• Sonuç bulunamadı

2. BÖLÜM. Canlının Temel Bileşenleri ve Enzimler A. İNORGANİK B İL EŞİKLER B. ORGANİK BİLEŞİKL ER 3. TUZLAR 1. SU 2. MİNERALLER

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "2. BÖLÜM. Canlının Temel Bileşenleri ve Enzimler A. İNORGANİK B İL EŞİKLER B. ORGANİK BİLEŞİKL ER 3. TUZLAR 1. SU 2. MİNERALLER"

Copied!
13
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

5 7 0 Hücreleri oluşturan temel bileşenleri inorganik ve orga- nik bileşikler olarak ikiye ayırabiliriz.

A. İNORGANİK BİLEŞİKLER

İnorganik bileşikler, yapılarında, karbonu (C) veya hidro- jeni (H) ya da her iki elementi de bulundurmayan bileşik- lerdir.

 Hiçbir canlı inorganik bileşikleri sentezleyemez. Bu nedenle tüm canlılar, inorganik maddeleri dışarıdan hazır almak zorundadır.

 İnorganik maddeler, enerji verici değildir. Metabo- lizmanın düzenlenmesinde görev alırken, canlının yapısına da katılırlar.

İnorganik bileşikleri; su, mineraller ve tuzlar olmak üzere üç grupta inceleyebiliriz.

1. SU

 İyi bir çözücüdür, bu özelliği ile madde taşınmasında görev alır.

 Enzimlerin çalışmasında etkilidir, bu nedenle su olmadan canlılık olmaz.

 Polimer besinlerin parçalanmasında (sindirim = hidroliz) görev alır.

 Gerektiğinde gaz haline geçerek, vücuttaki fazla ısının uzaklaştırılmasını sağlar. (Terleme)

 Boşaltım ürünlerinin, vücuttan atılmasına yardımcı olur.

2. MİNERALLER

 Büyüme ve gelişmede görev alırlar.

 Bazı enzimlerin çalışabilmesi için, minerallere ihtiyaç duyulur. Enzimin yapısına katılan ve enzimin çalış- masını sağlayan bu minerallere kofaktör denir (ko = yardımcı). Vücutta, bazı minerallerin yetersiz olması hastalıklara yol açar.

 Vücut pH dengesinin sağlanmasında, mineraller de etkilidir. Bu özellikleri de, enzim çalışmasını dolayı- sıyla metabolizmayı etkiler.

3. TUZLAR

 Asit ve bazların birleşmesiyle meydana gelir. Tuzlar, vücut sıvılarında su dengesinin sağlanmasında gö- rev alır.

B. ORGANİK BİLEŞİKLER

Canlılarda bulunan organik bileşikler;

1. Karbonhidratlar 2. Yağlar

3. Proteinler 4. Vitaminler 5. Nükleik asitler şeklinde sınıflandırılabilir.

 Yapılarında C ve H elementlerini bulunduran bileşik- lere organik bileşik denir.

 Organik bileşikler, genel olarak; enerji verici, metabolik düzenleyici ve yapı maddesi olarak görev yapar.

Organik bileşik

Enerji verici

Metabolik düzenleyici

Yapı maddesi

Karbonhidrat + – +

Yağ + + +

Protein + + +

Nükleik asit – + +

Vitamin – + +

 Organik bileşiklerin, “enerji hammaddesi” olarak kullanım sırası: Karbonhidrat > Yağ > Proteindir.

Yani, enerji üretiminde ilk önce, karbonhidratların kullanılması tercih edilir.

 Organik bileşiklerin “yapıya katılım” sırası:

Protein > Yağ > Karbonhidrat > Vitamin > Nükleik asittir.

Yani, bir canlının yapısında en fazla bulunan organik bileşik proteindir.

Canlının Temel Bileşenleri ve Enzimler

2. BÖLÜM

(2)

1. KARBONHİDRATLAR

 Yapılarında her zaman, karbon (C), hidrojen (H) ve oksijen (O) elementleri bulunur.

Genel formülleri; ( C H2O ) ’dur.

Karbon Hidro = su

 Nükleik asitlerin ve ATP’nin yapısına katılır.

(DNA’da; deoksiriboz, RNA’da ve ATP’de riboz şe- kerleri bulunur.

KARBONHİDRATLARIN ÇEŞİTLERİ

A) MONOSAKKARİTLER: Karbon sayılarına göre sınıflandırılır.

I. Triozlar (3C’lular): Gliseraldehit II. Pentozlar (5C’lular): Riboz, deoksiriboz.

III. Heksozlar (6C’lular): Glikoz, galaktoz, fruktoz

 Canlılarda, enerji üretiminde en çok glikoz (C6H12O6) harcanır. Beyin hücreleri enerji üretiminde sadece glikozu kullanır.

 Monosakkaritler suda çözünür. Bu özellikleri, vücut- taki su dengesinin sağlanmasında önemlidir.

Monosakkaritler, karbonhidratların yapı taşıdır.

(Monomeridir) Monomerler, hücre zarından geçebilecek küçüklüktedir.

B) DİSAKKARİTLER (Çift şekerler)

I. Maltoz (Glikoz + Glikoz  Maltoz + H2O) II. Laktoz (Glikoz + Galaktoz  Laktoz + H2O) III. Sakaroz = Sükroz (Glikoz + Fruktoz 

Sakkaroz + H2O)

Disakkarit Oluşumu

İki monosakkaridin dehidrasyon senteziyle birleşmesiyle oluşur. Monosakkaritler arasında bir glikozit bağı kuru- lurken bir molekül su açığa çıkar.

 Organik bileşik polimerleri, monomerlerin dehidrasyon sentezleriyle birleşmesiyle oluşur.

DEHİDRASYON SENTEZİ

Monomer besinler birleşirken aralarında kimyasal bağ kurulur. Kurulan bağ sayısı kadar su açığa çıkar.

 Karbonhidrat monomerleri arasında glikozit bağları kurulur.

ÖRNEK:

Maltoz oluşumunda, iki glikoz, dehidrasyon sentezi ile birleşir. Glikozlar arasında bir glikozit bağı kurulurken bir molekül su açığa çıkar.

Glikoz + Glikoz  Maltoz + H2O

 Dehidrasyon ve hidroliz olayları ters reaksiyonlardır.

Hidrolizde, bağlar su ile yıkılır. Her bağ için bir mole- kül su harcanır.

