• Sonuç bulunamadı

S A Y I : 239-240 • S E R İ : V. « Y I L , 1951 V

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "S A Y I : 239-240 • S E R İ : V. « Y I L , 1951 V "

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

r ^

A I D L T N

M ı M A R L 1 K

• Ş E H I R C I L I K V E S Ü S L E M E S A N A T L A R I D E R G İ S İ İ M T İ Y A Z S A H İ B İ : Z E K l S A Y A R U. N E Ş R İ Y A T MÜDÜRÜ. ABI DİN M O R T A Ş A D R E S : A N A D O L U H A N N O : 3 3 E M I N Ö N Ü İ S T A N B U L T E L : 2 1 3 0 7

S A Y I : 239-240 • S E R İ : V. « Y I L , 1951 V

Meslek Politikası:

1952 YAPI FAALİYETİ NASIL O L A C A K ?

Zeki SAYÂR

1952 d

e

çimento ihtiyacı 900.000 tona yükselecek — Karaborsaya giren yeni bir inşaat malzemesi, demir — Çekoslovakya 50 kuruşa çivi tekli/ ettiği için Damping yapıyormuş, — Haliçde, bir fabrika memleket ihtiyacına yetecek 6 ve 8 m/m inşaat demiri çektiğinden bahisle, bunların ithal edilmemesini istiyor — Aynı talebi kablocularda yapıyorlar — Kereste fiyatlarında istikrar — Günü gününe yaşayan bir inşaat ]xyasası — İnşaat maliyetleri 1950 ye nazaran % 20 artmış bulunuyor — Değişmeyen şey, işçilikler — Buhrana çare için Ekonomi ve Ticaret Bakanlığının

alabileceği tedbirler.

1952 ye girerken, önümüzdeki yılın inşaat, âlemi- miz için nasıl tecelli edeceğini, geçen senelerin tecrübe- lerinden faydalanarak tahmin edebiliriz.

Başta, çimento olduğu halde 1952 de demir sıkıntı- sı çekeceğiz. Çimento fabrikalarımızın istihsali 375 - 400 bin ton olacaktır. Belki Sivas fabrikası yaptığı tevsi ile bu tonaja 60 bin ton daha ilâve edebilecektir. Diğer fab- rikalardaki tevsi ameliyelerine yeni başlandığından is- tihsal ancak 1953 de artabilecektir. İzmirde kurulmak- ta olan ÇİMENTAŞ çimento fabrikası ancak 1953 de bitecektir. 1951 de memleketimize 450.000 ton civarında çimento ithal edilmiştir ki, yerli imalât ile 800 bin ton istihlâk edilmiştir. 1952 de de, memleketteki inşaat fa- aliyeti gidişme göre ihtiyaç 900.000 - 1.000.000 ton ci- varında olacaktır. Halen, en çok Yugoslavyadan çimen- to ithal edilmektedir. B. M. Meclisinden yakında çıkacak olan inşaat teşvik kanunu, şayet, ithal çimentosunu gümrük ve muamele vergisinden muaf tutarsa, yerli çi- mento fiyatlariyle ithal çimento fiyatı arasında çok kü- çük bir fark kalacaktır.

Yerli fabrikaların tahsisleri çok geç tahakkuk ede- cektir. Belediyelerden inşaatına, bugün izin alan vatan- daşa ancak 1953 senesinde teslimat yapabilecektir.

Bu hâl, inşaat sahiplerini geçen sene olduğu gibi, müşkül duruma sokacak ve yerli çimento karaborsası devam edecektir.

İnşaat demirine gelince, önümüzdeki mevsim için çimentodan daha kötü bir manzara arzetmektedir. K a - rabük fabrikalarının yeni kabul ettiği garip ve tatbiki çok zor satış usulü, daha şimdiden "karaborsayı yarat- mıştır. Bu vaziyetten bilhassa küçük inşaat sahipleri çok mutazarrır olacaktır. Karabük demirleri daha şim- diden resmî fiyata nazaran % 25-30 derecesinde farkla satın alınmaktadır. Çeşitler, mahdut olduğu gibi, bazı ölçülerin temini de kabil olmuyor.

İstanbul demir piyasası İkinci Dünya harbi senele- rini andırmakta, hattâ aratmaktadır. İstanbul piyasa- sında senelerdenberi demir ticareti ile tanınan bir çok firmalarda demir bulunmadığı halde, bu güne kadar bu işi yapmamış, ad ve sanları piyasaca meçhul bir takım mutavassıtlar, Karabükten temin ettikleri demir parti- lerini karaborsa fiyatiyle ihtiyaç sahiplerine vermek- tedü-ler. Hiç bir inşaat malzemesinde demirdeki kadar nisbetsiz bir artış yoktur. Diğer taraftan, inşaat mevsimi yaklaşmasına rağmen demir ithalâtı için mühim hare- ketlere tesadüf edilmemektedir. Demir karaborsasını Karabük fabrikalarının yeni satış usulü yaratmıştır de- nilebilir.

