• Sonuç bulunamadı

Manas Destan'ndaki Kadn Adlar ile lgili Bir Deneme

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Manas Destan'ndaki Kadn Adlar ile lgili Bir Deneme"

Copied!
14
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Prof. Dr.

Dursun

Yıldırım

Armağanı

Pars Yılı

(2)

MANASDESTANI'NDAKİKADıN ADLARı İLE İLGİLİ BİRDENEME

Prof. Dr. Umay GÜNAY* Her kültürde özel isimler önem taşır,Her dil ve kültürü temsil

et-tiği kabul edilen insan isimleri vardır. Hans ve Helga'nın Almanları,

Mary ve John veya Johny'nin İngilizve Amerikalıları,[ack ve [anne Ma-rie'nin Fransızları, Nataşave Ivan'ın Rusları, Ayşe ve Mehmet'in Türk-leri çağrıstırmasıgibi. Her milletin belirgin kişiliközellikleri bu isim-lere yüklenmiştir.Bir kişiyi, bir yeri, birhayvanı,bir bitkiyi, bir nesneyi isimlendirirken insanlığınortakgeçmişikadar her kültürün kendi anlam-lar

i

değerlerIkmallar bütünü ve tarihi geçmişide belirleyici roloynar.

Hayatı çeşitli görünüm, algılama ve yorumlarla tekrar yaşatan.

nakleden ve kurgulayan edebi eserlerde de isimlendirme önem taşır. Bazı

yazarlar sıradanve en çok kullanılanözel isimleri tercih ederler. Böylece

anlattıklarınındaha inandırıcı olduğunu düşünürler. Bazı yazarlar ka-rakterlerinin niteliğinegöre yeni isimler yaratmanın, bazıları ise karak-terin belirgin bir özelliğiniifade eden adlar vermenin daha uygun

oldu-ğunu düşünürler.

Türklerde isim koyarken etkili ve belirleyici olan gelenek, görenek, kabul ve psikolojik etkenler çeşitli araştırıcılar tarafından değerlendi­

rilmiştir'.Edebi eserlerdeki özel isimlerle ilgili düzenli, karşılaştırmalı

tahlil ve tesbitler yapılmarruştır. Böyle bir çalışmaya edebiyatımızın

başlangıçeserleri olan destanlardanbaşlamarımkronolojik ve kültürümü-zün iç dinamikleri açılarındanda anlamlı olacağı görüşündeyim.Bu se-beble bu bildiride Manas Destanındaki kadınisimlerini tanıtıp değerlen­

dirmeğe çalışacağım.

Manas Destanındaerkek karakterlerin yanında kadın karakterler de yer almaktadır. İnsanlıktarihinin başlangıcındanXX. yüzyıla kadar bütün dünyada cinsiyete göre işbölümü yapıldığıiçin kültürel değerler,

sosyal kabuller ve protokol da buna göre şekillenmiştir.Erkekler dış

dünya ile ilgili faaliyetleri üstlenmişlerdir. Kadınlaraev içi faaliyet ve aile ilişkilerinidüzenleme gibi sınırlıgörevler verilmiştir.Bu iş bölümü

Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili veEdebiyatıBölümüÖğretimÜyesi Sedat Veyis Örnek, Türk Halkbilimi, Ankara 1977;Laszlo Rasony,"TürklükteKadın Adları",Belleten 1963, s. 63-88.

(3)

UMAYGÜNAY

sonucunda kadınlar dış dünya ile ilgili faaliyetlerde görevalıp kendile-rini geliştirme, kanıtlamave üretken olma şansındanmahrum oldukları

için annelik dışında hayatınbütün alanlarındaikinci derecede rol almış­

lardırveya bazı alanlarda hiç varlık gösterememişlerdir. Bazı çağ ve

bazı topluluklarda değişenoranlarda kadınlarınyeteneklerinin ve

zeka-larınınerkeklerden geri ve azolduğukabuledilmişve bugün de bir ölçüde buanlayışınetkili olduğutoplumlar veya guruplarbulunmaktadır.Bu se-beble, sanatta, bilimde, edebiyatta, politikada öncü durumda ve eser sa-hibi kadın sayısıpek azdır, bazı alanlarda hiç yoktur. Türk toplumunda özellikle islamiyet öncesinde bu yaklaşımınçok katı olmamasına rağmen

bütün dünyada olduğugibi hayatın aksi olan edebi eserlerde kadınlar da-ima ikinci derecede, erkeğin hayatı içinde veya yanında oynadığırole veya erkeğin onlara verdiği değeregöre belirmekte ve tanıtılmaktadır­

lar. Bir erkek her çağdabütünüyle kendi yetenek, faaliyet ve birikimle-rine, başarı ve başarısızlıklarına göre değerlendirilmişve değerlendiril­

mektedir. Kadınlarise baba, koca, oğulveya erkek kardeşininstatüsüne göre değerlendirildiktensonrakişiselnitelikleri söz konusu edilebilir. Bir

kadın tekbaşınatoplum içinde varolamaz. Bağlı olduğu erkeğin yaşama

alanıiçinde kendini gerçekleştirebilirve üretken olabilir. Özellikle XX.

yüzyılın ikinci yarısından sonra kadınlar kendi adlarınavarolabilme

imkanı buldukça sanattan edebiyata, bilimden teknolojiye kadar dış

dünya ile ilgili çalışma alanlarında başarılı ve aynı zeka seviyesindeki erkekler kadar üretken olabileceklerini göstermişlerdir.Ancak, sorumlu-lukta ve imtiyazda eşitlik anlayışınınbütün toplum ve kesimlerde ege-men olabilmesi daha zaman alacaktır. Dünyanınpek çok yerinde olduğu

gibi Türkiye'de de yer yer erkeğin üstünlüğü anlayışınınhakim olduğu

kabul ve yaklaşımlar hala bazı kesimlerde oldukça etkilidir.

