• Sonuç bulunamadı

Bu cinayeti önleyecek bir yetkili yok mudur?

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bu cinayeti önleyecek bir yetkili yok mudur?"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ISTANBUL'da hem şehrin içinde, hem Boğaz'ı gören,

kalırsa çok yakında Çamlık bir taşlık haline gelecektir,

doğal güzelliğini nasılsa yitirmemiş, huzur dolu buna benzer

Belki biri bu işten birkaç yüz milyon kazanacaktır,

ikinci b ir köşe bulmak hiç de kolay değil.

ama İstanbul'un bir güzel köşesi daha yok olacaktır.

Belki de imkânsız. Ama, ilgililer halkın ateş püskürmesine

Oysa şu anda her şey bitmiş değil ve

kulak asmaz, Cumhurbaşkanı'na, Başbakan'a, ilgili

yapılacak bazı müdahaleler için imkân da var,

Bakanlara, Belediye Başkam'na çekilen telgraflar cevapsız

bu müdahaleyi yapabilecek olanlar da.

İstendiğinde her minareye bir kılıf bulunur,

ama yarın tarihe nasıl hesap verilir acaba?

Bu cinoyeli önleyecek

biı yetkili yok mudur?

(2)

»

Bu cinayeti önleyecek

biı yetkili yok mudur?

G

ÜN geçmez ki ga­zetelerde bir kaçak inşaatın fotoğrafı yayınlanmasın, ya da bir kamu taşın­ mazına tecavüz olayının ha­ beri yer almasın, insan bazen bunlarla ilgili fotoğraflara bakarken işin mali portesini şöyle bir zihninden geçirince böylesıne büyük servetlerin bir kumar yatırımına nasıl harcanabildiğine şaşar, hat­ ta inanmak istemez. Öyle ya. işin umulduğu gibi sonuçlan, maması, yasaların, yönetme­ liklerin uygulanıvermesi gibi bir tehlike de söz konusu ola­ bilir.

Ama. hemen belirtelim ki büyük kumar do hiçbir vakit küçük para ile oynanmaz. Bu işin raconu budur. Çok almak için çok koymak gerekir. T a ­ bii, biraz da rulete güvenmek lazım.

Bu da, o gazetelerde sık sık okuduklarımıza benzer bir in­ şaatın hikâyesi. Ama. yanlış anlaşılmasın, işin içinde ne kaçak var, ne tecavüz, ne de gizleme. Her şey açık seçik ve ortada, herkesin gözü ö- nünde.

Zaten, olaya sahne olan yerde böyle bir şey yapılabil­ mesi mümkün değil. Zira yer İstanbul’un Etiler semtinde ve civara adını veıen Çam ­ lık kesiminde. Çamlarla örtü­ lü bu tepe İstanbul’un Boğaz

manzaralı yerlerinin belki de en güzeli. Tepenin neresin­ den baksanız Bebek Koyu’nu başka hiçbir açıdan göreme­ yeceğiniz bir güzellikte ayak- larınızın altında bulursunuz.

UZUN VADELİ PLAN

Bugün kaynama noktasına ulaşan olay yıllar önce, taa 1954 yılında hazırlanan İstan­ bul Nazım Plam’nda Çomlık' ın en güzel köşesine tek katlı bir gazino kurulmasının ön­ görülmesiyle başlıyor.

O tarihlerde Çamlık kuş uçmaz, kervan geçmez, ora­ larda dolaşmayı göze alacak­ lardan da yürek isteyen bir yerdir. Onun için de tek katlı gazino projesi kâğıt üzerinde kalır.

Aradan yıllar geçer. 1958’ de plandaki tek katlı gazino­ nun yerini altı katlı bir otel alır.

O sıralarda Etiler İstanbul' un lüks gelişme merkezleri o- rosıno girmeye başlamıştır. Şehrin gelişmesini belirli bir düzen içinde tutmakla yüküm. İÜ olanlar da bölgede Boğaz manzarasının açık kalmasına özen göstermekte, üç kattan fazla yükseklik izni verme­ mektedirler.

Bölgeye adını veren Çamlık ise hâlâ boştur. Yalnız bura­ da 6000 metre karelik bir a- lan bir bankanın personeli ile

bunların dul ve yetimlerinin üye olduğu bir yardımlaşma sandığı tarafından satın alın­ mış ve bir ölçüde kamuya ya­ rarlı biçimde kullanılması a- macıylo da söz konusu yere altı katlı bir otel yapılması öngörülmüş, bu husus yeni Nazım Plana da kaydedilmiş­ tir.

