- suz etkisini kald›rabilecek özelliklere sahip olmas› Allah'›n benzeri olmayan yara- t›fl›n›n delillerindendir.

sa¤ meni kanal›

seminal vesikül

boflalt›m kanal›

seminal vesikül kanal›

prostat bezi kalça kemi¤i

üro genital diyafram bulboüretral bezi

(39)

bir kimyagerden istedi¤imizi düflünelim; bu durumda söz konusu kifli ne tip ifllemler yapar?

Önce spermi inceler, yap›s›n›, döllenmenin gerçekleflmesi için nelere, nas›l bir ortama ihtiyaç duyaca¤›n› vs. araflt›r›r. Sonra kad›n vücudunu, hormonlar›n›, yumurtay›, yumurtay› rahme tafl›yan fallop tüplerini, rahi- mi, rahimin dokusunu, kas›lmay› sa¤lamak için sinir sistemini ve daha pek çok detay› ö¤renmeye çal›fl›r. Daha sonra bunlara etki edecek madde- yi y›llar süren e¤itimi ve tecrübesi ile birlefltirerek bulur, o maddeleri gi- dip almas›, hangi oranlarda birlefltirece¤ini deneme ile ve kitaplardan araflt›rarak bulmas› gerekir. fiuur sahibi bir insan ancak böyle yo¤un ve zaman isteyen bir çal›flma ile bunu belki k›smen baflarabilir.

Oysa bu üretimi yapanlar e¤itim görmüfl, y›llarca bu konu üzerinde çal›fl›p uzmanlaflm›fl bir kimyager de¤il, fluursuz atomlardan ve molekül- lerden meydana gelen hücreler, dokular, organlard›r. Elbette bu hücre topluluklar›n›n bir kimyagerden çok daha üstün bir akla ve bilgiye sahip oldu¤unu iddia etmek ve tüm bunlar› kendi iradeleriyle yapt›klar›n› söy- lemek mümkün de¤ildir.

Hiç kuflkusuz erkek üreme sisteminde üretilen ve kad›n üreme siste- mini yönlendirecek flekilde tasarlanm›fl olan bu s›v› da, onu meydana ge- tiren hücreler, dokular ve organlar da Allah'›n yarat›fl›n›n apaç›k bir deli- lidir.

Kuflkusuz tüm bu birbirine ba¤l› sistemlerin tesadüflerin eseri ola- mayaca¤› aç›kça ortadad›r. Ak›l ve vicdan sahibi bir insan, gelmifl geçmifl milyarlarca insan›n her birinin bedeninde eksiksiz olarak gerçekleflen bu mucizevi olaylar›n üstün bir akl›n ve sonsuz bir kudretin eseri oldu¤unu hemen anlar. Ve yaln›zca bu sonsuz akl›n ve kudretin sahibi olan Allah'a kulluk eder.

Ey insanlar sizi tek bir nefisten yaratan, ondan eflini yaratan ve her ikisinden birçok erkek ve kad›n türetip-yayan Rabbinizden kor- kup-sak›n›n. Ve (yine) kendisiyle, birbirinizle dilekleflti¤iniz Allah'tan ve akrabal›k (ba¤lar›n› koparmak)tan sak›n›n. fiüphesiz Allah, sizin üzerinizde gözeticidir. (Nisa Suresi, 1)

‹NSANIN YARATILIfi MUC‹ZES‹

(40)

Kar›fl›k Yap›l› Bir S›v›: Meni

Spermlerin yola ç›k›fl›yla birlikte s›ras›yla prostat bezinden salg›la- nan s›v› ve hemen sonra seminal kesecikden gelen s›v› sperme kat›l›r ve meniyi oluflturarak, hep birlikte anne bedenine do¤ru yol al›rlar. Bu s›v›- lar›n -biraz önce de detayl› olarak ele al›nd›¤› gibi- spermlerin gerek duy- du¤u enerjiyi karfl›layacak olan besinleri bulundurmak, baz özelli¤iyle ana rahminin giriflindeki asitleri nötralize etmek, spermlerin daha rahat hareket edece¤i ortam› sa¤lamak gibi görevleri vard›r.

Döllenme ifllemi için erkek bedeninden at›lan bu s›v›lar›n bütününe

"meni" (semen) ismi verilir. Meni, %10 kadar sperm kanallar›ndan, %60 kadar seminal keseciklerden, %30 kadar prostat bezinden gelen s›v› ve spermlerden oluflur. Ayr›ca küçük miktarda baflka salg› bezlerinden gelen s›v›lar› da içerir.8Yani meni ismini verdi¤imiz s›v›, fruktoz, fosforilkolin, ergotionein, askorbik asit, flavinler, prostaglandinler, sitrik asit, koleste- rol, fosfolipidler, fibrinolizin, çinko, asit fosfataz, fosfaz, hiyaluronidaz ve spermler gibi kar›fl›k maddelerden oluflan bir s›v›d›r. ‹flte burada karfl›m›- za Allah'›n Kuran'da bildirdi¤i bir mucize ç›kmaktad›r.9

Allah Kuran'daki pek çok ayette insan›n yarat›l›fl›na dikkat çekmifl

‹NSANIN YARATILIfi MUC‹ZES‹

38

Yanda meni s›v›- s› içinde hareket halindeki sperm- ler görülüyor.

