• Sonuç bulunamadı

BALIK HASTALIKLARI Prof. Dr. Ertan Emek Onuk Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Su Ürünleri Hastalıkları Anabilim Dalı, Samsun, TÜRKİYE

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "BALIK HASTALIKLARI Prof. Dr. Ertan Emek Onuk Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Su Ürünleri Hastalıkları Anabilim Dalı, Samsun, TÜRKİYE"

Copied!
206
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

BALIK HASTALIKLARI

Prof. Dr. Ertan Emek Onuk

Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Su Ürünleri Hastalıkları Anabilim Dalı, Samsun,

TÜRKİYE

(2)
(3)
(4)
(5)
(6)
(7)
(8)
(9)

Enfeksiyöz Hastalıkların

Başlıca Nedenleri

Bakteri (54.9%)

Virus (22.6%) Mantar

(3.1%) Nedenleri

Parazit (19.4%)

(10)

BALIKLARIN BAŞLICA BAKTERİYEL HASTALIKLARI

(11)

GRAM NEGATIF BAKTERILERIN NEDEN OLDUĞU HASTALıKLAR

HASTALıKLAR

(12)

FRUNKULOZİS (FURUNCULOSIS)

Aeromonas salmonicida’nın neden olduğu septisemik infeksiyona furunculozis adı septisemik infeksiyona furunculozis adı

verilmektedir.

(13)

ETİYOLOJİ

Etken Aeromonas salmonicida bu tür içinde beş alt tür bulunur A. salmonicida subsp. salmonicida A. salmonicida subsp. achromogenes A. salmonicida subsp. achromogenes A. salmonicida subsp. masoucida

A. salmonicida subsp. pectinolytica A. salmonicida subsp. simithia

(14)

Gram negatif, çomak/kokobasil

Fakültatif anaerobik

Flagellasız ve hareketsizdirler,

Optimum üreme ısıları 22-25 °C’dir, 37 °C’de üremezler.

% 0,85 NaCl içeren ortamda gelişebilir.

Kanlı agarda yuvarlak, düzgün kenarlı, konveks ve hemolitik koloniler oluştururlar.

A. salmonicida subsp. salmonicida nutrient agarda ve

A. salmonicida subsp. salmonicida nutrient agarda ve frunkulosis agarda kahverengi pigment üretir.

Etken arabinoz, trehaloz, galaktoz ve mannoz pozitif,

Üreaz, ramnoz, sorboz, sorbitol, laktoz ve rafinoz negatiftir.

A. salmonicida subsp. salmonicida sukroz ve indol, subsp.

achromogenes eskülin, arabinoz ve mannitol negatiftir, subsp. masoucida bu özellikler yönünden pozitiftir.

(15)
(16)

EPİZOOTİYOLOJİ

İnfeksiyona, başta salmonidler olmak üzere nonsalmonid diğer balık familyalarında da rastlanılmaktadır.

Hastalıkların çıkış ve yayılışında

Uygun olmayan çevresel koşullar, stres, suyun kalitesinin iyi olmaması, populasyonun sıklığı, bakım besleme düzensizliği, yem kalitesinin bozuk olması, nakiller, havuzlara dışarıdan kontrolsüz olarak balık konulması, havuzlarda aktarmalı su kullanılması, bakıcıların bilgi ve deneyim noksanlıkları ve ihmalleri, su kuşları, havuzlarda hasta ve hasta görünümlü, portör, asemptomatik, kronik, bakıcıların bilgi ve deneyim noksanlıkları ve ihmalleri, su kuşları, havuzlarda hasta ve hasta görünümlü, portör, asemptomatik, kronik, gizli, infekte ve ölü hayvanların bulunması, kontamine yem ve materyaller, balıkların türü, yaşı ve duyarlılıkları

Balıkların vücudunda çeşitli nedenlerin etkisi altında oluşan makroskopik ve mikroskopik portrantelerden mikroorganizmaların girmesi, yerleşmesi ve yayılarak infeksiyon ve hastalık oluşturması bakımından birinci dereceden öneme sahiptirler.

(17)

Gençler ile yumurtlama döneminde olan ergin balıklar genellikle daha duyarlıdır. Salmonidlerden Gökkuşağı alabalığı etkene karşı dirençlidir. Kahverengi alabalık, dere alabalığı ve Atlantik salmonlar hastalığa çok duyarlıdırlar. Yüksek sıcaklık, düşük oksijen ve yoğun stoklama koşullarında her yaştaki balıkta infeksiyon duyarlıdırlar. Yüksek sıcaklık, düşük oksijen ve yoğun stoklama koşullarında her yaştaki balıkta infeksiyon oluşmaktadır.

(18)

Hastalığın yayılması, seyri ve şiddeti üzerinde 1) Çevresel koşullar

2) Balığa ilgili hususlar (duyarlılık, populasyon fazlalığı) 3) Etkenin virulansı, miktarı, girişi rol oynar.

Sadece havuzlarda yetiştirilen değil, doğada serbest yaşayan balıklarda da görülür.

Etken sağlam görünüşlü balıkların bağırsaklarında bulunabilir (Latent enfeksiyon). Bunlar enfeksiyonu bulaştırırlar.

Sağlam balıklar mikropla bulaşık suda birkaç gün tutulduğunda

Sağlam balıklar mikropla bulaşık suda birkaç gün tutulduğunda enfeksiyona yakalanırlar.

Hastalık sağlam balıklara:

1- Kontamine yem, gıda ve suların alınması 2- Deri ve solungaçlardaki lezyonlardan

3- İnfekte yumurtalarla

4- Yumurta yolu ile anaçtan yavruya (transovarien, vertikal) 5- Argulus gibi kan emen balık parazitleri

Yoluyla bulaşabilmektedir.

(19)

PATOGENEZ

Vücuda çeşitli yollardan giren mikroorganizmalar kan damarlarına ulaşınca çok çabuk üreyerek kan dolaşımı ile bütün doku ve organlara yayılır (Septisemi).

Damar çeperinde meydana gelen zedelenmelerden dışarı sızan kan nedeniyle kaslarda ve subkutan dokularda hemorojilere rastlanılır.

Bu alanlarda mikroorganizmalar üreyerek abselerin ve lezyonların

Bu alanlarda mikroorganizmalar üreyerek abselerin ve lezyonların meydana gelmesine neden olurlar.

Lezyonlar büyüyerek genişlerler ve sayılarında da artmalar meydana gelir.

İçerileri koyu kırmızı renkte bir sıvı ile dolar ve böylece furunkuller ve nekrotik alanlar oluşur. Bu alanlar açıldığı zaman kenarları muntazam olmayan ülserler oluşur.

(20)

SEMPTOMLAR

Subakut

Subakut veyaveya kronikkronik formuformu

Bu formlarda hastalık belirtileri tam şekillenir.

