b a h ç e l i e v ö z l e m i v e
a t r i u m I u ev t i p i
Kentlerde nufus yoğunlaştıkça tek a Helik evler azalmakta, bunların yerini blok apartmanlar almaktadır.
Batıdaki 1920 lerin (citĞ jardins) bah-çeli evlerinden oluşan mahalleler artık inşa edilmedikleri gibi, arsaların çok pa-halı olmasından tek ailelik evler de yapı-lamamaktadır.
Takriben yirrrti yıl önce, İsviçre'de Zürih gölünün bir yakasında villalardan oluşan bir mahalleyi gezerken, dostum mimar Seyfi Sonad, ^burası milyonerler mahallesidir demrş, izah etmişti. Burada toprak o kadar pahalıdır ki, bu villalar-da ancak zenginler oturabilmektedir!
Şimdi aynı durumu bizde de görüyo-ruz. Tek, müstakil bir eve sahip olabil-mek bir -lükstür. Oysa, çok katlı ve çok daireli bloklarda oturan ailelerin bu ya-şam tarzından bir çok şikâyetleri vardır. Sosyal ve ruhsal açıdan oluşan bu olum-suz yönler daima insanlara küçük müsta-kil, düz ayak bir eve sahip olmak özlemi-ni veriyor. Bir kaç yıl önce bir dostum, hayat boyu yaptığı ekonomi ve emekli ikramlyesile satın aldığı çok daireli bir apartımandaki hayata bir türlü uyum sağ-layamadığı için, küçük, müstakil bir ev aramış fakat bulamamıştı. Nihayet muh-taç olduğu sükOnu, izmir'in bir ilçesinde buldu!
Çok katlı bloklarda merdivenler, a-sansörler, bilhassa yaşlılar ve çocuklar İçin sorun yaratmaktadır. Elektrik kesil-meleri ve arızaları yüzünden yüzlerce ba-samağı tırmanmak mecburiyeti emniyet ve sağlık açısından mahzurlu olmaktadır. Ayrıca çocuklar oyun saatlerinde ailesi-nin kontrolundan çomaktadırlar. Merdi-ven yuvalarında, asansörlerde meydana gelen hava cereyanları apartıman sakin-leri üzerinde olumsuz etkiler yapmakta-dır. Yüksek bloklarda oturan ev kadınla-rının doğadan kopukluk ve devamlı bir yalnızlık hissine kapıldıkları batı ülkele-rinde yapılan araştırmalarda meydana
çrk-Birbirlerine yakın bloklardaki pence-relerin aile mahremiyetini kaldırdığı, dai-reler arasındaki duvarların inceliği, ses ve gürültüyü gerektiği gibi kesmemesi ayrı mahsurlardır.
Yüksek toplu konutlarda oturanlar bu nedenlerle bunalımlı geçen kış mev-siminden sonra, olanak buldukları nisbet-te, tatillerini sayfiyelerde, kamplarda ge-çirmeğe can atarlar!
Bir aile kadını için Fransızların pta-in - pied tabir ettikleri bizim düz ayak dediğimiz bir evde oturmak bir idealdir. Toplumca özlemi çekilen bu tip ev yapı-mı ise başta arsa spekülasyonu nedenile gün geçtikçe zorlaşmaktadır.
Batılı mimarlar müstakil, tek ailelik ev sorununa bir çözüm aramışlar ve at-rium ev tipini .geliştirmişlerdir.
Bu tip evlerin sağladığı avantajları şöyle sıralayabiliriz: Şekil (1)
1 — Arsada % 100 ekonomi — Bahçe ortasında bir ev 500 M2 — Bitişik nizamda bir ev 400 M2 — Bahçeli «ıra ev 300 M2 arsa gerektirirken "avlulu (atrium) ev için 250 îM2 arsa yeterli olmak-ta.
2 — Özerk ve mahrem bir yaşam sağla-nabilmekte,
3 — Aile kadını bahçede çocuklarını de-vamlı kontrol altında tutabilmekte, 4 — Bahçe kültürü ile uğraş imkânı
ya-ratılmaktadır.
Batıda ve iskandinav ülkelerinde ge-liştirilen planlar L, T, U şeklinde ve nadi-ren merkezi bir avlu (atrium) etrafında gruplanmış piyeslerden oluşmaktadır. Fa-kat, en çok L şeklindeki köşe ve I plânlı tipler uygulanıyor. Şekil (2)
Aslında eski Yunan ve «oma mima-risindeki atriumlu evlerden esinlenilerek geliştirilen bu plânlar günümüz ekonomik ve sosyal koşullarına uyum sağlamakta-dır. Arkeolojik kazılarda meydana çıkarı-lan Pompeideki (3) ev en tipik oçıkarı-lanıdır. Mısır'da İsa'dan önce 1500 de, flrienne-de İ. Ö. 400 i erflrienne-de, Çin'flrienne-de daha eski ta-rihlerde yapılmış bu tip evlerde araların-da farklılıklar olmakla esas tema birdir.
O günkü dışa kapalı yaşamın başlıca nedeni emniyet ve korunmadır. Bu kriter orta çağda, hatta, daha sonraları bile ge-çerli olmuş sosyal yapımıza da uyduğu için ev, konak, kule gibi çeşitli şekiller-de Osmanlı sivil mimarisine şekiller-de yansrmış-Osmanlı egemenliğindeki Rumeli ve Anadolu evlerinde bu şeklin tesirlerini görmekteyiz.
