• Sonuç bulunamadı

TARLA BİTKİLERİ ANABİLİM DALI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "TARLA BİTKİLERİ ANABİLİM DALI"

Copied!
125
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

DOKTORA TEZİ

Ali ÖZKAN

ÇUKUROVA KOŞULLARINDA DEĞİŞİK AZOT DOZU UYGULAMALARININ İKİ CİN MISIRI (Zea mays everta Sturt.) ÇEŞİDİNDE TANE VERİMİ, TARIMSAL ÖZELLİKLER VE BAZI KALİTE ÖZELLİKLERİNE ETKİSİ

TARLA BİTKİLERİ ANABİLİM DALI

ADANA, 2007

(2)

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

ÇUKUROVA KOŞULLARINDA DEĞİŞİK AZOT DOZU

UYGULAMALARININ İKİ CİN MISIRI (Zea mays everta Sturt.) ÇEŞİDİNDE TANE VERİMİ, TARIMSAL ÖZELLİKLER VE BAZI KALİTE

ÖZELLİKLERİNE ETKİSİ

Ali ÖZKAN DOKTORA TEZİ

TARLA BİTKİLERİ ANABİLİM DALI

Bu Tez 16 / 10 / 2007 Tarihinde Aşağıdaki Jüri Üyeleri Tarafından Oybirliği ile Kabul Edilmiştir.

İmza... İmza... İmza………

Prof. Dr. Ahmet Can ÜLGER Prof. Dr. Tacettin YAĞBASANLAR Prof. Dr. Hayriye İBRİKÇİ

DANIŞMAN ÜYE ÜYE

İmza... İmza...

Doç. Dr. Abdullah ÖKTEM Doç. Dr. Hüseyin GÖZÜBENLİ

ÜYE ÜYE

Bu Tez Enstitümüz Tarla Bitkileri Anabilim Dalında Hazırlanmıştır.

Kod No:

Prof. Dr. Aziz ERTUNÇ Enstitü Müdürü

Bu çalışma Ç.Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi Tarafından Desteklenmiştir.

Proje No: ZF-2004 D19

Not: Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynaktan yapılan bildirişlerin, çizelge, şekil ve fotoğrafların kaynak gösterilmeden kullanımı, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundaki hükümlere tabidir.

(3)

ÖZ

DOKTORA TEZİ

ÇUKUROVA KOŞULLARINDA DEĞİŞİK AZOT DOZU UYGULAMALARININ İKİ CİN MISIRI (Zea mays everta Sturt.) ÇEŞİDİNDE TANE VERİMİ, TARIMSAL ÖZELLİKLER VE BAZI KALİTE ÖZELLİKLERİNE ETKİSİ

Ali ÖZKAN

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ TARLA BİTKİLERİ ANABİLİM DALI Danışman :Prof. Dr. Ahmet Can ÜLGER Yıl :2007, Sayfa: 111

Jüri :Prof. Dr. Ahmet Can ÜLGER

Prof. Dr. Tacettin YAĞBASANLAR Prof. Dr. Hayriye İBRİKÇİ

Doç. Dr. Abdullah ÖKTEM Doç. Dr. Hüseyin GÖZÜBENLİ

Bu çalışma, 2003 ve 2004 yıllarında, Çukurova koşullarında, ana ürün yetiştirme sezonunda, iki cin mısırı çeşidi ile (Ant-cin 98 ve Nermin-cin), 7 farklı azot dozu uygulanarak (0, 5, 10, 15, 20, 25, 30 kg N/da), bölünmüş parseller deneme desenine göre, 4 tekerrürlü olarak yürütülmüştür.

Tane verimi açısından azot dozlarının verim üzerindeki etkisi önemli bulunmuştur. Azot dozu miktarı arttıkça verimde de artış gözlenmiştir. Her iki çeşit arasındaki fark da önemli çıkmış olup, Nermin-cin çeşidinden Ant-cin 98 çeşidine oranla daha iyi bir verim elde edilmiştir. Her iki çeşit için de, en uygun azot dozu 20 kg N/da’dır.

Patlama hacmi açısından azot dozları arasında belirleyici bir fark oluşmaz iken, çeşitler arasındaki fark önemli bulunmuştur. Ant-cin 98 çeşidinde patlama hacmi Nermin-cin çeşidinden daha yüksek olarak ortaya çıkmıştır. Patlama hacmi açısından, Ant-cin 98 çeşidinde en yüksek değer 29,6 cm3/g ile 30 kg/da azot dozundan elde edilmiştir. Nermin-cin çeşidinde ise en yüksek patlama hacmi 28 cm3/g ile 5, 15 ve 20 kg/da azot dozlarından elde edilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Cin Mısırı, Azot Dozu, Tane Verimi, Patlama Hacmi

(4)

ABSTRACT PhD THESIS

EFFECTS OF DIFFERENT NIROGEN LEVELS ON GRAIN YIELDS, AGRICULTURAL PROPERTIES AND SOME QUALITY PARAMETERS

OF TWO POPCORN (Zea mays everta Sturt.) CULTIVARS UNDER CUKUROVA CONDITIONS

Ali ÖZKAN

DEPARTMENT OF FIELD CROPS

INSTITUTE OF NATUREL AND APPLIED SCIENCES UNIVERSITY OF ÇUKUROVA

Supervisior :Prof. Dr. Ahmet Can ÜLGER Year :2007, Page: 111

Jury :Prof. Dr. Ahmet Can ÜLGER

Prof. Dr. Tacettin YAĞBASANLAR Prof. Dr. Hayriye İBRİKÇİ

Assoc. Prof. Dr. Abdullah ÖKTEM Assoc. Prof. Dr. Hüseyin GÖZÜBENLİ

This study was carried out during the main crop seasons of the years of 2003 and 2004 under Cukurova conditions. In the research, the effects of different nitrogen doses (0, 5, 10, 15, 20, 25, 30 kg N/da) on the yields, some agricultural and quality characteristics of two popcorn cultivars (Ant-cin 98 and Nermin-cin) were studied. The experiment was arranged in a split plot design with four replications.

Results of the study showed that grain yield was statistically significant influenced by the nitrogen doses and the cultivars. Increasing the nitrogen dose increased averaged grain yield. Averaged grain yield of the cultivar Nermin-cin was statistically significant higher than that of cultivar Ant-cin 98. The most proper doze of nitrogen for both cultivars was 20 kg N/da.

The nitrogen doses did not statistically significant affect the popping volume of grain. The cultivars studied were statistically significant different from each other in the popping volume of grain. The popping volume for the cultivar Ant-cin 98 was statistically significant higher than that for the cultivar Nermin-cin. The popping volume of 29.6 cm3/g obtained by the application of nitrogen dose of 30 kg/da was highest for the cultivar Ant-cin 98 while the highest popping volume (28 cm3/g) for the cultivar Nermin-cin was obtained by the application of nitrogen doses of 5, 15 or 25 kg/da.

Key words: Popcorn, Nitrogen Level, Grain Yield, Popping Volume

(5)

TEŞEKKÜR

Doktora eğitimim boyunca, araştırmanın düzenlenmesi, gerçekleştirilmesi ve değerlendirilmesi sırasında bana yol gösteren ve destekleyen, Danışman Hocam Prof. Dr. Ahmet Can ÜLGER’e ve Doktora Tez İzleme Komitesinde bulunan Hocalarım Prof. Dr. Yusuf KIRTOK, Prof. Dr.

Tacettin YAĞBASANLAR ve Prof. Dr. Hayriye İBRİKÇİ’ye teşekkürlerimi sunarım.

Eğitimimde benden maddi ve manevi desteklerini esirgemeyen Merhum Babam Fevzi ÖZKAN ve Annem Fatma ÖZKAN’a; çalışmalarım sırasında desteğini esirgemeyen eşim Songül, kızlarım Feyza ve Ferda’ya;

Değerli katkılarından ve desteklerinden dolayı; Dr. Ömer KONUŞKAN, Araş. Gör. Gönül CÖMERTPAY, Gıda Yüksek Mühendisi Abdullah YAMAN, Gaziantep Fıstık Araştırma Enstitüsü personeli Dr. Yusuf AYDIN, Ziraat Mühendisi Nilgün DOĞRUER KALKANCI ve laboratuar çalışanlarına;

Destek ve katkılarından dolayı; Akdeniz Tarımsal Araştırma Müdürlüğü ve Emekli Personeli Dr. Nermin KOÇ’a teşekkürü bir borç bilirim.

(6)

İÇİNDEKİLER SAYFA

ÖZ... I ABSTRACT... II TEŞEKKÜR ...III İÇİNDEKİLER...IV ÇİZELGELER DİZİNİ………...VI ŞEKİLLER DİZİNİ ...XI

1. GİRİŞ...………..1

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR…….………...………3

2.1. Cin Mısırı ile Yürütülen Çalışmalar………..……….3

2.2. Diğer Mısır Tipleri ile Yürütülen Çalışmalar………. 15

3.MATERYAL VE METOT.………. 20

3.1. Materyal…..……....…...…….………...20

3.1.1. Deneme Yeri ve Yılı…..………....20

3.1.2. Deneme Yerinin İklim ve Toprak Özellikleri ...20

3.1.2.1. İklim Özellikleri………..20

3.1.2.2. Toprak özellikleri...21

3.1.3. Denemede Kullanılan Çeşitler………...25

3.1.3.1. Genetik Materyal……… 25

3.1.4. Denemede Kullanılan Azot Dozları……….………..26

3.2. Metot…..…..……....…...….………...26

3.2.1. Deneme Deseni ve Ekim………….….………... 26

3.2.2. İncelenen Özellikler………. ....27

3.2.3. Elde Edilen Verilerin Değerlendirilmesi………... 29

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA………...30

4.1. Tepe Püskülü Çiçeklenme Süresi……… 30

4.2. Bitki Boyu...33

4.3. Koçan Yüksekliği...37

4.4. Sap Kalınlığı ...42

4.5. Bitkide Koçan Sayısı ...45

(7)