Vücutta furunküller meydana gelir

Açılan frunküllerin içlerinden irinli bir eksudat gelir ve yerlerinde 2-15 mm çapında kenarları kalkık lezyonlar oluşur.

lezyonlar oluşur.

Zamanla bu ülserler birbirleriyle birleşip genişleyebileceği gibi, kendiliğinden iyileşebilir ve yerlerinde koyu renkli bir skatriks bırakırlar.

Ayrıca ekzoftalmus, yüzgeçlerde kanamalar, dokularda ve kaslarda hemorajiler görülür. Hastalığın bu formu genellikle düşük mortaliteyle seyreder.

(21)
(22)
(23)
(24)
(25)
(26)

Akut formu Akut formu

Yavru ve erişkin balıklarda en sık rastlanan formdur.

Dış belirtiler pek belirgin değilse de septisemi, renk koyulaşması, iştahsızlık, yüzgeç tabanında hemorajilerle karakterizedir.

Yüksek oranda mortaliteyle seyreder.

Yüksek oranda mortaliteyle seyreder.

Perakut

Perakut formuformu

Renk koyulaşması, erken ölüm ve ekzoftalmus görülür.

(27)

Nekropsi Bulguları Nekropsi Bulguları

Karın boşluğunda kanlı-seröz bir sıvı birikimi

Damarlarda dolgunluk

Bağırsakta yangısel reaksiyonlarBağırsakta yangısel reaksiyonlar

Karaciğerde hemoraji,

Dalakta büyüme,

Böbrekte nekrozlar dikkati çeker.

(28)

TEŞHİS:

Semptomlar, lezyonlar ve nekropsi bulguları değerlendirilir.

Kesin tanı için laboratuvar muayenesi yapmak gerekir.

11-- MikroskobiMikroskobi

Lezyonlardan, akıntılardan ve iç organlardan alınan örneklerden frotiler hazırlanarak Gram boyama yapılır.

Tek tek yada gruplar halinde Gram negatif çomaklar

Tek tek yada gruplar halinde Gram negatif çomaklar 22-- KültürKültür

İç organlardan alınan materyallerden TSA, BHIA, FA ekim

20-22 °C’de 2-5 gün inkubasyan

Üreyen kolonilerden Gram boyama 33-- Biyokimyasal testlerBiyokimyasal testler

(29)
(30)
(31)
(32)

KORUMA VE KONTROL

1. Deneyimli ve bilgili personel

2. Kuluçkahane ve havuzların kontrolü

3. İnfeksiyonun girişinin engellenmesi

4. Su aktarmalı havuzların kullanılmaması

5. Karışık balık içeren havuzların kullanılmaması Kuluçkahane ve havuzlardaki suların kontrolü

6. Kuluçkahane ve havuzlardaki suların kontrolü

7. İyi bakım ve beslemenin uygulanması

8. Her türlü stres faktörünün giderilmesi

9. Populasyon sıklığının normal sınırlarda tutulması

10. Dezenfeksiyon

11. immunizasyon

(33)

SAĞALTıM

Hastalar ve şüpheliler hemen ayrılarak özel yerlere alınırlar.

Sulfanamidler, nitrofuranlar ve antiseptik banyoları

banyoları

Sulfamerazine; 6 g/45 kg balık / 10 gün

Furazolidone; 75-100 mg/kg balık / 10 gün

(34)

H

AREKETLI

A

EROMONAS

İ

NFEKSIYONLARı

Balıklarda infeksiyonlara neden olan hareketli Aeromonas’lar;

A. hydrophila A. caviae

A. sobria’dır.

A. sobria’dır.

Bu türler içerisinde en çok karşılaşılan hareketli Aeromonas infeksiyonları A. hydrophila’dan kaynaklanmaktadır

(35)

ETIYOLOJI

Tek tek yada ikili olarak bulunurlar

Tek polar flagella

Logaritmik üreme evresinde lateral flagella

Optimum üreme ısıları 28 °C’dir. Maksimum 38-41 °C, minimum 5 °C’dir

NA’da düzgün yuvarlak kenarlı, konveks, pigmentsiz, s tipli koloniler, çoğu şuş KA’da hemoliz

NA’da düzgün yuvarlak kenarlı, konveks, pigmentsiz, s tipli koloniler, çoğu şuş KA’da hemoliz

Hareketli Aeromonas türlerinin tümü mannitol, trehaloz, fruktoz, galaktoz, nişasta, lesitinaz, fosfotaz pozitif, sorboz, eritrol, raffinoz, ornitin dekarboksiloz, fenilalanin deamilaz negatiftir.

% 3.5 NaCl ürer, % 5 üremez.

A. hydrophila ve A. caviae; eskülin, histidin, arginin, arabinoz ve salisin pozitif, A. sobria ise negatiftir.

(36)

DNA Hibridizasyon

Grubu (HG)

Referans Türler Genotipik Türler Fenotipik Türler

1 ATCC 7966T A. hydrophila A. hydrophila

2 ATCC 14715T A. bestiarum A. hydrophila-like

3 ATCC 33658T A. salmonicida A. salmonicida subsp. salmonicida

3 ATCC 33659T A. salmonicida A. salmonicida subsp.

achromogenes

3 ATCC 27013T A. salmonicida A. salmonicida subsp. masoucidaa

3 ATCC 49393T A. salmonicida A. salmonicida subsp. smithia

3 CDC 0434-84 (DS), Popof C316 İsimlendirilememiş A. hydrophila-like

4 ATCC 15468T A. caviae A. caviae

5A CDC 0862-83 (DS) A. media A. caviae-like

5B CDC 0435-84 (DS) A. media A. media

5B ATCC 33907T A. media A. media

6 ATCC 23309T, NCMB 74T A. eucrenophila A. eucrenophila

7 CIP 7433T, NCMB12065T A. sorbia A. sorbia

8X CDC 0437-84 (DS) A. veronii A. sorbia

8Y ATCC 9071 (RS) A. veronii A.veronii biovar sorbia

9 ATCC 49568T A. jandaei A. jandaei

10 ATCC 35624T A. veronii biovar veronii A. veronii biovar veronii

11 ATCC 35941 (RS) İsimlendirilememiş Aeromonas sp.

(Ornithine pozitif)

12 ATCC 43700T A. schubertii A. schubertii

13 ATCC 43946 (RS) Aeromonas Group 501 A. schubertii-like

14 ATCC 49657T A. trota A. trota

15 ATCC 51208T, CECT 4199T A. allosaccharophila A. allosaccharophila

16 ATCC 51929T, CECT 4342T A. encheleia A. encheleia

17 LMG 17541T A. popoffii A. popoffii

(37)

İnsanlarda hastalık oluşturan olan aeromonadlar septisemi, yara enfeksiyonu, menenjit, peritonit ve karaciğer fonksiyon bozukluğu gibi çok değişik enfeksiyonlar ile ortaya çıkabilmektedir.