ÖRNEK:

dehidrasyon hidroliz

Glikoz + Galaktoz Laktoz + H2O

C) POLİSAKKARİTLER: (Çok = kompleks şekerler) I. Nişasta (n glikoz)

II. Glikojen (n glikoz) III. Selüloz (n glikoz)

 Nişasta, bitkilerde, binlerce glikozun dehidrasyon sen-tezinde kullanılmasıyla oluşan depo polisakkarittir.

 Nişasta sentezi, renksiz plastit olan lökoplastlarda yapılır. Bu organel özellikle kök ve tohumda bulunur.

Gövde, yaprak ve meyvede ise, lökoplastlar ışık al- mayan bölgelerde görülür.

Nişasta suda çözünmez. Bu özelliği, bitkilerde su dengesinin sağlanmasında (osmotik basın- cın dengelenmesinde) rol oynar.

OSMOTİK BASINÇ

Sıvılardaki çözünen madde oranı ile doğru orantılı deği- şen sıvı basıncıdır. Yani, çözünen madde oranı artarsa osmotik basınç artar. Hangi ortamın osmotik basıncı yüksek ise (su oranı düşük ortam) o ortam sıvı alır.

(Tuz dökülen salatanın sulanması bu duruma örnek verilebilir.)

BİTKİLERDE SU DENGESİNİN SAĞLANMASI Işık  Fotosentez  Glikoz yoğunluğunun artması (osmotik basıncın artması)  Hücredeki su yoğunluğu- nun azalması  Hücreye su girişi  Glikozların nişas- taya dönüşümü  Glikoz (Çözünen madde) yoğunluğu-

(3)

5 7 2 nun azalması (osmotik basıncın azalması)  Hücreye alınan fazla suyunun kaybedilmesi  SU DENGESİ

 Glikojen (hayvansal nişasta), nişasta gibi, binlerce glikozun dehidrasyon sentezleri sonucunda birleş- mesiyle oluşur. Nişasta gibi depo polisakkarittir.

Daha çok karaciğerde ve kas hücrelerinde depola- nır. Karaciğer glikojeni, kan glikozu azaldığında par- çalanır ve oluşan glikozlar tekrar kana verilir. Kas glikojeni ise, sadece kaslarda kullanılır.

 Selüloz, bitkilerde yapısal polisakkarittir. Bitkilerde hücre çeperinin temel maddesi selülozdur.

 Selüloz; glikojen ve nişasta gibi glikoz polimeridir.

Bu üç polisakkarit, sadece glikozdan oluşur, ancak farklı biyokimyasal özellikler gösterir. Çünkü glikoz- ları bağlayan glikozit bağlarının özellikleri farklıdır.

 İnsan ve hayvanlar, selülozu sindirebilen enzimleri sentezleyemez. Otçul hayvanlar ise, sindirim sistem- lerinde yaşayan termitlerin (beyaz karınca) yapısın- daki tek hücrelilerin ürettiği enzimlerin yardımıyla, selülozu kullanabilir.

2. YAĞLAR (LİPİTLER)

 Yapılarında, karbon, hidrojen ve oksijen elementleri bulunur. Bazı yağların yapısına, azot (N) ve fosfor (P) elementleri de katılır.

 Yağların içerdiği karbon miktarı, oksijen miktarına göre fazladır. Bu nedenle, yağlar, protein ve karbon- hidratlara göre daha çok enerji verir.

 Vücutta, birer gramları parçalandığında, yağlar, 9,5 kcal, proteinler, 4,3 kcal, karbonhidratlar ise, 4,2 kcal enerji verir.

 Kış uykusuna yatan ve uzun göç yolları kullanan hayvanlarda yüksek miktarda yağ depolanır. Bu özellik, canlılara üç avantaj sağlar;

I. Yağların çoğunlukla deri altında depolanması, canlılarda ısı (enerji) kaybını azaltır.

II. Yağların, oksijenli solunumla parçalanmasıyla yüksek miktarda metabolik su açığa çıkar. Bu durum, su ihtiyacının karşılanmasına yardımcı olur.

III. Yağlar, diğer besinlere göre daha fazla enerji verdiğinden, daha az hacimde daha çok enerji üretilmesini sağlar.

 Yağların monomerleri, yağ asitleri ve gliseroldür.

Dehidrasyon sentezinde bu monomerler arasında ester bağları kurulur.

YAĞ BİRİMLERİ

– Gliserol + yağ asiti  Monogliserit + H2O – Gliserol + 2 yağ asiti  Digliserit + 2H2O – Gliserol + 3 yağ asiti  Trigliserit + 3H2O

 Yağ asitleri, doymuş ve doymamış olmak üzere ikiye ayrılır.

 Doymamış yağ asitlerinde, karbon zincirlerinde bir veya birden fazla çift bağ bulunur. Bu nedenle doy- mamış yağ asitleri (oleik asit, linoleik asit gibi) hidro- jenle katılma tepkimesi verebilir. Bitkisel yağlarda yüksek oranda doymamış yağ asitleri bulunur.

 Doymuş yağ asitleri (bütirik asit ve palmitik asit gibi), hidrojenle reaksiyona giremez çünkü karbon zincirle- rinde çift bağ bulunmaz. Hayvansal yağlarda yüksek oranda doymuş yağ asitleri bulunur.

C – C

Doymuş yağ asiti H H H H

C = C

Doymamış yağ asiti H H

… … …

Heterotrof canlılarda, bazı yağ asitleri sentez- lenemez. Dışarıdan hazır alınması gereken bu yağ asitlerine esansiyel = temel yağ asitleri denir. Ototrofların dışarıdan organik besin almadığını hatırlayınız.

 Gliserol, tersiyer (üçüncül) alkoldür. En fazla üç yağ asiti ile ester bağları kurabilir. Bu nedenle, trigliseritlere, nötral yağlar da denir.

3. PROTEİNLER

Canlıların yapısında en fazla bulunan organik bileşik proteinlerdir. Yapılarında; C, H, O ve N elementleri bulunur. Bazı proteinlerin yapısına kükürt (S) ve fosfor (P) elementleri de katılır.

 Proteinlerin yapı taşları (monomerleri) amino asitle- ridir.

 Canlıların yapısında 20 çeşit amino asit bulunur.

 Amino asitlerin diziliş sırası, proteinin özelliğini belir- ler.

Tüm canlılar aynı çeşit amino asitleri kullanır ancak çoğunlukla canlıların protein yapıları farklıdır. Bu duruma, canlıların farklı genetik yapıya sahip olması neden olur. Çünkü amino asitlerin diziliş sırasını genler belirler.