4.6. Koçan Uzunluğu...49

4.7. Koçan Kalınlığı ...53

4.8. Koçanda Tane Sayısı ...56

4.9. Koçanda Tane Ağırlığı ...59

4.10. KoçandaTane Oranı...62

4.11. Hektolitre Ağırlığı ...65

4.12. Bin Tane Ağırlığı ...68

4.13. Tane Verimi ...72

4.14. Patlama Hacmi ...76

4.15. Patlamayan Tane Oranı...80

4.16. Tanede Protein Oranı...83

4.17. Cin Mısırı Bikisinde Azot Dozları ile Tane Verimi Arasındaki İlişkiler ve Regresyon Analiz Sonuçları……….86

5. SONUÇLAR VE ÖNERİLER ...…90

KAYNAKLAR...91

ÖZGEÇMİŞ ...107

EKLER...108

(8)

ÇİZELGELER DİZİNİ SAYFA Çizelge 3.1. Deneme Alanının Aylara ve Yıllara Göre Sıcaklık ve Yağış

Değerleri………... 20 Çizelge 3.2. Adana İlinin Uzun Yıllara Ait Ortalama İklim Değerleri…… 21 Çizelge 3.3. Deneme Alanı Topraklarının Fiziksel ve Kimyasal Analiz

Sonuçları……….. 24

Çizelge 3.4. Deneme Alanı Toprağının Ekim Öncesine Ait Kullanılabilir

Azot Miktarları………...……….. 25

Çizelge 4.1. Değişik Azot Dozu Uygulamalarında Yetiştirilen İki Cin Mısırı Çeşidinde Tepe Püskülü Çiçeklenme Süresine Ait Varyans Analiz Sonuçları………. 30 Çizelge 4.2. İki Cin Mısırı Çeşidinde Belirlenen Tepe Püskülü

Çiçeklenme Süresine İlişkin Ortalama Değerler ve Duncan Çoklu Karşılaştırma Testine Göre Oluşan Gruplar ………… 31 Çizelge 4.3. Değişik Azot Dozu Uygulamalarında Yetiştirilen İki Cin

Mısırı Çeşidinde Saptanan Tepe Püskülü Çiçeklenme Süresine İlişkin Ortalama Değerler ve Duncan Çoklu Karşılaştırma Testine Göre Oluşan Gruplar………. 32 Çizelge 4.4. Değişik Azot Dozu Uygulamalarında Yetiştirilen İki Cin

Mısırı Çeşidinde Bitki Boyuna Ait Varyans Analiz Sonuçları 34 Çizelge 4.5. Değişik Azot Dozu Uygulamalarında Yetiştirilen İki Cin

Mısırı Çeşidinde Saptanan Bitki Boyuna İlişkin Ortalama Değerler ve Duncan Çoklu Karşılaştırma Testine Göre

Oluşan Gruplar……….……… 34

Çizelge 4.6. İki Cin Mısırı Çeşidinde Belirlenen Bitki Boyuna İlişkin Ortalama Değerler ve Duncan Çoklu Karşılaştırma Testine Göre Oluşan Gruplar... 36 Çizelge 4.7. Değişik Azot Dozu Uygulamalarında Yetiştirilen İki Cin

Mısırı Çeşidinde Koçan Yüksekliğine Ait Varyans Analiz

Sonuçları………... 38

(9)

Çizelge 4.8. İki Cin Mısırı Çeşidinde Belirlenen Koçan Yüksekliğine İlişkin Ortalama Değerler ve Duncan Çoklu Karşılaştırma Testine Göre Oluşan Gruplar... 38 Çizelge 4.9. Değişik Azot Dozu Uygulamalarında Yetiştirilen İki Cin

Mısırı Çeşidinde Saptanan Koçan Yüksekliğine İlişkin Ortalama Değerler ve Duncan Çoklu Karşılaştırma Testine

Göre Oluşan Gruplar……… 39

Çizelge 4.10. Değişik Azot Dozu Uygulamalarında Belirlenen Koçan Yüksekliğine İlişkin Ortalama Değerler ve Duncan Çoklu Karşılaştırma Testine Göre Oluşan Gruplar... 41 Çizelge 4.11. Değişik Azot Dozu Uygulamalarında Yetiştirilen İki Cin

Mısırı Çeşidinde Koçan Yüksekliğine Ait Varyans Analiz Sonuçları………... 42 Çizelge 4.12. Değişik Azot Dozu Uygulamalarında Yetiştirilen İki Cin

Mısırı Çeşidinde Saptanan Sap Kalınlığına İlişkin Ortalama Değerler ve Duncan Çoklu Karşılaştırma Testine Göre

Oluşan Gruplar………. 43

Çizelge 4.13. Değişik Azot Dozu Uygulamalarında Yetiştirilen İki Cin Mısırı Çeşidinde Bitkide Koçan Sayısına Ait Varyans Analiz Sonuçları.………... 45 Çizelge 4.14. İki Cin Mısırı Çeşidinde Belirlenen Bitkide Koçan Sayısına

İlişkin Ortalama Değerler ve Duncan Çoklu Karşılaştırma Testine Göre Oluşan Gruplar………... 46 Çizelge 4.15. Değişik Azot Dozu Uygulamalarında Yetiştirilen İki Cin

Mısırı Çeşidinde Saptanan Bitkide Koçan Sayısına İlişkin Ortalama Değerler ve Duncan Çoklu Karşılaştırma Testine Göre Oluşan Gruplar ………... 47 Çizelge 4.16. Değişik Azot Dozu Uygulamalarında Yetiştirilen İki Cin

Mısırı Çeşidinde Koçan Uzunluğuna Ait Varyans Analiz

Sonuçları ………..……… 49

(10)

Çizelge 4.17. İki Cin Mısırı Çeşidinde Belirlenen Koçan Uzunluğuna İlişkin Ortalama Değerler ve Duncan Çoklu Karşılaştırma Testine Göre Oluşan Gruplar Değerler……… 50 Çizelge 4.18. Değişik Azot Dozu Uygulamalarında Yetiştirilen İki Cin

Mısırı Çeşidinde Saptanan Koçan Uzunluğuna İlişkin Ortalama Değerler ve Duncan Çoklu Karşılaştırma Testine Göre Oluşan Gruplar………...…. 51 Çizelge 4.19. İki Cin Mısırı Çeşidinde Belirlenen Koçan Uzunluğuna

İlişkin Ortalama Değerler ve Duncan Çoklu Karşılaştırma Testine Göre Oluşan Gruplar………... 52 Çizelge 4.20. Değişik Azot Dozu Uygulamalarında Yetiştirilen İki Cin

Mısırı Çeşidinde Koçan Kalınlığına Ait Varyans Analiz Sonuçları………... 53 Çizelge 4.21. Değişik Azot Dozu Uygulamalarında Yetiştirilen İki Cin

Mısırı Çeşidinde Saptanan Koçan Kalınlığına İlişkin Ortalama Değerler ve Duncan Çoklu Karşılaştırma Testine Göre Oluşan Gruplar………...…. 54 Çizelge 4.22. Değişik Azot Dozu Uygulamalarında Yetiştirilen İki Cin

Mısırı Çeşidinde Koçanda Tane Sayısına Ait Varyans Analiz Sonuçları………... 56 Çizelge 4.23. Değişik Azot Dozu Uygulamalarında Yetiştirilen İki Cin

Mısırı Çeşidinde Saptanan Koçanda Tane Sayısına İlişkin Ortalama Değerler ve Duncan Çoklu Karşılaştırma Testine Göre Oluşan Gruplar………...…. 57 Çizelge 4.24. Değişik Azot Dozu Uygulamalarında Yetiştirilen İki Cin

Mısırı Çeşidinde Koçanda Tane Ağırlığına Ait Varyans Analiz Sonuçları………... 59 Çizelge 4.25. Değişik Azot Dozu Uygulamalarında Yetiştirilen İki Cin

Mısırı Çeşidinde Saptanan Koçanda Tane Ağırlığına İlişkin Ortalama Değerler ve Duncan Çoklu Karşılaştırma Testine Göre Oluşan Gruplar………...…. 60

(11)

Çizelge 4.26. Değişik Azot Dozu Uygulamalarında Yetiştirilen İki Cin Mısırı Çeşidinde Koçanda Tane Oranına Ait Varyans Analiz Sonuçları………... 62 Çizelge 4.27. İki Cin Mısırı Çeşidinde Belirlenen Koçanda Tane Oranına

İlişkin Ortalama Değerler ve Duncan Çoklu Karşılaştırma Testine Göre Oluşan Gruplar………... 63 Çizelge 4.28. Değişik Azot Dozu Uygulamalarında Yetiştirilen İki Cin

Mısırı Çeşidinde Saptanan Koçanda Tane Oranına İlişkin Ortalama Değerler ve Duncan Çoklu Karşılaştırma Testine Göre Oluşan Gruplar………...…. 64 Çizelge 4.29. Değişik Azot Dozu Uygulamalarında Yetiştirilen İki Cin

Mısırı Çeşidinde Hektolitre Ağırlığına Ait Varyans Analiz Sonuçları………... 66 Çizelge 4.30. Değişik Azot Dozu Uygulamalarında Yetiştirilen İki Cin

Mısırı Çeşidinde Saptanan Hektolitre Ağırlığına İlişkin Ortalama Değerler ve Duncan Çoklu Karşılaştırma Testine Göre Oluşan Gruplar………...…. 66 Çizelge 4.31. Değişik Azot Dozu Uygulamalarında Yetiştirilen İki Cin

Mısırı Çeşidinde Bin Tane Ağırlığına Ait Varyans Analiz Sonuçları………... 69 Çizelge 4.32. İki Cin Mısırı Çeşidinde Belirlenen Bin Tane Ağırlığına

İlişkin Ortalama Değerler ve Duncan Çoklu Karşılaştırma Testine Göre Oluşan Gruplar………... 69 Çizelge 4.33. Değişik Azot Dozu Uygulamalarında Yetiştirilen İki Cin

Mısırı Çeşidinde Saptanan Bin Tane Ağırlığına İlişkin Ortalama Değerler ve Duncan Çoklu Karşılaştırma Testine Göre Oluşan Gruplar………...…. 70 Çizelge 4.34. Değişik Azot Dozu Uygulamalarında Yetiştirilen İki Cin

Mısırı Çeşidinde Tane Verimine Ait Varyans Analiz

Sonuçları………... 72

(12)

Çizelge 4.35. İki Cin Mısırı Çeşidinde Belirlenen Tane Verimine İlişkin Ortalama Değerler ve Duncan Çoklu Karşılaştırma Testine Göre Oluşan Gruplar………... 73 Çizelge 4.36. Değişik Azot Dozu Uygulamalarında Yetiştirilen İki Cin