İŞLER HIZLANIYOR

Bu tarihten sonra işlerin el altından hız kaanmaya baş­ ladığı görülüyor. Gerçi Çam­ lık hâlâ boştur. Bölge sadece o civarda yaşayan insan­ lar için değil, şehrin başka kesimlerinden gelenler için de bir nefes alma, dinlenme, huzur bulma yeridir.

Ama, saman altından su yürütme işlemleri çoktan başlamıştır. Birtakım insanlar burayı sürekli kontrol altın­ da tutmakta, kâğıt üzerinde planlar, hesaplar yapmakta­ dırlar.

Aynı dönemin bir başka ö- zelliği de her gün biraz daha çirkinleşmekte ve birçok ke­ simleri dönüşü olmayocak bi­ çimde elden çıkmış bulunan İstanbul’un Boğaz kesiminde koruyucu tedbir alınması ça­ balarının yoğunlaşmasıdır.

Bu çabalar 1973 yılında se­ meresini verir. Türkiye’nin ta­ rihi ve doğal güzelliklerini, zenginliklerini korumakla gö­ revlendirilmiş Anıtlar Yüksek

İŞTE DELİL

Bu fotoğraf

renkli büyük

fotoğrafın

aynıdır.

Söz konusu

yerde ağaç

katliamı

olmadığını

söyleyenlere

ithaf olunur.

Çamlık

bölge

bir hafta

içinde bu

hale geldi.

Devrilen

çamlar

kamyonlarla

hemen başka

yere taşındı.

Kurulu'nun çalışmalarıyla ha- zırlanon Boğaziçi Sit Kararı aynı yılın 12 Martında yürür­ lüğe konur. Bu kararda Bo­ ğaziçi'ni gören kesimlerde yapılacak binalar birtakım kayıtlara tabi tutulur. Çeşitli kesimler için «öngörünüm». «arka görünüm» çizgileri be­ lirlenir ve buralar için inşaat yasağından kat sınırlamasına kadar varan, en fazla da üç kota izin veren kayıtlar ko­ nur.

Boğaziçi Sit Kararı’nın ge­ tirdiği sınırlamalar çok tabii

olarak İstanbul Nozım Planı’ na da işlenir.

Ancak, bu arada Etiler’in Çamlık kesimi ile ilgili çok il­ ginç gelişmeler olur. Şöyle ki: Önce söz konusu yerin sahi­ bi olan banka yardımlaşma sandığı Belediye’ye başvura­ rak otel projesinin gerçekleş­ mediğini, bu konuda herhan­ gi bir ümitleri de olmadığını bildirerek bunun için ayrılan yerde aynı yükseklikte bina yapımına izin verilmesini is­ ter. Ve bu izin oldukça kolay­ lıkla alınır.

Sadece alınmakla kalmaz, oralarda yapılacak binaların arsanın yüzde 15’ine oturma- s' gerekirken arsanın yüde 50 kadarı inşaata ayrılır. Kat sınırlaması, «öngörünüm», «arka görünüm» çizgi oyun­ larıyla altı kata çıkarılır. 68 pofta. 621 ada ve 324 parsel kayıtlı yerdeki ağaçların sa­ yısı 5 -6 taneye indirilir. Yani kâğıt üzerindeki kayıtlara göre ’burada yapılacak bir inşaat ağaç kıyımına yol aç­ mayacaktır. Gene kâğıt üze­ rindeki şaşırtmacalara göre

denizi görmeyen bu yerde sa­ dece birkaç ağaç kesilmekle kuytu yerde bir binacık çıka­ caktır ortaya.

KAZIN AYAĞI

ÖYLE DEĞİL

Oysa Çam lık’taki inşaat ye­ rinde ayakta duran bir kimse denizi kolaylıkla görebildiği gibi yılların emeğiyle yetişmiş bir çamlığın da tahribi söz konusudur.

Tam o sırada bir yeni ve ilginç gelişme daha olur:

6 000 metre karelik arsada or. taklarına bina yapmak için i- zin alan banka yardımlaşma sandığı birkaç ay sonra söz konusu araziyi 5 milyon 500 bin liraya bir özel şahsa sa- tar.

O kişi de, kimbilir nice za­ man önce yaptığı hesaplara uygun olarak her dairesini 8 • 10 milyon liraya satabileceği 36 daireli iki blok apartmanın yapımı için harekete geçer.

Kılıf önceden ve kademe kademe hazjrlandığı için mi­ narenin dikilmesine engel

kalmamış demektir. Yıllar i- çindeki gelişmelerde kılıfı bi­ lerek, ya da bilmeyerek ha­ zırlayanlar da kendi kararla­ rıyla kendilerini bağlamış bu­ lurlar ve istenen onay mühür­ lerini basıverirler.