Bazı türler ise enterotoksin üretmesi nedeniyle gastrointestinal sistem hastalıklarına neden gastrointestinal sistem hastalıklarına neden olabilmektedirler.

(38)

Aeromonas hydrophila on BA Aeromonas hydrophila on MCA

Aeromonas hydrophila Gram stain

(39)

Aeromonas janadaei on BA Aeromonas janadaei on MCA

(40)

Aeromonas veronii ssp. sobria

(41)

EPIDEMIYOLOJI

Doğal ortamları deniz ve tatlı sulardır. Lağım sularından kaynak sularına kadar her türlü su örneğinde bulunabilirler. Kirli sularda daha çok A. caviae, temiz sularda A. hydrophila ve A.

sorbia suşlarına rastlanılır. Sularda hareketli Aeromonas oranı sıcak mevsimlerde yükselir, soğuk mevsimlerde düşer.

Sulardaki yaygın varlığı nedeniyle etkenler tatlı su ve deniz balıklarının, kabuklu hayvanların, ve amfibianların bağırsak florasında ve vücut yüzeylerinde bulunurlar.

balıklarının, kabuklu hayvanların, ve amfibianların bağırsak florasında ve vücut yüzeylerinde bulunurlar.

A. hydrophila deniz ve tatlı su balıkları dışında sürüngenler, invertebratalar ve insanlarında dahil olduğu bir çok memelide hastalık etkeni olarak belirtilmiştir. Morina balıklarındaki ülserlerden ve tatlı su balıklarının çeşitli bölgelerinden A.

hydrophila izole edilmiştir. A. hydrophila toprak havuzlarda yetiştiriciliği yapılan bir veya iki yıllık çipura balıklarından da izole edilmiştir.

(42)

A. hydrophila sağlıklı balıkların solungaç ve bağırsaklarından izole edilmiştir.

Etken portör ve hasta balıklar ile diğer duyarlı vertebralılar tarafından suya saçılır. Hasta ve hastalığı atlatan balıkların bu etkenin kaynağı olduğu düşünülmektedir.

Balık paraziti copepodların ve yuvarlak kurtların

Balık paraziti copepodların ve yuvarlak kurtların hastalığı yaydığı, ayrıca yoğun balık stokları, elleme, yüksek su sıcaklığı, düşük oksijen ve yetersiz beslemenin hastalığın çıkışını kolaylaştırdığı belirtilmiştir.

(43)

KLINIK SEMPTOMLAR VE NEKROPSI BULGULAR

Deride ve kaslarda hemorajik ve ülseratif lezyonlar, ekzoftalmus, asites yüzgeçlerde erozyon görülür.

Nekropside, iç organlarda hemoraji, karın boşluğunda kanlı sıvı

Nekropside, iç organlarda hemoraji, karın boşluğunda kanlı sıvı birikimi, dalak ve böbrekte büyüme tespit edilmiştir.

(44)

KORUMA VE KONTROL

Hastalıktan korunmak için hijyenik tedbirlere uyulması ve su kalitesinin yüksek tutulması gereklidir.

Tedavide antibiyogram sonuçları doğrultusunda sulfametazin

Tedavide antibiyogram sonuçları doğrultusunda sulfametazin 200-300 mg/kg canlı ağırlık dozunda 10 gün, kloramfenikol 50-70 mg/kg dozunda 5-10 gün kullanılabilir.

(45)

VİBRİYOZİS (VIBRIYOSIS)

Tuzlu sularda yetiştiriciliği yapılan balıkların en önemli ve en iyi bilinen hastalıklarından birisi Vibriosis’tir. Vibriosis, deniz balıklarında büyük kayıplara neden olduğu gibi tatlı ve acı sularda yetiştiriciliği yapılan balıklarda da yüksek mortaliteye neden olmaktadır.

Vibrio cinsi içerisinde 63 tür bulunmaktadır. Bu türler insanlarda ve su hayvanlarında infeksiyona neden olmaktadırlar.

ve su hayvanlarında infeksiyona neden olmaktadırlar.

Vibrionaceae familyası içerisinde, marine kültürde ekonomik olarak en ciddi hastalık nedeni olan türler;

Listonella anguillarum (V. anguillarum) Vibrio ordalii

V. alginolyticus V. salmonicida

V. vulnificus biyotip 2 yer almaktadır.

(46)

ETIYOLOJI

Gram negatif, aerobik

Düz veya kıvrık çomaklar şeklinde mikroorganizmalardır.

Kılıflı flagella ile aktif hareket ederler

Çoğu suşların üreme gereksinimleri mineral madde, tuz ve glikozdan ibarettir

Alkali koşullarda pH 10’a kadar toleranslıdır

Alkali koşullarda pH 10’a kadar toleranslıdır

Tüm suşlar 20 °C’de, çoğu 30 °C’de memelilerde infeksiyon oluşturanlar 37 °C’de ürerler

Katı besi yerlerinde 18-24 saat içinde düzgün kenarlı, konveks, kirli beyaz renkli S tipi koloniler oluştururlar

(47)

Listonella anguillarum on BA

Listonella anguillarum on BA Listonella anguillarum on MSA

(48)

Vibrio ordalii on MSA-B, 2 days

(49)

Vibrio vulnificus on MSA

(50)

Tüm türler Vibriostatik ajan O-129’a duyarlıdır.

Flagellar (H) ve Somatik (O) antijenlerine sahiptirler.

Polar flagella antijeni tüm vibrio cinsi için ortaktır, lateral

Polar flagella antijeni tüm vibrio cinsi için ortaktır, lateral flagella antijenleri türler arasında farklılık gösterebilir.

Somatik antijenleri klinik suşların tiplendirilmesinde kullanılır.

(51)

L. ANGUILLARUM (V. ANGUILLARUM)

L. anguillarum, klasik vibriozis hastalığının etiyolojik ajanıdır, ekonomik olarak önemli bir çok ılık ve soğuk suda yaşayan balık türlerinde tipik hemorojik septisemiye neden olur.

Bu türler içerisinde Pasifik ve Atlantik salmonlar, gökkuşağı

Bu türler içerisinde Pasifik ve Atlantik salmonlar, gökkuşağı alabalıkları, kalkan, levrek, morina, çipura, Avrupa ve Japon yılan balığı yer almaktadır.

(52)

Var olan L. anguillarum izolatları arasında toplam 23 O (O1-O23) serotipi bilinmesine rağmen, sadece serotip O1, O2 ve daha küçük derecede serotip O3 mortalitiler ile ilişkilidir.

Kalan serotiplerin çevresel türler olduğu düşünülmektedir ve sadece nadir olarak balıklardaki vibriozis vakalarından izole edilmişlerdir.

Antijenik olarak homojen olan serotip O1’den farklı olarak, serotip O2 ve O3 antijenik heterojenite gösterir ve her bir serotip iki alt guruba ayrılmıştır; O2a ve O2b, olarak, serotip O2 ve O3 antijenik heterojenite gösterir ve her bir serotip iki alt guruba ayrılmıştır; O2a ve O2b, O3A ve O3B.