 Farklı proteinler, canlı özelliklerinin farklı olmasına neden olur:

(4)

Gen  Amino asit dizilişi  Protein özelliği  Canlı özelliği

 Canlılar farklı genetik yapıya sahip olduğundan,

“tüm canlılar kendilerine özgü protein sentezleyebi- lir.” Sadece tek yumurta ikizi, üçüzü... gibi bireyler- de, genetik yapı tamamen aynı olduğu için, bu birey- lerin protein yapıları da aynıdır. Tek yumurta ikizle- rinde, cinsiyet, kan grubu, göz rengi, parmak izi gibi çevresel faktörlerin etkilemediği tüm özelikler aynı- dır.

 Tek (=aynı) yumurta ikizlerinde, gen + çevresel faktörlerin belirlediği boy, kilo, zekâ ve ruhsal yapı gibi özellikler farklı olabilir.

AMİNO ASİTLERİN YAPISI

Tüm amino asitler, birer; amino grubu (–NH2), karboksil grubu (–COOH) ve değişken = radikal (R) grup içerir.

Amino asitlerin farklı özellikler göstermesine değişken grup neden olur.

N H – C – R

C O HO

H H amino grubu

değişken grup karboksil grubu

DİPEPTİT OLUŞUMU

İki amino asitin, dehidrasyon senteziyle birleşmesiyle oluşan yapıya dipeptit denir. Sentezde, amino asitler arasında peptit bağı kurulurken bir molekül su açığa çıkar. Peptit bağı, bir amino asitin karboksil grubu ile diğerinin amino grubu arasında oluşur.

N R – C – H

C O OH

H H

N R – C – H

C O HO

H H

H2O

 Dehidrasyon sentezine, üç amino asit katılırsa;

tripeptit, dört amino asit katılırsa; tetrapeptit... mey- dana gelir. Bu yapılara peptitler denir. Çok sayıda amino asit (10 - 69) polipeptitleri (pepton) oluştu- rurken, proteinlerde 70’den fazla amino asit bulu- nur.

İnsanlarda, 20 çeşit amino asitten 12’si sentez- lenebilir. Sentezlenemeyen 8 amino asit dışarı- dan hazır alınmalıdır. Heterotrof canlılarda, dışarıdan hazır alınması zorunlu olan amino asitlere esansiyel = temel amino asitler denir.

PROTEİNLERİN İNSAN VÜCUDU İÇİN ÖNEMİ 1. Tüm enzimlerin yapısında katılır. (Metabolik düzen-

leyici görevi)

2. Büyüme ve gelişmeyi sağlar.

3. Mikroplara karşı, vücut savunmasında görev alır.

(Antikorlar protein yapılıdır)

4. Hormonların büyük çoğunluğu proteindir. (Hormon- lar da, metabolik düzenleyicidir.)

5. Vücut sıvılarında (kan, doku sıvısı gibi) su dengesi- nin sağlanmasında görev alır. (Plazma proteinleri) 6. Kanın pıhtılaşmasında rol oynar. (Pıhtılaşmayı sağ-

layan fibrinojen protein yapılıdır.)

7. Zorunlu durumlarında, (vücutta karbonhidrat ve yağın azalması) enerji verici olarak kullanılır.

4. VİTAMİNLER

Vitaminler, metabolizmada düzenleyici ve direnç arttırıcı olarak görev yapar.

A) VİTAMİNLERİN GENEL ÖZELLİKLERİ

I. Enerji vermezler yani solunumda vitaminler ham- madde olarak kullanılmaz.

II. Sindirime uğramazlar. Besinlerle alınan vitaminler, doğrudan emilerek kana geçer.

III. Bazı enzimlerin yapısına koenzim (yardımcı enzim) olarak katılırlar. (Metabolik düzenleyici özelliği) Bu nedenle, vücutta bazı vitaminlerin yetersiz olması metabolik bozukluklara yani hastalıklara neden olur.

IV. Heterotroflar tarafından sentezlenemezler. Heterot- roflar, vitaminleri dışarıdan hazır almak zorundadır.

B) VİTAMİN ÇEŞİTLERİ

Vitaminler, suda eriyen vitaminler ve yağda eriyen vita- minler olmak üzere iki gruba ayrılır.

I. SUDA ERİYEN VİTAMİNLER (B ve C vitaminleri):

Fazlası depolanamadığından idrarla vücuttan atılır. Bu nedenle, B ve C vitaminlerinin, her gün besinlerle alın- ması gerekir.

II. YAĞDA ERİYEN VİTAMİNLER:

A, D, E ve K vitaminleri yağda eriyen vitaminlerdir. Be- sinlerle, normalden fazla miktarda alınırlarsa, çoğunlukla karaciğerde depolanırlar. Bu nedenle, eksiklik belirtileri geç ortaya çıkar.

 B ve C vitaminleri suda, A, D, E ve K vitaminleri ise yağda çözünerek hücre içine alınır.

(5)

5 7 4

 İnsanlarda, kalın bağırsakta yaşayan bazı bakteriler, B, E ve K vitaminlerini sentezleyebilir. Sentezlenen bu vitaminlerin bir kısmını kullanabiliriz. Kullanılan antibiyotiklerin bu bakterilere zarar vermesi, dolaylı olarak bize de zarar verir.

Vitaminler Eksikliğinde görülen hastalıklar

A Gece körlüğü

D Diş ve kemik bozuklukları, gençlerde, raşitizm, erişkinlerde osteomalazi

E Damar hastalıkları, kısırlık K Kanın pıhtılaşmaması

B1 (Thiamin) Sinir sistemi bozuklukları (beri beri hastalı- ğı)

B2 (Riboflavin) Sinir sistemi bozuklukları, kansızlık B5 (Pantotenik asit) Sinir sistemi bozuklukları, saç dökülmesi

B12 (Kobalamin) Sinir sistemi bozuklukları, kansızlık C Diş eti kanamaları (skorbüt)

5. NÜKLEİK ASİTLER (DNA ve RNA)

Yapı taşları nükleotitler olan polimer bileşiklerdir.

(Polinükleotitler) Yapılarında, C, H, O, N ve P elementle- ri bulunur.

NÜKLEOTİTİN YAPISI

Nükleotitler; azotlu organik baz, 5 karbonlu şeker (pentoz) ve fosfat grubundan (H3PO4) oluşur.

Azotlu organik bazlar; pürin ve pirimidin olmak üzere ikiye ayrılır.

PÜRİN BAZLAR: Adenin (A) ve guanin (G)’dir.

