• Sonuç bulunamadı

Listonella anguillarum

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Listonella anguillarum"

Copied!
197
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

İzin Sahibi Ürün Adı Hedef Tür Aktif içeriği Üretildiği Ülke Üreten Firma

Güneşli Aşı İlaç

VIBRI-FISH VAX Levrek, Çipura Alabalık

Listonella anguillarum

Vibrio ordalii İtalya FATRO S.p.A

YERSI-FISH VAX Alabalık Yersinia ruckeri İtalya FATRO S.p.A

BI-FISH VAX Alabalık Listonella anguillarum İtalya FATRO S.p.A

Hipra Veteriner Müstahzarları Tic.

Ltd. Şti

Icthiovac PD Balık Photobacterium damsela subsp.

piscicida İspanya Laboratorios

Hipra S.A.

Icthiovac VR Balık Vibrio anguillarum serotype O-1

Vibrio anguillarum serotype O2 İspanya Laboratorios Hipra S.A.

Icthiovac-LG Balık Lactococcus garvieae İspanya Laboratorios

Hipra S.A.

Aquavac Photobac

Prime Çipura, Levrek Photobacterium damsela subsp.

piscicida İspanya CZ Veterinaria

İntervet Veteriner İlaçları Paz. ve Tic. Ltd. Şti.

Prime piscicida

Aquavac Vibrio Balık Vibrio anguillarum (biyotip 1 ve 2) İspanya CZ Veterinaria

Aquavac Vibrio

Pasteurella Levrek

Vibrio anguillarum (Serotip 1) Vibrio anguillarum (Serotip-

2=V.ordalii)

Photobacterium damsela subsp.

piscicida

İspanya CZ Veterinaria

Pharmaq Su Ürünleri Tic. Ltd. Şti

ALPHA JECT 2000 Levrek

Listonella anguillarum, Serotip O1 Photobacterium damsalae subsp.

piscicida

Norveç PHARMAQ AS

ALPHA DIP

VIBRIO Levrek Listonella anguillarum serotip O1 Norveç PHARMAQ AS

(2)

İhbarı Mecburi Hayvan Hastalıkları ve Bildirimine İlişkin Yönetmelik

22 Ocak 2011 Resmî Gazete Sayı : 27823

A. Kara hayvanlarının hastalıkları 1- Şap (FMD)

2- Sığır brusellozu 3- Sığır tüberkülozu 4- Kuduz

5- Mavidil 6- Sığır vebası

7- Sığırların süngerimsi beyin hastalığı (BSE) 8- Koyun keçi brusellozu

9- Koyun ve keçi vebası (PPR) 10- Koyun keçi çiçeği

11- Şarbon (Antraks) 12- Scrapie

B. Su hayvanlarının hastalıkları

1-Epizootik hematopoetik nekroz (Epizootic haematopoietic necrosis) 2-Epizootik ülseratif sendrom (Epizootic ulcerative syndrome)

3-Viral hemorajik septisemi (VHS)

4-Beyaz benek hastalığı (White spot disease) 5-Sarıbaş hastalığı (Yellowhead disease) 6-Taura sendromu (Taura syndrome)

7-Balıkların enfeksiyöz hematopoetik nekrozisi (IHN) 8-Enfeksiyöz somon anemisi (Infectious salmon anaemia)

9-Perkinsus marinus enfeksiyonu (Infection with Perkinsus marinus) 10-Microcytos mackini enfeksiyonu (Infection with Microcytos mackini) 11-Marteilia refringens enfeksiyonu (Infection with Marteilia refringens) 12-Bonamia ostreae enfeksiyonu (Infection with Bonamia ostreae) 13- Tavuk vebası (Avian influenza)

14- Yalancı tavuk vebası (Newcastle) 15- Pullorum

16- Kanatlı tifosu (Tavuk tifosu) 17- Ruam (Mankafa)

18- Durin (At frengisi)

19- Atların infeksiyöz anemisi

20- Equine encephalomyelitis (tüm tipleri, Venezuela equine encephalomyelitis dahil) 21- Afrika at vebası

22- Afrika domuz vebası 23- Klasik domuz vebası

24- Domuzların veziküler hastalığı 25- Küçük kovan kurdu (Aethina tumida) 26- Arıların Amerikan yavru çürüklüğü 27- Tropilaelaps akarı (Tropilaelaps mite) 28- Kedilerin süngerimsi beyin hastalığı (FSE) 29- Sığırların nodüler ekzantemi (Lumpy skin) 30- Bulaşıcı stomatitis (Veziküler stomatitis) 31- Rift Vadisi humması

32- Bulaşıcı sığır plöropnömonisi(Contagious bovine pleuropneumonia) 33- Enzootik sığır löykozu

34- Geyiklerin epizootik hemorajik hastalığı (EHD)

12-Bonamia ostreae enfeksiyonu (Infection with Bonamia ostreae) 13-Bonamia exitiosa enfeksiyonu (Infection with Bonamia exitiosa) 14-Koi herpes virus hastalığı (Koi herpes virus disease)

15-Sazanların bahar Viremisi (Spring Viraemia of Carp) (SVC) 16-Kerevit vebası (Crayfish plague)

17-Bakteriyel böbrek hastalığı (Bakterial kidney disease) (BKD)

(3)

BALIKLARIN BAŞLICA

BAKTERİYEL HASTALIKLARI

BAKTERİYEL HASTALIKLARI

(4)

Gram Negatif Bakterilerin Neden Olduğu Hastalıklar

Olduğu Hastalıklar

(5)

FRUNKULOZİS (Furunculosis)

Aeromonas salmonicida’nın neden olduğu septisemik Aeromonas salmonicida’nın neden olduğu septisemik

infeksiyona furunculozis adı verilmektedir.

(6)

ETİYOLOJİ

Etken Aeromonas salmonicida bu tür içinde beş alt tür bulunur A. salmonicida subsp. salmonicida A. salmonicida subsp. achromogenes A. salmonicida subsp. achromogenes A. salmonicida subsp. masoucida

A. salmonicida subsp. pectinolytica

A. salmonicida subsp. simithia

(7)

 Gram negatif, çomak/kokobasil

 Fakültatif anaerobik

 Flagellasız ve hareketsizdirler,

 Optimum üreme ısıları 22-25 °C’dir, 37 °C’de üremezler.

 % 0,85 NaCl içeren ortamda gelişebilir.

 Kanlı agarda yuvarlak, düzgün kenarlı, konveks ve hemolitik koloniler oluştururlar.

 A. salmonicida subsp. salmonicida nutrient agarda ve

 A. salmonicida subsp. salmonicida nutrient agarda ve frunkulosis agarda kahverengi pigment üretir.

 Etken arabinoz, trehaloz, galaktoz ve mannoz pozitif,

 Üreaz, ramnoz, sorboz, sorbitol, laktoz ve rafinoz negatiftir.

 A. salmonicida subsp. salmonicida sukroz ve indol, subsp.

achromogenes eskülin, arabinoz ve mannitol negatiftir,

subsp. masoucida bu özellikler yönünden pozitiftir.

(8)
(9)

EPİZOOTİYOLOJİ

• İnfeksiyona, başta salmonidler olmak üzere nonsalmonid diğer balık familyalarında da rastlanılmaktadır.

• Hastalıkların çıkış ve yayılışında

Uygun olmayan çevresel koşullar, stres, suyun kalitesinin iyi olmaması, populasyonun sıklığı, bakım besleme düzensizliği, yem kalitesinin bozuk olması, nakiller, havuzlara dışarıdan kontrolsüz olarak balık konulması, havuzlarda aktarmalı su kullanılması, bakıcıların bilgi ve deneyim noksanlıkları ve ihmalleri, su kuşları, havuzlarda hasta ve hasta görünümlü, portör, asemptomatik, bakıcıların bilgi ve deneyim noksanlıkları ve ihmalleri, su kuşları, havuzlarda hasta ve hasta görünümlü, portör, asemptomatik, kronik, gizli, infekte ve ölü hayvanların bulunması, kontamine yem ve materyaller, balıkların türü, yaşı ve duyarlılıkları

• Balıkların vücudunda çeşitli nedenlerin etkisi altında oluşan

makroskopik ve mikroskopik portrantelerden mikroorganizmaların

girmesi, yerleşmesi ve yayılarak infeksiyon ve hastalık oluşturması

bakımından birinci dereceden öneme sahiptirler.