Mısırı Çeşidinde Saptanan Tane Verimine İlişkin Ortalama Değerler ve Duncan Çoklu Karşılaştırma Testine Göre Oluşan Gruplar………...……….. 74 Çizelge 4.37. Değişik Azot Dozu Uygulamalarında Yetiştirilen İki Cin

Mısırı Çeşidinde Patlama Hacmine Ait Varyans Analiz

Sonuçları………... 77

Çizelge 4.38. İki Cin Mısırı Çeşidinde Belirlenen Patlama Hacmine İlişkin Ortalama Değerler ve Duncan Çoklu Karşılaştırma Testine Göre Oluşan Gruplar………... 77 Çizelge 4.39. Değişik Azot Dozu Uygulamalarında Yetiştirilen İki Cin

Mısırı Çeşidinde Saptanan Patlama Hacmine İlişkin Ortalama Değerler ve Duncan Çoklu Karşılaştırma Testine Göre Oluşan Gruplar………...…...……….. 78 Çizelge 4.40. Değişik Azot Dozu Uygulamalarında Yetiştirilen İki Cin

Mısırı Çeşidinde Patlamayan Tane Oranına Ait Varyans

Analiz Sonuçları………... 81

Çizelge 4.41. Değişik Azot Dozu Uygulamalarında Yetiştirilen İki Cin Mısırı Çeşidinde Saptanan Patlamayan Tane Oranına İlişkin Ortalama Değerler ve Duncan Çoklu Karşılaştırma Testine Göre Oluşan Gruplar………...…...……….. 81 Çizelge 4.42. Değişik Azot Dozu Uygulamalarında Yetiştirilen İki Cin

Mısırı Çeşidinde Tanede Protein Oranına Ait Varyans Analiz

Sonuçları………... 84

Çizelge 4.43. Değişik Azot Dozu Uygulamalarında Yetiştirilen İki Cin Mısırı Çeşidinde Saptanan Tanede Protein Oranına İlişkin Ortalama Değerler ve Duncan Çoklu Karşılaştırma Testine

Göre Oluşan Gruplar……… 84

(13)

ŞEKİLLER DİZİNİ SAYFA

Şekil 3.1. Adana İli Toprak Serileri Haritası……… 23

Şekil 4.1. Değişik Azot Dozu Uygulamalarının İki Cin Mısırı

Çeşidinde Tepe Püskülü Çiçeklenme Süresine Etkisi ….…… 33

Şekil 4.2. Değişik Azot Dozu Uygulamalarının İki Cin Mısırı

Çeşidinde Bitki Boyuna Etkisi ………....…… 37 Şekil 4.3. Değişik Azot Dozu Uygulamalarının İki Cin Mısırı

Çeşidinde Koçan Yüksekliğine Etkisi ………. 41 Şekil 4.4. Değişik Azot Dozu Uygulamalarının İki Cin Mısırı

Çeşidinde Sap Kalınlığına Etkisi ………... 44 Şekil 4.5. Değişik Azot Dozu Uygulamalarının İki Cin Mısırı

Çeşidinde Bitkide Koçan Sayısına Etkisi ……… 48 Şekil 4.6. Değişik Azot Dozu Uygulamalarının İki Cin Mısırı

Çeşidinde Koçan Uzunluğuna Etkisi ………... 52 Şekil 4.7. Değişik Azot Dozu Uygulamalarının İki Cin Mısırı

Çeşidinde Koçan Kalınlığına Etkisi ……….... 55 Şekil 4.8. Değişik Azot Dozu Uygulamalarının İki Cin Mısırı

Çeşidinde Koçanda Tane Sayısına Etkisi ……… 58 Şekil 4.9. Değişik Azot Dozu Uygulamalarının İki Cin Mısırı

Çeşidinde Koçanda Tane Ağırlığına Etkisi ………. 61 Şekil 4.10. Değişik Azot Dozu Uygulamalarının İki Cin Mısırı

Çeşidinde Koçanda Tane Oranına Etkisi ………. 65 Şekil 4.11. Değişik Azot Dozu Uygulamalarının İki Cin Mısırı

Çeşidinde Hektolitre Ağırlığına Etkisi ……… 68 Şekil 4.12. Değişik Azot Dozu Uygulamalarının İki Cin Mısırı

Çeşidinde Bin Tane Ağırlığına Etkisi ………. 71 Şekil 4.13. Değişik Azot Dozu Uygulamalarının İki Cin Mısırı

Çeşidinde Tane Verimine Etkisi ………....….. 76 Şekil 4.14. Değişik Azot Dozu Uygulamalarının İki Cin Mısırı

Çeşidinde Patlama Hacmine Etkisi ………... 80

(14)

Şekil 4.15. Değişik Azot Dozu Uygulamalarının İki Cin Mısırı Çeşidinde Patlamayan Tane Oranına Etkisi………. 83 Şekil 4.16. Değişik Azot Dozu Uygulamalarının İki Cin Mısırı

Çeşidinde Tanede Protein Oranına Etkisi ………... 86 Şekil 4.17. 2003 Yılı Azot Dozları ile Tane Verimi Arasındaki

Regresyon Analiz Sonuçları… ………....…… 87 Şekil 4.18. 2004 Yılı Azot Dozları ile Tane Verimi Arasındaki

Regresyon Analiz Sonuçları… ………....…… 88 Şekil 4.19. 2003-2004 Yıllları Birlikte Ele Alındığında Azot Dozları ile

Tane Verimi Arasındaki Regresyon Analiz Sonuçları… …… 88

(15)

1. GİRİŞ Ali ÖZKAN

1. GİRİŞ

Mısır, 2006 yılında ekim alanı bakımından dünyada 144.376.477 hektar ile buğday ve çeltikten sonra üçüncü sırada yer alırken, üretim miktarı bakımından birinci sırada yer almıştır (695.228.280 ton). Ortalama tane verimi ise 482 kg/da olarak gerçekleşmiştir. (Anonim, 2006a).

Türkiye’de ise 2006 yılında mısır ekim alanı 650.000 hektar, üretimi 3.811.000 ton ve ortalama verimi 586 kg/da olmuş, tarla bitkileri üretimi içerisinde

%6.43 ekim alanı ve %7.07 üretim miktarı ile buğday ve arpadan sonra üçüncü sırada yer almıştır (Anonim, 2006b). Ülkemizde mısır üretimi, önceki yıllarda ihtiyacı karşılayamamakta ve dışarıdan önemli miktarda ithal edilmekteyken, son yıllarda üretimimizde önemli artışlar kaydedilmiş olup, ithalatımız giderek azalmıştır. Mısır üretimindeki artışın nedeni; ekim alanının artması, yoğun üretim yapılan bölgelerimizde hibrit tohum kullanımının yaygınlaşması ve üretim tekniklerindeki gelişmelerdir (Anonim, 2006c; Anonim, 2006d).

Gerek dünyada ve gerekse ülkemizde yetiştirilen mısırların büyük çoğunluğunu atdişi mısır çeşitleri oluşturmaktadır. Mısır dünyada hayvan yemi, endüstri hammaddesi olarak kullanımın yanında doğrudan ve dolaylı olarak insan beslenmesinde de kullanılmaktadır.

Cin mısırı (Zea mays everta Sturt.) insan beslenmesinde yaygın olarak kullanılmaktadır ve bu bitki “patlak mısır” olarak da tanımlanmaktadır. İçerdiği vitamin ve mineraller nedeniyle beslenme açısından tercih edilen bir gıda maddesidir. Tok tutucu ve mide asidini emici özelliğiyle de iyi bir diyet ürünüdür (Ülger, 1998). Bunun yanında besleyici ve zengin içeriği nedeniyle iyi bir hayvan yemi olduğu ve hindi yemi olarak kullanıldığı Lilburn (1994) tarafından bildirilmektedir.

Cin mısırının ekiliş ve üretimi ülkemizde henüz yaygın değildir. Bu nedenle halen önemli miktarlarda diğer ülkelerden ithal edilmektedir. Ülkemizde cin mısırının ekiliş alanı ile ilgili herhangi bir istatistiğe rastlanmamış olup, Isparta ve Burdur illeri çevresinde ve Ege Bölgesinde ekiminin yapıldığı bildirilmektedir (Kün,

(16)

1. GİRİŞ Ali ÖZKAN

1997). Cin mısırının tüketimi ülkemizde her geçen gün giderek artmaktadır. Bu nedenle, tane veriminin yüksek olması yanında, aynı zamanda lezzetli, kalitesi iyi, ağızda kolay dağılan, patlama hacmi ve patlayan tane oranının yüksek olduğu çeşitlerin yetiştirilmesi önem kazanmaktadır.

Patlatılmış cin mısırını satan insanlar birim hacim başına para aldıklarından;

yüksek tane verimi yanında patlama hacminin de iyi olması istenir. Patlama hacmini etkileyen faktörler; tanenin nispi rutubeti, tane iriliği, patlatma metodu, çeşit, bitki besin maddeleri, tanede oluşan hastalıklar ve hasat ve harman sırasında tanede meydana gelen çatlamalar olarak sıralanmaktadır (Gökmen ve Sakin 2001b).

Ülkemizde iklim ve toprak özelliklerinin bölgelerimize göre çok farklı olması nedeniyle, her bölge için uygun çeşidin ve bu çeşide uygulanacak azot miktarının belirlenmesi büyük önem taşımaktadır. Çukurova Bölgesi’nde de bölgenin iklim ve toprak özelliklerine uygun cin mısırı çeşidinin ve bu çeşide uygulanacak azot miktarının belirlenmesi öncelikli konular arasında yer almaktadır.

Çukurova Bölgesi, gerek ana ürün ve gerekse ikinci ürün mısır yetiştiriciliğine uygun bir bölgedir ve atdişi mısır çeşitlerinin yetiştiriciliği yaygın olarak yapılmaktadır. Son yıllarda, birim fiyatının yüksek olması nedeniyle ‘’a)bölgede cin mısırının yetiştirilip yetiştirilemeyeceği, b) hangi çeşidin yetiştirilmesi gerektiği, c) atdişi mısıra göre üretiminde ne gibi farklı uygulamaların yapılması gerektiği ve bu konuyla ilgili yeterli araştırma olmaması nedeniyle, cin mısır yetiştiriciliğinde ne kadar azot uygulanması gerektiği önemli bir soru olarak karşımıza çıkmaktadır.

