• Sonuç bulunamadı

daha farkl› bir flekilde, örne¤in tarihi veya fantastik bir çerçevede oynad›¤›n›

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "daha farkl› bir flekilde, örne¤in tarihi veya fantastik bir çerçevede oynad›¤›n›"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Sinema, insan yaflam›na ve hayalle- rine iliflkin konular› ele al›fl flekli, kul- lan›lan ses ve görüntü efektleri, oyun- cular›n duygulara olan hakimiyeti, mü- zikleri ve daha bir çok yarat›c› özellik- leriyle seyirciler üzerinde önemli bir etkiye sahip. Günlük hayat›m›zda mey- dana gelen zorlu bir olay› anlamaya ça- balarken be¤endi¤imiz bir oyuncunun o hafta yeni bafllayan sinema filminde benzer bir olay›, bizim yaflad›¤›m›zdan

daha farkl› bir flekilde, örne¤in tarihi veya fantastik bir çerçevede oynad›¤›n›

düflünelim. Filmdeki oyuncunun yafla- m› ve kendi yaflam›m›z aras›ndaki ben- zerli¤i sineman›n büyüleyici atmosferi alt›nda yakalad›¤›m›z anda kendi ya- flam anlay›fl›m›z oyuncunun sergiledi¤i anlay›fltan etkilenecek. Sineman›n se- yirciler üzerindeki bu tür etkileriyle sadece yap›mc›lar ve yönetmenler de-

¤il psikoloji dünyas› da yak›ndan ilgile-

niyor. Bu ilgiyle, insan do¤as›n› anla- maya çal›flan psikoloji ve insan do¤as›- n› yans›tan sineman›n kesifliminde ye- ni bilimsel çal›flma ve uygulama alanla- r› olufluyor. Bu alanlardan birinde, psi- kolojik bozukluklar›n, psikolojik teda- vi yaklafl›mlar› ve merkezlerinin, psiko- lojik tedavi s›ras›nda görev alan uz- manlar›n filmlerde ne flekilde betimle- dikleri üzerinde incelemeler yap›lmak- ta. Di¤er bir uygulama alan›ysa “sine- materapi” olarak adland›r›l›yor. Sine- materapi, son zamanlarda gittikçe ar- tan biçimde psikoterapi uygulamala- r›nda kullan›l›yor. fiu an için, sinema- terapi deyince, bafll› bafl›na bir psikote- rapi yaklafl›m›ndan söz etmekten çok, psikoterapist taraf›ndan seçilen sine- ma filmlerinin, uygulanan psikoterapi yaklafl›m› içinde kolaylaflt›r›c› bir tek- nik olarak kullan›lmas›ndan bahsedi- yoruz. Asl›nda bu kapsamda de¤erlen- dirildi¤inde çeflitli edebiyat ve sanat ürünlerinin psikoterapide kolaylaflt›r›- c› bir teknik olarak kullan›lmas›, yeni bir yaklafl›m de¤il. Örne¤in, bibliyote- rapi bafll›¤› alt›nda edebi eserler, hem psikoterapist ve yard›m alan kifli ara- s›ndaki iletiflimi güçlendirmek hem de yard›m alan kiflinin, sorununun derin- li¤i hakk›nda içgörü kazanmas›na yar- d›mc› olmak için uzun bir zamand›r kullan›l›yor. Ancak, sinema filmlerinin de edebi eserler gibi kullan›labilece¤i fikriyle birlikte kitaplar›n yerini sine- ma filmleri almaya bafllad›. Sinema filmlerinin lehine olan bu de¤iflimin nedenleri, kitap okuman›n film seyret- meye göre daha uzun sürmesi veya si- nemaya gitmenin kitap okumaya göre daha yayg›n olmas› gibi avantajlar. Ki- tap okuyan kiflinin, yazar›n verdi¤i ipuçlar›ya, anlat›lmak istenen dünyay›

kendi iç dünyas›nda yaratmas›, dene- yimlerine ba¤l› olarak belirli bir zaman al›r. Sinemadaysa ayn› anlat›m, görme- ye ve duymaya dayal› olan ve daha ça- buk kavranan ipuçlar› kullan›larak se- yircinin zihninde de¤il, gözünün önün- de ve an›nda canland›r›l›r. Böylelikle