(10)

• Gençler ile yumurtlama döneminde olan ergin balıklar

genellikle daha duyarlıdır. Salmonidlerden Gökkuşağı

alabalığı etkene karşı dirençlidir. Kahverengi alabalık,

dere alabalığı ve Atlantik salmonlar hastalığa çok

duyarlıdırlar. Yüksek sıcaklık, düşük oksijen ve yoğun

stoklama koşullarında her yaştaki balıkta infeksiyon

duyarlıdırlar. Yüksek sıcaklık, düşük oksijen ve yoğun

stoklama koşullarında her yaştaki balıkta infeksiyon

oluşmaktadır.

(11)

• Hastalığın yayılması, seyri ve şiddeti üzerinde 1) Çevresel koşullar

2) Balığa ilgili hususlar (duyarlılık, populasyon fazlalığı) 3) Etkenin virulansı, miktarı, girişi rol oynar.

• Sadece havuzlarda yetiştirilen değil, doğada serbest yaşayan balıklarda da görülür.

• Etken sağlam görünüşlü balıkların bağırsaklarında bulunabilir (Latent enfeksiyon). Bunlar enfeksiyonu bulaştırırlar.

• Sağlam balıklar mikropla bulaşık suda birkaç gün tutulduğunda enfeksiyona yakalanırlar.

• Sağlam balıklar mikropla bulaşık suda birkaç gün tutulduğunda enfeksiyona yakalanırlar.

• Hastalık sağlam balıklara:

1- Kontamine yem, gıda ve suların alınması 2- Deri ve solungaçlardaki lezyonlardan 3- İnfekte yumurtalarla

4- Yumurta yolu ile anaçtan yavruya (transovarien, vertikal) 5- Argulus gibi kan emen balık parazitleri

Yoluyla bulaşabilmektedir.

(12)

PATOGENEZ

• Vücuda çeşitli yollardan giren mikroorganizmalar kan damarlarına ulaşınca çok çabuk üreyerek kan dolaşımı ile bütün doku ve organlara yayılır (Septisemi).

• Damar çeperinde meydana gelen zedelenmelerden dışarı sızan kan nedeniyle kaslarda ve subkutan dokularda hemorojilere rastlanılır.

• Bu alanlarda mikroorganizmalar üreyerek abselerin ve lezyonların

• Bu alanlarda mikroorganizmalar üreyerek abselerin ve lezyonların meydana gelmesine neden olurlar.

• Lezyonlar büyüyerek genişlerler ve sayılarında da artmalar meydana gelir.

• İçerileri koyu kırmızı renkte bir sıvı ile dolar ve böylece

furunkuller ve nekrotik alanlar oluşur. Bu alanlar açıldığı zaman

kenarları muntazam olmayan ülserler oluşur.

(13)

SEMPTOMLAR

Subakut

Subakut veya veya kronik kronik formu formu

Bu formlarda hastalık belirtileri tam şekillenir.

Vücutta furunküller meydana gelir

Açılan frunküllerin içlerinden irinli bir eksudat gelir ve yerlerinde 2-15 mm çapında kenarları kalkık lezyonlar oluşur.

Zamanla bu ülserler birbirleriyle birleşip lezyonlar oluşur.

Zamanla bu ülserler birbirleriyle birleşip genişleyebileceği gibi, kendiliğinden iyileşebilir ve yerlerinde koyu renkli bir skatriks bırakırlar.

Ayrıca ekzoftalmus, yüzgeçlerde kanamalar,

dokularda ve kaslarda hemorajiler görülür. Hastalığın

bu formu genellikle düşük mortaliteyle seyreder.

(14)
(15)
(16)
(17)
(18)
(19)

Akut formu Akut formu

Yavru ve erişkin balıklarda en sık rastlanan formdur.

Dış belirtiler pek belirgin değilse de septisemi, renk koyulaşması, iştahsızlık, yüzgeç tabanında hemorajilerle karakterizedir.

Yüksek oranda mortaliteyle seyreder.

Yüksek oranda mortaliteyle seyreder.

Perakut

Perakut formu formu

Renk koyulaşması, erken ölüm ve ekzoftalmus görülür.

(20)

Nekropsi Bulguları Nekropsi Bulguları

 Karın boşluğunda kanlı-seröz bir sıvı birikimi

 Damarlarda dolgunluk

 Bağırsakta yangısel reaksiyonlar

 Bağırsakta yangısel reaksiyonlar

 Karaciğerde hemoraji,

 Dalakta büyüme,

 Böbrekte nekrozlar dikkati çeker.

(21)

TEŞHİS:

Semptomlar, lezyonlar ve nekropsi bulguları değerlendirilir.

Kesin tanı için laboratuvar muayenesi yapmak gerekir.

11-- Mikroskobi Mikroskobi

 Lezyonlardan, akıntılardan ve iç organlardan alınan örneklerden frotiler hazırlanarak Gram boyama yapılır.

 Tek tek yada gruplar halinde Gram negatif çomaklar

 Tek tek yada gruplar halinde Gram negatif çomaklar 22-- Kültür Kültür

 İç organlardan alınan materyallerden TSA, BHIA, FA ekim

 20-22 °C’de 2-5 gün inkubasyan

 Üreyen kolonilerden Gram boyama

33-- Biyokimyasal testler Biyokimyasal testler

(22)
(23)
(24)
(25)

Koruma ve Kontrol

1. Deneyimli ve bilgili personel

2. Kuluçkahane ve havuzların kontrolü 3. İnfeksiyonun girişinin engellenmesi

4. Su aktarmalı havuzların kullanılmaması

5. Karışık balık içeren havuzların kullanılmaması 6. Kuluçkahane ve havuzlardaki suların kontrolü 6. Kuluçkahane ve havuzlardaki suların kontrolü 7. İyi bakım ve beslemenin uygulanması

8. Her türlü stres faktörünün giderilmesi

9. Populasyon sıklığının normal sınırlarda tutulması 10. Dezenfeksiyon

11. immunizasyon

(26)

Sağaltım

 Hastalar ve şüpheliler hemen ayrılarak özel yerlere alınırlar.

 Sulfanamidler, nitrofuranlar ve antiseptik banyoları

banyoları

 Sulfamerazine; 6 g/45 kg balık / 10 gün

 Furazolidone; 75-100 mg/kg balık / 10 gün

(27)

Hareketli Aeromonas İnfeksiyonları

• Balıklarda infeksiyonlara neden olan hareketli Aeromonas’lar;

A. hydrophila A. caviae

A. sobria’dır.

A. sobria’dır.

• Bu türler içerisinde en çok karşılaşılan hareketli

Aeromonas infeksiyonları A. hydrophila’dan

kaynaklanmaktadır

(28)

Etiyoloji

• Tek tek yada ikili olarak bulunurlar

• Tek polar flagella

• Logaritmik üreme evresinde lateral flagella

• Optimum üreme ısıları 28 °C’dir. Maksimum 38-41 °C, minimum 5 °C’dir

• NA’da düzgün yuvarlak kenarlı, konveks, pigmentsiz, s tipli koloniler, çoğu şuş KA’da hemoliz

NA’da düzgün yuvarlak kenarlı, konveks, pigmentsiz, s tipli koloniler, çoğu şuş KA’da hemoliz

• Hareketli Aeromonas türlerinin tümü mannitol, trehaloz, fruktoz, galaktoz, nişasta, lesitinaz, fosfotaz pozitif, sorboz, eritrol, raffinoz, ornitin dekarboksiloz, fenilalanin deamilaz negatiftir.

• % 3.5 NaCl ürer, % 5 üremez.

• A. hydrophila ve A. caviae; eskülin, histidin, arginin,

arabinoz ve salisin pozitif, A. sobria ise negatiftir.