Alt grup O2a hem salmonid hem de nonsalmonid balıklarda görülürken alt grup O2b sadece marine balıklarında saptanmaktadır.

Serotip O3’e bağlı alt grup O3A balık hastalıklarından elde edilmiş, O3B sadece çevresel türlerden oluşmaktadır.

(53)

L. anguillarum deniz ortamının normal mikroflorasının bir parçasıdır.

Bu bakteri deniz balıklarının normal mikroflorasında da bulunmaktadır. Bu yüzden balıklar her an bu patojen ile karşı karşıyadır.

Bakterinin sayısı su sıcaklığına bağlı olarak yazın artmakta kışın ise azalmaktadır.

İnfeksiyon daha ziyade, suların optimal fiziksel, kimyasal ve biyolojik parametrelerinin değişmesi, balık populasyonunun İnfeksiyon daha ziyade, suların optimal fiziksel, kimyasal ve biyolojik parametrelerinin değişmesi, balık populasyonunun normal limitlerin üzerinde bulunması, balıklarda değişik nedenlerin etkisi altında portantrelerin oluşması ve diğer stres faktörlerinin fazla etkin olduğu durumlarda ortaya çıkmakta ve kolayca yayılmaktadır.

Stok yoğunluğu, tuzluluk ve organik atıkların yüksek olduğu, parazitlerin bulunduğu, elle muamelenin yapıldığı durumlarda balık strese girmekte ve hastalığa kolay yakalamaktadır.

(54)

Vibriosis, deniz balıklarında su sıcaklığının yükseldiği, oksijenin az olduğu yaz aylarında, kötü hijyen koşullarında artış gösterir.

Tatlı sularda ise 1-4 °C gibi düşük sıcaklıklarda görülebilmektedir.

Ağır metallerin balık üzerindeki mukus tabakasını denatüre etmesi nedeniyle hastalığın ortaya çıkışını kolaylaştırdığı ileri sürülmektedir. Bu nedenle CuSO4 banyoları Vibriosis’in artmasında önemli role sahiptir.

Salmonidler ve alabalıklarda 10-11 °C’de yılan balıklarında 15-16 °C altındaki sıcaklıklarda hastalık ortaya çıkmaktadır. Suda ağır metallerin bulunması (10 µg/ml demir, 30-60 µg/ml bakır) risk altındaki sıcaklıklarda hastalık ortaya çıkmaktadır. Suda ağır metallerin bulunması (10 µg/ml demir, 30-60 µg/ml bakır) risk faktörüdür. Bu nedenle balıkların bulunduğu ünitelerde bakır kaplamalar bulunmamalıdır.

Vibriosis deniz balıklarında yaygın olarak görülmekte olup, deniz balığı organlarıyla beslenen tatlı su balıklarında da hastalığın görüldüğü belirtilmiştir. İnfekte gıdaların ağız yoluyla verilmesiyle de hastalık bulaşmaktadır. Bu nedenle balık yetiştiriciliğinde kullanılan taze yemler pastörize edilmeden balıklara verilmemelidir.

(55)

VV.. ordaliiordalii:: Önceleri V. anguillarum biyotip II olarak tanımlanmış olup Avustralya, kuzey Amerika ve Japonya’da bir çok balık türünde görülen infeksiyonlardan izole edilmiştir.

VV.. salmonicidasalmonicida:: Hitra’ hastalığının’ veya ‘soğuk su vibriozisinin’

etiyolojik ajanıdır. Şiddetli anemi ve yaygın hemoroji ile karakterizedir, özellikle, internal organların çevresindeki yapılarda (abdominal yağ, böbrek). Sadece 15 °C’nin altındaki sıcaklıklarda ve kan ile zenginleştirilmiş ortamlarda ürerler.

sıcaklıklarda ve kan ile zenginleştirilmiş ortamlarda ürerler.

Kanada, Norveç ve UK’de salmonoid balıklarda ve Morina balıklarında izole edilmiştir.

VV.. vulnificusvulnificus:: iki biyotipden oluşmaktadır. Biyotip 1 opurtunistik insan patojenidir ve balıkların tutulması veya yenilmesi sonucu hastalık oluştururlar. Biotip 2 ise Yılan balıkları için virulentdir.

(56)

PATOJENITE

Vücuda giren mikroorganizmalar dermise buradan kas dokusu ve damarlara kadar ulaşarak üremelerine devam ederler. Damar cidarlarının zedelenmesi ile özellikle ventral bölgede hemorajiler meydana gelir.

Bakteri kan yoluyla bütün vücuda yayılır. Hastalığın ilerlediği olaylarda, vücut yüzeyinde içleri kan, lökosit ve bakteriyle dolu kabarcıklar teşekkül eder. Bunlar bakteriyle dolu kabarcıklar teşekkül eder. Bunlar büyüyüp olgunlaşarak açılır kenarları oval veya yuvarlak ülserler oluşur. İnfeksiyon bu hali ile ülseratif hemorajik septisemi karakteri gösterir.

Vibriosis deniz balıklarında % 40-60 oranında ölümlere neden olurken salmonid balıklarında bu oran % 90’a kadar ulaşabilmektedir.

(57)

KLINIK SEMPTOMLAR VE NEKROPSI BULGULAR

Hastalığın inkübasyon süresi doğal koşullar altında 7-10 gün arasında değişmektedir.

Hasta balıklarda durgunluk, su yüzeyinde yüzme, hareket ve denge bozuklukları, deride kararma, pullarda dökülme ve ülserler görülür. İnfeksiyonun ilerlediği durumlarda teşhise yardımcı olacak özel semptomlar görülmeye başlar.

görülür. İnfeksiyonun ilerlediği durumlarda teşhise yardımcı olacak özel semptomlar görülmeye başlar.

Hastalığın klinik ve nekropsi bulguları oldukça belirgindir.

İnfekte balıklarda, deri renginin solması, abdominal kaslarda kırmızı nekrotik lezyonlar, ağızda, yüzgeç tabanlarında, solungaçların üzerinde ve çevresinde eritemler gözlenir

(58)

Hastalık, balıklarda başlıca üç klinik formda seyreder;

Akut

Akut formform;;

Kısa sürede ölüm şekillenir. Şişkin koyu renkli deri lezyonları görülür. Ülserler derinleşip nekrotik odaklar oluşturabilir.

Nekropside; İç organların tümünde konjesyon, hemoraji ve ödem şekillenir. Kalp ve solungaç Nekropside; İç organların tümünde konjesyon, hemoraji ve ödem şekillenir. Kalp ve solungaç yüzeylerinde hemorajik odaklar görülür.