PİRİMİDİN BAZLAR: Sitozin (S = C), urasil (U) ve ti- mindir (T).

Nükleik asit

Azotlu organik baz

Pentoz Fosfat grubu DNA A, G, S, T Deoksiriboz H3PO4

RNA A, G, S, U Riboz H3PO4

 DNA’ya ait herhangi bir nükleotit; (A, G, S ve T’den biri + Deoksiriboz + H3PO4) yapısındadır. Yani tüm DNA nükleotitlerinde deoksiriboz ve H3PO4 bulunur.

Aynı şekilde, RNA’ya ait nükleotitlerin tümünde, birer tane riboz ve H3PO4 bulunmaktadır.

 Nükleotitler, fosfodiester bağları ile bağlanır. Bu bağ dehidrasyon sentezi sonucunda oluşur.

 Genler, DNA’ya ait nükleotit dizileridir.

Genler, sentezlenecek proteindeki amino asitle- rin diziliş sırasını belirleyerek, proteinin özelliği- ni, dolayısıyla canlının özelliğini belirler.

ENZİMLER

ENZİM: Hücre içindeki tüm biyokimyasal olayları başla- tan ve hızlandıran protein yapısındaki katalizörlerdir.

KATALİZÖR: Kimyasal tepkimeye girerek tepkimeyi hızlandıran ancak tepkime sonunda hiçbir değişikliğe uğramayan maddedir, yani katalizörler tepkime sırasın- da harcanmaz.

1. ENZİMLERİN YAPISI

Enzimler, basit enzim ve birleşik enzim olmak üzere iki farklı yapıda olabilir:

A) BASİT ENZİM

Yapısında sadece protein bulunur. Bileşik enzimlere göre yavaş çalışır. Bileşik bir enzim, 1 saniyede 5 mil- yon tepkimeye katılabilirken, basit enzim olan üreaz enzimi 1 saniyede yaklaşık 30.000 tepkimeye girebilir.

B) BİLEŞİK ENZİM:

Yapısında protein ile birlikte aktivatör (hızlandırıcı) kısım bulunur. Bu aktivatör organik bileşik (çoğunlukla vitamin) ise koenzim, inorganik (daha çok mineral) ise kofaktör adını alır. Protein kısma ise apoenzim denir.

Bileşik enzimlerin esas işi yapan kısmı, koenzim veya kofaktör kısmıdır. Enzimin hangi maddeye etki edeceğini ise protein olan apoenzim belirler.

 Tüm enzimler, genlerin kontrolünde sentezlenir.

Genler, proteinlerin özelliğini belirler ve tüm enzimler protein içerir.

 Apoenzimin ve aktivatörün oluşturduğu yapıya holoenzim denir.

Holoenzimin yapısı;

Apoenzim (protein kısım)

Koenzim veya kofaktör

Aktivatör = Hızlandırıcı

 Bileşik enzimler, aktivatör olmadan çalışamaz. Vita- min veya mineral eksikliğinde hastalıkların oluşması bu özellikten kaynaklanır.

(6)

2. ENZİMLERİN ÖZELLİKLERİ

1) Enzimler kimyasal tepkimelerin başlayabilmesi için gerekli olan aktivasyon enerjisinin miktarını düşü- rür. Bu olay sırasında tepkime özellikleri değişmez.

Yani, tepkimeye katılan madde ve açığa çıkan ürün miktarları değişmez. Ancak daha az enerji harcana- rak aynı tepkime gerçekleştiğinden hücrelerin enerji kazancı olur. Aynı zamanda tepkime hızı da artmış olur.

AKTİVASYON ENERJİSİ: Kimyasal bir tepkimenin başlayabilmesi için gerekli olan en düşük enerji miktarı- dır. Aktivasyon enerjisi engelinin aşılması iki şekilde olabilir:

I. Ortamın ısıtılması II. Katalizör kullanılması

Ancak, canlı organizmalarda, yüksek sıcaklıklarda pro- tein yapısı (dolayısıyla enzim yapısı) bozulduğundan, ortamın ısıtılmasıyla aktivasyon enerjisi engeli aşılamaz.

 A + B  C şeklindeki bir tepkimenin, enzim varlı- ğında ve enzimsiz olarak gerçekleşmesi aşağıdaki grafikle gösterilebilir:

25 15

5 A+B

C II

I Enerji (birim)

Reaksiyonun ilerleme yönü I = Enzimsiz tepkime II = Enzimli tepkime

Grafiğe göre, enzimsiz tepkimede, A + B  C tepki- mesi için 25 – 5 = 20 birim enerji harcanmalıdır. Ancak, aynı tepkime, enzim varlığında gerçekleşirse 15–5 = 10 birim enerji harcanacaktır.

2) Enzimlerin etki ettiği maddelere substrat (etkilenen madde) denir. Bir enzimin, substrata etki edebilmesi için, enzimde bulunan aktif bölgenin substrata uy- gunluk göstermesi gerekir. Bu durum anahtar-kilit ilişkisine benzetilir.

Şekil II Şekil III Son ürün Son ürün

Enzim Aktif bölge Substrat Şekil I

Şekil I: Enzim substrata yaklaşır.

Şekil II: Enzimin aktif bölgesi substrat ile geçici olarak bağlanır.

Şekil III: Substrat parçalandıktan sonra, enzim ayrılır ve defalarca kullanılabilir. Oluşan maddelere son ürün denir.

3) Enzimler tekrar tekrar kullanılabilir, reaksiyon sonu- cunda miktarları değişmez. Ancak belirli bir süre sonra yapısı bozulan enzimler başka enzimler tara- fından parçalanır. Bu enzimler hücre tarafından tek- rar sentezlenir.

4) Enzimler çok hızlı çalışır. Bazı enzimlerin çalışma hızı 1 saniyede 5 milyona kadar ulaşabilir.

5) Her tepkimenin özel bir enzimi vardır. Her enzim belirli bir substrata etki edebilir. Yani her hücrede, tepkime çeşidi kadar enzim çeşidi vardır.

6) Enzimler genellikle çift yönlü çalışır. Bu tepkimelere, tersinir tepkimeler denir.

ÖRNEK:

ADP+Pi + ATPaz enzimi  ATP + H2O + ATPaz enzimi

7) Her bileşik enzimin, belirli bir koenzimi veya kofaktörü vardır. Ancak aynı koenzim veya kofaktör, başka enzimlerle de çalışabilir. Bu nedenle enzim çeşidi, koenzim ve kofaktör çeşidinden fazladır.