(29)

DNA Hibridizasyon

Grubu (HG)

Referans Türler Genotipik Türler Fenotipik Türler

1 ATCC 7966T A. hydrophila A. hydrophila

2 ATCC 14715T A. bestiarum A. hydrophila-like

3 ATCC 33658T A. salmonicida A. salmonicida subsp. salmonicida

3 ATCC 33659T A. salmonicida A. salmonicida subsp.

achromogenes

3 ATCC 27013T A. salmonicida A. salmonicida subsp. masoucidaa

3 ATCC 49393T A. salmonicida A. salmonicida subsp. smithia

3 CDC 0434-84 (DS), Popof C316 İsimlendirilememiş A. hydrophila-like

4 ATCC 15468T A. caviae A. caviae

5A CDC 0862-83 (DS) A. media A. caviae-like

5B CDC 0435-84 (DS) A. media A. media

5B ATCC 33907T A. media A. media

6 ATCC 23309T, NCMB 74T A. eucrenophila A. eucrenophila

7 CIP 7433T, NCMB12065T A. sorbia A. sorbia

8X CDC 0437-84 (DS) A. veronii A. sorbia

8Y ATCC 9071 (RS) A. veronii A.veronii biovar sorbia

9 ATCC 49568T A. jandaei A. jandaei

10 ATCC 35624T A. veronii biovar veronii A. veronii biovar veronii

11 ATCC 35941 (RS) İsimlendirilememiş Aeromonas sp.

(Ornithine pozitif)

12 ATCC 43700T A. schubertii A. schubertii

13 ATCC 43946 (RS) Aeromonas Group 501 A. schubertii-like

14 ATCC 49657T A. trota A. trota

15 ATCC 51208T, CECT 4199T A. allosaccharophila A. allosaccharophila

16 ATCC 51929T, CECT 4342T A. encheleia A. encheleia

17 LMG 17541T A. popoffii A. popoffii

(30)

• İnsanlarda hastalık oluşturan olan aeromonadlar septisemi, yara enfeksiyonu, menenjit, peritonit ve karaciğer fonksiyon bozukluğu gibi çok değişik enfeksiyonlar ile ortaya çıkabilmektedir.

ortaya çıkabilmektedir.

• Bazı türler ise enterotoksin üretmesi nedeniyle

gastrointestinal sistem hastalıklarına neden

olabilmektedirler.

(31)

Aeromonas hydrophila on BA Aeromonas hydrophila on MCA

Aeromonas hydrophila Gram stain

(32)

Aeromonas janadaei on BA Aeromonas janadaei on MCA

(33)

Aeromonas veronii ssp. sobria

(34)

Epidemiyoloji

• Doğal ortamları deniz ve tatlı sulardır. Lağım sularından kaynak sularına kadar her türlü su örneğinde bulunabilirler. Kirli sularda daha çok A. caviae, temiz sularda A. hydrophila ve A.

sorbia suşlarına rastlanılır. Sularda hareketli Aeromonas oranı sıcak mevsimlerde yükselir, soğuk mevsimlerde düşer.

• Sulardaki yaygın varlığı nedeniyle etkenler tatlı su ve deniz balıklarının, kabuklu hayvanların, ve amfibianların bağırsak florasında ve vücut yüzeylerinde bulunurlar.

balıklarının, kabuklu hayvanların, ve amfibianların bağırsak florasında ve vücut yüzeylerinde bulunurlar.

• A. hydrophila deniz ve tatlı su balıkları dışında sürüngenler, invertebratalar ve insanlarında dahil olduğu bir çok memelide hastalık etkeni olarak belirtilmiştir. Morina balıklarındaki ülserlerden ve tatlı su balıklarının çeşitli bölgelerinden A.

hydrophila izole edilmiştir. A. hydrophila toprak havuzlarda

yetiştiriciliği yapılan bir veya iki yıllık çipura balıklarından da

izole edilmiştir.

(35)

• A. hydrophila sağlıklı balıkların solungaç ve bağırsaklarından izole edilmiştir.

• Etken portör ve hasta balıklar ile diğer duyarlı vertebralılar tarafından suya saçılır. Hasta ve hastalığı atlatan balıkların bu etkenin kaynağı olduğu düşünülmektedir.

• Balık paraziti copepodların ve yuvarlak kurtların hastalığı yaydığı, ayrıca yoğun balık stokları, elleme,

• Balık paraziti copepodların ve yuvarlak kurtların

hastalığı yaydığı, ayrıca yoğun balık stokları, elleme,

yüksek su sıcaklığı, düşük oksijen ve yetersiz

beslemenin hastalığın çıkışını kolaylaştırdığı

belirtilmiştir.

(36)

Klinik Semptomlar ve Nekropsi Bulgular

• Deride ve kaslarda hemorajik ve ülseratif lezyonlar, ekzoftalmus, asites yüzgeçlerde erozyon görülür.

Nekropside, iç organlarda hemoraji, karın boşluğunda kanlı sıvı

• Nekropside, iç organlarda hemoraji, karın boşluğunda kanlı sıvı

birikimi, dalak ve böbrekte büyüme tespit edilmiştir.

(37)

Koruma ve Kontrol

• Hastalıktan korunmak için hijyenik tedbirlere uyulması ve su kalitesinin yüksek tutulması gereklidir.

• Tedavide antibiyogram sonuçları doğrultusunda sulfametazin

• Tedavide antibiyogram sonuçları doğrultusunda sulfametazin

200-300 mg/kg canlı ağırlık dozunda 10 gün, kloramfenikol 50-70

mg/kg dozunda 5-10 gün kullanılabilir.

(38)

VİBRİYOZİS (Vibriyosis)

• Tuzlu sularda yetiştiriciliği yapılan balıkların en önemli ve en iyi bilinen hastalıklarından birisi Vibriosis’tir. Vibriosis, deniz balıklarında büyük kayıplara neden olduğu gibi tatlı ve acı sularda yetiştiriciliği yapılan balıklarda da yüksek mortaliteye neden olmaktadır.

• Vibrio cinsi içerisinde 63 tür bulunmaktadır. Bu türler insanlarda ve su hayvanlarında infeksiyona neden olmaktadırlar.

ve su hayvanlarında infeksiyona neden olmaktadırlar.

• Vibrionaceae familyası içerisinde, marine kültürde ekonomik olarak en ciddi hastalık nedeni olan türler;

Listonella anguillarum (V. anguillarum) Vibrio ordalii

V. alginolyticus V. salmonicida

V. vulnificus biyotip 2 yer almaktadır.

(39)

Etiyoloji

 Gram negatif, aerobik

 Düz veya kıvrık çomaklar şeklinde mikroorganizmalardır.

 Kılıflı flagella ile aktif hareket ederler

 Çoğu suşların üreme gereksinimleri mineral madde, tuz ve glikozdan ibarettir

 Alkali koşullarda pH 10’a kadar toleranslıdır

 Alkali koşullarda pH 10’a kadar toleranslıdır

 Tüm suşlar 20 °C’de, çoğu 30 °C’de memelilerde infeksiyon oluşturanlar 37 °C’de ürerler

 Katı besi yerlerinde 18-24 saat içinde düzgün kenarlı,

konveks, kirli beyaz renkli S tipi koloniler oluştururlar

(40)

Listonella anguillarum on BA

Listonella anguillarum on BA Listonella anguillarum on MSA

(41)

Vibrio ordalii on MSA-B, 2 days

(42)

Vibrio vulnificus on MSA

(43)

 Tüm türler Vibriostatik ajan O-129’a duyarlıdır.

 Flagellar (H) ve Somatik (O) antijenlerine sahiptirler.

 Polar flagella antijeni tüm vibrio cinsi için ortaktır, lateral

 Polar flagella antijeni tüm vibrio cinsi için ortaktır, lateral flagella antijenleri türler arasında farklılık gösterebilir.

 Somatik antijenleri klinik suşların tiplendirilmesinde kullanılır.

(44)

L. anguillarum (V. Anguillarum)

• L. anguillarum, klasik vibriozis hastalığının etiyolojik ajanıdır, ekonomik olarak önemli bir çok ılık ve soğuk suda yaşayan balık türlerinde tipik hemorojik septisemiye neden olur.

Bu türler içerisinde Pasifik ve Atlantik salmonlar,

• Bu türler içerisinde Pasifik ve Atlantik salmonlar,

gökkuşağı alabalıkları, kalkan, levrek, morina, çipura,

Avrupa ve Japon yılan balığı yer almaktadır.

(45)

• Var olan L. anguillarum izolatları arasında toplam 23 O (O1-O23) serotipi bilinmesine rağmen, sadece serotip O1, O2 ve daha küçük derecede serotip O3 mortalitiler ile ilişkilidir.

• Kalan serotiplerin çevresel türler olduğu düşünülmektedir ve sadece nadir olarak balıklardaki vibriozis vakalarından izole edilmişlerdir.

• Antijenik olarak homojen olan serotip O1’den farklı olarak, serotip O2 ve O3 antijenik heterojenite gösterir ve her bir serotip iki alt guruba ayrılmıştır; O2a ve O2b, olarak, serotip O2 ve O3 antijenik heterojenite gösterir ve her bir serotip iki alt guruba ayrılmıştır; O2a ve O2b, O3A ve O3B.

• Alt grup O2a hem salmonid hem de nonsalmonid balıklarda görülürken alt grup O2b sadece marine balıklarında saptanmaktadır.

• Serotip O3’e bağlı alt grup O3A balık hastalıklarından

elde edilmiş, O3B sadece çevresel türlerden

oluşmaktadır.