Sinematerapi

Sinema Tad›nda Psikoterapi

58 Nisan 2007 B‹L‹M

ve

TEKN‹K

sineTerapi 2/3/5 14:15 Page 58

(2)

sinemada zamandan tasarruf edilirken ayn› zamanda inand›r›c›l›¤› daha yük- sek bir anlat›mdan söz edilebilir. Bu durum, uyan›kken rüya görmek gibi de düflünülebilir. Seyirci, güçlü bir kurgu, ses ve görüntü karfl›s›nda ger- çeklikten koparak kendini filmin için- de gibi hissedebilir. Etkileme gücü ve kapsam› üzerinde çeflitli alanlarda ya- p›lan çal›flmalar, sinema filmlerinin er- genlerdeki sigara içme al›flkanl›klar›n- dan cinsel davran›fllara, toplumsal flid- detten kansere neden olan etkenlerin alg›lanmas›na kadar farkl› konularda önemli derecede etkili olduklar›n› gös- termekte.

Filmlerin kolaylaflt›r›c› etkiyi ortaya ç›karmas› bibliyoterapinin iflleyifliyle ortakl›klar gösteriyor:

11.. Ö Özzddeeflfllleeflflm mee ((IIddeennttiiffiiccaattiioonn)):: Bu evrede kifliler seyrettikleri veya oku- duklar› karakterlerle kendileri aras›n- da genel bir benzerlik görürler. Bu benzerlik kapsam›nda bu karakterlerle kiflilik yap›s› veya yaflanan sorunlar aç›s›ndan özdefllefltiklerini düflünürler.

Karakterle kurulan benzerlik ya da öz- deleflmeyle beraber, karakterin davra- n›fllar›n›n ve düflüncelerinin incelen- mesi kiflilerin kendi davran›fllar›n› ve düflünce biçiminlerini de sorgulamaya bafllamalar›na arac›l›k edebilir. Böyle- ce seyircinin veya okuyucunun kendi güçlü ve güçsüz yanlar›n› keflfetmesi mümkün olabilir.

22.. K Kaattaarrssiiss ((C Caatthhaarrssiiss)):: Kifliler ki- taptaki/filmdeki karakterin düflünce ve davran›fllar›n›n yan›nda, duygular›y-

la da özdeflim kurduklar›nda, o ana ka- dar bast›rd›klar› ya da farketmedikleri duygular ve iç çat›flmalar› bir ölçüde bilince tafl›n›r. Filmle veya okunan eserle birlikte bilince tafl›nan duygular kurgunun yap›s› içinde flekillenir ve bu da bir rahatlama sa¤lar.

33.. ‹‹ççggöörrüü ((IInnssiigghhtt)):: Kifliler, kendile- rini özdefllefltirdikleri karakterin dav- ran›fl ve duygular›na, karfl›laflt›¤› so- runlara ve sorunlar› çözüfl flekline d›- flar›dan bakarak, kendi durumular›yla ilgili içgörü kazanabilirler. Daha sonra da bu içgörüyü kendi sorunlar›n› çöz- mek üzere kullanabilirler. E¤er özde- flim kurulan karakter, yarat›c› ve bafla- r›l› bir flekilde sorunlar›n› çözebiliyor- sa, bu noktada içgörü kazanan kifliler için rol modeli oluflturabilir. Ayr›ca

kendilerinin uygulamalar›na gerek kal- madan, di¤er bir deyiflle risk almadan da çeflitli çözüm yollar›n› görebilirler.

4. Bütünleflme (Universalization):

Bu evrede, kifliler yaflad›klar› sorunla- r›n sedece kendilerine özgü olmad›¤›- n›, baflkalar›n›n da ayn› sorunlarla kar- fl›laflabildi¤ini farkederler. Böylece his- settikleri yaln›zl›k ve d›fllanm›fll›k duy- gular› azal›r. Kendi çözümlerini bul- mak için umutlar› artm›fl olur.