Meni, çeflitli bez- lerden salg›lanan s›v›lar›n olufltur- du¤u bir kar›fl›m- d›r. Bilinenin ak- sine bu karmafl›k s›v›y› oluflturan parçalardan yal- n›zca spermler dölleme özelli¤i- ne sahiptir. Çok yak›n bir dönem- de keflfedilen bu bilimsel gerçek 1400 y›l önce Ku- ran'da haber ve- rilmifltir.

(41)

ve bu konunun üzerinde düflünülmesini emretmifltir. Kuran ayetleri üze- rinde araflt›rma yapan bilim adamlar› insan›n yarat›l›fl› hakk›nda bilgiler veren ayetlerde birçok Kuran mucizesinin sakl› oldu¤unu görmüfllerdir.

Örne¤in meninin bir kar›fl›mdan olufltu¤u modern bilimin teknolojik im- kanlar›yla yap›lan araflt›rmalar sonucunda keflfedilmifltir. Ancak gerçekte bu bilgi bundan 1400 y›l öncesinde Kuran'da haber verilmifltir. Kuran'da meni "karmafl›k" bir s›v› olarak tarif edilmektedir:

fiüphesiz Biz insan›, karmafl›k olan bir damla sudan yaratt›k. Onu deniyoruz. Bundan dolay› onu ifliten ve gören yapt›k. (‹nsan Sure- si, 2)

Bu karmafl›k s›v› içindeki maddelerden sadece spermlerin dölleme özelli¤i vard›r. Pek çok insan meninin tamam›n›n dölleme özelli¤i oldu-

¤unu zanneder. Oysa sadece meninin küçük bir parças› olan spermler dölleme özelli¤ine sahiptir. Yani insan, meni s›v›s›n›n tamam›ndan de¤il, aksine çok küçük bir parças›ndan (spermden) meydana gelir.

Cinsel birleflme s›ras›nda erkekten meni ile birlikte bir kerede ortala- ma 250-300 milyona yak›n sperm at›l›r. Ancak milyonlarca spermden yal- n›zca bin kadar› yumurtaya ulaflmay› baflar›r. Bu bin tanesinin içinden de yaln›zca bir tanesini yumurta kabul edecektir. Yani insan›n özü, meninin ta- mam› de¤il, ondan küçük bir parçad›r. Günümüzde pek çok insan›n haber- dar olmad›¤› ya da yanl›fl bilgi sahibi oldu¤u bu konu, bundan 1400 y›l ön- ce Kuran'da bildirilmifltir. Kuran'da bu gerçek flöyle aç›klanm›flt›r:

‹nsan, 'kendi bafl›na ve sorumsuz' b›rak›laca¤›n› m› san›yor? Ken- disi, ak›t›lan meniden bir damla su de¤il miydi? (K›yamet Suresi, 36-37)

Bir baflka ayette ise yine meninin kar›fl›m oldu¤una iflaret edilirken, insan›n da bu kar›fl›m›n "özünden" yarat›ld›¤› flöyle vurgulan›r:

Ki O, yaratt›¤› herfleyi en güzel yapan ve insan› yaratmaya bir ça- murdan bafllayand›r. Sonra onun soyunu bir özden, basbaya¤› bir sudan yapm›flt›r. (Secde Suresi, 7-8)

Bu ayetin Arapça meali incelendi¤inde bir Kuran mucizesi ile karfl›

karfl›ya oldu¤umuz daha da aç›k bir flekilde anlafl›l›r. Ayette geçen ve

‹NSANIN YARATILIfi MUC‹ZES‹

Referanslar

Benzer Belgeler

Yüksek irtifa, deniz seviyesinden 5000 metre ve daha üzeri yükseklikleri ifade etti- ¤inden, bu tarz da¤c›l›¤›n Türkiye top- raklar›nda 5165 metrelik A¤r› da¤›

Jiroskobik etki elbette dengeye yard›mc› oluyor; ama üzerinde bisiklet sürücüsüyle bir bisikleti dengede tuta- cak kadar büyük de¤il.. Ayr›ca jiroskobik etkinin

Dokunmatik ekranlar, sizin tam olarak nereye dokundu¤unuzu alg›la- yabilmek için temelde dört farkl› tek- nolojiden faydalan›yorlar: Rezistif (dirençli), kapasitif,

Ancak çok daha az bilinen ve daha az spekülatif olan bir olas›l›k, 40 y›l sü- ren ve ürünleri savafl alanlar›na dökül- mek üzere olan yo¤un bir

‹kili puanlanan (Beck Umutsuzluk Ölçe¤i) ve çoklu puanlanan (Boyun E¤ici Davran›fllar Ölçe¤i)ve tekboyutlu duruma getirilen iki ölçe¤in uyguland›¤› 161

Hastan›n karaci¤erinde saptanan kitle- nin de bu mantar infeksiyonu ile iliflkili olabilece¤i düflünüldü, duyarl› olarak saptanan flukonazol tedavisi bafllanan

korneal greft ile onar›ld›. B B)) Skleral incelme ve nekroz izlenen skleromalazi alan› nazal bölgede izleniyor. C C)) Afl›r› koterizasyona ba¤l› geliflen limbal yetmezlik

Toplam DYK‹ skor- lar› ve alt grup skorlar› aç›s›ndan liken planus ve psoriyazis has- talar› aras›nda istatistiksel fark saptanmamas› dermatolojik hastal›klara