(46)

 L. anguillarum deniz ortamının normal mikroflorasının bir parçasıdır.

 Bu bakteri deniz balıklarının normal mikroflorasında da bulunmaktadır. Bu yüzden balıklar her an bu patojen ile karşı karşıyadır.

 Bakterinin sayısı su sıcaklığına bağlı olarak yazın artmakta kışın ise azalmaktadır.

 İnfeksiyon daha ziyade, suların optimal fiziksel, kimyasal ve biyolojik parametrelerinin değişmesi, balık ve biyolojik parametrelerinin değişmesi, balık populasyonunun normal limitlerin üzerinde bulunması, balıklarda değişik nedenlerin etkisi altında portantrelerin oluşması ve diğer stres faktörlerinin fazla etkin olduğu durumlarda ortaya çıkmakta ve kolayca yayılmaktadır.

 Stok yoğunluğu, tuzluluk ve organik atıkların yüksek olduğu,

parazitlerin bulunduğu, elle muamelenin yapıldığı

durumlarda balık strese girmekte ve hastalığa kolay

yakalamaktadır.

(47)

 Vibriosis, deniz balıklarında su sıcaklığının yükseldiği, oksijenin az olduğu yaz aylarında, kötü hijyen koşullarında artış gösterir.

 Tatlı sularda ise 1-4 °C gibi düşük sıcaklıklarda görülebilmektedir.

 Ağır metallerin balık üzerindeki mukus tabakasını denatüre etmesi nedeniyle hastalığın ortaya çıkışını kolaylaştırdığı ileri sürülmektedir. Bu nedenle CuSO4 banyoları Vibriosis’in artmasında önemli role sahiptir.

 Salmonidler ve alabalıklarda 10-11 °C’de yılan balıklarında 15-16

°C altındaki sıcaklıklarda hastalık ortaya çıkmaktadır. Suda ağır Salmonidler ve alabalıklarda 10-11 °C’de yılan balıklarında 15-16

°C altındaki sıcaklıklarda hastalık ortaya çıkmaktadır. Suda ağır metallerin bulunması (10 µg/ml demir, 30-60 µg/ml bakır) risk faktörüdür. Bu nedenle balıkların bulunduğu ünitelerde bakır kaplamalar bulunmamalıdır.

 Vibriosis deniz balıklarında yaygın olarak görülmekte olup, deniz

balığı organlarıyla beslenen tatlı su balıklarında da hastalığın

görüldüğü belirtilmiştir. İnfekte gıdaların ağız yoluyla

verilmesiyle de hastalık bulaşmaktadır. Bu nedenle balık

yetiştiriciliğinde kullanılan taze yemler pastörize edilmeden

balıklara verilmemelidir.

(48)

 VV.. ordalii ordalii:: Önceleri V. anguillarum biyotip II olarak tanımlanmış olup Avustralya, kuzey Amerika ve Japonya’da bir çok balık türünde görülen infeksiyonlardan izole edilmiştir.

 VV.. salmonicida salmonicida:: ‘ Hitra’ hastalığının’ veya ‘soğuk su vibriozisinin’

etiyolojik ajanıdır. Şiddetli anemi ve yaygın hemoroji ile karakterizedir, özellikle, internal organların çevresindeki yapılarda (abdominal yağ, böbrek). Sadece 15 °C’nin altındaki sıcaklıklarda ve kan ile zenginleştirilmiş ortamlarda ürerler.

sıcaklıklarda ve kan ile zenginleştirilmiş ortamlarda ürerler.

Kanada, Norveç ve UK’de salmonoid balıklarda ve Morina balıklarında izole edilmiştir.

 VV.. vulnificus vulnificus:: iki biyotipden oluşmaktadır. Biyotip 1 opurtunistik

insan patojenidir ve balıkların tutulması veya yenilmesi sonucu

hastalık oluştururlar. Biotip 2 ise Yılan balıkları için virulentdir.

(49)

 Vücuda giren mikroorganizmalar dermise buradan kas dokusu ve damarlara kadar ulaşarak üremelerine devam ederler. Damar cidarlarının zedelenmesi ile özellikle ventral bölgede hemorajiler meydana gelir.

 Bakteri kan yoluyla bütün vücuda yayılır. Hastalığın ilerlediği olaylarda, vücut yüzeyinde içleri kan, lökosit ve bakteriyle dolu kabarcıklar teşekkül eder. Bunlar

Patojenite

bakteriyle dolu kabarcıklar teşekkül eder. Bunlar büyüyüp olgunlaşarak açılır kenarları oval veya yuvarlak ülserler oluşur. İnfeksiyon bu hali ile ülseratif hemorajik septisemi karakteri gösterir.

 Vibriosis deniz balıklarında % 40-60 oranında ölümlere

neden olurken salmonid balıklarında bu oran % 90’a kadar

ulaşabilmektedir.

(50)

Klinik Semptomlar ve Nekropsi Bulgular

• Hastalığın inkübasyon süresi doğal koşullar altında 7-10 gün arasında değişmektedir.

• Hasta balıklarda durgunluk, su yüzeyinde yüzme, hareket ve denge bozuklukları, deride kararma, pullarda dökülme ve ülserler görülür. İnfeksiyonun ilerlediği durumlarda teşhise yardımcı olacak özel semptomlar görülmeye başlar.

olacak özel semptomlar görülmeye başlar.

• Hastalığın klinik ve nekropsi bulguları oldukça belirgindir.

• İnfekte balıklarda, deri renginin solması, abdominal kaslarda

kırmızı nekrotik lezyonlar, ağızda, yüzgeç tabanlarında,

solungaçların üzerinde ve çevresinde eritemler gözlenir

(51)

Hastalık, balıklarda başlıca üç klinik formda seyreder;

Akut

Akut form form;;

Kısa sürede ölüm şekillenir. Şişkin koyu renkli deri lezyonları görülür. Ülserler derinleşip nekrotik odaklar oluşturabilir.

Nekropside; İç organların tümünde konjesyon,

hemoraji ve ödem şekillenir. Kalp ve solungaç

Nekropside; İç organların tümünde konjesyon,

hemoraji ve ödem şekillenir. Kalp ve solungaç

yüzeylerinde hemorajik odaklar görülür.

(52)

Kronik

Kronik form form;;

Kaslarda derin nekrotik lezyonlar

Deride lezyonlar şekillenip granulamatoz bir yapı alır.

Solungaçlarda solgunluk ve karın boşluğunda hemorajiler Pektoral ve pelvik yüzgeçlerde kanamalar,

Operkulumda ventral ve yanlarda, ağzın içinde ve etrafında ve anüs civarında kızarıklıklar

Eksoftalmus,

Vucudun çeşitli yerlerinde kabarcıklar, abseler, ülserler Nekropside; İç organlarda yaygın bir hiperemi,

Dalak, böbrek ve karaciğerde şişkinlik,

Karın boşluğunda kanlı bir sıvı birikimi ve hava kesesinde kızarıklık oluşur.

Vücutta oluşan yaygın kanamalar ve eritemler nedeniyle,

balıklar kızıl bir renk alırlar ve bunun içinde bu hastalığa

Kızıl hastalık (Red pest) denilmiştir.

(53)

Per

Per--akut form akut form

Genellikle yavru balıklarda görülen ve yüksek mortalite ile seyreden formdur. Anorexia ve deride koyulaşmanın dışında herhangi bir semptom görülmez.

dışında herhangi bir semptom görülmez.

(54)
(55)
(56)

V.anguillarum enfeksiyonunda oluşan deri lezyonu.

(57)

V.anguillarum enfeksiyonu.

(58)

Kronik vibrioziste oral ülserasyon.

(59)
(60)
(61)
(62)

TEŞHİS:

Semptomlar, lezyonlar ve nekropsi bulguları değerlendirilir.

Kesin tanı için laboratuvar muayenesi yapmak gerekir.

11-- Mikroskobi Mikroskobi

 Öldürülen balıklardan alınan iç organlar (dalak, karaciğer, böbrek, kalp) alınan örneklerden frotiler hazırlanarak Gram boyama yapılır.

 Gram negatif düz veya virgül biçiminde mikroorganizmalar 22-- Kültür Kültür

 İç organlardan alınan materyallerden TSA, BHIA, ekim

 20-22 °C’de 2-3 gün inkubasyan

 Üreyen kolonilerden Gram boyama 33-- Biyokimyasal testler Biyokimyasal testler

 Pozitif antiserum ile çabuk lam ağlutinasyon testi

(63)

Koruma ve Kontrol

1. Her türlü stres faktörü minimal düzeye indirilir.

2. Çevre koşulları düzenlenir.