Manas Destanını incelediğimizde kadın karakterlerin yukarıda

açıkladığımız anlayışauygun olarak erkek kahramanlarınhayat ekse-ninde ortaya çıktıklarınıgörüyoruz. Manas Destanındatesbit ettiğimiz

kadın karakterler Manas'ınve onunla çeşitlibiçimlerde ilişkide olan

di-ğer erkek karakterlerin annesi, eşi, kızı, gelini veya kız kardeşidir. Ma-nas Destanında,erkek destan karakterlerinin kadınlarla akrabalıkveya

aşk dışındaarkadaşlık. düşmanlık veya iş üretme şeklinde cinselliğe da-yanmayan insaniilişkileriyoktur. Bu, o çağlarınbütün dünyadaki yaygın

ve doğal kabul ve anlayışıdır. Erkeklere ait bir dünyanıniçinde onların

verdiğiöneme ve sahip olduklarıitibara ve imkana göre değerlendirilen kadınlardanbeklenen vasıflarda erkeklerden farklı ölçülerle

belirlen-miştir. Güzellik, eşe sadakat, doğurganlık,ev işlerinde beceriklilik, çev-resi ile uyumluluk, itaatkarlık.sessizlik öncelikli vasıflarolarak önem

kazanmıştır.Çevresi ile barışıklık dışında bu vasıflardanhiçbiri erkek-ler için sözkonusu edilmemiştir. Kadınların taşıdığı isimler

(4)

incelendi-MANA5DESTANl'NDAKİKADıNADLAR!İLE İLGİLİ BİRDENEME

ğindebu kabullerin fevkalade etkili olduğunugörüyoruz. Manas

Desta-nındayer alan kadın karakterler ve isimlerini alfabetik sırayagöre ince-lerken verilen adlarda bu ortak kabullerin ve kadının sosyal hayattaki statüsününbelirleyiciliğini açıkça göreceğiz:

Ak Erkeç: Ak "beyaz", erke "nazlı", şimartılarakbüyütülmüşçocuk

anlamındadır.-ç küçültme ekidir. Beyaz, nazlı küçük çocuk anlamına

gelmektedir. Kırgızlarbugün "akerke" kelimesini çocuklara sevgi ifadesi olarak kullanmakta ancak özel ad olarak çocuklara vermemektedirler. Ak Erkeç, Manasın düşmanlarındanEr Kökçe/nin eşlerindenbiridir. Destanda, şöyle tanıtılmaktadır:

Gayet güzel Ak Erkeç Süslübaşörtüsünü

Aldı başınaörttü

Sağ saçınıalarak Saftarafına bağladı

Sol saçını alarak

Sağ tarafına topladı

Saç örgüsüaltınını Ayın kuyruğunabağladı

Saç örgüsügümüşünü

Güne~inucunatakdı

Yavru köpek gibisalındı

Yavru köpek gibibağırdı

Gülünce öndişleri parladı

Nefes alıncamisklersaçtı

Kuzular gibioynaştı

Halkalarına saçı dolaştı

HanevladıAk

Erkeç-Yukarıdaki mısralarda görüldüğü gibi Ak Erkeç'in, Han çocuğu

ol-duğu vurgulanarak kimliği belirtilmekte ve güzelliği anlatılmaktadır. Kadınlar da çocuklar gibi himayeye muhtaç olarak kabul edildiğiiçin, zaman zaman burada olduğugibi hayvanyavrularınada benzetilerek se-vimli oldukları ifade edilir. Manas Destanında hayvancılıklageçinen göçebe toplumun hikayesi anlatıldığından gerek erkek gerekse kadın ka-rakterler tasvir edilirken hayatlarının doğal ve çok önemli ve etkili

un-surlarındanolan hayvanlarla ilgili benzetmeler sık sık kullarulmıştır.

Erkek karakterlerıarslan, kaplan, kurt gibi yırtıcıve güçlü hayvanlara benzetilirkenkadınlarburada da görüldüğügibi genellikle evcil ve güzel kümes hayvanlarına ve sevimli küçük hayvan yavrularına berızetilmiş

ve bazen bu benzetmelerle isimlendirilmişve sıfatlandırılrruştır. Er Kök-çe/nineşlerindenbiri olan Ak Erkeç,nazlı,birazşımarık,güzel kokan, gü-leryüzlü. uzun gürsaçlıbir güzelolarak anlatılmaktadır.Ak Erkeç, sev-gili nazlıçocuk anlamınagelen ismiyle de daima korunması gerektiğini

2 LayaŞapiya, Manas Destanı, İstanbul Üniversitesi Türkiyat Enstitüsü, Basılmamış Mezuniyet Tezi, 1937.

(5)

UMAYGüNAY

çağrıştıran güzel birhanımdır.