Sinematerapi tekni¤ini kendi uygu- lamalar›nda kullanan bir terapist, John W. Hesley kendi deneyimlerini flöyle aktar›yor:

“ ...Babam II. Dünya Savafl›’nda öl- dü¤ünde iki yafl›ndayd›m. Annem beni hep, babam›n mükemmel, nazik, iyi kalpli ve cesur biri oldu¤unu söyleye- rek büyüttü. Fakat annemin farketme- di¤i fley fluydu: Babam› her defas›nda daha çok tanr›sallaflt›rarak tasvir etti-

¤inde, ben de her defas›nda babamla asla boy ölçüflemeyece¤ime daha çok ikna oluyordum. Böylece, hiç bir za- man babam›n oldu¤u gibi bir adam olamayaca¤›ma inanarak, yetersizlik hissini hep tafl›d›m.

Daha sonra, Er Ryan’› Kurtarmak adl› filmi seyrettim ve tuhaf bir fley ol- du. II. Dünya Savafl›’ndaki askerlerin asl›nda ne kadar genç olduklar›n› ilk kez farkettim. Asl›nda onlar sadece yaln›z, korkmufl ve yaflamda kalmaya çal›flan çocuklard›. Ço¤u birer kahra- man olmaktan ziyade, ellerinden gele- nin en iyisini yapmaya çal›fl›yorlard›.

Ve kuflkusuz babam da onlarla ayn›y- d›. Sonuçta, öldü¤ünde sadece 23 ya- fl›nda genç bir adamd›, fakat benim ak-

Nisan 2007 59 B‹L‹M

ve

TEKN‹K

sineTerapi 2/3/5 14:15 Page 59

(3)

l›mda o hep bir dev gibi kalm›flt›. Daha da önemlisi, benim gözümde bir baba- dan çok, bir kahraman gibiydi. Filmi seyretmek, onun da bir ölümlü oldu¤u- nu ve gerçe¤in bu oldu¤unu farketme- me yard›mc› oldu. O gün sinemadan, sanki omuzlar›mdan dayan›lmaz bir yük kalkm›fl gibi hissederek ayr›ld›m .”

‹kinci örne¤imizdeyse, terapist Bir- git Wolz “Fran” takma ad›yla bahsetti-

¤i, depresyondan yeni ç›km›fl ve terapi- yi sonland›rmak üzere oldu¤u bir has- tas›n› anlat›yor:

“... Terapiyi sonland›rmak üzere ol- du¤umuz aflamada, seanslardan birine akl› bafl›ndan gitmifl bir flekilde, çok üzülmüfl olarak geldi. Beklenmedik bir flekilde ifline son verilmiflti, çünkü ça- l›flt›¤› flirket küçülme politikas› uygu- lamaya bafllam›flt›. Fran asl›nda iflini sevmiyordu ama çal›flma arkadafllar›- na çok ba¤l›yd›. ‹fl yerinden kafas›

allak bullak olmufl bir flekilde ayr›l- d›ktan sonra da, o ruh haliyle ha- fif yaraland›¤› bir araba kazas›na neden olmufltu. Bu talihsiz olay- lar, kendine karfl› olan özeleflti- rilerini, çal›flma arkadafllar›n- dan ayr›lmaktan ve yapt›¤› ka- zadan duydu¤u üzüntüyü ar- t›rm›flt›.

...Fran’e Frida adl› filmi seyretmesini tavsiye ettim ve seyrederken dikkat edilmesi gereken nokta- lar› anlatt›m. Frida, Meksikal› ressam Frida Kahlo’nun yaflam› bo-

yunca karfl›laflt›¤› zorluklar› nas›l güçlü ve cesaretli bir flekilde gö¤üsle- di¤ini anlat›yordu. Ressam, ac›s›n›n onu de¤ifltirmesine ve çekti¤i ac›n›n yapt›¤› etkileyici resimlere yans›mas›- na izin vermifl, bu da onun zorluklarla bafledebilmesine yard›mc› olmufltu.