ÖRNEK:

Bileşik enzim 1 = Protein a + Ca++

Bileşik enzim 2 = Protein b + Ca++

8) Enzimler genellikle takım halinde çalışır. Yani bir enzimin oluşturduğu son ürün, başka bir enzim için substrat olabilir.

ÖRNEK:

Protein sindirimi:

Protein Pepsin

(mide) Pepton Tripsin Peptit Amino asit (İnce

bağırsak)

Erepsin (İnce bağırsak)

(7)

5 7 6

 Pepsin, tripsin ve erepsin proteaz enzimleridir.

Pepton, pepsin enzimi için son ürün iken, tripsin en- zimi için substrattır.

9) Enzimler, genellikle substratlarına veya katalizledik- leri tepkimeye göre adlandırılır. Substrat veya tep- kime adının sonuna –az eki getirilir.

Substrat Enzim

Nişasta (amiloz) Amilaz

Maltoz Maltaz

Protein Proteaz

Yağ (lipit) Lipaz

ATP ATPaz

Laktoz Laktaz

Tepkime Enzim

Hidroliz Hidrolaz Polimerleşme Polimeraz Oksidasyon Oksidaz

10) Bazı enzimler, hücre dışında da çalışabilir. Canlı organizmada hücre dışında çalışan enzimler sindi- rim enzimleridir.

Enzimlerin görev aldığı olaylarda ATP harcan- mayabilir.

Canlılarda görülen olaylar

Enzimin görev alması

ATP harcanması Sindirim, Kolaylaştırılmış

difüzyon + –

Difüzyon, Osmoz, Diyaliz – –

Aktif taşıma, Sentez olayları, Hücre bölünme- si, Sinirsel iletim gibi diğer olaylar

+ +

(+ : Var, – : Yok)

(Difüzyon, osmoz, diyaliz, kolaylaştırılmış difüzyon olayları pasif taşımadır.)

3. ENZİMLERİN ÇALIŞMASINA ETKİ EDEN FAKTÖRLER

A. Sıcaklık B. Su

C. pH D. Substrat yüzeyi

E. Enzim yoğunluğu F. Substrat yoğunluğu G. Kimyasal maddeler

A) SICAKLIK

Enzimler, protein yapısında olduklarından ortamdaki sıcaklık değişmelerinden etkilenir. Yüksek sıcaklıklarda proteinlerin yapıları bozulur. Bu tepkime tersinir değildir.

Örneğin, yapısında bol miktarda protein bulunan et, pişirilirse yapısı değişir. Pişmiş etin soğutulmasıyla çiğ et oluşmaz. Benzer bir şekilde, yüksek sıcaklıkta bozu- lan enzimler tekrar çalışamaz.

Yapının bozulması olayına denatürasyon denir. (de = olumsuzluk ön eki, natürel = doğal yapı)

Enzimler düşük sıcaklıklarda da çalışamaz. Ancak yapı- ları düşük sıcaklıkta bozulmadığından, ortam sıcaklığı- nın uygun hale gelmesiyle tekrar aktif hale gelirler.

Enzim çalışma hızı

Sıcaklık (C)

0 35 50

Enzimlerin çalışabileceği en uygun sıcaklığa, optimum sıcaklık denir. (optimum = en uygun) İnsanlarda ve bir çok canlıda bu sıcaklık 37C dir.

Ancak soru çözümü yaparken, soruda verilen bilgileri dikkate alınız. 37 C’ye şartlanmayınız.

Enzimlerin çalışabilmesi için ortamda belirli miktar su bulunmalıdır. Düşük su miktarı enzim çalışmasını durdu- rur.

Enzim çalışma hızı

Su (%) 15

(Grafikteki %15 miktarı her enzim için geçerli değildir.

Bazı enzimler %10 su bulunan ortamda da çalışabilir.)

 Bazı besinlerin su kaybetmesi, bu besinlerin uzun süre bozulmadan kalmasını sağlar. Bazı meyvelerin kurutulması bu duruma örnek olarak verilebilir.

C) PH DERECESİ

(Ortamın asit, baz veya nötr olması) Asitler ekşi, bazlar acı tattadır.

pH dereceleri;

0 7 14

Asit özelliği

artar

Baz özelliği

artar Nötr Asit Baz

(8)

Her enzimin çalışabildiği belirli pH aralıkları vardır. İn- sanlarda, sindirim kanalında farklı pH dereceleri görülür.

pH; ağızda, yaklaşık nötr, midede, asit ve incebağırsak- larda baz özelliği gösterir. Buna göre mide enzimleri düşük, incebağırsak enzimleri ise yüksek pH larda çalı- şabilir.

Mide enzimi olan pepsinin, çalışabildiği pH aralıkları;

Enzim çalışma hızı

0 2 6 pH

 Pepsin için optimum pH yaklaşık 2 dir.

D) SUBSTRAT YÜZEYİ

Substrat yüzeyi arttıkça, enzim çalışma hızı artar. Çün- kü enzimler substratın dış yüzeyiyle reaksiyona girer.

Enzim çalışma hızı

Substrat yüzeyi

 Canlılarda görülen sindirim, mekanik (fiziksel) ve kimyasal olmak üzere ikiye ayrılır:

Fiziksel sindirimde, besin yüzeyi (substrat yüzeyi) artırılır. Bu olayda, dişler, dil, sindirim sistemi kasları ve bir karaciğer salgısı olan safra görev alır. Fiziksel sindirim, gerçek sindirim kabul edilmez. Çünkü be- sinler monomerlerine kadar parçalanmaz.

 Safra, yağların yüzeyini artırarak, lipaz enziminin çalışma hızını artırır. Safra, yağları monomerlerine (gliserol ve yağ asitleri) parçalayamaz.

Kimyasal sindirimde, enzimler görev alır. Bu sindi- rim sonucunda besinler, monomerlerine kadar par- çalanır.

E) ENZİM YOĞUNLUĞU

Ortamda yeterli miktarda substrat varsa, enzim yoğun- luğu arttıkça, tepkime hızı da artar.

F) SUBSTRAT YOĞUNLUĞU

Enzimatik tepkimenin olabilmesi için ortamda substrat bulunmalıdır.