(59)

Kronik

Kronik formform;;

Kaslarda derin nekrotik lezyonlar

Deride lezyonlar şekillenip granulamatoz bir yapı alır.

Solungaçlarda solgunluk ve karın boşluğunda hemorajiler Pektoral ve pelvik yüzgeçlerde kanamalar,

Operkulumda ventral ve yanlarda, ağzın içinde ve etrafında ve anüs civarında kızarıklıklar

Eksoftalmus,

Vucudun çeşitli yerlerinde kabarcıklar, abseler, ülserler Nekropside; İç organlarda yaygın bir hiperemi,

Dalak, böbrek ve karaciğerde şişkinlik,

Karın boşluğunda kanlı bir sıvı birikimi ve hava kesesinde kızarıklık oluşur.

Vücutta oluşan yaygın kanamalar ve eritemler nedeniyle, balıklar kızıl bir renk alırlar ve bunun içinde bu hastalığa Kızıl hastalık (Red pest) denilmiştir.

(60)

Per

Per--akut formakut form

Genellikle yavru balıklarda görülen ve yüksek mortalite ile seyreden formdur. Anorexia ve deride koyulaşmanın dışında herhangi bir semptom görülmez.

dışında herhangi bir semptom görülmez.

(61)
(62)
(63)

V.ANGUILLARUM ENFEKSIYONUNDA OLUŞAN DERI LEZYONU.

(64)

V.ANGUILLARUM ENFEKSIYONU.

(65)

Kronik vibrioziste oral ülserasyon.

(66)
(67)
(68)
(69)

TEŞHİS:

Semptomlar, lezyonlar ve nekropsi bulguları değerlendirilir.

Kesin tanı için laboratuvar muayenesi yapmak gerekir.

11-- MikroskobiMikroskobi

Öldürülen balıklardan alınan iç organlar (dalak, karaciğer, böbrek, kalp) alınan örneklerden frotiler hazırlanarak Gram boyama yapılır.

Gram negatif düz veya virgül biçiminde mikroorganizmalarGram negatif düz veya virgül biçiminde mikroorganizmalar 22-- KültürKültür

İç organlardan alınan materyallerden TSA, BHIA, ekim

20-22 °C’de 2-3 gün inkubasyan

Üreyen kolonilerden Gram boyama 33-- Biyokimyasal testlerBiyokimyasal testler

Pozitif antiserum ile çabuk lam ağlutinasyon testi

(70)

KORUMA VE KONTROL

1. Her türlü stres faktörü minimal düzeye indirilir.

2. Çevre koşulları düzenlenir.

3. Balık populasyonu normal limitlerde tutulur.

4. İyi bir bakım-besleme uygulanır.

5. Hastalar, hasta görünümlü olan balıklar hemen çıkarılır.

Canlı hastalar ayrı havuzlarda sağaltıma tutulurlar.

Canlı hastalar ayrı havuzlarda sağaltıma tutulurlar.

6. Dışarıdan işletmeye kontrolsüz veya karantinasız balık veya balık yumurtası sokulmamalıdır.

7. Dezenfeksiyon

8. Deneyimli ve bilgili personel

9. Kuluçkahane ve havuzlardaki suların kontrolü

10. immunizasyon

(71)

SAĞALTıM

Bütün infeksiyoz hastalıklarda olduğu gibi Vibriosisde de en etkin kontrol yöntemi aşılamadır. Vibriosiste enjeksiyon yöntemiyle aşılama sadece 15 gr’dan büyük salmonid balıklarında yapılmaktadır. Deniz balıklarında bu yöntemin kullanılması zaiyat meydana getirmesi nedeniyle tercih edilmemektedir. 1-4 gr arasındaki deniz balıkları immersiyon yöntemiyle aşılmaktadır.

Hastalığın tedavisi yem içerisine katılan kemoterapötiklerle yapılabilir.

yapılabilir.

Tedavinin başarısını artırmak için antibiyogram sonuçlarına göre uygun kemoterapötiği kullanmak gereklidir. Bu amaçla sulfametazin 100-200 mg/kg canlı balık ağırlığı dozunda 10-20 gün, oksitetrasiklin 50mg/kg dozunda 10 gün, oksolinik asit 5mg/kg dozunda 10 gün, flumequin 12 mg/kg dozunda 7 gün kullanılabilir. Kemoterapötiklerle birlikte balığın direncini artırmak için vitamin komplekslerinin verilmesi faydalı olmaktadır.

(72)

Bu genusa ait balıklarda enfeksiyona neden olan 2 tür bulunmaktadır. Bunlar;

Flavobacterium columnare

Flavobacterium Genusu

Flavobacterium columnare

Flavobacterium psychrophilum

(73)

Flavobacterium (F.) psychrophilum salmonid, cyprinid ve diğer tatlı su balıklarında bakteriyel soğuk su hastalığı (Bacterial Cold Water Disease-BCWD) ve gökkuşağı alabalığı Water Disease-BCWD) ve gökkuşağı alabalığı fry sendromu’nun (Rainbow Trout Fry Syndrome-RTFS) etiyolojik ajanıdır (Shotts ve Starliper 1999).

(74)

TARİHÇE

Bakteriyel soğuk su hastalığı, ilk kez 1941 ve 1945 yıllarında Batı Virginia’da gökkuşağı alabalığı yavruları arasında meydana gelen iki salgında ortaya çıkmıştır.

Hastalığın patolojisi 1946 yılında rapor edilmiştir.

Klinik bulgulara dayanılarak hastalık Pedünkül Hastalığı olarak adlandırılmıştır.

Hasta balıkların lezyonlu bölgelerinde uzun ince basil kümeleri saptanmış ancak etken izolasyonu yapılamamıştır.

saptanmış ancak etken izolasyonu yapılamamıştır.

Bir sonraki salgın 1948 yılında Amerika’nın Washington eyaletinde coho salmon (Oncorhynchus kisutch) balıklarında görülmüştür.

Hastalıkta saptanan patolojik bulguların daha önceki salgınlardaki bulgular ile aynı olduğu bildirilmiştir.

F. psychrophilum ilk olarak bu salgın sırasında hasta balıkların böbrek ve eksternal lezyonlarından izole edilmiş ve etken Cytophaga (C.) psychrophila olarak adlandırılmıştır.

(75)

Hastalığın 10 °C’nin altındaki su sıcaklığında görülmüş olması nedeniyle hastalığın tanımlanmasında düşük sıcaklık hastalığı terimi kullanılmış, ilerleyen yıllarda BCWD terimi daha yaygın bir kullanım bulmuştur.

daha yaygın bir kullanım bulmuştur.

Avrupa’da ise etkenin gökkuşağı alabalığı yavrularında meydana getirdiği hastalığın tanımlanmasında fry mortaliy syndrome ve RTFS terimleri kullanılmıştır.