Fran’i filmi, kendisini Frida’n›n yerine koyarak seyretmesi konusunda yön- lendirdim.

Film Fran’i derinden etkiledi ve kendi için yeni seçenekler keflfetmesin- de yard›mc› oldu. Filmin yaratt›¤› duy- gusal etkinin ve filmde Frida taraf›n- dan örneklenen rol modelinin yard›- m›yla, Fran’e kendini anlamas› ve bü- tünleflmeyi sa¤layacak aflamalar› ger- çeklefltirmesinde rehberlik ettim.

...Bunlar›n sonucunda Fran, üzüntü- sünden kurtularak, kendine güvenini geri kazand› ve foto¤rafç›l›¤a olan tut-

kusunu yeniden keflfetti. Foto¤rafç›l›k konusunda e¤itim alm›flt› ama flimdiye kadar uygulayamam›flt›. Sonuç olarak da, duygusal ve fiziksel yaralar› iyilefl- tikten sonra, foto¤rafç›l›kta yetenekle- rini gösterecebilece¤i bir ifl buldu...”

Son örne¤imizse, Sern adl› ‹sveç do¤umlu, 32 yafl›nda, önceki terapist- leri taraf›ndan “zor ve de¤iflime direnç- li” olarak tan›mlanan bir kifliye odakla- n›yor:

“...Alt› ay süren haftal›k bireysel psi- koterapi seanslar› sonucu, gö- ze çarpan bir iyilefl-

me yoktu.

Hastayla olan terapi iliflki-

sinde de bir ilerleme yoktu. Çeflitli yaklafl›mlar çeflitli yöntemler denen- miflti ama bunlar pek ifle yaramam›fllar- d›.

Psikoterapi içinde filmleri kullanma fikri ortaya ç›kt›¤›nda, terapist seyredi- lebilecek çeflitli filmleri gözden geçirdi, Yar›n Asl›nda Dündü (Groundhog Day), Postac› (II Postino), Do¤umgünü 4 Temmuz (Born on the 4th of July), Elveda Las Vegas (Leaving Las Vegas), Ölü Ozanlar Derne¤i (Dead Poets’ So- ciety) ve fiahane Hayat (It’s a Wonder- ful Life) gibi. Fakat Sern, tavsiye, öne- ri ve yorumlara sürekli olarak direnç gösterdi¤i için terapist sinematerapiye, film tavsiyeleriyle bafllamamaya karar

verdi. Onun yerine, sinematerapi yak- lafl›m›n› hastan›n durumuna göre de-

¤ifltirerek, iki seçenek belirledi: Hasta- n›n dünya görüflüne uygun filmlerin yönetmenleriyle ilgili bir tart›flma ko- nusu açmak ya da hastan›n karfl›laflt›¤›

güçlüklerle, bu konular› iflleyen çeflitli filmleri efllefltirmek. Böylelikle, tera- pist ve hasta, filmlerin ve filmdeki ka- rakterlerin biyolojik, psikolojik, sosyal ve dinsel boyutlarda hastan›n yaflam›y- la nas›l iliflkilendirilebilece¤ini tart›fla- bileceklerdi.

Terapist, Sern’le ayn› ülkeden olan yönetmen Ingmar Bergman’la baflla- maya karar verdi. Çünkü, kültürel ba¤- lar›n yan›nda, Bergman’›n filmlerindeki konu, kavram ve bunlar›n de- rinlemesine ifllenme bi- çiminin, Sern’in zekas›- na uygun olaca¤›n› ve hastan›n psikolojik halini yans›taca¤›n› düflünüyor- du.