Bu çalışmada, bölgemizde yetiştirilebilecek iki cin mısırı çeşidinde uygun azot dozunun saptanması ve çeşitlerin tane kalite özelliklerinin farklı azot dozu uygulamalarından nasıl etkilendiğinin belirlenmesi amaçlanmıştır.

(17)

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ali ÖZKAN

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR

Mısır, ülkemizde uzun yıllardır tarımı yapılmakta olan bir tarla bitkisi olup, üzerinde yoğun araştırmalar yapılmıştır. Cin mısırı konusunda ise ülkemizde yapılan araştırmaların azlığı dikkati çekmektedir. Bu nedenle aşağıda önce cin mısırı ile yürütülen çalışmalar, ardından da atdişi, sert ve şeker mısırı ile yürütülen konuyla ilgili çalışmalar verilmiştir.

2.1. Cin Mısırı İle Yürütülmüş Çalışmalar

Sattar ve ark. (1975), Bangladeş’te, ekim zamanı ve 3 azot dozu (6, 12 ve 18 kg N/da) ile yürüttükleri çalışmada; cin mısırının tane veriminin en çok ekim tarihinden etkilendiğini, 12 kg N/da uygulamasında, 6 ve 18 kg N/da uygulamasına göre daha yüksek tane verimi elde edildiğini saptamışlardır.

Ristanovic ve Misoviç (1976), Yugoslavya’da 14 cin mısırı hattından elde edilen hibritlerde yaptıkları çalışmada, patlama hacmi ve protein içeriği arasında önemli pozitif korelasyon bulmuşlardır. Ayrıca, patlama hacminin perikarp kalınlığıyla belirgin bir korelasyon göstermediğini bildirmişlerdir.

Ivanov (1977), Ukranya’da Sovyet cin mısır çeşitleri ile yaptığı çalışmada, en iyi patlama kalitesini elde edebilmek için hangi nem düzeyinde patlatılması gerektiğini araştırmış ve çeşitler arasında farklılıklar bulunduğunu saptamıştır.

Uygun nem oranlarının Risovaya 645T çeşidi için %12-12.5, Dnepr 921 çeşidi için

%11.5-12.5 ve Dnepr 927TV çeşidi için 14.5-16 olduğunu belirlemiştir.

Tosheva (1977), Bulgaristan’da, 15 yerel cin mısır populasyonunun patlama kalitesini incelemiş ve çeşitler arasında önemli farkların olduğunu ortaya koymuştur. En düşük patlamamış tane oranının %2 ile Dolni Lukovit çeşidinden elde edildiğini ve çeşitler arasında aleuron tabakası kalınlığı bakımından önemli fark görüldüğünü bildirmiştir.

Singh ve ark. (1978), Hindistan’da 1974 ve 1975 yıllarında, cin mısırını farklı sıklık (6000, 8000 ve 10000 bitki/da) ve farklı azot dozlarında (0, 3, 6, 9 kg N/da) denemişlerdir. Azot dozunun 0 kg N/da’dan 6 kg N/da’a çıkmasıyla tane

(18)

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ali ÖZKAN

veriminin %54.8 arttığını saptamışlardır. 9 kg N/da uygulamasında ise önemli düzeyde verim artışı sağlanamadığını bildirmişlerdir.

Knavel ve ark. (1985), ABD’de yetiştirilen cin mısırı çeşitleri Iopop-12, Purdue-410 ve Snow Puff ile yürütülen iki yıllık bir çalışma sonucunda, 1981 yılında 5.6 kg N/da uygulaması ve 1982 yılında 8.4 kg N/da uygulaması en yüksek verimi oluştururken, N seviyelerinin, patlama kalitesi üzerinde herhangi bir etkisinin bulunmadığını bildirmişlerdir.

Roy ve Sing (1986), Hindistan’da cin mısırında farklı azot dozu (4, 6, 8 ve 10 kg N/da) ve farklı sıklıklarda (6000, 7000 ve 8000 bitki/da) denemişlerdir. En yüksek tane veriminin 8000 bitki/da ekim sıklığından ve 10 kg N/da azot dozundan elde edildiğini bildirmşlerdir.

Sawazaki ve ark. (1986), Brezilya’da “Güney Amerika Mantarı” isimli cin mısırı çeşidinde; %9.4-19.8 nem içeriklerinde ve 141, 174, 197 ve 227 g bin tane ağırlığında tanelerde patlama hacmini incelemişler ve en yüksek patlama hacmini, en küçük tanelerde ve %10.5-11.5 nem içeriğinde, %28 olarak saptamışlardır.

Dofing ve ark. (1990), 13 cin mısırı çeşidi ile geleneksel mısır patlatma yöntemi ve mikrodalga yöntemini karşılaştırmışlardır. Çalışmada; geleneksel yöntemde tüm çeşitlerin patlama hacminin, mikrodalga yönteminden daha yüksek olduğunu saptamışlardır. Ayrıca geleneksel yöntemde patlamayan tane oranı % 1,1 iken mikrodalga yönteminde ise bu oranın % 10,2’ye kadar yükseldiğini saptamışlardır.

Gomes e Gama ve ark. (1990), cin mısırının yetiştirilmesi ve üretiminde;

iklim faktörleri, ekim tarihi, derinliği ve sıklığı, gübre miktarı, yabancı otlar, böcek ve hastalıkların kontrolü gibi kültürel uygulamaların ve hasat tekniği ile depolama koşullarının patlama hacmini etkileyen önemli faktörler olduğunu ortaya koymuşlardır.

Pajic ve Babic (1991), Belgrad’da yürüttükleri çalışmada, 9 hibrit cin mısırı çeşidinde patlama öncesi tane hacmi ile patlama hacmi arasındaki ilişkileri incelemişlerdir. 10 g’lık numunelerdeki tane sayısı arttıkça, tanelerin büyüklüğünün azaldığını, sert endosperm oranının ise arttığını, bu durumda da patlama hacminin

(19)

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ali ÖZKAN

arttığını bildirmektedirler. Tane verimi ile patlama hacmi arasında negatif korelasyon (-0.18) olduğunu saptamışlardır.

Pan ve ark. (1991), 29 patlak, 115 sert, 22 atdişi ve 4 mumlu mısır çeşidinde, patlama hacmi ile patlamadan önceki tane hacmini karşılaştırmışlardır.

Mısır tipleri arasında en yüksek patlama hacmi değerleri cin mısırında ve daha sonra da sert mısırda saptamışlardır. Cin mısırı tane hacmi yönünden diğer mısır tiplerinden %1.2-1.4 katı kadar daha yüksek bir değer gösterdiğini bulmuşlardır.

Patlama hacminde ise bu oranın %1.4 – 87.3 arasında değiştiğini bildirmektedirler.

Thakur ve Malhotra (1991), Hindistan‘da cin mısırıyla farklı azot dozları (0, 3, 6 ve 9 kg N/da) ve farklı ekim sıklıkları (sıra arası 40, 50 ve 60 cm) denemişler ve tane verimi için en uygun bitki sıklığının 40 cm, azot dozunun ise 9 kg N/da olduğunu saptamışlardır. Sıra arası mesafesi daraldıkça ve azot dozu miktarı yükseldikçe tane veriminin de arttığını bildirmişlerdir.

Pajic ve Babic (1992), Yugoslavya’da melez cin mısırında, tane verimi ile patlama hacmi arasında negatif bir korelasyon (r=-0.18) olduğunu bildirmişlerdir. 10 g içindeki tane adedi artıkça patlama hacminin de arttığını bildirmektedirler, diğer bir ifadeyle, patlama hacmi ile tane adedi arasında pozitif bir korelasyon olduğunu bulmuşlardır.

Ratkoviç ve Dumanoviç (1993), 6 hibrit (4 standart tip, 1 patlak mısır ve 1 yağlı çeşit) mısır çeşidinde; yağ oranını en düşük olarak patlak mısırda, en yüksek ise standart melez ZPSC 46-A çeşidinde saptamışlardır. Ayrıca, patlak mısırda tane ağırlığı ile yağ oranı arasında sıkı bir ilişki olduğunu bildirmektedirler.

Sade ve Çalış (1993), Erdemli/Mersin ekolojik şartlarında 2. ürün olarak yetiştirilen cin mısırı ekim sıklığı denemesinde; en uygun ekim sıklığının 6666 bitki/da olduğunu saptamışlardır.

Silva ve ark. (1993), İngiltere’de, atdişi mısır ve cin mısırı çeşitlerinin perikarpındaki ısı yayılımı ve ısı iletkenliğini foto akustik bir teknik kullanarak karşılaştırmışlardır. Isı yayılımı ve ısı iletkenliği cin mısırı çeşitlerinde diğer mısır çeşitlerine oranla ortalama 2.2-2.9 kez daha yüksek olduğunu bildirmişlerdir. Isı

(20)

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ali ÖZKAN

yayılımı ile patlama kapasitesi arasında yüksek pozitif korelasyon olduğunu saptamışlardır. Cin mısırı tanesinin mekanik dayanımı ve ısı geçiriminin diğer mısır tiplerinden daha yüksek olduğunu ve bu durumun da patlama kalitesini yükselttiğini bildirmektedirler.

Chen ve ark., (1994a), Çin’de, 8 cin mısırı çeşidinde patlama gücündeki farklılıkları incelemişler. İnceleme sonucuna göre; patlama gücündeki farklılıkların;

tanenin yapısından, endospermin bağıl büyüklüğünden ve bin tane ağırlığındaki farklılıklardan kaynaklandığını saptamışlardır. Patlama gücünün, bin tane ağırlığı ile negatif, patlayan tane yüzdesi ile pozitif korelasyon gösterdiğini bulmuşlardır. Aynı zamanda, patlama süresi ile de ilişkinin söz konusu olduğunu ortaya koymuşlardır.

Chen ve ark., (1994b), Çin’de cin mısırında 0, 15, 30 ve 45 kg N/da uyguladıkları çalışmada; en yüksek tane verimini 517 kg/da ile 30 kg N/da uygulamasından elde etmişlerdir. Artan azot miktarına paralel olarak, yaprak uzunluğunun, genişliğinin ve kalınlığının arttığını saptamışlardır.