(76)

TAKSONOMİ

İlk izolasyon sonrası bakteri Myxobacteriales takımı içerisinde sınıflandırılmış ve 25 °C’nin üzerindeki sıcaklıklarda ürememesi nedeniyle C.

psychrophila olarak adlandırılmıştır.

İlerleyen yıllarda bakterinin DNA ve fenotipik özellikleri üzerine yapılan çalışmalar ile bakteri özellikleri üzerine yapılan çalışmalar ile bakteri Flexibacter genusu içerisinde dahil edilmiş ve Flexibacter psychrophilus olarak önermişlerdir.

Son olarak bakterinin DNA-rRNA hibridizasyonu, yağ asiti ve protein profili incelenmiş ve bakteriyi Flavobacterium genusuna dahil ederek F.

psychrophilum olarak adlandırılmıştır.

(77)

ETİYOLOJİ

F. psychrophilum hücreleri Gram negatif, ince, uçları yuvarlak çomaklardır.

Katı besiyerlerinde genellikle 1-5 mm çapında dairesel, konveks, opak, pürüzsüz ve parlak koloniler görülür.

Ayrıca düzensiz kenarlı, yaygın tipte koloni

Ayrıca düzensiz kenarlı, yaygın tipte koloni morfolojisine sahip olduğu da bilinmektedir.

Bu organizmaların genel özelliği, katı besi yerleri üzerinde sarıdan sarımsı-kahverengiye doğru giden veya turuncu renkte pigment üretmeleridir.

Kayma hareketi F. psychrophilum için genel bir özelliktir.

(78)
(79)
(80)
(81)

F. psychrophilum’un AO agar üzerindeki koloni morfolojisi ve Flexirubin tip pigment üretimi

(82)
(83)

ÖNEMLI BIYOKIMYASAL TESTLER

kuvvetli aerobiktir

flexirubin tip pigment üretme

sitokrom oksidaz ve katalaz (+)

jelatin, tirozin ve kazeini hidroliz (+)

eskülini hidrolize (-)

Kongo red’i absorbe (-)

H2S, indol, lizin ve ornitin dekarboksilaz (-)

H2S, indol, lizin ve ornitin dekarboksilaz (-)

Nitrat, Voges-Prouskauer (-)

Albumin, kazein, kollajen, fibrinojen, jelatin, hemoglobin ve tirozin’i hidrolizi (+)

(84)

EPİDEMİYOLOJİ

F. psychrophilum ilk olarak Kuzey Amerika kıtasında

Kuzey Amerika dışında 1987 yılında Almanya

Tüm Dünyada Yaygın Dağılım (Avustralya, Belçika, Danimarka, Finlandiya, Fransa, İngiltere, İspanya, İsveç, İtalya, Japonya, Kanada, Kore ve Şili)

İsveç, İtalya, Japonya, Kanada, Kore ve Şili)

Ülkemizde F. psychrophilum ilk kez 1997 yılında gökkuşağı alabalıklarından izole edilmiştir (Balta 1997). Sonraki yıllarda etken oldukça yaygın bir dağılım göstermiş ve ülkenin farklı coğrafik bölgelerinden izole edilmiştir (Çağırgan ve ark 1997;

Korun ve Timur 2001; Diler ve ark 2003; Didinen ve ark 2007; Boyacıoğlu 2007; Kum ve ark 2008; Kayış ve ark 2009; Kubilay ve ark 2009).

(85)

F. psychrophilum vücuda deri ve solungaçlarda meydana gelen portantrelerden girerek enfeksiyon oluşturur.

Etken sağlıklı balıkların vücut yüzeyinde ve iç organlarında, hasta balıkların deri lezyonlarında ve deri mukus tabakasında bulunmaktadır.

Yapılan çalışmalar herhangi bir klinik belirti göstermeyen anaç balıklardan F. psychrophilum’un izole göstermeyen anaç balıklardan F. psychrophilum’un izole edildiğini ve bu balıkların enfeksiyonun taşıyıcısı olduğu göstermiştir.

Anaç gökkuşağı alabalıklarının sperm ve yumurta sıvılarından F. psychrophilum’un saptanması etkenin anaç balıklardan yumurta yoluyla yavru balıklara transovarien (vertikal) olarak bulaştığını göstermektedir.

Çeşitli çalışmalarda çevresel su kaynaklarından, kuluçkahane sularından, derelerde bulunan taşların üzerindeki yosunlardan, solungaç yıkantı örneklerinden

(86)

SEMPTOMLAR

Hastalığını mortalite oranı hastalıktan etkilenen balığın boyutuna göre değişmektedir. İnkubasyon süresi 3-6 gündür.

Tipik lezyonlar önce sırt yüzgecinde başlar, sonra kaudal yüzgece ulaşır. Lezyonlar küçük, gri-beyaz kaudal yüzgece ulaşır. Lezyonlar küçük, gri-beyaz lekeler halinde görülürler.

Kaudal yüzgecin radiusları çıkar, bazen bunlarda yok olarak omurga arkadan görülür.

Etkenlere iç organlarda (kalp, karaciğer, böbrek) ve solungaçlarda rastlanır. Buralarda da nekrotik odaklar vardır.

(87)

FLEXIBACTER PSYCHROPHILUS ENFEKSIYONU

(88)

FLEXIBACTER PSYCHROPHILUSUN NEDEN OLDUĞU DERIN ÜLSER

(89)
(90)

CYTOPHAGA-LIKE BACTERININ NEDEN OLDUĞU KUYRUK LEZYONU

(91)
(92)
(93)
(94)
(95)

TEŞHİS

Konvansiyonel mikrobiyolojik metotlar

Floresans poliklonal antikorlar

Enzyme linked immunosorbent testi (ELISA)

Polimeraz Zincir Reaksiyonu (PZR)

(96)

F. psychrophilum’un İzolasyonu

Anacker Ordal (AO) Agar

%0.5 tripton, %0.05 yeast ekstrakt, %0.02 sodyum asetat, %0.02 beef ekstrakt, %0.9 agar, pH 7.2-7.4

Medium K

%0.5 beef ekstrakt, % 0.6 kazein, %0.2 tripton, %0.1

%0.5 beef ekstrakt, % 0.6 kazein, %0.2 tripton, %0.1 yeast ekstrakt, %0.1 kalsiyum klorür, %1.5 agar, pH 7.0

18C’de 4-7 gün inkubasyon

(97)

Sarı Renkli Koloniler Gram Özelliği

Mikroskobik Morfoloji

F. psychrophilum’un İdentifikasyonu

Gram Negatif Uzun-ince çomaklar Hareket Özelliği

Tanımlayıcı Biyokimyasal Testler

Flexirubin tip pigment

Katalaz aktivitesi

Oksidaz aktivitesi

Hidrojen sülfür testi (H2S),

ONPG (beta-galaktosidaz)

Eskülin testi

Gliding Hareket

Flexirubin tip pigment üreten

Katalaz (+)

Oksidaz (+)

Hidrojen sülfür (H2S) (-)

ONPG (beta-galaktosidaz) (-)

Eskülin (-)

(98)

F. psychrophilum spesifik PCR, 1088 bp.

M; Moleküler ağırlık standardı (100-1500 bp) 1; F. psychrophilum ATCC 49510, 2-4; F. psychrophilum saha izolatları, 5; F. psychrophilum pozitif doku örneği, 6; F. columnare ATCC 49512

(99)

SAĞALTIM

Verilere göre, hastalığın önlenmesinde veya salgınların kontrol altına alınmasında kullanılabilir ticari bir aşı bulunmamaktadır.