Terapist Sern’e Ingmar Bergman’›n filmlerinden bah- setti¤inde, Sern flaflk›n bir fle- kilde “Bergman’› biliyor mu- sun?” diye cevap verdi. Bu nok- tada terapist iki seçenekli plan›n- dan ilk seçene¤i uygulaman›n do¤ru oldu¤unu hissetmifl ve Sern’in nas›l aç›k ve canl› bir hale geldi¤ini büyülenerek gözlemiflti.

Sanki hasta-terapist iliflkisinin üze- rinden bir örtü kalkm›fl ve basit bir so- ruyla bir üst düzeydeki iliflkiye eriflil- mifl, yeni bir boyut kazan›lm›fl ve kilit- li baflka bir kap› daha aç›lm›flt›.

Bergman hakk›ndaki bu ilk konufl- ma daha sonra Bergman’›n di¤er film- leriyle ve bu filmlerin karanl›k, rahat- s›z edici, ve yo¤un temalar›yla devam etti. Sern’in yaflam› ve iç dünyas›

Fanny ve Alexander adl› filmde yans›t›- lan aile yap›s›ndaki kar›fl›k ve çok bo- yutlu duygularla, Persona’daki kay›p- kazanç temalar›, bireysellik ve kimlik mücadelesiyle, Bir Yaz Gecesi Gülüm- semeleri’ndeki (Smiles of a Summer Night) kiflileraras› yak›n iliflkilerle, Ya- ban Çilekleri’ndeki (Wild Strawberri- es) hayalgücü, depresyon, baflar›, ve yafllanma konular›yla ba¤lant› kurula- rak tart›fl›ld›. Terapist ve Sern, Berg- man filmlerinin seyirciyi nas›l derinden etkiledi¤i ve Sern’in hislerinin filmleri seyretmeden önce, seyrederken ve son-

60 Nisan 2007 B‹L‹M

ve

TEKN‹K

sineTerapi 2/3/5 14:15 Page 6

(4)

ras›nda nas›l etkilendi¤i üzerinde du- ruldu. Bir noktada Sern, Yaban Çilek- leri’ni (Wild Strawberries) terapistle beraber ayr› ayr› seyretmeyi ve seyre- derken filme olan tepkilerini kaydet- meyi kabul etmiflti. Bir sonraki seans bu filmin yaratt›¤› duygular ve bu duy- gular›n Sern’in benlik kavram›yla olan iliflkisine ayr›ld›.

Sern sinematerapiden çok etkilen- miflti ve neredeyse her seansta filmler hakk›nda bir tart›flma bafllat›yordu.

Hatta alkolle olan savafl›n› terapistin daha iyi anlayabilmesi için terapiste, Kay›p Haftasonu (The Lost Weekend) adl› filmi ve nas›l yaflad›¤›n› anlayabil- mesi için de Gül ve fiarap’› (Days of Wine and Roses) seyretmesini tavsiye etti. Seans s›ras›nda “Beni oradaki Jack Lemmon adl› karakter olarak dü- flün, iflte oradaki benim yaflam›m” diye de nadir gösterdi¤i bir duygusall›k ek- ledi.

Di¤er birkaç seans, bu filmlerdeki karakterlerin ayr›nt›l› analizleriyle ve Sern’in bu karakterlerle kurdu¤u öz- deflim tart›fl›larak devam etti. Bu, tera- pistin Sern’in yaflam›na olan bak›fl aç›- s›n› geniflletti¤i gibi, dolayl› yoldan hastalar›ndan birinin alkolle mücadele- sini anlamas›n› da sa¤lam›flt›.

Terapide filmlerin tart›fl›ld›¤› seans- lar ilerledikçe, Sern de, daha enerji do- lu olmaya, daha net konuflmaya baflla- m›fl ve terapi sürecinde daha sab›rl› bir hale gelmiflti. ‹steksizli¤i uzun bir sü- reden sonra ilk defa ortadan kalkm›fl, terapiye devam etmeye karfl› istek duy- maya bafllam›flt›. Böylece, kendi tedavi

ve geliflim sürecine daha fazla yüklen- meye bafllam›flt›.