Lilburn (1994), ABD’de hindi yemi olarak kullanılan cin mısırının, yüksek oranda ham protein ve methionin içerdiğini bildirmektedir.

Nascimento ve Boiteux (1994), Brezilya’da, CNPH001 isimli cin mısırı populasyonu beş farklı tane nemi ile (%6.7, 8.6, 10.2, 13.9 ve 18.2), patlama hacmi ve patlamayan tanelerin yüzdesi bakımından değerlendirmişlerdir. Nem düzeyleri arasında patlama hacmi yönünden önemli farklar kaydetmişlerdir. En iyi patlama hacmini ve en düşük patlamayan tane oranı değerini %10.2 nem oranının verdiğini saptamışlardır. Tane nem içeriğinin de, patlama hacmiyle ilgili önemli bir faktör olduğunu bulmuşlardır. Cin mısırı yetiştiriciliğinde, patlama hacminin göz önünde bulundurulması gereken ticari özelliklerden olduğunu bildirmişlerdir.

Pajic ve Babic (1994), Yugoslavya’da, 3 cin mısırı hibrit çeşidinde tane verimi ve patlama hacmi arasında negatif önemli korelasyon (r = -0.84) olduğunu saptamışlardır.

Zanetta (1994), 7 hat ve bu hatların kendi aralarında çaprazlanması ile elde edilen melez cin mısırlarının patlama hacimlerini incelemiştir. En yüksek tane hacmi P608 x IAENl melezinde (%29,6) ve P203 hattında (%26,85) saptamıştır. Patlama

(21)

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ali ÖZKAN

Ziegler ve Ashman (1994), cin mısırında patlama hacminin en iyi %13-14 nem oranında sağlandığını, 10 gramdaki tane sayısı 52-67 arası olan cin mısırlarının büyük, 68-75 arası orta ve 76-105 arası ise küçük olarak sınıflandırıldığını bildirmişlerdir.

Katta ve Bullerman (1995), ABD’de, beyaz ve sarı iki cin mısırını, yüksek sıcaklık (35oC) ve yüksek bağıl nem (%85) koşullarında üç ay boyunca depolayarak patlama hacimlerini incelemişlerdir. Hem beyaz hem de sarı cin mısırında, depolama süresinin uzamasıyla, patlama hacimlerinde sürekli düşüş gözlendiğini bildirmektedirler.

Sunlim ve ark. (1995), Kore’de, patlama hacmini etkileyen önemli özelliklerin belirlenmesi amacıyla, 9 melez cin mısırını incelemişler. Elde edilen sonuçlara göre; tane sertliği 55-60 kg aralığında, perikarp kalınlığı 80-90 mikro m aralığında, yumuşak/sert amidon %45-50 aralığında olduğunda patlama hacminin en yüksek değerde olduğunu bildirmektedirler. Em/En (embriyo/endosperm) oranının, patlama hacmiyle negatif ilişkili olduğunu bulmuşlardır. En düşük patlama hacmi, Em/En oranının %10-11 olduğunda ortaya çıktığını bildirmişlerdir. Ortalama patlama hacmini ise 29.2 cm3/g olarak saptamışlardır.

Akbar ve ark. (1996), Pakistan Peshawar’da, iki mısır tipini (tatlı mısır ve cin mısırı), 5.000, 10.000 ve 15.000 bitki/da bitki sıklıklarında ve 0, 5, 10 ve 15 kg N/da azot dozlarında denemişlerdir. Toplam biokütlenin, tatlı mısırda ortalama 1421 kg/da, cin mısırında ortalama 1513 kg/da, tane veriminin ise sırası ile 511 ve 479 kg/da olduğunu bulmuşlardır. Her iki tipte de biokütle ve tane veriminin artan N dozuyla arttığını bildirmektedirler.

Pissaia ve ark. (1996), Brezilya’da, cin mısırı ile yürüttükleri tarla denemesinde; en yüksek tane veriminin (375 kg/da) 10 kg N/da azot dozunda elde edildiğini bildirmişlerdir.

Oliveira (1997), Brezilya’da 1991-1993 yıllarında, Rio de Janeiro’nun iki farklı bölgesinde 3 tarla denemesinde “Güney Amerika Mantarı” mısır çeşidinde; 7 farklı N dozu uygulamıştır. Araştırma sonucunda; birinci yıl, en yüksek verimi, 9 ve 15 kg N/da dozlarında elde edildiğini bildirirken, ikinci yılda en yüksek verimi 15 kg

(22)

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ali ÖZKAN

Sezer ve Yanbeyi (1997), Çarşamba Ovası’nda, ana ürün cin mısırı yetiştiriciliğinde; uygulanan azotlu gübre miktarının bitki boyu ve tane verimini olumlu etkilediğini, en uygun bitki sıklığının 7.143 bitki/da (70x20 cm) ve optimum azot dozunun ise 16 kg/da olarak saptandığını bildirmektedirler.

Singh ve ark. (1997), cin mısırında patlama hacmi, patlama süresi ve zarar görmüş taneler üzerinde yürüttükleri çalışmada; zarara uğramış cin mısırlarını eleklerle çaplarına göre 4 sınıfa ayırmışlar (D< 4.36, 4.36<D<5.16, 5.16<D<5.95 ve D>5.95) ve bu sınıflandırılan numunelerde 2 mm çapında bir bıçakla endospermi ve perikarpı dört farklı şekilde zedelemişlerdir. Zararlanmış mısır numunelerinde, kontrol mısır numunesine göre % 9.1-47.5 daha düşük bir hacim tespit etmişler.

Zarar görmüş tanelerin patlama hacmi % 52.5-85.7 oranının da tane hacmi ile orantılı olarak arttığını bildirmişlerdir (<4.36->5.95mm). Tohum tepesinin kesilmesi ve tohum dilimlenmesinin diğer zararlanmalara oranla patlama hacmini daha az düşürdüğünü saptamışlardır. Zarar görmüş cin mısırının zarar görmeyenlere göre daha kısa sürede patladığını, patlama süresinin ise tanenin hacmi büyüdükçe uzadığını bildirmişlerdir.

Merlo ve ark. (1998), denemeye aldıkları 7 sarı cin mısırı çeşidinden;

Parker çeşidinin, ortalama 237 kg/da verimle ve 16.86 patlama hacmi endeksi ile en iyi çeşit olduğunu saptamışlardır. Araştırma bulgularına göre; patlama hacminin, tane verimi (r = -0.44) ve tane nemi (-0.42) ile negatif korelasyon gösterdiğini bildirmişlerdir.

Ülger (1998), tarafından Çukurova’da ana ürün koşullarında, farklı azot dozu (20, 25, 30, 35 kg N/da) ve değişik sıra üzeri uzunluklarında (10 cm=14.286 bitki/da, 15 cm=9.524 bitki/da, 20 cm=7.143 bitki/da, 25 cm=5.714 bitki/da) yetiştirilen cin mısırı bitkisinde, iki yıllık bulgulara göre; en yüksek tane verimi (587 kg/da) 20 kg N/da ile sıra üzeri 20 cm olan ekimlerden elde edildiğini bildirmektedir.

Gautam ve ark. (1999), Hindistan’da, 20 cin mısırı genotipinde yapılan incelemede; tane verimi, sırada tane sayısı, yaprak alanı, bitki boyu, püskül uzunluğu ve koçan uzunluğu arasında olumlu ve önemli korelasyon elde edildiğini bildirmektedirler. Ayrıca, bin tane ağırlığı ile patlama hacmi arasında önemli negatif

(23)

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ali ÖZKAN

korelasyon kaydedildiğini saptamışlardır. Path katsayısı analizi sonuçlarına göre, tane sayısı/sıra, bitki boyu, koçan kalınlığı, yaprak alanı ve bin tane ağırlığının tane verimi üzerinde doğrudan pozitif etki gösterdiğini bildirmektedirler.

Jovanovic (1999), ZPTC 610-k, ZPTC 611-k ve ZPTC 615-k mısır çeşitlerini, 0, 18, ve 36 kg N/da gübre dozlarında ve 3968, 4926 ve 5952 bitki/da sıklıklarında yetiştirmiş. En yüksek tane verimi 18 kg N/da gübre dozundan, 4000- 5000 bitki/da sıklığından, 422 kg/da ile ZPTC 610-k çeşidinden elde etmiştir.

Padmaja ve ark. (1999), Hindistan Bapatla’da, yetiştirdiği bazı mısır çeşitlerine 0, 5, 10 ve 15 kg N/da azot dozları uygulayarak verime etkilerini araştırmışlardır. Elde ettikleri sonuçlara göre; tane ve sap veriminin artan N dozları ile birlikte doğru orantılı olarak arttığını, 15 kg N/da azot dozunda ise ürünün N, P ve K’dan maksimum düzeyde faydalandığını bildirmişlerdir.

Shouyı ve ark. (1999), cin mısırında farklı tane büyüklüklerinin patlama hacmini nasıl etkilediğini araştırdıkları çalışmada, elde ettikleri bulgulara göre; farklı tane büyüklükleri, patlama verimlilik oranını ve tek patlamış mısır büyüklüğünü etkilerken, patlama yüzdesi üzerinde etkisinin olmadığını bildirmişler. Patlama verimlilik oranını, 5-6 mm tane iriliğinde en yüksek (29.2), 7 mm’den büyük tane iriliğinde ise en düşük (21.03) olarak bulmuşlar. Tek patlamış tane hacminde ise, 6-7 mm tane iriliğiyle en yüksek (4.44 cm3), 4-5 mm tane iriliğiyle de en düşük (2.32 cm3) olduğunu saptamışlardır.

Allred-Coyle ve ark. (2000), elektrik gücü farklı mikrodalga fırınlar kullanarak, 3 hibrit cin mısırının taneleri, farklı nem ve tane büyüklüklerinde patlatılmış; en yüksek patlama hacmi hibrit Hunt-Wesson 214’de, %11 nem ile elde edilmiştir. En yüksek patlama hacminin; 1000 Watt mikrodalga fırın gücünden ve orta boy tanelerin kullanılmasından elde edildiğini bildirmektedirler.

Broccoli ve Burak (2000), Arjantin’de 14 ticari hibrit cin mısırının verim ve verim özelliklerini incelemek için 6 farklı lokasyonda yürüttükleri çalışmada, elde ettikleri sonuçlara göre; tane verimi ile patlama hacmi arasında negatif korelasyon olduğunu bildirmektedirler. Patlama hacmi tane kalınlığıyla önemli pozitif, tane uzunluğu ile ise negatif korelasyon gösterdiğini ortaya koymuşlardır.