18. Yüzyılda yapılmış Kula evleri dört etrafı duvarla kapalı tek girişi olan bir bahçe üzerinde, bu bahçeye bakan I. kat-taki hayat ile bir tür (atrium) evlerdir. (4)
Bu güzel örnekler batılı mimarların günümüzde uyguladıkları plân konsepsi-yonuna çok yakındır.
Son zamanlarda ülkemizde toplu ko-nut inşası teşebbüsleri artmaktadır. Yeni yerleşim plânlarında belli oranda ve belli bir bölümünde atrium ev tipleri düşünül-mesi, yerinde bir hareket olacaktır.
Sayfalarımızda, batıda ve bilhassa Skandinav Ökelerinde yapılmış bu tür ev topluluklarından örnekleri vermekteyiz.
Mimarlarımızın bu 'konuya eğilecekle-rini ümit ederken "küçük bir oranda da ol-sa, halkımıza sakin, mahrem ve rahat bir yaşam sağlayacak avlulu evler yapımının geliştirilmesini dilemekteyiz.
»OOm* 9.50 m*
t
a H x n o
sn
aTl
b Şekil 2— Muhtelif atrium ev tipleri şemaları sı-rasile merkezî avlu U, T şekilli plân-lar. (L) köşe ve (i) yan bahçeli tip-ler. Son iki tip en çok uygulanmakta-dır.
— (L) köşe plânlı iki ev. 75-110 m2 ye kadar ve 1-3 yatak odalı olan bu tipte evlerin oturma, mutfak, banyo gibi piyesleri birbirlerine yak-laşık standarttadır.
— Kula'da 18. y.y. da inşa edilmiş iki katlı bir ev - (kaçıklar evi) diye tanı-nan bu bina geliştirilmiş bir atrium evden başka bir şey değildir. — Atrium ev tipinin arsada sağladığı
ekonomiyi gösteren şema.
— (L) köşe planı tipte (b) şekli bahçele-rin yanyana gelmemesi itibarile tercih edilir.
- İngiltere'de inşa edilmiş (I) plânlı av-lulu ev. 1974 de Belçika da uluslar-arası tek ailelik ev I. ödülünü
kazan-— Finlandiya'da inşa edilen (I) plânlı av-lulu eve bir örnek.
1 — Vestibulum 2 — Atrium 3 — fmpluvium 4 — Peristyl 5 — Exedra
Pompei : Roma devrinden kalan en iyi korunmuş evler Pompeide'dir.
Bu bakımdan bugünkü atrium evler-le detay ve şehirsel doku açısından karşılaştırılmaları enteresan olur. Pompei -deki bu evler İtalyan ve Yunan yapı tar-zının özelliklerini taşırlar ve 400 senelik
bir yapı evrimini gözler önüne sererler. Bu zaman aşımına paralel olarak planla-rın büyüyüp açıldığı, evlerin de genişle-yip çeşitli bölümlere ayrıldığı görülüyor. Buna rağmen temel prensipler aynı kal-makta, sokakların iki yanına dizilen evle-rin bir veya iki iç avlusu bulunmakta ve evin bütün odaları pencere ve kapılarla bu avlulara açılmaktadır. Yapı evriminin ilk safhalarında evin bütün odalarının or-tadaki atrium etrafında kümelendiği, bazı durumlarda arkaya ayrı. bir bahçe daha ilâve edildiği görülüyor. Yunan kültürü-nün gittikçe artan tesirile Yunan evinin bazı özellikleri de lâtin kültürüne adapte edilerek Romalılar tarafından kullanılma' ğa başlandı. En önemli tesiri peristil teş-kil ediyordu. Bu sütunlu avlu, Yunan evin-deki Andronitis'in Roma mimarisinevin-deki karşılığıdır. Buna ilâve olarak Triclinum, exedra ve Oecus da uygulanmıştır. Mi-lâttan önce II. y.y. da iki avlulu "atrium ve peristil" ev yapımına son verildi. Da-ha sonra sadece plân tipinde gelişmeler (iki atriumlu, iki peristilli evler) görüldü. Pompei'de görülen ve Vitruve tara-fından anlatılan çeşitli atrium tipleri kar-şılaştırıldığında atriumun gerçek anlamı ve yapılmasındaki maksat'da göz önüne alınırsa günümüzdeki ev bahçelerile öz-deleştiği, bugün ev bahçelerinin eski at-riumların yerini aldığı görülür.
3 — İsviçre (Bâle) mimarları H. Löw. Manz.
Ayrium ismi lâtince "ater" (siyah) kelimesinden türemiştir. Atrium = siyah oda. Başlangıçta ortadaki atrium da evin ocağı da bulunur ve ocak yandıkça oda-nın duvarlarını siyah is örterdi. Sonraları ocak mutfağa taşındı, atrium'da evin av-lusu olarak kullanılmaya başlandı ise de ismi olduğu gibi kaldı.
Çeviri : Mimar Ziya N. Kara Kaynaklar :
1 — Exemples de maisons â patio en milieu urbain - Editions E y r o 11 e s 2 — Paulhans Peters Atriumhauser
-Verlag Georg D. W. Callvvey 3 — Habitation de plain - pied - Meyer
Bohe - Editions Julius Hoffman Ver-lag
4 — Kula evleri - Y. Mimar Yılmaz Tosun 5 — Zones d'habitat - Editions Eyrolles