• Sonuç bulunamadı

Boğaz’ın İki Yakasını Bağlama Girişimleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Boğaz’ın İki Yakasını Bağlama Girişimleri"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

> < Bilim ve Teknik Kasım 2013

R

aylı sistemler 19. yüzyıl başlarında kullanılmaya başlandı ve Osmanlı’ya da o günün koşullarında erken sayılabile-cek bir dönemde ulaştı. 1869’da Karaköy ve Beyoğlu arasındaki metro (tünel) kazılma-ya başlandı ve İstanbul Tüneli adıyla 1875 tarihinde hizmete girdi. Öte yandan daha 1871’de tramvay hizmete sokulmuştu.

II. Abdülhamid devrinde (1876-1909) Boğaz’ı birleştirmek üzere demiryolları, köprüler ve tünellerden oluşan birbirin-den etkileyici projeler hazırlandı.

İçerisinde Asya ve Avrupa yakasını bir-leştirecek tüp geçit raylı sistemleri de ba-rındıran projeler bu anlamda Marmaray’ın atası sayılabilir. 1876’dan itibaren, II. Ab-dülhamid döneminde değişik ülkelerden mimarlara ve mühendislere pek çok pro-je hazırlatıldı. Bunlar arasında en meşhur-ları 1891’de Fransız ve 1902’de ABD’li mü-hendislerin II. Abdülhamid’e sunduğu tüp geçit projeleridir.

1891’de Fransız mühendis S. Preault ta-rafından “Deniz Altı Çelik Tüneli” başlı-ğıyla sunulan projede Sarayburnu ile Üs-küdar arasında raylı sistemle işleyecek bir tüp geçit öneriliyordu. Denizin altında, ta-bana 13 sütun sabitlenmesini de içeren proje arşivlerde yer alıyor.

1902’de ABD’lilerin sunduğu projeye Tünel-i Bahrî (Deniz Tüneli) adı verilmiş-ti. Bu proje de bir raylı sistem tüpgeçit pro-jesiydi. Yenikapı’yla Harem arasında, deni-zin içine sabitlenmiş 16 sütun üzerinden geçirilen üç vagonlu bir tren tasarlanmıştı.

Osmanlı döneminde İstanbul’un ulaşımına ilişkin çözüm projelerinin ilki, 16. yüzyılın hemen başına tarihleniyor. 1502 yılında Osmanlı Sultanı II. Bayezid’e (1481-1512) Leonardo da Vinci tarafından (1425-1519) bir mektupla sunulan 240 m. uzunluğundaki Haliç köprüsü projesinin uygulanmamasının nedenlerini bilmiyoruz. Köprü projesi Norveçli mimar Vebjorn Sand tarafından hayata geçirildi ve 2001 yılında Oslo’da hizmete açıldı.

Marmaray’ın Atası Osmanlı Projeleri:

Boğaz’ın İki Yakasını Bağlama Girişimleri

Asya ile Avrupa’nın iki ucuna birden konumlanmış İstanbul’da kıtaları birbirine bağlayan bir köprü yapılmasına dair en eski bilgiye Herodot

sayesinde ulaşıyoruz. Pers Kralı Daryus (MÖ 522-486) Orta Asyalı İskitlerle savaşa hazırlanırken İstanbul Boğazı üzerinde gemilerden oluşan

bir yüzer köprü yaptırmıştı. Daryus’tan sonrasında tarih kayıtlarına geçen bir başka Boğaz köprüsü projesi bilinmiyor. Ta ki 19. yüzyıla kadar.

Dr., Uzman, TÜBİTAK Bilim ve Teknik Dergisi

Emine Sonnur Özcan

II. Abdülhamid dönemi, İstanbul’un iki yakasını birbirine bağlayacak deniz altı tüp geçit projelerinin yanı sıra Boğaz’ın üstünde yapılması planlanan köprü projeleriyle de önem kazanıyor. 1900 yılında Fransız mühendis F. Arnodin’e iki ayrı köprü projesi çizdirildi. Çelik konstrüksiyon köprü projelerinin ilki Sarayburnu-Üsküdar, ikincisi ise Rumeli Hisarı-Kandilli arasında planlanmıştı. Trenlerin, otomobillerin ve yayaların geçmesine uygun olarak tasarlanan köprüler “Hamîdîye Köprüleri” projesi olarak anılır.

Sultan II. Abdülhamit Zamanında Hazırlanan Tüp Geçit Projeleri

1891 yılında S. Preault tarafından hazırlanan “Deniz Altı Çelik Tünel” projesi (yukarıda) 1902 yılında F. E. Strom, F. T. Lindman ve J. A. Hilliker tarafından hazırlanan tüp geçit projesi (solda) Kaynaklar

Sultan II. Abdülhamit Han’ın Tüp Geçit Projeleri, Hazırlayan: Ö. Faruk Yılmaz, Çamlıca Basım Yayın, 2010 Sultan II. Abdülhamit Han’ın “Cisr-i Hamîdî” (Hamidiye Köprüleri) Projesi, Çamlıca Basım Yayın, 2009 Herodot Tarihi, 4.Kitap: http://www.gutenberg.org/ files/2707/2707-h/2707-h.htm#link42H_4_0001 http://www.livius.org/bn-bz/bosphorus/bosphorus.html

33 33

Referanslar

Benzer Belgeler

Tüp geçit ihalesinde 'şartlar ağır' diyerek geri çekilen Japonya'nın en büyük inşaat şirketi Kajima başta olmak üzere dünya devi Japon şirketleri üçüncü köprü,

Boğazın iki kıyısı arasındaki motorlu - vasıtalı trafikteki araç sayısı 1967'de, 1963'e göre % 72, 1960'a göre % 153 artmış, bu arada karşıya geçmek için

Yurda döndükten sonra Refik Halid, muhalefette daha ılımlı bir tutum edinmesine karşın, ölünceye kadar eleştiri ve yergilerinden vazgeçmedi, önemli eserlerinden

Cumhuriyetin kuruluşundan son­ ra, Türk şiirinde, konuşulan diUn kendisini göstermesine rağmen, şiirin, bir avuç aydının malı ola­ rak kalmasına yol açan bir

Dahası, postmodern zm mo dern zm karşısında peygambervar b r hayal ed lemezl k (un- mag nable) ola rak tanımlamaktadır (1971: 22-23).. Bu sayede “baskı hem sömürünün, hem

I have also claimed that Kazan’s films cannot be considered classical Hollywood films because they allow ambivalence in the narrative along with other elements mentioned.. But

[r]

Karşı kıyılar, yamaçlar, yalılar, korular, köşk­ ler, balıkçı kayıkları, ıslattıkça ortaya çıkan kocaman bir çı­ kartma gibi ağır ağır beliriyor­ du..