(24)

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ali ÖZKAN

Galvao ve ark. (2000), Brezilya’da 1996–97 ve 1997–98 yıllarında, 16 ve 42 adet melez cin mısırının yer aldığı iki ayrı deneme yürütmüşler. İlk denemede;

patlama hacmini 36 ml/g, tane verimini 400.4 kg/da olarak saptamışlardır. İkinci denemede, patlama hacmini 35.1 ml/g, tane verimini 477.7 kg/da olarak bildirmişlerdir.

Gözübenli ve ark. (2000), Ant-pop cin mısırı çeşidinde, 6 farklı tane iriliğinin (4,5-5,0 mm; 5,0-5,5 mm; 5,5-6,0 mm; 6,0-6,5 mm; 6,5-7,0 mm ve >=7,0 mm) ve 5 farklı nem içeriğinin (%10, %12, %14, %16, %18), patlama özelliklerine etkisini araştırmışlardır. Araştırma bulgularına göre; farklı tane irilikleri ve nem içeriklerinin patlama özellikleri üzerine etkisinin önemli olduğunu saptamışlardır. En yüksek patlama hacmi değerini 32.81 cm3/g ile 5.5-6.0 mm iriliğindeki tanelerden elde ettiklerini, en yüksek patlama hacmi değerini ise 32.41 cm3/g ile %14 içeriğine sahip olan tanelerden elde ettiklerini bildirmektedirler.

Prodhan ve Rai (2000), Hindistan’da 154 cin mısırı genotipi kullanarak, tane verimi ile patlatma kalitesi arasındaki ilişkileri araştırmışlardır. Çalışmada; tane verimi ile patlama hacmi, patlama oranı, hassaslık ve perikarp kalınlığı arasında önemli olumlu ilişkiler bulunduğunu; patlama hacmi ile tane ağırlığı arasında da önemli derecede olumsuz bir ilişki görüldüğünü bulmuşlardır. Bunun yanında, tane verimi ile tane ağırlığı arasında önemli olumlu ilişki olduğunu saptamışlardır.

Burak ve Broccoli (2001), Arjantin Buenos Aires’te 1998 ve 1999 yıllarında 5 farklı yerdeki 10 denemede, bazı hibridlerin patlama hacmi değerlerini ve ürün verimliliğini incelemişlerdir. Bu çalışmada; Genotip x çevre etkileşiminin önemli olduğunu, verim için elverişli olan çevrenin, patlama hacmi için uygun olmadığını saptamışlardır.

Correa ve ark. (2001), Brezilya’da farklı nem içeriği ile hasat edilen Zelia cin mısırı çeşidini ince tabaka halinde sererek 40ºC, 50ºC ve 60ºC’de kurutma yapmışlardır. Kurutma havası derecesindeki artışların mısır tanesindeki ısı yayılma kapasitesinde azalmaya yol açtığını bildirmişlerdir.

Gökmen ve ark. (2001), 1997-1998 yıllarında Tokat-Kazova ekolojik koşullarında, altı farklı azot dozu (0, 5, 10, 15, 20 ve 25 kg N/da) uygulaması ve dört

(25)

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ali ÖZKAN

tek melezin; verim, verim özellikleri ve kalite karakterlerini incelemişler. Artan azot dozlarında bitkide çiçeklenme süresinin kısaldığını, bitki boyunun uzadığını, koçan boyunun düştüğünü, koçan başına tane sayısının ise etkilenmediğini ve en yüksek tane veriminin 10-15 kg N/da azot dozunda elde edildiğini bildirmektedirler. Ayrıca, araştırmada kalite karakterleri olarak elde ettikleri bulgulara göre; patlama hacmi ile tane verimi ve bin tane ağırlığı arasında ters bir ilişkinin bulunduğunu, bin tane ağırlığı ile patlayan tane oranı arasında ise doğru bir ilişkinin olduğunu bildirmektedirler.

Gökmen ve Sakin (2001a), Kazova-Tokat koşullarında farklı cin mısırı genotiplerinde verim, verim unsurları ve bazı kalite özelliklerini araştırmışlar. Dört populasyon, 6 tek melez, 5 üçlü melez ve 11 bu melezlerin F2 generasyonları olmak üzere 26 genotip cin mısırını kullanmışlardır. Verim ve verim özellikleri bakımından genotipler arasında önemli farklar olduğunu gözlemlemişler ve populasyonlardan melez çeşitlere oranla daha yüksek verim elde etmişlerdir. Buna karşın melez çeşitlerde patlama hacminin yüksek, patlamayan tane oranının ise daha düşük olduğunu saptamışlardır. F2 generasyonlarında ise verim ve verim özellikleri bakımından fazla bir fark görülmediğini, kalite özellikleri açısından ise önemli düşüşler olduğunu tespit ettiklerini bildirmektedirler.

Matta ve Viana (2001), Brezilya’da yaptıkları çalışmada, patlama hacmini saptamak için, mikrodalga fırın ve sıcak hava yöntemlerini kullanmışlardır. Cin mısırında kalite açısından en önemli özelliğin tane ağırlığı ve patlama hacmi olduğunu bildirmişlerdir.

Öktem ve ark. (2001), Harran Ovası ekolojik koşullarında ikinci ürün olarak yetiştirdikleri cin mısırında, farklı azot dozlarında (12, 18, 24, 30 ve 36 kg N/da) ve 70 cm sabit sıra üzeri mesafe olacak şekilde değişik sıra üzeri mesafelerinin tane verimi ve bazı agronomik özelliklere etkisini araştırmışlardır. Çalışmada, en yüksek tane veriminin 12 kg N/da azot dozundan elde edildiğini bildirmektedirler.

Tian ve ark. (2001), ABD’de üç cin mısır çeşidi tohumunun, patlama hacmi ile fiziksel tane özellikleri arasındaki ilişkileri, tek bir tane esasına göre incelemişlerdir. İnceledikleri fiziksel özellikler; tanenin boyutu, tanenin yuvarlaklığı

(26)

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ali ÖZKAN

ve tanenin ağırlığıdır. Çeşit, tane yuvarlaklığı ve tane ağırlığının patlama hacmi üzerinde çok az etkisi olduğunu, tohum boyutunun ise etkisinin bulunmadığını bildirmişlerdir. Diğer bir ifadeyle, patlama hacmi ile fiziksel özellikler arasında güçlü bir doğrusal ilişki bulunmadığını bildirmektedirler (R2=0.28).

Vendruscolo ve ark. (2001), Brezilya’da, 1991-92 yıllarında, 15 cin mısırı çeşidi ile 19 bölgede yürüttükleri çeşit verim denemelerinde; tane veriminin 170-210 kg/da ve patlatma kapasitesinin 17-21 ml arasında olduğunu bildirmişlerdir.

Nunes ve ark. (2002), Brezilya’da, 1998-99 ve 1999-2000 yıllarında, farklı ekolojilerde yürütülen cin mısırı çeşit verim denemesinde; tane verimi genel ortalaması 274 kg/da olarak bulmuşlar. En verimli çeşitlerin ise CMS 43 (343 kg/da), CMS 42 (304 kg/da) ve IAC 112 (304 kg/da) olduğunu bulmuşlar. Patlama hacmi kapasitesinin genel ortalaması 17.5 ml ve en yüksek ortalamaları gösteren çeşitlerin ise IAC 112 (24), RS 20 (22) ve Zelia (24) olduğunu saptamışladır.

Xuefang ve ark. (2002) tarafından Çin’de, cin mısırında tanelerin nem içeriği ile patlama kalitesi arasındaki ilişkileri incelemişlerdir. Araştırma sonucuna göre; en yüksek patlama oranına patlama sıcaklığı 190-195 0C’de ve tane nem içeriğinin %14 olduğu zaman ulaşıldığını (%99.5) bildirmektedirler.

Banerjee ve Singh (2003), Hindistan’da, 2000 yılında, farklı azot dozu seviyelerinin (5, 10 ve 15 kg N/da) Amber ve Ambel cin mısırı çeşitlerinin bazı özelliklerine etkisini saptamak amacıyla yaptıkları çalışmada; hektolitre ağırlığı, tane verimi, sap verimi ve hasat indeksi değerlerinin, artan N seviyeleri ile arttığını saptamışlardır.

Özkaynak ve Samancı (2003), 15 kendilenmiş cin mısır hattı ve onlardan elde edilen yoklama melezlerinin verim ve verimle ilgili özelliklerinin araştırıldığı çalışmada, tepe ve koçan püskülü çıkış süresi, bin tane ağırlığı, patlama hacmi özellikleri hariç incelenen diğer özellikler bakımından, melez çeşitlerin hatlardan daha yüksek değerler verdiğini ortaya koymuşladır.

Reddy ve ark. (2003), tarafından Hindistan’da farklı cin mısırı genotiplerinin patlama karakterlerinin path analizi ile değerlendirilmesinde; patlama hacminin sadece patlama derecesi ile olumlu ve önemli ilişkisi olduğunu

(27)

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ali ÖZKAN

Banerjee ve ark. (2004), Hindistan’da 2000 yılında iki cin mısırı çeşidi (V.L. Amber ve Amber), 3 farklı azot dozu (5, 10 ve 15 kg N/da) uygulaması ile 3 farklı bitki sıklığında (40cm, 65cm ve 90cm) yapılan çalışmada; V. L. Amber cin mısırı çeşidinin daha yüksek tane verimi (270 kg/da), protein içeriği (%9.19), patlayan tane yüzdesi (%96.21), ve patlama hacmine (13.13 cc/g) sahip olduğunu saptamışlardır. N’un 15 kg/da’a kadar artan seviyeleri, tane verimini, protein içeriğini ve patlayan tane yüzdesini önemli şekilde arttırdığını, fakat ürünün nem içeriği ve patlama hacmini azalttığını bildirmektedirler.

Broccoli ve Burak (2004), İspanya’da 1998 ve 1999 yıllarında, 3 bölgede, 14 ticari melez cin mısırı çeşidinde; tane verimi, patlama hacmi, tane genişliği, tane uzunluğu, karyopsis yuvarlaklık endeksi, patlamadan önce tane yoğunluğu, genişlemiş tane yoğunluğu ve verimlilik indeksini incelemişlerdir. Tane verimi ve patlama kapasitesi arasında zayıf olumsuz bir ilişki olduğunu bildirmişlerdir.