3. Balık populasyonu normal limitlerde tutulur.

4. İyi bir bakım-besleme uygulanır.

5. Hastalar, hasta görünümlü olan balıklar hemen çıkarılır.

Canlı hastalar ayrı havuzlarda sağaltıma tutulurlar.

6. Dışarıdan işletmeye kontrolsüz veya karantinasız balık veya Canlı hastalar ayrı havuzlarda sağaltıma tutulurlar.

6. Dışarıdan işletmeye kontrolsüz veya karantinasız balık veya balık yumurtası sokulmamalıdır.

7. Dezenfeksiyon

8. Deneyimli ve bilgili personel

9. Kuluçkahane ve havuzlardaki suların kontrolü

10. immunizasyon

(64)

Sağaltım

• Bütün infeksiyoz hastalıklarda olduğu gibi Vibriosisde de en etkin kontrol yöntemi aşılamadır. Vibriosiste enjeksiyon yöntemiyle aşılama sadece 15 gr’dan büyük salmonid balıklarında yapılmaktadır. Deniz balıklarında bu yöntemin kullanılması zaiyat meydana getirmesi nedeniyle tercih edilmemektedir. 1-4 gr arasındaki deniz balıkları immersiyon yöntemiyle aşılmaktadır.

• Hastalığın tedavisi yem içerisine katılan kemoterapötiklerle yapılabilir.

yapılabilir.

• Tedavinin başarısını artırmak için antibiyogram sonuçlarına göre

uygun kemoterapötiği kullanmak gereklidir. Bu amaçla

sulfametazin 100-200 mg/kg canlı balık ağırlığı dozunda 10-20

gün, oksitetrasiklin 50mg/kg dozunda 10 gün, oksolinik asit

5mg/kg dozunda 10 gün, flumequin 12 mg/kg dozunda 7 gün

kullanılabilir. Kemoterapötiklerle birlikte balığın direncini

artırmak için vitamin komplekslerinin verilmesi faydalı

olmaktadır.

(65)

• Bu genusa ait balıklarda enfeksiyona neden olan 2 tür bulunmaktadır. Bunlar;

Flavobacterium columnare

Flavobacterium Genusu

Flavobacterium columnare

Flavobacterium psychrophilum

(66)

• Flavobacterium (F.) psychrophilum salmonid, cyprinid

ve diğer tatlı su balıklarında bakteriyel soğuk su

hastalığı (Bacterial Cold Water Disease-BCWD) ve

gökkuşağı alabalığı fry sendromu’nun (Rainbow Trout

gökkuşağı alabalığı fry sendromu’nun (Rainbow Trout

Fry Syndrome-RTFS) etiyolojik ajanıdır (Shotts ve

Starliper 1999).

(67)

TARİHÇE

• Bakteriyel soğuk su hastalığı, ilk kez 1941 ve 1945 yıllarında Batı Virginia’da gökkuşağı alabalığı yavruları arasında meydana gelen iki salgında ortaya çıkmıştır.

• Hastalığın patolojisi 1946 yılında rapor edilmiştir.

• Klinik bulgulara dayanılarak hastalık Pedünkül Hastalığı olarak adlandırılmıştır.

• Hasta balıkların lezyonlu bölgelerinde uzun ince basil kümeleri saptanmış ancak etken izolasyonu yapılamamıştır.

• Bir sonraki salgın 1948 yılında Amerika’nın Washington eyaletinde coho salmon

• Bir sonraki salgın 1948 yılında Amerika’nın Washington eyaletinde coho salmon (Oncorhynchus kisutch) balıklarında görülmüştür.

• Hastalıkta saptanan patolojik bulguların daha önceki salgınlardaki bulgular ile aynı olduğu bildirilmiştir.

• F. psychrophilum ilk olarak bu salgın sırasında hasta balıkların böbrek ve

eksternal lezyonlarından izole edilmiş ve etken Cytophaga (C.) psychrophila

olarak adlandırılmıştır.

(68)

• Hastalığın 10 °C’nin altındaki su sıcaklığında görülmüş olması nedeniyle hastalığın tanımlanmasında düşük sıcaklık hastalığı terimi kullanılmış, ilerleyen yıllarda BCWD terimi daha yaygın bir kullanım bulmuştur.

• Avrupa’da ise etkenin gökkuşağı alabalığı yavrularında

• Avrupa’da ise etkenin gökkuşağı alabalığı yavrularında

meydana getirdiği hastalığın tanımlanmasında fry

mortaliy syndrome ve RTFS terimleri kullanılmıştır.

(69)

TAKSONOMİ

• İlk izolasyon sonrası bakteri Myxobacteriales takımı içerisinde sınıflandırılmış ve 25 °C’nin üzerindeki sıcaklıklarda ürememesi nedeniyle C. psychrophila olarak adlandırılmıştır.

• İlerleyen yıllarda bakterinin DNA ve fenotipik özellikleri üzerine yapılan çalışmalar ile bakteri Flexibacter genusu üzerine yapılan çalışmalar ile bakteri Flexibacter genusu içerisinde dahil edilmiş ve Flexibacter psychrophilus olarak önermişlerdir.

• Son olarak bakterinin DNA-rRNA hibridizasyonu, yağ asiti

ve protein profili incelenmiş ve bakteriyi Flavobacterium

genusuna dahil ederek F. psychrophilum olarak

adlandırılmıştır.

(70)

ETİYOLOJİ

• F. psychrophilum hücreleri Gram negatif, ince, uçları yuvarlak çomaklardır.

• Katı besiyerlerinde genellikle 1-5 mm çapında dairesel, konveks, opak, pürüzsüz ve parlak koloniler görülür.

• Ayrıca düzensiz kenarlı, yaygın tipte koloni morfolojisine sahip olduğu da bilinmektedir.

sahip olduğu da bilinmektedir.

• Bu organizmaların genel özelliği, katı besi yerleri üzerinde sarıdan sarımsı-kahverengiye doğru giden veya turuncu renkte pigment üretmeleridir.

• Kayma hareketi F. psychrophilum için genel bir özelliktir.

(71)
(72)
(73)
(74)

F. psychrophilum’un AO agar üzerindeki koloni morfolojisi ve Flexirubin

tip pigment üretimi

(75)
(76)

• kuvvetli aerobiktir

• flexirubin tip pigment üretme

• sitokrom oksidaz ve katalaz (+)

• jelatin, tirozin ve kazeini hidroliz (+)

• eskülini hidrolize (-)

• Kongo red’i absorbe (-)

Önemli Biyokimyasal Testler

• Kongo red’i absorbe (-)

• H 2 S, indol, lizin ve ornitin dekarboksilaz (-)

• Nitrat, Voges-Prouskauer (-)

• Albumin, kazein, kollajen, fibrinojen, jelatin,

hemoglobin ve tirozin’i hidrolizi (+)

(77)

EPİDEMİYOLOJİ

• F. psychrophilum ilk olarak Kuzey Amerika kıtasında

• Kuzey Amerika dışında 1987 yılında Almanya

• Tüm Dünyada Yaygın Dağılım (Avustralya, Belçika, Danimarka, Finlandiya, Fransa, İngiltere, İspanya, İsveç, İtalya, Japonya, Kanada, Kore ve Şili)

• Ülkemizde F. psychrophilum ilk kez 1997 yılında gökkuşağı

• Ülkemizde F. psychrophilum ilk kez 1997 yılında gökkuşağı alabalıklarından izole edilmiştir (Balta 1997). Sonraki yıllarda etken oldukça yaygın bir dağılım göstermiş ve ülkenin farklı coğrafik bölgelerinden izole edilmiştir (Çağırgan ve ark 1997;

Korun ve Timur 2001; Diler ve ark 2003; Didinen ve ark 2007; Boyacıoğlu 2007; Kum ve ark 2008; Kayış ve ark 2009;

Kubilay ve ark 2009).

(78)

• F. psychrophilum vücuda deri ve solungaçlarda meydana gelen portantrelerden girerek enfeksiyon oluşturur. Etken sağlıklı balıkların vücut yüzeyinde ve iç organlarında, hasta balıkların deri lezyonlarında ve deri mukus tabakasında bulunmaktadır.

• Yapılan çalışmalar herhangi bir klinik belirti göstermeyen anaç balıklardan F. psychrophilum’un izole edildiğini ve bu balıkların enfeksiyonun taşıyıcısı olduğu göstermiştir.

enfeksiyonun taşıyıcısı olduğu göstermiştir.