«Karabük fabrikaları» imal ettiği bah&nesile yalnız 6 - 8 m / m yuvarlak inşaat demiri idhaline müsaade var- dır. Bazı yerli çekme fabrikaları var diye meselâ 6 m / m

(Devamı 232 nci sahifede)

(2)

(Baştarafı 205 inci sahifede)

demirin ithali serbest olduğu halde 8 m/m demir lisansa tâbidir. Bu durum yüzünden esasda kg. da 3-3,5 kuruş pahalı olan 6m/m lik demirler bizde daha ucuz, lisansa tâbi olduğu için yani serbestçe ithal edilemediğinden 8 m/m lik demirden daha pahalıdır.

Son günlerde, Haliçde bir hadde fabrikasının Eko- nomi ve Ticaret Bakanlığına müracaat ederek, memle- ket ihtiyacına kâfi gelecek miktarda 6 ve 8 m/m lik de- mir çektiği bahanesile, bu maktaların, ithalinin men'ini istemesi, hayli acıklı ve gülünçtür. Noksan tesisat ile, demirin evsafını ve dairevî maktaları bozarak, yas- sı bir halde piyasaya kg. de 10-12 kuruş gibi fahiş bir farkla, mal veren bu gibi imalâthanelerin, güya memleket sanayiinin korunması bahanesile bu tezi mü- dafaa, etmeleri hayli garip ve üzerinde durulmağa değer bir harekettir. Son zamanlarda aynı teşebbüsü çivi fabrikacıları da yapmıştır. Çekoslovakyanın, ucuz çivi teklif etmesi bu fabrikacıları telâşa düşürmüş güya, bu ucuz teklifin Türk işçisini işsiz bırakmak için kasdî bir damping hareketi olduğu iddia edilmiştir.

Buhran senelerinde, çiviyi 250 kuruşa kadar yük- selterek yapı âleminden çok fena not alan, muazzam karaborsa hareketleri yapan fabrikatörlerimizin, o zaman bu anormal kârların acaba, yüzde kaçmı Türk işçisine intikal ettirdiklerini sormamak kabil değildir. Çivi fab- rikaları harb senelerinde topladıkları muazzam servet- leri, elan toplamak gayretindedir. Çivide, halen bile, ih- tikâr vardır. Bir kısım fabrikalar yapılan siparişlerin be- dellerini asgarî altı ay önceden toplamaktadırlar. Bu su- retle çivi de, normal fiyatlardan yüksek olarak ihti- yaç sahiplerinin eline geçmektedir.

Elektrik, kablosu fabrikaları da, şimdi aynı şekil- de müracaatta bulunuyorlar. Yerli sanayii korumak he- pimizin vazifesidir. Fakat bu himayeyi temin ederek, tekelcilik ve ihtikâr yaratmak veya evsafı düşük ima- lât yapmağa da hiç bir sanayicinin hakkı yoktur.

Son zamanlarda gösterilen kolaylıklar sayesinde ve mevsim icabı, kereste piyasası durgundur. Yerli kereste fiyatları, bu gün artık ithal malı fiyatlarına erişmiştir. En çok Avusturyadan ithal yapılmaktadır.

Yeni muamele vergisi ve inşaatı teşvik kanunları inşaat kerestesini bu vergilerden muaf tutarsa, metre mikâb fiyatlarında 30 lira kadar bir iniş beklenebilir.

1950 ye nazaran başlıca, inşaat malzemesindeki bu artışların sebeplerini dünya piyasasmda araştırmakla beraber, memleketimizin stratejik ve ekonomik sebep- lerle husule gelen fluktuasyonlara karşı gerek tüccar gerekse devlet tarafmdan zamanında tedbir alınmama- sı yüzünden, zararlar büyük olmakta, bunlar inşaat yaptıranlara intikal etmektedir. İnşaat malzemesi piya-