Şimdi Çamlık'ta bu komedi­ nin son perdesi oynanıyor. Bu perde de sahnede buldo­ zerler ve ağaç katilleri var. Çevre halkı isyan halinde. Yapılanın yapılmaması gerek­ tiğinin ilgililer de farkında. Herkes suçu birbirinin üzeri­ ne atıyor. En ağır suçlamayı

da Anıtlar Yüksek Kurulu Başkanı Prof. Orhan Alsaç yapıyor ve Belediye’nin bun­ dan habersizmiş gibi davra­ namayacağını söylüyor. Bele, diye ise tek çıkar yolun ara­ ziyi kamulaştırmak olduğunu söylüyor ve bunun için 40 mil­ yon liradan söz ediyor.

Oysa dört yıl önceki kayıt­ lara göre burası 5.5 milyon liraya satılmış. Belki de Bele­ diye bunun bile farkında de­ ğil. hiç değilse konuya, bir çözüm bulmak açısından bakmıyor J ş i baştan savma- JfW

(3)

I

Istanbul yavaş yavaş nasıl elden çıkıyor?

fear . -rïfTt î? h . | TUMttl M U M İ «AMCAM * » KMKKM r* T l »M* «•*•»»»

v, J.T M f* *7*

/Mİ j v f i ' »*«IH «* 1 M İ M h a ta a lu a ta l l a M t r a «akak u k a l l M İ , M İ*»/«« «akak, U i a r u M İ U ı , JM h m > * • » • !* )<W ■ *! a » 'a lın « * » l ı n u ı ı n y i « « r ı l ı 1M > <■ >■ » < * «‘ » l a a M a ı a la ra k M ıatıka ı t l k a r l r l » * « M r l « v h a y li aaak M » ««• * * « k a t m a a ı a tk ta ly la ra a j* » ■«— aka jraaılaa B a l l j t t kaaaplarıaa * «ra htaaya İ M » aktlaaak W » O ta tın r ta la k ı M a t a t la t l t a ı r t » a * ı a a la f t la ı« k «1 w a a lrta 4 tr.

« t a t l a r ı « * kari akı «a ««* a r at fa o ta ) l t f t t l ı U t a M İ« M r ta » 1la şıkaak»*! « İ M la a k ık ıa ıa ıa ka »a t a a la i» «aylana « a t l r i l a a t i l « l n a t t a « » « » a ka y a tın k İ » a tla ta n la aal 1 k a k ra tl a k a a lt alaaı/anaftıaıa r a t 8*0*1« t v t a lta a k , h t t l l »a T a rtta a a n k ı(ıa ı«a ia t lk k a lJ a r l a i ha«1aaif kataaaa M r* k M » aaaa» k l U « İ T > t ı ■ a t i l i , k a l »a y a t ia l a r la «alacak « k r ) a r la t a t a a la a t ı a la ra k t jr l M a « a l t a t a k la r 1 8 - a a o c ta trla a v r a t « « a a tın a ia » # ıa ta ku o rta ya y a r ı l a t « alan ia a r k a r w r n la « a r a k tı t # - * « l l a r a n l t r t » . ır«* »t«A ı> « t a n k . H a v a k a rta a n la r y a r ı İta a t t a ta İ r r a M a u b l a t i a t » '< « « « i a a a y « ıt a r ıa ıa ta a r » « k a r t a . a la t a a a r a r T V M tr» o a k ı a r t k a r a r ra

■Ât

"

f/v/ , Vt V..---• V - r ---_________________T - T ¿ - r v t* a ~ > \ •* k İ ' « - ” - ' ‘

i '

•>* -AN t

NİÇİN ALINM IŞTI, NEDEN SATILDI — Çam lıkın ilk sahibi

orada otel kurma umudunu yitirdiğini bildiriyor ve apartman

izni istiyor (soldaki belge), iyi ama altı kat otel ile altı kat

apartman aynı şey mi? İmar planında sözde çok dikkatli bir

inceleme yapılmış görünüyor, ama bloklara bakın (üstteki

belge), birer gökdelen gibi yükseliyor. Alttaki belgeye gö­

re de binanın yapılacağı yer arka görünüm kesiminde

kalmış görünüyor, ama fotoğraflar bunu da doğrulamıyor.

m İ ?.sn ;

1 »

yı tercih ediyor.Amo, Türkiye’de bu konuy­

la iliglenebilecek iki kuruluş daha var: imar ve İskân Ba­ kanlığı ile Kültür Bakanlığı.