• Anaç gökkuşağı alabalıklarının sperm ve yumurta sıvılarından F.

psychrophilum’un saptanması etkenin anaç balıklardan yumurta yoluyla yavru balıklara transovarien (vertikal) olarak bulaştığını göstermektedir.

• Çeşitli çalışmalarda çevresel su kaynaklarından, kuluçkahane

sularından, derelerde bulunan taşların üzerindeki yosunlardan,

solungaç yıkantı örneklerinden F. psychrophilum izole etmişlerdir.

(79)

SEMPTOMLAR

• Hastalığını mortalite oranı hastalıktan etkilenen balığın boyutuna göre değişmektedir. İnkubasyon süresi 3-6 gündür.

• Tipik lezyonlar önce sırt yüzgecinde başlar, sonra kaudal yüzgece ulaşır. Lezyonlar küçük, gri-beyaz lekeler halinde görülürler.

görülürler.

• Kaudal yüzgecin radiusları çıkar, bazen bunlarda yok olarak omurga arkadan görülür.

• Etkenlere iç organlarda (kalp, karaciğer, böbrek) ve

solungaçlarda rastlanır. Buralarda da nekrotik odaklar vardır.

(80)

F LEXIBACTER PSYCHROPHILUS ENFEKSIYONU

(81)

F LEXIBACTER PSYCHROPHILUS ’ UN NEDEN OLDUĞU DERIN ÜLSER

(82)
(83)

Cytophaga-like bacteri’nin neden olduğu kuyruk lezyonu

(84)
(85)
(86)
(87)
(88)

TEŞHİS

• Konvansiyonel mikrobiyolojik metotlar

• Floresans poliklonal antikorlar

• Enzyme linked immunosorbent testi (ELISA)

• Enzyme linked immunosorbent testi (ELISA)

• Polimeraz Zincir Reaksiyonu (PZR)

(89)

• F. psychrophilum’un İzolasyonu

• Anacker Ordal (AO) Agar

• %0.5 tripton, %0.05 yeast ekstrakt, %0.02 sodyum asetat,

%0.02 beef ekstrakt, %0.9 agar, pH 7.2-7.4

• Medium K

• %0.5 beef ekstrakt, % 0.6 kazein, %0.2 tripton, %0.1 yeast ekstrakt, %0.1 kalsiyum klorür, %1.5 agar, pH 7.0

• 18C’de 4-7 gün inkubasyon

(90)

Sarı Renkli Koloniler

Gram Özelliği

Mikroskobik Morfoloji

F. psychrophilum’un İdentifikasyonu

Gram Negatif

Uzun-ince çomaklar

Hareket Özelliği

Tanımlayıcı Biyokimyasal Testler

 Flexirubin tip pigment

Katalaz aktivitesi

 Oksidaz aktivitesi

Hidrojen sülfür testi (H

2

S),

 ONPG (beta-galaktosidaz)

 Eskülin testi

Gliding Hareket

Flexirubin tip pigment üreten

 Katalaz (+)

Oksidaz (+)

Hidrojen sülfür (H

2

S) (-)

 ONPG (beta-galaktosidaz) (-)

Eskülin (-)

(91)

F. psychrophilum spesifik PCR, 1088 bp.

M; Moleküler ağırlık standardı (100-1500 bp) 1; F. psychrophilum ATCC 49510, 2-4; F. psychrophilum saha izolatları, 5; F.

psychrophilum pozitif doku örneği, 6; F. columnare ATCC 49512

(92)

SAĞALTIM

• Verilere göre, hastalığın önlenmesinde veya salgınların kontrol altına alınmasında kullanılabilir ticari bir aşı bulunmamaktadır.

kullanılabilir ticari bir aşı bulunmamaktadır.

• Hastalığın tedavisi, hızlı teşhis yöntemlerine

ve antibiyogram sonuçlarına bağlı olarak

yapılmaktadır

(93)

Flavobacterium columnare

Mikroorganizmanın bazı şuşları kolisin (bakteriosin) benzeri bir madde sentezler. Bu esasa göre 9 bakteriosin tipine ve Alabalıklar üzerinde yapılan deneysel çalışmalara göre, 4 virulens kategorisine ayrılır.

11-- Yüksek Yüksek virulensli virulensli suşlar suşlar:: 24 saatte % 100 öldürücü 22-- Orta Orta virulensli virulensli suşlar suşlar:: 24-48 saatte % 100 öldürücü 22-- Orta Orta virulensli virulensli suşlar suşlar:: 24-48 saatte % 100 öldürücü

33-- İntermedier İntermedier virulensli virulensli suşlar suşlar:: 48-96 saatte % 100 öldürücü 44-- Zayıf Zayıf virulensli virulensli suşlar suşlar:: 96 saatten sonra % 100 öldürücü

Virulens ile serogruplar birbirlerine bağımlı değildir. Yüksek veya

düşük virulense sahip suşlar aynı serogrup içerisinde bulunabilir.

(94)

Epizootiyoloji

• Etken 36 balık türününde tespit edilmiştir. Bu balık türleri arasında kanal yayını, sazan, altın balık, yılan balığı, tilapya, Gökkuşağı alabalığı, kahverengi alabalık yer almaktadır

• Kolumnaris bir yaz hastalığıdır. Hastalığın çıkış oranı Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında yüksektir.

• Mikroorganizma vücuda portantrelerden girerek infeksiyon oluşturur.

Gençler erginlere oranla daha duyarlıdır.

• Etken normal balıkların vücut yüzeylerinde ve solungaçlarında bulunabilmektedir. İnfeksiyon, lezyonlardan dışarı çıkarak sulara karışan etkenler tarafından meydana getirilir. Ayrıca kalabalık balık havuzlarında balıkların birbirine çok yakın olmaları ve temas etmeleri de kontak infeksiyonun gelişmesinde en büyük faktörü oluşturur.

• Kolumnaris hastalığı genellikle 18-22 o C su sıcaklığının olduğu bölgelerde

ortaya çıkar. 15 oC’nin altında nadiren ölümlere neden olur. Sudaki

çözünmüş oksijen ve azot miktarının artması ölümlerin yükselmesine

neden olmaktadır

(95)

Semptomlar

 Hastalığın inkubasyon süresi duyarlı balıklarda, etkenin virulensine, giriş yoluna, miktarına, su sıcaklığının yüksekliğine ve diğer olumsuz çevre şartlarının etkinliğine göre değişebilir. Bu süre 1-5 gün arasındadır.

süre 1-5 gün arasındadır.

(96)

 İnfeksiyon duyarlı balıklarda, genellikle, perakut, akut ve subakut bir klinik seyir izler.

 Perakut form: klinik belirti yok, ölüm

 Akut ve Subakut form: genel semptomların yanı sıra, balıkların kafa, yüzgeçler, solungaçlar ve derisi üzerinde küçük gri-beyaz zımba deliği şeklinde lezyonlar görülür. Bu odaklar üzerinde deri nekroze olur ve dökülür yada bu odaklar üzerinde deri nekroze olur ve dökülür yada bu lezyonlar genişleyerek yaygın nekrotik alanlara döner ve yüzgeçlerde erozyonlar meydana gelir.

 Solungaç flamentleri aşınmadan dolayı süpürge ucu gibi bir

görünüm alır. Kolomnaris hastalığında lezyonlar genellikle

yüzeyde meydana gelir, iç organlar da bozukluklara

rastlanmaz

(97)

• Balıkların solungaçlarında, derilerinde ve yüzgeçlerinde

kahverengiden yeşilimsi-kahverengi renge doğru giden renkte

lezyonlar şekillenir. Bakteri solungaç yüzeyine bağlanır ve çoğalır,

en sonunda solungaç flamentlerini kaplar. Bu da hücrelerin

ölmesini beraberinde getirir. Solungaç parçaları bakteri

tarafından üretilen protein ve kıkırdak yıkımlayıcı enzimler

sayesinde aşınır.

(98)

Figure 1. Yellow pigmented columnaris bacteria have infected the gills of this channel catfish, causing erosion.

Figure 2. The characteristic white saddleback lesion caused by Flavobacterium columnare is seen on this rainbow trout fingerling.

Figure 3. The yellow mucous growth of columnaris bacteria is seen in and around the mouth of this channel cat-fish.

(99)

Solungaç lamellerinde yerleşmiş flamantöz bakteriler

(100)

Flexibacter columnaris enfeksiyonu

(101)

Gökkuşağı alabalığında klasik pedinkül lezyonu

(102)

TEŞHİS:

11-- Mikroskobi Mikroskobi

 Lezyonlu bölgeden alınan örneklerden frotiler hazırlanarak Gram boyama yapılır.

