b i b l i o g r a f y a :
ASPECTS DU BETON
Teknik - Uygulama patoloji Dr. Ing. Michel ADAM tarafından Neşreden: Editions EYROLLES61 Boulevard Saint Germain Paris V e / F R A N C E
Kitabın birinci bölümünde, betonun uy-gulanması sırasında kofrajın hazırlığı ar-matürlerin yerleşmesi, betonun bünyesin-de mevcut unsurlar, betonun yapılışı, ye-rine dökülmesi ve sıkıştırılması ile bütün bu oluşumların değişik etkileri açıklan-mıştır.
Kalıbın sökülmesi, betonlama işinin tek-rar faaliyete girmesi, kaygan kalıp tip-lerile beton yapımı özellikleri üzerinde bilhassa dikkatle durulmuştur.
İkinci bölümde, betonlama işi bitince, betonun bünyesinde hasıl olan «priz yap-ma» mekanik ve termik olaylar hakkın-da bilgi verilmekte, sonunhakkın-da inşaatçının bu nedenlerden doğan betonun eskime-sinden ötürü su lekeleri ve başkaca
kir-lenme kızarma gibi görüntülerin önlene-bilmesi hususunda tedbirli olma tavsiyele-ri vetavsiyele-rilmektedir.
Üçüncü bölümde, küçük hatalar ve bun-ların «tolerans» paybun-larını özetler. Örne-ğin renk ahenksizliği, prizden sonra delik-ler gösteren yüzeydelik-ler ve bunların düzgün-süzlükleri gibi.
Bu hususlara zamanında önem verildi-ği takdirde, yapının geçici ve son kabul-lerinde bir çok aksilikler önlenmiş olur.
Bu bölümde bir çok resimlerle konu canlandırılmıştır.
Bölümlerin özeti: 1 — Betonun bu-günkü gelişimi - beton imali - beton mal-zemesi - kalıp, kalıbın iskeleti - betonun yüzü - karıştırma ve beton nakli - kalıp-ların hazırlanması - armatürler - beton dökümü - vibrasyon - betona gerekli itina - dekofraj - kayan kalıplar - beton granüllerinin görünüşü muhtelif usuller -estetik tesir - taşınan kalıplar.
2 — Betonun sertleşme azamî da-yanıklılık. corrosion - eskime ve tuz sal-gıları hakkında fikirler.
3 — Yapılan hatalar endeksi - hatala-rın toleransı - Beton renk tonunun ayar ve kontrolü - Çıplak beton - bibliografya. 232 sahifa — 430 foto, 30 şekil ve 15 tablo ihtiva eden 21,5 x 30.5 eb'admda bu değerli kitap ilgililere önemle tavsiye edilir.
h a b e r l e r :
A v r u p a ş e h i r l e ş i y o r
v e i h t i y a r l ı y o r .
—Türkiye İktisat gazetesinden— Ortak Pazarın genişlemesinden son-ra Avrupa'nın yeni görünümü özel-likle Avrupalı iktisatçılar ve toplum-bilimcilerin üzerinde durdukları bir konu olmuştur. Fransız iktisatçısı An-dre Piatier'nin bir incelemesinde ye-ni Avrupanın nüfus ve yerleşme du-rumu da önemli bir yer tutmakta ve bu konuda çeşitli bilgiler verilmek-tedir.
Eski Avrupa'nın yeni çehresi 22 Ocak 1972 tarihinde İngiltere. İrlanda, Danimarka ve Norveç'in
Or-tak Pazar'a katılması ile eski Avru-pa'nın yeni Altılar Avrupasmın sos-yo - demografik çehresi tamamen de-ğişmektedir. Onlar Avrupa'sında yaşa-yan insanların sayısı 260.000.000 ola-caktır. 1970 yılı itibariyle Alman'la-ıın nüfusu 62.039.000, İngilizlerin 55.711.000. İtalyan'ların 54,713,000 Fransız'ların 50,770,000, Hollandalı-ların 13.020.000, BelçikalıHollandalı-ların 9. 680.000, Danimarkalıların 4.913.000. Norveçlilerin 3,950,000, lrl|andialıla-rın 2.944.000 ve Lüksemburg'lılalrl|andialıla-rın ise 337.000 'dir.
Avrupalılar, her ülkede çeşitli öl-çülerde şehirleşme yolundadır. Ge-nel olarak Avrupalıların yüzde 60 'ı şehirlerde yaşamaktadır. Örneğin, Hol-landalıların yüzde 80 'i şehirde yaşa-masına karşılık İrlandalıların ise yüz-de 46 'sı şehirleryüz-de oturmaktadır.