Bu iki bakanlık daha sonra «Ah bizden öncekiler yok mu?..» kabilinden bir beyna­ maz özürüne sığınma zorunda kalmamak için şimdiden ha­ rekete geçemezler mi acaba? Zira, biçim yönünden for­ maliteler ne derece tamam­ lanmış görünürse görünsün söz konusu arazinin kullanı­ lış amacında görülen değişik­ likler ister istemez işin için­ de bir bit yeniği olabileceği kuşkusunu akla getiriyor. Kal­ dı ki bu kuşku tamamen yer­ siz bile olsa Sit kararı ile böl­

Bu cinayeti önleyecek

biı yetkili yok mudur?

gede yeni ve bağlayıcı bir statünün kesin biçimde uygu­ landığı bir sırada birtakım dolarrlbaçtı yollardan bunun dışına çıkılmasına nasıl göz yumulabilir?

Anlaşıldığı kadarıyla altı­ şar katlı iki blok için verilen inşaat izninde ağırlık nokta­ sını «öngörünüm» «arka gö­ rünüm» tanımları oluşturu­ yor. Ancak, bu tanımların

koyduğu sınırlamalara tam o- larak uyulmuşsa daha önce Belediye neden tereddüde düşmüş, neden Danıştay nez- dinde teşebbüste bulunmuş­ tur? Aynı soru. Anıtlar Yüksek Kurulu Başkanı Prof. Orhan Alsaç’ın «Çamlık'ı ancak İmar İskân Bakanlığı ite Kültür Ba­ kanlığı kurtarabilir» şeklinde­ ki beyanı dolayısıyla da so­ rulabilir. Zira bunun açık an­

lamı ComlıkTn kurtarılması gerektiğidir.

Son yıllarda İstanbul’un ta­ rihi ve doğal güzelliklerini koruma yönünde gösterilen çabaları, bu konuda yaratıl­ mak istenen bilinci alkışla karşılamak gerekir. Ama, bu çabalar, arasıra konferanslar düzenlemeye, gazetelerde bir­ kaç makale yayınlamaya in­ hisar ederse ne yarar sağla­

nabilir? Yitirilen her güzellik ve tarihi eser karşısında «Y a ­ zık oldu» yakınmaları 1973 kararlarından önce de vardı. Amo bununla ne korunabil- mişti?

Bugün Camlık’ta uzmanlar tarafından yapılacak bir in­ celeme herhalde tarihi bir ha­ ta işlenmekte olduğunu orta­ ya çıkacaktır.

Zaten yukarıdan beri sıra- laya geldiğimiz olayların akış düzeni, tereddütler, fırşpt kol­ lamalar, yanıltmacalar, kılıfı­ na uydurma çabaları, izin vermede çekingenlikler, son­ ra da verilen izni değiştirme teşebbüsleri ve nihayet Prof. Alsaç’m dedikleri bunu doğ­ rulamıyor mu? ■

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

III İlil ilil I İlli İli İlil II

Referanslar

Benzer Belgeler

O noktada baraj yapılarak kışın gelen suyun tamamının tutulması gerektiğinin alt ını çizen Çodur, &#34;Baraj olsa 300 milyon metreküplük suyu güvenli bir

YÖK, 17 Kasım 2008 tarihinde yayımladığı genelgede üniversite öğretim elemanlarının kamu kuruluşları veya meslek kurulu şlarının yönetim veya denetim organlarından

2005 yılı bütçe kararnamesince kartlı sayaçların satış ve montaj işleri ile ilgili bazı esaslar getiren ve bu konuda Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi’ni yetkilendiren

Muhakkak olan bir hakikat varsa o da, yer yüzünde eve benzer bir şey bulunduğundan beri, yapı malzemesinin aralarını doldurmak için, ça- m u r olsun, sulu 'kil olsun, bir

derinleştirmek ve zenginleştirmek için provokasyon (öğrenme davetleri) sunarlar. Çocukları araştırma yapmaya ya da var olan araştırmalarında yeni sorular bulmaya

Sonuç olarak; ele alınan yüz yetmiş civarında türküde aşk, ayrılık, hasret, gurbet, doğal çevre ile alay konularının ağırlıkta olduğu gibi bir tür- küde

Avrupa’da daha önce merkezi krallıklar vardı, bunlar ortadan kalktıkça, çok parçalı iktidar ortaya çıktı.. Çok parçalı iktidar birçok kralın olması

Horizontal göz hareketlerinin düzenlendiği inferior pons tegmentumundaki paramedyan pontin retiküler formasyon, mediyal longitidunal fasikül ve altıncı kraniyal sinir nükleusu