Akılay: Akıl ve ay kelimelerinden oluşan bileşikisimdir. Aklı ay gibi parlak, anlamında kullanılan özel isimdir. Akılay adı bugün de

Kırgızıstan'da kız çocuklarına konulmaktadır. Akılay, Manas'ınüç eşin­

den savaşganimeti olarakkazandığıve evlendiği eşidir. Kıskanç ve kötü kalpli bir kadın olarak tanıtılan Akılay, Manas'ın ölümünden sonra törelere görekaynıAbeke ile evlenir ve Manas'ın Kanıkey'den olan oğlu

Semetey'i öldürme planlarında rol alır. Manas'ın babası Yakup Han,

Akılay'ı şöyle tanımlamaktadır: Şuoturanbalamın

Damağındamührü var Kuru dilindesiğilivar

Kargışcıbalamdeğilmi?!

Akılay, güzellik ve kadınca meziyetlerin vurgulanmadığı, aklın

önemini anlatan bir kadınismi olarak görünmektedir. YukarıdakiYakup

Han'ıntasvirinde ise sürekli beddua eden ve kötü sözler söyleyen olumsuz bir karakter olarak tanımlanmaktadır. Manas'ın kırk çorosu ile birlikte

Kalmukların arasınagitmek istediğinde eşleri Kanıkeyve Akılay , yılın uğursuz olduğunusöyleyerekManas'ı uyarırlar,gitmemesigerektiğini söy-lerler. Manas, iki eşini de dinlemez,kızarve onlara kamçıile vurur.

Ma-nas'ın hırçınlığına rağmenKanikey tehlikelerden korunmasıiçin Manas'a bir takım pratikleri hatırlatarak hayır dualar ederken Akılay sürekli beddua eder. Destanda Akılay hırçınbir kadınolarak tanıtılmaktadır.

Ak Kanış: Ak "beyaz", kanış veya ganış "kız", kelimelerinden

oluşmuşbeyaz kız anlamındabir kadınismidir. Destanda Alman Bet'in

aşık olduğu Altın Ay'ınannesi olarak tanıtılmaktadır:

Memesi sütlü kuru(zayı~ingen(vavrulamışdişideve) AkKanışanandeğilmi?

Türk güzellik anlayışı içinde beyaz tenli olmak güzelliğintemel

şartlarındanbiri olarak kabul edilir. Burada Ak Kanış(beyaz kız)

güzel-liği ve temizliği temsil etmek üzere verilmişbir özel addır.Ak Kanış

ta-nıtılırken doğurganlığıve çocuğunuemzirmesi vurgulanarak anne kimliği

ön plana çıkartılmıştır.Bu gün Kırgızlar arasındabu isim"AkCanış" te-laffuzu ile kullanılmaktadır.

~ Ak Saykal: Ak "beyaz", saykal"ince işlenmiş taş" anlamınagelen kelimelerden oluşmuşözelkadın adıdır. Kırgızistan'da bugün"Ak" keli-mesi olmaksızın yanlız "Saykal" şekli ile kullanılmaktadır. Ak SaykaL,

Manas'ın düşmanlarındanErYoloy'ın eşidir.

3 NaciyeYıldız, Manas Destanı (W. Radlovv Varyantı> Kırgız Kültürü ile ilgili Tesbit ve Tahliller. Gazi Üniversitesi, SBE,Doktora Tezi, s. 141.

(6)

MANASDESTANI'NDAKİKADıNADLAR!İLE İLGİLİBiR DENEME

Angıçal kızıAk Saykal Yoloy'unkarısı değilmi?

Aziz kerimkişiymiş'

mısralarında görüldüğü üzere babası ve eşının adları ile tanıtılan Ak

Saykal'ıngaipten haber alma yeteneğide vurgulanmıştır. Ak Saykal da pek çokkadın ismindeolduğugibi güzelliğivurgulayan özelkadın isimle-rinden biridir.

AltınAy: Altın ve ay kelimelerinden oluşan altıngibi parlak ay

an-lamındakibu özel kadın adıbugün Kırgızıstan'da olduğukadar Türkiye de dahil olmak üzere bütün Türk dünyasında kullanılmaktadır.Altın

ka-dının değerinin ve temizliğinin. ay ise güzelliğinin sembolu olarak bütün Türkdünyasındakabul görmektedir. AltınAy, destanda Alman Bet'in gö-rüp aşık olduğu kızdır.Alman Bet, Altın Ay'ı Manas'a şöyle tanıtmak

ta-dır:

Ay Han'ın kızı AltınAy, törörn. Onu ver müjdeye,töröm,

Gerçek güzelkişi imiş,töröm, Aklı artık kişi imiş,törörn.

Pek liyakatlikişi imiş,töröm"

Manas Destanında kadınlarve kızlar da hayvanlar ve diğermallar gibi savaş ganimeti olarak kabul edilmektedirler. Erkeğin hayat ekse-ninde yer alan kızlarve kadınların sosyal statüleri kendibaşarıveya

ba-şarısızhklarınagöre değil, bağlı oldukları erkeğin başarıveya başarısız­

lıklarınagöre belirlenmektedir. BabasıAy Han savaşı kaybedince Altın

Ay'ınçok akıllıve liyakatli olması onun savaşganimeti olmasını

engel-leyememiştir.Bir kadın için en iyi ödül iktidar sahibi ve zengin bir er-kekle evlenmektir. XX.yüzyılın ortalarına kadar bu anlayışgenel kabul olarak bütün dünyada devam etmiştir,belirli bir ölçüde hala devam et-mektedir.

Ayayım:Ay ve eş anlamına gelen "ayını"kelimelerinden oluşmuş­

tur. Ay gibi eş anlamındabir özel isimdir. Destanda bir kere kullanılmış­

tır".