...Art›k duygular›n› aç›klamada da- ha az direnç gösteriyordu, ve terapinin bir sonucu olarak kendisi hakk›nda iç- görüsü oluflmaya bafllam›flt›. Sern tera- pinin son seanslar›na kadar, hatta tera- pinin bitiminden sonra da motivasyo- nunu korumaya devam etti.”

Bu örneklerde de görüldü¤ü üzere, yard›m alan kiflilerin durumuna ve ki- flisel özelliklerine göre seçilmifl filmler psikoterapi sürecine oldukça olumlu katk›lar yapabiliyor. Seyredilen filmler ve sonras›nda bu filmler üzerinde yap›- lan tart›flmalar, terapist ve yard›m alan kifli aras›ndaki terapi iliflkisini güçlen- dirdi¤i gibi, hastalara kendilerine d›fla- r›dan bakabilmelerini ve içgörü kazan- malar›n› da sa¤layabiliyor.

Bilim ve Teknik Dergisinde bundan önce yeralan “Sinemada Psikolojik Bo- zukluklar: Psinema” bafll›kl› yaz›da (Ocak 2006 Say›:458) sinema filmlerin- de yer alan psikolojik bozukluk tasvir- lerinin, gerçekleri yans›tsa da yans›t- masa da bir e¤itim malzemesi olarak kullanabilmenin koflullar›ndan bahse- dilmiflti. Benzer biçimde; insan iliflkile- ri ve psikolojisi üzerine kurulmufl film- leri sinematerapi amac›yla kullanabil- menin kurallar› aras›nda filmin gerçek- lere uygun bir flekilde kurgulanm›fl olup olmamas› önemli olmayabilir.

Önemli olan, psikoterapide yard›m alan kifliyle terapist aras›na ortak bir hikayenin yerlefltirilmesi ve bu hikaye- nin özellikleri üzerinden, yard›m alan kiflinin sorunlar›na olumlu alternatif çözümler bulunmas›. Sanatç›lar›n se-

çimlerine ba¤l› olarak, sinema filmleri her zaman do¤ru, gerçekçi ve olumlu çözüm yollar›n› ifllemek zorunda de¤il- ler. Yanl›fl, gerçekd›fl› veya olumsuz çözüm yollar›n› iflleyen filmler de, ele ald›klar› çözümlerin oluflmas›n›, gelifl- mesini ve sonuçlar›n› etkileyici bir bi- çimde tasvir ettiklerinde, psikoterapi- de yard›m alan kiflinin bu tür çözüm yollar›n› neden elemesi gerekti¤i konu- sunda önemli bir kaynak olarak kulla- n›labilirler. Ancak burada dikkat edil- mesi gereken nokta, olumsuzluklar› ifl- leyen filmlerin olumlu yönde kullan›la- bilmesinin, büyük ölçüde psikoterapis- tin deneyim ve becerisine ba¤l› oluflu.

Sonuç olarak, ister televizyonda, is- ter DVD’de, ister sinemada seyretti¤i- miz filmler do¤ru biçimde, uygun bir iflleyifl içerisinde kullan›ld›¤›nda, bofl vakitlerimizi de¤erlendirme arac› ya da genelde popüler kültürün yans›t›ld›¤›

gifle kayg›l› yap›mlar olmaktan ç›k›p,

“iyilefltirici” etkisi olan yard›mc› birer kaynak haline dönüflebilirler. Türki- ye’de sat›n al›nan bilet istatistiklerine bak›ld›¤›nda sinema seyircilerinin sü- rekli artt›¤› ve Türk sinamas›n›n da kendisini gittikçe kuvvetlendirdi¤i bir zaman diliminde, bu geliflimi bilimsel bir perspektifle iyilefltirme ve bilinçlen- dirme arac› olarak kullanmak, hem se- yircilere, hem sinema dünyas›na, hem de sinemay› araç edinen bilim dünyas›- na önemli bir yarar sa¤layacak.