Hastalığın tedavisi, hızlı teşhis yöntemlerine ve antibiyogram sonuçlarına bağlı olarak yapılmaktadır

(100)

FLAVOBACTERIUM COLUMNARE

Mikroorganizmanın bazı şuşları kolisin (bakteriosin) benzeri bir madde sentezler. Bu esasa göre 9 bakteriosin tipine ve Alabalıklar üzerinde yapılan deneysel çalışmalara göre, 4 virulens kategorisine ayrılır.

11-- YüksekYüksek virulenslivirulensli suşlarsuşlar:: 24 saatte % 100 öldürücü 11-- YüksekYüksek virulenslivirulensli suşlarsuşlar:: 24 saatte % 100 öldürücü 22-- OrtaOrta virulenslivirulensli suşlarsuşlar:: 24-48 saatte % 100 öldürücü

33-- İntermedierİntermedier virulenslivirulensli suşlarsuşlar:: 48-96 saatte % 100 öldürücü

44-- ZayıfZayıf virulenslivirulensli suşlarsuşlar:: 96 saatten sonra % 100 öldürücü Virulens ile serogruplar birbirlerine bağımlı değildir.

Yüksek veya düşük virulense sahip suşlar aynı serogrup içerisinde bulunabilir.

(101)

EPIZOOTIYOLOJI

Etken 36 balık türününde tespit edilmiştir. Bu balık türleri arasında kanal yayını, sazan, altın balık, yılan balığı, tilapya, Gökkuşağı alabalığı, kahverengi alabalık yer almaktadır

Kolumnaris bir yaz hastalığıdır. Hastalığın çıkış oranı Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında yüksektir.

Mikroorganizma vücuda portantrelerden girerek infeksiyon oluşturur.

Gençler erginlere oranla daha duyarlıdır.

Gençler erginlere oranla daha duyarlıdır.

Etken normal balıkların vücut yüzeylerinde ve solungaçlarında bulunabilmektedir. İnfeksiyon, lezyonlardan dışarı çıkarak sulara karışan etkenler tarafından meydana getirilir. Ayrıca kalabalık balık havuzlarında balıkların birbirine çok yakın olmaları ve temas etmeleri de kontak infeksiyonun gelişmesinde en büyük faktörü oluşturur.

Kolumnaris hastalığı genellikle 18-22 o C su sıcaklığının olduğu bölgelerde ortaya çıkar. 15 oC’nin altında nadiren ölümlere neden olur. Sudaki çözünmüş oksijen ve azot miktarının artması ölümlerin yükselmesine neden olmaktadır

(102)

SEMPTOMLAR

Hastalığın inkubasyon süresi duyarlı balıklarda, etkenin virulensine, giriş yoluna, miktarına, su sıcaklığının yüksekliğine ve diğer olumsuz çevre şartlarının etkinliğine göre değişebilir. Bu süre 1-5 gün arasındadır.

süre 1-5 gün arasındadır.

(103)

İnfeksiyon duyarlı balıklarda, genellikle, perakut, akut ve subakut bir klinik seyir izler.

Perakut form: klinik belirti yok, ölüm

Akut ve Subakut form: genel semptomların yanı sıra, balıkların kafa, yüzgeçler, solungaçlar ve derisi üzerinde küçük gri-beyaz zımba deliği şeklinde lezyonlar görülür. Bu odaklar üzerinde deri nekroze olur ve dökülür yada bu odaklar üzerinde deri nekroze olur ve dökülür yada bu lezyonlar genişleyerek yaygın nekrotik alanlara döner ve yüzgeçlerde erozyonlar meydana gelir.

Solungaç flamentleri aşınmadan dolayı süpürge ucu gibi bir görünüm alır. Kolomnaris hastalığında lezyonlar genellikle yüzeyde meydana gelir, iç organlar da bozukluklara rastlanmaz

(104)

Balıkların solungaçlarında, derilerinde ve yüzgeçlerinde kahverengiden yeşilimsi-kahverengi renge doğru giden renkte lezyonlar şekillenir. Bakteri solungaç yüzeyine bağlanır ve çoğalır, en sonunda solungaç flamentlerini kaplar. Bu da hücrelerin ölmesini beraberinde getirir. Solungaç parçaları bakteri tarafından üretilen protein ve kıkırdak yıkımlayıcı enzimler sayesinde aşınır.

(105)

FIGURE 1. YELLOW PIGMENTED COLUMNARIS BACTERIA HAVE INFECTED THE GILLS OF THIS CHANNEL CATFISH, CAUSING EROSION.

FIGURE 2. THE CHARACTERISTIC WHITE SADDLEBACK LESION CAUSED BY FLAVOBACTERIUM COLUMNARE IS SEEN ON THIS RAINBOW TROUT FINGERLING.

FIGURE 3. THE YELLOW MUCOUS GROWTH OF COLUMNARIS BACTERIA IS SEEN IN AND AROUND THE MOUTH OF THIS CHANNEL CAT-FISH.

(106)

SOLUNGAÇ LAMELLERINDE YERLEŞMIŞ FLAMANTÖZ BAKTERILER

(107)

Flexibacter columnaris enfeksiyonu

(108)

Gökkuşağı alabalığında klasik pedinkül lezyonu

(109)

TEŞHİS:

11-- MikroskobiMikroskobi

Lezyonlu bölgeden alınan örneklerden frotiler hazırlanarak Gram boyama yapılır.

Gram negatif kısa veya uzun çomaklar

22-- KültürKültür

Alınan materyallerden aerobik koşullarda ekim

20-22 °C’de 2-5 gün inkubasyan

Üreyen kolonilerden Gram boyama

Üreyen kolonilerden Gram boyama

33-- Biyokimyasal testlerBiyokimyasal testler

Tavşanlardan hazırlanan antiserum ile çabuk lam ağlutinasyon testi

The ability to grow on a medium containing neomycin and polymyxin B

Production of yellow pigmented rhizoid (root-like in appearance) colonies

Production of a gelatin-degrading enzyme

Binding of congo red dye to the colony

Production of a chondroitin sulfate-degrading enzyme.

(110)

SAĞALTıM

İnfeksiyon sonucu oluşan lezyonlar her ne kadar eksternal iseler de, kas dokuları da diğer mikroorganizmalarla kontamine olabilir.