 Enzim miktarının sabit tutulduğu bir ortamda, substrat yoğunluğu sürekli artırılırsa aşağıdaki grafik elde edilir:

Enzim çalışma hızı

Substrat yoğunluğu

Enzim çalışma hızının en yüksek değere çıktıktan sonra sabit kalması, aşağıdaki olaylarla açıklanır:

I. Enzim miktarı sabit tutulduğundan, tepkime hızı sürekli artamaz.

II. Substratlar harcanır ancak grafiğe göre substrat yoğunluğu sürekli artırılmaktadır. Bu nedenle tepki- me hızı yavaşlamaz.

G) KİMYASAL MADDELER

Bazı kimyasal maddeler, enzim çalışma hızını artırır. Bu maddelere aktivatör maddeler denir. Mineraller, vita- minler, ATP gibi maddeler aktivatör olabilirken, bazı inaktif enzimler, HCl (hidroklorik asit) ve enterokinaz gibi yapılarla aktifleşebilir.

ÖRNEK:

+ HCl Pepsin

(aktif enzim) Pepsinojen

(inaktif enzim)

+ Enterokinaz Tripsin (aktif enzim) Tripsinojen

(inaktif enzim)

Bazı kimyasal maddeler, aktivatörlerin gösterdiği etkiye zıt etki gösterir. Enzim çalışma hızını yavaşlatan veya durduran bu maddelere inhibitör maddeler denir. (İnhibe etmek = durdurmak)

İNHİBİTÖR ETKİ GÖSTEREN FAKTÖRLER a) Radyasyon = ışınım = yüksek enerji

b) Kurşun, cıva ve siyanür gibi ağır metal iyonları c) Antibiyotik, boya gibi kimyasal maddeler

d) Son ürün yoğunluğunun artması. Tepkime için son ürün olan maddelerin artması, tepkimeyi önce ya- vaşlatır, son ürün yoğunluğu artmaya devam ederse tepkime durur.

ÖRNEK:

Glikoliz tepkimelerinde son ürün pirüvik asittir. Pirüvik asit yoğunluğunun artması, glikolizi yavaşlatır.

(9)

5 7 8 1. Vitaminlere ait olan;

I. Organik yapılı olma II. Hidroliz edilmeme III. Düzenleyici olma IV. Depo edilebilme

özelliklerinden hangileri madensel tuzlara da ait özelliklerdendir?

A) Yalnız II B) I ve III C) II ve IV D) I, II ve III E) II, III ve IV

2. A + B + E I

II C + E + H2O

Yukarıdaki tersinir reaksiyon için aşağıdaki ifadelerden hangisi doğru değildir?

A) I nolu reaksiyon dehidrasyon sentezidir.

B) II nolu reaksiyon sırasında su tüketimi artar.

C) E molekülü enzimdir.

D) A ve B monosakkarit ise C molekülünde gliko- zit bağı vardır.

E) A ve B moleküllerinde bulunan toplam karbon, hidrojen ve oksijen sayısı C molekülündekine eşittir.

3

Disakkarit Canlı Monomer

X Bitki Glikoz + A

Y Hayvan A + B

Z Bitki A + C

Yukarıdaki tabloda bitki ve hayvan hücrelerinde sentezlenen disakkaritler ve monomerleri göste- rilmiştir.

X – Y – Z birbirlerinden farklı disakkaritler olduğuna göre, aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

A) X maltoz şekeridir.

B) B yapıtaşı sadece memeli hayvanların hücrele- rinde bulunur.

C) A, B ve C molekülleri birbirinin izomeri olup hidrolize uğramaz.

D) X in yapısında iki çeşit monomer bulunur.

E) X, Y ve Z disakkaritleri otçul hayvanların sindi- rim kanalında bulunabilir.

4. Beş karbonlu ve altı karbonlu monosakkaritler için aşağıda verilen ifadelerden hangileri ortak- tır?

A) DNA ve RNA nın yapısına katılmak

B) Hidroliz edilmeden hücre zarından geçebilmek C) Birbirlerinin izomeri olmak

D) Dehidrasyon sentezi ile disakkaritleri oluştur- mak

E) Sadece üretici canlılar tarafından üretilmek

5. Yandaki deney tüpüne ilgili sindirim enzimleri

ilave ediliyor. Nişasta

Protein Glikoz Vitamin Su 35C

Bir süre sonra tüpteki hangi maddelerin mikta- rında bir değişme gözlenmez?

A) Vitamin B) Glikoz, Vitamin C) Nişasta, Protein D) Nişasta, Glikoz, su E) Glikoz, Vitamin, Su

6. I. Hücrede aynı miktar yağ ve karbonhidrat kullandığında, yağlar daha fazla enerji verir.

II. Hücrede aynı miktar yağ ve karbonhidrat kullanıldığında, yağlardan daha fazla metabolik su açığa çıkar.

III. Hücrede aynı miktar yağ ve karbonhidrat kullanıldığında, karbonhidratlar daha az oksi- jen tüketilmesine neden olur.

Karbonhidrat ve proteinlerin kullanılması ile ilgili olarak yukarıda verilen bilgilerden hangi- leri doğrudur?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) I, II ve III

7. 190 tane glikoz molekülü içeren bir nişasta molekülünü hidroliz etmek için gereken su; kaç molekül yağın dehidrasyonu sırasında açığa çıkar?

A) 31 B) 63 C) 81 D) 190 E) 189

Ç Ö Z Ü M L Ü T E S T

(10)

8. Aşağıdakilerden hangisi enzimlerin ortak özel- liklerinden değildir?

A) Düşük ve yüksek sıcaklıklarda aktivitelerinin azalması

B) Tekrar tekrar kullanılabilmeleri.

C) Genlerin kontrolünde ribozomda sentezlenme- si

D) Aktivasyon enerjisini artırmaları

E) Aşırı asidik ve bazik ortamda yapılarının bo- zulması

9. Yağ molekülleri, lipaz ve safra tuzlarının bu- lunduğu deney tüpünün sıcaklığı 0C den 80 C ye doğru artırıldıkça deney tüpünde oluşan yağ asiti miktarındaki değişim aşağıdaki grafikler- den hangisinde gösterilmiştir? (Lipaz enzimi ve safra tuzları yağ hidrolizini gerçekleştirebilir.)

Yağ asiti miktarı

Sıcaklık B)

Yağ asiti miktarı

Sıcaklık C)

Yağ asiti miktarı

Sıcaklık D)

Yağ asiti miktarı

Sıcaklık E)

Yağ asiti miktarı

Sıcaklık A)

10. Bazal metabolizma hızı ölçülecek olan bir in- sanda

Glikoz + O2 CO2 + H2O + Enerji III

IV

Laktik asit II

I

ADP + P Isı enerjisi

ATP

reaksiyonlarından hangisini gerçekleştirme- melidir?