Alman ve Fransızlarda şehirleşme daha dengeli bir durum göstermek-tedir. Almanyada şehirlerde yaşayan-ların yüzdesi, yüzde 67,2. Fransa'da ise yüzde 63 'dür. lngiltereye gelince merkezileşmeyi önlemek için alınan bütün tedbirlere rağmen, şehirlere hü-cum devam etmektedir. Bugün İn-gilizlerin sadece yüzde 33,5 'i köy-lerde yaşamaktadır. Avrupada İkin-ci Dünya Savaşındaki nüfus artışı yüzde 1 'dir.
1966 'dan beri doğumların sayısı, ölüm sayılarının hayli üstünde ge-lişmektedir. Dolayısıyla yaşlı insanla-rın yüzdesi artmakta ve Avrupa ihti-yarlamaktadır. A m a çok şükür ki, Av-rupa'da genç yaşta evlenmeler eski-sine oranla artmaktadır. Buna karşı-lık köylerde yaşayanlar daha uzun süre bekâr kalmaktadır. Hattâ, ken-dine uygun bir eş bulmak kaygusu, köyde yaşayanların şehirlere göçme-lerini teşvik eden sebeplerden
sayıl-maktadır. Evlenmeler konusunda en büyük farklılık iki komşu ülkede, İn-giltere ve Irlandada görülmektedir. İngilizlerin yüzde 33 'ü 24 yaşında evlenmektedir. Halbuki Irlandada 24 yaşında evlenenlerin yüzdesi sadece yüzde 9 'dur. Daha da şaşılacak bir olay şudur: İrlandalıların yüzde 22 si 65 yaşına geldikleri zaman bile be-kâr kalmaktadır. Sosyologlar bunu iki şekilde izah etmeğe çalışıyorlar : Birincisi, memleketin fakir olması ve maddî şartların elverişli bulunmama-sı, gençleri çabuk evlenmekten alı-koymaktadır. İkincisi ise, katolik di-ninin bir erkeğe kuracağı yuvanın bü-tün ihtiyaçlarını karşılayacak duruma gelmeden evlenmeyi men etmiş
olma-sıdır. Öte yandan İrlandalılarda aile başına çocuk sayısı yüzde 1,34, Av-rupada ise, sadece 0,86 dır.
Son yıllarda bütün Avrupada aîle içi ilişkiler, büyük ölçüde değişmiş-tir. Özellikle şehirlerde çocuklar ve henüz bir iş sahibi olmayan gençler, artık eskisi gibi ailelerine bağlı de-ğillerdir. Hemen her yerde, îngiltere-de olduğu gibi, Danimarkada ve 1-talyada ailelerinden ayrı ikamet eden gençlerin sayıları artmaktadır. Bu du-rum meskenlerin sayısını çoğaltmak-tadır. Aslında bu köylerde yaşama ile şehirlerde yaşama çatışmasının meydana getirdiği sosyal bir durum-dur. Şehirlerdeki yaşlı bekârların sa-yısı köylerdekinden çok daha fazla-dır.
İster Brüksel'de, Roma'da Veya Paris'te, ister Londra'da olsun, «E-vinde oturan ev kadını» anlamı çok gerilemiştir. Avrupadaki tüm kadın -ların yüzde 25 'i evinin dışında bir iş sahibidir. Yüzdg 24 oranı bir or-talamadır. Gerçekte tngilteredeki 45 - 54 yaşları arasındaki ev kadın-larının yüzde 60'ı dışarda çalışmak-tadır. İtalyanlarda bu nisbet yüzde 17, Lüksemburglularda yüzde 11, İr-landalılarda ise yüzde 23 dür.
Avrupa'da mesken Avrupadaki meskenlerin dörtte bi-rinden fazlası 1900 yılından önce inşa edilmiştir. Eski meskenlere sa-hip olmak bakımından Fransa, baş-ta gelmektedir. Gerçekte Fransızla-rın yüzde 43 ü 70 yıl evvelki bina-larda oturmaktadırlar. 1968 yılında Hollanda hükümeti, mesken inşaatı-nın yüzde 20 sini, İngiliz hükümeti ise yüzde 40 ından fazlasını finanse etmiştir. Halbuki Fransada ve Bel-çikada mesken inşaatındaki devlet finansmanı, ancak yüzde 1 civarın-dadır. Bu sebepledir ki, Fransızların yüzde 41 'i ve Belçikalıların da yüz-de 40 'ı kiralık meskenleryüz-de ikamet etmektedirler.