Ay Çörök veya Çürök: Ay ve ışık anlamında "çörök", "çürök" şekil­

lerinde telaffuz edilen kelimelerden oluşan"ay ışığı" anlamınagelen bir özel isimdir. "Çürök" kelimesi aynı zamanda dişi yabani ör dek

anla-mında da kullanılmaktadır.Kazak ve Kırgızlar arasında kaz ve ördek güzelolarak kabul edildiği için edebi eserlerde kadın güzelliği sıkça

kaza ve ördeğe benzetilerek ifade edilmektedir. Ay Çörök, bugün de 5 NaciyeYıldız, a.g.e., s. 142.

6 NaciyeYıldız, a.g.e., s. 142. 7 NaciyeYıldız, a.g.e., s. 464.

(7)

UMAYGüNAY

Kırgızistan'da kullanılanisimler arasında yer almaktadır.

Ay Çörök, destandaManas'ın oğluSemetey'ineşive Seytek'in anne-sidir. Destanda şöyle tanıtılmaktadır:

Yanındaotuz kıztutar Kırk yiğitnöbetçi tutar Oyunlarabaşlamıştır Güreşçigibiçıkmıştır Yeleğiomzunaatıp Bir ip gibikıvranrruşnr Kuşgibisallanmıştır Tilki gibiötmüştür'"

Akının kızıAy Çörük Misafirliğegitmez Akının kızıAy Çörök

Maharette seçmedir Zekilikte seçmedir Sönmüş ateşiyakar o Akırun kızıAy Çörök Olencanıdiriltir KökçönünoğluÜmütö AyÇörök'ün

ni~anlısı~

Ay Çörök, yukarıdakitasvirlerde görüldüğüüzere hem becerikli,

akıllıve kahraman hem de çok güzel bir kızdır.Semetey, onu görmeden

anlatılanlarıdinleyerek aşık olmuş, nişanlısından ayırarak evlenmiştir.

Ay Çörök, Semetey'in öldürülmesinden sonra onun düşmanlarıile müca-dele edecek ve intikamını alacak kadar cesaretli, oğlu Seytek'i bir kahraman olarak büyütecek kadar da becerikli bir kadın karakteridir. Ay Çörök, oğlunu öldürrneğekalkan yenie~i Er Kuyaş'a: "Eğer oğlumu

öldürürsen, kuğu biçimine girer, babam Akın Harı'agiderim. O zaman gününü görürsün" der!", Güzelliği kadar döneminin olumlu insanı vasıflarınasahip örnek insan tipini temsil etmektedir.Ancak eşiöldükten sonra bu vasıflarınıkullanarak ailesini korur. Baba veya e~ hayatta iken

kadınlar dış dünya ile ilgili faaliyet ve mücadelelere aktif olarak

katılamazlar. Türk tarihinde, destan ve masallarında kadınların,

hükümdarlıkdahil benzeri aktif görevlere gelmeleri ve sosyal hayat içinde aktif roloynamaları hayatlarıiçindeki birinci derecedeki erkeğin

ölümü veya esareti gibi yokluğuhallerde görülmektedir. "AyÇörök" adı

da pek çok kadın adı gibi kadının güzelliğinive sevimliliğini ifade eden ay ışığı kadar güzel anlamındaverilen isimlerden biridir.

Buday Bek: Buğday ve sağlam anlamındaki Bek kelimelerinden

oluşmuşbir özel isimdir. Çocukları ya~amayanailelerin çocuklarının ya-8 LayaŞapiya, Manas Destanı, İstanbul Üniversitesi Türkiyat Enstitüsü, Basılmarnış

Mezuniyet Tezi. 1937, s. 358. 9 LayaŞapiya, a.g.e.

(8)

MANASDFSTANI'NDAI<İKADıN ADLAR! İLE İLGİLİ BİR DENEME

şamasıiçin büyüsel içerikli olarak seçtikleri isimlerdendir.çocuğun buğ­

day gibi dayanıklıve uzun ömürlü olması dileğiyle seçilmiştir.Tarihi dönemlerde kullanılan bu isim günümüzde kullanılmamaktadır.Er Kökçe'nin eşiolan Buday Bek, destanda şöyle tanıtılmaktadır:

Kar üstüne karyağsa

Kardan apak eti var. Kar üstüne kan damlasa Kardankızıl yanağıvar,

Ködörü ( Tilkiye benzer yabani hayvan) gibi titriyor, Enik gibiçıngıldıyor

Sülöösün(vaşak)gibi gerilip,söyleyeceğisöze erinip Gülse kürek gibidişi parlıyor,

Kıpırdasagüzel kokan Deri kokuluBuğdayBekl!

Buday Bek, göçebe ve hayvancılıklageçinen bir topluluğungüzellik ölçülerine göre tasvir edilmiştir. Bu tasvir, kadıniçin öncelikli vasıfın

bütün dünyadaolduğugibi bu destanda da güzellikolduğunu

vurgulamak-tadır.