Gökmen (2004), Tokat-Kazova’da yetiştirilen 5 farklı cin mısırında

%8’den %20’ye kadar değişen 7 farklı nem seviyesinde, mikrodalga fırın, sıcak hava ve tava içinde 3 değişik şekilde yağ ile, tuz ile ve tuzsuz olarak patlattığını, bunun sonucunda genotiplerde; patlama hacmi, tane büyüklüğü ve patlamayan tane oranının; nem içeriği ve patlatma metodundan önemli derecede etkilendiğini bildirmektedir. En iyi patlama kalitesinin, tane büyüklüğü ve patlamayan tane oranı

%14’lük nem içeriğinden elde edildiğini saptamıştır. En yüksek patlamayan tane oranı mikrodalga fırın yönteminden elde edildiğini bildirmektedir. En düşük patlama hacmi ise yağ ve tuzla tava ile yapılan patlatmada bulmuştur. Genotip x nem içeriği, genotip x patlatma metodu ve nem içeriği x patlatma metodu etkileşimlerinin yine araştırılan özellikler için önemli olduğunu, nem içeriğinin optimumdan saptıkça patlama hacmi ve tane büyüklüğünün önemli derecede azaldığını bildirmiştir.

Bununla beraber orta büyüklükteki melez tanelerde patlama hacmi ve patlamış tane büyüklüğünün daha yüksek olduğunu ortaya koymuştur.

Oncsik ve Nagy (2004), Macaristan’da, cin mısırında damla sulama yöntemi uygulayarak, farklı azot dozu seviyeleri ile tane verimi arasındaki ilişkileri araştırmışlardır. N dozu miktarı azaldıkça hasat edilen ürün miktarının azaldığını

(28)

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ali ÖZKAN

etkinliğinin geleneksel uygulama kapsamında elde edilen %25 ile karşılaştırıldığında

%41-47’ye ulaştığını saptamışlardır.

Carpentieri-Pipolo ve ark. (2005), Brezilya’da, iki ayrı bölgede, 8 cin mısırı populasyonunun tane verimi ve patlama hacmi özelliklerini araştırmışlardır.

Çalışmada; tane verimini 242-373 kg/da arasında ve patlama hacmini ise 25.05-28.60 cm3/g arasında saptamışlardır.

Luz ve ark. (2005), Brezilya’da yaptıkları çalışmada, üç cin mısır genotipinde (Zelia, IAC-112 ve BRS-Angela) tane nem içeriğinin (%9, %12, %15,

%18 ve %21) patlama yetenek indeksi üzerindeki etkisini incelemişlerdir.

Araştırmanın sonucuna göre; BRS-Angela cin mısırı çeşidi için, %12.8’lik tane nem içeriğinde patlama yetenek indeksinin 22.5 mL/mL, IAC-112 cin mısırı çeşidi için

%13.1’lik tane nem içeriğinde patlama yetenek indeksinin 23.5 mL/mL ve Zelia cin mısırı çeşidinde ise, %12.7’lik tane nem içeriğinde patlama yetenek indeksinin 25.0 mL/mL olduğunu saptamışlardır. Bu sebeple, cin mısırında taneleri paketlemek için

%13’lük ticari tane nem içeriğinin en iyi nem olduğu sonucuna varmışlardır.

Sakin ve ark. (2005), 1997 ve 1998 yıllarında Tokat Kazova koşullarında (7 tek melez, 7 üçlü melez ve 7 açık döllenen olmak üzere) toplam 21 cin mısırı çeşidinde, tane verimi, patlama hacmi ve bazı verim komponentleri incelenmiştir.

Patlama hacmi en önemli kalite karakteri olup; genotipler arasında her iki yılda da patlama hacmi, verim ve patlamayan tane oranında önemli farklılıklar saptamışlardır.

İlk yılda melez çeşitlerden iyi sonuçlar elde ettiklerini, ancak ikinci yıl melez çeşitlerin uygun olmayan sıcaklık ve hava koşullarından olumsuz etkilendiği ve düşük değerler elde edildiğini bildirmişlerdir. Patlama hacmi, verim ve patlamayan tane açısından, melez çeşitlerin açık döllenen çeşitlerden daha iyi sonuç verdiğini, ortaya koymuşlardır.

Güven (2006), tarafından farklı mikrodalga fırın gücü ve ürün miktarının cin mısırında patlama karakterlerine etkilerini belirlemek amacıyla yürütülen çalışmada; dört tek melez (Ant-cin 98, Nermin-cin, Okur-261, Okur-9201) ve bir açıkta tozlanan çeşit olmak üzere beş genotip kullanılmıştır. Çalışmada; patlama hacmi, patlamamış tane oranı, tanenin patlama büyüklüğü, patlama indeksi ve

(29)

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ali ÖZKAN

farklılıklar bulmuştur. Patlama hacminin en yüksek 20 g ürün miktarı ve 900 Watt fırın gücünde; Okur-261 ve Okur-9201 çeşit adaylarından elde edildiğini, en düşük patlama oranının ise 20 ve 25 gramlık örneklerde 720 Watt fırın gücünde belirlendiğini bildirmiştir. Genotipler içerisinde en düşük patlamayan tane oranının ise Ant-cin 98 ve Nermin-cin çeşitlerinde (sırasıyla %12.6 ve %13.7) olduğunu bildirmektedir.

2.2.Diğer Mısır Tipleri İle Yürütülmüş Çalışmalar

Ülger (1986), Almanya’da yaptığı bir araştırmaya göre; atdişi ve sert melez mısır çeşitlerinde ve bunların melezlerinde farklı azot dozlarının bin tane ağırlığı, koçanda tane sayısı, koçan tane ağırlığı, bitki boyu, ilk koçan yüksekliği, protein verimi ve tane verimine önemli etkide bulunduğunu bildirmiştir.

Simenov ve Tsankova (1990), Bulgaristan’da 1984 ve 1985 yıllarında, 3 mısır çeşidini farklı azot dozu (0, 12, 20 ve 28 kg N/da) ve bitki sıklığı (4500, 5500 ve 6500 bitki/da) uygulamalarında yetiştirmişlerdir. Araştırma sonucunda, artan azot dozlarına paralel olarak koçan sayısının arttığını saptamışladır.

Aydın (1991), Adana koşullarında, 1990 yılında II. Ürün olarak LG.55 mısır çeşidini farklı azot dozu (10, 20, 30 kg N/da) uygulamalarında yetiştirerek, verim ve verim unsularını araştırmıştır. Çalışmada; en yüksek tane verimini 1036 kg/da ile 30 kg N/da azot dozu seviyesinden elde etmiştir. Azot dozunun artmasıyla tepe püskülü çıkarma süresinin kısaldığını, koçan kalınlığı, koçanda tane ağırlığı ve tek koçan ağırlığının arttığını, 20 kg N/da uygulamasından sonraki artışların ise istatistiksel olarak önemli olmadığını bildirmiştir. Çalışmada, tane verimi ile koçanda tane sayısı, bitkide koçan sayısı, koçanda tane ağırlığı ve tek koçan ağırlığı arasında önemli ve olumlu ilişki belirlendiği bildirmektedir.

Paradkar ve Sharma (1993), Hindistan şartlarında, 4 mısır çeşidini 4 farklı azot dozu (0, 4.5, 9 ve 13.5 kg N/da) uygulamasında yetiştirmişledir.

Sonucunda; artan azot dozlarının bitki boyu, koçan sayısı, koçan uzunluğu,

(30)

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ali ÖZKAN

koçandaki tane sayısı ve tane verimini artırırken, çiçeklenme süresini kısalttığını bildirmişlerdir.

Kaplan ve Aktaş (1993), Bursa koşullarında 1986 ve 1987 yıllarında, mısır bitkilerinde üre ve amonyum nitrat gübrelerinin etkinliklerini belirlemek amacıyla 7 farklı azot dozu (0, 5, 10, 15, 20, 25 ve 30 kg N/da) seviyelerini uygulamışlardır.

Çalışmada; azotlu gübre uygulamalarının tane verimi, bitki boyu, bin tane ağırlığı, koçanda tane sayısı ve koçan kalınlığı, bitki boyu ve koçan uzunluğu, yaprak ve tanedeki azot içeriğini olumlu etkilediğini bildirmişlerdir.

Sade (1994), Çumra ekolojik şartlarında, 1985 ve 1986 yıllarında, 13 melez atdişi mısır çeşidinin tarımsal özelliklerini belirlemek için yaptığı çalışmada;

çiçeklenme süresi, yaprak sayısı, bitki boyu, koçan çapı ve bin tane ağırlığı yönünden çeşitler arasında önemli farklar saptamıştır. Araştırmada ortalama olarak tane veriminin 1123-1427 kg/da, tepe püskülü çiçeklenme gün sayısının 83-96 gün, yaprak sayısının 13.9-15.7 adet/bitki, bitki boyunun 228-288 cm, koçan boyunun 18- 20,9 cm, koçan çapının 4.73-5.35 cm, bin tane ağırlığının 289-358 g arasında olduğunu bildirmiş olup, en yüksek tane verimini ise TTM 815 çeşidinden elde edildiğini bildirmektedir.

Apak ve ark. (1995), Van ekolojik koşullarında, 1991 yılında dört mısır çeşidiyle (Grassia, Splenda, H-399 ve G-8315) yaptıklar çalışmada, uygun ekim zamanı (1 mayıs, 15 mayıs ve 30 mayıs) ve azot dozunun (0, 10 ve 20 kg N/da) etkisini araştırmışlardır. En yüksek tane verimini H-399 ve G-8315 isimli çeşitlerden 447.6 ve 434.9 kg/da olarak tespit etmişlerdir. Van’da sulanan koşullarda, en uygun ekim zamanı mayıs başı ve en uygun azot dozu ise 10 kg N/da olarak saptamışlardır.