Doç Dr. Faruk Gençöz, Psikolog Baflak Türküler Aka

ODTÜ, Psikoloji Bölümü

Kaynaklar

Aka, B.T. (2007). Sinematerapi. (Editör Gençöz, 2007) Psinema 1: Si- nemada Psikolojik Bozukluklar ve Sinematerapi kitab›nda bölüm.

Dermer, S.B., & Hutchings, J.B. (2000). Utilizing Movies in Family Therapy: Applications for Individuals, Couples, and Families. The American Journal of Family Therapy, 28, 163-180.

Gençöz, F. (2006). Sinemada psikolojik bozukluklar: Psinema. Bilim ve Teknik, 39, 82-86.

Gençöz, F. (2007). Psinema 1: Sinemada Psikolojik Bozukluklar ve Si- nematerapi. Ankara: Hekimler Yay›n Birli¤i.

Hesley, J. W. (2001). Using Popular Movies in Psychotherapy. USA To- day, January 2001, 52-54.

Kesler, M.W. (1998). Therapeutic Use of Media Examples: A Qualitati- ve Study. Dissertation Abstracts International (UMI No.9822827), p26-27

Shapiro, J. & Rucker, L. (2004). The Don Quixote Effect: Why Going to the Movies Can Help Develop Empathy and Alturism in Medi- cal Students and Residents. Families, Systems & Health, 22, 4, 445-452.

Sharp, C., Smith, J.V. & Cole, A. (2002). Cinematherapy: Metaphori- cally Promoting Therapeutic Change. Counselling Psychology Qu- arterly, 15, 269-276.

Wedding, D. & Boyd, M. A. (1999). Movies and Mental Illness: Using Films to Understand Psychopathology. Boston: McGraw-Hill Colle- ge.

Wedding, D., Niemiec, R.M. (2003). The Clinical Use of Films in Psychotherapy. Journal of Clinical Psychology / In Session : Psychotherapy in Practice, 59, 207-215.

Wolz, Birgit. The Transformational Power of Film – Using Movies in Therapy, 10 fiubat 2007,

http://www.cinematherapy.com/birgitarticles/transformationalpo- wer.html

Nisan 2007 61 B‹L‹M

ve

TEKN‹K

sineTerapi 2/3/5 14:15 Page 61

Referanslar

Benzer Belgeler

Bunun yan›nda ‹stanbul Üniversitesi’nin kuruluflu- nu veya yayg›n ad›yla “1933 Üniversite Reformu”nu ve bu s›rada yap›lan tasfi- yeyi çok daha

Sonuç olarak, k›r›¤›n tipini do¤ru tan›mlayarak uy- gun yaklafl›m seçimi, asetabulum anatomisinin iyice anlafl›lmas› ve kullan›labilecek cerrahi

Bir y›ldan (365 gün) uzun vadeli olarak yurt d›fl›ndan temin edilen nakdi kredi- ler Hazine Müsteflarl›¤› Kamu Finansman› Genel Müdürlü¤ü nezdindeki borç

D›flk› floras›n›n üyeleri Enterobacteriaceae kökenlerinin hangi s›kl›kta ve hangi tiplerde GSBL tafl›d›¤›n› bilmek, karmafl›k GSBL epidemiyolojisini

Türk G›da Kodeksi (22) et ürünleri için bildirilen mikrobiyolojik kriterler, T.S.E., Türk Sucu¤u Standard›na (23) göre fermente sucuklar için bildirilen stafilokok -

Closed reduction and percutaneous lateral pin fixation in the treatment of displaced supracondylar fractures of the humerus in children.. Yusuf ÖZTÜRKMEN, Mahmut KARAMEHMETO⁄LU,

Ancak uzun zamana ve güçlü donan›m profille- rine ihtiyaç duyan bu ifllemin gerektirdi¤i yüksek maliyet, büyük ses arflivlerinde aranan verinin bu- lunmas› için gereken

Ameliyat öncesi, sonras› ve izlem sonunda basarak çekilen ayak ön-arka grafilerinde halluks valgus aç›- s› ve intermetatarsal aç› ölçüldü (fiekil 1a).. Birinci