Çurçı: Yol, iz, patika ve yol bulan, izleyen anlamlarınagelen bu kelime destanda Yakup Han'ın eşinin adıdır. Çıırçı, Kırgızistan'dabugün de özel isim olarak kullanılmaktadır.Radlovv'un yayınladığıvaryantta

Manas'ın doğumundansonra Çıırçı, "BağdıDöôlöt" sıfatıyla anılmakta­ dır. Bağ, "baht, talih"; Döôlöt ise "devlet" kelimelerinin Kırgız

Türkçesindeki telaffuzlarıdır.14 yıl sonra pek çok adaklarla ve dilek-lerle anne olan Çıırçı'ya talihli, devletli anlamında verilmişbir unvan

olduğunu düşünüyorum.Bugün bu isminKırgızistan'daözelkadınismi ve ManasDestanının diğer bazı nüshalarındaYakup Han'ın diğer eşinin adı

olarak kullanılmasıbu ilk örneğin etkisiyle ortaya çıkankabul ve çeşit­

lenmeler olabilir görüşündeyim,Destanda Çıırçıile ilgili değerlendirme,

eşi Yakup Han'ındilinden yapılmaktadır: Çıırçıyı alalı

Ben bir çocuk öpmedim

Çıırçısaç taramadı

Allaha tövbe edip Hiçişime bakrnadı

Belinisıkı bağlamadı

Banaoğul doğurmadı Çnrçıyı alalı

Oldu tam ondört sene

Elmalıkta yuvarlanmadı Kaplıcadagece yatmadı

KısırlıktanKurtulup kutsal yolbulmadı

11 Naciye Yıldız, Manas Destanı (W. Radlovv Varyantı) Kırgız Kültürü ile İlgili

(9)

UMAYGÜNAY

Ey Allahü Taala kendini bana yar et

Çıırçı'nınrahminde bir erkek evlat var et"12

Yukarıdakiifadede görüldüğüüzereManas'ınannesiÇıırçı,önce ço-cuk sahibiolmadığıiçin eşine karşıgörevini yerine getirmemişve çocuk sahibi olmak için çaba bile harcamamış bir kadınolarak tasvir ediliyor.

Manas'ın doğumundansonra ise sıksık "Baybiçe" ve "BağdıDölöt" sıfat­

larıyla saygıile anılıyor. Manas'ın ölümünden sonra doğantorunu Seme-tey ve geliniKanıkey'i düşmanlarındankorumak üzere ormanakaçırırve orada saklar. Manas destanında Çıırçı ile Kanıkey arasındaki

daya-nışma gelin kayınvalide ilişkisinin güzelliğineörnek olacak

nitelikte-dir.Manasınölümünden sonra bütün itibarınıyitiren Çıırçıgelini Kani-key ve kızı Kardıgaaç ile birlikte çok büyük sıkıntılara göğüsgerer. Geli-nine torunu Semetey'i büyütmede ve korumada destek olarak örnek ve fe-dakar annekimliğiile destanda belirgin bir karakter olarak görünür. Ge-lini Kanıkeyile ilişkileri tam bir ana evlat dayanışmasını,sevgi ve gü-veni yansıtmaktadır.

Çaçıke: Kısa, küçük saçak anlamındakibu kelime Kırgızlarda eski-den beri özel kadın adı olarak kullanılmışve kullanılmaktadır. Manas

Destanında.Semetey'in savaşlarındanbirinde ganimet olarak kazandığı

ve Kül Çora'yaverdiği kızınismi olarak bir kere geçmektedir:

Koylumalınaktaşında

Ihtiyar kızı Çaçıke'yi Yakalayıp alıp çıktığında

Bana vermeyip sanavermiş!'

Kanıkey: Kanıkey, Kırgız lehçesinde pis, kirli, pasaklı anlamına

gelen bir kelimedir. Bu destandaolduğugibi bugün de kız çocuklarınaisim olarak verilmektedir. Destanda Kanıkey'ebu ismin neden verildiği açık­

lanmamakla beraber, Türk ad verme adetleri içinde bu türlü

olumsuzluk-larıifade eden adlarçoğunluklabüyüsel içerikli olarak çocuğukötü ruh-lardan korumak üzere verilmektedir. Çocukları yaşamayanaileler bu ço-cuk kirli, pasaklı. pis diyerek kötü ruhları uzaklaştırdıklarınainanırlar.

Kanıkey'e de bu isim yaşamasıiçin ve kötü ruhlardan korunmasıiçin

ve-rilmiş olmalıdır.

Kanıkey, destanda önce Demir Han'ın sevgili ve değerli kızı ve destan kahramanıManas'a layık meziyetli bir gelin adayıolarak tanı­

tılmaktadır:" İl içinde çok sözü geçen gök sakallıMengdi Bay isimli bir

kişi vardı.Mengdi Bay bir günManas'ın babasıYakupHarı'agelerekşun­

larısöyledi: Temir Han isimli bir hanvardır. Yemeğindetuzu çok, zengin bir insan. Temir Han'ın Kanıkey adlıbir kızıvar, bu kızın kollarıadeta

12 Laya Şapiya, Manas Destanı, İ Üniversitesi Türkiyat Enstitüsü, Mezuniyet Tezi, s.1.

(10)

MANASDESTANl'NDAKİKADıNADLAR!İLE İLGİLİ BİRDENEME

zırhgibidir. Bence Manas'a tek layık kızbu olsa gerek, gel bu kızı isteye-lim"!'. Yakup Han, Mengdi Bay'ınteklifini uygun bulur ve Kanıkey'i is-temek üzere onu Temir Han'a gönderir. Burada, evlilik kararlarında er-keklerin söz sahibi olduğunu Manas'ınannesindengörüş alınmadığını gö-rüyoruz. Destandaki diğer örneklerde de oğulların ve kızların evlilikle-rinde karar ve söz hakkı babaların olmaktadır. Annelerin ve gençlerin

görü~lerinemüracaat edilmediği anlaşılmaktadır.Temir Han, Kanıkey'i

isterneğegelen Mengdi Bay'ımuhatap kabul etmez ve şöyle cevap verir: "Benim kızımı isteyecek kişinin sol yanında yoldaşları sağ yanında

yi-ğitleri bulunmalıdır. Yakup Han'ın eğerböyle yoldaşve yiğitleri varsa,

başınagiyecek börkü varsa, etrafındagözü pek alplarıvarsa, kuvveti ile gelsinkızımıbenden istesin"!'. Yakup Hanhazırlanırve Temir Han'a gi-der ve sözeşöyle başlar:

Pek münevver pek yüksek

Kulağı altınküpeli Benkayınbabası ağzmdan

Meth edilmeye pek yakisan Bana layıkgelin olan

Kanıkey adlıbirkızın varmış!"