 Gram negatif kısa veya uzun çomaklar 22-- Kültür Kültür

 Alınan materyallerden aerobik koşullarda ekim

 20-22 °C’de 2-5 gün inkubasyan

 Üreyen kolonilerden Gram boyama

 Üreyen kolonilerden Gram boyama 33-- Biyokimyasal testler Biyokimyasal testler

 Tavşanlardan hazırlanan antiserum ile çabuk lam ağlutinasyon testi

 The ability to grow on a medium containing neomycin and polymyxin B

 Production of yellow pigmented rhizoid (root-like in appearance) colonies

 Production of a gelatin-degrading enzyme

 Binding of congo red dye to the colony

 Production of a chondroitin sulfate-degrading enzyme.

(103)

Sağaltım

• İnfeksiyon sonucu oluşan lezyonlar her ne kadar eksternal iseler de, kas dokuları da diğer mikroorganizmalarla kontamine olabilir.

Bu nedenle sağaltımda bu durum dikkate alınarak antibakteriyel ilaçların kullanılması önerilmektedir.

Oksitetrasiklin 50-75 mg/kg canlı ağırlık dozunda 10 gün,

• Oksitetrasiklin 50-75 mg/kg canlı ağırlık dozunda 10 gün,

sulfametazin 220 mg/kg dozunda 10 gün kullanılabilir.

(104)

Tuzlu Su (Deniz) Kolumnaris Hastalığı Marine Fleksibakteriozis

• Tenacibaculum maritimum (eskiden, Cytophaga marina, Flexibacter marinus ve F. maritimus) deniz balıklarında flexibacteriosis hastalığının etiyolojik ajanıdır.

• Marine fleleksibakteriozis Avrupa’da, Japonya’da, Kuzey Amerika’da ve Avustralya’da kültür balıklarında ve vahşi balıklarda yaygın bir dağılım göstermektedir.

• Kültür balıklarının arasında kalkan, dilbalığı, çipura, levrek ve salmonidler yer almaktadır.

yer almaktadır.

• Hem yetişkin hem de genç balıklar bu hastalıktan etkilenebilmesine rağmen, genç balıklar daha şiddetli olarak etkilenmektedirler.

• Hastalığın prevalansı yüksek sıcaklıklarda artmaktadır (15 °C üstü)

• Su sıcaklığına ek olarak hastalık bir çok çevresel faktörden (stres) ve konakçı ile ilgili faktörlerden (deri yüzeyi şartları) etkilenmektedir.

• Genel olarak hastalıktan etkilenmiş balıklarda aşınmış ve hemorojik ağız,

ülseratif deri lezyonları ve kuyruk çürümeleri görülmektedir.

(105)

• Klinik belirtiler, yanında solungaçlardan veya lezyonlu bölgeden alınan örneklerden yapılan gram boyama sonucunda görülen uzun çomaklar hastalığın teşhis edilmesinde ilk aşama olarak kullanılır.

• Elde edilen ilk bulgular patojenin uygun besi yerlerinde veya spesifik moleküler tekniklerin kullanılmasıyla izole edilerek desteklenmesi gerekir.

desteklenmesi gerekir.

• Flexibacter maritusmus medium etkenin izolasyonunda en etkili sonucu vermektedir.

• F. maritimus’un tipik kolonileri soluk sarı renkte, düz, ile düzgün

olmayan kenarlıdır.

(106)

Bakteriyel Solungaç Hastalığı (Bacterial Gill Disease)

Bakteriyel solungaç hastalığı salmonidlerde, sazan ve yılan

balığında solungaçların konjesyonu, epitel hücrelerin hiperplasisi,

balığında solungaçların konjesyonu, epitel hücrelerin hiperplasisi,

solungaç lamellerinin birbirine yapışması, dejenerasyonu ve

nekrozu ile ortaya çıkan bulaşıcı ve öldürücü bir infeksiyondur.

(107)

Etiyoloji

• İnfeksiyon olgularında genellikle Flavobacterium branchiophila ve daha az olarak Flavobacterium aquatilis neden olmaktadır.

• Gram negetif, aerobik, sporsuz, kapsülsüz, hareketsiz (kayma hareketi yok) mo.’lar

• Koloniler, S tipli, konveks, kenarları düzgün

• Katalaz, oksidaz, fosfataz pozitif

• Etkenin morfolojik karakteri, ürediği ortamın türüne, çevresel

• Etkenin morfolojik karakteri, ürediği ortamın türüne, çevresel koşullara, kültürlerin yaşına göre değişiklik gösterebilir.

• Kısa çomaklardan, flamentöz formlara kadar varyasyon gösterir.

• Flexirubin pigmenti, % 20 KOH, kahve rengine dönüşüm

(108)

Epizootiyoloji

• Hastalığa her yaştaki balıklarda rastlanılmasına karşın genç ve yavrular daha duyarlıdır. Kırmızı som balığı bu hastalığa karşı en duyarlı türdür.

• Hastalığın ortaya çıkışı som balıklarının yavru döneminde artış gösterir.

• Bakteri balıkların solungaçlarında ve vücut yüzeyinde bulunur.

İnfeksiyon sırasında sayılarında artış saptanır. İnfeksiyona 2 °C ve 20 °C sıcaklıklarda rastlanılmaktadır.

• Solungaçlar üzerine yerleşmiş olan mo’ların çok fazla üremesi

• Solungaçlar üzerine yerleşmiş olan mo’ların çok fazla üremesi sonucu oluşan irritasyonlar, solungaç epitel hücrelerinin hiperplazi’sine ve fazla mukoid salgı salgılamasına yol açmaktadır.

• Solungaçlar başlangıçta hiperemik sonraları ise solgun bir renk alır. Mukoid salgı, solungaç lamellerinin birbirine yapışmasına neden olur.

• Flamentlerin uçları kalınlaşır ve ileri vakalarda nekroz olabilir.

Mukoid salgı aynı zamanda gaz alışverişine de mani olur, bu

sebten hayvan Anoxia sonucu ölebilir.

(109)

Semptomlar

 İnkubasyon süresi 3-7gün

 Hasta hayvanlar yavaş ve yüzeyde hareket ederler, durgun ve iştahsızdırlar, solunum güçlüğü gösterirler ve suyun geldiği yöne doğru yüzmek isterler.

 Solunguçların yüzeyinde çok fazla mukoid salgı bulunur ve solungaç kapaklarının açık olduğu kapanamadığı görülür

 Solungaçlar hiperemik, şişmiş, flament ve lameller birbirine yapışmış ve hatta üzerlerinde kum taneleri ve diğer yabancı cisimler bulunabilmektedir.

yapışmış ve hatta üzerlerinde kum taneleri ve diğer yabancı cisimler bulunabilmektedir.

 İnfeksiyon genellikle solungaçlarda lokalize olur ve iç organlarda makroskopik bir bozukluğa rastlanılmaz. Etken izolasyonu da bu nedenle solungaçlardan yapılır.

 Zedelenmiş solungaçlar üzerine sonradan mantar etkenleri (özellikle, Saprolegnia) yerleşebilir ve infeksiyonun seyrini ve prognozunu değiştirebilir.

 Balıklarda pantotenik asit noksanlığı, sularda iyonize olmamış asit

ve diğer nedenler benzer hastalıklar meydana getirebilir.

(110)
(111)

Teşhis

 Semptomlara ve lezyonlara bakılarak fikir edinmek mümkündür. İç organlarda lezyon olmadığı için etken izolasyonu solungaçlardan yapılır. Zedelenen solungaçlara çoğu kez mantarların yerleşmesi teşhisi güçleştirir.

11-- Mikroskobi Mikroskobi

 Laminalar üzerindeki mukoid salgıdan natif veya boyalı preparatlar hazırlanır

 Gram negatif çomaklar

22-- Kültür Kültür ve ve Biyokimyasal Biyokimyasal testler testler

 Alınan materyallerden aerobik koşullarda ekim (Cytopgaha Agar, Ordal Besiyeri)

20-30 C’de 2-5 gün inkubasyan Ordal Besiyeri)

 20-30 °C’de 2-5 gün inkubasyan

 Üreyen kolonilerden Gram boyama

 Cytophaga agar üzerinde yuvarlak, transparent, sarı renkli koloniler

 Gram negatif çomakcıklar

 Flagellasız mikroorganizmalar (kayma hareketi yok)

 Flexirubin pigmentasyonu (sarı renkli koloniler, % 20 KOH ile kahverengi renk)

 Katalaz, oksidaz, fosfataz pozitif

(112)

Enterobacteriaceae Familyası İnfeksiyonları

 Enterobacteriaceae, yaklaşık 29 genus içeren oldukça geniş bir familyadır. Bu cinsler içerisinde bulunan türlerden çoğu toprak, su, hayvan, insan ve bitkilerde bulunur.