Ülger ve ark. (1996), Şanlıurfa koşullarında, 1993, 1994 ve 1995 yıllarında dört bitki sıklığının (70x10, 70x15, 70x20, 70x25 cm) ve dört azot dozunun (0, 10, 20 ve 30 kg N/da) ikinci ürün mısırda tane verimi ve bazı agronomik özelliklere etkisini belirlemeye çalışmışlardır. Sonucunda, koçan püskülü çıkış süresinin azot dozunun artmasıyla azaldığını bildirirken, bitki boyu, ilk koçan yüksekliği ve koçan kalınlığının 10 kg N/da uygulamasında arttığı, bu dozdan sonraki uygulamalar arasında önemli fark olmadığını bildirmektedirler. Sap kalınlığı, koçanda tane sayısı

(31)

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ali ÖZKAN

ve tane veriminin azot dozunun artmasına paralel olarak artmasıyla birlikte, 20 ve 30 kg N/da uygulamaları arasında önemli fark bulunmadığını, koçan uzunluğu ve koçanda tane ağırlığının ise azot dozunun artmasıyla arttığını bildirmişlerdir.

Tüfekçi ve Karaaltın (1999), tarafından Kahramanmaraş koşullarında 3 atdişi mısır çeşidini I. Ürün olarak farklı azot dozlarının (0, 15, 25, 35 kg N/da) fizyolojik özelliklere ve verime etkisini araştırmışlar. Çalışmada; artan azot dozlarının bitki boyu, sap çapı, tane verimi, yaprak alanı indeksi ve net asimilasyon oranına etkisinin önemli olduğunu saptamışlardır.

Uslu ve Karaaltın (1999), tarafından Kahramanmaraş koşullarında 3 atdişi mısır çeşidini farklı azot dozlarında (0, 15, 25, 35 kg N/da) II. Ürün olarak fizyolojik özelliklere ve verime etkisini araştırmışlardır. Çalışmada; 35 kg N/da azot dozunun bitki boyu, sap çapı, tane verimi, yaprak alanı indeksi ve net asimilasyon oranına etkisinin önemli olduğunu tespit etmişlerdir. Ancak, en uygun ve ekonomik azot dozunun 25 kg N/da olduğunu bildirmektedirler.

Turgut (2000), tarafından Bursa koşullarında 1995 ve 1997 yıllarında, farklı azot dozlarının değişik bitki sıklıklarında Merit şeker mısırı çeşidinde, tane koçan verimi ve bazı verim öğeleri üzerindeki etkileri araştırmıştır. Araştırmada koçan verimi yönünden 28 kg N/da azot dozunda en yüksek değerin elde edildiğini bildirmiştir.

Gözübenli ve ark. (2001), Çukurova koşullarında farklı azot dozlarının ikinci ürün olarak yetiştirilen bazı atdişi mısır genotiplerinde tane verimi ve verimle ilişkili özelliklere etkisini araştırmışlardır. Çalışmada; 24 ve 36 kg N/da azot dozları arasında bir fark görülmemiş olup, çevre kirlenmesi de dikkate alınarak 24 kg N/da azot dozunun uygun olacağını tavsiye etmişlerdir.

Çokkızgın (2001), Kahramanmaraş koşullarında farklı azot dozu (20, 25, 30, 35 kg N/da) uygulamalarının ve sıra üzeri ekim mesafesinin ikinci ürün olarak yetiştirilen mısır bitkisinde verim, verim unsurları ve fizyolojik özelliklere etkisini araştırmıştır. Azot dozunun artışına paralel olarak, ilk koçan yüksekliği, koçandaki

(32)

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ali ÖZKAN

sıra sayısı, koçanda tane sayısı, gövde çapı ve tane veriminin arttığını ve optimum azot dozunun ise 25 kg N/da olduğunu bildirmektedir.

Blumenthal ve ark. (2003), Amerika’nın Batı Nebraska kurak şartlarında, optimum bitki sıklığı ve azot gübrelemesinin mısır verimine etkisini araştırdıkları çalışmada, 5 farklı azot dozu (0, 3.4, 6.7, 10.1 ve 13.4 kg N/da) ve 5 bitki sıklığını (60x12, 60x14, 60x16, 60x18, ve 60x20) denemişlerdir. Ekim sıklığının azalmasına ve azot dozlarının artmasına paralel olarak tane veriminin yükseldiğini, en uygun azot dozunun ise 10.1 kg N/da olduğunu tespit etmişlerdir.

Alıcı (2005), tarafından Kahramanmaraş II. Ürün şartlarında 2003 ve 2004 yıllarında farklı sıra üzeri mesafeleri ve azot dozlarının (0, 8, 18, 24, 32 kg N/da) verim, verim özellikleri ve bazı tarımsal karakterlere etkisini incelemiştir. Çalışmada sonuçlarına göre; azot dozu miktarı arttıkça tepe püskülü çiçeklenme süresi kısalırken, bitki boyu, ilk koçan yüksekliği, sap kalınlığı, koçan çapı, koçan boyu, koçandaki tane sayısı, tek koçan ağırlığı, bin tane ağırlığı ve tane veriminin arttığını bildirmektedir. En uygun azot dozunun ise 32 kg N/da olduğunu saptamıştır.

Amaral ve ark. (2005), 4000, 6000 ve 8000 bitki/da bitki sıklığı ve 4 farklı azot dozu (0, 5, 10 ve 15 kg N/da) uygulamışlardır. Ekim sıklığının azalması ve azot dozunun artmasıyla; koçanda tane sayısı, bin tane ağırlığı, tanede protein içeriği ve tane veriminin arttığını bildirmişlerdir.

Saruhan ve Şireli (2005), Diyarbakır’da ikinci ürün koşullarında, 2000 ve 2001 yıllarında, mısır bitkisini farklı azot dozu (0, 10, 20, 30 N kg/da) uygulamalarında ve üç sıra üzeri bitki sıklığında (5, 10, 15 cm) denemişler. Elde edilen sonuçlara göre, artan azot dozlarının, koçan boyu, koçan çapı ve sap kalınlığı özellikleri üzerine etkisinin olumlu ve önemli olduğunu belirlemişlerdir.

Kara (2006), Çukurova’da birinci ürün şartlarında 2004 ve 2005 yıllarında, farklı sıra üzeri mesafeleri ve azot dozlarının, Pioneer 31G98 mısır çeşidinde verim, verim özellikleri ile azot alım ve kullanım etkinliğine etkisini araştırmıştır.

Çalışmada elde edilen sonuçlara göre; azot dozu miktarı arttıkça tepe ve koçan püskülü çıkarma sürelerinin kısaldığını saptamıştır. Bitki boyu, ilk koçan yüksekliği,

(33)

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ali ÖZKAN

sap kalınlığı, koçan çapı, koçan boyu, koçandaki tane sayısı, tek koçan ağırlığı, bin tane ağırlığı, tane verimi ve tanedeki azot oranının arttığını bildirmiştir. Pioneer 31G98 çeşidi için en uygun azot dozunun ise 27 kg/da olduğunu bulmuştur.

(34)

4. MATERYAL VE METOT Ali ÖZKAN

3. MATERYAL VE METOT 3.1. Materyal

3.1.1. Deneme Yeri ve Yılı

Araştırmanın Arazi çalışmaları 2003 ve 2004 yıllarında I. Ürün olarak Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Araştırma ve Uygulama Alanında yapılmıştır. Laboratuar çalışmaları ise yine 2003 ve 2004 yıllarında Gaziantep Fıstık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü laboratuarında yürütülmüştür.

3.1.2. Deneme Yerinin İklim ve Toprak Özellikleri 3.1.2.1. İklim Özellikleri

Tarla denemesinin yapıldığı yıllarda deneme alanının aylar itibarı ile sıcaklık değerleri, ortalama oransal nem ve deneme alanına düşen yağış miktarları Çizelge 3.1’de verilmiştir.

Çizelge 3.1. Deneme Alanının Aylara ve Yıllara Göre Sıcaklık, Nem ve Yağış Değerleri

2003 2004

Sıcaklık (˚C) Sıcaklık (˚C)

Aylar En yük.

En düş.

Ort.

Sıc.

yağış (mm)

Ort.

nem (%)

En yük.

En düş.

Ort.

Sıc.

Yağış (mm)

Ort.

nem (%) Nisan 28.9 7.9 16.2 53.1 68.9 31.5 4.8 16.9 14 57.9 Mayıs 37.4 14.4 24.3 36.1 56.1 32.8 12.2 20.4 9.7 71.2 Haz. 35.9 15.6 25.2 15.0 70.8 34.8 17.1 24.7 9.4 69.6 Tem. 35.1 21.6 27.9 3.6 74.7 38.9 19.7 27.8 0.3 70.4 Ağus. 38.2 22.1 28.7 0 75.9 35.6 22.1 27.6 0.3 63.9 Eylül 35.8 16.8 25.2 52.3 65.8 35.9 16.3 25.9 0 58.4 Kaynak: Çukurova Üniversitesi Meteoroloji Kayıtları (Anonim, 2005a).

Referanslar

Benzer Belgeler

• Köklerde veya gövdede indirgenen nitratın oranı; – bitkinin nitrat ile beslenme durumu ( ise köklerde) – bitki çeşidi. –

Tekrar Batıya gelip Batı armonisi ve motifleriyle Doğu felsefesini birleştirdikleri za­ man bizim için çok önemli bir sentez ortaya çık­ tı..

Törenlere, sanatçının eşi Gül Sunal, çocukları Ali ve Ezo Sunal, babası Mustafa Sunal, annesi Saime Sunal, Kardeşleri Cengiz ve Cemil Sunal, sanatçı arkadaşları Ercan

Bu örnekte olduğu gibi müziğin belli bir yönünü algılamak üzere özelleş- miş beyin bölgeleri bulunmakla birlikte, müzik de- neyimi bir bütün olarak beynin

Bu durumda, faktör düzeylerinin ortalamaları arasındaki farklılıkların hangi düzey veya düzeylerden kay- naklandığını belirlemek için ikili ve çoklu

A) Maupassant – Olay hikâyesi B) Çehov –Durum hikâyesi C) Sait Faik - Olay hikâyesi D) Ömer Seyfettin- Durum hikâyesi E) Memduh Şevket- Olay hikâyesi. 16. Olayın

Çok partili döneme geçişin ardından giderek gerginleşen iki kutuplu bir siyasi mücadele dönemi olarak yaşanan ve bir askeri müdahale ile sona eren

Şekip Efendi, emsali görülmemiş muhteşem bir törenle Papa tarafından kabul edildi. Kabulde elçilik erkanı ile, Papanın kardinalleri ve yakın çevresi