A) I B) II C) III D) IV E) V

11.

Girenlerin enerjisi Ürünlerin

enerjisi Enerji

Reaksiyonun koordinatı a

b c

Enzim kullanılmayan reaksiyonun aktifleşme enerjisi Enzim kullanılan reaksiyonun aktifleşme enerjisi Enzimler biyolojik katalizör olup reaksiyonların aktifleşme enerjisini düşürerek reaksiyonları hız- landırırılar.

Buna göre, yukarıdaki grafikte enzim, reaksi- yonda ne kadarlık bir enerji kazancına neden olmuştur?

A) a – b B) b – a C) b – c D) a – c E) a – (b + c)

12. Canlılarda enerji gerektiren reaksiyonların gerçekleşmesinde kullanılan ATP molekülü ile ilgili olarak aşağıdaki ifadelerden hangisi yan- lıştır?

A) Sadece üretici canlılar tarafından üretilebilmesi B) İki tane yüksek enerjili fosfat bağına sahip ol-

ması

C) Hücreden hücreye aktarılamaması

D) Taşıdığı organik bazın DNA ve RNA nükleotitlerinin yapısında da bulunması E) Yapımının endergonik yıkımının ise ekzergonik

özellikte olması

13. Bir DNA molekülünde bulunan toplam nükleotit sayısı a kadar olduğuna göre;

I. Pürin nükleotitlerin sayısı = 2 a

II. Pirimidin nükleotitlerin sayısı + Toplam deoksiriboz sayısı =

2 a 3

III. Toplam hidrojen bağı sayısı = 4

a 5

ifadelerinden hangileri doğrudur?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) I, II ve III

14. Adenin nükleotit sayısı guanin nükleotit sayı- sına eşit olan bir DNA molekülünde toplam hidrojen bağı sayısı 10.000 olduğuna göre top- lam nükleotit sayısı aşağıdakilerden hangisi- dir?

A) 2.000 B) 4.000 C) 6.000

D) 8.000 E) 10.000

(11)

5 8 0 1. Madensel tuzlar inorganik yapılıdır, hidroliz edil-

mezler, kemiklerde depo edilebilirler. Enzimlerde kofaktör olarak kullanıldıklarından düzenleyicidir- ler.

Cevap E’dir.

2. A ve B moleküllerinden ayrılan H+ ve OH- iyonları suyu oluşturur. Bu nedenle A ve B moleküllerinde bulunan toplam C, H ve O sayısı C moleküllünde- kine eşit değildir.

Cevap E’dir.

3. X, Y ve Z birbirinden farklı disakkaritler olduğun- dan Z Sükroz, Y Laktoz, X ise moltozdur. Bu yüz- den X’in yapısında iki çeşit monomer olamaz.

Cevap D’dir.

4. Beş karbonlu ve altı karbonlu monosakkaritler hidroliz edilmeden hücre zarından geçebilirler.

Cevap B’dir.

5. Nişasta azalır, glikoz artar. Protein azalır, aminoa- sit artar. Su sindirim sırasında kullanılır. Vitamin miktarı değişmez.

Cevap A’dır.

6. Yağlar oksijenli solunumda kullanıldığından daha fazla enerji, CO2 ve H2O açığa çıkar.

Cevap E’dir.

7. Nişasta + 189 H2O  190 Glikoz

189 Yağ asiti + 63 Gliserol  63 Yağ + 189 H2O Cevap B’dir.

8. Enzimler aktivasyon enerjisini artırmaz, aksine azaltarak reaksiyonu hızlandırır.

Cevap D’dir.

9. 0 C de enzimler bozulmadığından sıcaklık uygun düzeye yaklaştıkça yağ hidrolizi artar. Sıcaklık çok yükselince enzimler bozulur ve yağ hidrolizi durur.

Yağ asiti sabit kalır.

Cevap C’dir.

10. Laktik asit kaslara ulaşan O2 yeterli olmadığında Bazal metabolizma sırasında bu düzeyde bir kas hareketi olmamalıdır.

Cevap A’dır.

11. Enzimler reaksiyonun gerçekleşmesi için gerekli aktifleşme enerjisini düşerek reaksiyonu hızlandı- rır. Enzim kullanılmayan reaksiyon aktifleşme enerjisi a, kullanılan b olduğundan kazanç a – b olmalıdır.

Cevap A’dır.

12. ATP bütün canlılar tarafından üretilip tüketilen bir moleküldür.

Cevap A’dır.

13. Nükleotitlerin çeşidi bilinemeden hidrojen bağları- nın sayısı bilinemez.

Cevap D’dir.

14. A = T G  C

a a a a

2a 3a

Hidrojen bağı Hidrojen bağı

5a

Toplam hidrojen bağı

5a = toplam hidrojen bağı 4a = toplam nükleotit sayısı 5a = 10. 000 ise

4a = 8.000 dir.

Cevap D’dir.

Ç Ö Z Ü M L E R

(12)

1. Reaksiyon hızı

Zaman

0 t1 t2 t3

Belirli miktarda substrat bulunan deney tüpüne uygun sindirim enzimleri belirli zaman aralıklarında eklendiğinde enzim reaksiyon hızının zamana bağlı değişimi aşağıdaki grafikteki gibi oluyor.

Bu grafiğe göre,

I. t1 ortama enzim eklenmiş olabilir.

II. t2 – t3 zaman aralığında ortam sıcaklığı arttı- rılmış olabilir.

III. t1 de aralığında ortama aktivatör madde ek- lenmiş olabilir.

ifadelerinden hangileri doğrudur?

A) Yalnız I B) Yalnız III C) I ve II D) II ve III E) I, II ve III

2. Bir bilim adamı enzimlerle ilgili yapmış olduğu deneyler sonucunda enzimlerin,

– Yapısında aminoasitlerin bulunduğunu, – Aktivasyon enerjisini düşürdüğünü,

– Reaksiyon sonunda değişmeden çıktığını saptamıştır.

Bu bilim adamının elde ettiği verilere uygun olarak kuracağı en kapsamlı hipotez aşağıdaki- lerden hangisidir?

A) Enzimler sadece hücre içinde aktiftir.

B) Enzimler protein yapılı biyolojik katalizörlerdir.

C) Enzimler tepkime hızını arttırırlar.

D) Her enzim özel bir moleküle etki eder.

E) Enzimler tekrar tekrar kullanılır.