Manas'aKanıkey'dendaha münasip birkız bulamadığını söyledik-ten sonra: "Tuzunu gel pahalı sat, kızını Manas'a vaat et"17 der. Temir Han ise şöyle cevap verir:

Biricikkızım Kanıkey

Yalnızbacadan gün gördü Suyuyalnızevde içti

Seçilmişatlara bindi Uzakdan gelme bal yedi Ince elbise ile rüzgaraçıkmadı Soğuknedir hiç bilmedi Hiç gecekapıya çıkmadı

Dünden kalma yemek yemedi Biricikkızım Kanıkey'"

Bu tasvirde görüldüğüüzeredestanın tamamındada Kanıkey'in

ba-bası tarafındançok sevilen, özenle büyütülen bir evlatolduğunu görüyo-ruz. Temir HankızınıManas'a vermeden önce çok düşünür, pek çok şart

ileri sürer. Manas'a karşı duramayacağını anlayıncaçaresiz kızını

ver-rneğe razıolur. Kanıkeyile Manas birlikte çok mutlu olurlar. Kanıkey'in

gaip bilicilik yeteneğide vardır. Manas, Kalmuklar'ın arasınagitmek is-teyince ona mani olmak ister ve şöyleder:

14 LayaŞapiya,ManasDestanı, İstanbulÜniversitesiTürkiyat Enstitüsü, 1937, s. 93. 15 LayaŞapiya,a.g.e., s. 93.

16 LayaŞapiya,a.g.e., s. 93. 17 LayaŞapiya,a.g.e., s. 94. 18 LayaŞapiya,a.g.e., s. 94.

(11)

UMAYGüNAY

Güneşinönünde çok bulut var töröm Buyılsenindoğduğun yıltörörn Atlar için buuğursuz yıltöröm Erler için buuğursuz yıltöröm19

Manas, Kanıkey ve diğer eşi Akılay'ı dinlemeyerek yola çıkınca Kanıkey, Manas'ın ardından eşine yardımcı olmasıiçin Deve Kaldıran Pehlivanıyollar ve şöyle der:

Ak kayada oturuyor de Bir akkısrak kesdirmişde Ak Hüdayayalvarıyorde Pek çok dua ediyor de

Güvercin görürse tüyünü kessin Çok öterse dilini kessin

Saksağangörürse tüyünü kessin Çok ötersekaltağındilini kessin

Akılay'ınevinde beyim gelipkalsınde

Sarısuyu döksün, o, de Lanethayıraçevrilsin,de20

Manas Deve Kaldıran Pehlivan'ın yardımınıkabul etmez. Kalmuk-lar, Manas'ızehirlerler. Kanıkey,ilaç yapar ve Manas'ı diriltir.

Destanda Kanıkey,hem çok güzel, hem de akıllı,vefalı,becerikli, fedakar. cefakar, cesaretli, bilgili ve görgülü bir kadın olarak tanıtıl­

maktadır. Uğursuzluklarıgiderecek pratikler yanında halk hekimliği

konusunda da bilgilidir. Manas'ınölümünden sonra kayınpederiYakup Han, Kanıkey'e"Gelin ağabeydenmiras kalır, geleneğineuyarak

Manas-'ın kardeşlerindenAbeke veyaKöböş'denhangisini isterse evlensin." diye haber yollar. Kanıkey"Manas'dan sonra kimseyle evlenmem. Kızım

do-ğarsa boğar, ate~eatar, yakar sonra biriyle evlenirim. Oğlumolursa kim-seyle evlenmem." der. Kanıkeyevlenmeyince Manas'ınbütün ailesi çok fakir düşer. Kendi kendine hayatınıidame ettiremeyen Kanıkey, oğlu

Semetey'i düşmanlardankorumak ve yoksulluktan kurtulmak üzere ka-yınvalidesi Çıırçı'yı ve görümeesi Kardıgaç'ıda yanına alarak Babası Temir Han'ın memleketine gider. Temir Han, kızıylabirlikte Çıırçı ve

Kardıgaç'ı misafir eder, torunu Semetey'i büyütür. Kanıkey, Manas'ın üç

eşinden biridir, gerek Manas gerek Manas'ınailesi ve çevresi tarafından

Manas hayattaolduğusürece en çok takdir edilen ve sayılangelindir. Kara Börük: Kara ve Börük (Börk )kalpak kelimelerinden oluşmuş

bir özel isimdir. Cariye ve köleler belirten sıfat olarak da Kırgız lehçe-sinde kullanılmaktadır.Kara Börük adı bugün özel ad olarak verilme-mektedir. Kara Börük ile Manas geleneğinöngördüğü şartlarıyerine ge-tirmeden evlenmişlerdir.Manas, Kayıp Han'ın kızı Kara Börük'ü ovada 19 LayaŞapiya, a.g.e., s. 200.