Bu nedenle sağaltımda bu durum dikkate alınarak antibakteriyel ilaçların kullanılması önerilmektedir.

Oksitetrasiklin 50-75 mg/kg canlı ağırlık dozunda 10 gün, sulfametazin 220 mg/kg dozunda 10 gün kullanılabilir.

(111)

TUZLU SU (DENIZ) KOLUMNARIS HASTALıĞı MARINE FLEKSIBAKTERIOZIS

Tenacibaculum maritimum (eskiden, Cytophaga marina, Flexibacter marinus ve F. maritimus) deniz balıklarında flexibacteriosis hastalığının etiyolojik ajanıdır.

Marine fleleksibakteriozis Avrupa’da, Japonya’da, Kuzey Amerika’da ve Avustralya’da kültür balıklarında ve vahşi balıklarda yaygın bir dağılım göstermektedir.

Kültür balıklarının arasında kalkan, dilbalığı, çipura, levrek ve salmonidler yer almaktadır.

Kültür balıklarının arasında kalkan, dilbalığı, çipura, levrek ve salmonidler yer almaktadır.

Hem yetişkin hem de genç balıklar bu hastalıktan etkilenebilmesine rağmen, genç balıklar daha şiddetli olarak etkilenmektedirler.

Hastalığın prevalansı yüksek sıcaklıklarda artmaktadır (15 °C üstü)

Su sıcaklığına ek olarak hastalık bir çok çevresel faktörden (stres) ve konakçı ile ilgili faktörlerden (deri yüzeyi şartları) etkilenmektedir.

Genel olarak hastalıktan etkilenmiş balıklarda aşınmış ve hemorojik ağız, ülseratif deri lezyonları ve kuyruk çürümeleri görülmektedir.

(112)

Klinik belirtiler, yanında solungaçlardan veya lezyonlu bölgeden alınan örneklerden yapılan gram boyama

sonucunda görülen uzun çomaklar hastalığın teşhis edilmesinde ilk aşama olarak kullanılır.

Elde edilen ilk bulgular patojenin uygun besi yerlerinde veya spesifik moleküler tekniklerin kullanılmasıyla izole veya spesifik moleküler tekniklerin kullanılmasıyla izole edilerek desteklenmesi gerekir.

Flexibacter maritusmus medium etkenin izolasyonunda en etkili sonucu vermektedir.

F. maritimus’un tipik kolonileri soluk sarı renkte, düz, ile düzgün olmayan kenarlıdır.

(113)

BAKTERIYEL SOLUNGAÇ HASTALıĞı (BACTERIAL GILL DISEASE)

Bakteriyel solungaç hastalığı salmonidlerde, sazan ve yılan balığında solungaçların konjesyonu, epitel hücrelerin hiperplasisi, balığında solungaçların konjesyonu, epitel hücrelerin hiperplasisi, solungaç lamellerinin birbirine yapışması, dejenerasyonu ve nekrozu ile ortaya çıkan bulaşıcı ve öldürücü bir infeksiyondur.

(114)

E

TIYOLOJI

İnfeksiyon olgularında genellikle Flavobacterium branchiophila ve daha az olarak Flavobacterium aquatilis neden olmaktadır.

Gram negetif, aerobik, sporsuz, kapsülsüz, hareketsiz (kayma hareketi yok) mo.’lar

Koloniler, S tipli, konveks, kenarları düzgün

Katalaz, oksidaz, fosfataz pozitif

Etkenin morfolojik karakteri, ürediği ortamın türüne, çevresel

Etkenin morfolojik karakteri, ürediği ortamın türüne, çevresel koşullara, kültürlerin yaşına göre değişiklik gösterebilir.

Kısa çomaklardan, flamentöz formlara kadar varyasyon gösterir.

Flexirubin pigmenti, % 20 KOH, kahve rengine dönüşüm

(115)

E

PIZOOTIYOLOJI

Hastalığa her yaştaki balıklarda rastlanılmasına karşın genç ve yavrular daha duyarlıdır. Kırmızı som balığı bu hastalığa karşı en duyarlı türdür.

Hastalığın ortaya çıkışı som balıklarının yavru döneminde artış gösterir.

Bakteri balıkların solungaçlarında ve vücut yüzeyinde bulunur.

İnfeksiyon sırasında sayılarında artış saptanır. İnfeksiyona 2 °C ve 20 °C sıcaklıklarda rastlanılmaktadır.

Solungaçlar üzerine yerleşmiş olan mo’ların çok fazla üremesi

Solungaçlar üzerine yerleşmiş olan mo’ların çok fazla üremesi sonucu oluşan irritasyonlar, solungaç epitel hücrelerinin hiperplazi’sine ve fazla mukoid salgı salgılamasına yol açmaktadır.

Solungaçlar başlangıçta hiperemik sonraları ise solgun bir renk alır. Mukoid salgı, solungaç lamellerinin birbirine yapışmasına neden olur.

Flamentlerin uçları kalınlaşır ve ileri vakalarda nekroz olabilir.

Mukoid salgı aynı zamanda gaz alışverişine de mani olur, bu sebten hayvan Anoxia sonucu ölebilir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bir başka çalışma örneğinde de hemşirelik öğrencilerinin ekip çalışması tutum ölçeği puan ortalamasının benzer şekilde yüksek (111.65±13.78) olduğu ve

Bıomerıeux Apı-Web Yazılım Su Ürünleri Hastalıkları AbD Bakteriyel İdentifikasyon Işık mikroskop cx21 (Olympus) Su Ürünleri Hastalıkları AbD Bakteriyel İdentifikasyon

• Klinik olarak bakteriyel direnç ise; bir antibiyotiğin sağaltım dozlarında plazmada oluşturmuş olduğu etkili ilaç yoğunluğu (EİY) düzeyinde duyarlı olduğu

• Beyin bağlantısı: medulla oblongata.. glossopharyngeus ile birlikte), larynx ve esophagus kasları. • Kalp, akciğerler ve sindirim sisteminin colon transversum’a

(109) semptomatik ciddi primer (korda yırtılması, flail kapak, romatizmal dejenerasyon) ve sekonder (iskemik veya dilate kardiyomiyopatiye sekonder) MY olan hasta gruplarına

İtalya’da 1997-2002 yılları arasında kanatlı hayvanlarda salgına neden olan H7N1, önce düşük patojeniteli olarak ortaya çıkmış ve 2 yıl sonunda yüksek patojenite

PAP tedavisi konusunda yeterli eğitimi olmayan, gece boyunca hastayı sağlıklı bir şekilde takip etmeyen, hastanın alkol, sedatif-hipnotik ilaç aldığından haberi

– Damızlık/Ticari sürülerin periyodik izlenmesi – Bulaşma kaynaklarının analizi ve önlemler – Hayvansal gıdalarda Salmonella düzeyi. – Hayvansal kaynaklardan ve