 Mikroorganizmalar Gram negatif, bazıları peritrik flagella ile aktif hareketli, aerobik veya fakültatif anaerobik, kısa çomakçıklar halinde (0,3-1,2 x 1,0-6,0 µm), sporsuz, fermantatif bir özelliğe sahiptirler. Suşlar çoğunlukla 37 °C’de bazıları da 25- 30 °C’de üreyebilirler.

30 °C’de üreyebilirler.

 Bu familya içerisinde balıklarda hastalık oluşturan cinsler:

Edwardsiella

Edwardsiella Cinsi Cinsi:: İki tür yer alır.

E. tarda-Edwardsiella Septisemisi

E. ictaluri-Yayın Balıklarının Enterik Septisemisi Yersinia

Yersinia Cinsi Cinsi:: Bir tür yer alır.

Y. ruckeri

(113)

Edwardsiella Septisemisi

• E. tarda Gram negatif enterik bir bakteridir.

• Bir çok tatlı su ve deniz balıklarında sistemik bir hastalık olan Edwardsiellosis’e neden olur.

• Yılan balığı, tilapia, chinook som, sazan, kanal kedi balığı gibi ticari olarak öneme sahip balık türlerinde görülmektedir.

• Doğada yaygın olarak bulunmaktadır, reptillerden, kuşlardan,

• Doğada yaygın olarak bulunmaktadır, reptillerden, kuşlardan, insanlarda dahil memelilerden ve çevresel sulardan izole edilmiştir.

• O-antijenine göre 61 farklı E. tarda serotipi ayırt edilmiştir.

Serotiplerdeki bu çeşitlilik E. Tarda’ya karşı kullanılabilir aşı

gelişimini engelleyen başlıca faktördür. Genel olarak

araştırmalar farklı E. tarda serotipleri arasında bulunan

ortak antijenler üzerinde odaklanmaktadır.

(114)

Etiyoloji

• Gram negatif çomak, fermentatif, peritrik flagellasıyla hareketli ve sporsuz

• Optimum üreme sıcaklığı 20-30 °C

Her iki bakteri de oksidaz ve indol negatif katalaz pozitif

• Her iki bakteri de oksidaz ve indol negatif katalaz pozitif

• E. tarda H2S negatif, E.ictaluri pozitif

(115)

Epizootiyoloji

• Hastalığa kanal kedi balığı ve yılan balığı başta olmak üzere sazan ve tilapya balıkları duyarlıdır.

• Edwardsiellozis etkenleri balıklar dışında fok, yılan, kuş, timsah, kaplumbağa, sığır, domuz ve insan gibi pek çok canlıda çeşitli hastalıklara neden olmaktadır.

• İnfeksiyon daha ziyade su sıcaklığının yükseldiği (30 °C) ve yaz aylarında ortaya çıkmaktadır.

aylarında ortaya çıkmaktadır.

• Etkenin taşınmasında, bağırsaklarında mikroorganizma bulunan balıklar, amfibiler, hastalar, portörler ve ölü balıklar rol oynamaktadır.

• Ek olarak yüksek su sıcaklığı, düşük su kalitesi ve yoğun stoklama etkilidir. Stres faktörlerinin dışında düşük çözülmüş oksijen, yüksek CO2 ve amonyak konsantrasyonu infeksiyonun çıkışı ve yayılışında temel faktörlerdir

• Ölüm oranı % 40-50’ye ulaşabilmektedir.

(116)

Semptomlar

• Ölmek üzere olan balıklarda suyun yüzeyinde vertikal pozisyonda durma ve spiral yüzme hareketleri görülür.

• İnfekte balıklarda, başlangıçta ortaya çıkan genel semptomların yanı sıra hastalığın subakut ve kronik olgularında dorso-lateral bölgelerde kutanöz apseler ve lezyonlar gelişir.

• Bunlar zamanla kas dokusuna ilerler.

• Bunlar zamanla kas dokusuna ilerler.

• Deride pigmentasyon kaybı görülür.

• Gözler etrafında oluşan ödem dikkat çekicidir.

• Nekropside; karaciğer, dalak ve böbrekler üzerinde beyaz

nodüller dikkati çeker. Böbrek büyümüştür. Yılan balıklarında iç

organlarda apseler görülür

(117)

Res 1. Fıtık ve Asites Res 1. Fıtık ve Asites

Res 2. Dalakta granulamoz Res 2. Dalakta granulamoz Res 2. Dalakta granulamoz Res 2. Dalakta granulamoz

Res 3. Elektron mikroskobi Res 3. Elektron mikroskobi

Res 4. Dalakta E. tarda

Res 4. Dalakta E. tarda

(118)

E.tarda enfeksiyonunda hemorajik lezyonla birlikte

depigmentasyon

(119)

Teşhis

11-- Mikroskobi Mikroskobi

 İç organlardan alınan örneklerden sürme preparatlar hazırlanır

 Gram negatif çomaklar (küçük) 22-- Kültür Kültür ve ve Biyokimyasal Biyokimyasal testler testler 22-- Kültür Kültür ve ve Biyokimyasal Biyokimyasal testler testler

 Alınan materyallerden aerobik koşullarda ekim (TSA, BHIA)

 28-30 °C’de 2-3 gün inkubasyan

 Üreyen kolonilerden Gram boyama

 Gram negatif küçük çomakcıklar

(120)
(121)

Koruma ve Kontrol

• Stres faktörleri minimize edilmeli, yüksek stoklama yoğunluğundan kaçınılmalıdır. Su kalitesi optimize edilmelidir. Hastalığa yakalanmış balıkların yemlerine 60 mg/kg C vitamini ilavesinin mortaliteyi % 20 60 mg/kg C vitamini ilavesinin mortaliteyi % 20 oranında azalttığı bildirilmiştir.

• Tedavide kemoterapötiklerden oksitetrasiklinin 55

mg/kg canlı ağırlık dozunda kullanılması iyi sonuç

vermektedir

(122)

Enterik Kızıl Ağız Hastalığı (Yersiniozis)

• Yersiniozis hastalığı, çeşitli balık türlerinde (salmonid, yılan, balığı, sazan ve diğer balıklarda), karında sıvı toplanması, rengin koyulaşması, ağız, operkulum ve yüzgeç tabanlarında kızarıklıklar, vücut yüzeyinde ve iç organlarda hemorojilerin meydana gelmesi vücut yüzeyinde ve iç organlarda hemorojilerin meydana gelmesi ile karakterize olan bulaşıcı, öldürücü bakteriyel bir hastalıktır.

• Etkeni enterik bir bakteri olan Yersinia ruckeri’’dir. Yersiniozis

ilk olarak kültürü yapılan Gökkuşağı alabalıklarında gözlenen

septisemik seyirli sistemik bir bakteriyel infeksiyondur.

Referanslar

Benzer Belgeler

Kuan ve arkadafllar› bafl a¤r›s› ve bilinç de¤iflik- li¤i semptomlar›n›n bafllang›c›ndan 11 gün sonra sa¤ ta- rafta sensörinöral iflitme kayb› geliflen bir

— Elbette Hakkı Tariki r, dedi, eski bir millet vekilidir, devrim ka­ nunlarının hazırlanmasında tıek çok emeği geçmişti, hukukçudur, hatiptir, diline

K ünt servikal travmalar ve kafa travma- larını takiben ortaya çıkan internal karotid arter (İKA) yaralanmaları ender olarak görülmekle birlikte ölümcül durumların

ayda damak operasyonu gerçekleştirilen, ancak ortodontik tedavi görmeyen ünilateral komple dudak da- mak yarıklı Türk çocuklarının kraniyofasiyal

Type specific persistence of high risk human papillomavirus (HPV) as indicator of high grade cervical squamous intraepithelial lesions in young women: population based

Hastaların ameliyat sonrası birinci, üçüncü, altıncı aylardaki takiplerde elde edilen gözlükle en iyi düzeltilmiş görme keskinliği (GE- İDGK), topografik keratometri

Bir çalışmada, kornea transplantasyonu uygulanmış yüksek riskli fare korneal greft modellerine subkonjonktival ya da topikal bevasizumab uygulanmış, neovaskülarizasyondaki

Günümüzde ise LKHY tedavisinde, çok küçük bir limbal doku kullanılarak, hem verici gözde LKHY oluşma riskini çok azaltan hem de geretiğinde tekrarlama olasılığı