(12)

MANASDESTANI'NDAKİKADINADLARı İLE İLGİLi BİRDENEME

yakalamışve kendine e~ olarak almıştır, Bu isimdeki kara sıfatıcariye olarak alınan eş anlamında kullanılmışolabilir. Bu sebeble çeyiz getir-meyen Kara Börük'ü Yakup Han acıyarak tanımlamıştır:

Şuoturanbalanın

Eryağması yokmuş(çeyiz)

ilyağması yokmuş Alnında bahtıyok

Bahtsızbalamdeğilmi?21

Kara Çaş:Türkiye Türkçesinde kara saç anlamında ve telaffuzuyle söylenilen bir özel ad olarak destanda kullarulmıştır.Kara Çaş, destan

kahramanlarındanErKökçö'nün obasındanbirkadının adıdır:

KaraÇaş'ınevinde

Ak Erkeçsaçını yıkıyormuş

Dul kalan Kara Çaşın

Dişigedikimiş,

Gönlüuyanık imiş22

Kanım Can: Kanım, canım anlamındasevgi ifade eden bir özel isimdir. Manas Destanındabir tek kere bahsedilen kadın kahramanlar-dan biridir. "Kaz boyunluKanımCan"23mısraında kaz gibi uzun boyunlu. güzel bir kişiolarak tanımlanmaktadır.

Kardıgaç: "Kardigaç", Kırgız lehçesinde kırlangıç karşılığında kullanılanhem bukuşcinsinin adıhem de özel addır.Manasdestanında Kardıgaç Manas'ın kızkardeşinin adıdır. Kırgızıstan'dabugün de

kulla-nılan kadın adlarındandır. Kardıgaçda hayat çizgisi Manas'ınkaderine

bağlı olan kadın karakterlerden biridir. Destanda Kardıgaç'ın da

Kanıkeygibi özenle büyütüldüğüve ailesi için değerlibirkız çocuğu

ol-duğu tekrar tekrar vurgulanmaktadır.AncakManas'ınölümünden sonra annesi Çıırçıve yengesi Kanıkeygibi o da bütün itibarını kaybetmişve

yoksulluğa düşmüştür:

Kardeşi Kardıgaç

Penceredengüngörmüş

Bir tülökten suiçmiş

Ipek gibisaçıyün oldu Kuray derip köle oldu Odunalıpsu çektiza

Destanda Kardıgaçda diğer kadınkarakterler gibi destan

kahra-manı erkeğin hayat ekseninde ortaya çıkmaktadır. çağının ve Kırgız halkının kadınla ilgili kabul ve değerleri çerçevesinde destan kurgu-sunda yer almaktadır.

21 NaciyeYıldız, a.g.e., s. 156. 22 NaciyeYıldız, a.g.e., s. 156. 23 NaciyeYıldız, a.g.e., s. 157. 24 NaciyeYıldız, a.g.e., s. 157.

(13)

UMAYGÜNAY

Kişmiş: Kırgız lehçesinde küçük, çekirdeksiz üzüm anlamınagelen

kişmiş.burada ve tarihi dönemlerde özel ad olarak kullanılmıştır.Bugün

Kırgızlar arasında özel ad olarak kullanılmayan Kişmiş. Kazaklar

tarafındanhala kız çocuklarınaverilen bir isimdir. Destanda, Kişmiş

kafirhanıYoloy'un küçük kızıdır.Manas kafirhanıYoloy'u öldürdükten sonra küçük kızı Kişmişisilah ustasının oğluna verir. Savaş ganimeti olarak kabul edilen kadınlarınkendi gelecekleri ile ilgili söz hakları

yoktur. Savaşı kazanan kişinin anlayışınamerhametine göre kaderleri belirlenmektedir.

Körpö Can: "Körpö", Kırgız lehçesinde kuzu derisi, "körpöç",dört ila altı aylık kuzu anlamındadır."Körpö Can" bütün Türk lehçelerinde

görüldüğüüzerebazıisimlerinyanına"can" kelimesi getirilerekoluşturu­

lan özel isimlerden biridir. Bugün kullanılmayanbu özel ad da kuzu yav-rusu gibi sevimli ve canlı anamında bir isimdir. Körpö Can, Manas

Destanınınönemli karakterlerinden Er Kökçe'nin kızıdır. Er Kökçö ile

Manas'ın kan kardeşi, çok değerli ve en yakın arkadaşıAlman Bet'in

arası açılınca Alman Bet, Kökçe'yi en sevgiliçocuğunuelinden almak ve ganimet olarak Manas'a vermekle tehdit eder:

Ulukızının küçüğü

Küçükkızınınulusu

Ortancasını altı yaşındakiKörpöCan'ı

Incebileğindentutmazsam Manas gibi töröme Ganimet tutup vermezsem Benim Alman Betadımkurusun-'

Kubul Can: Kubul,değişrnek anlamındadırve can kelimesiyleyapı­

lan özel isimlerdendir. Arka arkaya kız çocuğuolan aileler,değişsin bun-dan sonraki çocuklar erkek olsunanlamındabu ismiçocuklarına vermek-tedirler. Türkiye Türkçesindeki "Döndü", "Döne" özel adlarının Kırgız

lehçesindeki karşılığıdır.Bugün bu isim '~KabilCan" şeklinde kullanıl­

maktadır.Kubul Can da destandayalnızcabir kere isim olarak geçen ka-rakterlerden biridir.

Orongo: ManasDestanında,deve çözmeyarışlanna katıldığıve ka-fir olduğu belirtilen bir karekter olarak görülmektedir. Orongo, y,m~­

maya çıplak olarak katıldığı için çıplaklığıile ilgili küçümseyici ve hakaret nitelikli ifadelerle aşağılanaraktasvir edilmiştir.