3. Bir enzimin sentezi sırasında, I. ATP miktarının azalması, II. Peptid bağlarının kurulması, III. Metal iyonlarının kullanılması

olaylarından hangileri her zaman gerçek- leşmez?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III

4. Reaksiyon hızı

pH Y

0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 Z

X

İnsanların sindirim sisteminde görev yapan X, Y ve Z enzimlerinin ortam pH’ına bağlı enzim reaksiyon hızında meydana gelen değişim yukarıdaki grafik- te gösterilmiştir.

Grafiğe göre, aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

A) Nötr ortamda Y ve Z enzimleri aktiftir.

B) Ortamın pH değeri 1 - 2 arasında olduğunda X, Y ve Z enzimleri aktivite göstermez.

C) Z enziminin optimum çalıştığı pH değerinde X ve Y enzimleri de aktiftir.

D) Y ve Z enzimlerinin çalışabildiği optimum pH değerleri farklıdır.

E) X enziminin çalışabildiği optimum pH değerin- de Y ve Z enzimleri aktif değildir.

5. Aşağıdaki grafiklerde enzim tepkime hızının su miktarı, sıcaklık miktarı ve aktivatör madde mikta- rına göre değişimi ifade edilmiştir.

Su miktarı

Tepkime hızı Tepkime hızı

Ürün miktarı

Aktivatör madde miktarı I

Sıcaklık (C) II

III

0 35 55

I, II ve III numaralı grafiklerden hangileri doğru- dur?

A) Yalnız III B) I ve II C) I ve III D) II ve III E) I, II ve III

6. İnsan vücudunda görev yapan tüm enzimler için,

I. Optimum pH değeri II. Optimum sıcaklık değeri III. Maksimum sıcaklık değeri özelliklerinden hangileri ortaktır?

A) Yalnız II B) Yalnız III C) I ve II D) II ve III E) I, II ve III

K O N U T E K R A R T E S T İ

(13)

5 8 2 7. Belirli miktar substrat ve substrata uygun en-

zimin bulunduğu deney tüpünde enzim reaksi- yon hızının sıcaklığa bağlı değişimi aşağıdaki grafiklerden hangisindeki gibi olması beklenir?

A) Reaksiyon hızı

Sıcaklık (C)

B) Reaksiyon hızı

C) Reaksiyon hızı D) Reaksiyon hızı

E) Reaksiyon hızı

10 20 30 40 50 10 20 30 40 50

10 20 30 40 50 10 20 30 40 50

10 20 30 40 50

Sıcaklık (C)

Sıcaklık (C)

Sıcaklık (C)

Sıcaklık (C)

8. Canlılarda görülen aşağıdaki olayların hangi- sinde enzimler görev almaz?

A) Etil alkol fermantasyonu B) Osmoz

C) Biyosentez D) Hidroliz E) Kemosentez

9. Enzim çalışma hızının, I. Enzim miktarının artması II. Ortam sıcaklığının azalması III. Ortamdaki su yoğunluğunun artması

olaylarından hangilerine bağlı olarak artması beklenir?

A) Yalnız II B) Yalnız III C) I ve II D) II ve III E) I, II ve III

10. Enzimlerle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?

A) Enzimlerin tümü çift yönlü çalışır.

B) Enzimler substratlara özgüdür.

C) Bir enzim birden fazla kofaktör ile çalışır.

D) Enzimler aktivasyon enerjisini düşürürler.

E) İnhibitör maddeler enzim etkinliğini arttırır.

11.

2 ml H2O2 Parça karaciğer

I

2 ml H2O2 Haşlanmış karaciğer

II

2 ml H2O2

Ezilmiş karaciğer III

Uygun deney koşullarında eşit miktarda hidrojen peroksit (H2O2) bulunan deney tüplerine yukarıdaki işlemler yapılmıştır.

Buna göre, I, II ve III numaralı deney tüplerin- den hangilerinde O2 açığa çıkar?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve III D) II ve III E) I, II ve III

12. Enzimatik bir tepkimede birim zamanda oluşan ürün miktarının artmasına,

I. Ortam sıcaklığının artmasına, II. Substrat yüzey alanının artması III. pH değerinin artması

olaylarından hangileri neden olabilir?

A) Yalnız I B) I ve II C) II ve III D) I ve III E) I, II ve III

13. Sağlıklı bir insanda hormonlar ve enzimler ile ilgili,

I. Protein yapılı olma II. Düzenleyici görev yapma

III. Eksikliğinde metabolik bozukluklara neden olma

özelliklerinden hangileri ortak olabilir?

A) Yalnız II B) I ve II C) II ve III D) I ve III E) I, II ve III

14. – Yağ asidi + gliserol Lipaz Yağ + 3H2O – Yağ + 3H2O Lipaz Yağ asidi + gliserol Yukarıdaki tepkimeler enzimlere ait aşağıdaki özelliklerden hangisi ile ilgilidir?

A) Substratlara özgü olma B) Çift yönlü çalışma C) Hücre dışında aktif olma D) Protein yapıda olma

E) Aktivasyon enerjisini düşürme

Referanslar

Benzer Belgeler

c) Isı ile timi, mad de ler de ki son yö rün ge de bu lu- nan elek tron lar la ger çek le şir. Isı nan elek tron la- rın ki ne tik ener ji le ri ar tar ve da ha hız lı ha

carpi düzeyinde eklemin caudal yüzü üzerinde dorsalde carpal kemikler ve eklem kapsülü; palmarda da ligamentum carpi palmare transversum tarafından şekillendirilen

Önden kazıyıp öne boşaltan yükleyicilerle çalışmada yükleme yapılan taşıtın hareket yeteneğinden yararlanılarak, fazla manevra yapılmaksızın çevrim daha kısa

Bu nedenle önce akım ayar tuşu sağa doğru az bir miktar çevrilerek, kırmızı lamba sönüp.. “C.V.”lambası yeşil olarak yanıncaya kadar bir miktar

Şekildeki levha, farklı metallerden yapılmış dikdörtgen bi- çimli, ince, düzgün ve türdeş K, L, M, N parçalarından oluşmuştur. Bu levhanın kütle merkezi O

Kömür geçmiş zamanlarda bitki kalıntılarının biyolojik ve fiziksel olarak değişimleri sonucunda önce linyit kömür sonra taş kömürü ve son olarak Antrasit kömür

Rusya’nın diğer piyasalara göre durumu aşağıdaki grafikte gösterildi. QQQQ hariç tüm yatırım araçlarına karşı performans hızlanarak yükseliyor.. Sonuç: İMKB,