samızdaki sermaye çok küçülmüştür. Gelen ithal malı malzeme partileri, küçük ve kifayetsizdir. Bu itibarla bir inşaat mevsimi boyunca malzeme çeşitlerini kâfi stoklar halinde bulmak kabil olmadığı gibi, müstakar fiyatlarda yoktur. Meselâ küçük partiler halinde gelen çinko, boru, cam ve madenî inşaat malzeme- lerinde bu- inşaat mevsimi içinde bir kaç defa bâriz temevvüçler görülmektedir. Avrupa piyasasının günlük temevvüçlerini piyasamız hemen hissetmekte, yeni par- tiler gelinceye kadar, mevcut stoklarda artışlar olmak- tadır. 1949 danberi bütün bu artışlara mukabil inşaat âleminde sabit kalan şey yevmiyelerdir. Bilhassa usta yevmiyelerinde hiç artış olmamıştır. Yalnız önümüzdeki mevsim amele yevmiyelerinde % 1 0 - 1 5 nisbetinde bh- artış olacağım ummaktayız. Fakat her şeye rağmen Türkiye, inşaat işçiliği en ucuz olan memlekettir. Buna mukabil kalifiye işçi bakımından da, memleketimiz ge- ri kalan memleketlerdendir.

Ekonomi ve Ticaret Bakanlığının, geçen bir kaç yı- lın istatistiklerine bakarak, demir, çimento, kereste ve saire gibi bir kaç belli başlı malzemeye olan ihtiyacımı- zı, tesbit ederek, bunların ithali için azamî kolaylığı göstermesi gerekmektedir.

Bu tedbirler meyanmda, Emlâk-Kredi Bankasının inşaat malzemesi ticareti yapanlara açacağı kredi şimdi- den çok müsait tesir yaratmıştır.

Demir buhranına ve bilhassa karaborsasına karşı en müessir çare, bu inşaat mevsimi için bir defaya mahsus olarak Karabük mamulleri eb'at ve ölçüsünde, meselâ 50 bin ton demir ithaline müsaade etmektir. Ekonomi ve Ticaret Bakanlığının böyle bir karar vermesi, hattâ böy- le bir haberin piyasaya aksetmesi bile, demir karabor- sasını taı-ümar edecektir. Karabük'ün inşaat demiri is- tihsali 1952 ihtiyacına yetmiyeceği için, nasıl ki, çimento ithal ediyorsak, demiri niçin thal etmiyeiim de, bir takım fırsat düşkünlerine vatandaşları izrar için fırsat verelim.

Bu itibarla, Ekonomi ve Ticaret Bakanlığından, 1952 inşaat mevsimi için kalın maktalı yuvarlak demir ithalini serbest bırakmak ve 8 m/m lik demiri de tahsisden ser- best listeye geçirmesini, inşaatçılar adına rica etmekte- yiz.

Arkitekt'in 5-8 sayıh nüshasmdaki biı- yazıma Eko- nomi ve Ticaret Bakanlığının alâkadar olarak verdiği ce- vabdan bahsetmek isterim. Yazıma kısa zamanda alâka gösteren, Ekonomi Bakanı Prof. Dr. Muhlis Ete'ye te- şekkür ederken, cevaplarının, biz inşaatçıları ma- alesef hiç tatmin edici olmadığını itiraf ederim.

Bu yazımda, önümüzdeki inşaat mevsimi için alınacak bazı tedbirleri saymakla Bakanlığın dikkatini çekmiş bu- lunuyorum.

Bunlara tevessül edildiği takdirde, 1952 inşaat faali- yeti daha kolay ve ferah tahakkuk edecektir.

Zeki SAYÂR

Referanslar

Benzer Belgeler

183 programlarında yer alan temel öğeler bağlamında analiz ederken, Yılmaz ve Sayhan tarafından gerçekleştirilen çalışmada ise lisans öğretim programları düzeyinde

Okul birincileri, genel kontenjan (öncelikle) ve okul birincisi kontenjanı göz önünde tutularak merkezî yerleştirme ile yerleştirme puanlarının yeterli olduğu en üst

[r]

BİREYLER ŞEMALAR,SEMBOLLER,ŞEKİLLER VE GRAFİKLER YOLUYLA DAHA GÜZEL BİR ŞEKİLDE DERS ÇALIŞABİLİRLER,RENKLİ VE. FOSFORLU KALEMLER BU ÖĞRENME STİLİNE

[r]

Yapı Kredi Bankasının Bursa şubesi 1948 yılında ikmal edilerek açılmıştır.. Zemin kat müşteri holü ve müşteri ile alâkalı servislere tahsis

Suriye Kamplarının bulunduğu iller de ki Yerel eğitim programlarının tamamlanmasının ardından Ġlki 2014 yılında Ankara‟da eğiticilere yönelik

maddesi’ne Türkiye Denetim Standartları (TDS)’na ve diğer düzenleyici Kurul ve Kurumların düzenlemelerine uygunluğun sağlanması hususundaki gözden geçirmelerin