ın Bike: "UI ", "uul", oğul, "bike" hanım anlamındaki kelimeler-denoluşmuş "oğul hanım" anlamındabir özel isimdir. Kırgızlar tarafın­

dan bugün de özel ad olarak kullanılmaktadır.Genellikle erkek çocuğu

olmayan aileler bu ismi kızlarına vermektedirler. UI Bike, kafirlerin 25 NaciyeYıldız,a.g.e., s. 158.

(14)

MANASDESTANI'NDAKİKADıNADLAR!İLE İLGİLi BİRDENEME

hanı Yoloy'un büyük kızı ve Kişmiş'in ablasıdır. Yoloy, Manasa yeni-lince zırhve kılıç gibi savaşaletlerini yapan ustaya savaş ganimeti ola-rak verilir.

Manas DestanınınRadlovv varyantında20 kadın ismi tesbit ettik. Destanda kadın kahramanlar da erkek kahramanlar gibi baba adları

veya babalarının ünvanlarıile tanıtılmaktadırlar. Evlendikten sonra eş­

lerinin ünvan ve adları ile anılmaktadırlar. " Haydar kızı Çıırçı"2n,

"Han kızı Kanıkey"?","AkununkızıAy Çörük">, "Asil Ak Hanın çocuğu Altınay"?"gibi. Kadın karakterler için çok sık kullanılan"güzel", "çok güzel", "ay gibi güzelolan", "güneşgibi parlak duran", "yahşi doğuşlu"

gibi sıfatlarve sıfat gurupları kadınlar için öncelikli özelliğingüzellik

olduğunuortaya koymaktadır.Erkek kahramanlar için fiziki güzellikle ilgili değerlendirmepek az yapılmıştır. Yapılan değerlendirmeler de es-tetikle bağlantılı olmaktan ziyade güç ve kuvvetle ilgilidir. Kadın ka-rakterlerin destanda yer alan tasvirlerindeki ortak noktalarıtoplarsak Manas Destanındagüzelkadıntipi şöyle canlandırılmaktadır:"rüzgarda saz gibi sallanan">", "kulağı altın küpeli"!'. "ipek saçlı, üç veya beş

örgülü "32, "pembe yüzlü"33, "su gibi şeffafçehreli">', "kaz gibi uzun ve güzel boyunluf", "incebelli">, Sonuç olarak Manas DestanınınRadlovv

varyantındayer alan 2,.0 kadın karakter'in adlarının çağın ve Kırgız­

Türk toplumunun kabul değerlerinin etkisi ile belirlendiğini görüyoruz. Kaderi, erkeğin yaşama eksenine bağlı olan kadının isminin be-lirlenmesinde de erkeklerin kabul ve değerleri etkilidir. Verilen adların

anlamlarındaöncelikle, güzel, sevimli, korunmaya muhtaç, itaatkar ve

doğurganlık gibi vasıflarbelirleyici olmuştur.Daha sonra çocukları

ya-şamayan ailelerin kötü ruhları uzaklaştıracağına inandıklarıbüyüsel içerikli isimler de kullanılmıştır. Kullanılan 20 kadın adı da Kırgız

Türkçe'sinde kullanılanisim ve sıfatlardan oluşturulmuştur.

26 LayaŞapiva,ManasDestanı, İstanbulÜnivresitesi Türkiyat Enstitüsü Tezi, 1937, s. 1. 27 LayaŞapiya,a.g.e., s. 283, 297, 312, 317, 318, 334.

28 LayaŞapiya,a.g.e., s. 359. 29 Laya Sapiya, a.g.e., s. 309. 30 LayaŞapiya,a.g.e., s. 86. 31 Laya Sapiya, a.g.e., s. 93. 32 LayaŞapiya,a.g.e., s. 217. 33 LayaŞapiya,a.g.e., s. 117. 34 LayaŞapiya,a.g.e., s. 118. 35 Laya Sapiya, a.g.e., s. 117. 36 Laya Sapiya, a.g.e., s. 294.

Referanslar

Benzer Belgeler

Çünkü baþkalarýnýn duygu ve düþüncelerini bilmeyi, onlara daha faydalý olmak kaydýyla veya bazý musibetlere meydan vermemek için kullanabilmek, her þeyden önce iyi ve

Yine Dede Korkut'ta Ulaş Oğlu Salur Kazan'ın: Meğer hanım o gece kudretli Oğuzun devleti, Bayındır Hanın güveyisi, Ulaş oğlu Salur Kazan kara kaygılı rüya gördü.

Şokan [ene Öner (Şokan ve Sanat) adlı eserde ise Manas kümbetinin resmi (191) ve altında kısa bilgi verilmektedir. Sebemkızı Agataev tarafından yazılan, Terennen Tartqan

International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic.. Volume 4/3

T örene, TDBB Başkanı İbrahim Kara- osmanoğlu, TDBB Yürütme Kurulu üyeleri Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Şahinbey Belediye Başkanı

Belediye Oscarları’ programına Birliğimizi temsilen katılım sağlanmasına, 24-26 Temmuz 2017 tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleş- tirilecek ‘Uluslararası

Bir diğer yandan artan bilgi kirliliği, oku- ma alışkanlıklarımızdaki dehşet deği- şim, bağımlılık, dikkat eksikliği gibi kay- gılandırıcı fikirler

Memet Fuat, “Türkiye’de Nâzım Hikmet’i susturmak için cezaevine attıranların bu memleketi onun ölçüleriyle, karşılıksız sevdiklerini sanmıyorum”